• Sonuç bulunamadı

KOOPERAT FÇ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOOPERAT FÇ"

Copied!
76
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOOPERAT İ İ L İ K

Say ı - Number :66 EKIM

KASIM

ARALIK

1984

October - November - December

TÜRK KOOPERAT İ FÇİLİK KURUMU

(2)

THE TURKISH CO-OPREATIVE ASSOCIATION was fc.

..inded at İstanbul Uni- versity in he year 1931, under the name of the Turkish Co-operative Society (Türk Kooperatifçilik Cemiyeti).

Its headquarters was moved to Ankara in late 1933, and at the beginning of 1934 amended its Statutes in conformance with the conditions prevailing at that date.

The Society changcd its name into the «Turkish Co-operative Assocition» in 1948, and modified its Statutes in conformance with the Law No. 3512. or Associations.

The General Assembly of the Association convened on 30 th May, 1964 and resolved thct in the light of its 33 years of exprience and in accordance with the requirements of the planned economy era, the Statutes of the Association should be re-written. The new Statutes drawn up accordingly were reviewed and adopted by the General Assemly at its mecting on 27th June, 1965.

The Government declurer it as an association serving public interest in 1946.

Tho subject with which the Association is conserned, is theoretical and pratical co-operative work. Its object is to propagate co-operative ideas in theorectical and practical fields, to promote the co-operative spirit and ideas, and to support activities in this direction.

In order to achieve the objectives outlined in its Statutes, the Association engages in the following activitied :

a. Conduct or cause to be conducted research on the subject of co-operative movement, commission its members or other scholars, experts and authors to write articles and books and prepare summaries of articles and books on subjects pertaining to co-operative movement and publish them.

b. Prepare or cause to be prepared standard states for the various types of co-operatives.

c. Make contacts 'nationally or interna:ionally among all types of public ana private agencies, organizations, associations and persons on the subjects related to co-operative movement, legislation and applications, and express its opinion on these subject either directly or on request.

d. Convene academie meetings and arrange co-operative weeks, festivals and general co-operative conventions.

e. Conduct lectures, courses, sominars and general knowledge, competitıons in differerent parts of the country on the subject of co-operatives.

f Join as member those international organizction and associations whose objects are similar to its own.

g. Set up a library in the headquarters of the Association, closely connected with the co-operative movement concept, legislation and application and com- posed of books, periodicals and brouchures in Turkish and foreing languages.

h. Participate in the comertions of international co-operative organizations, attend conferences to be arranged by such organizations and make the Turkish co-operative movement commenly known.

j. Make endeavours to ensure that the concept and application of the co- operative movement is vvidely diffuse:d, that it develcps and takes, root, that it is included in the curricula of vocational schools, that chairs on the co-operative movement are instituted in the universitics, academies, schools and that institutes spezializing in the co-operative movement are founded.

k. Support and sustain the activities and enterprises of existing co-operatives 'Ict as guide ta them in every respect, and at the resguest of the member co- operatives in solving their management problems.

pecya

(3)

KOOPERAT İ FCIL İ K

ÜÇ AYLIK KOOPERATIF INCELEMELER DERGISI

SAYI: 66 2K1M — KASI M -- ARALİK

*

Türk Kooperatifçilik Kurumu Tarafından Üç Ayda Bir Yayınlanır.

Fiyatı : 175 TL.

Yıllık abone : 700 TL.

Yurtdışı : 1400 TL.

Yazışma Adresi : Türk Kooperatifçilik Kurumu Mithatpaşo Caddesi 38/A Yenişehir - ANKARA

Tel : 31 61 25 - 31 6.126

Türk Kooperatifçilik Kurumu adına sahibi Nurettin NAZAR

Yazı Işleri Müdürü Doç. Dr. Roslh DEMIRCI

Yayın Komitesi

*

Başkan : Kazım SECER

Raportör İrtan Ünver NASRATTINOĞLU Üye : DOÇ. Dr. Rosih DEMIRCI Üye : Bülent-AKBAŞ Üye : Alâaddin KORKMAZ

Yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarların aittir.

IÇIN DEK İ LE R Ba ş yaz ı : Onbirinci Türk Kooperatifçilik Kongresi

KOOPERTİFÇILİK 3-4

Ba ş yaz ının İngilizcesi 5-6

Kooperatifçiliğin Geliş mesi ve Tarı m Kredi ve Satış Kooperatiflerine Genel Bir Bak ış

Doç. Dr. Rasilı DEMIRCI 7-32

Serbest. Iktisat Politikas ı : 1950 ve 1980 L'ygulamalann ı n Bir Mukayesesi

Alâadd in KORKMAZ 33-47

Ekonomiye ve Kooperatifçili ğ e Etkileri Bakım ından Türk Hal ı cı lığı

İrfan

Ünver

NASRATTINO ĞLU 48-55,

Biyoteknolojinin Tar ıma Etkileri Wilson, Gene ve Sullivan Gene

Tercüme: İ. Orhan TÜRKÖZ 56-68

KOOPERATIFÇILIK 1984 Bibliografyas ı 68- 69

pecya

(4)

CO-OPERATION

A QUARTERLY PUBLICATION ON COOPERATIVE WORK

NUMBER : 6¢ OCTOBER -- NOVEMBER DECEMBER

Ouarterıy Publiehed by the Turkısh Co-operative Assocıatiorı Corresponaance Address ;

Türk Kooperatifçilik Kurunıu

Mithettpaşa Caddesi 38jA Yenişehir -- ANKARA

Tel : 31 61 25 - 31 61 26

Proprietor on behalt ot the Turkısh Co-operative Associatic•ı

Personsible Editor Nurettin HAZAR

(The opinions expressea in the arlicles beling to the authorst

CONTENTS Editorial: The llth Turkish Cooperative WorksCongress

Cooperation Works 3-4

Englishöf theeditorial 5.6

The development of the Cooperatives and A General View of the Agricultural Credit and Marketing Cooperatives

Assistant Prof. Rasih DEMIRCI 7-32

Free Market Policy in Economics: A Comparison of the 1950-1980 Practices

Mâaddin KORKMAZ 33-47

The Influence on Economy and Cooperatives of the Turkish Carpetry

Irfan enver NASRATEINO Ğ LU 48-55

The Influence of Bi o-technique on Agriculture Wilson Gene — Sullivan Gene

Translation: İ . Orhan TÜRKÖZ

56

-

68

1984

Bibliography of COOPERATION WORKS 68- 69

Dizgi: Norm Dizgi --- 33 11 59

pecya

(5)

_BA Ş YAZI

ONB İ R İ NC İ TÜRK KOOPERATIFÇILIK KONGRESI

Türk Kooperatifçilik Kurumu, ana gayesi olan nazari ve tat- biki alanda kooperatif fikrini yaymak, kooperatifçilik ruh ve zil ı- niyetini aşılamak için her şeyden önce kendisini ilmi çal ışmalar yapmakla görevli saym ış tır. Bunun bir icab ı olarak bir veya daha fazla ana konu etrafında en yetkili ki şilerce haz ırlanan ilmi teb- liğ lerin sunulup tartışıld ığı kongreler tertip edilmi ş tir.

Kurumun bu çe şit ilmi kongrelerinden ilki, Ça ğ daş Koope- ratifçiliğ in baş langıc ı say ılan Rochdale Öncüleri Tüketim Koope- ratifinin faaliyete geçti ğ i 21 Aralı k 1844 ün 100 üncü y ıl ına ras- lıyan 21 Aral ık 1944 tarihinde Ankara'da yap ılmıştı r. (1)

Türk Kooperatifçilik Kongrelerinin üç y ılda bir tekrarlanmas ı bir gelenek haline getirilmek istenmi ştir. Bununla birlikte, ilk dört kongreden sonra . bu gelene ğ e uyulamadığı görülmektedir.

Gerçekten ilk dört kongre 1944, 1947, 1950 ve 1953 y ıllar ında tertiplenerek gelenek korunmu şsa da, bundan sonraki kongre- ler 1963, 1966, 1970 ve 1976 da yap ılabilmiş tir.(2) Böylece sekizinci kongreye gelinmi ş .tir. Bundan sonra tekrar gelene ğ in sürdürülmesine dikkat edilmi ş tir. 1979 y ılındaki dokuzuncu kongreden sonra, kongrelerin Onuncusu, Atatürk'ün 100. Do ğ um Y ılı dolayıs ıyla, üç y ı l ı n dolınası beklenilmeden 1981 de gerçek- leş tirilmi ş tir. Bu kongre, Atatürk'ün Do ğ umunun 100. Y ıldönümü Kutlama Koordinasyon Kurulunca "100.'Y ıl Kooperatifçilik Kon- gresi" olarak adlandırılmış tır. (3)

1. Türk Kooperatifçilik Derneği—Türk Ekonomi Derne ği, "Birinci Türk Kooperatifçilik Kongresi", •.C.Ziraat Bankas ı Ma tbaas ı—Ankara-1945.

2. Necmi Sönmez, "Türk Kooperatifçilik Kurumunun Tertipledi ğ i Bi- limsel Kongreler", Kar ınca, sf. 14-30, A ğustos 1978/500.

3. 100. Y ı l Kutlama Koordinasyon Kurulu Ba şkanlığı , "Atatürk'ün Do- ğ umunun 100. Yı ldönümü Kutlamalar ı", sf. 64, Güven Ofset, Ankara-1981

pecya

(6)

Üç y ı l aradan sonra XI. Türk Kooperatifçilik Kongresine ula ş m ış bulunuyoruz. 19-21 Aralı k 1984 tarihleri aras ı nda cereyan edecek bu seferki Kongremizi, ölümünün 100. y ı lı na raslamas ı do- lay ısı yla Büyük Devlet Adam ım ız ve Kooperatifçimiz Mithat Pa şa'- nın hahras ı na adam ış bulunuyoruz. Bu sebepten Kongrenin aç ış tebliğ inin "Mithat Pa şa İle Başhyan Türk Kooperatifçilik Hareke- tininde Kaydedilen Geli ş meler" ba ş l ığı n' ta şı mas ı uygun görül- mü ş tür.

Milletlerarası mahiyette olacak Kongrenin ana konular ı ş un- lardı r:

1. Günümüz ekonomisinin meseleleri ve bu meselelerin Çözü- münde kooperatiflerin rolleri.

2. Kooperatiflerin yatay ve dikey te şkilatlanmalan ve bunun ekowomiye etkileri.

3. Kooperatiflerin gelece ğ i.

Tebli:6,1er Türkçe,Ingilizce ve Almanca sunulabilecektir. Türkçe tebli ğletin ayrıca yabanc ı dilde bir özeti bulunacaktır.

