AİLE TÜRLERİ
Aile toplumsal yapıyı oluşturan temel kurumlardan biridir. Eğitim, hukuk, siyaset, ekonomi, sağlık ve din gibi toplumsal yapının diğer kurumları tarafından etkilenen aile,
aynı zamanda bu kurumları da etkiler. Karşılıklı etkileşim süreci zaman içerisinde kurumların, dolayısıyla da toplumun değişip dönüşmesine yol açar. Bu durum tarihsel
süreçte birçok farklı aile türünün ortaya çıkmasına, bir taraftan ailenin bazı
özelliklerini/işlevlerini yitirirken diğer taraftan yeni özellikler/işlevler kazanmasına neden olmuştur.
Toplumsal bir kurum olmasının yanında aile aynı zamanda kültür unsurlarını içinde taşıyan bir birimin ve hatta sosyal bir sistemin adıdır. Âdetleri, gelenek ve görenekleri, örfleri bulunan aile, sosyal grup ile aile fertleri arasındaki
ilişkileri de içerir
Kavramsal açıdan bakıldığında ise bu çeşitlilik ve değişim, ailenin farklı yön Marshall (1999:7) aileyi zaman içinde ayakta kalmayı ve değişikliklere uyum göstermeyi başarmış esnek toplumsal birim olarak görür. Marshall’a göre aile; kan, cinsel ilişki ya da yasal bağlarla birbirine bağlı olan insanlardan oluşan, mahrem ilişkilerle örtülü bir gruptur.
Son derece karmaşık olabilen sosyal ilişkileri içeren aile, hiyerarşik bir düzenin de hâkim olduğu ve bu hiyerarşiyi belirleyen (çoğu kez geleneksel ve dini)
kurallara göre işleyen bir sistemi de temsil eder. Ailenin tanımlanması konusunda belirleyici faktörler toplumsal olduğu kadar aynı zamanda bireyseldir. Aile üyeleri olarak eşler, çocuklar, ebeveynler, amcalar ve
teyzeler, büyükanne ve büyükbabalar, kuzenler vb. olabileceği gibi sevgililer, arkadaşlar ve evcil hayvanlar da olabilir. Ailenin anlamına bu
şekilde bakmak, içinde bulunulan duruma olduğu kadar, “Aile nedir?”
sorusunun sorulduğu insana da bağlıdır. Örneğin bir kişi kendi ailesinden herhangi bir üyeyi aile ferdi olarak kabul etmeyebilir. Kişinin ailesini ve aile üyelerinin kimlerden oluştuğunu tanımlaması söz konusu olduğunda aileyi
neyin oluşturduğu konusunda net ve nesnel sınırlar yoktur. Bazıları tek ebeveynli bir hanenin aile olmadığına düşünürken, diğerleri bunun bir aile
olduğunu düşünebilir. Bazıları bir ailenin olabilmesi için ebeveynlerin evli olması gerektiğine inanırken, diğerleri birlikte yaşayan çiftlerin de aile
olabileceğine inanır. Bazıları aynı cinsiyetten çiftlerin bir aile olarak sayılamayacağını söylerken, diğerleri farklı bir görüşe sahip olabilir. Aileye ilişkin bu çeşitli yaklaşımlar, bazı kültürlerin, aileye nelerin dâhil edileceğine
dair çok kapsayıcı olduğu ve bazı bireylerin ise çok özel tutumlara sahip olduğu anlamına gelir (Trost, 2008:84). Bu durum aileyi tanımlarken kültürel
anlayış kadar öznel yaklaşımların da belirleyici olduğunu göstermektedir.
Eleştiri!!!!!
