• Sonuç bulunamadı

Farklı Porselen İnley Sistemleri ve Farklı Yapıştırma Simanlarının Mikrosızıntı Üzerine Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Farklı Porselen İnley Sistemleri ve Farklı Yapıştırma Simanlarının Mikrosızıntı Üzerine Etkileri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Farklı Porselen İnley Sistemleri ve Farklı Yapıştırma Simanlarının Mikrosızıntı Üzerine Etkileri

EFFECTS OF CERAMIC SYSTEMS AND COMPOSITE RESIN LUTING CEMENTS ON MICROLEAKAGE OF INLAYS

A. Cavidan A K Ö R E N * , Sadullah ÜÇTAŞLI*

* D o ç . D r . , A n k a r a Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi A D , Öğr.Üy., A N K A R A

Ö z e t

Amaç: iki farklı porselen sistemi ile hazırlanan iıılev restorasyonların, iki farklı yapıdaki yapıştırma simanı kullanılarak siıuaıılasvoıııında oluşacak ıınkrosızıntının gözlenmesi amaçlandı.

Materyal ve Metod: Çekilmiş 40 diş üzerinde yürütülen ve sınıf II kavltclere, ısı ve basınçla şekillendirilen ve refraktär duy tekniği ile hazırlanan iıılev restorasyonların, nıikrodoldıırııcıı/ıı ve hibrit kompozil resin esaslı siıııaıı- larla yııpıştırıbııasııu takiben inine ve mine-senıent bir­

leşimindeki mikrosızıntı değerlendirmesi stereo- mikroskopta 4(1 büyütmede yapıldı ve istatistiksel değer­

lendirmeye tabi tutuldu.

Bulgular: Mine seviyesinde hiçbir örnekte sızıntı gözlen­

mezken, ıııine-semeııl birleşiminde minimal seviyede sızın­

tı tespit edildi. Test edilen porselen sistemleri ve yapıştır­

ma simanları grııpl.-rı arasında istatistiksel bir farklılık bulunmadı (p>0.05).

Sonuç: Miııe-dentin sınırında. ııe porselen sistemleri ne de yapıştırma sunanları arasında mikrosızıntı yönünden bir farklılık olmadığı gözlendi.

A n a h t a r K e l i m e l e r : Porselen inley, Mikrosızıntı, K o n ı p o z i t rezin y a p ı ş t ı r m a simanı, İn vitro çalışma

T K i m Diş Hek B i l i908, 4:100-105

G ü n ü m ü z diş hekimliğinde, artan estetik eğil­

im nedeniyle ön b ö l g e d e olduğu kadar, arka bölgede de diş rengindeki restorasyonlara talep art­

makta, arka bölge dişlerin restorasyonunda kul­

lanılan amalgam veya döküm inleylerin yerini di-

Yazışıııa A d r e s i : D r . A . C a v i d a n A K Ö R E N Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi A D Beşevier. A N K A R A

Summary

Purpose: The purpose of this study was to evaluate the effect of two different ceramic techniques and two different composite resin luting cements on the rnicroleakage of inlays.

Material and Method: Class II inlay preparations were conducted on 40 extracted teeth. The porcelain Inlays were fabricated utilizing by either heat pressed or refractory die techniques, and then cemented by both microfilled and hybrid composite resin luting cements. After dye penetration, all tested teeth were niesio-distally sectioned and examined under a stereo- microscope at enamel and cemeiito-eiiamel function, at x 40 magnification.

Results: In the enamel margin no rnicroleakage was observed.

However at the ceiiiento-enamel junction minimal microleakuge was measured for all groups. In the case of rnicroleakage there was no statistical difference between both porcelain systems and luting cements (p>0.05).

Conclusion: Neither the porcelain fabrication techniques nor the difference of luting composite resin cements did affect rnicroleakage score.

K e y W o r d s : Porcelain inlay, Microleakage, Composite resin luting cements.

In vitro study

T K l i n J Dental Sci 1998, 4:100-105

rekt/indirekt kompozit veya porselen inley/onley gibi uygulamalar almaktadır (1-3).

Öncelikle dişlere direkt uygulanan kompozit restorasyonlar estetik bir seçenek olarak kullanıma ginniştir. Ancak, polimerizasyon büzülmesi, aşın­

maya karşı yetersiz d i r e n ç , renk stabilitesi, anatomik kontur, bitirilme-cilalanma ve mekanik özelliklerin zayıf olması gibi nedenlerin çözümü için, indirekt kompozit restorasyon uygulamalarına geçilmiştir (4-6). Fakat, indirekt kompozit uygula­

malarında, kırılma ve aşınmaya karşı direnç gibi

100 T Kini Dış Hek Bil l'J'JH. 4

(2)

P O R S E L E N ÍNLEY SİSTEMLERİ VE YAPIŞTIRMA SİMANLARININ MÍKROSIZINTI ÜZERİNE ETKİLERİ A. Clavulan AKÖREN ve Ark

materyalin yapısına bağlı zayıflık tamamen gide­

rilememiş (7), minenin sertliğine daha yakın özel­

likler taşıyan ve kırılmaya karşı daha dirençli, aynı zamanda doğal diş renkleri ile mükemmel uyum sağlayan porselen inley/onlcy sistemleri geliştiril­

miştir (7,8).

Porselen inley/onlcy restorasyonların yapımın­

da farklı porselen tipleri ve fabrikasyon teknikleri kullanılmasına karşın, hangi sistemin daha uygun olduğu konusunda kesin bir yargı yoktur. Son yıl­

larda porselen inley sistemlerinde, refraktör day ve mum modelajı takiben ısı ve basınçla şekil­

lendirilen porselen teknikleri yaygın olarak kul­

lanılan sistemlerdir (9). Refraktör day tekniğinde kor materyali aluminus porselen, ısı ve basınçla şekillendirilen teknikte ise lösitle kuvvetlendirilmiş feldspatik porselendir.

Porselen inley/onlcy restorasyonların yapıştırılmasında, hem porselene hem de dişin sert dokularına kimyasal ve mekanik olarak bağlanan kompozit rezin esaslı yapıştırma sunanları kullanıl­

maktadır. Bu sunanlar direkt bağlantı oluştur­

malarının yanısıra, aşınmaya karşı dirençli ol­

maları, su emme ve suda çözünürlüklerinin hemen hemen hiç olmaması gibi olumlu özellikleri ne­

deniyle tercih edilirler. Kompozit rezin esaslı sunanların sınıflandırılması, içcriklerindeki doldu­

rucu miktarına ve doldurucu büyüklüğüne göre:

mikrodolduruculu ve hibrit, polimerizasyonlarına göre: kimyasal sertleşen, ışıkla sertleşen, ı ş ı k + k i m y a s a l = dual sertleşen sunanlar olarak yapılmaktadır. Bunlar içerisinde, polimerizasyon esasları göz önüne alındığında ışık+kimyasal sertleşen sistem en ideal olanıdır (10,11).

Bu çalışmanın amacı, in vitro olarak hazır­

lanan, iki farklı porselen inley tekniğinin ve iki farklı dual sertleşen kompozit rezin esaslı yapıştır­

ma sunanının, mikrosızıntıya etkilerinin değer­

lendirilmesidir.

Materyal ve Metod

Bu çalışmada, yüzey defekti olmayan, çürük- süz 40 adet çekilmiş premolar diş kullanıldı. Dişler pomza ile temizlendikten sonra kaviteler açılana kadar, %0.9 serum fizyolojik solüsyonunda sak­

landı ve alçı bloklar içine gömüldükten sonra mesio-okluzal veya disto-okluzal sınıf II kaviteler açıldı. Kavite boyutları; okluzal derinlik 2mm, ak-

siyal derinlik 2mm, proksimal labio-lingual geniş­

lik gingival bölgede 3mm, okluzal bölgede 4mm olacak şekilde hazırlandı ve tüm kavite kenarları 90° sonlanma ile başka bir deyişle bizotaj yapıl­

maksızın hazırlandı ve ara yüzde dişeti s ı n ı n m i n e

sèment birleşiminde bitirildi. Prcparasyonları taki­

ben hava su spreyi ile yıkanan ve basınçlı hava ile kurutulan kavitelerin ölçüleri iki aşamalı ilave reaksiyonlu polyvinyl siloxan ölçü maddeleri (Exaflex putty ve Examix, G C , Belçika) kul­

lanılarak alındı (Resim 1). Porselen inley test grup­

larının biri refraktör day tekniği (Hi Ceram, Vita, Almanya), diğeri ise ı s ı ve basınçla şekillendirilen teknik (IPS Empress, Vivadent, Licchtenstein) kul­

lanılarak üretici firmaların önerileri doğrultusunda hazırlandı.