Çok say ıda yerli ve yabanc ı ilim adam ın ve uzman ı n kat ı lacağı Kongrenin. Kooperatifçili ğ e yeni fikirler getirece ğ i ve bazı prob- lemlerin çözümlenmesine ışı k tutacab umulmaktad ı r. Bundan ba ş- ka Kongrenin, milli ve milletleraras ı kooperatifçilik alan ında fay- dal ı bilgi al ış -veri ş ine ve dünya kooperatifçileri aras ında dost1W£Iwn geli ş tirilmesine hizmet edece ğ i muhakkakt ı r.

Kongre sonunda bir ciltte toplanacak tebli ğ ve konu ş ma me- tinlerinin Kooperatifçilik Edebiyatım ız ı zenginle ş tireceğ ine ve ara ş tı rma yapacaklar ı temel kaynak te ş kil edece ğine inan ıyoruz.

Milletlerarası XI. Türk Kooperatifçilik Kongresinin ba ş arılı ve Türk ve Dünya Kooperatifçili ğine hay ırlı olmasını dileriz.

Kooperatifçi Selâmlar ımızIa...

KOOPERATIFÇILIK

pecya

(7)

EDITORIA L:

THE llth TURKISH COOPERATIVE CONGRESS

The Turkish Cooperative Association considers itself as an organisation entrusted with the tank of carrying out scientific research work in order to bolster its primary function of propagating the theoretical and practical cooperation ideas and ideals and to inculcate in the minds the cooperative spirit and solidarity. As a means to achieve this objective, congresses have been held to discuss the contributions presented by most authoritative scientists in this field on one or more topics.

The first of these scientific reunions was held on 21st December 1944 which is the first centennial of the day the First Equitable Pioneers of Rochdale had opened their doors and introduced a wholly new way-of-life to the world. (1).

Though an attempt was made to repeat the Turkish cooperative congresses every th ı-ee years, circumstances beyond the Association's control prohibited the implementation of this decision intented to be made a tradition. In fact, while the first four congresses esere held in 1944, 1947, 1950 and 1953, that is every three years, the following ones were possible only in 1963, 1966, 1970 and 1976 (2). From the eighth congress on, a greater attention was paid to the compliance with the so-called triennality rule. After the ninth one held in 1979, it was decided that the third Y-e»

should not be awaited and the tenth congress was held in 1981 which was the birth centennial of Atatürk. This congress was named the "Centennial Cooperative Congress" by the coordinatior ı council (3).

(1) TÜRK KOOPERATIFÇILIK DERNE Ğİ and TÜRK EKONOMİ DER- NE Ğ I, " Birinci Türk Kooperatifçilik Kongresi" (The First Turkish Cooperative Congress),

.

Bank of Agriculture Printing Plant, Ankara

1945.

(2) NECM İ SÖNMEZ, " Türk Kooperatifçilik Kun ımunun Tertiplediğ i Bilimsel Kongreler" (Scientific Congresses held by Turkish Cooperative Association), in: Karınca, No. 500, Aug. 1978, pp. 14-30 .

(3) CENTENNIAL COORDINATION COU NCIL, "Events Organised in the Birth Centennial of Atatürk" (Atatürk'ün Do ğ umunun 100. Y ı l- dönümü Kutlamaları ), p. 64, Güven Ofset Printing House, Ankara 1981.

pecya

(8)

After an interval of three years, we have reached the tenth congress, which we have dedicated to our great statesman and cooperator Mithat PaSha on the occasion of his death centennial. For this reason, the inaugural paper will deal with "the developments marked in the Turkish cooperative movement founded by Mithat Pasha".

The basic themes of this congress, which will be an international event, are the following:

1. Issues of the present-day economies and cooperatives' role in their solution.

2. Horizontal and vertical stratification of cooperatives and its effects on the economy.

3. The future of the cooperation.

The papers may be in Turkish, English or German. MI papers in Tur- kish will be printed with summaries in the other congress languages.

It is believed that this cöngress, bringing together a good number of Turkish and foreign scientists and practicioners, will introduce new ideas and cast a new light on the solution of some of its problems. Likewise, the congress will certainly be a forum for a highly-profitable exchange of experience in the field of cooperation and contribute to the improvement of the cooperative solidarity anı ong the defenders of its ideals.

We likewise believe that the congress proceedings which will be printed in book form will enrich the cooperative literature and constitute a basic source of reference for those who will further investigate into the subjects treated there.

We wish alI the success which deserves the 11th International Turkish Cooperative Congress and nurture the hope that will contribute to the enhancement of its spread.

With our cooperative greetings.

KOOPERATIFÇILIK

pecya

(9)

KOOPERATIFÇIL İĞİN GELI Ş MESI

VE TARIM KREDI VE SATI Ş KOOPERATIFLERINE GENEL B İ R BAKI Ş

Doç. Dr. Rasih DEM İRCİ ÖZET

Eski toplumlarda işbirliği ve kooperasyon hareketlerine rastlanır. Ancak modern kooperatifçiliğin başlangıcı 19. yüzyıl olarak kabul edilebilir. Bu mâ- nâda ilk kooperatifçilik hareketi Türkiye'de kredi kooperatifçiliği ile başla- mıştır. Dünya üzerinde kooperatifçilik geleneksel kooperatifçilikten sonra muhtelif gelişme kademelerini geçerek büyük iş hacmine sahip, bütiinleşmiş kooperatife doğru bir gelişme göstermiştir.

Tarımsal amaçlı kooperatiflerden tarım satış ve tarım kredi kooperatifle- rini yeniden düzenleyen kararnameler Türk kooperatifçiliğinde, üyelerin yö- netime katılımını azaltıcı antidembkratik bazı hükümler getirmiştir. Bu açı- dan bu değişiklikler kooperatifçilik ilkelerini zedeler mahiyette bulunmuştur.

1. GİRİŞ

Tarihin çok eski dönemlerinde basit anlamda kooperasyon hareketlerine rastla- nır. ilkel toplumlarda bile insanlar, tek başlarına yenemeyecekleri güçlükler karşısın- da işbirliğine gitmişler ve bu suretle ekonomik mahiyette birçok işleri başarmışlar- dır. Nüfusun artması, ihtiyaçlann mevcut kaynaklara nazaran çoğahnasıyla toplumda

işbölümü genişlemiş, meslekler ortaya çıkmıştır. Toplumda farklı gelir grubları oluş-

ması ve mesleklerin belirtmesi ile de insanlar arası işbirliği faaliyetleri önem kazanma- ya başlamıştır.

Eski çağ toplumlarında su ürünleri ile uğraşanlar ve özellikle açık denizlerde ba- lıkçılık yapanlar, büyük insan gücü ve sermaye isteyen gemi ve donanunını temin et- mek ve zorluklarla dolu bir faaliyeti yürütebilmek için işbirliğine gitme ihtiyacı duy- muşlardır.

Aynı cemiyette yaşayanların, ormanların açılarak tarıma yarayışlı arazi açmada, ağaç ve odun kesme konusunda okul, yol, çeşme gibi ortak kullanılan tesislerin ya- pilmasmdaki davranış müşterekliği, mallirnumuzdur. Eski Mezapotamya'da tarımda suyun düzenli olarak kullanılması için bentlerin yapılması, korunması ve bunların onarılması ortak çalışmalara örnektir. Dünyanın her tarafında, günlük hayatta sık gö- rülen, sıra ile sürü güdümü, harmanda komşuların birbirine yardımı, kuyu kanal açma çok eski devirlerden beri görülen bir yardımlaşma ve işbirliği şekilleridir.

pecya

(10)

DOÇ. DR. RASIH DEMIRCI

Almanya, İ sviçre, Fransa, Avusturya ve hatta İtalya'da Alpler üzerinde görülen ortak süthaneler eski bir maziye sahiptir. Anadolunun her yerinde görülen ve tarihin eski devirlerinden beri varlığı nı hala koruyan ortak süthaneler, ortak çarna şı rhaneler, ortak fırı nlar, ortak çoban tutmalar, imece, kesik, saba ş gibi adlarla an ılan çeş itli diğer i şbirliğ i ş ekilleri Türk Toplum gelene ğ inde kar şı l ı kl ı y ı rd ı mla ş ma ve i ş birli ğ i ile kooperasyon hareketinin esasen çok eski ça ğ lardan beri mevcut olduğ unun bir deli- lidir.

Teş kilatlı kooperasyon hareketleri tarih içerisinde belirgin bir ş ekilde esnaf te- ş ekküllerinde görülür. Ahi Evran- ı Veli'nin XHI. Yüzy ılda geniş bir kavray ış la geliş - tirdi ğ i ve Osmanlı Devleti'nin bütün ülkelerinde yüzy ıllar boyu büyük bir ba şarı ile uygulanan Ahilik te ş kilat ı sosyal bar ış ve iktisadi' hayat tarz ı bakım ından ibretle ince- lenmesi gereken,zamamnda örnek bir i şbirliğ i lıareketidir.

Bugünkü modern anlam ı yla kooperatifcilik hareketine geçen yüzy ılın sonlarına .do ğ ru 1844 yıl ında İngiltere'de kuruldu ğu kabul edilmektedir. Bundan öncede İngil-

tere'de Peter Cornelgus Plockboy 1659 y ılında yayuılad ığı kitapta çe şitli meslekler- den kimselerin sermaye ve i ş gücülerini birle ş tirme!: suretiyle kendi aralar ında meyda- na getirecekleri iktisadi te ş ekküllerin kurulu ş lar ı hakk ı nda bir teklif getirmi ş tir. Bun- dan y ı llar sonra, 1995 de, John Bellers'de P.C. Plockboy 'an dü şüncelerini benimseye- rek geliş tirmi ş tir. Bellers üretici ve tüketiciye ve çiftçi ile esnaf ı bir ortak teş ekkülde birleştirmeyi ve elde edilen ürünlerin sat ışı ile elde edilen gelirlerle i ş letmede kulla- n ı lan d ış kaynaklar ı n faizini ödeme ğ i, öngörüyordu. Böylelikle; kendi kendine yar- dım, gönüllülük, demokratik idare ve eşitlik esas ı na dayanan iktisadi amaçl ı kuruluş - ları n temelleri at ılıyordu, Ne var ki P.C. Plockboy ve John. Bellers'in uygulama alan ı- na pek az etkileri oldu ğ unu görüyoruz. Ancak bunlar, kendilerinden sonra gelen dü şü- nürlere ışı k tutmuş lardır. Nitekim J.Bellers'in görü ş leri Robert OWen taraf ından yine aynı ülkede geliş tirilmiş tir. Owen, hedef ald ığı kooperatifciliğ in gelişebilmesi için, i ş çilerin sosyal meselelerine çözüm getirebilecek, kapitalist dü ş ünceden uzak, bütün çabalar ını karın en yüksek olmas ına yönetmeyen kuruluşların topluma benimsenmesi gerekli giirmekte (1). Robert Owen'in görü şlerinin temelinde çevre yani ortan nazari- yesi vard ı r. Buna göre; insan çevrenin eseridir, bundan dolay ı onun hayat şartlarını düzeltmek ve e ğ itimle mutlu k ı lrnak imkan dâhilindeclir. Bu hedefe ula ş mak içinde çe ş itli yollar takip edilebilir. Bunlardan, devlete sosyal kapsaml ı kanunlar ç ıkartmak çabası , kendi i şletmesinde bir tak ım sosyal bir dizi tedbirler uygulamak ve üretim ve tüketim kooperatifi kurmak te şebbüsleri say ılabilir (2). Robert Owen'in başar ısın ı , fikirlerini idealist kimselere ve entellektüellere aktarmalannda ve kendisinden sonra bu konuda-gayretle çal ış an bir önderler grubunun yeti şmesinde aramalıdır.