Aileye ilişkin bir diğer husus ise haneyi oluşturan tüm kişilerin ilk kalıcı sosyal birlik olarak görülen aile yapısı altında ele alınması noktasında ortaya
çıkmaktadır. Aile sıklıkla ilk sosyal birim olarak adlandırıldığı için bunun ne anlama geldiği tam olarak belirlenmelidir. Bazı çalışmalarda aileden
bölünmez bir yapıymış gibi bahsedilir. Bu bölünmezlik yaklaşımı aile
üyelerinin bir aileye mensup olmakla bireysel farklılıklarını yitirdikleri şeklinde anlaşılabilir. Aileye dair bu kollektivite vurgusu bireylerin ayrı ayrı varlıklar olarak göz ardı edilmesine yol açar.
aile temelde birçok farklı karşıtlığın uzlaştırılmasıdır; kadın ve erkeğin, yaşam ve ölümün, ataların ve torunların, kan bağı ve evlilik bağı ile kurulan
akrabalıkların, biyolojinin ve kültürün, özgürlüğün ve köleliğin ve elbette bireyselliğin ve kurumsallığın. Bütün bu karşıtlıklar, yerel faktörlere, dini inançlara, kültüre, geleneklere göre değerlendirilen aile rollerine bağlı olarak şekillenir. Aileyi oluşturan bireyler neredeyse hiçbir zaman eşit değildir. Bu nedenle aile bir bütün olarak belirli bir tür düzeni, hiyerarşiyi somutlaştırır ve sembolize eder
Toplumsal yapının bu temel kurumu sosyal bilimlerin ve özellikle de
sosyolojinin çalışma konularının başında gelir. Ailenin tanımlanması aile
türleri, ailenin diğer toplumsal kurumlarla ilişkisi, ailenin değişimi, işlevleri, aile üyelerinin toplumsal rolleri, evlilik çeşitleri ve ritüelleri, boşanma, aile içi
şiddet, erken yaşta evlilik vb. aileyi ilgilendiren bütün konular günümüzde sosyoloji alanı içerisinde bir alt disiplin olan aile sosyolojisi araştırmalarında ele alınır.
Antropologlar “ilkel” toplumlardan itibaren gözlenen aile türlerini sınıflandırarak çeşitli tipolojiler önermişlerdir. Bu tipolojiler; aile içi egemenliği, eş sayısını ve soyun
devamını ölçüt alarak farklı aile biçimleri ortaya koyar:
Egemenliğe göre: 1. Baba egemenliğine dayalı aile- ataerkil (patriyarkâl) 2. Ana egemenliğine dayalı aile-anaerkil (matriyârkal)
3. Ana-babanın eşit egemenliğine dayalı aile- eşitlikçi (egaliter) Eş sayısına göre: 1. Tek eşli evlilik (monogami)
2. Çok eşli evlilik (poligami)
Soya göre: 1. Babasoyluluk (patrilineer) 2. Anasoyluluk (matrilineer)
3. Ana-baba soyluluk (bilineer) (Tolan, 1990: 494).
Geniş Aile
Aile türlerine ilişkin çalışmalarda en yaygın sınıflamalardan biri aile üyelerinin
sayısının dikkate alınarak yapıldığı ayrımdır. Bu ayrımda birkaç kuşağın bir arada yaşadığı aileler geniş aile olarak adlandırılır. Geniş aile tipi aynı haneyi paylaşan çekirdek ailelerden oluşan bir aile biçimidir. Bu aile çok eşli, tek eşli veya her iki evlilikle kurulmuş ailelerden oluşabilir. Çok eşli aile, daha büyük bir aile topluluğu içinde varlığını sürdürdüğü durumlarda bağımlı çok eşli aile; geniş ailelerden ayrı tek başına kaldığında ise bağımsız çok eşli aile olarak adlandırılır.
(Murdock,1965:32). Geleneksel toplumlarda görülen geniş ailelerde uygulanan eğitim de ampirik bilgilere ve topluluk inançlarına uygun bir şekilde verilmektedir.
Bu ailelerde yaşlı bireyler çocuklara ve gençlere öğretmenlik yaparlar. Çocuklar çeşitli tarım ve el sanatlarına ilişkin bilgileri görerek ve çoğu kez de
deneyimleyerek öğrenirler. Özellikle tarım toplumlarında gelenekçi yapısıyla ön plana çıkan geniş aile, kendi ekonomik ve kültürel yapısını devam ettirmek için gerekli gördüğü bilgi ve değerleri genç nesle aktarır. Çocukların ve gençlerin yetiştirilmesi, onların topluma katılmasında bütünüyle aile yetkilidir
Geniş aile sınıflandırmalarında yaygın kullanılan tipolojilerden biri de Le Play’e aittir. Le Play’e göre üç türlü aile vardır:
1.Ataerkil Aile: Birkaç aileden meydana gelen ataerkil ailede baba akrabalığı esastır. Daha çok steplerde yaşayan ve çobanlıkla uğraşan toplumlarda görülen
bu aile tipinde miras nesilden nesile aktarılır.
