• Sonuç bulunamadı

İÇ GÖÇLERİN BÖLGELER ARASI İLK ve ORTAÖĞRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İÇ GÖÇLERİN BÖLGELER ARASI İLK ve ORTAÖĞRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ""

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İ.Ü, İşletme Fakültesi Dergisi, C:27, S: 1/Nisan1998, s; 5-21

İÇ GÖÇLERİN BÖLGELER ARASI İLK ve ORTAÖĞRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ"

Prof. Dr. Neyran ORHUNBİLGE

İ.Ü. İşletme Fakültesi

Bilindiği gibi az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, az gelişmiş kırsal bölgelerden rîisbeten gelişmiş olan bölgelere hızlı göçler yaşanmaktadır.

Kırsal bölgelere göre gelişmiş gibi görünen bu bölgelerin ekonomik ne­

denler ve plansız büyüme sonucu alt yapıları yetersiz kalmaktadır. Yer­

leşme ısınma, aydınlanma, ulaşım, sağlık, İş imkanı, eğitim ve kültür ana başlıkları altında toplanabilen insan ihtiyaçlarını bu yetersiz alt yapı kar­

şılayamamakta, hem yeni gelenlerin hem bölge halkının yaşam şartları güçleşmektedir.

Araştırmada bu önemli sorunlar arasından gelecekte diğerlerinin çözül­

mesinde de katkıda bulunacak olan eğitim konusu üzerinde durulmaktadır.

Ayrıca eğitimin, eğitim konusunda yoğun tartışmaların yapıldığı ve önemli kararların alındığı ve alınacağı bu dönemde irdelenmesi de ayrı bir önem taşımaktadır.

Üç ana bölümden oluşan araştırmanın birinci bölümünde, 1970-90 dö­

neminde bölge nüfuslarında ve nüfus paylarında meydana gelen değiş­

meler, ikinci bölümünde genel eğitim düzeyi göstergesi olan okuryazarlık oranları ve bir öğretim kurumundan mezun olanların oranlarının bölgelere göre dağıhmı ve değişmeleri ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde ise ilk ve ortaöğretim göstergeleri olarak düşünülen okullaşma oranları, okul büyük­

lüğü, okul başına ortalama öğretmen sayısı ve öğretmen başına ortalama öğrenci sayılarında bölgeler arası farklılıklar ve bu göstergelerde 1970-71 ders yılı ile 1994-95 ders yılları arasında meydana gelen değişmeler ince­

lenmektedir. Son bölümde eğitime ait tüm göstergelerle, bölge nüfus artışları ve özellikle eğitim çağındaki nüfus ve Öğrenci artışları karşılaş-

(*} Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü tarafından 1-4 Aralık 1997 tarihinde Ankara'da düzenlenen "III. Ulusal ve Uluslararası Katkılı Nüfusbİiim K o n f e r a n s ı n d a sunulan bildiri.

(2)

tırılarak iç göçlerin bu göstergeler üzerindeki etkisi ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Nüfusun Bölgelere Göre Dağılımı ve Değişmeleri

1970, 1980 ve 1990 Nüfus Sayımı sonuçlarına1 göre Türkiye nüfusu-nun yedi coğrafi b ö l g e y e2 göre dağılımı ve bu dağılımdaki değişmelerin gösterildiği Tablo: I incelendiğinde, Türkiye nüfusunun 1970 yılına oranla

1990'da, 35.61 milyondan % 58.61 oranında artarak 56.47 milyona ulaştığı anlaşılmaktadır. Yirmi yıllık bir dönemde % 60'lara yaklaşan bu çok büyük nüfus artışının bölgelere göre nasıl dağıldığı da kuşkusuz büyük önem taşımaktadır.

Bölgelerde yaşayan nüfusun toplam nüfus içindeki payları incelen­

diğinde her üç sayım yılında da ilk dört sırayı başta en büyük payla Mar­

mara Bölgesi olmak üzere, İç Anadolu, Karadeniz ve Eğe Bölgeleri almakta, 1970 yılında beşinci sırada olan Doğu Anadolu Bölgesi 1980 ve 1990 yıllarında altıncı sıraya yerleşmektedir. Buna karşılık 1970'de altıncı sırada olan Akdeniz Bölgesi son iki sayım yılında beşinci sıraya yükselmektedir.

Toplam nüfus içindeki payı en düşük olan Güneydoğu Bölgesi ise her üç sayım yılında da yedinci sıradaki yerini korumaktadır.

Bölge nüfuslarının toplam nüfus paylarındaki 1970-1990 yılları arasın­

daki değişmeler incelendiğinde, nüfus paylarında artış olan üç bölge

% 4.34 ile başta Marmara Bölgesi olmak üzere % 1.67 ile Akdeniz Bölgesi ve % 1.27 ile Güneydoğu Bölgeleridir. Nüfus paylarında azalış olan bölgeler ise, % 4.15'Iik en büyük azalışla başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere, % 1.73 ile Doğu Anadolu, % 1.18 ile İç Anadolu ve % 0.22'fik önemsiz bir azalışla Ege Bölgeleridir.

1970'e oranla 1990 yılında bölge nüfuslarındaki yüzde artışlar incelen­

diğinde, % 58.61 olan genel Türkiye nüfus artış oranının üzerinde nüfus artışı yaşayan bölgelerin başında % 94.45'lik artışla Marmara, % 87.42 ile Güneydoğu ve % 83.26 ite Akdeniz Bölgeleri gelmektedir. Türkiye nüfus artışının altında kalan bölgeler ise en düşük artış olan % 23.30'la başta

(1) Son nüfus sayimı 1990'da yapıldığı için daha yakın yıllar inceienememiştir.