(1) Ha şmet Ba ş ar, Türkiye'de ve Dünya'da Kooperatif Kurulu şların Sosya-ekonomik yapısı , Uludağ üniversitesi Yay ı nlar, Yay ı n No. 3, Bursa 1982 s. 44

(2) Nurettin Hazar, Kooperatifçilik Tar ım, Ankara, 1970, s. 61.

pecya

(11)

KOOPER ATİFÇİLİĞİN GELİŞMESİ VE TARLNI KREDİ VE SATI Ş KOOPERATİFLERİNE GENEL BİR BAKIŞ

Nitekim Dr. William King kooperatifcilikte ba ş ar ı l ı geli ş meler sa ğ lam ış , hatta kooperatifciliğ in geli ş mesinde dini kurumlardan yararlanmaya ç al ış m ış tır. Ancak Dr.

King'in kurmuş olduğ u kooperatifler de kredili sat ış ların büyük bir hacme ula şması ve sermayenin azalmas ı sonucu iflas etmi ştir.

İ ngiltere kooperatifçilikte merhale kaydederken Fransa, Almanya ve di ğ er ülke- lerde de daha modern kooperatifcili ğ in öncüsü diyebilecegi ak ımlar geli şmiş ve koo- peratif düş üncesi uygulamaya intikal etmi ş tir. Bunlardan Pransa'da Charles Fourier (1771-1837), Lowis Blonc (188-1882) ve C. Gide (1847-1932), Almanya'da F.

Raiffeisen (1818-1888), H. Sehulze Defiizch (1808-1833), Danimarka'da N.F.S.

Gruntvig (1783-1872) Irlanda'da Sir Harace Plunkett (1854-1932) zikredilebilir. An- cak Owen'in etkisinde kalan bir grup,ingilterenin Manchester şehri yak ı n ında küçük

bir dokuma kasabası olan Rochdale'de tarihte sa ğ lam esaslara dayanan baş arılı bir kooperatif kurmuş lar (1844) ve dünyada modern kooperatifcili ğin temelini atm ışlar- dır. 28 dokuma i şcisinin birer ingiliz liras ı vererek kurduklar ı ve mütevazi tüketim kooperatifinde; ileride kooperatifcilik ilkeleri olacak temel esaslar ı da ortaya koy- muşlard ır. Bu baş arıl ı denemeden sonra 1844 y ılından sonra İngiltere'nin birçok ş eh- rinde Rochdale öncülerini örnek alan birçok kooperatif kurulmu ştur.

İ ngiltere tüketim kooperatifciliğ i öncülüğ ünü yaparken Fransa üretim kooperatif- ciliğ in, Almanya ise kredi kooperatifcili ğ inin öncülüğünü yapm ış lardır.

2. TÜRKIYE'DE KOOPERATIFÇILIK

Tüikiye'de batı anlam ında kooperatifcilik hareketi Mithat Pa şa'n ın 1863 y ıl ında Tuna Valisi iken kurdu ğu "Memleket Sand ıkları" ile baş lar. Memleket sand ı klan'ndan önce çiftçiler muhtaç o lduklan krediyi, yüksek faizli borç veren " mu rabahac ıla r"dan alıyorlardı. Tabiatiyle bu, üreticilerin s ıkınt ı çekmesine ve tar ımsal iirününıiikselmeme- sine sebep oluyordu. Bu hale çare bulmak üzere bu kredi te ş kilat ı kurulmu ş tur. Bu kurulu ş a sermaye temini için, her çiftcinin, devlet taraf ından gösterilen yerde, yarım dönüm arazi ekmesi mecburiteyi konuldu. İmece usillüyle ile yeti ştirilen mahsul, ilçe merkezlerine götürülerek sanki- ve paralar oralardaki sand ıklara yatırıl ırdı . Bu yolla el- de edilen paralar bu konduklar ın finansman kaynağı nı oluş turmuş tur (3, 4). Ancak zenginlerin imecede çal ışmalar ı , bu usulün değ i şmesine neden olmuş ve bunun yeri- ne, her çift öküze kar şılık, yarım kile, yani yaklaşık 15 kilo buğday alı nmasına baş - lanm ış tı r. Evvelki ş ekil, eme ğ i ve bo ş araziyi kıymetlendirmek suretiyle, memlekette tanmsal üretimi artırdığı ndan, daha faydal ı idi. 1867 y ı l ı nda bu sand ı klar bütün illere yayıldı .

(3) Fahri, Z.Fı ndıkoğlu, "Kooperatifçili ğ in Ekonomik ve Sosyal Temelleri T.K.K.

Kooperatifçilik Temel Bilgileri. Ankara, 1868 s.1.11.

(4) Z.Gökalp Mülayim, Genel ve Tarımsal Kooperatifçilik, Bilgi Yay ınevi Ankara 1975. s.41-46.

pecya

(12)

DOÇ. DR. RAS İH DEMIRCI

Memleket Sandıklarının çiftçiye verdiğ i azami borç miktar ı 2 000 kuru ş olup, faiz ayda % 1 ve vade ise bir y ıl idi. Sand ıklar ın temin etti ği kar ın 1/3 i, her köye, ser- mayesi oranında, çeş me, yol, okul gibi kamu hizmetlerini yapmak üzere verilir ve 2/3 ol ise sermayeye ilave olunurdu. Ancak zamanla, alman borçlar ı n vaktinde geri iade edilmemesi, bu sandıkların çal ışmalar ını zorlaştırdı . Zira bu durum, sermayenin azal- ması na sebep olmuştu.

Aç ı klanan bu durumu düzeltmek amac ıyle, 1882 y ılından itibaren aşar vergisine

% 1 ilave edilerek, a ş ar % 11 oran ı nda almma ğ a ba ş land ı . Bu % 1 hisse Memleket Sandıklarma verilmiş ve buna izafeten de sand ı klarm ad ı , "Menafi Sand ıkları " olmuş- tur. Al ınan bu tedbirler de olumlu bir sonuç vermedi ğ inden, Menafi Sand ı klar ı da, çiftçinin kredi ihtiyac ım kar ş ilayamaz 'lale gelmi ş tir. Bunun üzerine bu sand ı klar da lağ vedilerek yerine, 1888 senesinde, 10 milyon lira sermayeli Ziraat Bankas ı kurul- muş tur. Böylelikle tar ımda kredi temini amac ı yla kurulan bu ilk tar ı m kredi koopera- tifleri Ziraat Bankas ının nüvesini oluş turmuş tur. Daha sonra 1914 ve 1916 y ı llarında çıkan Ziraat Bankas ı kanunlarında "itibari kooperatifler'e ikrazatta bulunabilece ğ i' konusunda hükümler yer alın ışsada, bu tarihlerde bir zirai kredi kooperatifin varl ığın- dan bahsedilemez, 1914 y ılında kurulan Ayd ın incir Üreticileri Kooperatifi, Kula Palamutçular Kooperatifi ve Balçova Sebze sat ış kooperatifi savaş dolay ısıyla faaliyet-

lerini durdurmak mecburiyetinde kalm ışlardır. Di ğ er taraftan 1913 y ılından itibaren Istanbul'un çeşitli semtlerinde kurulan tüketim kooperatifleri 1919 y ı l ı nda kapanm ış , iki yıl sonra yine Istanbul'da "Memurin Erzak Kooperatifi" aç ıhmştır.

Daha Lozan anlaş ması imzaları rnadan önce 1923 y ıl ında Izmir'de toplanan Inci iktisat Kongresinde Kooperatif dü şünceye yer verilerek, kooperatifcili ğ in geliş tirilme- si istenmiştir. Bunu takip eden günlerde "Kooperatif Şirketler" adli bir kitapç ık neş - redilerek Türk münevverleri, kooperatif kurmaya ve halk ı bu konuda ayd ı nlatmaya çai,Y"r ılm ış lardır.

Cumhuriyetin arefesinde kooperatifçilik fikri sadece dü ş üncede kalmam ış , Tür- kiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti döneminde (1923) " İstihsal, Alım ve Sat ım Or,- takl ık Nizamnamesi' ç ı karilarak 1928 e kadar çoğunluğ u zirai karekterde 40 civar ın da kooperatif kurulduğ unu görüyoruz. Cumhuriyetin ilan ından sonrada "Itibart Ziraî Birlikleri Kanunu" ç ı kar ı larak yürürlüğe konmuş , ancak bu kanun uygulama alanı bu- lamam ış tır.

