• Sonuç bulunamadı

Röportaj IRAK TÜRKMEN CEPHESİ SELAHATTİN İL BAŞKANI VE SELAHATTİN İL MECLİSİ ÜYESİ MUHTAROĞLU: TÜRKMENLERİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDECEK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Röportaj IRAK TÜRKMEN CEPHESİ SELAHATTİN İL BAŞKANI VE SELAHATTİN İL MECLİSİ ÜYESİ MUHTAROĞLU: TÜRKMENLERİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDECEK"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Röportaj

ORSAM: Başarılı bir seçim süreci geçirdiniz.

Seçim çalışmalarını hangi esaslar üzerine da- yandırdınız?

Ali Haşim Muhtaroğlu: Çalışmalarımızı her gün seçim olacak gibi yapıyorduk. Diğerlerinden de farkımız buydu zaten. Biz Irakiye ile koalis- yona girdik. Irakiye Listesi ile katılma konusun- da ITC’de de tedirginlikler vardı. Çünkü Türk- men milletinin içinde Şii de var, Sünni de var. El Irakiye’ye Sünnilerin listesi diye bakılıyordu. Ge- çen seçim sonuçlarına bakınca, değişiklik olarak barajı gördük. Diyala’da, Selahattin’de, Musul’da tek liste ile bu barajı geçmemiz çok zordu. Ör- neğin biz Selahattin’de 40 binin üzerinde oy bekliyorduk. 43 bin aldık. Vilayet seçimlerinde 19 bin almıştık. Bu koalisyona katılmamız en uy- gunuydu. Bunu anlattık insanlara. Baraj 40 binin

üzerine çıkabilir ve biz en iyi ihtimalle 25 bin oy alabiliriz. Bizim karşımızda olan taraflar ise başka türlü propaganda yaptı. “ITC Baasçılarla, Sünnilerle, Vahabilerle ortak oldu” dediler ve bu bizi etkiledi. Türkmeneli Vakfı ile işbirliği içeri- sinde birçok proje yaptık. Ama maalesef seçime az kala bitmemiş projeler vardı. Gönül isterdi ki bunlar daha önce yapılmış olsun. Biz üzerimi- ze düşen her yere ulaştık, derdimizi anlatmaya çalıştık. Neden Irakiye ile ortak olduğumuzu açıkladık. Türkmen milleti için ne yapacağız, Kerkük meselesi nasıl çözülecek? Tüm bunları anlattık. Özellikle Tuzhurmatu’da Selahattin’de rekabet çoktu. El Irakiye’nin Tuzhurmatu’da iki adayı vardı. Biri Arap, biri Türkmen. Arap olan bizim listemizdeki Beyat aşiretinin lideriydi. Ge- çen parlamentoda da milletvekilliliği yapmıştı.

Biri de bendim. Irak İslami Partisi’nin adayları

THE IRAQ TURKMEN FRONT PROVINCIAL HEAD OF SALAHADDIN AND MEMBER OF THE PROVINCIAL COUNCIL OF SALAHADDIN MUHTAROĞLU: “THE RISE OF THE TURKMEN WILL CONTINUE”

Ali Hasim Muhtaroğlu told that the political successes of the Turkmen in the Salahaddin Province and in the Tuzhurmatu district increased enormously in the recent years. Muhtaroğlu saying that in the coming elections of the provincial council they would prove their real strength stated that “The rise of the Turkmen will continue.” Muhtaroğlu emp- hasized also that his biggest desire was to end the political division of Tuzhurmatu.

IRAK TÜRKMEN CEPHESİ SELAHATTİN İL BAŞKANI VE SELAHATTİN İL MECLİSİ ÜYESİ MUHTAROĞLU:

“TÜRKMENLERİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDECEK”

Ali Haşim Muhtaroğlu, Selahattin vilayetinde ve Tuzhurmatu ilçesin- de Türkmenlerin siyasi başarılarının son yıllarda dikkat çekici biçimde arttığını anlattı. Yakın gelecekte yapılacak İlçe Meclisi seçimlerinde Tuzhurmatu’daki gerçek güçlerinin görüleceğini söyleyen Muhtaroğlu,

“Türkmenlerin yükselişi sürecek” dedi. Muhtaroğlu, en büyük arzu- sunun, Türkmenlerin Tuzhurmatu’daki siyasi bölünmüşlüklerine son vermek olduğunu vurguladı.

