• Sonuç bulunamadı

ÖZEL EĞİTİMDE ENGEL TÜRLERİ ZİHİNSEL ENGELLİLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖZEL EĞİTİMDE ENGEL TÜRLERİ ZİHİNSEL ENGELLİLER"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZEL EĞİTİMDE ENGEL TÜRLERİ

ZİHİNSEL ENGELLİLER Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Nedir?

Zihinsel gelişim yetersizliğinden dolayı, bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocukların zihinsel işlevleri ve sosyal davranışları yaşıtlarına göre geri ve yetersiz olur.

Geç ve güç öğrenirler. Sınıf veya toplum içindeki kurallara uymakta zorlanabilirler.

Zihinsel Engellilerin Sınıflandırılması Hafif Derecede Zihinsel Engel (Z.E.) Orta Derecede Zihinsel Engel (Z.E.) Ağır Derecede Zihinsel Engel (Z.E.) Çok Ağır Derecede Zihinsel Engel (Z.E.)

Bu sınıflandırma psikoloji alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de eğitsel sınıflandırma yaygın olarak kullanılmaktadır.

IQ oranı Engelli %'si

1-Sınır (IQ: 70-80) %25 2-Hafif (IQ: 50-69) %50 3-Orta (IQ: 35-49) %70 4-Ağır (IQ: 20-34) %90 5-Çok ağır (IQ: 20’nin

altında) %100

A) Hafif Düzeyde Öğrenme Yetersizliği: Bireyin, temel okuma-yazma ve sayma becerilerini kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumudur.

B) Orta Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin, gecikmeli bir konuşma ve dil gelişimi, sosyal, duygusal veya davranış problemleri ile temel okuma-yazma ve sayma becerilerini kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumudur.

C) Ağır Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin, ciddi biçimde konuşma ve dil gelişimi güçlüğü, sosyal, duygusal veya davranış problemleri ile temel öz bakım becerilerini öğrenmesinde ortaya çıkan gecikme durumunu ifade eder.

D) Çok Ağır Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği: Bireyin öz bakım, günlük

(2)

yaşam ve temel akademik becerileri kazanamaması nedeniyle yaşam boyu bakım ve gözetime ihtiyacı olan bireyi ifade eder.

Hafif ve orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocukların birçoğu zihinsel ve fiziksel gelişimleri açısından yaşıtlarından önemli bir farklılık göstermediği için genellikle okula başlayana kadar bu çocuklardaki gelişim geriliklerinin pek farkına varılmaz. Okula başladıklarında, özellikle akademik çalışmalarda karşılaştıkları güçlükler sonucunda gerilikleri ortaya çıkar.

Ağır düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar ise daha önce fark edilebilirler.

Erken tanı ve erken eğitim ile bu çocukların bulundukların noktadan çok daha ileri bir yere gelebildikleri, başarılı olabildikleri görülebilmektedir.

Zihinsel Engelliğin Sebepleri Nelerdir?

Doğum Öncesi Oluşan Nedenler:

* Annenin yaşı

*Annenin beslenmesi (yeterince iyot alamamak ya da yetersiz beslenme)

*Hamilelik döneminde kullanılan ilaçlar

*Radyasyona maruz kalma

*İçki, sigara, uyuşturucu gibi alışkanlıklar

*Psikolojik sorunlar

*Akraba evliliği

*Annenin hamilelik döneminde geçirdiği hastalıklar (Rubella-kızamıkçık, frengi, toksoplazma gibi)

*Zehirlenmeler, Kazalar, travmalar

*Anne-çocuk arasındaki kan uyuşmazlığı

*Kalıtsal kökenli metabolizma bozuklukları olan galaktoz, fenilketonori ve bazı beyin hastalıkları, kromozom yapısındaki bozukluklar.

Doğum Sırası Oluşan Nedenler:

*Erken veya geç doğum

*Kordon dolanması

*Güç ve riskli doğum

*Vakum-forseps gibi aletlerin özellikle uzman olmayan kişilerce kullanılması

*Doğumun sağlıklı olmayan ortamlarda yapılması Doğum Sonrasında Oluşan Nedenler:

*Çocuğun geçirdiği hastalıklar (menenjit, beyin iltihabı),

*Zehirlenmeler

*Hastalıklarda yanlış ve geç müdahale

*Beslenme bozuklukları (yetersiz ve dengesiz beslenme)

*Kazalar, travmalar ve yetersiz çevre koşulları vs.