Cumhuriyet döneminde tar ı msal amaçl ı kooperatifler için ayr ı bir kanun ç ı kar ı - lırken, diğ er yandan 1926 da Türk Ticaret Kanununda da bir de ğiş iklik yapılarak

"Kooperatif Ş irketlerin" kurulması imkan ı sağ lanm ış tır. Esas itibariyle 'itibarı Zirai Birlikleri" kanunundan arzulanan sonuç al ınamayınca 1929 y ılında 1470 say ılı "Zi-

pecya

(13)

KOOPERAT İ FÇILI ĞIN GELIŞ MESI VE TARLM KREDI VE SATI Ş KOOPERATİ FLERİNE GENEL piR BAKI Ş

rai Kredi Kooperatifleri Kanunu" ç ıkarılm ış tır. Neticede kooperatiflerin yurt sathma yay ılması için hükümetler büyük gayret sarfetmi şler ve k ısa sürede 2300 köyde 67000 ortağı n kooperatif hareketine kat ıldığı nı görüyoruz. Kooperatif hareketin çerçevesini çizme çabaları durmam ış , değişen şartlar da dikk a te alınarak 1935 yılında iki önemli kanun tasarısı Büyük Millet Meclisi gündeminde yer alm ışt ır. 1935 y ıllarında yürür- lüğe giren bu kanunlar "2834 say ılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu" ve "2836 say ılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanununa" göre kurulan kooperatiflerin büyük bir kısmı yeni kanuna intibak ettirilmi ştir. 1920 y ılı ndan beri faaliyetini durdurmu ş olan tarım satış kooperatifleri 1925 y ılından itibaren yeniden canlanmaya ba ş lam ış lar, hatta 1933 yıl ında Aydı n bölgesinde 8 Tarım Sat ış Kooperatifi "Ayd ın Zirai Sat ış Kooperatifi" ad ıyla bir birlik teş ekkül ettirmişlerdir. Bilahare bu tar ım satış koopera- tifleri birliğ inin de 2834 sayıl ı Kanuna intibak ı sağ lanmIş tır. Yurt sathma yay ılan Tarım Sat ış Kooperatifleri daha sonraki y ıllarda üst birliklerini kurarak, te şkilatlarmı tam amlam ış lardır.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında sadece kooperatif mevzuat' konusunda çal ış - malar yap ılmakla kalmam ış , aynı zamanda kooperatifçilik ülküsünün fikri temellerini kurmak üzere muhtelif faaliyetler de ba ş latılmış tır. Hiç şüphesiz bu kooperatifçilik hareketi içerisinde 1931 yı l ı nda Istanbul'da kurulan ve iki y ıl sonrada Ankara'ya nak- ledilen Türk Kooperatifçilik Kurumunun pek müstesna bir yeri vard ır. Kurumun koo- peratifçilik fikrinin yay ı lmas ı kooperatif mevzuat' ve tatbikat' ile ilgili çal ış maları takdir edilmeye değ er niteliktedir. Diğ er taraftan kooperatifciliğin ülke sathma yay ıl- ması ve Türk kooperatifçilik hareketini desteklemek amac ıyla kooperatiflere bazı muafiyetler de tan ınm ış tır. Ayrıca Devlet Büyükleri ba şta Atatürk olmak üzere koo- peratiflerin kurulmas ını te ş vik gayesi ile kooperatiflerin bizzat orta ğı ve kurucusu ol- muş lardır. Atatürk 1925 y ı lmda kurulan Ankara Memurlar İstihlak Kooperatifinin ortağı olmuş tur. İ smet Inönü, Kaz ım Karabekir ve Celal Bayar'da bu kooperatifin üyeleri arası nda yer alm ışlardr. Ayrıca 1936 y ılında kurulan 'Tekirçiftliğ i Tarım Kredi Kooperatifleri"nin kurucusu ve 1 say ılı ortağı olarak Atatürk'ü göstermekteyiz.

Çeş itli konularda çalışan koopratiflerin finansman aç ısından desteklenmesinin önemi de kavranarak, daha cumhuriyetin ilk y ıllarında tar ım kredi kooperatiflerinin T.C. Ziraat Bankas ı vas ı tas ı yla, Esnaf Kooperatiflerinin Türkiye Halk Bankas ı vası ta- sıyla finansmanı= karş ilanı lmas ı dü ş ünülmüştür. Daha sonraki yıllarda ise diğ er koo- peratiflere müli kaynak sa ğ lamak için muhtelif Bankalar görevlendirilmi ştir.

Bu izahlarmuzdan anla şı lacağı üzere, Türkiye'de Iktisadi kalk ınma dengesizliği- ni gören seçkin gruplar ve önderler, iktisadi kurtulu ş hamlesinin ilk k ı v ı lcumlaruu yakarak, kooperatifçilik hareketini kitlelere mâl etme, konuyu fikri tart ış ma zemini- nin ötesine götürerek icraat safhas ı na koymaya çal ışm ışlardır. Bu haliyle Türk koope- ratifçilik hareketi devletin müdahalesi ve katk ısı ile geliştirilen yukarı dan aşağıya

pecya

(14)

DOÇ. DR. RAS İH DEMIRCI

başlatılm ış bir hareket olarak görülmektedir. Buna göre devlet, belli kesin ı lerde kal- kınmanın halandir ılması çabalar ına yardımc ı olmak maksad ıyla, kamu imkanları ile farkl ı konularda kooperatifçilik hareketini ba şlatmış , kurulu ş yıllarında sosyal ve 'ekonomik ş artların etkisiyle karar ve yönetim hususunda ele ald ığı insiyatifi b ırak-

m ıyarak sürdürmeğ e devam etmiş tir. Tabanda, genelde-baz ı istisnalar hariç-gönüllü ve ş uurlu katılma henüz sağ lanamam ış tır. Meselenin sosyo-psikolojik yönü ciddiyetle ele alınmam ıştır. Bu konuda ara ştırma yap ılarak geleneksel iş birliğ i şekilleri, halk ın örf ve adetleri ilmt bir ş ekilde incelenip meseleye yakla şılamad ığından y ıllardır olum- lu sonuç almak mümkün olmam ışt ır.

Bu yüzy ıl ın başından beri bağımsı z bir kooperatifler kanunu yap ılması gerekti ği savunulmuştur. Bu dilek 1969 y ı l ında "Kooperatifler Kanunu" ad ı yla 1163 say ıl ı ka- nunu kabulu ile gerçekle şmiştir. Bu kanun, Ticaret Kanununun "Kooperatif Şirket- ler" başlıklı onsekiz maddelik bölümünün yerine geçmek üzere ç ıkarılm ış , kendi ba- ğımsız kanunları olan tarım satış ve kredi kooperatifleri d ışındaki bütün diğ er koope- ratifleri için uygulanmaktad ır.

3. KOOPERATIFÇILIK T 4.NIM KAPSAM VE ILKELERI

Kooperatifçilik, geni ş anlamda ekonomik i şbirliğ ini ifade eder. Kooperatifçilik faaliyeti özellikle üretim, pazarlama, sat ın alma, hizmet alanlar ında daha s ık görülür.

Bununla birlikte her ekonomik i ş birli ğ i kooperatifçilik anlam ına gelmez. Kooperati- fin var olmas ı için, bu hareket oluş turan fertler aras ı nda ortaliktan do ğ an bir daya- n ış ma olmal ı d ı r. Ortaldarm belirli bir amaca ula şmak için oluşturduklar ı bu dayanış- ma ve güçbirli ği kooperatifin varolu ş nedenini, faaliyetleri için gerekli temeli mey- dana getirir.

Kooperatifin değ işik tarumlari vard ır. Prof.GKessler'e göre, "ortaklar ına üretim veya tüketime yönelik konularda yard ım etmek amacıyla, kendilerine ait ortak i şlet- mderinde çalışmak için, insanlar ın serbestçe iktisaden birle şme ve bir araya gelme- sine kooperatif denir." Prof.Z.Fahri F ı nd ı ko ğ lu ise kooperatifi ı stihsal, kredi, tüke- tim ve mesken temini gibi ba şlı ca ekonomik ihtiyaçlarm tatmini maksad ı yla kendi arzu ve iradeleriyle bir araya gelen, bu ihtiyaçlar ı kar şı lamak için kendi iktisadi' gay- retleriyle bir i şyeri ve iş letme vücuda getiren insanlar ın birleşme te şebbüsü" olarak tammlamaktad ır (5).

(5) Z.Fahri F ındıko ğ lu; Kooperasyon Sosyolojisi, Nazar! ve Tatbiki Kooperatifçilik . denemesi, Yayı nlar ı 1967, İ stanbul. s.119.

pecya

(15)

KOOPERAT İFÇ İLİĞİ N GEL İŞ MESİ VE TARDI KREDI VE SATI Ş KO OPERATIFLER İ NE GENEL BİR BAKI Ş

Türk Ticaret Kanununun 485.maddesinde kooperatif şirket ş öyle tarif edilir:

"Kooperatif ş irket, ortaklarnun iktisadi menfaatleri ve husüsiyle meslek ve geçimle- rine ait ihtiyaçlar ı n ı kar şı l ı kl ı yard ı m ve kefalet sayesinde sa ğ layıp korumak maksa- diyle bir ticaret unvan ı alt ı nda kurulan de ğ işir sermayen bir ş irkettir".

Bu tariflerin ışığı alt ı nda kooperatifçilik, "Benzer ekonomik şartlara sahip bir grup fertlerin kar şı l ı kl ı yardımla şma ilkesine dayanarak te şkilatland ırd ıklar ı ekono- mik işbirliğidir" şeklinde tarumlanabilir. Sosyo-ekonomik anlamdaki bu tan ım ı biraz daha aç ıklamak imkanı vardır. Buna göre, kooperatif te ş ebbüsü, ortaklarnun hisse sat ın alarak, kolayca ve gönüllü olarak girebildikleri, kooperatiflerin ana sözle şmesi- ne göre istedikleri zaman ç ıkabildikleri bir kuruluş tur. Bu bak ış aç ısından ve sosyal nedenlerle, kooperatiflere, insana de ğer veren ve hizmet eden kurulu ş lar olarak bak ılır.

Baz ı kooperatifçileri, sermaye yerine insana de ğer veren yönleriyle, kapitalist kar ı elimine eden kuruluş lar olarak da görürler.

Bu aç ıklamalardan, işbirliği olan her yerde, bir kooperatif ruhunun geli ştiğ i an- la şı lmaktad ı r . Kooperatifler TTK nun tarifine göre derneklerden kolayca ayr ılabil- mektedir.

Dernekler veya cemiyetler kazanç elde etme amac ım gütmezler. Yard ım Sevenler Derne ği, Kızılay, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme ve benzeri kurumlar buna bi- rer örnektirler. Bu derneklerin ortaklar ı , faaliyetlerinden kendilerini de ğ il,

baş

kalari- nı faydalandınrlar. Kooperatiflerin ana ilkesi, bir ki ş i herkes için ve herkes bir ki şi içindir.

Kooperatifleri di ğ er ş irketlerden ay ıran baz ı önemli özellikler şunlard ır:

1. Kollektif, komandit, anonim ve limited şirketlerde ortaklar, sermayelere tuta- rı m göre, kardan bir par al ırlar. Halbuki kooperatiflerde, ortaklann yapt ıkları alışve- riş tutanna göre kar paylaşılır ve buna risturn ad ı verilir.