(2) Marmara Bölgesi: Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya ve Tekirdağ (10), Ege Bölgesi: Afyon, Aydın, Denizli, izmir, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak {8}, Karadeniz Bölgesi: Amasya, Artvin, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon ve Zonguldak (14), iç Anadolu Bölgesi: Ankara, Çankırı, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat (10), Akdeniz Bölgesi: Adana, Antalya, Burdur, Hatay, içel, İsparta ve Kahramanmaraş (7), Doğu Anadolu Bölgesi: Ağrı, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Kars, Malatya, Muş, Siirt, Tunceli ve Van (13), G ü n e y d o ğ u Anadolu Bölgesi: Adıyaman, Diyarbakır, Gazianlep, Mardin ve Urfa (5), illerini kapsamaktadır. 1990 sayımında yeni iller Bayburt Karadeniz, Aksaray, Karaman ve Kırıkkale İç Anadolu, Şırnak Doğu. Batman da Güneydoğu bölgelerine katılmıştır.

(3)

7

Karadeniz olmak üzere, % 36.02 ile Doğu Anadolu, % 48.86 ile İç Anadolu ve % 56.05 İle Türkiye sonucuna yaklaşan Ege Bölgeleridir.

Tüm bu nüfus payları ve bu paylarda meydana gelen değişmeler ince­

lendiğinde 1970 yılına göre 1990 yılında Türkiye'nin genel nüfus artış oranının üzerinde nüfus artışı yaşayan bölgeler başta Marmara olmak üzere Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleridir. Diğer bölgeler başta Karadeniz olmak üzere sırayla Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Ege Bölgeleri genel nüfus oranının altında kalmışlardır. Yirmi yıllık bu dönemde nüfus artış yüzdeleri Türkiye geneli olan % 58.61'in üzerinde kalan bölgeler diğer bölgelerden gelen göçlere sahne olan bölgeler altında kalanlar ise diğer bölgelere göçlerin olduğu bölgeler olarak tanımlanabilir. Bu açıdan bakıl­

dığında genel nüfus artış oranına çok yakın nüfus artışı olan başta % 56.05 ile Ege Bölgesi, % 48.86 ile İç Anadolu Bölgelerinin içeriye veya dışarıya yoğun göçlerin yaşanmadığı bölgeler olarak nitelindirmek mümkündür.

Ayrıca doğal nüfus artış hızlarındaki yöresel farklılıkları da gözönünde bu­

lundurmak gerekir. Nitekim ikinci önemli nüfus artışını yaşayan Güneydoğu Bölgesindeki artışın önemli bir bölümü bu nedenle açıklanabilir.

Bölgelere Göre Okuryazarlık Oranları ile Bir Öğretim Kurumundan Mezun Olanların Oranları ve Değişmeleri

Bölgelere göre nüfus artışlarını inceledikten sonra 1970-90 arasında bölge nüfuslarının eğitim açısından nasıl gelişmeler gösterdiğini ortaya çıkarmak için öncelikle iki gösterge üzerinde durulmaktadır. 6 ve daha yukarı yaşlardaki nüfus içinde okuryazar sayısı ile bir öğretim kurumundan mezun olanların payını gösteren bu oranların bölgelere göre dağılımına Tablo ll'de yer verilmektedir.

Türkiye genelinde okuryazar oranı 1970'de 56.21'den 1990'da % 24.25'lik bir artışla % 80.46'ya, bir öğretim kurumundan mezun olanların oranı İse % 35.68'den % 28.84'İük bir artışla % 64.52'ye yükselmiştir.

1990 yılında okuryazar oranı açısından Türkiye genelinin altında kalan bölgeler, başta Güneydoğu {% 61.80) olmak üzere Doğu Anadolu (% 66.45) ve Karadeniz (% 78.45) bölgeleridir. Bu bölgelere, bir öğretim kurumundan mezun olanlar oranı açısından Akdeniz Bölgesi de eklenmektedir. Her iki oran açısından da Türkiye genelinin üzerinde olan bölgeler ise başta Mar­

mara olmak üzere Ege ve İç Anadolu Bölgeleridir. Akdeniz Bölgesi okur­

yazarlık oranı açısından Türkiye genelinin çok az üzerinde iken, bir öğretim kurumundan mezun olanlar açısından az farkla da olsa Türkiye genelinin altında kalmaktadır. Hatırlanacağı üzere Akdeniz Bölgesi nüfus artışı açısından üçüncü sıradaydı ve içeriye göçlerin önemli olduğu bölge­

lerdendi.

(4)

1970-90 arasında bu oranlardaki artışlar karşılaştırıldığında ise bölgelerin sıraları büyük Ölçüde tersine dönmektedir. En hızlı içeriye göçlere sahne olan Marmara Bölgesi her iki orandaki artışlar açısından en son sıraya, yoğun dışarıya göçlerin yaşandığı Karadeniz Bölgesi ise en yüksek artışla ilk sıraya yerleşmektedir.

İç göçler nedeniyle nüfus artış hızları farklılaşmasının bölgelerdeki genel eğitim düzeyi göstergeleri olan okuryazar oranları ve bir öğretim kurumundan mezun olanların oranları üzerindeki etkisini daha açık olarak ortaya çıkarmak için Spearman sıra korelasyonları3 hesaplandığında şu sonuçlarla karşılaşılmaktadır. 1970 yılına oranla 1990 yılında bölge nüfus­

larında meydana gelen yüzde değişmelerle (Tablo I, sütun 8) okuryazarlık oranları yüzde değişmeleri (Tablo II, sütun 4) arasında % 43'lük, bir öğretim kurumundan mezun olanların oranlarındaki yüzde değişmeler (Tablo II, sütun 8) arasında ise % 61'lik ters bir ilişkinin olduğu anlaşıl­

maktadır. Bu sıra korelasyonlarının eksi işaretli olması nüfus artışlarıyla bu oranların artışları arasında ters bir ilişki olduğunu, diğer bir ifadeyle nüfusun hızlı artan bölgelerde eğitim düzeyinin göstergesi olan bu oranların değişme yüzdelerinde düşüş olduğunu göstermektedir. Ancak bu ters ilişkilerin çok güçlü olduğunu söylemek mümkün değildir. Özellikle okuryazarlık oranlarıyla olan ters ilişki (% 43) çok sıkı bir ilişkinin olmadığını göstermektedir. En az bir öğretim kurumundan mezun olanların oranların­

daki değişmelerle nüfus artışları arasında ters ilişkinin ise (% 61) küçüm­

senmesi mümkün değildir. Böylece nüfusu hızlı artan bölgelerde okurya­

zarlık oranlarındaki artış hızının biraz azaldığı ancak okuryazarlığı ve belirli bir eğitim aldığı belgelenmiş insan (diplomalılar) sayısı artış hızının ise önemli ölçüde azaldığı ortaya çıkmaktadır. Böyle bir sonucun elde edilmesi zaten çok doğaldır. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş bölgelere, kırsal veya az gelişmiş bölgelerden göç eden nüfus az gelişmiş yörelerin özelliklerini hızla bu bölgelere taşımaktadır.

Bölgeler itibariyle her iki orandaki değişmeler cinsiyet ayrımı yapılarak ele alındığında (Tablo İN), Türkiye genelinde kadın ve erkek oranları arasında erkekler lehine çok büyük farklar olduğu görülmektedir. 1970 yılında % 41.80 olan kadın okuryazarlık oranı 1990'da % 71.95'e yükselerek 1970 erkek okuryazarlık oranı olan % 70.31'e ancak yaklaşabilirken, oku!

bitirenler oranı açısından bakıldığında kadın oranı 1970'de % 25.21'den 1990'da ancak % 56.41'e yükselebilmektedir. Erkeklere ait oran ise % 45.89'dan 1990'da % 72.45'e yükselmiştir.

Her iki oran arasında 1990 yılında erkek ve kadınlar arasındaki fark ise Türkiye genelinde yaklaşık % 16'dır. 2 1 . yüzyıla girerken erkekler için bile düşük olan bu oranlarda kadınların % 16 düzeyindeki bu eksikliğini

(3) Bilindiği gibi Spearman sıra korelasyonu rs= 1-6 X D2 / n ( n2- 1 ) dır. {D; değişkenlerin sıraları arasındaki farklar, n gözlenen birim sayısıdır.

(5)

9 kavramak güçtür. Kadın ve erkekler oranları arasındaki bu farklar 1990 yılında bölgeler itibariyle çok daha çarpıcı bir düzeye ulaşmaktadır. Türkiye genelinde % 16 olan bu farkın her iki oran açısından da çok üzerinde kalan bölgeler başta Güneydoğu (% 30.29 ve 26.48) olmak üzere Doğu (% 26.93 ve 23.16) ve Karadeniz (% 17.72 ve 16.28) bölgeleridir. Her bakımdan daha gelişmiş olan bölgelerde ise kadın erkek oranları arasındaki farklar Türkiye genelinin altında kalmaktadır. Farkın en düşük olduğu bölge olan Marmara'yı (% 11.05 ve 11.74), çok yakın farklarla Ege (% 14.20 ve 13.93) ile İç Anadolu (% 14.31 ve 14.04) bölgeleri takip etmektedir. Genel bir yorum yapmak gerekirse her bakımdan diğer bölgelere göre daha gelişmiş sayılan bölgelerde genel eğitim düzeyi göstergelerinde cinsiyet farkının azaldığı söylenebilir.

İlk ve Ortaöğretime Ait Göstergelerde Bölgelere ve Yıllara Göre Değişmeler

Bölgelere göre genel eğitim düzeyini gösteren okuryazarlık oranlarıyla bir öğretim kurumundan mezun olanların oranlarında meydana gelen de­

ğişmeler incelendikten sonra günümüzde temel ve zorunlu eğitim sayılması gereken ilk ve ortaöğretim açısından bölgeler arasındaki farklılıkların ve değişmelerinin ele alınması gerekmektedir. Bu nedenle bu bölümde ilk ve ortaöğretimin yaygınlaşma ölçüsü olan ilk ve ortaöğretimde okullaşma oranlarının (Tablo IV) her iki öğretimde hem öğrenci sayısı artışının4 hem de öğretimde bir ölçüde kalite ve etkinliğin göstergesi5 olabilecek ortala-ma okul büyüklükleriyle (Tablo V) okullarda ortalama öğretmen sayılarının (Tablo VI) ve öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayılarının (Tablo VII) bölgelere göre dağılımları ve bu dağılımfardaki değişmeler (1970-95 döneminde) ortaya çıkarılmaya çalışmaktadır (Tablo VIII ve IX).

Yıllara ve bölgelere göre okullaşma oranlarının gösterildiği tablo incelendiğinde Türkiye genelinde zaten yüksek olan ilköğretimde okullaş­

ma oranında (1970'de % 90.88'den 1990'da % 87.83'e) önemsiz bir azalma olduğu, ortaöğretimde ise düşük olan okullaşma oranının bu dönemde % 93.2'lik bir artışla % 23.21'den % 44.84'e yükseldiği anlaşılmaktadır.

İlköğretimde okullaşma oranlarında beklenmeyen bu azalışlar, ilköğretim çağındaki nüfusa özellikle 1990 yılında 12 yaş grubundaki nüfusun yarısı­

nın ilave edilmesinin uygun olmamasından da kaynaklanabilir6. Ayrıca bölgelerdeki ilköğretim çağındaki nüfus oluşturulurken, nüfus sayımlarında beşerli yaş grupları için yayınlanan il nüfuslarına, Türkiye geneli için yayınlanan tek yaşlara göre dağılım ağırlıklarının uygulanması da gerçek

(4) Kalabalık sınıflar veya tam gün olmayan eğitim s o n u c u n u doğurarak eğitimin kalitesinin düşmemesine neden olabilir.

(5) Büyük okullar müdür, yardımcıları ve geniş öğretmen kadrosu yanında kütüphane ve laboratuvarlı eğitimin mümkün olduğu iyi eğitim veren okullar sayılabilirler.

(6) 7-11 yaş grubu alındığında ise bazı bölgelerde okullaşma oranlan yüzün üzerine çıkmaktadır.

(6)

durumun tam yansıtılamamasına sebebiyet vermiş oiabiür. Her iki öğretimde ve üç sayım yılı sonuçlarına göre Türkiye genelinin üzerinde kalan bölgeler başta Marmara olmak üzere, İç Anadolu ve Ege bölgeleridir.

Bölgelere göre bu dönemde okullaşma oranlarındaki artışlar incelendiğinde ilk sıraya Türkiye genelinin de üzerinde artışlarla ilköğretimde Güneydoğu ve Doğu bölgeleri, ortaöğretimde başta Marmara olmak üzere İç Anadolu, Ege ve Karadeniz Bölgeleri yerleşmektedir.

Yıllara ve bölgelere göre ilk ve ortaöğretim okullarında ortalama öğrenci sayılarını (okul büyüklüğü) ve aynı zamanda okulların kalabalıklaşmasını gösteren tablo incelendiğinde Türkiye genelinde ilköğretimde okul büyüklüğünün arttığı, orta öğretimde ise azaldığı anlaşılmaktadır. En yoğun içeriye göçlere sahne olan Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde her iki öğretimde de okullarda öğrenci sayısının Türkiye genelinin üzerinde kaldığı, en yoğun dışarıya göçlerin yaşandığı Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgelerinde ise okullarda öğrenci sayısının azaldığı ve Türkiye genelinin çok altına düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumu gelişmiş bölgelerde büyük okulların açıldığı şeklinde bir görüşle açıklamak da mümkün değildir.

İlk ve ortaöğretimde bölgelere göre eğitim kalitesi veya etkinliğinin göstergesi olan okullarda ortalama Öğretmen sayısı ile öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayılarını gösteren tablolar (Tablo VI ve VII) incelendiğinde ülke genelinde ilk öğretimde öğretmen sayılarının arttığı ortaöğretimde önemli sayılamayacak bir azalma olduğu, öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında İse ilköğretimde önemli azalış, ortaöğretimde önemsiz bir artış olduğu gözlenmektedir. Bölgeler arası 1970-95 değerleri karşılaştırıldığında içeriye göçlerin en yoğun yaşandığı bölge Marmara ilköğretimde öğretmen sayıları artışı açısından birinci, ortaöğretim ise azalışa rağmen ikinci sırada kalmakta, öğretmen başına öğrenci sayısı azalışı açısından ilk öğretimde beşinci sıraya, ortaöğretimde ise en yüksek artışlardan biriyle altıncı sıraya yerleşmektedir. En yoğun içeriye göçlerin yaşandığı bir diğer bölge Akdeniz de her iki gösterge açısından Mar­

mara'ya benzer durumdadır. Dışarıya göç veren birinci önemli bölge Karadeniz Bölgesi ise öğretmen sayısı açısından her iki öğretimde de beşinci sırada, öğretmen başına öğrenci sayısı açısından da en düşük değerlerle birinci ve üçüncü sıraya yerleşmektedir. Göçlerden çok doğal nüfus artışıyla açıklanabilecek önemli nüfus büyümesinin yaşandığı Güneydoğu Bölgesi ise her gösterge açısından makuz kaderini yaşayarak, tüm bölgeler içinde en son sıradaki yerini korumaktadır.

Bölgelere göre ilk ve ortaöğretime ait göstergelerde 1970'e oranla 1995'de meydana gelen değişmelerin gösterildiği tablolar (Tablo VIII ve IX) incelendiğinde bölgelerde öğrenim çağındaki nüfus ve öğrenci artışlarına paralel gelişmeler gözlenememektedir.

(7)

11 İç göçlerle veya doğal nüfus artışının yüksek olması nedeniyle bazı bölgelerde ilk ve orta öğrenim çağındaki nüfus oranları hızla artarken okullardaki öğrenci sayısı genelde artmakta, okul başına öğretmen sayısı artışı aynı düzeyde artmamakta, öğretmen başına düşen öğrenci sayıla­

rında ise artışlar gözlenmektedir. Öğrenim çağındaki nüfus ortaşlarının en hızlı olduğu bölgelerin başında Güneydoğu7, Marmara ve A k d e n i z8 böl­

geleri gelmektedir. Her iki öğretimde de bu bölgeler, okullardaki öğrenci sayısı artışı açısından yine ilk sıralarda yer alırken, okul başına öğretmen sayısı artışı ve öğretmen başına öğrenci sayısı azalışı açısından kısmen de olsa son sıralara yerleşmektedir. İlk ve ortaöğretim çağındaki nüfus artışı en az olan Karadeniz9 bölgesi ise okullardaki öğrenci sayısında azalış olan bölgelerin başında ve özellikle öğretmen başına düşen öğrenci sayı-sındaki azalış açısından ilk öğretimde birinci orta öğretimde ise üçüncü sıraya yerleşmektedir. Ayrıca yedi bölgenin 1970-95 döneminde öğrenim çağındaki nüfus artışları, okullaşma oranları, okul büyüklüğü, okul ve öğ­

renci sayısı, ortalama öğretmen ile öğretmen başına öğrenci sayıları değişmelerinin sıralamaları arasında uyum olup olmadığını ortaya çıkarmak için uygulanan Kendall uygunluk k a t s a y ı s ı1 0 da ilk öğretimde % 25.1 ortaöğretimde % 27.7 sonuç vererek bu göstergelerdeki yüzde değişmeler arasında uygunluk olmadığını göstermektedir. Diğer bir İfadeyle incelenen tüm bu göstergelerdeki değişmeler açısından bölgeler hep aynı sırada yer almaktadır.

İlk ve ortaöğretimde eğitimin kalitesinin en iyi göstergesi olarak düşünülen öğretmen başına öğrenci sayılarındaki değişmelerle öğrenci sayılarındaki artışlar arasında bölgeler arası uyum olup olmadtğnı ortaya çıkarmak İçin hesaplanan Spearman sıra korelasyon katsayıları, ilk öğre­

timde % -66.1 ortaöğretimde ise % -32.1 sonuç vererek her iki değişkene göre sıralamalar arasında özellikle ilköğretimde küçümsenemeyecek bir ters ilişkinin olduğunu göstermektedir. Okullarda ortalama öğretmen artışlarıyla öğrenci artışları arasındaki sıra korelasyonları da ilköğretimde % 10.7 ortaöğretimde % 30.4'lük sonuçlarla bölgelerin her iki değişkene göre sıralarında belirgin bir bağımlılık olmadığının kanıtını vermektedir.

Sonuç olarak içeriye yoğun göçlerin yaşandığı bölgelerde doğal olarak ilk ve ortaöğretim çağındaki nüfus artmakta bunun sonucu olarak okullardaki öğrenci sayıları artarak özellikle eğitim etkinliğinin ölçüsü olan ö ğ r e t m e n b a ş ı n a öğrenci sayısının a r t m a s ı n a veya azalışının yavaşlamasına neden olmaktadır. Dışarıya göçlerin yaşandığı bölgelerde

(7) Doğa! nüfus artışı oranı yüksek olan bölge.

(8) İç göçler nedeniyle artışın yüksek olduğu bölge.

(9) Genel nüfus artışı en az olan bölge.

1 2 S R2 3(N + 1) 2

(10) W = —z (-1 < W < 1,R sıra numaralarının kare si, k;

k N(N - 1 ) N - 1

sıralanan kriter sayısı ve N; sıralanan birim sayısı)

(8)

İse öğrenim çağındaki nüfus azalmakta okullarındaki öğrenci sayıları buna bağlı olarak azalma eğilimi içine girmekte bu da gerek okullardaki gerek öğretmen başına öğrenci sayılarının azalmasına veya artış hızının yavaşlamasına neden olmaktadır. Genelde ters yönde ve çok güçlü olduğu ileri sürülemeyecek olan bu bağlantı kuşkusuz eğitim konusundaki alt yapı yetersizliği ve plansızlıkla açıklanabilmektedir. Bölge bazında yapılan bu araştırma, il bazında da yapılarak göstergelerdeki değişmeler ve aralarındaki ilişkiler daha açık olarak ortaya çıkarılabilir. Çünkü çeşitti nüfus artışları ve göstergeleri olan iller bölge olarak birarada ele alındığında ortalama ölçüler oluşmakta ve ayrıntılar gözden kaçabilmektedir.

Sonuç

1970-90 döneminde Türkiye genelinde % 58.61 olan nüfus artışı, iç göçler ve yöresel kültür, örf, adet ve ekonomik faaliyet (tarım ve hayvancılık ağırlıklı yöreler) alanı farklılığıyla açıklanabilen nüfus artış hızları nedeniyle bölgelere % 23.30 ile % 97.97 arasında değişen oranlar şeklinde yansımak­

tadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde gözlenen bu durum ekono­

mik yetersizlikler ve her alandaki plansızlık özellikle içeriye göçlere açık gelişmiş veya gelişmekte olan bölgelerde yerleşim, ısınma, aydınlanma, beslenme, eğitim, sağlık, ulaşım vs. gibi tüm ihtiyaçların karşılanmasında büyük sorunlar yaratmaktadır. Her bakımdan plansızlık nedeniyle çarpık büyümeye sahne olan bu yörelerde, zaten yavaş olan gelişme daha da yavaşlamakta, hatta gerileme şekline dönüşerek gelişmemiş olduğu için terk edilen yöreler düzeyine inmektedir.

Kuşkusuz eğitim konusu diğer sorunlara oranla onların da ivedilikle çözümlenmesinde büyük katkısı olacağı için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu nedenle eğitimin çok iyi planlanması, eğitim hizmetlerinin bölgelere veya illere nüfus artışı hızlarıyla doğru orantılı dağıtılması ve özellikle hızlı nüfus artışlarının yaşandığı (gerek doğal, gerek iç göçlerle) bölgelere veya illere ayrıcalık tanıyarak ve eğitimin kalitesinden de ödün vermeyecek kapsamlı bir eğitim politikasının benimsenip uzun vadeli planlama yapılarak yürürlü­

ğe konulması gerekmektedir.

Kaynakça

D.i.E. - "Genel Nüfus Sayımı", Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, 1970, 1980 ve 1990.

D.İ.E. - M İ I I I Eğitim İstatistikleri, İlköğretim 1970-71, 1980-81,1990-91 ve 1994-95.

Milli Eğitim İstatistikleri, Ortaöğretim 1970-71,1980-81,1990-91 ve 1994-95.

Milli Eğitim İstatistikleri, Meslek ve Teknik Öğretim 1970-71, 1980-81, 1990-91 ve 1994-95.

D.İ.E.-Türkiye İstatistik Yıllığı, 1971, 1981, 1991 ve 1995.

Gürtan Kenan; Demografik Analiz Metodlar, İ.Ü. Yayın No: 1479, İktisat Fakültesi Yayın No:

260 Sermet Matbaası, İstanbul, 1969.

Orhunbilge, Neyran; Türkiye'de ilk ve Ortaöğretimin Bölgeler Arası Mukayesesi ve Son Gelişmeler, Ord. Prof. Dr. Ömer Celal Sarc'a Armağan, İ.Ü. İşletme Fakültesi İşletme İktisadi Enstitüsü Yayın No: 77, İstanbul, 1985, s. 247-67.

(9)

T— ı n CO CO CM

m C D

00 o

CO m o <D CM CM

o CM

35 c d C D

m 00 C D CO CO

(O c d m

• g o

••o JS g £ CÛ >*oo 2 »o> ^ c o _ •O)

o

3

ı n , r^,

00 LO

CM CO CO CM CM CO C O CM

î ?

CM CO. LO CO

23.54 17.61 14.36 13.45 i 12.44 1036 8.24

o> CO co o o>

o LO CM 00 o <o

CO CM CM LO

m CM r-- ı n CD CO CM C0 o o CM m LO

CM CO LO O 00 CD

CO 00 m •t

o O

d o

CO

o

l_

: 0 O Û) S?

0) O )

: 0 ffl C 3 C 3 W 3

0)

o <ö ^

2 " 5 . 3

m co o co r--^ı-

co m

T- CM co LO CO h - T— m CD 00

p Tl" CO CO CD c d CD T— cb CM

o o

ö o

8 « 5

O l O . C 3

O C0 "<* co LO t-.

1— CM co o o CD LO CM LO CM LO 00 T— CO l O O) "3- r-. CO CM CO

CO (O 00 LO LO T— CM co CM O) CM CM i— r - O) 00 m LO LO CO

ı - CM co CD LO o o

o ^_ r- CO d

CM r- LO CD O c o o

CO co od ö CM 1

00 CM T - CM CM co LO CO m CD CM 00

T— CO ı— O O "İ"

o o CO CM

co co co co co O 00

00 (O ı n co 00 CO ^

co CD co co CM

s i l

LO

LO

o

CD LO CO

0)

m

J 3 O

<

o

N d

" D

N

"c

a> T J

UJ < O) T 3 o

c

<

» D ) Û O

_ 3 O

18 c

<

> D )

O O

CD E

CL

H~ O CD

: 3 I -

(10)

— 05

flj c O ı_

c ı_

c

c 3 N fl>

C

•o c

3

E

3 3

O

>

m N

n

>.

3

O

O S! 0)

o

O ) : 0 CD

-g «

i l

• İ l

ş o

O m

t w c

£ 2 |

O) < >o>

a

o

O)

o co

Ol

er cö

ı_

O cd

>>

3

O

O CÖ E

»D) 0)

D

O CO

co

co

o co

0) a>

O) CD

(D CJ N "î

CM OJ OJ

Tf Ö CÖ 03 Oî LO LO CM CO CO CM OJ OJ OJ

9

co co oj r-

C0 OJ co co co co cö co ö

N CD CD

O OJ

CÖ Tf CO CD

00 co

LO co cö cö

TT -=t

TT CD • * ı— OJ 00 CO LO ^J"

CO LO Tf CO CO

h- O

c d ö LO LO

OJ CO

••- OJ

LO CÖ C0 OJ

CO O CM CD C0 CD

oi » N

Tf CO OJ

O OJ

00 00 Ö TT C O

OJ LO CO LO K

CM ı -

CD CO CM

OJ O O OJ co o o 00 C D C0 C O ı - C0 CM C D C Ö C0 CM tO Tf CÖ T - CM CM OJ OJ CM OJ

CD CO lf) O) LO LO O ı - 00 TT Tf 00 -3" CO

co cö eri T t o tö T - 00 CO h~ 00 CO CD CO

C O h- T - CO L O 00 o

C D C0 OJ *T C D C O

CM CM CM ö

h- C D r- co L O

5

cS CD l O h - OJ LO O O l T - CO N W CD t- O CO i - LO ı -

N ID -t (D m \ T

_ 3 o -o as c

<

o

_ 3 o

N CO X )

S "E 5

10 D ) ^ O -3 o

"O cö c

<

3

o

Û CM LO T t CD

E o

a.

a>

>>

: 3

H

(11)

E c

<o ~

"E ü to o

6

i

"= Si

O tu

>I

"e

I?

0

o - c 2i c g>

<o .S*

"O o)

c c

.E <D E -

m

O

co

Ö

O

* - L U V »- CD

o

LU

u>>ra

O

-o

o E « m

°>-£ ta ral=

• •• ' • ra

• L U i : O L L

»•İS

O

v>,ro

C S S 2 1 I 5 co m CD N o W Oj co CD co iri

<o ın N m o CO (O r f N > -

^ ai d Lfi cd CM <M M N W

( D N CO O l

tri Ş 3

<Û l O O LO O ) O - ı -

• ı - C\J i - T - 0 0 CÖ <N w co n n n

K co i -1 CM ı - CM

^ £2- £2- 3-

U l - r - CM O CD O W N W l O ı - r< tû

t u Mi £2- S 31.

(û w oı i co t a> CM co o CNİ (D co co

CD CD T¬

ın <o o n ^ N d oi aı oı co aı co

r^. co T - , L O w . o co c- O) co co r-' co K evi CM CO C O CM C O m ra j

»T CO CO

S co S

(0 "O C

< L m ü co ra ^ . o* x. U J <

C D CM

s ı

O IOICO O C

3 3 .O) © Q c0

(12)

o n

E o ı

Û o ı

O •c _çı>

(0 E

>5>

Q CD >

£=

m

(0

E

» • İ S

3 O o

. 1

d) l_

>D>

=o

r

O E

S " |

. 1 Ü

V 1—

0) 0)

o>

=o m

E o>

> o > o aı r - Q o ı

O )

o

r CM n ı n o N Ti- CO 00 CO C0 LO LO N N O CM W LO N ri c\i ri CJ) T - W W CM CM ı - T - r -