Röportaj: Bilgay Duman, Serhat Erkmen

(2)

da vardı. Tuzhurmatu’da çeşitli listelerden 14 Türkmen aday vardı. Bu da oyların bölünmesi- ne neden oldu. Bizim partilerimiz, ITC, Karar ve Irak Türkmen Milli Partisi’nin adayları vardı.

ITC’den 1 adayımız, Türkmen Milli Partisi’nin 2 adayı, Faruk Abdullah’ın 1 adayı vardı. Türk- meneli Partisi, Ulusal İttifakın adayını destekle- di. Bunların da zararı oldu tabi. Hayat güvenlik şirketinin Selahattin’deki komutanı seçimden 10 gün önce çekildi, Kürt televizyonunda çıkıp;

“Kürtlere destek verin”, dedi. Ben bu kişiyi bir sene önceden söylemiştim. Ama maalesef kimse ciddiye almadı. Ama tüm bu baskılara, oyunlara rağmen Tuzhurmatu’da birinci çıktık. 10 bin 63 oy aldık. Kürtlerden de en fazla 2000 oy alındı. O da KDP’nin Tuzhurmatu İl Başkanı. Kişi olarak en fazla oyu biz aldık. Bizim beklentimiz daha çoktu. 14-15 bin oy bekliyorduk. Maalesef olma- dı. Nasıl büyük bir hata yapıldığı seçimden sonra anlaşıldı. Bir aileden üç aday varsa, ailenin oyları bile üçe bölündü.

Seçim sonrası çalışmalar ne durumda?

Seçimden sonra biz Bağdat’a gittik. Orada bu- güne kadar yapılan toplantılar daha çok sohbet toplantıları oldu. Herhangi bir karar alınmadı, fikir paylaşımları yapıldı. Diğer koalisyonlarla yapılan görüşmeler konuşuldu. Bakiye konusu çok konuşuldu. Orada olan herkes, El Irakiye’nin iktidara girmesi gerektiğini savunuyor.

Peki, hükümet görüşmeleri nasıl devam ede- cek? Nasıl bir hükümet öngörüyorsunuz?

Bugüne kadar El Irakiye’yi dışlamak isteyen ta- raflar buna hala devam ediyorlar. El Irakiye baş- bakanlıktan taviz vermiyor. Ama bir kısmı baş- ka görevlere de tamam diyor. Bunu söyleyenler Usame Nuceyfi’nin yandaşları. Ama onlar büyük tepki çektiler. Irakiye’nin birinci amacı başba- kanlık. Dışlanırsa güvenlik durumu kötüye gi- der. Çünkü milletin büyük bir kısmı Irakiye’nin iktidarda olmasını istiyor. Kanun Devleti ile Şii İtilafı arasında yapılan koalisyon halkta korku yarattı. Yine mezhepçilik yaşanacağı korkusu var. Arap devletleri de eğer Irakiye olmazsa hiç- bir şekilde yeni hükümeti kabul etmezler. Bizim

de ITC olarak endişemiz var. Çünkü El Irakiye tarafından da bugüne kadar göz ardı edildik.

Bunu, listenin tüm liderlerine yazılı bir şekilde de sunduk. Üst düzey bir komisyon kurulmuş beş lider tarafından ama içinde biz yokuz. Birçok toplantıda haber bile vermiyorlar, başkalarından duyup gidiyoruz. Bakiye konusuna gelince, Ka- nun Devleti İttifakı olsun, Ulusal İttifak olsun, Türkmenleri düşündü. Ama maalesef El Irakiye bunu göz önüne almadı. Ama buna rağmen “Bi- zim bu koalisyonda kalmamız gerekiyor” diyo- ruz. Temennimiz Irakiye’nin iktidara gelmesi ve başbakanın Ayad Allavi olması. Kerkük mesele- sini de yazılı olarak bildirdik. “Üstünde pazarlık yapılmasını istemiyoruz” dedik. Ve herkesten, Haşimi’den, Allavi’den sözünü aldık. “Hiçbir şe- kilde 140. maddenin uygulanmasını ve Kerkük meselesini kabul etmeyiz. Biz bu meselelerde ta- viz vermeyiz” dediler.