2. Kooperatiflerde ortaklar ön planda olduklar ı halde, özelfikle anonim ve limi- ted ş irketlerde sermaye önde gelmektedir. Anonim şirketlerde ortaklar birbirini her zaman tanımad ı kları halde, kooperatiflerde böyle de ğildir.

3. Şirketler, ortaklar ına sermayelerinde kar şıhk kar pay ı (temettü) dağı tırlar.

Kooperatiflerde ise, sermayeye faiz ya hiç verilmez veya s ınırlı bir faiz verilir.

Rochdale öncülerinin tüketim kooperatifi kurmalanyle ilk kez ortaya ç ıkan koo- peratifcilik ilkeleri dünya kooperatifli ğ inin gelişmesine büyük katk ılarda bulunmu ş- tur. Bugün milletleraras ı kooperatifçilik ilkelerinin kayna ğı olarak bilinen Rochdale ilkeleri, bu işçilerin kaleme ald ıkları ilkeler değildir. Ancak bu ilkeler Rochdale tüke- tim kooperatiflerinde uygulanan esaslardan ç ıkar ılm ıştır.

pecya

(16)

DOÇ. DR. RASİH DEMİRC İ

Bu ilkeler, değ işik ş ekilde yorumlanarak yanl ış anla şılmasnun önlenmesi için, Milletleraras ı Kooperatifler Birliğ i (International Cooperative _killiance) taraf ından yeniden ele al ınm ış ve 1937 de 7 ilke, 5-7 Eylül 1966 tarihleri aras ında Viyana'da yap ı lan 23. Kongrede ise 6 ilke olarak bütün ülkelerde kabul edilmi ş tir.

İlk 7 ilki arasında yer alan, peş in al ış -veri ş ilkesi, daha sonra kald ırılmış , siyasi ve dini tarafs ızlık ilkesi, serbest giri ş ilkesine dahil edilmi ş ve kooperatiflerin lokal, milli ve milletlerarası seviyede seviyede iş birli ğ i yapmalar ı için kooperatiflerle iş bir- liğ i ilkesi konmu ş tur.

1966 da tesbit edilen 6 ilke bir bütün olarak bul edilmi ş , mutlak ve ikinci derece- deki ilkeler ayrıım ından vazgeçilmi ştir.

Bu 6 ilke sırasıyla şunlard ır:

1. Serbest Giri ş İlkesi (Aç ık Kapı İlkesi)

- Kooperatif e giri ş te sosyal, politik, dini veya ırk yönünden bir ay ırım yapılamaz.

Kooperatif hizmetlerinden yararlanmak isteyen ve üyeli ğ in getirdiğ i sorumluluklar ı kabul edilen herkes kooperatife gönüllü olarak girebilir ve istedi ğ i anda ç ıkabilir.

Kooperatiften ç ı k ışlarda, genel kurul veya yönetim kurulundan izin al ınarak veya be- lirli bir süre ortakl ı k ş art ı kooperatif iç tüzü ğ ünde yer alabilece ğ inden, bu ş artlar or- tak taraf ı ndan pe ş inen kabul edilmi ş olup, ilkenin ihlali anlam ı na gelmez.

Aynı ş ekilde giri şte de baz ı istisnalar olabilir. Mesela, kredi kooperatiflerine te- feciler, pazarlama kooperatiflerine, ayn ı ürün üzerinde ticaret yapanlar, ortak olarak kabul edilmezler.

Bu ilke bulunmad ı kça, kooperatifin kar amac ı ta şı yan ve belirli bir toplulu ğ a hizmet eden ş irketlerden fark ı kalmaz.

2. Demokratik idâre İ lkesi

Kooperatif belirli bir amaca ula şmak için bir araya gelen bireylerin olu ş turduğ u bir te ş kilat ş ekli oldu ğ undan, yönetimin, kooperatifi meydana getiren ki ş ilerce ya- p ı lmas ı gerekir. Bu sebeble, kooperatifin faaliyetleri, ortaklar taraf ı ndan seçilen yö- netim kurulu ile, bu kurulca tayin edilen ki şiler tarafından yiirütülür. Kooperatiflerde yönetim, demokratik olarak kontrol edilir. Bu kontrol, kooperatifteki sermayesi ne olursa olsun, her orta ğın sâhip olduğu bir oyla sağ lanmaktad ır.

Kooperatifi yöneten ki şiler, ortaklarm oyları yla işbaşına geldiklerinden, onlara karşı sorumludurlar.

pecya

(17)

KOOPERATİ FÇİLİĞİ N GELI Ş MESI VE TAR DA KREDI VE SATI Ş KOOPERATIFLERINE GENEL B İ R BAKI Ş

Demokratik idâre ilkesine, bir orta ğa bir oy ilkesi de denilir ve bu ilke, birim (lokal) kooperatiflerde mutlak olarak uygulan ır. Bölgesel ve milli kooperatiflerde, or- tak say ı s ı , i ş hacmi gibi göstergelere göre, bunlara ba ğ l ı birim kooperatiflerin oy hak- kı dee ğ i ş ebilmektedir. Bu nedenle, daha çok ortağ a mâlik veya daha fazla i ş hacmine sahip bir birim kooperatifin, bölge kooperatif birli ğ inde daha çok say ıda oy (kişi) ile temsil edilmesi normal olup, demokratik idâre ilkesinin ihlali anlam ına gelmez.

Bir bak ıma bu temsil şekli, nüfusu fazla olan illerin parlamentoya daha çok parlamen- ter göndermesine benzer. Bilindi ği gibi, o ildeki parlementerlerin seçiminde, her seç- menin oy hakk ı birdir.

Demokratik idare ilkesi, kooperatifçili ğ in temelini oluş turan, yönetimde insan faktörünün önemini ortaya koyan ilke oldu ğ undan, kooperatifleri ticaret ş irketlerin- den ay ı ran önemli bir özelliktir.

3. Risturn Dağı tılması ilkesi

Bu ilke, kooperatifin y ıll ık i şletme faaliyetleri sonucu do ğan fiyat farklannın, ortaklar taraf ından kooperatife teslim edilen ürün, kooperatiften sat ın alman araç ve gereç veya kooperatif hizmetlerinden yararlanma oran ında üyelere da ğıtılmasını ön- görür. Hiçbir üye diğ erleiinin zarar ına bu dağı tım dan bir kazanç sa ğ layamaz. Uygu- lamada risturn dağıtmaya en müşahhas şekilde tüketim kooperatiflerinde rastlanmak- tadır.

Kooperatifler kar pe şinde ko şmayan; hizmeti amaç edinen kurulu şlar olmalar ı- na rağ men, iyi yönetilen bir kooperatifte y ıl sonunda işletme fazlası elde edilebilir.

Bu fazlal ık, maliyetin üstünde bir fiyatla ortaklar ına sat ış yapmadan veya ortaklar ının ürününü, satabileceğ i fiyattan daha düşük bir fiyatla sat ın almadan do ğ ar. Eğ er koo- peratif mâliyetine hizmet yaparsa, i şletme fazlas ı meydana gelmez. Ancak, koopera- tifler, muhtemel zararlardan korunmak ve sermaye birikimi sa ğ lamak için işletme fazlaları bir aç ıdan kooperatifin sigortası dı •. Ayrıca risturn sayesinde ortaklar da bir nevi para biriktirmiş olmaktad ır.

işletme fazlalar ı veya risturnun kullan ılması üye kararlaima göre olur.

Kooperatif, i şletme fazlalannm hepsini ortaklara da ğıtmaz. Bunlardan bir k ısm ı kooperatifin geli ştirilmesi için, bir kısm ı genellikle % 5-20 aras ında yedek akçe için ve bir kı sm ı sermayeye fâiz olarak ayr ılır. Üyelere dağıt ılacak k ısım ise, yani risturn, sermayeye göre de ğil, kooperatifle olan al ış veri şlerin oran ı na göre ortaklar aras ında paylaşıhr.

pecya

(18)

DOÇ. DR. RAS İH DEM İRC İ

Risturn dağıtılması ° kooperatifleri özel firmalardan ay ıran en önemli özelliktir.

Yedek akçe ihtiyat fonu olarak ayr ı ld ığından, ortaklar kooperatiften aynlsalar dahi, bu fondan bir pay isteyemezler. Hatta kooperatifi feshinde bile, ortaklara da ğıtılmaz;

kooperatifin ba ğ l ı oldu ğ u üst örgütlere devredilir veya sosyal amaçlar için kullan ıl ır.

Risturn, bir nevi mecburi tasarrufdur ve sermayeye te şekkülüne yardım eder.

Kooperatife ortak olmayanlarla yap ı lan i ş lemlerden do ğ an fiyat farklar ı , genel- likle ortaklara da ğı t ı lmay ı p, ihtiyat fonuna eklenir.

4. Ortak Sermayesine S ı n ı rl ı Fâiz Verilmesi Ilkesi

Sermaye şirketlerinde karlar, sermaye sahiplerine hisseleri oran ında dağıtıld ığın- dan, ayrı ca faiz ödeninez. Kooperatifte ise, kar yerine, sermayeye s ınırlı bir faiz ve- rilir. Böylelikle, kooperatifin sağ lad ığı müsbet fiyat fark ının da ğıt ılmasında, sermaye sahipleri bir avantaj sa ğ layamazlar ve kooperatifle en çok al ış verişte bulunan ortak- lar, risturndan en çok yararlanm ış olurlar.

Bu ilke, kooperatife yat ı rdan sermayeye mutlaka bir fâiz verilecek anlam ında değ ildir. Eğer sermaye birikimini h ızlandırmak için, bir faiz verilmesi dü şünülüyorsa, bu faiz düş ük tutulmal ıdır. Akv halde, kooperatifle sermaye şirketleri arasındaki fark ortadan kalkar. 10,5.1969 gün ve 1163 sayd ı Kooperatifler Kanununda bu faiz oran ı en çok elr. 7 olarak sm ırlandir ılrn ıştır.

5. Kooperatifçilik E ğitimi ilkesi'

Bu ilkenin amac ı , kooperatiflerin ortaklarına, memurlanna, i şçilerine ve halka kooperatifçilik ilkeleri ve yararlann ı ekonomik ve demokratik aç ıdan öğ retmekdir.