CM I f l O ^ C D N 00 CD ı - O l O l O ı - 00 CM <M CO ı - CO OJ

^ CVİ CD t W CD LO LO ^ ' t ^ CO CM

OJ LO CO Tl" h» CD N ^ CO CO C*) CO LO T f LO T-; Tf TJ- ( D LO Ö LÖ 00 CÖ T~" CÖ Ö Tf CO CM CO CO CM OJ

CM LO Tl- CO CD

Tf CO C0 CD CD LO CD ı - LO r - T - CD CM h - N N Ö ri \ f CÖ -!t CM CM OJ OJ CM T - T -

Tl- CO LO h» CO CM T t oo o o i— r-^. o

t p co c o ^ o w I D

^ s i r i T - eri eri c o

I 1 j I r~

L O S- !£• £i- S5-

00 CM ı 00 C O 00 t—

o j L O oo m L O O Î r--

^ CXİ N N O ) CO N 01 00 00 00 CO 00 h -

CO IO CM t CO N

3

^ N O CO CO

S CD CO CO N CD

co o co T - T - T - O ) O) O ) O) O) N N

C0. TJ-, CM. L O CO N CM CO N

O l CO T—

cö c d cö O l O l O l

co r-* o ı LO CO 00 CM Tl- -^t O ) CD N C D

_Z) o

"S c

<

N

"c

<D

"D çö

N 'ez CD - o O ) -X.

LU <

_ZJ o

"O c

<

>D) z> °

>m û

o

Q O

13 O

"D

c

<

OJ

j? E o.

|2

CD

> « 1_

H

w -£

, _ CD Q) ( 0 -93 Tn

c u c 15 co 15

( 0 = ( 0

" D V) ^

ç n E i; S 'Ol

« . t: m o» _ o- co t - "o "E T - Ç tc

s s*!

= ? «

* « İ

" O T - = £

İ . S £

a I :a

.§ S. £ c _ 0 )

£ § ~ ıra co ,_

o jx 5 . S ' o

T5 C

CO ( 0 > ,

CD X J

_C0 O .

ra u>

co

CU O) >Ö)

> > ' O

CÜ co

ra t

o

CO. cu s.

JD a)

N

• O

•S

o . Q

• £ CO = CO TD

<5

" O

_ o •¥

o ra

tu J2

"o - jt: en

> • ffl

CD (O _5> S =3 CD C

ra

i l

* E CO*

CO >.

ra _

w, co

(i) t:

^ CO CD " O

= CD .

<D

3 E c

3 ÎÖ

-3 co o >>

(13)

17

>

o

n o >o>

o

>*

3 CD

3

O o

•o E

*•* <u

ı_

•O) ' O

ra Ö

cp 4

O )

9 o co C O

00

o 00

co

o co

co 4

O )

co

C S S !£- SI b 5Ü

00 CO CO CD Oî CD h - CÖ CO O ı— CO CO CO

"=f CO CM CO CO CM CO

S- S£- ! £ - S2- C0 CM 00 T - CM C O O C0 L O C0 C O ı - C D C O TJ- C O CM C O TJ- CM C O

c b S- 52- S.

oo t - L O cn ı n T - CO CM Tf L O ı - L O ı - CO C 0 CM CM CO CM CO

£ i İ fc. c S¬

n co L O N < D cn C O İ L O C O O C D C 3 O ? Ç ^ ; C O

CO CO CO Tf co

^ co r^, ^ CM, co ı n ; O C0 LO co co co ( û m s t C D C O CM CM t— T - T - T -

o» o

O l

m

C O

E co 1

"^3 C O ÇD T -

> 0 ) : 0

.== op ö 00 C O

o

C0

<D O )

= 0

CO OJ,

' — ' co

CM L O 1— CM C D L O C O h - T T CO co CM y— T — 1— cn T- i —

ı - CO — ^ CM .—-. L O

— ' ~ — ~—' C D - — ' ı - CO " ' ("""• i — " ' O O ) M" L O CM L O C O CM T— T- C O 1— T— CJ> T—

Ç 0 C O ^ CM N L O CO L O

CD o 0 1CO ÇO CMO O 0 0 Tf CM

_Z) O

" D

c

<

N C O

" O

ra

N

"c

CD _ " O

„ ra oı . i * X. U J <

CD

" O o ra c

<

o

o

_Z1 s

" O

s i

<

;

3 ı

» O )

o I

o

CD E ra a. o

\—

CD

H •o Ol

(14)

d>

£

' O l D V

a>

>

ra

(f> ra c o

£ d>

>-

' O l

O ra E m ra t

> o

n ra

ra

•O)

= 0 C0

0 ) V—

) 0 )

B Ö

° E

O T 3

E

L O

co 4 co CD

Cp ö

co

0 0

o 0 0 CO

o

C 0

L 0 CO

4 CO CO

co o ı

co co

)D) k-

=o

_ ^ T —

. = CO

o 1 CO co

CM ^j- LO co r-. C D

^ LO co CO CO CO (O I1 r N iri eri

CM Tf- L O CO h - CD LO CO N (D N N * O İ IO T - O) (D CO T -

CM "sj" CD C 0 N LO O ) " t CD T - N O) CO

L O ı— cö L O C D

1 3 , ^ 1 0 . co CM, r^, C D CO CO CO CO t N T - CÖ LO C Ö LO C D CM C O

T - , ^ (D_ C O , CM_ LO, T - o ^ cn co x - L O cö co iri CM

^ C 3 - £ i 59, ! £ l Ol T T L 0 CM CO LO o

CD LÖ CÖ LO LO CÖ CO CM

4

T T LO

L O

° i t - 3 - £2- i £ i İP, C M C O C O O O O O f ^ W CÖ t CO N c d LO 10

0 0

4

Tt-Tf

4

d) o

d>

ı_

O O

=o

QQ

co

V)

••o

C Û

2- Mi P2- SP- ^

CO C 0 0 0 OTj OT1 S h-;

4 CÖ CM CÖ CÖ C\İ CM

_Z) o

•o cö c

<

N

"tz

"O CD

CD

CD T J T J o

. i > ^ : u j <

>CJ)

Û o

_ZJ

"D o

03

•O) ZJ

o

Q

ti

L O

E a. o H

a>

> .