Önümüzdeki süreçte hem nüfus sayımı hem de ilçe meclisleri seçimleri yapılması planla- nıyor. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız ola- cak?

İlçe seçimleri çok önemlidir. Irak’ın yeni sis- teminde en büyük rol yerel hükümetlere düş- mekte. Biz parlamento seçimlerine El Irakiye ile katıldık. Ve eğer bu liste bu şekilde kalırsa yine El Irakiye ile katılacağız. Çünkü Araplarla birlik olursak, tüm Türkmeneli bölgesinde çoğunlu- ğu sağlarız. Ama El Irakiye’nin bize daha fazla önem ve rol vermesi gerekiyor. Biz bugüne kadar ciddi bir şekilde yönetimde olmadık. Yönetim 2003’ten bu yana Kürtlerin kontrolünde oldu.

Mayıs ayında Tuzhurmatu’dan Amerikalılar tam olarak çekildiler. Bir tane bile Amerikan askeri kalmadı. Seçimler için bugünden hazırlık yapıl- malı. Biz ITC olarak bugüne kadar bir plan ya da toplantı yapmadık. Ama en kısa zamanda çalışıl- maya başlanacaktır. Sayım meselesi çok farklıdır.

Türkmen milleti 80 senedir baskı altında kalmış- tır. 2003’ten sonra durum bazı bölgelerde değiş- se de, bazı bölgelerde hala devam etmekte. Bazı insanlarımız Türkmence konuşur ama sayıma gelince kendini Arap olarak yazdırır. Biz siyaset- çiler olarak tek başına bunun altından kalkama- yız. Tarihçileri, aşiret başkanlarını, topluma yön

(3)

verecek insanları içeren komisyonlar kurulmalı.

Belgelerle konuşulmalı. Bunlar için bence çok az zamanımız kaldı. Acilen bu konuda çalışılmaya başlanmalı.

Siz Selahattin İl Meclisi’ndesiniz. Buradaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Çalışmalarımıza başlayalı bir sene oldu. Türk- men olarak Meclis’te 2 kişiyiz. Ben ve Meclis’in Genel Sekreteri Niyazi Mimaroğlu. Allah’a şü- kür, yaptığımız çalışmalar sonucunda bir ağırlı- ğımız oldu. Ve karar alınırken her zaman biz de varız. Görev dağılımında bir Vali Yardımcılığı aldık. O da İdari İşlerden Sorumlu Vali Yardım- cısı olarak Kahtan Beyatlı isimli bir Türkmen kardeşimiz oldu. Sağlık Dairesi Genel Müdürlü- ğü görevini de biz üstlendik. Yaptığımız işlerden en önemlisi bence, Türkmen dilinin resmi dil ol- ması. Bugüne kadar yapılamamıştı. Geçen sene Meclis’te aldığımız ilk karar buydu. Şimdi dikkat ederseniz tüm resmi dairelerin tabelaları üç dil oldu, eskiden sadece Kürtçe ve Arapça vardı. Bu- nun yanında bir diğer önemli karar ise Türkmen okullarının isimlerinin değiştirilmesi oldu. Bu okulların isimleri Baas Partisi zamanında Arap- ça olmuştu. Biz bu isimlerin Türkçe olması ka- rarını Meclis’te aldık. Karar Eğitim Bakanlığı’na gitti. Ama maalesef hala haber gelmedi. Uygu- lamaya geçirecek olan yer bakanlıktır. Bizim daha önceki parlamentoda 10 milletvekilimiz vardı. Eğitim Bakanlığı’na bunu iletmeleri için hepsi ile görüştük; ama maalesef bir sonuç ala- madık. Ayrıca büyük projelerimiz de oldu. 2009 bütçesinde büyük sıkıntılar olmasına rağmen, Tuzhurmatu’nun tüm eski sokaklarını yaptırdık, Türkmen okullarının tamiratları yapıldı, yollar döşendi. 2010 senesinde Tuzhurmatu için 10 milyon dolarlık ihale gerçekleştirdik. 11 köy yolu

