• Sonuç bulunamadı

BOLOGNA SÜRECİNDE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE YENİDEN YAPILANMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BOLOGNA SÜRECİNDE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE YENİDEN YAPILANMA"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BOLOGNA SÜRECİNDE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE  YENİDEN YAPILANMA 

 

Bologna Süreci Nedir? 

 

Akademik  kurumlar  ve  sistemler  çağın  gereklerine  ayak  uydurmak  durumundadır.  Bilgi  toplumunda  yükseköğretime  talep  artmaktadır.  Çağımızda  meydana  gelen  gelişmeler,  yükseköğretimin sosyal ve ekonomik alanda rolünün yeniden düşünülmesini, hesap verebilir  ve  şeffaf  süreçler  geliştirilmesini  zorunlu  kılmaktadır.  Yeni  teknolojiler,  eğitim  ve  araştırma  alanında  yeni  materyallerin  kullanılmasını  mümkün  kılmakta,  esnek  öğrenme  yollarının  ve  yaşam  boyu  öğrenmenin  önemi  artmaktadır.  Ayrıca,  küreselleşen  ekonomilerde  yükseköğretime artan önemle birlikte akademi ve iş dünyası arasındaki ilişki kuvvetlenmekte,   rekabet  eğitimde  kaliteyi  gerekli  kılmaktadır.  Tüm  bu  gelişmelere  bağlı  olarak,  yükseköğretim,  dünyanın  hemen  hemen  bütün  bölgelerinde  son  yirmi  yıldır  çok  önemli  bir  dönüşüm  sürecinden  geçmektedir.  Yükseköğretim  kurumları  başta  olmak  üzere  yükseköğretim  alanına  dahil  her  paydaş  bu  sürecin  zorunlu  kıldığı  değişimlerin  gerçekleştirilmesinde  çaba  göstermek  zorundadır.  Bologna  Süreci,  sürece  üye  ülkelerde  karşılaştırılabilir,  rekabetçi  ve  şeffaf  bir  yükseköğretim  alanı  oluşturmayı  hedefler.  İşte  tam  da bu noktada, Türk yükseköğretim sistemimizin yeniden yapılandırılması ihtiyacına Bologna  Süreci uygun araçlar sunduğundan, Türkiye 2001’de bu sürece dahil olmuştur. 

 

Bologna Süreci Nasıl Gelişti? 

 

Bologna  Süreci  ilk  kez  1998  yılında  Fransa,  İtalya,  Almanya  ve  İngiltere  Eğitim  Bakanlarının  Sorbonne’da gerçekleştirdikleri toplantı sonrasında yayımlanan Sorbonne Bildirgesi ile ortaya  çıktı.  1999  yılında  Bologna  Bildirgesi’ne  29  Avrupa  ülkesinin  imza  atmasıyla  Bologna  Süreci  resmen başlamış oldu. Gelinen noktada Avrupa Birliği sınırlarını aşarak Bologna Süreci şuan  46 ülkenin dahil olduğu geniş kapsamlı bir alana yayılmış durumdadır.1 

 

Bologna Süreci Nasıl İşler? 

 

Her  iki  yılda  bir,  sürece  dahil  yükseköğretimden  sorumlu  Bakanların  bir  araya  geldikleri  toplantılar düzenlenmekte, bu toplantılarda “durum tespiti” sonuçları değerlendirilerek yeni  hedefler  saptanmaktadır.  Bu  hedefler  her  ülkede  Bologna  Follow‐Up  Group  (BFUG)  temsilcileri  tarafından  uygulanmakta  ve  takip  edilmektedir.  Bu  bağlamda  Bologna  Süreci,  sürekli izlenerek değerlendirilen ve geliştirilen bir süreçtir.  

 

Paydaşları Kimlerdir? 

 

Bologna  Süreci’nde  birçok  paydaş  rol  almaktadır.  Bunlar  arasında  E‐4  olarak  bilinen  grup,  ENQA2 (European Association for Quality Assurance in Higher Education – Yükseköğretimde  Avrupa  Kalite  Güvence  Birliği),  ESU3  (European  Students’  Union  –  Avrupa  Öğrenci  Birliği), 

1 Bologna Sürecine üye ülkelerin listesi için bakınız:

http://www.ond.vlaanderen.be/hogeronderwijs/bologna/pcao/index.htm

2 http://www.enqa.eu/

3 http://www.esib.org/

(2)

EUA4 (European University Association – Avrupa Üniversiteleri Birliği), EURASHE5 (European  Association  of  Institutions  in  Higher  Education  –  Avrupa  Yükseköğretim  Kurumları  Birliği)’nden  oluşmaktadır.  Bu  kurumlar  dışında  Avrupa  Konseyi6  (Council  of  Europe)  ve  UNESCO‐CEPES7  (European  Centre  for  Higher  Education)  diğer  paydaşlarıdır.  Ayrıca,  Nisan  2009’da  gerçekleştirilen  Leuven  Bakanlar  Konferansı  “Policy  Forum”  şeklinde  üye  olmayan  diğer ülkelerin de görüş ve ilgilerini içeren bir paylaşıma yer vermiştir.  

 

Temel Faaliyet Alanları ve Hedefleri Nelerdir? 

 

1999  Bologna  Bildirgesi’nden  2007  Londra  Bildirgesi’ne  kadar  her  iki  yılda  bir  gerçekleşen  yükseköğretimden  sorumlu  bakanlar  toplantılarında  belirlenen  hedefler  şu  şekilde  özetlenebilir: 

 

Kolay Anlaşılabilir ve Karşılaştırılabilir Bir Akademik Derece Sistemi: 

• 2/3 kademeli (Lisans / Yüksek Lisans / Doktora) yükseköğretim sistemi 

• Kademeler arası geçiş 

• Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi    

Kalite Güvencesi: 

• Avrupa ilke standartları ile uyumlu ulusal kalite güvence sistemi 

• Öğrenci katılımı 

• Uluslararası katılım   

Diplomaların ve Öğrenim Sürelerinin Tanınması: 

• Diploma Eki (DE/DS: Diploma Supplement) 

• Lizbon Tanıma Sözleşmesi 

• Avrupa  Kredi  Transfer  Sistemi  (AKTS/ECTS:  European  Credit  Transfer  and  Accumulation System) 

 

Yaşam Boyu Öğrenme: 

• Tecrübeye ve diğer okul dışı öğrenmelere dayalı yeterliliklerin tanınması   

Ortak Dereceler: 

• Ortak derecelerin oluşturulması ve tanınması   

Bologna Bildirgesi ile 2010 yılına kadar gerçekleştirilmiş olması gereken hedeflerin tüm üye  ülkelerde  tam  olarak  uygulanması  daha  fazla  çaba  ve  zaman  gerektirdiğinden  dolayı  2010  sonrasında da çalışmalar devam edecektir.8  

      

4 http://www.eua.be/

5 http://www.eurashe.eu/RunScript.asp?p=ASP\Pg0.asp

6 http://www.coe.int/

7 http://www.cepes.ro/

8 “Report on the development of the European Higher Education Area, Bologna Beyond 2010” için bakınız:

http://www.aic.lv/bolona/2007_09/Leuven_conf/reports/Beyond_2010_report_FINAL.pdf

(3)

2010 Sonrası Yeni Hedefler ve Yeni Faaliyet Alanları Nelerdir? 

 

2009  yılının  Nisan  ayında  Leuven/Louvain‐la‐Neuve’de  gerçekleşen  Avrupa  Yükseköğretimden Sorumlu Bakanlar Konferansı Bildirgesi’nde 2010 sonrası yeni hedefler ve  yeni  faaliyet  alanlarına  dikkat  çekilmiştir.9  Bu  kapsamda  yukarıdaki  hedeflere  ek  olarak  Leuven  Bildirgesi’nde  önümüzdeki  10  yıl  için  yükseköğretimin  öncelikleri  aşağıdaki  şekilde  tanımlanmaktadır: 

 

• Hareketlilik  

• Sosyal Boyut 

• Yaşam Boyu Öğrenme   

Bologna Süreci’ndeki Faaliyet Alanları Nelerdir? 

 

Bologna Süreci ana faaliyet alanları 4 ana başlıkta incelenecektir: 

 

1. Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi  2. Kalite Güvencesi 

3. Diploma ve Derecelerin Tanınması  4. Öğrenci Katılımı ve Sosyal Boyut   

Derece Sisteminin Uygulanması ve Kademeler Arası Geçiş   

Bologna  Süreci’nin  öngördüğü  lisans  ve  lisansüstü  eğitimleri  kapsayan  üç  kademeli  derece  sistemi  (3‐cycle  degree  system),  ülkemizde  Bologna  reformlarının  başlamasından  önce  de  mevcuttur.  Avrupa  Yükseköğretim  alanı  için  öngörülen  üç  kademeli  sistemde  tüm  lisans  eğitimleri birinci kademede, lisansüstü eğitimler ise (yüksek lisans ve doktora) sırasıyla ikinci  ve  üçüncü  kademelerde  yer  almaktadır.    Bizim  sistemimizde  ise  buna  ek  olarak  ön  lisans  eğitimi  de  (iki  ya  da  dört  senelik  meslek  yüksekokullarında  verilen  eğitim)  yükseköğretim  sistemimiz içinde yer alır ve “birinci kademe içerisinde kısa kademe” (short cycle within first  cycle)  olarak  adlandırılır.  Diğer  Avrupa  ülkelerinin  pek  çoğunda  ortaöğretim  sonrasında  alınan  meslek  eğitimi  yükseköğretim  sistemi  dışında  ayrı  olarak  yapılandığı  için,  bu  özellik  Avrupa yükseköğretim sistemlerinde sık karşılaşılan bir durum değildir. Ayrıca Tıp, Eczacılık,  Mimarlık  ve  Veterinerlik  bölümlerinde  verilen  eğitim,  süre  olarak  diğer  lisans  programlarından  uzun  olduğu  için,  bu  bölümlerden  mezun  olan  öğrenciler  derece  yapısı  içerisinde, lisans artı yüksek lisans seviyesine denk bir eğitim almış olmaktadırlar.  