Özellikle, kooperatifin hareketin devlet taraf ından ba şlatıldığı ve himaye gördüğü geli şmiş ülkelerde, kooperatifçilik e ğitimi büyük önem kazanmaktad ır. Çünkü bu il- kelerde kooperatifler ortaklann ın genel eğitim seviyesine katkıda bulunabilir. Koope- ratif üyelerinin belirli bir e ğ itim seviyesine sahip olmas ı , yönetimde, kooperatifin et- kinliğ ini art ırı c ı olumlu bir faktördür. Bu ş ekilde kooperatiflerin ana süzle şmesini okuyabilme, hesapları anlayabilme imkan ı doğ ar. E ğer ortaklann e ğ itim durumu ye- terli değ ilse, kooperatiflerin ortaklarca denetimi gerçek anlamda söz konusu olamaz.

O halde, temel .eğitim veren kurumlar ın, kooperatiflerin geli şmesinde önemli rolleri vard ı r. Bu konuda kooperatiflere düş en görevler de çoktur.

Kooperatif, devlet tarafından desteklenmek suretiyle faaliyete geçmi şse, ortakla- ruun ilk eğ itimine (özellikle okuma yazma ve aritmetik) de yard ımcı olabilir. Çünkü

pecya

(19)

KOOPERATİ FÇ İL İĞİ N GELI Ş MESI VE TARDI KREDI VE SATI Ş KOOPERATIFLERNE GENEL Bİ R BAKI Ş

ilk eğitimden geçmemi ş olan ortaklann, kooperatifçilik ilkeleri ve metodlar ı konu- sunda eğitilmeleri oldukça güçtür.

Kooperatifler, ortaklar ına ve yöneticilerine, kurslar, seminerler tertip etmek, konferanslar vermek suretiyle, kooperatifçilik d ışındaki, ekonomi, i şletmecilik, or- ganizasyon, pazarlama, lisan, edebiyat ve sanat gibi konularda da e ğitim faaliyetinde bulunuriar.

Kooperatifçilik e ğitimi özellikle eğitim seviyesi düşük olan az gelişmi ş ülkelerde önem kazanmakta ve diğer ilkelerin uygulanabilmesi için de, bir ön şart olmaktadır.

6. Kooperatiflerle İşbirliği Ilkesi

Ortaklarına yararlı hizmetler yapabilmek amac ıyla, bütün kooperatiflerin di ğer kooperatiflerle mahalli, bölgesel, milli ve milletleraras ı seviyelerde i şbirliği yapması gerekir.

-Üst örgütlenme yoluyla, birim kooperatiflerin, bölge birlikleri ve milli birliklerle i şbirliğ i yapmaları mümkün olur. Milli seviyedeki i şbirliği ile de yetinmernek, millet- leraras ı ili şkilere ve bir birlik alt ında toplanmaya önem vermek şarttır. Milletleraras ı Kooperatifler Birli ğ i (ICA), bu işbirliğinin en güzel örne ğidir. Bu suretle kooperatif- ler kanaliyle dünya ticaretinin geli şmesi ve sulhun gerçekle ş mesi kolaylaşır ve müm- kün olabilir.

4. KOOPERATİ FC İ L İ KTE GELI Ş MELER

Ba ş lang ı çda kom ş uluk gibi belirli bir dayan ışma ve kader birli ğ i içinde olan ki- ş ilerin ürettikleri ürünler daha iyi de ğ erlendirmek ve pazarlayabilmek amac ı yla kuru- lan geleneksel kooperatiflerin, kooperatif olmayan i şletmelerle rekabet edebilmeleri için rasyonalizasyona gitme ihtiyac ım duymaları , tamamlama ve bütünle ş meye gide- rek ekonomik büyüklükte i şletmeler kurmaları zorunlu hale gelmi ştir.

Bugünkü anlamda kooperatifçili ğ in baş langıc ı bilindiği Roehdale -öneüleri tara- fı ndan kurulan Tüketim Kooperatifidir. Kooperatiflerin ilk ortaya atild ıklan bat ı ül- kelerinde, kooperatifler zamarum ıza kadar de ği şik tiplerde geli şme göstermişlerdir.

Kooperatiflerin en ilkel tipi "geleneksel kooperatif"tir. Bu geleneksel kooperatif ti- pinde kooperatiflerle ortaklar aras ı nda bir piyasa ili şkisi henüz geli şmediğ inden, koo- peratifle ortaklar bir bütün te şkil ediyordu. Mesela bir tedârik kooperatifi; piyasadan

pecya

(20)

DOÇ. DR. RAS İH DENI İRCİ

temin etmiş olduğ u girdileri ortak i ş letmelere dağı tır tedârik işi, tedârik piyasas ında ba şlar, ortak i ş letmelerde biterdi. Böylelikle kooperatifle ortak i ş letmeler arasında bir piyasa ilişkisi söz konusu olmamaktadır. Kooperatifin tedârik i şini, ortak birim- lerin ihtiyacını tespit etmeden veya tecrübelerine dayanarak sat ın al ınacağı nı bilme- den yürütmeyi geleneksel kooperatif i şletme özelliğinde bir de ğişiklik ortaya ç ıkar- maz. -,

Aynı şekilde pazarlama (sat ış ) kooperatifi de, ortak i şletmeler taraf ından üretilen malların sat ışı işini üstlendiklerinden, paiarlama faaliyeti ortak i şletmelerin koopera- tife mal sevki ile ba şlar ve sat ış piyasasında biter. Burada da ortak i şletmelerle, koo- peratif i şletme arasında bir piyasa ili şkisi yoktur.

Pazarlama kooperatifleri, ortak ekonomik birimlerin sevkedecekleri ürünlerin miktar ve cinsi hakk ında tam bir bilgiye sahip olmayabilirler, ancak bu tedarik koo- peratiflerinde oldu ğu gibi geleneksel kooperatif i şletmenin nitelendiğ inde bir deği şik- lik hâsil etmez (6). Ancak burada pazarlama kooperatifleri, ortak i ş letmelerin mallar ı- nın piyasaya sürülmesinde özel i şletmeler gibi riske katlanmak durumundad ırlar.

Geleneksel kooperatifin, yaln ız bir "yard ımcı işletmesi" bulunur. Yard ımcı iş- letmeli geleneksel kooperatife ortaklar ın kararlarına ve bizzat çal ışmalarına dayanan bir te ş ebbüs gözüyle bak ılabilir (7). Yard ımcı işletme, dışardan gerekli bütün hizmet- leri piyasadan sağlamakta, ancak bütün çalış ma ve kararlar kooperatif ortaklan tara- fından gerçekle ştirilmektedir. Yöneticilikte ilgili i şler ortaklar tarafmtan fahri olarak yürütülmektedir. İşletmede i şbölümüne gidilmemi ş , ortak say ısı az oldu ğ undan, or- taklann tamam ı bizzat kararlara kat ılabilmektedir.

Kooperatifte kâr amac ı esas olmay ıp mâliyeti kar şılama esas bulunduğuna göre;

bu tedarik kooperatiflerinin ortaklar ı= ihtiyaç duyduklar ı mallar ı fiyatın en düş ük olduğ u yer ve zamanda sat ın alarak, böylelikle kendi hizmet maliyetlerini en dü şük seviyede tutmalar ı na; pazarlama kooperatiflerinin de ortak i şletmelerinin mümkün olduğ u kadar yüksek satış hasılatı elde etmeleri, ortak i şletmelerin mallar ını fiyat ın en yüksek olduğ u yer ve zamanda satarak, kendi hizmet müliyetlerini en dü şük sevi- yede tutmalanna bağ lıdır. Tedarik kooperatifinde ortak i şletmelerin sat ın ald ığı mala

(6) Avni Zarako ğlu, Ülkemizde kooperatif i şletmeler ve Ana Sorunlar ı X.Türk Koo- peratifçilik Kongresi, Ankara, 1981 s.8.

(7) Cemil K ıvanç, Türkiye Ekonomisinde Tarımsal Amaçl ı Kooperatifeilik İş letme- leri, T.K.K. Yay ı n No. 48 Ankara, 1982 s.133.

pecya

(21)

KOOPERATİ FÇ İLİĞİN GELI Ş MESI VE TAREM KREDI VE SATI Ş KOOPERATİ FLERNE GENEL BİR BAKI Ş

ödediği fiyat, malı n piyasa fiyat ı ile kooperatif i şletmenin birim tedârik mâliyeti;

pazarlama kooperatiflerinde ortak i şletmelerin sat ılan maldan elde ettikleri sat ış ha- sdat ı , malın satış fiyatı ile kooperatifin birim satış maliyeti arasmdaki farkt ır. Buna göre piyasada tam rekabet ş artlar ını n hüküm sürdü ğü kabul edilirse, kooperatif ürün- leri piyasa fiyat ı ndan satacak, dolay ısıyla satt ıkları malları mümkün olduğu kadar en yüksek sat ış hâsılatı sağlamalar ı kooperatiflerin hizmet ma'liyetini asgariye indirecek bir organizasyona sahip olmas ı ile mümkün olabilecektir. Bu ise belirli bir i ş bölümü ve ihtisasla şmayı gerektirmektedir. Bu safhada, yard ımcı işletmeli kooperatifin geliş - mesini ve i ş hacminin artmasıyla yardımcı i şletmelerin "organ işletme" hâline dönüş - mesini görüyoruz. Diğer bir deyi şle, yard ımcı işletmeli kooperatif, sadece ortaklara yardımcı olma neteli ğinden ç ıkarak, ayrı bir te şebbüs olarak, i şletmecilik kurallar ı- na göre çalışan, ortak i şletmelerde ayr ı , dışa dönük çalışan, fakat ortaklara hizmet götürücü yönde fonksiyonunu sürdüren "bir kooperatif te şebbüs organi' ş eklini almak- tadır (8).

Organ i şletmeli geleneksel kooperatif, kooperatif bünyesinde, ihtisasla şm ış ve teknik çal ışan bir organizasyonun geli şmesiyle meydana gelir. Bu geliş me safhası nda yönetim kurulu iyice temâyüz eder. Kooperatifin i ş letme faaliyetlerini (tedârik, üre- tim, pazarlama, finansman vs) i ş bölümüne göre dağıtır. işletmecilik faaliyetleri art ık bizzat ortaklar taraf ından de ğil, i şletme iç birimler taraf ından fonksiyonel bir şekilde yürütülmektedir. Yönetim kurulu karar organ ı haline; dönü şmüştür. D ışardan mal ve hizmet alımı veya sat ım ı i ş letmenin ihtisasla ş m ış teknik birimleri taraf ı ndan yürütül- mektedir. Ortaklar taraf ı ndan seçilen yönetim kurulunca, ortak-i ş letmelerin koopera- tifle olan kar şıl ıklı katk ı-hizmet ili ş kileri düzenlenmekte uyum sa ğ lanmaktad ır. De- netim kurulu su safhada da yer almakta olup, ortaklardan olu şmaktadır.