Fosfat bağlı revetmandan uzaklaştırılan in- leyler yapıştırılmadan önce, kaviteye bakan iç yüzeyleri %4.9'luk hidroflorik asit (Porcclain eteh gel, Vivadent, Liechtenstein) uygulayarak pürüz- lendirildi ve yıkayıp kurutulduktan sonra silan (Scotchprime, Ceramic primer, 3 M , A B D ) uygu­

landı. Aynı tip porselen sistemiyle hazırlanan inley restorasyonları her grupta 10 adet olacak şekilde, i k i alt gruba ayrıldı, ilk grup mikrodolduruculu (Dual cure radioopaque, Vivadent, Licchtenstein), ikinci grup ise hibrit tip (Variolink, Vivadent, Liechtenstein) kompozit rezin esaslı siman ve aynı adeziv sistem (Syntac Single Component, Vivadent, Liechtenstein) kullanılarak yapıştırıldı.

İnleylerin yapıştırma işleminde, tüm kavite yüzey­

leri, 20 saniye süreyle %37'lik ortofosforik asitle (Phosphoric A c i d Gel Etch, 3 M , A B D ) pürüz- lendirildi, daha sonra hava su spreyi ile 15 saniye

R e s i m 1. Prepare edilen Sınıf II kaviteler. ölçüleri, refraktör modelleri ve porselen inleyler

T Klin .1 Dental Sei 199H. 4 101

(3)

Y Covktaı AKÖRHN w Aık l ' O R S F l FN İNI.IİY SİSTKMU-Rİ V ı : YAPIŞTIRMA S E M A N L A R I N I N MfKROSIZINTI ÜZLRİNH L'f'K I L L S i

I 2

Şekil 1. a) Okluzal nıikrosızıııtı kriterleri 0. Sızıntı yok

1. M i n e n i n y a n s ı n a ulaşan sızıntı 2. M i n e n i n t a m a m ı n a ulaşan sızıntı 3. M i n e sınırını aşan sızımı b) Gingival mikrosızmtı kriterleri

0. Sızımı yok

1. Gingival çizginin üçte birine kadar ulaşan sızıntı 2. Gingival çizginin üçte ikisine kadar ulaşan sızıntı 3. Gingival çizgiyi kaplayan ve aşan sızıntı

yıkanıp kurutuldu. Kavitc ve mley iç yüzeylerine bağlayıcı ajanın sürülmesini takiben, 1:1 oranında baz ve katalisti karıştırılarak hazırlanan sunanlar inleyin iç kısmına ve kaviteyc yerleştirildi ve par­

mak basıncı ile inleyin adaptasyonu sağlandı.

Kavitc kenarlarından taşan simanın fazlasının ko­

layca uzaklaştırılması için restorasyonların ke­

narlarına 1-2 saniye ışık uygulandı (Optilux 401

Demetron Research Coıp, A B D ) . Bu şekilde kıs­

men sertleşmiş olan dual siman kolaylıkla kavitc kenarlarından uzaklaştırıldı. Rezin esaslı sımanın tamamen sertleşmesi için okluzal, aproksimal, bukkal ve lingual yüzeylerden 40 saniye süre ile ışık uygulandı. Restorasyonun simantasyonunu takiben bitirme ve cilalama işlemleri için Soflex diskler (Sof-lex Finishing and Polishing Kıt, 3 M ) kullanıldı. Dişler 24 saat süreyle %0.5'lik bazik fuksin solüsyonu içinde saklandı. Solüsyondan uzaklaştırılan ve akar su altında yıkanan dişler m i k r o s ı z m t ı d e ğ e r l e n d i r m e s i için mesio-distal yönde ortadan ikiye ayrıldı. Mikrosızmtı değer­

lendirmesi stereomikroskop (Wild M 3 Z Stcrczoom Microscope, W i l d Heerbrugg Ltd, Heerbrugg, isviçre) altında 40 büyütmede Şekil 1 'deki kriterler esas alınarak yapıldı.

Bulgular

Test örneklerinden elde edilen mikrosızmtı değerleri Tablol'de, tek yönlü varyans analizi kul­

lanılarak gerçekleştirilen istatistiksel değer­

lendirme sonuçları ise, Tablo 2'dc görülmektedir.

Okluzal bölgeden yapılan değerlendirmede, mine sınırında sızıntı tesbit edilmemiştir. Mine sèment birleşiminde tespit edilen mikrosızmtı değerlerine göre ise, m i k r o s ı z m t m ı n porselen sistemindeki veya kompozit rezin esaslı siman tipindeki fark­

lılığa bağlı olarak değişmediği g ö z l e n m i ş t i r (p>0.05).