ZİHİNSEL ENGELLİ BİREYLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ 1- BEDENSEL ÖZELLİKLERİ

A. Zihinsel engelli çocuklarda diş bozukluklarına, çürümelere daha sık rastlanılır. Diş düzenlerinde belirgin anormallikler vardır.

(3)

B. Bedensel gelişimleri daha ağırdır. Normal akranlarından daha zayıf ve kuvvetsizdirler.

C. Normal yaşıtlarına göre daha sık hasta olurlar.

D. Tamamında konuşma, görme ve işitme gibi ikiden çok ek engel vardır.

E. Büyük ve küçük kaslarını kullanmada beceriksizlik gösterirler. Göz-el işbirliğini geç ve güç sağlarlar. Ritimli hareketleri yapmada zorlanırlar.

F. Yürüme, hareket etme, oturma, durma… vb. fiziksel hareketlerde normal dışılık görülür.

2- ZİHİNSEL ÖZELLİKLERİ

A. Dikkat süreleri ve ilgileri çok kısadır.

B. Konuşmayı kısmen geç öğrenirler ya da hiç öğrenemezler.

C. Genelleme yapamazlar.

D. Edindikleri bilgileri transfer edemezler.

E. Yeni durumlara uymada zorlanırlar.

F. Kolayca yorulurlar tepkileri basittir.

G. Akademik kavramları ve soyut terimleri öğrenemezler.

H. Öğrendiklerini çok çabuk unuturlar.

3- SOSYAL ÖZELLİKLERİ

A. Gördükleri, duydukları şeyleri çabuk unuturlar. Bellekleri zayıftır.

B. Yakın şeylere ilgi duyarlar, gelecek ile ilgilenmezler.

C. Sosyal ilişkilerinde, grupta sürekli başkalarına bağımlı olma eğilimindedirler.

D. Oyun ve toplum kurallarına uymazlar.

E. Sorumluluk alamazlar.

F. Kendi kendilerine bir işe başlama arzusu göstermezler.

ZİHİNSEL ENGELLİ BİREYE/ ÇOCUĞUMUZA NASIL DAVRANALIM?

*Çocuğunuzun özelliklerini tanıyın,

*Durumunu kabullenin,

*İlgisiz kalmayın, ama onun yapabileceği işleri de onun yerine yapmayın,

*Çocuğunuzu normal çocuklarla, diğer kardeşleri ile asla kıyaslamayın,

*Onu özründen dolayı, hiç bir zaman suçlamayın, aşağılamayın,

*Sağlığı için koruyucu önlemler alın,

*Beslenmesine dikkat edin,

*Çocuğunuza gördüklerini, düşündüklerini anlatması için fırsatlar verin, yaratın

*Yanlış” ve “doğru” kavram ve davranışlarını verirken baskıcı olmayın,

*Çocuğunuz ile ilişkili olanlarla (Öğretmen, Rehber Öğretmen, Doktor… vb.) öz bakım becerilerini kazanmalarında sürekli işbirliği yapın.

*Çocuğunuzu fiziksel ve sosyal ortamlardan uzak tutmayın, eve kapatmayın, alışveriş merkezlerine ev gezilerine, parka götürün, birlikte vakit geçirmeye zaman ayırın.

*Çocuğunuza anne-baba olarak her zaman tutarlı davranın.

*Çocuğunuz istenmeyen davranışı yaptığında kesinlikle çocuğunuza fiziksel ceza vermeyin.

*Çocuğunuzun engeli hakkında bilgi sahibi olun, böylece çocuğunuza nasıl davranacağınızı, nasıl yardımcı olacağınızı bilirsiniz ve ona göre hareket edersiniz.

(4)

GÖRME ENGELLİLER

GÖRME ENGELLİ BİREYLER: Bütün düzeltmelere rağmen, iki gözle görmesi 1/10'dan aşağı olan, eğitim-öğretim çalışmalarında görme gücünden yararlanması mümkün olmayandır.

AZ GÖREN: Bütün düzeltmelere rağmen, iki gözle görmesi 1/10 ile 8/10 arasında olan ve özel birtakım araç ve yöntemler kullanmadan eğitim-öğretim çalışmalarında görme gücünden yararlanması mümkün olmayandır.

GÖRME KUSURLARI

KATARAKT: Göz merceğinin bulutumsu bir şekille örtülmesi sonucunda görme berraklığının yitirilmesidir.

MİYOP: Uzağı görememe.

HİPERMETROP: Yakını görememe.

ASTİGMAT: Açıkça görememedir.

ŞAŞILIK: Göz yuvarlarını hareket ettiren kasların birinin uzun veya kısa olmasından kaynaklanır. Bunun sonucu olarak da görme ekseninin paralelliği bozulur. Dolayısıyla gözler farklı eksenlere bakar. Ameliyatla düzeltilir. Ayrıca sağlam gözü kapatıp, kusurlu gözün çalıştırılmasıyla da düzeltilmesi mümkün olabilir.

RENK KÖRLÜĞÜ: Renk körlüğü kalıtsal bir hastalıktır. Renk körlüğü olan kişiler kırmızı ve yeşili birbirinden ayırt edemezler. Ayrıca renk körlüğü erkeklerde daha fazla görülür. Kalıtsal olduğu için iyileştirilmesi mümkün değildir.

GÖRME ENGELİLİĞİN NEDENLERİ Doğum öncesi sebepler;

Doğum öncesi dönemde çocuğun görme özürlü olmasında, annenin hamilelik döneminde geçirdiği çeşitli hastalıklar, irsiyetle intikal eden hastalıklar ve kazalar başta gelen sebeplerdir.

Hamilelik döneminde annenin geçirdiği kızamıkçık, ateşli ve bulaşıcı virüslü hastalıklar beslenme bozuklukları, annenin hamilelik döneminde düşme, çarpma vb. ev kazaları, trafik ve iş kazaları gibi kazalar çocuğun görme sinirlerini veya görme duyusunu etkilemesi körlüğe sebep olabilmektedir.

Doğum sırasındaki sebepler;

Doğum anı travmaları çocuğun görme özürlü olmasında, başta gelen sebeplerdendir. Annede havsala darlığı, doğumun güç ve geç olması, normal doğumun mümkün olmaması durumunda forsepsin yanlış kullanılması, çocuğun görme özürlü olmasına sebep olabilir.

Geç ve güç doğumlarda kordonun bebeğin gırtlağına sarılması veya başka sebepler sonucu bebeğin nefessiz kalması ve bu sürenin üç dakikayı aşması sonucu beyin etkilenir. Eğer etkilenen bölge görme merkezi bölgesi ise çocuğun görme engelli olmasına sebep olabilir.

(5)

Doğum sonrası sebepler;

Doğum öncesinde görme özürlü olmaya sebep olan kalıtımla geçen bazı hastalıklar ilk çocukluk çağından bir süre sonra gelişerek çocuğun engelli olmasına sebep olabilmektedir. Frengi, kızamıkçık, menenjit gibi iltihabı hastalıklarda görme özürlü olmaya sebep olmaktadır. İlk çocukluk döneminde daha çok keskin ve sivri uçlu oyuncaklar, mantar tabanca, tüfek ve diğer patlayıcı eşyalarla oynarken, yanma, zehirlenme, elektrik çarpması, düşme, gibi ev ve oyun kazaları ile trafik kazaları sonucu görme özürlü olabilirler.

GÖRME ENGELİ OLAN ÇOCUKLARIN BAZI DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİ Sık sık gözlerini ovar, nesneleri bulanık görür.

Gözleri ışığa karşı duyarlıdır.

Gözleri sulu olur ve göz yanmasından yakınır.

Sık sık tökezler, yürürken ufak tefek engelleri göremez.

Gözleri sık sık çapaklanır.

Renkleri seçemez

Kitap ve oyuncakları gözüne yakın tutar.

Uzak ve yakın bakarken gözünü kırıştırır.

Okuma ve yakın göz çalışması gerektiren işlerde zorlukları vardır.

Göze yakın iş yaptığında baş ağrıları ve baş dönmesinden, bulanık ve çatal görmeden yakınır.

GÖRME ENGELİ TESBİT EDİLDİKTEN SONRA OKULUN YAPMASI GEREKENLER:

Gözü kusurlu olan öğrenci ön sıralarda oturtulmalıdır.

Göze hitap eden ders araçları, görme kusuru olan öğrencilerin rahatça görebileceği yerde bulundurulmalıdır.

Görme kusurları tespit edilen öğrencilerin durumları velilerine haber verilip, göz doktoruna gitmeleri sağlanmalıdır.

Velinin ihmali veya maddi gücü yoksa okul aile birliği veya okul koruma derneğince tedavisi için gerekli imkân sağlanmalıdır.

AİLENİN YAPMASI GEREKENLER:

Görme özrü belirlenen öğrenci göz doktoruna götürülmeli, tedavisi aksatılmadan sürdürülmelidir.

Gözlük ve ilaç verilmişse aksatılmadan kullanılması sağlanmalıdır.

Öğrenci gözlük kullanıyorsa, gözlük temizliğine ve devamlı kullanmasına özen gösterilmelidir

BEDENSEL ENGELLİLER Bedensel Engelliler

Bütün düzeltmelere rağmen iskelet, sinir sistemi, kas ve eklemlerindeki özürlerinden dolayı normal eğitim-öğretim çalışmalarından yeterince yararlanamayan çocuklardır.

(6)

Doğuştan kalça çıkıklığı: Doğuştan kol veya bacaklarda bir eksiklik, herhangi bir kaza sonucu kol veya bacağının bir kısmının veya tamamının kaybedilmesi, romatizmal hastalıklar vb. bedensel yetersizlikler, kas iskelet sisteminin doğuştan veya sonradan etkilenmesi, hastalanması sonucunda da açığa çıkarabilir. Doğru tanının zamanında konması, gerekenlerin geç kalınmadan yapılması çocuğun durumunun izin verdiği en üst düzeye ulaşması için ön şarttır. Kalça çıkıklığı olan bir çocuğun problemi ilk aylarında basit cihazlarla tamamen düzeltilebilecekken geç kalındığında ömür boyu sürecek yürüme bozukluklarına neden olmaktadır.

Çocuğunuzun bedensel yetersizliği onun tüm gelişimini olumsuz etkiler.

Çocuk eğer emekleyemiyor, yürüyemiyor veya oturamıyorsa çevresiyle ilgisi buna bağlı olarak sınırlı olacaktır. Çocuğun bedensel yetersizliğine rağmen çevresiyle aynı şekilde ilişki kurmasını sağlamak sizin görevinizdir.

Serebral Palsi: SP (CP) şeklinde kısaltılmış olan bu hastalık grubu, gelişmekte olan beynin (gebeliğin başlangıcından ikinci yaşın sonuna dek) değişik nedenlerle zarar görmesi sonucu ortaya çıkan duyu, algı ve hareket bozukluğudur. Ortaya çıkan klinik tablonun ağırlığı, beynin zedelenme derecesine, hasarın yerine ve bireyin yaşına bağlıdır. Oluşan tablo ilerleyici değildir. Bu tablonun vücudun tamamını etkileyen şekli tetraparezi (kuadriparezi), daha çok bacakların etkilendiği şekli diparezi (dipleji), vücudun bir yarısının etkilenmesi hemiparezi, tek kol veya tek bacak etkilenmesi monoparezi olarak adlandırılır. Bu durum farklı şekillerde kendisini gösterir.

Spastik Tip: Kasın istem dışı sertliğini ifade eden bu durum; hareketlerin yavaşlamasına, harekette kontrol güçlüğüne ve çeşitli hareket kayıplarına sebep olur.

Atetoit Tip: Hareket ve pozisyonlara bağlı olarak kaslar bazen sert bazen de gevşektir.

Hareketler istemsiz, yavaş ve sürüncemelidir.

Ataksik Tip: Duruş, denge bozuklukları, hareketlerde titreme ve koordinasyon bozuklukları ile karakterizedir.

Hipotonik Tip(Gevşek): Tüm vücut kaslarında yaygın gevşeklik söz konusudur.

ORTOPEDİK ÖZRÜN ÖNLENMESİ: Birçok özürlülük önlenebilir niteliktedir.

Özürlülüğün önlenmesindeki en önemli faktör de toplumun bilgi ve bilinç düzeyinin yükseltilmesidir. Bu nedenle özürlülükle ilgili; beslenme, gerekli vitamin kullanımı, enfeksiyon hastalıklarına karşı aşılama gibi koruyucu önlemler konusunda yapılacak toplumu bilgilendirici kampanyaların büyük önemi bulunmaktadır.

Kan Uyuşmazlığı: Annenin Rh(-), babanın Rh(+) olması durumunda olur. Mutlaka gebelik takibi yapılmalıdır.

Riskli Gebelikler: Anne yaşının 18′den küçük, 35′den büyük olması, 2 yıldan daha az doğum aralığı, 4′den fazla çocuk sahibi olma, Şeker-Tansiyon-Kalp-Böbrek-Kan hastalıkları gibi sistemik bir hastalığa sahip olma ve daha önce düşük doğum yapmış olmak riskli gebelikler grubuna girmektedir.