 

Kademeler  arası  geçiş,  öğrencilerin  öğrenim  gördükleri  herhangi  bir  kademeden  (ön  lisans,  lisans,  yüksek  lisans  ve  doktora)  bir  üst  kademeye  geçişlerinin  sağlanmasıdır.  Ülkemizde  kademeler  arası  geçiş  belirli  bir  mevzuat  çerçevesinde  uygulanabilir  durumdadır.  Ancak  yükseköğretim  alanında  ulusal  yeterlilikler  çerçevesinin  tamamlanması  ve  uygulamaya  konması  sonucunda  tüm  düzeyler  ve  programların  öğrenim  çıktıları  şeffaflaşacağından,  üst 

9 “Leuven/Louvain-la-Neuve Bakanlar Konferensı Bildirgesi” için bakınız:

http://www.ond.vlaanderen.be/hogeronderwijs/Bologna/conference/documents/Leuven_Louvain-la- Neuve_Communiqué_April_2009.pdf

(4)

kademelere  geçişi  olmayan  disiplinlerin  önündeki  geçişe  engel  sorunlar  da  ortadan  kalkacaktır.  

 

Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Nasıl Oluşturulmuştur? 

 

Yükseköğretim  alanında  yeterlilikler  denildiğinde  anlaşılması  gereken,  herhangi  bir  yükseköğretim  kademesini  başarı  ile  tamamlayan  bir  kişinin  neleri  bilebileceğinin,  neleri  yapabileceğinin  ve  nelere  yetkin  olacağının  tanımıdır.  Yeterlilikler  Çerçevesi  ise  bunları  organize  eden  ve  sınıflandıran  yapıdır.  Yeterliliklerin  kazanılma  derecesi,  her  ders/modül  esnasında ve sonunda uygun ve nesnel yöntemlerle “öğrenme çıktıları” olarak ölçülür. 

 

Avrupa’da yükseköğretim alanında iki farklı yeterlilikler çerçevesi tanımlanmıştır. Bunlardan  ilki, 2005 yılında Bergen Bakanlar Konferansı’nda kabul edilen “Avrupa Yükseköğretim Alanı  için  Yeterlilikler  Çerçevesi  (QF‐EHEA)”dir.  Diğeri  ise,  22  Nisan  2008  tarihinde  Avrupa  Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyi tarafından yayınlanan Tavsiye Kararı ile kabul edilen 

“Yaşam  Boyu  Öğrenim  için  Avrupa  Yeterlilikler  Çerçevesi”dir  (EQF‐LLL).    Bu  iki  çerçevenin  yaklaşımları  ve  hedefleri  ortak  olmakla  birlikte  aralarındaki  en  belirgin  fark,  kapsadıkları  düzeylerle  ilgilidir.  Bologna  Süreci’nde  kabul  edilen  QF‐EHEA  yalnızca  yükseköğretim  düzeylerini  (ön  lisans,  lisans,  yüksek  lisans,  doktora)  kapsarken,  ‘Yaşam  Boyu  Öğrenim  için  Avrupa  Yeterlilikler  Çerçevesi’  ise  ilköğretimden  başlayarak  eğitimin  tüm  kademelerini  kapsamaktadır.  

 

Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Kapsamında Türkiye’de Neler Yapılmıştır? 

 

Türkiye  Yükseköğretim  Ulusal  Yeterlilikler  Çerçevesi  (TYUYÇ)  oluşturulmasına  yönelik  çalışmalar,  Yükseköğretim  Kurulu  Başkanlığı  tarafından  2006  yılında  kurulan  Yükseköğretim  Yeterlilikler Komisyonu (YYK) tarafından başlatılmıştır. 11 aşamada tamamlanması öngörülen  oluşturma sürecinin takvimi aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:  

 

  TYUYÇ Oluşturma Aşamaları  Tamamlama Tarihi 

1  Süreci başlatmak için karar alınması  Nisan 2006 

2  Çalışma takviminin oluşturulması  2006 

3  Sürecin organizasyonu  2006 ‐ 2008 

4  Çerçevenin tasarımı  Kasım 2008 

5  Paydaşlardan görüş alınması  Ocak 2009 

6  Çerçevenin onaylanması  Mayıs 2009 

7  İdari organizasyon  Haziran 2009 

Çerçevenin  yükseköğretim  programları  düzeyinde  uygulanması  

   8 

• Pilot uygulama  Aralık 2010 

(5)

• Tüm kurumlarda uygulama  Aralık 2012  9  Yeterliliklerin TYUYÇ’ne dahil edilmesi  2010 ‐ 2015  10  Çerçevenin Avrupa Yeterlilik Çerçeveleri ile 

uyumluluğunun belgelendirilmesi 

2010 ‐ 2012 

11  TYUYÇ web sitesinin oluşturulması ve yayınlanması  2009   

Belirlenen  takvim  doğrultusunda,  Türkiye  Yükseköğretim  Ulusal  Yeterlilikler  Çerçevesi  (TYUYÇ)  için,  yukarıda  belirtilen  Avrupa  Yaşam  Boyu  Öğrenme  yaklaşımı  referans  alınarak,  lisans,  yüksek  lisans  ve  doktora  düzeylerinde  öğrenme  çıktıları  taslak  olarak  belirlenmiştir. 

Belirlenen  taslak  öğrenme  çıktıları  paydaşların  görüşleri  alınarak  (üniversiteler,  meslek  odaları,  sendikalar),  yeniden  değerlendirilmiş,  nihai  hale  getirilmiş  ve  21  Mayıs  2009  tarihli  Yükseköğretim  Kurulu  Genel  Kurul  kararı  ile  kabul  edilmiştir.  Üç  düzeydeki  öğrenme  çıktılarının  dışında  kabul  edilen  diğer  bir  konu  ise  TYUYÇ’nin  tasarımı  ile  ilgilidir.  Buna  göre  TYUYÇ’nin  Yükseköğretim,  Mesleki  Eğitim  ve  Sanat  Eğitimi  olarak  üç  ayrı  çerçevede  tasarlanmasına aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere karar verilmiştir. 

 

YÜKSEKÖĞRETİM  DÜZEYLERİ 

YÜKSEKÖĞRETİM  YETERLİLİKLER 

ÇERÇEVESİ 

YÜKSEKÖĞRETİM  MESLEKİ EĞİTİM 

YETERLİLİKLER  ÇERÇEVESİ 

YÜKSEKÖĞRETİM  SANAT EĞİTİMİ 

YETERLİLİKLER  ÇERÇEVESİ 

QF‐EHEA: 3. Düzey  EQF‐LLL : 8. Düzey 

Doktora* 

Tıpta Uzmanlık* 

 

‐ 

Sanatta  Yeterlilik** 

Sanatta Doktora 

QF‐EHEA: 2. Düzey  EQF‐LLL : 7. Düzey 

Yüksek Lisans  (Fakülte  Programları) 

Yüksek Lisans  (Fakülte ve  Yüksekokul  Programları) 

Yüksek Lisans  (Güzel Sanatlar 

Fakültesi ve  Konservatuvar 

programları) 

QF‐EHEA: 1. Düzey  EQF‐LLL : 6. Düzey 

Lisans  (Fakülte  programları) 

Lisans  (Fakülte ve  Yüksekokul  programları) 

Lisans  (Güzel Sanatlar 

Fakültesi ve  Konservatuvar 

programları)  QF‐EHEA: Kısa 

Düzey, EQF‐LLL : 5. 

Düzey 

Önlisans  (Fakülte lisans 

programları  içerisinde) 

Önlisans  (Meslek  Yüksekokulu  Programları) 

Önlisans  (Fakülte lisans 

programları  içerisinde)   

 

Çalışmaların bundan sonraki kısmının yürütülmesi için Sanat Eğitimi Yeterlilikleri ve Mesleki  Eğitim Yeterlilikleriyle ilgili olarak iki farklı çalışma grubu oluşturulmuştur.  

   

(6)

Yükseköğretim Kurumlarının Üzerine Düşen Roller Nelerdir? 

 

TYUYÇ  oluşturulması  için  Yükseköğretim  Kurulu  tarafından  kurulan  komisyon  ve  çalışma  gruplarının görevi, üst çerçeveyi belirlemektir. Yani, önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora  alanları ile, sanat eğitimi alanında ve mesleki alanda yeterlilikler belirlendikten sonra, alana  özgü (mühendislik alanı, sosyal bilimler alanı gibi) yeterliliklerin belirlenmesi için alt çalışma  grupları oluşturulacaktır. Her alanın altında yer alan bölümlerin ve bu bölümlerdeki derslerin  öğrenme  çıktılarının  belirlenmesi  ve  müfredatların  bu  çerçevede  yeniden  gözden  geçirilmesinde tüm öğretim elemanlarının görevleri ve sorumlulukları bulunmaktadır.  

 

Kalite Güvencesi Nedir? 

 

Yükseköğretimde  ENQA’nın  2005  yılında  yayınlamış  olduğu  “Avrupa  Yükseköğretim  Alanında  Kalite  Güvence  İlke  ve  Standartları  Raporu”nda10  (ESG)    belirtilen  ilke  ve  standartlar  bu  alanda  günümüzde  yürütülmekte  olan  çalışmalara  rehberlik  etmektedir.  Bu  ilkeler  ile  Avrupa  Yükseköğretim  Alanı’nda  yükseköğretim  kurumlarının  birbirleri  ile  uyum  içinde ve kıyaslanabilir kalite düzeyinde hizmet vermeleri hedeflenmektedir.  

 

Ülkemizde  bu  alanda  yapılacak  çalışmalarda  ve  geliştirilecek  stratejilerin  belirlenmesinde,  öncelikle anılan ENQA raporunun iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede; 

 

• öğrencilerin ve akademik kadronun yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda  farkındalıklarının artırılmasının sağlanması, 

• yükseköğretim  kurumları  ve  öğrencileri  için  programların  kalitelerinin  geliştirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması, 

• kalite güvencesi sürecinde yabancı uzmanlardan yararlanılması ve açıklık ilkelerine  uyulması, 

• amaçlara uygun dış kalite güvence gereksinimlerinin ortaya konulması ve bunları  karşılayacak kurumlara sorumluluk verilmesi 

ilkeleri iç ve dış kalite güvence sistemlerinin oluşturulmasında temel prensipler olarak göze  çarpmaktadır.  

 

Bu  kapsamda,  her  ülke  kendi  eğitim  sistemine  uygun  kalite  güvence  standartlarını  ortaya  koymakta  ve  bu  standartlar  ışığında  kendi  eğitim  sistemlerini  değerlendirmektedir.  Aynı  zamanda,  ülkeler  yükseköğretim  kurumlarının  kalite  geliştirme  faaliyetlerinin  değerlendirilmesi  için  kalite  ajansları  oluşturulmakta  ve  dış  değerlendiricileri  kullanarak  yükseköğretim kurumlarının kalite düzeylerinin belirlenmesini sağlamaktadırlar. 

  

Kalite Güvence Sistemi Türkiye’de Nasıl Uygulanmaktadır? 

 

Türkiye’de  kalite  güvence  sistemi,  üniversiteler  tarafından  yıllık  olarak  gerçekleştirilen  iç  değerlendirme  süreci  ve  normal  koşullarda  bu  alanındaki  çalışmalar  Yükseköğretim  Kurulu  tarafından  hazırlanmış  olan  Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve 

10 “Standarts and Guidelines for Quality Assurance in the European Higher Education Area” için bakınız:

http://www.enqa.eu/files/ESG_3edition%20(2).pdf

(7)

Kalite Geliştirme Yönetmeliği11 ve bu yönetmelik esaslarınca oluşturulan YÖDEK tarafından  hazırlanmış  olan  Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme Rehberi’nde12 gösterilen esaslara göre yürütülmektedir.  

 

“Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Yönetmeliği” 

Yükseköğretim  Kurulu  tarafından  2005  yılında  eğitim,  öğretim,  araştırma  aktivitelerinin  kalitesinin  geliştirilmesi  ve  değerlendirilmesi  temel  amacıyla,  Avrupa  Kalite  Güvencesi  Standart  ve  İlkelerine  de  uygun  olacak  şekilde  yayınlanmıştır.  Yükseköğretimde  kalite  standartlarının oluşturulması ve bu alanda uluslararası uyumluluğun sağlanabilmesi amacıyla  hazırlanan yönetmelik, yükseköğretim kurumlarının eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetleri  ile  idari  hizmetlerinin  değerlendirilmesi,  kalitelerinin  geliştirilmesi,  bağımsız  "dış  değerlendirme"  süreciyle  kalite  düzeylerinin  onaylanması  ve  tanınması  konusundaki  çalışmalara ilişkin esasları düzenlemektedir. 

 

YÖDEK  (Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Komisyonu) Nedir?  

 

Yönetmelik kapsamında oluşturulan YÖDEK; 

 

• Üniversitelerarası  Kurul  tarafından  seçilen  dokuz  üye  ile  Ulusal  Öğrenci  Konseyi  tarafından belirlenen bir öğrenci temsilcisinden oluşur.  

• Yükseköğretim  kurumlarında  akademik  değerlendirme  ve  kalite  geliştirme  çalışmalarının düzenlenmesi ve koordinasyonundan sorumludur. 

• Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Rehberi”ni hazırlamıştır.   

 

YÖDEK  Yönetmelik  kapsamında,  yükseköğretim  kurumlarının  akademik  değerlendirme  ve  kalite geliştirme çalışmalarının sistematik bir şekilde yürütebilmeleri için gerekli süreçleri ve  performans göstergelerini tanımlamıştır. 

  

Belirlenen süreçler şu şekilde listelenebilir; 

• Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Süreci 

• Stratejik Planlama Süreci 

• Kurumsal Değerlendirme Süreci 

• Periyodik İyileştirme ve İzleme Süreci   

ADEK (Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Kurulu) Nedir? 

 

Yükseköğretim  Kurumlarında  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Yönetmeliği  ile  yükseköğretim  kurumları  kendi  içlerinde  akademik  değerlendirme  ve  kalite  geliştirme  çalışmalarından  sorumlu  olan  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Kurulları  oluşturulmuştur.  ADEK’ler  üye  sayısı  ve  üyeleri,  ilgili  yükseköğretim  kurumunun  senatosu  tarafından  belirlenen  ve  en  az  dokuz  en  fazla  on  sekiz  kişiden  oluşmakta  ve  bu  sürecin 

11 “Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönetmeliği” için bakınız:

http://www.yodek.org.tr/download/yonetmelik_dl.pdf

12 “Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Rehberi” için bakınız:

http://www.yodek.org.tr/yodek/files/7aa12f8d2582deb44d4249c7aa4a2020.pdf

(8)

organizasyonu,  koordinasyonu  ve  yürütülmesinde  sorumludurlar.  İlgili  yükseköğretim  kurumunda,  kurumun  stratejik  planı  ve  hedefleri  doğrultusunda,  akademik  ve  idari  hizmetlerin  değerlendirilmesi,  kalitesinin  geliştirilmesi  ve  kalite  düzeyinin  onaylanması  için  yapılacak her türlü çalışmayı ve özellikle "iç değerlendirme" çalışmalarını yürütmek ve buna  bağlı  olarak  iç  değerlendirme  raporunu  hazırlamak  veya  hazırlatmak;  ilgili  yükseköğretim  kurumunun  "dış  değerlendirme"  yaptırması  durumunda,  gerekli  hazırlıkları  yapmak,  dış  değerlendirici  kurum,  kuruluş  veya  kurula  her  türlü  desteği  vermek;  Yükseköğretim  Akademik  Değerlendirme  ve  Kalite  Geliştirme  Komisyonu  ile  yakın  ilişkide  çalışmak,  Komisyonun  belirleyeceği  usul  ve  esaslar  doğrultusunda  çalışmaları  yürütmek  ve  örnek  uygulamaları Komisyon ile paylaşmak ADEK’lerin başlıca görevleri arasında yer almaktadır.  

 

Kalite Güvence Mekanizması Olarak İç Değerlendirme Süreci Nasıldır? 

 

İç kalite güvencesi esasları, Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite  Geliştirme  Yönetmeliği’nin  13,  14  ve  15.  maddelerinde  ele  alınmaktadır.  Bu  çerçevede,  bir  yükseköğretim kurumu, ADEK tarafından belirlenen iç değerlendirme sürecine göre, yılda bir  kez  Ocak  ve  Şubat  aylarında,  bir  önceki  yılın,  bu  Yönetmeliğin  15.  maddesinde  belirtilen  konuları içeren iç değerlendirme çalışmasını YÖDEK’in belirleyeceği süreç, usul ve esaslar göz  önüne alınarak tamamlar ve YÖDEK’e gönderir.  

 

Kalite Güvence Mekanizması Olarak Dış Değerlendirme Süreci Nasıldır? 

 

Kurumlar, öncelikle kalite güvence sistemlerinin amaç ve hedeflerini belirlemeli ve bunların  belirli  yöntemler  ile  yayınlanmasını  sağlamalıdırlar.  Geliştirilen  süreçlerin  açıklığını  ve  yaygınlaştırılabilmesini garanti edebilmek için, dış kalite süreçlerinin tüm paydaşların katılımı  ile geliştirilmesi önerilmektedir.  

 

Yükseköğretim  kurumlarının  dış  değerlendirilmesi,  iç  değerlendirme  sürecinde  olduğu  gibi  Yönetmeliğin  15.  maddesinde  belirtilen  konuları  içerecek  şekilde  gerçekleştirilir.  Bir  yükseköğretim  kurumu  uygun  gördüğü  durumda,  kendi  iç  değerlendirme  sürecini,  bu  Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen takvime göre, Kalite Değerlendirme Tescil Belgesi’ne  sahip bağımsız bir kurum, kuruluş veya kurul ile birlikte yürütebilir.  

 

Bağımsız ulusal dış kalite güvence ajansları kurulmasını da hedefleyen yönetmelik ile, ulusal  dış  kalite  güvence  ajanslarına  lisans  verme  yetkisi  YÖDEK’in  görüşleri  doğrultusunda  Yükseköğretim  Kurulu’na  verilmektedir.  Buna  göre  yetkilendirilmiş  ve  kendilerine  “Kalite  Değerlendirme  Tescil  Belgesi”  verilmiş  olan  kurum  ve  kuruluşlar  tarafından  dış  değerlendirme  sürecinden  geçen  yükseköğretim  kurumları,  kurumun  kalite  seviyesini  ve  kalite alanındaki gelişmelerini gösterecek olan “Kalite Sertifikası” alacaklardır. Bu sertifikanın  geçerlilik  süresi  5  yıldır.  Yükseköğretim  kurumunun  alacağı  Kalite  Sertifikası  kurum  bazında  olabileceği gibi akademik birimler veya program bazında da olabilecektir. 

 

Türkiye Kalite Güvence Sistemi yurtdışı değerlendirmelere de açık durumdadır. Bugüne kadar  dört üniversitenin toplam 42 mühendislik programı “Accreditation Board for Engineering and 

(9)

Technology‐USA”13  (ABET)  tarafından  farklı  zamanlarda  değerlendirilmiş  ve  “substantial  equivalance” derecesinde eşdeğer kabul edilmiştir.  

 

Öğrencilerin Kalite Güvence Süreçlerine Katılımları Ne şekildedir? 

 

Öğrenciler,  önceden  belirlenen  ölçütler  doğrultusunda  düzenli  olarak  sürece  dahil  edilmektedirler.  Bologna  Süreci  kalite  güvence  sistemleri  uygulamalarında  kalite  güvence  kuruluşlarının  yapmakta  oldukları  değerlendirmeler  desteklenmektedir.  Bu  değerlendirmelerin, kalite güvencesi sürecinde ana paydaşlar olan kalite güvence kuruluşları,  hükümet  yetkilileri,  yükseköğretim  kurumları  temsilcileri,  akademisyenlerle  birlikte,  ancak  öğrencilerin  de  katılımı  ile  bağımsız  değerlendirmeler  olarak  ele  alınabileceği  genel  kabul  görmüş bir ilkedir.  

 

Ülkemizde  öğrencilerin  kalite  güvence  sürecine  katılımları  Bologna  ülkeleri  içinde  yüksek  seviyelerdedir.  Öğrenciler  bu  süreçte  ulusal  kalite  güvence  kuruluşlarının  yönetiminde  (YÖDEK),  yükseköğretim  kurumlarının  ve/veya  programlarının  dış  değerlendirme  süreçlerinde,  dış  değerlendirme  sürecinde,  danışma  süreçlerinde,  iç  değerlendirme  süreçlerinde ve öz değerlendirme raporları hazırlanmasında katılım sağlamaktadırlar.  

 

Diploma ve Derecelerin Tanınması Nedir?  

 

Avrupa Bölgesi’nde bir başka ülkeden alınmış olan derece ve öğrenim sürelerinin tanınması, 

“yabancı  diplomaların”  ev  sahibi  ülkenin  “eğitim  sistemi  ve/veya  iş  sektörü”ndeki  gerçek  yerinin belirlenmesidir. 

 

Lizbon Tanıma Sözleşmesi nedir? 

 

Lizbon  Tanıma  Sözleşmesi14,  Avrupa  Konseyi  ve  UNESCO  tarafından  hazırlanarak  11  Nisan  1997  tarihinde  yürürlüğe  girmiştir.  Sözleşme’nin  tam  adı  “Avrupa  Bölgesi’nde  Yükseköğretimle  İlgili  Belgelerin  Tanınmasına  İlişkin  Sözleşme”dir.  Avrupa  Bölgesi’nde  bir  başka  ülkeden  alınmış  olan  derece  ve  öğrenim  sürelerinin  tanınmasına  ilişkin  usulleri  belirlemektedir.  Sözleşme,  yükseköğretimle  ilgili  niteliklerin  tanınması  ve  önündeki  engellerin  kaldırılarak  hareketliliğin  arttırılmasını  hedefleyen  çok  önemli  bir  gelişmedir.  

Sözleşmeye imza atan ülke sayısı 47’dir15.   

Türkiye  Sözleşmeyi  01.12.2004  tarihinde  imzalamış  ve  Sözleşme  01/03/2007  tarihinde  yürürlüğe  girmiştir.  Sözleşmenin  hukuksal  bağlayıcılığı  vardır.  Bundan  dolayı,  Sözleşme  ile  ulusal  mevzuat  arasındaki  uyuşmazlıkları  kaldırmak  amacıyla  Sözleşme  ile  uyumlu  biçimde  olacak şekilde yeni “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği” hazırlanmıştır. 

13 http://www.abet.org/

14 “Convention on the Recognition of Qualifications concerning Higher Education in the European Region”için bakınız: http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/QueVoulezVous.asp?NT=165&CL=ENG

15 Sözleşmeyi onaylayan ve imzalayan ülkelerin listesi için bakınız:

http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=165&CM=&DF=&CL=ENG

(10)

Söz konusu Yönetmelik, 26519 sayılı resmi gazetede yayımlanarak 11 Mayıs 2007 tarihinden  itibaren yürürlüktedir.16  

 

Sözleşme’nin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için geliştirilen tanıma araçları: 

 

‐ Diploma Eki  

‐ Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi    

Sözleşme’de  NARIC  (Ulusal  Akademik  Tanıma  Merkezi)  ve  ENIC  (Avrupa  Birliği  Merkezleri  Ağı) tanıma ağları olarak belirtilmiştir.  

 

Diploma Eki Nedir? 

 

Avrupa  Konseyi,  Avrupa  Komisyonu  ve  UNESCO/CEPES  tarafından  geliştirilen  Diploma  Eki,  alınan derecenin rahatça anlaşılabilmesi için yükseköğretim kurumları tarafından diplomaya  ek olarak verilen bir belgedir. Diploma ile birlikte sunulması gerekir. Bir ülkede verilmiş olan  diploma ve derecelerin diğer ülkelerdeki ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından da tam olarak  anlaşılabilmesi amacıyla tasarlanmış bir formdur. 

 

Diploma  Eki  8  bölümden  oluşur.  Diploma  Eki’nin  ilk  bölümünde  kişi  hakkında  bilgi  verilir,  diğer  bölümlerindeyse  derecenin  ne  olduğu,  derecenin  seviyesi,  tamamlanan  programın  içeriği,  ilgili  öğrencinin  program  süresince  aldığı  dersler  ve  notları,  derecenin  kişiye  kazandırdığı  akademik/mesleki  haklar  ve  eğitim  görülen  ülkenin  yükseköğretim  sistemi  hakkında açıklamalara yer verilir.  

 

Diploma Eki; 

‐ Transcript veya not çizelgesi yerine geçmez. 

‐ Özgeçmiş (CV) değildir. 

‐ Kendiliğinden akademik/mesleki tanınırlık sağlamaz. 

 

Türkiye’de Diploma Eki uygulamasına Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 11 Mart 2005 tarihli  toplantısında  almış  olduğu  karara  göre  2005‐2006  öğretim  yılı  itibariyle  başlanmıştır.  Buna  göre,  2005‐2006  akademik  yılından  itibaren  yükseköğretim  kurumları  mezun  olan  öğrencilerine diplomalarına ek olarak yaygın olarak konuşulan bir Avrupa dilinde hazırlanmış  Diploma  Eki  vermek  zorundadır.  Diploma  Eki,  öğrencilerin  öğrenim  süreleri  boyunca  kazandıkları beceri ve yeteneklerini daha iyi anlatabilmelerine yardımcı olur. Böylece, eğitim  veya  çalışma  amaçlı  yurt  dışına  gitmek  isteyen  öğrencilerin  diplomaları  ve  öğrenim  süreleri  yurt dışında daha kısa sürede rahatça anlaşılır.  

 

YÖK’ün Oluşturduğu Formata Uygun Bir Diploma Eki Nasıl Hazırlanır ?   

Diploma  Eki  çalışmalarına  henüz  başlamamış  olan  yükseköğretim  kurumlarının  UNESCO/CEPES, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi tarafından belirlenen standart forma  uygun  olarak  İngilizce  ön  Lisans,  lisans  ve  yüksek  lisans  seviyelerinde  Diploma  Eki  örneği 

16 “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği” için bakınız:

http://www.yok.gov.tr/content/view/478/lang,tr/

(11)

hazırlaması ve sonrasında, hazırlanan Diploma Eki örneklerini son kontrol ve onay için Yüksek  Öğretim Kurulu’na göndermeleri gerekmektedir.17 Her üç seviyede hazırlanmış Diploma Eki  örnekleri  kontrol  edildikten  sonra  Yükseköğretim  Kurulu  tarafından  yükseköğretim  kurumlarına  onay  yazısı  gönderilir.  Yükseköğretim  kurumları  onaylanmış  format  üzerinden  mezun olan öğrencilerine, diplomalarına ek olarak Diploma Eki vermelidir. Diploma Eki’nin ilk  nüshası ücretsiz verilir. 

 

Her  sene  yapılacak  olan  Bologna  Eşgüdüm  Komisyonu  (BEK)  raporları  vasıtasıyla  yükseköğretim kurumlarımızın Diploma Eki çalışmalarında hangi aşamada olduğu ve şu ana  kadar kaç adet Diploma Eki vermiş olduğu tespit edilmektedir.  

 

Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (AKTS / ECTS) Nedir? 

 

Avrupa  Kredi  Transfer  ve  Biriktirme  Sistemi  (AKTS),  ülkelerin  yükseköğretim  sistemlerinin  farklı  olmasından  kaynaklı  olarak  hareketlilik  ve  tanınmanın  önünde  engel  oluşturan  sorunlara  çözüm  getirmek  üzere  geliştirilen  çok  önemli  bir  araçtır.  AKTS  hesaplaması,  çıktı  temelli olup öğrenci iş yükünü temel alır.  

 

AKTS,  programın  veya  dersin  öngörülen  öğrenme  çıktılarını  ve  yeterliliklerle  ifade  edilen  hedeflerini  başarabilmesi  için  gereken  iş  yükü  göz  önünde  tutularak  hesaplanan  bir  kredi  sistemi  olarak  tanımlanır.  AKTS  başlangıçta  Erasmus  programı  kapsamında  kredi  transferi  olarak  kullanılırken,  daha  sonrasında  kredi  biriktirme  sistemi  olarak  da  kullanılmaya  başlanmıştır. En önemli Bologna hedeflerinden birisidir. 

 

AKTS  kredisi,  bir  dersi  başarıyla  tamamlayabilmesi  için  öğrencinin  yapması  gereken  çalışmaların  tamamını  (teorik  kısım,  uygulama,  seminer,  bireysel  çalışma,  sınavlar,  ödevler,  vs.)  ifade  eden  bir  değerdir.  Bu  değer;  her  dersin,  bir  yükseköğretim  kurumunda  bir  akademik  yılın  tam  zamanlı  olarak  tamamlanması  için  gereken  toplam  çalışma  yükünün  ne  kadarlık bir bölümünü kapsadığını da gösterir.  

 

Bir akademik yıl için AKTS kredisi 60 olarak belirlenmiştir. Bu krediye denk olarak 1500‐1800  saat  arasında  öğrenci  iş  yükü  öngörülmüstür.  1  AKTS,  25‐30  saat  çalışma  karşılığı  olarak  belirlenmektedir. 

 

Yükseköğretim  kurumlarındaki  derece  programları  ve  AKTS  kredileri  aşağıdaki  şekilde  belirlenmiştir: 

 

Derece Programı  AKTS 

Önlisans, Kısa Aşama (Short cycle)  120  Lisans, Birinci Aşama (First cycle)  180‐240  Yüksek Lisans, İkinci Aşama (Second cycle)  90‐120 

Doktora, Üçüncü Aşama (Third cycle)  Henüz kesin olarak belirlenmemiştir. 

 

17 YÖK’ün internet sitesine Diploma Eki örneği yerleştirilecek.

(12)

AKTS  kredisi  öğrenme  çıktılarını  kazanan  öğrenciye  verilir.  Öğrenme  çıktıları,  öğrenme  sürecini  tamamlayan  bir  öğrencinin  neleri  bileceğini,  neleri  anlayacağını  ve  neleri  yapabileceğini gösterir. 

 

Bologna Süreci’nin Türkiye’de uygulanması aşamasında AKTS önemli bir çalışma alanıdır. Bu  kapsamda,  yükseköğretim  kurumlarında  hem  AKTS’nin  uygulanışından  hem  de  öğrencilerin  AKTS üzerine bilgilendirilmesinden sorumlu olmak üzere AKTS kurum koordinatörleri ve her  fakülte/ bölüm için de ayrı AKTS bölüm koordinatörleri belirlenmiştir.  

 

AKTS Kredileri Nasıl Hesaplanır? 

(YÖK’ün Bologna sayfasına AKTS’nin nasıl hesaplandıgına dair örnek yerleştirilecek)   

Diploma Eki ve AKTS Etiketi Nedir? 

 

Diploma Eki Etiketi (Diploma Supplement Label), yaygın olarak kullanılan bir Avrupa dilinde  doğru şekilde hazırlanmış Diploma Eki’ni lisans ve yüksek lisans mezunlarına otomatik olarak  verebilen yükseköğretim kurumlarına Avrupa Komisyonu tarafından verilen bir belgedir. 

 

AKTS  Etiketi,  bütün  lisans  ve  yüksek  lisans  programlarında  AKTS’yi  uygun  biçimde  gerçekleştiren  yükseköğretim  kurumlarına  yine  Avrupa  Komisyonu  tarafından  verilen  ve  kurumun prestij ve kalitesini arttıran bir diğer belgedir. 

 

Diploma Eki/AKTS Etiketlerine Nasıl Başvuruda Bulunulur ?   

Diploma  Eki/AKTS  Etiketi  başvuruları  her  yıl  ilan  edilen  zamanda  Avrupa  Birliği  Eğitim  ve  Gençlik  Programları  Başkanlığı’na18  (Ulusal  Ajans)  yapılır.  Başvurular  Ulusal  Ajans’ta  değerlendirildikten  sonra  uygun  görülen  başvurular  Avrupa  Komisyonu’na  iletilir  ve  nihai  karar Avrupa Komisyonu tarafından verilir. Şu ana kadar hiç bir yükseköğretim kurumumuz  AKTS  Etiketi  almamakla  beraber,  geçtiğimiz  yıl  2007‐2013  arası  geçerli  olacak  biçimde    7  yükseköğretim kurumumuz Diploma Eki Etiketi almaya hak kazanmıştır. 

 

ENIC/NARIC Merkezleri Nelerdir? 

 

NARIC  (National  Academic  Recognition  Information  Centers  ‐  Ulusal  Akademik  Tanıma  Merkezi)  1984  yılında  kurulmuştur  ve  yabancı  bir  ülkede  alınan  diploma  ve  öğrenim  sürelerinin  akademik  olarak  geliştirilmesini  sağlamaktadır.  ENIC  (European  Network  of  Information  Centers  ‐  Avrupa  Bilgi  Merkezleri  Ağı)  ise  akademik  yeterliliklerin  tanınması  alanında ortak tutum ve hareketlilik yaratmak için kurulan bir iletişim ağıdır.  

 

Türkiye  ENIC/NARIC  Merkezi,  Yükseköğretim  Kurulu  bünyesinde  yapılandırılmış  ve  2003  yılından itibaren ENIC/NARIC iletişim ağının19 bir parçası olarak faaliyet göstermektedir.  

     

18 http://www.ua.gov.tr/

19 http://www.enic-naric.net/

(13)

Türkiye ENIC/NARIC Merkezi,    

- yabancı ülkede kazanılan diplomaların, derecelerin ve diğer yeterliklerin tanınması; 

- yabancı ülkelerin ve Türkiye’nin yükseköğretim sistemi; 

- yurtdışında eğitim alabilmek için iletilebilecek pratik sorular (burslar, ders sistemleri,  programların denkliği)  

 

alanlarında  ENIC/NARIC  iletişim  ağına  dahil  diğer  ENIC/NARIC  Merkezleri  ile  bilgi  ve  görüş  alışverişinde  bulunarak  öğrencileri,  işverenleri,  üniversiteleri,  diğer  yükseköğretim  kurumlarını, yükseköğretimden sorumlu bakanları ve organizasyonları bilgilendirmektedir.  

 

Sosyal Boyut Kavramı Nedir? 

 

Sosyal Boyut kavramı, en genel anlamıyla, yükseköğretime erişen, yükseköğretime katılan ve  yükseköğretimi tamamlayan öğrenci gruplarının, toplumların çeşitliliğini yansıtması hedefine  ulaşma çabası olarak tanımlanabilir. 

 

Sosyal Boyut Kavramı Nasıl Ortaya Çıkmıştır? 

 

Bologna Süreci’nin başlangıcından itibaren katılımcı ülkelerin demografik, ekonomik, sosyal,  politik  ve  kültürel  açılardan  olduğu  gibi,  öğrenci,  yükseköğretim  kurumu  ve  eğitim  sistemi  yapıları  bakımından  da  farklılık  ve  çeşitlilik  göstermeleri,  buna  ek  olarak  ülkelerin  kendi  içindeki  benzer  farklılıkların  göz  önüne  alınması  sosyal  boyut  kavramının  açık  bir  şekilde  tanımlanmasını  zorunlu  kılmıştır.  2001  yılında  Prag’da  gerçekleştirilen  ilk  Bologna  Bakanlar  Konferansı’ndan itibaren Sosyal Boyut sürecin bir parçasıdır. Sosyal Boyut, Prag’da Bologna  Bakanlar Konferansı’nda, Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) temsilcilerinin önerisi üzerine, Bakanlar  Bildirgesi’nde  yer  almıştır.  Prag’ı  izleyen  Berlin  (2003),  Bergen  (2005),  Londra  (2007)  ve  Leuven(2009)  Bildirgelerin  de  ise  sosyal  boyut  Avrupa  Yükseköğretim  Alanı’nın  başarısı  için  önemli bir unsur olarak kabul edilmiştir. 

 

Bologna Süreci’nde Sosyal Boyut Konusunda Ne Gibi Gelişmeler Yaşanmıştır? 

 

Bologna Süreci kapsamında sosyal boyut konusuyla ilgili olarak Kasım 2005’te Bologna Sosyal  Boyut Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Grubun görevleri esas olarak; 

 

• Bologna  Süreci  Bakanlar  Konferans  Bildirgeleri  temelinde  sosyal  boyut  kavramının  tanımlanması, 

• Katılımcı ülkelerdeki öğrencilerin yükseköğretime erişiminin artırılması,  

• Eğitim  koşulları,  sosyal  ve  ekonomik  durumları  ile  öğretim  üyeleri  ve  öğrenci  hareketliliği konuları hakkında karşılaştırılabilir verinin sunulması, 

• Gelecekte yapılacak durum değerlendirmeleri için öneriler hazırlanmasıdır. 

         

(14)

Yükseköğretimde Sosyal Boyut’un Başlıca Hedefleri Nelerdir? 

 

Yükseköğretimde Sosyal Boyut’un başlıca hedefleri; 

 

• Yükseköğretime erişimde herkese eşit fırsat sunmak, 

• Öğrencilerin yükseköğretim yönetimine katılımlarını sağlamak, 

• Öğrenciler için uygun çalışma ve yaşam şartları oluşturmak, 

• Yükseköğretime erişimi artırmak için öğrencilere rehberlik ve danışmanlık hizmetleri  sunmak, 

• Dezavantajlı öğrenci gruplarının hükümet tarafından desteklenmesini sağlamak, 

• Yükseköğretime  erişimde  ve  yükseköğretim  içerisinde  esnek  öğrenim  yolları  oluşturmak, 

•  Toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimlerini güçlendirmek, 

• Avrupa yükseköğretiminin kalitesi ve çekiciliğini artırmaktır. 

 

Türkiye’de Bologna Süreci’nde Sosyal Boyut Kapsamında Neler Yapılmıştır? 

 

Türkiye’nin  2007  yılında  üçüncü  turundan  itibaren  dahil  olduğu,  hala  devam  etmekte  olan  dördüncü  turunda  da  katılımcı  olarak  yer  aldığı  Eurostudent  Projesi,  konuyla  ilgili  olarak  Avrupa  ölçeğinde  gerçekleştirilen  önemli  projelerden  bir  tanesidir.  Üçüncü  turuna  23  ülkenin,  dördüncü  turuna  ise  28  ülkenin  katıldığı  Eurostudent  Projesi,  HIS  (Hochschul‐

Informations‐System)  koordinatörlüğünde  yürütülmektedir  ve  ana  hedefi  ulusal  düzeyde  yürütülen  öğrenci  anketleri  temelinde,  Avrupa’daki  öğrencilerin  içerisinde  bulundukları  sosyo‐ekonomik  koşullar  hakkında  uluslararası  karşılaştırılabilirlikte  ve  güvenilir  veri  toplamak, analiz etmek, karşılaştırma yapmak ve katılımcı ülkelerdeki ilgili kurumlara eğitim  politikalarını  belirlemelerinde  ve/veya  mevcut  politikalarını  iyileştirmelerinde  yardımcı  olmaktır.20 

 

Sosyal Boyut Konusunun Temel Yapı Taşlarından Biri Olan “Öğrenci Katılımı” Ne Demektir? 

 

Öğrencilerin yükseköğretim yönetimine katılması ve karar süreçlerinde “eşit paydaş” olarak  yer alması anlamına gelir.  Öğrencilerin nitelikli, aktif ve yapıcı ortaklar olarak yüksek öğretim  alanındaki  değişiklikler  için  itici  güçlerden  biri  olarak  görülmelerini  beraberinde  getirmektedir. Bologna Süreci’ndeki tüm düzeylerdeki (Avrupa, ulusal, bölgesel ve yerel) aktif  öğrenci katılımı, Sürecin başarısı için ana koşullardandır.  

 

Avrupa’da ve Türkiye’de Öğrenci Katılımı Ne Şekildedir? 

 

Öğrenci katılımı konusu; 

 

• Avrupa’da, 38 ülkeden 49 ulusal öğrenci konseyini bünyesinde barındıran ve yaklaşık  10 milyondan daha fazla öğrenciyi temsil etmekte olan Avrupa Öğrenci Birliği (ESU)  tarafından yürütülmektedir.  

20 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.eurostudent.metu.edu.tr/about.html

(15)

• Türkiye’de  Yükseköğretim  Kurumları  Öğrenci  Konseyleri  ve  Ulusal  Öğrenci  Konseyi’nce yürütülmektedir.21 

 

Öğrenci Katılımı Konusunda Türkiye’de Devam Eden Çalışmalar Nelerdir? 

 

Bologna  Süreci’nin  başarısı  için  temel  koşullardan  bir  tanesi  olan  öğrenci  katılımının  artırılmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde; 

 

• Ulusal Öğrenci Konseyi temsilcilerinin Bologna Süreci hakkında bilgilendirilmesi,  

• Bologna  Süreci’nin  öngördüğü  şekilde  öğrenci  merkezli  eğitim,  yöntem  ve  yaklaşımlarının uygulanması,  

• Hareketliliğin özendirilmesi, 

• Öğrencilerin  sosyal  ve  ekonomik  geçmişlerinden  kaynaklanan  engeller  olmadan  eğitimlerini tamamlayabilmelerinin sağlanması, 

• Her düzeyde eşit fırsata dayalı katılımın artırılması amacıyla Yükseköğretim Kurumları  Öğrenci  Konseyleri  ile  görüş  ve  deneyimlerin  paylaşılması  ve  bunların  hayata  geçirilmesi alanında çalışmalar devam etmektedir. 

 

Hareketlilik Kavramı Nedir? 

 

Yükseköğrenimde  hareketlilik  Bologna  Süreci’nin  temel  yapı  taşlarından  olup,  reformların  başarıya ulaşmasındaki en önemli parametrelerden biridir. 

 

Daha  açık  ve  hoşgörüye  dayalı  bir  Avrupa  toplumu  yaratılması  ve  Xenofobi’nin  (yabancı  korkusu) ortadan kalkması açısından son derece önemli olan hareketlilik, başta Sosyal Boyut  olmak üzere, Sürecin her faaliyet alanıyla yakından ilişkilidir. 

 

Hareketlilik Konusunda Bologna Süreci’ndeki Son Gelişme Nedir? 

 

2009  yılı  Leuven  Bildirgesi’nde  her  ülkeye  hareketliliği  arttırma,  hareketliliğin  kalitesinin  artırılması,  şekil  ve  alanlarının  çeşitlendirilmesine  dair  çağrı  yapılmıştır.  2020’de,  Avrupa  yükseköğretim alanına dahil olan ülkelerdeki mezunların en az %20’sinin yurtdışında bir süre  eğitim veya staj amaçlı bulunmuş olması ilkesi kabul edilmiştir.  

 

Türkiye’de Hareketlilik Konusunda Gerçekleştirilen Çalışmalar Nelerdir? 

 

Hareketlilik  konusunun  Türk  yükseköğretim  sisteminde  çeşitli  uygulama  örnekleri  vardır. 

Bunlardan  en  önemli  olanları  yurtiçi  hareketliliği  öngören  Farabi  Programı  ve  yurtdışı  hareketliliği öngören Erasmus Programıdır.  

 

Farabi Programı Nedir? 

Kısaca  Farabi  Değişim  Programı  olarak  adlandırılan  “Yükseköğretim  Kurumları  Arasında  Öğrenci  ve  Öğretim  Üyesi  Değişim  Programı”,  öğrenci  veya  öğretim  üyelerinin  bir  veya  iki 

21 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.tuok.org/index.html

(16)

yarıyıl  süresince  kendi  kurumlarının  dışında,  üniversite  ve  yüksek  teknoloji  enstitüleri  bünyesinde  ön  lisans,  lisans,  yüksek  lisans  ve  doktora  düzeyinde  eğitim‐öğretim  yapan  yükseköğretim  kurumlarında  eğitim  ve  öğretim  faaliyetlerine  devam  etmelerini  amaçlayan  değişim programıdır.22 

Erasmus Programı Nedir? 

Erasmus  Değişim  Programı,  öğrencilere  ve  akademik  personele  bir  veya  iki  dönem  Avrupa  üniversitelerinden  birinde  öğrenim  desteği  veren,  yükseköğretim  kurumlarının  birbirleri  ile  işbirliği  yapmalarını  teşvik  etmeye  yönelik  bir  Avrupa  Birliği  programıdır.  Programın  ana  hedefleri olarak yükseköğretimde kaliteyi, öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğini artırmak  ve yükseköğretim‐iş dünyası işbirliğini (staj hareketliliği) sağlamak sayılabilir.23 

Yaşam Boyu Öğrenme Nedir? 

Türkiye’nin  AB  Müktesebatına  Uyum  Programı  (2007‐2013)24  kapsamındaki  26.2007.2.05  referans  numaralı  eylem  çerçevesinde  Milli  Eğitim  Bakanlığı  koordinasyonunda  Yükseköğretim  Kurumu’nun  da  arasında  bulunduğu  ilgili  kurum  ve  kuruluşların  görüş  ve  önerileri ile hazırlanmış olan “Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi ve Strateji Eylem Planı”25  05.06.2009 tarihli başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu kararı ile kabul edilmiş durumdadır.  

 

Stratejide yaşam boyu öğrenme kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir yaklaşımla  bireyin;  bilgi,  beceri,  ilgi  ve  yeterliliklerini  geliştirmek  amacıyla  hayatı  boyunca  katıldığı  her  türlü  öğrenme  etkinlikleri  olarak  tanımlanmaktadır.  Yaşam  boyu  öğrenmenin  amacı,  bireylerin  bilgi  toplumuna  uyum  sağlamaları  ve  bu  toplumda  yaşamlarını  daha  iyi  kontrol  edebilmeleri  için  ekonomik  ve  sosyal  hayatın  tüm  evrelerine  aktif  bir  şekilde  katılımlarına  imkân vermektir. 

 

Stratejide, Türkiye’de yaşam boyu öğrenme anlayışının eğitimin tümünü kapsayacak şekilde  algılanması  yönündeki  gelişmelere  paralel  olarak  eğitim  altyapısının  güçlendirilmesi  ve  kalitenin  arttırılması  genel  hedeflerine  ulaşılması  yönünde  16  öncelik  tespit  edilmiş  durumdadır: 

 

• Yaşam boyu öğrenmenin eş güdümü için tarafların görev ve sorumluluklarının açıkça  elirtildiği bir yasal düzenlemenin yapılması, 

• Toplumsal farkındalık artırılarak yaşam boyu öğrenme kültürünün oluşturulması, 

• Etkin  izleme,  değerlendirme  ve  karar  verme  için  veri  toplama  sisteminin  güçlendirilmesi, 

• Tüm  bireylere  okuma  yazma  becerisi  kazandırılarak  okuryazar  oranında  artış  sağlanması,  

22 Detaylı bilgi için bakınız. http://farabi.yok.gov.tr/

23 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.ua.gov.tr/

24 “Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007-2013)” için bakınız:

http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=6&l=1

25 “Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi” için bakınız:

http://projeler.meb.gov.tr/pkm1/images/stories/haberler/hayatboyu_agustos_2009/dokuman.pdf

(17)

• Temel eğitim başta olmak üzere eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında  artış sağlanması,  

• Eğitim kurumlarının fiziki altyapısı ile eğitici personel sayısının ve niteliğinin ihtiyaçlara  uygun hale getirilmesi,  

• Öğretim programlarının değişen ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli güncellenmesi,  

• Bireylerin  çağın  değişen  gereksinimlerine  uyum  sağlayabilmeleri  amacıyla  bilgi  ve  iletişim teknolojilerinin kullanımının etkin hale getirilmesi, 

• Yaşam boyu öğrenmeye katılım sürecinde dezavantajlı bireylere özel önem verilmesi,  

• Yaşam boyu öğrenme kapsamında mesleki rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi, 

• Mesleki yeterlilik sistemi aktif hale getirilerek kalite güvence sisteminin kurulması, 

• Öğretim programları arasındaki ve okuldan işe işten okula geçişlerin kolaylaştırılması,  

• İşgücünün niteliğinin uluslararası rekabet edebilir seviyeye ulaştırılması,  

• Yaşam boyu öğrenmenin finansmanının taraflarca paylaşılmasının sağlanması,  

• Yaşam boyu öğrenme kapsamında uluslararası işbirliğinin ve hareketliliğin artırılması,  

• Yaşlıların  sosyal  ve  ekonomik  hayata  etkin  katılımlarını  artırmak  üzere  yaşam  boyu  öğrenme faaliyetlerinin desteklenmesi. 

Türkiye’de Yaşam Boyu Öğrenme Uygulamaları Nasıldır? 

Yaşam Boyu öğrenim çerçevesinde yükseköğretim boyutunda “İkinci Üniversite” projesi 2001  yılından  bu  yana  uygulanmaktadır.  Proje  çerçevesinde  ön  lisans  ve  lisans  diploma  sahipleri  Anadolu  Üniversitesi’nin  uzaktan  eğitim  programlarına  üniversite  giriş  sınavına  gerek  olmadan  giriş  yapabilmektedirler.    Lisans  diploması  sahipleri  hem  ön  lisans  hem  lisans  programlarına  girşi  yapabilirken,  ön  lisans  diploma  sahipleri  ön  lisans  programlarına  giriş  yapabilmektedirler.    Proje  dahilinde  40.000’den  fazla  öğrenci  Anadolu  Üniversitesi’nde  bu  programlardan faydalanmaktadır.  

 

Bunun  yanında  iş  hayatına  atılmış  fakat  eğitimine  devam  etmek  isteyen  kişiler  için  akşam  eğitimi uygulaması mevcuttur. Birçok üniversitemizin lisans ve yüksek lisans programlarında  akşam eğitimi programları mevcuttur. Buna ek olarak eğitimlerine devam etmek isteyen lise  mezunu memurlar için ön lisans seviyesinde mesleki eğitim programları uygulanmaktadır.  

 

Buna  benzer  olarak  engelli  vatandaşlar  ve  tutuklular  için  de  ön  lisans  diploması  sağlayan  mesleki eğitim programları yer almaktadır.  

Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) nedir? 

Sürekli  Eğitim  Merkezleri,  Yaşam  Boyu  Öğrenme’nin  yükseköğretim  çerçevesi  göz  önüne  alındığında  en  önemli  oluşumlar  olarak  göze  çarpmaktadır.  Yaşam  Boyu  Öğrenmenin  en  önemli  araçlarından  biri  olan  Sürekli  Eğitim  Merkezleri  üniversitelerin  örgün  lisans  ve  lisansüstü öğretim programları dışında eğitim programları düzenleyerek, üniversitenin kamu,  özel sektör ve uluslararası kuruluşlar ile olan işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.  

Sürekli Eğitim Merkezi amaçları doğrultusunda, kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluş ve  kişilere,  ihtiyaç  duydukları  alanlarda,  ulusal  ve  uluslararası  düzeyde  eğitim  programları,  kurslar,  seminerler,  konferanslar  düzenler;  bu  faaliyetlerin  koordinasyonunu  sağlar  ve  bu  alanlardaki  üniversite  olanaklarının  tanıtımını  yapar.  Şu  anda  36  üniversitemiz  lisans  ve  lisansüstü programlarının yanında sürekli eğitim programları da sunmaktadır. 

(18)

 Sürekli Eğitim Merkezlerinin Amaçları ve Hedefleri Nelerdir? 

Toplumun sürekli eğitim ihtiyacını karşılamak üzere üniversite birimlerinin uzmanlıklarından  yararlanan, üstün nitelikte ve talebe uygun olarak tekrarlanan, sertifika programı, kurs veya  seminer  tarzında,  kısa  ve  uzun  süreli  eğitim  programları  düzenleyen  Sürekli  Eğitim  Merkezlerinde  planlanan  eğitimler  amacı,  yapısı  ve  katılımcı  kitlesi  gibi  faktörler  dikkate  alınarak çeşitli gruplara ayrılmıştır; 

• Mesleki Eğitim Programları,  

• Beceri Kazandırma Programları, 

• Bilgisayar‐Bilişim Programları,  

• Dil Eğitimi Programları,  

• Meslek Edindirme Programları,  

• Kültür ve Sanat Programları,  

• Spor  Eğitim  Programları  gibi  programlar  düzenlenerek  yaşam  boyu  öğrenmenin  amacına uygun bir eğitim sistemi gerçekleştirilmektedir.  

Düzenlenen  eğitim  programları,  ülke  ve  bölgenin  güncel  ekonomik  faaliyetleri  ve  gelişimi  açısından öncelik kazanan alanlarda meslek kazanmak, meslekle ilgili bilgi ve beceri düzeyini  yükseltmek,  yeni  mesleki  beceriler  edinmek  ve  kişisel  gelişim  ihtiyacını  karşılamak  isteyen,  toplumun  her  kesiminden  bireylerin  ya  da  bu  eğitimlerden  çalışanlarını  ve/veya  üyelerini  yararlandırmak isteyen kamu ve özel tüm kuruluşların talep ve ihtiyaçlarına göre tasarlanır ve  yürütülür. 

Bologna Süreci Yükseköğretim Sistemimiz Açısından Neden Önemlidir? 

• Ülke dışında yükseköğretim sistemimizin tanınmasını ve cazibesini arttırır. 

• Öğrenci  ve  diğer  paydaşlara  karşı  sorumluluklarını  yerine  getiren  (özerk)  yükseköğretim kurumlarını destekler. 