döşenecek, 6 okul yapılacak, sokaklar asfaltlana- cak, televizyon yapılacak, telefon kabloları döşe- necek, sağlık ocakları yapılacak. Aynı zamanda siyasi çalışmalarımız da oldu. Selahattin vilayet yönetimi kurulurken iki koalisyon oldu. Biri ikti- darı aldı, 15 kişi ile. Biz de 13 kişi ile muhalefette kaldık. Ama seçimlerden sonra dört ay içinde 13 kişiyi 20 kişi yaptık. Irak İslami Partisi’nden olan valiyi görevden aldık. Bunun neticesinde vali yardımcılığı ve Sağlık Dairesi Genel Müdürlüğü bize verildi. İl Meclisi’nde çoğunluğu sağladık.

28 kişinin 20 kişisi bizim kitlemize mensup. Bu kitlenin başkan yardımcısı da Niyazi Mimaroğlu oldu.

Bize biraz Tuzhurmatu’yu anlatır mısınız?

Hayat nasıldır? Ekonomik durum nasıldır?

Ne gibi sıkıntılar var?

Tuzhurmatu Irak’ın en eski bölgelerinden biri- si sayılır. İki dağ arasındadır. Ortasından Aksu Çayı geçiyor. Sol tarafta kalan Nusaybi Dağı’nın üzerinde İmam Ali’nin torunlarından Ali Rıza, Emevi baskınından İran’a kaçarken bu dağa yer- leşmiş. Dağın adı da buradan gelmekte. Diğer dağ olan Karağul dağının ismi de karakoldan gel- mektedir. Önceden orada karakol varmış, deği- şerek isim bu hale gelmiş. Burada 1950’lere kadar tamamen Türkmenler yaşarmış. Krallık dönemi bitip de cumhuriyet kurulduğunda Kürtler gel- miş. Önce beş altı aile gelmiş. Daha sonra, Baas Partisi geldikten de sonra, yavaş yavaş yerleşmiş- ler. 1980’lere kadar çok az Kürt vardı. Saddam Kürt köylerini yıktıktan sonra dağın arkasındaki Süleymaniye sınırlarından gelip Tuzhurmatu’ya yerleştiler. Araplaştırma politikası başlayınca Araplar yerleştirilmeye başladı. Yeni köyler ku- ruldu. Sonra şehirlere yerleşmeye başladılar.

1980’lere kadar Türkmenler çoğunluğu teşkil

Yaptığımız işlerden en önemlisi bence, Türkmen dilinin resmi dil olması.

Bugüne kadar yapılamamıştı. Şimdi tüm resmi dairelerin tabelaları üç dil

oldu, eskiden sadece Kürtçe ve Arapça vardı. Bunun yanında bir diğer

önemli karar ise Türkmen okullarının isimlerinin değiştirilmesi oldu.

(4)

ederken, Kürt ve Araplar Tuzhurmatu’ya gel- dikçe çoğunluğumuz kalmadı. Bütün dönemler- de Türkmen milleti büyük baskılar gördü. Ama Türkmen milleti burada varlığını kaybetmedi.

En iyi şairler, edebiyatçılar, hoyratlar buradan çıktı. Türkmen edebiyatının en önemli şahsiyet- leri Tuzhurmatu’dandı. Mesela Hasan Görem bir mucize idi. Gözleri görmezdi ama yazdığı şi- irler, hoyratlar Türkmen milletini hep gururlan- dırdı ya da Ali Marufoğlu, Allah uzun ömürler versin, kalemiyle, fikriyle her zaman Türkmen milletinin yanında oldu. Siyasi kısma gelirsek de, yine önde gelen siyasetçiler tarih boyunca hep Tuzhurmatu’dan çıkmıştır. 1958’de ki katliamda da komünistlere karşı büyük bir ayaklanma oldu ve büyük bir mücadele verildi. Birçok insanımız tutuklandı. 1954 senesinde de parlamento se- çimleri yapılmıştı. Tuzhurmatu’da bir Türkmen bir de Kürt aday vardı. Türkmen aday Zeyne- labidin Ata, babamın dayısı olur, Kürt aday ise Davuta aşiretindendi. Bu seçimler esnasında

Türkmenler ve Kürtlerin arasında büyük olaylar çıktı. Kürtler, Zeynelabidin Bey’in seçimi kaza- nacağını anlayınca, seçim merkezine saldırdılar.