2.Kök Aile: Baltık bölgesinde balıkçılıkla uğraşan topluluklarda görülen bu ailede miras ailede mirasçı olarak seçilen kişiye bırakılır. Le Play’e göre gerçek ve sağlam
aile kök ailedir.
3. Kararsız Aile: Daha ziyade avcılıkla uğraşan, bir yere bağlı olmayan aile tipidir.
Kararsız ailede miras çocuklar arasında eşit oranda paylaştırılır. Le Play’e göre bu aile geleneklere bağlı olmayan, düzenin bozulduğu parçalanmış aile tipini
oluşturur
Geniş aile diğer yandan farklı şekillerde de orta çıkabilir. Murdock (1965:34-35) aile üyelerinin yerleşme (ikametgâh) durumlarına göre dört geniş aile tipinden
bahsetmektedir. Bu geniş aile tipleri;
1. Patrilocal geniş aile (baba yanı yerleşme): Bu aile de erkeğin hanesi içerisinde bütün oğullarının, onların oğullarının evlilikle kurdukları aileler bir arada yaşar.
2. Matrilocal geniş aile (ana yanı yerleşme): Matrilocal aile kadının hanesi içinde bütün kızlarının ve onların kızlarının evlilikle kurdukları aileleri ile bir arada yaşaması ile oluşmuştur.
3. Bilocal geniş aile (iki yerlilik): Evli bir çiftin çekirdek ailesinin anne veya baba ailesi ile birlikte yaşaması durumudur. Bu aile tipinde oğulların bazıları, kızların bazıları ve her iki cinsiyetten torunların bazıları (tümü olmasa da) baba veya annenin hanesinde bir arada yaşar.
4. Avunculokal geniş aile (dayı yanı yerleşme): Bu aile biçimi çok yaygın görülmemekle birlikte İngiliz Kolombiyası’ndaki Haida’da da örneklerine
rastlanmaktadır. Haida kabilesinde erkek çocuklar yaklaşık on yaşında ailelerinin izni ile başka bir köydeki dayılarından biriyle yaşamaya başlarlar. Dayının meskeni ve evin reisi olarak konumu onunla yaşayan yeğenlerinden biri tarafından miras alınır ve bu yeğen genellikle dayısının kızı ile evlenir. İleride bu yeğenin kız kardeşinin oğullarından bazıları da aynı şekilde onunla yaşamak için sırayla gelmeyi sürdürürler.
Geniş aile farklı kültürlerde farklı biçimlerde karşılaşılan bir aile tipi olarak bugün de varlığını sürdürmektedir. Kentsel yaşamdaki geniş aile tipi çağın koşullarına büyük ölçüde uyum sağlamış aile türü olarak çekirdek ailelerin etkileşimi ile oluşan bir yapıya sahiptir. Kent ailelerinden yeni bir tarz olarak çok sayıda bireyden oluşan ve geniş akrabalık ilişkileri ile bütünleşen bu aile modeline değişmiş geniş aile adı da verilmektedir. Bu aileler arasında
ziyaretleşme ve modern iletişim araçları vasıtası haberleşme ile düzenli ilişkiler sürdürülmektedir
Eleştiri!!!!!