C- Doğum Sonrasındaki Nedenlerin Önlenmesi Doktor tavsiyesi olmadan bebeğe sütle geçen ilaç kullanılmaması Bebekte yüksek ateş, havale görülmesinde ateşin bilinen en basit yöntemlerle düşürülerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması

(7)

Ortopedik Engelli Çocuğu Olan Ailelere Öneriler

· Çocuğunuzun bedensel yetersizliği için bir şeyler yapmaz ya da destek olmazsanız, onun tüm gelişimini olumsuz etkileyebileceğinizi unutmayın.

· Onu yardımla yapabileceği işlere teşvik edin ki bir süre sonra yardımsız olarak yapmayı başarabilsin.

· Yapabildiklerini de görmezden gelmeyin, küçümsemeyin. Bazı şeyleri yapabildiğini görmek, ona güven ve cesaret verecektir.

İŞİTME ENGELLİLER

İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLAR

İşitme Kaybı: Bireyin işitme duyarlılığının onun iletişimdeki görevlerini yeterince yerine getirememe halidir.

İşitme Engeli: Bir bireyin işitme eşik düzeyinin, herhangi bir frekansta odyogram üzerindeki sıfır eşiğinden belirli derecede sapması bir işitme kaybı gösterir.

İŞİTME ENGELİNİN NEDENLERİ NELERDİR?

İşitme engeli vakalarının %95’inin doğum öncesinde, doğumda veya çocuk dili kazanmadan önce, %5’inin ise çocuk dili kazandıktan sonra oluştuğu bilinmektedir.

İşitme engelinin nedenlerini doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası olarak sınıflandırabiliriz.

İŞİTME ENGELLİLERDE CİHAZLANDIRMA

İşitme Cihazları: İşitme cihazları işitme engelli bireylerin çoğunluğu için, en etkili sağaltım yaklaşımıdır. Sesleri yükseltmek için düzenlenmiş olan İşitme cihazları, mikrofon aracılığıyla çevreden gelen sesleri toplar, yükseltir ve bu yükseltilmiş sesleri kullanıcının kulağına bir alıcı ile iletirler.

İşitme cihazı sesi yükseltir ama işitme kaybını düzeltmez. Var olan işitme kalıntısının en etkili bir biçimde kullanılmasına yardım eder. Odyolojik değerlendirmeler tamamlandıktan sonra, birey için en uygun olan işitme cihazı seçilir. Tüm işitme cihazları mikrofon, yükseltici ve alıcı olmak üzere üç ana kısımdan oluşur ve pille çalışır.

İşitme Yetersizliğinin Dereceleri 0-20 db.

NORMAL

Normal işitme sınırları içerisindedir.

21-35 db.

HAFİF Konuşma seslerinin bazılarını duyabilme güçlüğü vardır. İşitme cihazını kullanılması ve okulda tercihli oturma gerekir.

36-55 db. ORTA Karşılıklı konuşmaları anlamada güçlük çeker. İşitme cihazı, işitme konuşma eğitimi ve okulda tercihli

(8)

oturma gerekir.

56-70 db. ORTA-

İLERİ İşitme cihazı olmadan karşılıklı konuşmaları izleyemez.

71-90 db. İLERİ Konuşma seslerini duyamaz. Sadece çevredeki şiddetli sesleri duyabilir. İşitme cihazı ve özel işitme konuşma eğitimi gereklidir.

91- db.

üstü

ÇOK İLERİ Çok yüksek şiddetteki sesleri duyabilir. İşitme cihazı ve özel işitme konuşma eğitimi gereklidir.

İŞİTME ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERİN İZLEMESİ GEREKEN SÜREÇ

İşitme engelli çocuğu olan aileler hastanelerden işitme engeliyle ilgili aldıkları raporla oturdukları yere en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine başvururlar.

Rehberlik ve Araştırma Merkezinde işitme engelli çocukların eğitsel durumlarıyla ilgili olarak inceleme raporları düzenlenmektedir. Rehberlik ve Araştırma Merkezince gerekli bilgiler düzenlenerek yerleştirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne

gönderilmektedir. Yerleştirme İlköğretim ve Özel Eğitim Yönetmeliklerine göre yürütülmektedir. Okul yönetimlerinin bu konudaki tutumları İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce takip edilmektedir.

Ailelere Öneriler

*İşitme engelli çocukların çoğu normal zekâya sahiptir.

*İşitme güçlüğü zekâ geriliğine değil öğrenme güçlüğüne sebep olur.

*İşitme engeli sözel dil edinimini etkiler.

*İşitme kayıpları erken tanılanabilir ve teşhis edilebilirse, tıbbi önlemler ve eğitsel hizmetler sağlanabilir.