• Değişen toplumsal ihtiyaçlara uygun yeni yeterliliklerin geliştirilmesine yardımcı olur. 

• Ulusal  yeterlilikler  çerçevesinin  oluşturulmasını  ve  bu  kapsamda  yeterliliklerin  bir  bütün  sistem  içerisinde  birbirleri  ile  ilişkilendirilebilmelerini  ve  bu  sayede  düzeyler  arasında ilerlemeyi ve geçişi kolaylaştırır. 

• Yeterlikler  ile  tanınma  ve  hareketlilik  arasındaki  farklı  ulusal  rolleri  ve  ilişkileri  açıklayarak  ulusal  ve  uluslararası  düzeyde  vatandaşların  ve  işverenlerin  bilincini  yükseltir. 

• Kalite güvence sistemlerinin geliştirilerek dünya ile rekabet edebilir bir yükseköğretim  sistemi yaratır. 

Bologna Süreci Öğretim Elemanları Açısından Neden Önemlidir? 

• Öğrencilerine  öğrenim  gördükleri  programın  ve  program  içerisindeki  derslerin  amaçlarını  ve  bunları  başarıyla  tamamladıklarında  kazanacakları  yeterlilikleri  açıklamalarına yardımcı olur. 

• Ders programı oluşturmayı ve güncellemeyi kolaylaştırır. 

(19)

• Ölçme ve değerlendirme süreçlerinin öğrenme çıktılarıyla ilişkilendirilmesi sonucunda  derslerin başarı ve etkinliğinin geliştirilmesine yardımcı olur. 

• Derslerin  içeriğinin  ulusal  ve  uluslararası  düzeyde  daha  kolay  anlaşılmasını  ve  tanınmasını sağlar. 

• Öğrenci  merkezli  yaklaşımı  sayesinde  öğrenciler  sürece  daha  aktif  katılmış  olacaklarından  öğretim  elemanlarının  karşılarında  daha  bilinçli  ve  aktif  öğrenci  bulmalarını sağlar. 

• Bologna  Süreci’nin  temel  ayağı  olan  hareketlilik  kapsamında  öğrenci  ve  öğretim  elemanı değişikliği öğretim sürecine zenginlik katacaktır. 

• Öğretim elemanlarımıza farklı ülke ve üniversite deneyimi getirerek ortak projeler ve  bilimsel çalışmalar yapmalarını kolaylaştıracaktır. 

Bologna Süreci Öğrenciler Açısından Neden Önemlidir? 

• Bologna  Süreci  öğrenci  merkezli  bir  yaklaşımı  öngördüğünden  öğrencilerin  eğitim  hayatlarına aktif katılımını sağlar. 

• Öğrencilerin eğitim rogramlarını ve derslerini bilinçli seçmelerine yardımcı olur. 

• Seçtikleri  dersleri  ve  programları  tamamladıklarında  hangi  yeterliliklere  sahip  olacaklarını  yanı  neleri  bileceklerini,  neleri  uygulayabileceklerini  ve  hangi  sosyal  ve  iletişim yetkinliklerine sahip olabileceklerini önceden bilmelerine yardımcı olur. 

• Ders  kredileri  öğrenci  iş  yükü  temel  alınarak  oluşturulacağı  için  öğrencilerin  ders  dışındaki faaliyetlerinin de anlaşılır olmasına yardımcı olur. 

• Öğrenci hareketliliğini özendirir ve önündeki engelleri azaltır. 

• Yaşam Boyu Öğrenmeyi teşvik eder. 

• Eğitim‐öğretim düzeyleri arasındaki yatay ve dikey geçişleri anlaşılabilir hale getirir ve  kolaylaştırır. 

• Tüm  yükseköğretim  kurumlarında  uygulanan  kalite  güvencesi  sayesinde  kurumlar  arasındaki kalite farkı azalacağından öğrencilerin kaliteli eğitim almalarını sağlar ve bu  şekilde öğrenciler arasında fırsat eşitliğini geliştirir. 

• Yeterlilikler  ve  kalite  güvencesiyle  oluşturulan  programlardan  mezun  olan  öğrencilerin istihdam edilebilme oranları artar. 

• Geliştirilen tanınma araçları (DE, AKTS) sayesinde öğrencilerin almış oldukları eğitimin  yurt  dışında  tanınmasına  olanak  sağlayarak  mesleki  ve  akademik  hareketliliğini  arttırır. 

Bologna Süreci İşverenler Açısından Neden Önemlidir? 

• İstihdam  edecekleri  öğrencilerin  mezuniyetleri  sonunda  neleri  bileceğini,  bunları  hangi ölçüde uygulamaya aktarabileceğini, bilgi ve becerilerinden ne bekleyeceklerini  anlamalarına yardım eder. 

• Eğitim  kademeleri  arasındaki  yeterliliklere  dayalı  farkı  ve  bunların,  ihtiyaçlara  göre  istihdamına yönelik daha bilinçli tercih yapmalarına yardımcı olur. 

• İlgili oldukları alanlarda eğitim‐öğretim pragramlarının geliştirilmesine paydaş olarak  katılmalarını ve beklentilerini aktarmalarını kolaylaştırır. 

 

(20)

Bologna Eşgüdüm Komisyonlarının (BEK) Yapılanması Nasıldır ve Görevleri Nelerdir? 

Bologna  Eşgüdüm  Komisyonları  (BEK)  Türkiye’deki  tüm  yükseköğretim  kurumlarında  Yükseköğretim  Genel  Kurulu  kararı  uyarınca  kurulmuştur.  Bu  komisyonlar  yükseköğretim  kurumlarında  Bologna  Süreci  çerçevesinde  sürdürülen  faaliyetlerin  yürütülmesinden  ve  takibinin yapılmasından sorumludur. 

 

Bologna Eşgüdüm Komisyonları Rektör tarafından belirlenen şu kişilerden oluşur: 

 

1. Eğitim ve/veya Uluslararası İlişkilerden sorumlu Rektör Yardımcıları  2. ADEK başkanı 

3. Bologna uzmanı (var ise) 

4. AKTS/DE ve Erasmus Koordinatörleri  5. Öğrencil İşleri Daire Başkanı 

6. Öğrenci Konseyi Başkanı 

7. Rektörün uygun gördüğü diğer üyeler 

Bologna Faaliyet Alanlarındaki Durumumuz Nedir? 

Bologna  Karnelerimiz:  Tüm  Bologna  ülkelerinin  Bologna  Süreci’nde  gelmiş  oldukları  durum  her  iki  yılda  bir  gerçekleştirilen  Bakanlar  Konferansı  öncesinde  ülkelerden  alınmış  olan  raporlara dayanılarak değerlendirilir. Bu kapsamda ülkelerin Bologna karneleri oluşturulur.  

 

Yıllara göre Bologna karnemiz aşağıda yer almaktadır. Bu tabloda güçlü ve zayıf olduğumuz  faaliyet alanları görülmektedir. 

   

   

(21)

Bologna  Eşgüdüm  Komisyonu  Raporları:  Bologna  sürecinde  yükseköğretim  kurumlarımızın  yapmaları gereken faaliyetleri takip etmek, yürütülen faaliyetler hakkındaki bilgileri tek elde  toplayarak  politikalar  üretmek  ve  ayrıca  bu  faaliyetlerde  onlara  yol  haritasını  işaret  etmek  için  ilk  defa  olarak  Yükseköğretim  Kurulu  bünyesinde  Mayıs  2009’da  BEK  Bilgi  formu  formatında  bilgi  toplanmıştır.  Yükseköğretim  kurumlarımızdan  gelen  bu  raporlar  doğrultusunda yükseköğretim kurumlarımızın faaliyetlerinin takibi bundan böyle yıllık olarak  takip edilecektir. 

     

Referanslar

Benzer Belgeler

Dünyada uluslararası boyutta faaliyet gösteren kalite ajansları arasında ENQA (Avrupa Yükseköğretim Kalite Güvencesi Birliği), EQAR (Yükseköğretim Avrupa

Iç paydaş katılımı Dış Paydaş Katılımı Yönetmelik ve yönergeler Akreditasyon Performans değerlendirmesi Öğrenci talepleri Öğrenci başarıları. Hedef Mezun kalitesini

• Kurumsal Akreditasyon: Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından gerçekleştirilen, bağımsız bir değerlendirme takımı tarafından eğitim ve öğretim, araştırma

Bağımsız gözden geçirici takımının liderleri ve öz-değerlendirmenin sonuçlarını bağımsız bir şekilde onaylayan dış gözden geçiriciler, ilave bir ehliyete ve

Kalite Güvence Sistemi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi KOZA GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. Değerleme Uzmanı (2009

Küçük yaş grupları ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrenciler için: Öğrencilerin çalışmaları, farklı ortakların katkılarını içeren ortak, somut bir

EYLEM PLANI (Stratejik plan, süreçler, iyileştirmeye açık alanlar ve iç kontrol ile ilişkili) Stratejik plan Süreç

Hazır beton tesisinde yapılan kalite denetimleri sadece ürün değil çevre ve iş güvenliği açısındanda incelenmektedir.. Çevre ile ilgili yapılan denetimlerde peyzaj ,