Sandıkları çalmaya çalıştılar. Ama Türkmenler buna karşı büyük mücadele verip, seçim merke- zini korudurlar, hatta bir şehit verdik. Sonuçta Türkmenler seçimi kazandılar ve Zeynelabi- din Ata, Tuzhurmatu’nun milletvekili seçildi.

1960-70’lerde Türkmen eğitimi için, Türkmen okulları için büyük mücadeleler verildi. Daha sonra Baas baskısı başlayıp, Araplaştırma poli- tikası uygulanınca da mücadelemiz devam etti.

Birçok Türkmen idam edildi. Türlü türlü iftira- larla insanlarımız tutuklandı. Yüzlerce şehidimiz oldu. Örneğin Yaşar Mehdi hocamız 1982’de idam edildi. Sonra birçok insanımız buradan ayrılmak zorunda kaldı. Avrupa’ya, Türkiye’ye, İran’a giden oldu. 1996’da Erbil’deki Irak ordu- sunun saldırısında birçok vatandaşımız öldü.

Cesetlerini bile bulamadık. O mücadeleye Türk- meneli Partisi Genel Sekreteri Muhammet Reşit

(5)

Tuzlu önderlik ediyordu. Mesela onun da cesedi bulunmadı. Tuzhurmatu’nun ister Şii halkı, ister Sünni halkı olsun, milliyetçiliğini ve Türkmenli- ğini her zaman ispat etmiştir. 2003’ten sonra ilk ayaklanma Tuzhurmatu’da çıkmıştır. 2 Ağustos 2003’te, Türkmenler için çok önemli olan bir dini mekân olan Nusaybin Türbesine bir saldırı olmuştur. Buna tepki olarak büyük bir yürüyüş yapıldı. Sokaklarda Türkmenlerden başka kim- seyi göremezdiniz. O yürüyüşe peşmergeler ve Amerikan Ordusu tarafından saldırı düzenlendi ve 5 kardeşimiz şehit oldu. Onlarca kişi yara- landı. Ertesi gün Kerkük’te aynı şekilde yine bir protesto yürüyüşü yapıldı. Maalesef bu ayak- lanmayı bastırdılar. Eğer bastırılmasaydı, mille- te çok faydası olurdu. Çünkü insanlar haklarını aramak için sokağa çıkmışlardı, suçsuz yere şe- hit olan insanların hesabını soruyorlardı. O gün bence Türkmen milletinin tarihinde bir dönüm noktasıydı. Ama maalesef devamı olmadı. İzin vermediler. Başarılı olsaydık tüm Türkmen böl- gelerinde yönetim bizim elimizde olurdu.

Peki, köylerdeki ve Tuzhurmatu’nun çevre- sindekiler dâhil olmak üzere Türkmenlerin genel durumu nasıldır?

Tuzhurmatu’nun etrafında yaklaşık 20 tane Türkmen Köyü var. Bazı köyler kendilerini mu- hafaza edip sadece Türkmen köyü olarak kala- bildiler. Ama bazı köylere de Araplar tarafından etkilendiler. Araplar gelip yerleşti, bizimkiler göç etti. Yengice Köyü, Bastamlı, Karanaz, Çardaklı, Köküz gibi köyler sırf Türkmen köyüdür. Kültür- leri ve tüm örf adetleri sırf Türk milletinin örf adeti, folklorudur ve bunlar hala devam ettiril- mektedir. Tuzhurmatu’nun içerisinde yaşayan Türkmenler de aynı şekilde devam ediyor. Bu

vilayet seçimlerinden sonra çok şey değişti. Biz karar merkezinde olduğumuz için, önceden sü- rekli Türkmen’in rolünü azaltmaya çalışanların bugün biz önlerini kesiyoruz. Eski etkileri, rol- leri kalmadı. Ama bizim de istediğimiz şey tam anlamıyla olmuyor. Çünkü İlçe Meclisi’nde bu- güne kadar maalesef seçim yapılmadı. Eskiden atamayla gelen insanlar oldu. İlçe Meclisi, 21 ki- şiden oluşuyor. 7 Türkmen, 7 Kürt, 7 Arap. Bun- ların hepsi atama ile gelmiş. En fazla oy alarak birinci çıkan ITC’nin İlçe Meclisi kurumlarında temsili yok, bu da enteresan bir durum.