Günümüz aile çalışmalarında geniş ailenin kırsal, çekirdek ailenin ise kentsel yaşamla eşdeğer görülmesi anlayışı zaten büyük ölçüde terk edilmiştir. Söz konusu yaklaşım ailenin değişiminin iki temel aile tipinden hareketle ortaya koyulduğu Batıdaki erken dönem aile çalışmalarına dayanır. Bu
çalışmalarda sanayileşme öncesi dönem üye sayısının çokluğu ve üretimin aile içinde gerçekleştiği bir model olarak geleneksel geniş aile ile
özdeşleştirilirken, sanayileşme ile bu aile tipi yerini az üyeden (ebeveynler ve çocuklar) oluşan ve üretimin aile dışına (fabrikalara) taşındığı modern
çekirdek aileye bırakmıştır
Örnek:
Barabados adalarında yaşayan aileler çekirdek aile yapısına sahip oldukları halde, sanayileşmemiş topluluklardır.
Yine sosyolog Greenfield’e göre aynı şekilde ABD sanayileşmeden önce çekirdek aile bu ülkede de mevcuttur ve bu aile tipi Büyük Britanya’dan göç edenlerin oluşturduğu aile tipidir.
Bir sosyal bilimci olarak Sjoberg de Batı toplumlarında geniş ailelerin kırsal alanlarda değil, kentlerde oluştuğunu kanıtları ile ortaya koymuştur.
Yani erken dönem aile çalışmalarındaki bu yaygın genel görüşün aksine sanayileşme geniş aileyi parçalamamış, tersine küçük aileler sanayileşme sürecini başlatmıştır.
Çekirdek Aile
Sanayi toplumunun aile tipi olarak görülen çekirdek aile Talcott Parsons’ın yapısal işlevselci yaklaşımı içinde önemli bir yer tutar. Anne-baba ve
çocuklardan oluşan ve geniş ailenin aksine üye sayısının azlığı ile dikkat çeken çekirdek aile, modern toplumun da yaygın aile modeli olarak kabul edilmektedir. Çekirdek aileye dair ilk görüşler büyük ölçüde yapısal işlevselci kuramın aile yaklaşımı içinde şekillenmiştir. Özellikle Parsons’ın çekirdek aile çözümlemesi daha sonraları eleştirilse de ilk zamanlar da oldukça etkili
olmuştur.
Talcott Parsons’ın yapısal işlevselci yaklaşımı ve aile çözümlemesi 1940 ve 1950’ler boyunca Amerikan sosyolojisinde ve aile çalışmalarında baskın yaklaşım olmuştur.
Parsons’ın aslında üzerinde durduğu çekirdek aile Amerikan toplumunu
temsil eden bir yapıdır ve kent merkezli, heteroseksüel evli bir çift tarafından oluşturulmuş, babanın evin reisi konumunda olduğu, kadının ise evin
düzenlenmesi ve çocukların bakımından sorumlu olduğu bir aile biçimi olarak tanımlanmıştır.
Sanayi toplumundaki çekirdek ailede karı-koca toplumsal farklılaşma ile akraba otoritesinden bağımsız otonom bir nitelik kazanmış ve böylece aileye atfedilen mahremiyet derecesi ve ailenin yalıtılmışlığı artmıştır.
Ayrıca sanayileşmenin zorunlu hâle getirdiği coğrafi ve sosyal hareketlilik de geniş aileden çekirdek aileye doğru geçişi zorunlu kılmıştır.
Coğrafi hareketlilik ihtiyacının artması aynı zamanda aile bağlarının eski önemini yitirmesine ve ailenin işlevlerinin büyük bir kısmının sanayi
toplumundaki kurumsal yapılar, eğitim kurumları, uzman birlikleri gibi akrabalık bağından uzak unsurlar tarafından yerine getirilmesine neden olmuştur.
Unutma:
Parsons’ın aile modeli evrimci bir anlayışla çekirdek aileyi son ve nihai aile biçimi olarak
evrenselleştirse de daha sonraki aile çalışmaları aslında çekirdek aile biçiminin sanayileşmiş batı toplumunun neticesi olarak ortaya çıkmadığını göstermiştir. Çağdaş bir aile tipi olarak sunulan
çekirdek aile; kentleşmenin, endüstrileşmenin ve modern toplumun spesifik bir bileşeni değil, toplumlardaki farklı aile modellerinden yalnızca birisini temsil eden bir yapıdır.
Otoriteye Göre Aile Türleri:
1. Anaerkil aile:
2. Ataerkil Aile: