• Sonuç bulunamadı

TESPAM Aylık Petrol Fiyatları Raporu ve Senaryoları - Nisan Serdar GÜRÜZÜMCÜ & Mehmet APAYDIN. (Müzakere Uzmanı M.Sc. & Petrol Ekonomisti M.Sc.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TESPAM Aylık Petrol Fiyatları Raporu ve Senaryoları - Nisan Serdar GÜRÜZÜMCÜ & Mehmet APAYDIN. (Müzakere Uzmanı M.Sc. & Petrol Ekonomisti M.Sc."

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TESPAM Aylık Petrol Fiyatları Raporu ve Senaryoları - Nisan 2016 Serdar GÜRÜZÜMCÜ & Mehmet APAYDIN

(Müzakere Uzmanı M.Sc. & Petrol Ekonomisti M.Sc.)

Bilindiği üzere 2014 yılının 2. yarısından itibaren petrol fiyatlarında yaşanan ani düşüş ve bu düşünün devamı, gerek petrol sektörü gerekse petrol sektörüne doğrudan ve dolaylı olarak bağlı olan sektörleri, hatta ülke ekonomilerini etkileyen küresel bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna istinaden, TESPAM Aylık Petrol Fiyatları Raporu ve Senaryolarında, petrol fiyatlarını etkileyen temel faktörler ışığında 1 aylık süre boyunca yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin petrol fiyatları üzerindeki muhtemel etkileri bulunacaktır. Daha sonra ise petrol fiyatlarının geleceğine yönelik analizler ve 2016 Nisan ayı ve 2016 yılı için genel fiyat tahminleri yer alacaktır. Raporda belirtilen görüşler kişisel analizler ve beklentiler olup, doğal olarak yanılmaya açık bir durumdadır. Yanılgılar piyasa dinamiklerini tekrar gözden geçirmek ve yeni veriler ışığında daha sağlıklı değerlendirmeler yapabilmeyi sağlayacaktır.

(2)

Mart 2016 Gelişmeleri

Şekil 1: Aylık Brent petrolü fiyatları (01 Mart – 31 Mart 2016)

Şubat ayını 35,97 dolardan kapatan Brent petrol fiyatı, Mart ayının ilk haftasında Çin Merkez Bankası’nın teşvik açıklamaları ile hızlı bir başlangıç yapıp, ayın ilk gününü 36,81 Dolar değeri ile kapattı. ABD ham petrol stok verilerinin beklenilenden yüksek değerde açıklanmasına rağmen, daha sonra ABD piyasa verilerinin kötü gelmesi, bununla birlikte ücret artışlarının beklentilerin altında gelmesi sonucu Dolar endeksinin düşmesi ve Baker Hughes aktif sondaj sayısındaki azalmanın üretim değerlerini düşüreceği beklentisi ile Brent fiyatı Mart ayıın ilk haftasını 38,94 Dolardan kapattı.

Brent fiyatı Mart ayının ikinci hafta ilk gününü ise, ECB (Avrupa Merkez Bankası) parasal genişleme beklentisi, SOCAR Baskanı Abdullayev’in Azerbaycan’ın üretim miktarınıu 2015 düzeyinde tutucağını belirtmesi, OPEC ile OPEC dışı üreticilerin birlikte üretim miktarı üzerinde ortak kararlar alabileceğine ilişkin beklentiler gibi nedenler ile 40 Doları aşıp günü

(3)

40,84 Dolardan kapattı. Daha sonra, Çin’deki piyasa verilerinin düşük gelmesine ragmen;

ECB’nin para arzı artırım beklentisi, ABD benzin stoklarındaki azalış ve ABD Baker Hughes aktif sondaj kuyusu sayısı azalışı ile ikinci haftayı 40,39 Dolar seviyesinden kapattı.

Üçüncü haftanin ilk iki gününde, İran’ın petrol arzını günlük 4 milyona çıkarıp daha sonra arz dondurma çalışmalarına katılabileceği açıklamaları ve FED öncesi Dolar değerlenmesi sonucu petrol fiyati 38,74 Dolar’a kadar düştü. Ancak, daha sonra ABD petrol stoklarında artıştaki yavaşlama ve FED’in faiz artırmayıp güvercin tutum sergilemesinin neden olduğu Dolar endeksindeki düşüş ile fiyatlar artarak haftayı 41,20 Dolar’dan kapattı.

Dördüncü haftaya OPEC’in İran arz durdurmaya katılmasa da fiyatlardaki ılımlı yükseliş sürecek açıklaması ile iyi bir başlangıç yaparak 41,54 Dolar seviyesine kadar çıkan fiyatlar;

Dolar değerlenmesi ve ABD ham petrol stoklarındaki artış ile 39 Dolar’a kadar düşmesine rağmen, ABD Baker Hughes aktif sondaj sayısındaki azalmadan sonra yükseldi ve haftayı 40,44 Dolar seviyesinden kapattı

Son haftada ise, fiyatlar ABD Baker Hughes Sondaj sayısı ve Dolar endeksinin düşüşüne rağmen çok fazla yükselmedi, ancak, ABD petrol stoklarının yüksek gelmesine rağmen de çok fazla düşmeyip Mart ayını 39,60 Dolar’dan kapatarak geleceğe dair umut verdi.

Finans Piyasaları

Finans piyasalarında Mart ayında ECB’nin para arzını artırması (tahvil alım miktarını arttırma ve faizleri düşürme) ve FED’in faiz indirim kararının beklentilere paralel bir şekilde pozitif gelmesi, petrol fiyatlarında gecen ay belirttiğimiz 40 Dolar seviyesini aşılmasında önemli rol oynadı. Özellikle FED, 2015 Aralık ayında yaptığı faiz artrımı sonrası, 2016 yılı için 4 faiz arttırımı öngörüyordu. Fakat FED, Mart ayındaki toplantısında beklentilerden çok daha güvercin

(4)

açıklamalar yaparak bu beklentiyi 2’ye düşürdü ve en erken faiz artırımının Haziran ayında olabileceği ihtimalini ortaya çıkardı. Bu güvercin tutum özellikle gelişmekte olan ekonomileri çok rahatlattı ve zaten küresel büyüme endişeleri taşıyan dünya ekonomisinin bir nebze rahat nefes almasına yardımcı oldu. FED’in güvercin tutumu sebebiyle Dolar endeksi hızlı bir düşüş yaşadı ve bu durum petrol fiyatları için şimdilik destekleyici durumda görünüyor. Ancak, FED’in faiz artırım kararını ertelemesinin, ECB ve BOJ gibi gelişmiş ülkelere yön veren merkez bankalarının faiz indirimine gitmesinin ve hatta negatif faize yönelmesinin ardında kendilerinin de ifade etiiği en önemli neden ise küresel ekonomide gördükleri riskler. Ancak, ECB ve BOJ’nin parasal genişlemeci poltikalarıyla enflasyon ve büyümelerini arttırmayı amaçlasalar da bunun gerçekleşme durumu hala tarışmalı gözüküyor. Çünkü Çin’den ve diğer gelişmekte olan ekonomilerde bir toparlanma söz konusu, bu da gösteriyor ki gelişmekte olan ülkelerden ziyade, küresel ekonomi sorunlarınn temelinde gelişmiş ekonomilerin olduğu göze çarpmaktadır. Bu da petrol talebinin yükselmesinin önüne geçmektedir.

Arz-Talep Analizi

Mart ayı ortalama ($39.84) verileri baz alındığında, Kuzey Denizi Brent petrol fiyatı, Şubat 2016 ortalamasına ($33.53) göre yaklaşık 6.3 Dolar/varil artış gösterdi [1]. Aylık bazda gerçekleşen fiyat artışına rağmen, EIA (Energy Information Administration), Short Term Energy Outlook adlı raporunda, 2016 yılı ortalama tahmin değerini varil başına 34 Dolar’a, 2017 için ise 40 Dolar’a geri çekti[2]. Bunun iki temel nedeni olarak da, petrol sektöründeki düşük fiyat ortamına uygun hareketin ve petrol talebinde büyüme beklentisinin düşük olmasının altını çizdi.

Petrol talebinde ise düşük büyüme hedefinin aksine, yıllık ortalama petrol üretimi arzının 2016

(5)

için günlük 1.6 milyon varil, 2017 yılı için de yine buna ek olarak 0.6 milyon varil artmasının hedeflendiği açıklandı.

Bilindiği üzere, tüm dikkatler 17 Nisan’da Katar’ın başkenti Doha’da yapılacak olan Rusya ve Suudi Arabistan’ın önderliğini yaptığı OPEC ve OPEC dışı petrol üreten ülkelerin arz dondurma anlaşması üzerine toplandı. Bu toplantıdan net bir anlaşma çıkması beklenmemekte ama arz dondurma üzerine anlaşma sağlanırsa, bu durum fiyatları biraz da olsa yukarı taşıyabilir, çünkü ABD’de aktif sondaj sayısında son 7-8 ayda ciddi azalma gözlenmekte ve buna paralel oluşan günlük 500 bin varillik bir üretim düşüşü söz konusudur. Bununla birlikte, ortalama 2 milyon varil civarı küresel bir arz fazlası halen daha piyasada bulunmaktadır. Buradaki en önemli konu, yüksek maliyetli (şeyl ve derin deniz) üretimler ile fiyat arasındaki dengenin nerede sağlanacağıdır. Sonuç olarak, bu toplantı aslında bundan sonrası için piyasanın birkaç yıllık gidişatına yönelik net izlenimler verebilir.

Hem gündemdeki gelişmeler hem de toplantı sonucuna dayalı üç farklı senaryo ortaya konabilir:

1- Üretim azalımına gidilmesi: Eğer üretim azaltımına gidilir ise, başta ekonomik anlamda dar boğaza giren OPEC üyeleri ve Rusya gibi ülkeler, fiyatların yukarı yönlü harekete başlaması ile rahat nefes alabilirler. Konvansiyonel-ankonvansiyonel(ABD) üretim rekabetinde birçok üretici ülke düşen fiyatlar sonucu, ekonomik anlamda yara almış durumda ve bunun telafisi aksi takdirde hiç kolay olmayacaktır. Bu senaryoda iki ana oyuncu İran ve Suudi Arabistan olarak gözlenebilir. İran, 17 Nisan’daki toplantı için katılabileceğine dair görüşler paylaştı. Suudi Arabistan’ın izleyeceği politika ise çok önemli durumda çünkü fiyatların arz- talep etkisi dışında düşmesinin ana nedeni, Asya piyasasına Suudilerin fiyat kırarak satış yapmalarıydı. Toplantıdan çıkacak olumlu sonuçlar ile ay sonuna doğru 50 Dolar sınırına Brent

(6)

varil fiyatının yükseldiğini gözleyebiliriz. Aksi takdirde, düşük fiyat politikası birkaç yıl daha devam edecektir (diğer etkileyen unsurlar sabit kaldığı takdirde).

2-Üretim değerlerinin artmaya devam etmesi: Bu senaryo, piyasa için en kötü sonuçları doğuracaktır. Eğer talepte kısa vadede ciddi bir artış gözlenemez ise (yaklaşık 1-2 milyon varil/gün), fiyatlar Nisan ayı içerisinden başlayarak yeniden 40 Dolar altı seviyelere gerileyecektir. Yükselecek olan arz miktarı ve beklenenin altında gerçekleşecek talep doğrultusunda ise arz-talep makası daha da açılacaktır. Yıl sonuna doğru, karamsar senaryoların da öngördüğü 30 Dolar altı seviyeler de test edilebilir. Bu durumda, Suudilerin, The Oxford Institute for Energy Studies’in The Dynamics of the Revenue Maximization – Market Share Trade-Off raporunda belirtildiği gibi, kısa vadede fiyatları aşağı çekip, uzun vadede fiyat yükselimi ile piyasada bir numaralı oyuncu olma gayesi gerçekleşebilir.

3-Aynı üretim seviyelerinde devam etme politikası: İzlenebilecek bu senaryo ile hali hazırda süren durağan sistem devam edecektir. Şu anda petrol talebinde 2016 yılının ilk iki ayında bir artış söz konusu oldu ama bu artışların ucuz fiyatı değerlendirme durumu mu yoksa cidden talep de bir gelişme var mı sorusunun cevabı halen tartışmaya açık bir durumdadır. Bu durumun, düşük fiyatları fırsat bilenlerin tüketimlerini arttırmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Özellikle, gelişmekte olan ülkelerin yanında gelişmiş ülkelerin de ekonomilerinin büyüme rakamlarındaki artışlar ve düşüşler, bugünkü sistemin daha ne kadar devam edebileceği üzerine yorumlar yapmamızı sağlayacaktır. İleri dönemlerde İran’ın teknik bilgi ve yatırımlarını artırma hedefine kadar, piyasalar bugünkü fiyatlar çerçevesinde hareket etmeye devam edebilir, ayrıca dönemsel spekülasyonlara bağlı ani hareketlenmeler de piyasalarda küçük etkiler ortaya koyabilir. Fakat, fiyatlar üzerinde ciddi bir artış bu politika ile kısa vadede beklenmemektedir.

Bu durumu çok kısa vadede ortaya çıkacak arz güvenliği tehditleri değiştirebilir.

(7)

Bir diğer dikkat edilmesi gereken unsur da artık teknolojik gelişmeler ve teknolojik dönüşümler olmalıdır. Elektrik ile çalışan araba teknolojilerinde ve pazarlamalarında ciddi bir değişim söz konusudur. Örneğin, Tesla yeni çıkardığı modeli ile sadece ABD pazarında bile çok kısa bir zaman diliminde, azımsanmayacak bir müşteri kitlesine ulaşmayı sağladı. Her geçen gün hibrit ve elektrik teknolojileri gelişmekte, verimlilik değerleri yükselmekte ve buna dayalı yatırımlar ciddi seviyelere gelmektedir. Yani, diğer enerji kaynaklarının petrole ikame edilebilir olmaları, talep açısından durumu her geçen gün kötüye götürüyor.

Bu tür gelişmeler ve yatırımlar ışığında, yakın gelecekte petrol şirketlerinin otomotiv sektöründe pay kaybetmeye başlayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu da talebin uzun vadede oransal olarak düşebileceğini işaret edebilir.

Aşağıda verilen tabloda, bizlerin haricinde, enerji sektörü içerisinde üst düzey görevlerde bulunan beş farklı uzmanın da aylık fiyat tahminleri yer almaktadır. Bu şahısların isteği üzerine, isimleri yayınlamadan, tahminlerine raporumuzda yer vermekteyiz.

Saygılarımızla.

Uzman Tahminleri Nisan 2016 ortalama fiyat ($/v) 2016 yılı ortalama fiyat ($/v)

SERDAR GÜRÜZÜMCÜ 42 38

MEHMET APAYDIN 41 39

Uzman-1 39 41

Uzman-2 41 43

Uzman-3 43 47

Uzman-4 36 39.5

Uzman-5 38 52

(8)

REFERANSLAR

[1] http://www.investing.com/commodities/brent-oil-historical-data [2] http://www.eia.gov/forecasts/steo/pdf/steo_full.pdf

Referanslar

Benzer Belgeler

ÇalıĢma kapsamında yaĢ ve kurutulmuĢ ham kesinti numuneleri ile optimum değerlerin elde edildiği %8 katkılı ürünler SEM, TOK ve ÇOK analizleri için

Petrol üretimi başlığına kadar Dünya petrol rezervlerinin durumu, rezerv bölgelerinin sahip oldukları rezervler itibariyle karşılaştırmaları ve özellikle

—2007 yılından itibaren faaliyeti arttırılan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, 2010 yılı verilerine göre en fazla miktarda petrol taşıması gerçekleştirilen

Risk altındaki birçok şirketin hayatta kalması ve petrol talebindeki uzun vadeli düşüşle birlikte, önümüzdeki on yıl, tüm petrol ve gaz değer zinciri için çok farklı

Bu rapor tarafımızca doğruluğu ve güvenilirliği kabul edilmiş kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olup yatırımcılara kendi oluşturacakları yatırım

Tablo 3.6: Ocak-Nisan 2018 Dönemleri Arası LPG Satışlarının Dağıtıcılara ve Ürün Türüne Göre Dağılımı

ARDL (Autoregressive Distributed Lag Bound Test- Otoregressif Dağıtılmış Gecikmeli Sınır Testi) testi ile yapılan analiz sonucunda Hindistan'da ithal edilen ham petrolün

Yayınlanmasına İngiltere’de HSBC Global Asset Management (UK) Limited; Fransa’da Fransız denetim birimi AMF tarafından yetkilendirilmiş (no. GP99026) bir Portföy