Çeş itli ülkelerde görülen, bir geli şme de, de ğ i ş en ekonomik ş artlar sonucu; koo- peratiflerin büyük sermaye isteyen i şletmelere sahip olmaları zorunlulu ğ unun ortaya ç ıkmış olmas ı d ı r. Bu geli ş me, ortak işletmeler aras ında mevcut dayan ış ma bağ larmın zay ı flamasına yol açmaktad ır. Her ortak birim kooperatifle münasebette bulunurken, dayanış ma amacı ile değil,' iktisadi menfaatini dikkate alacakt ır. Dayanışma, eğ er ekonomik menfaat devamlı olacaksa kooperatif geli ştikten sonra bir gaye değil, i ş- letmeyi ya şatacak bir ruh olarak kalacakt ır. Yoksa serbest rekabete dayanan piyasa şartlar ı içerisinde belirli bir amac ı gerçekleştirmek için kurulan kooperatif ya varl ı- ğını koruyamacak veya sadece toplu davran ış yaratıcı kısır bir organizasyon halini alacaktır. Bu duruma piyasa rekabetine dayanan ekonomik sistemi benimsemi şğeliş- miş ülkelerde sık &arslanmaktad ır.

(8) C.Kıvanç a.g.e s.133

pecya

(22)

DOÇ. DR. RAS İ H DEM İ RÇ İ

Kooperatiflerin, özel i şletmelerle rekabet edebilmeleri için büyük i ş letme olma gere ğ i olarak; kooperatiflerin pazarlama hizmetlerini, ortak i ş letmeleiie s ı n ı rl ı tutu- nam ı yatak, ortak olmayan i ş letmelere de geni şletmelerine, bir yönden eski ortaklar ı - n ı muhafaza ederken, di ğ er taraftanda yeni ortaklar kazanma çabas ı göstererek birim hizmet maliyetin! dü ş ürmeye çalışmaları lüzumlu olmuş tur.

I ş letmelerin büyümesi, kooperatif i şletme ile ortak i şletmelerin piyasada taraf- m ış gibi bir davranış içine itilmelerine sebeb olmaktad ı r. Bu geli şme sonucu-koope- ratif işletme iki tarafl ı bir piyasa ili şkisine girmektedir (9). Buna göre kooperatifler bir yanda de ğ i ş en say ı da ortak i ş letmelerle ili şkilerde bulunurken; di ğer yan da alıc ı ve satı c ı olarak piyasa ilişkileri içerisindedirler. Bu durum kooperatif i şletmeye bir te ş ebbüs niteli ği kazand ırmakta ve ortak i şletmelerin de kendilerini kooperatif ruhu- na bağ l ı bir kooperatjf i şletmenin ortağı değil, piyasa kurallar ına göre çal ış" bir kooperatif te şebbüsün ortağı olarak görerek, kooperatifle münasebetlerinde piyasada bir tarafm ış gibi davranmalanna yol açm ışt ır.

Gelişmesinin bu safhas ı nda piyasa ili şkileri ön safa ç ı kt ığından "piyasa koopera- tifi" tipi ortaya ç ıkrnaktadır.(10)

Bu gelişme safhas ı nda kooperatif te şebbüs, ortak i şletmeleri organizasyon d ışın- da b ırakırken, tamamen "organ iş letme"den oluşmaktadır. Piyasa kooperatif tipinin ortaya ç ıkışı , yoğ unlaş an piyasa rekabetidir. Bu sebeple, kooperatif bünyesinde de ği- şikliğ e yönelerek piyasa rekabeti kar şısında risk ve tehlikeleri azaltmak ve yönetim kademesinde artan yükü teknik kadrolara aktarmak amac ını taşımaktad ır. Bu geli şme safhasında kooperatifin yönetim kadrosunun çok geli şip, daha teknik bir hale geldi ği görülmektedir.

Kooperatif i ş letme, ortak işletmelerin geli şmelerin! ve rekabete karşı korunma- larmı ana görev olarak üslenmi ştir ve ayr ıca ortak birimlerle ili şkilerini ayrı ayrı plân- lama durumundad ır. Çünkü bu ölçekteki bir kooperatif i şletme, i ş hacmini ortak d ışı alana kayd ırm ış tir. İş letme organizasyonu yönetim kurulunun belirledi ği çerçeve içe- risinde düzenlenmiş, ve işletme faaliyetleri ilgili yönetim birimlerine (finansman per- sonel v.$), aktarılmak suretiyle, i şletme yönetimi, yönetim kurulu d ışı ndaki bölüm-

(9) R.Henzler, Die Genessensehaft eine forednde wirtschaft. Essen 1957 s.80(Zik- reden Ayni Zarako ğ lu a.g.e s.11).

(10)Cemil K ıvanç, Kooperatifciliğ in Ekonomik Teorisi, F ınd ıkoğ lu Armağ anı, İ stanbul 1977 s,333

pecya

(23)

KOOPERATIFÇILIGIN GELI Ş MESI VE TAREvl -KREDI VE SATI Ş KOOPERATIFLERINE GENEL B İ R BAKIŞ

lere kaycl ırılm ış tır. Işletmenin genel politikas ı yönetim kurulunca belirlenmekle be- raber, işletmenin alt yönetim birimlerince yürütiildiiğiinden, piyasa rekabetinde orta- ya çıkacak tehlikelere kar şı bu yönetim birimlerince gö ğüs gerilmektedir.

Piyasa kooperatifi, rekabet sistemi içinde çal ış mak zorunda kalan ve ya şama şan- sım geliş tirdiği teknik organizasyon yap ıs ına borçlu bir i şletme durumuna geldiğ in- den, ortak i şletmelerle zay ıflayan ilişkilerin kooperatif te şebbüsün faaliyette kalabil- mesi için daha fazla ve yoğ un hizmet sağ layarak telifi etmesine ba ğ lı kalmaktadır.

Diğ er bir ifade ile, kooperatif i şletmenin varlığın ı devam ettirip geli şebilmesi, onun piyasada verimli çal ış masına bağ lıdır.

Piyasa ekonomilerinde en çok ba şansalığı yaratan husus, serbest rekabetin or- tadan kalkması dır. Bu bakımdan serbest rekabete dayanan ekonomilerde kooperatif- ler esas olarak ortak ekonömilerin rekabet gücünü art ırıc ı ve ekonomik yapılarını ge- li ş tirici bir fonksiyon ifade etmektedirler.

Günümüz ekonomik ş artları içerisinde büyük firma ölçe ği yaratan özel te şebbüs, .piyasaya hakim olmakta, rekabetle kirlar ım izamileştirme yoluna gitmektedir.

Buna karşılık dağını k ve küçük çapta i ş hacmine sahip çok say ıda i şletme, piyasa ş artlarına tesir edememekte, bundan faydalanan özel te şebbüs piyasa rekabetini ken- . di kimin izamfieştirilmesi için kullanın aktadır.

Kooperatif i ş letmeyi kuran ortak i şletmeler, kooperatif kurma te şebbüsünden önce aralarında rekabet yapan i şletmelerdir. Herhangi bir mal ı üreten bir i şletme, bir faaliyet basamağında, yapt ı klar ı rekabet dolay ısıyla belirli baz ı te şebbüslerin et- kisi alanına girebilirler. Özel i şletme olarak ifade edece ğimiz bu te şebbüsler, ayni ko- nuda faaliyet gösteren ekonomik birimlerin çok fazla olmas ı dolayısıyla, onların pi- yasa gücünü azaltmakta, kirlarnu asgariye indirmekte ve kendi kirm ı izamileş tirrnek- tedir.

Böyle bir durumda ekonomik birimlerin piyasa rekabetini kendi menfaatleri yö- nünde de ği ştirmeleri için, yukarı dan beri izah ettiğ imiz ş ekilde "kooperatif i şlet- meyi" kooperatif te ş ebbüs yoluyla gerçekleş tirmeleridir (Il). Kooperatif te ş ebbüs- te bulunanlar kooperatif iş letmenin ortaklarıdır. Piyasa ekonomilerinde bu tip koo- peratiflerin en bâriz özelli ğ i belirmektedir ki; bu da ortak i ş letmelerin ekonomik ba- ğı ms ı zl ığı n ı siirdürn ı eleridir. Kooperatif, te şebbüste iki tür i şletme ortaya ç ıkmakta- dı r. Bunlardan biri, ortaklarm kendi i şletmeleri, diğ eri ise ortak işletmelerin müşte-

(11)Cemil K ıvanç, Kooperatifçili ğ in Ekonomik Teorisi, a.g.e. s.333

pecya

(24)

DOÇ. DR. RAS İH DEMIRCI

reken kurduklar ı kooperatif i şletmedir. Her ortak kendi i şletme faaliyetlerine devam ederken, aynı zamanda da kooperatif i şletmeden de ekon9mik menfaati için yarar- lanmaktad ır. Bu ekonomik ç ıkar, kooperatif i şletmenin sa ğlad ığı büyük ölçek eko- nomisi dolay ısı yla temin edilmi ş olmaktad ır.

Kooperatif iş letme (Kİ) ile özel iş letme (Ö İ) birbirleri için iki rakip kuruluş tur.

Özel işletme, kooperatif ortaklar ın malları n ı belirli şartlarla sat ın almaya haz ırd ır. Bu duruma göre hem kooperatif i şletme ve hem de özel iş letme ortak i şletmeler için bi- rer müşteridirler, kooperatif i şletmenin i ş hacmi ise ne kadar geni ş olursa, kooperatif o nisbette baş ard ı saydacakt ır. İş hacmi bir huniye benzetilirse bu huninin a ğzı ne ka- dar geniş olursa kooperatif o ölçüde ba ş arılı olacakd ır. Tabii ki bu durumda ortak işletme say ısını n fazlalaşması ve ortaklann kooperatifle münasebetlerinin s ı kıla şarak artması piyasa kooperatifi tipi için önemli bir husus olarak ortaya ç ı kmaktad ır.

KoOperatiflerin "piyasa kooperatifi" geli şme safhasmdan sonra diğ er bir tip da- ha vard ır. Bu, günümüzde sanayile şmiş ekonomilerde ve hem de geli ş mekte olan ül- kelerde yaygın basan bir tiptir. Bunlara, organizasyonlanndaki özelliklerinden dolay ı bütünleş miş kooperatif denmekte olup, literatürde geli şme safhalar ı itibariyle bilinen en son uygulama şeklidir. Bu geli şme safhasında ortak i şletmeler kooperatif i ş letme ile bütünleş mişlerdir. Geleneksel kooperatiflerde yard ımcı işletme ortaklar grubunda alınan bütün kararlara uymak mecburiyetinde idi ve bu kararlar ın d ışına ç ıkamazd ı . Halbuki bütünleş mi ş kooperatifte, ortaklar merkezile şmiş olan kooperatif i şletmenin kararlar ına uymak zorundad ırlar. Kooperatif i şletme çok büyüdü ğünden ortaklar i ş - letme çalış malarına kat ılıp sıhhatli bilgi karar alabilecek bilgi seviyesinden yoksun- durlar. Ortak işletmeler, kooperatif i şletmeye nazaran küçülmekte kararlar ın alı nma- sı kooperatifte merkezile ş mekte, ve ortaklar art ık kooperatifin tam ba ğımsız bir bi- rimi değ il, aksine piyasada varl ığını kooperatifin ba şarılı çalışmasına yani kooperatife bağlam ış ve onun bir organı haline dönüş müş lerdir.

5. TARLMSAL AMAÇLI KOOPERATİ FLER 5.1. Tar ı msal Kooperatifçiliğin Amaçları ve Önemi 5.1.1. Ekonomik Amaçlar ı ve Önemi

Tarımsal kooperatifçilikte ekonomik amaclar, tar ım ürünlerinin miktar ve vas ıf bak ı m ı ndan milli ekonominin ihtiyaçlar ı doğrultusunda gerçekle ş tirilmesi, pazarlan- mas ı ve fiyat istikrar ı ile ürün piyasalarm ı n düzenlenmesidir.

pecya

(25)

KOOPERATIFOLI ĞİN GELI Ş MESI VE TAREVI KREDI VE SATIŞ KOOPERATIFLERNE GENEL B İR BAKI Ş

Kooperatifçilik politikas ının amac ı , tarımın milli ekonomiye katkı sını en yüksek seviyeye ç ı karmaktır. Kooperatifler üretimin ve gelirin art ır ılması ile, üretimde görü- len yıllık dalgalanmalann önlenmesine yard ımc ı olur. Ayr ım kooperatifçilik, ihracata konu olan ürünlerin, miktar ve vas ıf yönünden geli ş mesini gerçekle ş tirmeyi de amaç edin ir.

Kooperatifçiliğ in en makro seviyedeki bu amaçlar ına, genellikle milli seviyedeki kooperatif üst örgütleri ve devletin kooperatiflere sa ğ lad ığı yardımlarla ula şabilir.

Halbuki mahalli kooperatiflerin de kendi yörelerinde gerçekle ştirmek istedikleri bir takım amaçlar vard ı r. Bunlar mikro seviyede oldu ğ u için tabii olarak mü ş ahhas ve ekonomik amaçlard ır. Bu amaçlar ve hizmetler, kooperatiften kooperatife de ği şirse de, genellikle a şağıdaki şekilde özetlenebilir (12).

1, Kooperatif, tarım ürünleri ve üretim girdileri piyasas ında ortaklar ına daha el- veri şli şartlar sağ layabilir. Çiftçiler, kooperatifler şeklinde te şkilatlanmad ıkları za- man, üretim girdilerini yüksek fiyatla sat ın ald ıklar ı gibi, ürünlerini de dü şük fiyatla satmak durumunda kalabilirler.

2. Kooperatifçilik, çiftçinin üretim girdilerinin daha rasyonel kullan ı lmas ına im•

kan sağ lar. Mesela ortak kullan ılan tarım malcinalarından daha iyi yararlan ıhr.

3: Işletme ve pazarlama yönetimi aç ıs ından da kooperatifçilik gittikçe önem ka- zanmaktad ır. Ekonomik hayatta çiftçinin, herbiri ayr ı bir ihtisasla şma isteyen yöne- tim (iş letmecilik) fonksiyonlar ını (teknik, idari, mali i şleri, sat ış ve satın alma v.b.) iyi bir şekilde yürütmesi imkansad ır.

4. Kooperatifçilik, tarım kesimine mali imkanlar sağ lamada önemli role sa- hiptir. Tar ımsal üretimin finansmanı , uygun kredi şartlar ı (vade, faiz nisbeti v.b. gibi) ile kooperatifler kanaliyle sa ğlanabilir.

. 5. Çiftçiler, tarı msal ara ş t ı rmalar ı n yürütülmesi ve sonuçlar ının uygulamaya ko- nulması nda te ş vik unsuru olabildikleri gibi, yeti ş tirme, islâh, ve üretim v.b. teknik konularda ortaklar ı m e ğ iterek önemli yay ı n ı hizmetlerinde de bulunurlar.

6. Kooperatifçilik ile çiftçiler, dereceleme, depolama kalite kontrolü gibi pazar- lama fonksiyonlanndan daha iyi yararlan ırlar.

(12)F.Höfkens, "Agricultural Cooperation", A ğ ricultural Cooperation Services Belgian Boerenbond. s. 10-12

pecya

(26)

DOÇ. DR. RASİH DEMIRCI

5.1.2. Sosyal Amaçlar ve Önemi

Kooperatifçiliğ in sosyal amaçlar ın ı , kırsal kesimdeki gelir farkl ılıkların' düzek- mek, küçük üreticilerin gelirini art ı rmak, hayat seviyelerini yükseltmek, ş ehirlerde k ı rsal kesim arasındaki gelir eş itsizliğ ini ortadan kaldırmak, tar ım kesiminde yeni iş imkanları sağlamak, işgücünün verimliliğ ini art ırmak ve fazla nüfusun planl ı ş ekilde

ş ehirlere göçünü gerçekle ştirmeğe yard ımc ı olmak şeklinde özetleyebiliriz.

Kooperatifçilik ayn ı zamanda sosyal güçlenmeye de imkan sa ğ lar. Ş ah ı slar bir araya gelince devletten her türlü hibe, kredi, teknik yard ım da temin etmek hat- ta anayasa ile devletin himayesini temin etmek gibi hususlar ı gerçekle ştirebilir- ler.

5.2. Türkiye'de Tar ımsal Amaçlı Kooperatifler

Tarı msal kooperatifler de ğ iş ik ş ekilde suufland ırdrnaktad ır. Genellikle faaliyete veya hizmete göre kooperatiflere isim verilir ve bu hizmet ço ğ u kez kooperatifin eko- nomik amac ı d ı r. E ğ er kooperatif kredi, girdi al ı m ı , pazarlama gibi konulardan birinde faaliyet göstermeyi amaç edinmi şse, diğ er konularda daha s ınırl ı olarak hizmet yapsa- da, bunlar tek amaçl ı kooperatif olarak and ı rlar (13). Ancak kooperatifler birden faz- la konuda (sözgelimi, kredi temini girdi al ım ı, arazi veya makinalar ın ortak kullan ı m ı ) faaliyet gösteriyorsa, çok amaçl ı kooperatif ad ını alır. Türkiye'de Tek Amaçl ı Ko- peratiflere örnek Tar ım Satış ve Tar ım Kredi Kooperatifleri gösterilebilir. Bunlar özel kanunlarla kurulmu ş lardır. Çok amaçl ı Kooperatiflere örnek ise Köy Kalk ınma Koo- peratifleri ile Pancar Ekiciler İ stihsal kooperatifleridir.

5.2.1. Tarım Satış Kooperatifleri

Tar ım Sat ış Kooperatiflerinin amac ı , ortaklar ına ürünlerini en iyi şekilde de ğ er- lendirerek, perakendeci fiyat ının mümkün olduğ u kadar fazla kesimini üreticiye dön- dürmek ve ürün piyasasuu düzenleyerek, gerek üretici ve gerekse tüketici fiyatlar ı na istikrar kazandırmaktır (17). lireticiler sat ış kooperatifi kurmakla, çözümü güç ve ih- tisas isteyen fiyat ve benzeri meselelerini kooperatife b ı rakarak, zamanlar ı n ı n daha kaliteli ve bol ürün yeti ş tirmeye sarfederler. Yeterli i ş hacmine sahip olabilen koope- ratiflerin piyasaya kontrol etme imkanlar ı artar ve satt ığı ürünlerin kalitelerini garan- ti ederek, iç ve d ış piyasalarda tutunması nı sağ lar.

(13) Ziya Gökalp Millayim, a.g.e. s.170

(17)A.F.Aç ıl, R.Demirci, Tarı m Ekonomisi Dersleri, Ankara 1984 s.308

pecya

Referanslar

Benzer Belgeler

Yön. m.' nde belirtildi ği üzere boyut de ğiştirmeyen ş effaf veya yar ı şeffaf altl ık bütünlemesi yap ı lmış halihazır haritalar veya yeni aç ılacak paftalar

Genellikle biyolojik ili ş kilerin simulasyonu bütün bu say ılan faktörlerin (su s ıcak- lık topraktaki besin maddesi vb.) etkisi alt ındad ır. Dolay ısıyla bir yandan bitki

pecya.. operatiflere ihtiyaç yoktur. Aksi durumda kooperatiflere ihtiyaç duyulmakla birlikte, in- sanlar faaliyetin yürütülmesinde i şbirliği yapma arzusunda olmadıkları

Gülbirlik'e ait fabrikalann baz ılannda (Aliköy, İslamköy fabrikalar ı) çeş itli teknik sorunlar bulunmakla ve bunlar ın çözümündeki gecikmeler üretimde ka- y ıplara

e) Mevcut sistemi ortadan kald ı rma maliyeti, f) Eğitim maliyeti. 2- İş letme maliyeti: Sistemin çal ıştınlması için gerekli olan maliyettir.. rarlanan bir maliyettir.

Geli ş mekte olan ülkelerin sür'atle kalk ınması elde mevcut kaynaklar ı n verimli bir şekilde kullanmalarına bağl ıdır. Kalkınmakta olan bir ülke durumundaki Türkiye'de de

ix) Türkiye'deki kooperatiflerin ürün al ı m, ödeme ve sat ış ile ortakla ili ş kiler konuları n- da, İ ngiltere'de gözlenen, "piyasa ş artları içerisinde ve

(22) Hikmet Biçentürk, 1163 Say ılı Kooperatifler Kanununa Göre Kurulmu ş Tarımsal Amaçl ı Kooperatiflerin Politikası Nedir, Nas ıl Olmalıdır, IX Türk Kooperatifçilik