İlçe Meclisi’ndeki Türkmenler hangi kurulu- şa bağlı?

Eskiden yapılan atama ile diğer İslami partiler- den olan insanlar orada. Geçen vilayet seçimle- rinde aldığımız oylar halkın kimi istediğini, kime bağlı olduğunu gösterdi. Bu nedenle İlçe Meclisi seçimlerini dört gözle bekliyoruz. Bunun neti- cesinde Türkmen ilçesi olan Tuzhurmatu’ya ilk Türkmen Kaymakam bizden çıkacak inşallah.

Tarih boyunca buraya ya Arap ya Kürt kayma- kamlar getirdiler.

Biraz da hem Tuzhurmatu’nun hem de bura- daki Türkmenlerin ekonomik durumundan bahsedebilir miyiz?

Eskiden daha çok ziraatle uğraşılıyordu. Ama sonradan tüm bu zirai yerlere Saddam Hüseyin ve Baas Partisi tarafından el konuldu, bu top- raklar Türkmenlerden alındı. Buralara Saddam’a yakın olan insanlar yerleştirildi. 2003’ten sonra ise oralara Kürtler el koydu. Mevcut durumda bir heyet teşkil edildi. Bugüne kadar bu mülki- yet davalarının sadece yüzde 10’u çözüldü. Biz

Bütün dönemlerde Türkmen milleti büyük baskılar gördü. Ama burada

varlığını kaybetmedi. En iyi şairler, edebiyatçılar, hoyratlar buradan çık-

tı. Türkmen edebiyatının en önemli şahsiyetleri Tuzhurmatu’dandı. Yine

önde gelen siyasetçiler tarih boyunca hep Tuzhurmatu’dan çıkmıştır.

(6)

Bağdat’a, heyet başkanına bir ziyaret yaptık. So- runların siyasi baskılar nedeni ile çözülemediği- ni, yeni hükümet kurulunca bir kanun çıkacağını ve buna göre üç mahkemenin kurulup, tüm bu davaları çözüme kavuşturacağını söyledi. Günü- müzde Türkmenler çoğunlukla memur olarak çalışıyorlar. Binlerce öğretmenimiz var mesela.

İşsizlik çok mu?

İşsizlik var. Ama büyük bir kısmı geçtiğimiz senelerde çözüldü. İşsizlik oranı yüzde 20 ora- nında hala devam etmektedir. Çarşıya bakarsa- nız mülklerin yüzde 90’ı Türkmenlerindir. Ama Kürtlere kiraya veriyor, kendileri çalıştırmıyor- lar. Kürt partileri 2003’ten sonra ekonomiye çok önem verdiler. Tuz-Kerkük yoluna bakarsak fabrikalar, oteller, lokantalar var. Hepsini Kürt- ler çalıştırıyor. Fakat buna rağmen Tuzhurmatu Türklüğünü kaybetmedi. Çarşıda tüm konuşma- lar alışveriş Türkmencedir. Tuzhurmatu’da 36 Türkmen okulu var. İlk defa hükümet tarafından ihtisası Türkmence olan 120 öğretmenimiz oldu.

Eskiden Türkmence öğretmeni yoktu.

Peki, 2003’ten sonra güvenlik durumunda ne gibi değişiklikler oldu?

İşgalden sonra peşmergeler gelip her şeye el koy- dular; tüm dairelere. Irak polisi güçlendikçe, za- manla, bazı değişiklikler oldu. Dairelere biz de girmeye başladık. Polislerin başına bir Türkmen subayı getirip polis müdürü yaptık. Yavaş yavaş Kürtlerin kontrolünden çıkarmaya çalıştık. Ama buna rağmen bugün hala Tuzhurmatu’da peş- merge var. Bunun resmi olarak itirazını yaptık.

Ama Irak Hükümeti buna ses çıkarmıyor. Hem peşmergeler hem de Kürt bölgesine bağlı olan polisler hala burada.

Hem Tuzhurmatu’da hem de genel olarak Irak’ta Türkmenlerin geleceği için neler dü- şünüyorsunuz?