H

(15)

o <t>

E

>5> a>

û

>

JS

>*.

ra

ö c o

ra ç

OT-ı

m ra

c tu E 0) ı_

'O)

O

Û ) X J

"•3 E

0)

>o n

tu

:0 ı_

O k.

O

o

O )

m

E

03 i—

>D)

=o ra O tr

a)

L O Cp

4 C î

co

co

o co co

co

o I

CO co

r--o co

L O

co co ı

o

Cp ö co co

cp ö

CO

co

o h -

co

: 0

m

C O O J co l i ) N

TI- cn L O oj Ti- CM O J

CM 4 CÖ L O K cö

O J CM O J ı— O J CM C O

L O O J T t T - co co r- co o L O cn co TI- T t L O L O cd 4 o cö

O J O J O J ı— O J CO CO

C O L O T T W N CO L O 00 CO CO CM L O co ö ö d 4 d cö CM O J CM O J T - O J O J O J

c § § S £ s S

O L O L O o co co co d ı— 4 T - L O T ~ oj

O J O J O J O J O J O J O J

L O Tl" CM CO CO h»

T - C O m C O C O Tf L O

d CM 4 cd d d

C O CM CM CM CM C O T t

L O T T CM CO CO h - CD CM CO CM CM CO CO

•r- O CD CD O) CÖ CÖ CO CO CM CM O J CO Tf

CO L O CM CO Tl- h - N CO CO t CO LO O ) N N t - T CD (O d CM CM O J CM CM CM CO

TJ- L O O J C O C D

4

CO

T - CM O) CO N N l O CO

co co co co

o co cö d

CO Tf

J 3

o

<

"c N

•o d) ra

'ez N

d> T 3 d)

^ LU <

_Z)

o

T 3 cö ez

<

o Q CD

o

X ) co c

<

Z J

o E

CL o h-

CD

I -a

(16)

>

o

-Q ra

o

E

>o»

« i

o o o

T3 C

*J= 5

••o

c o

OT O) CO

T"

O ı

r -co r~ 0) T J ı_

O 0) O ) ı_ O

«

O

<

E

•O)

=o o

O O

ı_

Û ) 0) O )

=o m

O cö Ü Î

:g £ Û O ( 7 )

CÛ >0>W

o

O

g

İ5

>0>

O

(/>

I o İ t

w* ra J S c 3 2

C "D §

OO ra

CD

cn Cû

co T f i — CM CO LO LO CM CO

LO 00 T f Ol

co T f O o LO h - r».

OJ

00 co d co CD d co CD LO

co LO T f CM co

F*- co

00 CM r - o o

d co

h -

T f

T f T f

CD o T f ı— co

, — 1 — , — 1 —

T—

T—' T f r - LO OJ co co

CO

co CD CO

OJ T f T f 00

co r--co CD

LO O CM

O cd

CD Tf"

T - y~ T — T - y— O T —

CM CD h - LO CO T f

r- co L O T J- L O CM oj

O) N r CÛ O ) ( û S

co ÇO LO T — O T —

00 T — LO OJ T f T - T - T - OJ

CO h - T f LO CO CM Oî CM O OJ LO LO CO Oî CD CO CO LO h - 00 CD T - M CO CO CO (O O O CM T - CM T f O

^ T T T ' T ' T- Ovi

T f CÛ LO h» CO CM ı -

• ı - T f T - 00 LO C0 T -

co oo co r- r*» oo CM LO T - 4 00 CD CM T—

Oî Oî Oî Oî Oî T — OJ

CM CD f - T f CO LO CO CO LO

CO 00 h - CO O) N N CM O

L O L O 00 L O

p r-.

L O T — L O cd CO CD CO O)

ra o

b "O

"c N

~ o CD

ra ra

X ) o

<

ra

_ 3 O

ra c

<

N C

o -a 'cn L J O) o • LU < O CD

E ra o . o h -

<D

> *

\x. O

I—

"° E t? c

E Ş

»-£

CJ1_0J Q5 îü w >

E » -a E

c «

0 11 X 1

Referanslar

Benzer Belgeler

Vijayashree ve arkadaşları [7] 2017 yılında yaptıkları ve 50 psoriasis hastası ve yaş olarak eşlenmiş 50 kontrol aldıkları çalışmada MPV düzeyini psoriasis grubun-

Sanatçı duyarlığı, doğu ve batı kültürlerine vakıf kişiliği, kültür mirasına sahip çıkma bilinci ile çok yönlü bir Osmanlı aydını olan Osman Hamdi

Spectral analysis wase applied to obtain the Alpha, Beta, Theta and Gamma band power of EEG signal under different music stimuli.. The power at each band of each channel was used as

Çizelgede görüldüğü gibi, her bir değerle aritmetik ortalamadan küçük olan 4 arasındaki cebirsel farkların kareleri toplamı da söz konusu değerlerin

Üstün yetenekli öğrenciler için destek eğitim odası çalışmaları yapılıyor.. Sunum ve Seminerler

 Bir veri grubu içinde ortalama değerden olan farkların standart sapmanın 2, 3 katı veya daha büyük olan veriler veri grubundan çıkartılarak işlemler yinelenebilir.

Resmi verilere göre, 2007 yılı itibarıyla ülkede kişi başına yıllık 1523 adet, bir başka ifadeyle 76.1 paket sigara içiliyor.. Bu şekilde günlük sigara tüketimi de

Altın fiyatlarını etkileyen birçok değişkenin içinden (farklı denemeler ve literatür taraması baz alınarak) altın ithalat miktarı, altın piyasası endeksi,