*İşitme cihazı kullanımı çok önemlidir. İşitme engelli çocuğa, işitme cihazını sevdirilmeli yavaş yavaş ve sabırla alıştırılmalıdır.

OTİSTİK BİREYLER

OTİZM NEDİR?

Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur.

Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar. Otistik çocuklar genelde öğrenme zorluğu çekerler. Otistik çocukların büyük bir kısmında farklı seviyelerde zekâ geriliği görülse de zekâ seviyeleri normal otistik çocuklar da vardır. Ancak genel zekâ seviyeleri ne olursa olsun otistik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta ortak bir zorluk çekerler

(9)

OTİZME NE SEBEP OLUR?

Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik ya da fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür; fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder.

Otistik bireylerin % 70′inde zekâ geriliği görülmektedir. % 30′u normal ve bu %30′luk dilimin %10′u üstün zekâya sahiptirler. Zekâ düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır.

0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar.

*Otizm bir akıl hastalığı değildir

*Otizm kimsenin suçu değildir

*Otizm toplum, kültür, sosyo-ekonomik yapı gözetmez

*Otistik çocuklar böyle davranmayı bilinçli olarak seçen şımarık çocuklar değildirler

*Otizm anne-babaların davranışları yüzünden ortaya çıkan bir bozukluk değildir

*Çocuğun gelişimindeki psikolojik etkenler otizme neden olmaz

OTİZMİN BELİRTİLERİ

*Göz kontağı kısıtlıdır ya da yoktur

*Çevreye ilgisizdirler

*Adına tepki vermezler

*Aşırı hareketli ya da hareketsiz olabilirler

*Bazıları fiziksel temasa (öpülme, sarılma vs.) izin vermez ya da hoşlanmaz

*Çoğunlukla insanları değil cansız varlıkları tercih ederler

*Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler

*Bazıları kendine, çevresindekilere ve eşyalara zarar verebilir

Otizmin bugün için bilinen tek tedavisi özel eğitimdir. Özel eğitimin amacı çocuğun ihtiyaçlarına yönelik olarak planlanmış programlarla, çocuğun gelişimsel olarak mümkün olduğunca akranları düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Bu çocukların erken dönemde tanınması ve uygun eğitime başlanması, hastalığın gidişatı ve ilerleyen dönemlerde karşılaşılabilecek problemlerin en aza indirgenmesi açısından çok önemlidir.

Otizm tanısı genelde 3 yaşından itibaren kesin olarak konmaktadır. Fakat yapılan çalışmalar otizmin 18 aydan itibaren tanınmasını olası kılmıştır. Otizmin uyarıcı işaretlerinden birinin bile ortaya çıkması çocuğun bu alanda uzman kişilerce değerlendirilmesini gerektirir.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Bağımsız olarak veya az sayıda başkalarından alınan yardımla kendi işini yürüten kendi hesabına çalışan sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar, iş yönetimi,

 Kitabı Mukaddes'in ikinci bölümünü oluşturan Yeni Ahit ise İsa'nın sağlığında ve/veya ölümünden sonra Havariler, Hıristiyan din adamları ve alimleri

05.02.80.30 Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'ne Hazine Yardımı 05.02.80.31 Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne Hazine Yardımı 05.02.90 Diğer Hazine

Bitkilerde adsorpsiyon-desorpsiyon döngüleri sonunda adsorpsiyon kapasitesinde düşüş olmadığı, bitkilerin saflaştırma için tekrar tekrar kullanılabildiği, bu

kıstaslar olmasına ve ilgili kaynaklarda bazı belirleyici ölçüler konulmasına, tanım- lar yapılmasına rağmen argo kavramına yakın anlamlar ifade eden şu kavramlar

(Olası veya) mevcut İLİS’in nedeni (hasta veya sağlık çalışanı tarafından yapılan) ilaç seçimiyle ilgilidir.. N1.1 Kılavuzlara/formülere göre uygun olmayan ilaç N1.2

05.2.2.01 Yargı Harçlarından Alınan Paylar 05.2.2.02 Noter Harçlarından Alınan Paylar 05.2.2.03 Ticaret Sicil Harçlarından Alınan Paylar 05.2.2.04 Savunma Sanayi Destekleme

“www.dentgroup.com.tr” internet sitesinin (“Site”) işletilmesi sırasında Site kullanıcıları/üyeleri/ziyaretçileri (“Veri Sahibi”) tarafından çerezlerin