Maalesef bugüne kadar hep birlik beraberlik- ten bahsedildi ama en fazla biz parçalandık. En fazla biz baskı altında kaldık. Birliğimizi sağla- yamadık. Tuzhurmatu gibi bir ilçede 7’den fazla

Türkmen Partisi var. Benim temenni hakiki bir Türkmen Meclisi kurulsun ve oraya katılanlar sadece Türkmen olarak katılsınlar. Ben bile ka- tılırsam ITC olarak katılmayayım. Sadece Türk- men milletinin varlığı ve geleceği için çalışılsın.

Bunu başarabilirsek bence milletimizin durumu tamamen değişir. Ama şu an herkes şahsı ve par- tisi için çalışıyor ve bunun için başarısız oluyo- ruz. Bunun bedelini de Türkmen halkı ödüyor.

Peki, siz ne bir siyasetçi ne de bir yetkili olarak değil, sadece bir Türkmen olarak Türkiye’den ne bekliyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar tüm Irak milletine, özellikle Türkmenlere çok fazla yar- dımda bulundu. Hastalarımız, yaralılarımız, öğ- rencilerimiz v.s. hepsine sahip çıktı. Ayrıca siyasi olarak da bize destek oldu. Nasıl Arapların ar- kasında Suriye var, Mısır var; bizim arkamızda da Türkiye Cumhuriyeti var. Biz bunu her zaman gururlanarak söyleriz. Bugüne kadar her zaman bize destek oldu. Temennimiz bunun devam etmesidir. Çünkü bizim Türkiye’ye her zaman ihtiyacımız var. Zaten Türkiye olmasaydı bizi şimdiye kadar yok etmişlerdi. Türkiye korkusu, Türkiye’nin gücünden çekinme var. Tüm Irak milleti Türkiye’nin olumlu müdahalelerinden bahsediyor. Türkiye her zaman Irak’ın geleceği için olumlu yönde tavır sergiledi. Bunu sadece biz söylemiyoruz, tüm Iraklılar söylüyor. Yalnız tek bir şey var, bunu bir Türkmen olarak söylü- yorum; Türkiye’de söz sahibi olan bazı kardeşle- rimiz var. Onlar Türkiye Devleti’ne her zaman gerçekleri anlatsınlar. Maalesef bazı etkili kar- deşlerimiz şahsi menfaatleri için yanlış bilgiler vermişler ve bu yanlış bilgiler nedeni ile yanlış kararlar alınmıştır. Sizin gibi araştırmacılar gelip doğruları naklederse doğru karalar alınır. Tek te- mennim bu.

Samimi görüşleriniz için teşekkür ediyoruz.

*Bu röportaj Mayıs 2010’da Selalattin vilayetin- de yapılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kararın bir yönü Türkiye ile Kuzey Irak arasında yeni bir boru hattı inşa edilerek Kuzey Irak’tan petrol ve doğal gazı Türkiye’ye ve oradan dünyaya taşımaya

 1998 yılında ikili ticaret hacmi, Irak’ın “BM Petrol Karşılığı Gıda ve İlaç Programı” çerçevesinde Türkiye’den yaptığı alımları diğer ülkelere

Çalışmada toplam 10 hayvan materyali kullanıldı ve bunla- rın arka bacaklarının distal'inde (regio cruris ve pedis) ka- lan kasların yapısal ve fonksiyonel özellikleri

Türkiye`de projeleri devam eden barajlar nedeniyle Irak’a bırakılan suyun 2 yıl sonra saniyede 23 milyar metreküpten sadece 3,5 milyar metreküpe dü şeceğine dikkat çeken

Bu çerçevede yapılan çalışma sonucunda müdahale öncesinde NATO’nun Irak’tan gelecek tehditlere karşı Türkiye’nin güvenlik kaygılarını azaltıcı önlemler

“Irak Türkmenleri Arasında Bazı Hay- vanlar Etrafında Oluşan Halk Edebiyatı Ürünlerinin İncelenmesi” başlıklı ma- kalede, sözlü gelenekte yaşayan hay- vanlarla

This research has been designed with the aim of identifying any kinds of relationships between language learning strategies that EFL learners at university levels use and the other