Sızıntı göstermeyen örnek Resim 2'dc, sızıntı gösteren örnek ise Resim 3'te verilmiştir.

T a r t ı ş m a

Mikrosızmtı restoratif materyal ve kavitc du­

varları arasında oluşacak mikron seviyesindeki aralıktan bakteri, sıvı, molekül veya ion geçişi olarak tanımlanır. Restorasyonun klinik ömrü diş

Tablo l. Mine ve mine sement birleşiminde elde edilen mikrosızmtı değerleri

Porselen sistemleri

K o m p o z i t rezin esaslı siman

Refraktör Dav İsı ve Basınç­

Porselen sistemleri

K o m p o z i t rezin esaslı siman Mikrodolduruculu Hibrit Mikrodoldurucu tı Hibrit

M i n e - - -

VI i n e - s e me n t b i r 1 eş i ı n i 12120 12110 11210 12100

00000 00000 00000 00000

(-) T ü m ö r n e k l e r d e sızıntı tespit edilmedi

102 T Kim Diş 11 ek Bil IWH, 4

(4)

P O R S E L E N İ N 1 . U Y SİSTEMLERİ V I ! YAPIŞTIRMA SİMANI.ARININ MİKROSIZINTI ÜZERİNİ: ETKİLERİ A. Cavidan AKÖREN w \rk.

Tablo 2. Mıııe ve mine-sement birleşiminde elde edilen değerlerin ortalama ± standart sapmaları

Rcfraktör D a y İsı ve Basınç

Mikrodolduruculu Hibrit M i k r o d o l d u r u c u l ı ı Hibrlt Porselen sistemleri

K o m p o z i t rezin esaslı siman M i n e

Mine-sement birleşimi ü.65±0.84 (-) Sızıntı o l m a d ı ğ ı n d a n istatistiksel d e ğ e r l e n d i r m e y e alınmadı

R e s i m 2. Sızıntı g ö s t e r m e y e n örnek

ile restorasyon arasında olası mikrosızmtı ile ilişki­

lidir. Mikrosızıntı sonucunda, hipersensitivite, mar­

jinal renklenme, sekonder çürük ve pulpa patoloji­

leri gözlenebilir (12). Mikrosızmtınm belirlen­

mesinde, dye penetrasyonu, kimyasal belirleyici, radyoaktif belirleyici, bakteri, hava basıncı, yapay çürük, yüzey tarama elektron mikroskobu, nötron aktivasyon analizi ve elektriksel iletkenlik gibi, birçok y ö n t e m kullanılmaktadır. Ancak kolay uygulanırını nedeniyle dye penetrasyon sistemi daha çok tercih edilmektedir (12,13). Dye penetrasyon yönteminde, yalnızca kesit alman bölgedeki bulgu­

larla sınırlı kalan sonuçların elde edilmesi, değer­

lendirmeyi kısıtlamakla ve ayrıntılı inceleme için birden fazla kesit alınması tavsiye edilmektedir (8).

Bu çalışmada, minede hiç. mine-sement sınırında minimal seviyede sızıntı tespit edilmesi, birden fazla kesit alınmamasının bir dezavantaj teşkil etmediği kanısına varmamıza neden olmuştur.

Bunlara ilave olarak. ısısal değişim siklusunun ve okluzal yüklemenin restorasyon kırdaki mikrosızın­

tı değerlerini etkilemediğini belirten daha önceki ç a l ı ş m a l a r ı n ışığı allında (8,12), gerçek­

leştirdiğimiz in vilro çalışmamızda, hazırlanan

0.5ܱ0.70 0 . 5 0 ± 0 . 7 0 0.55±0.75.

Resini 3. Sızıntı gösteren örnek

örnekler yukarıdaki bahsedilen işlemlere tabi lutııl- mamışlardır.

Günümüzde, estetik restoratif materyaller ve bu materyallerin dişe bağlanmasını sağlayan adeziv sistemlerde hızlı bir gelişme vardır. Bu materyal­

lerin güvenilir klinik uygıılammından önce, labo- ratuvarda test edilmesi gerekmektedir. Test tekniklerinden biri olan in vilro mikrosızmtı değer­

lendirmesi, başarılı klinik uygulamalara önderlik edecek önemli bir yöntemdir (12,13).

Porselen inley/onley restorasyonlar, diş hekim­

liğinde rutin uygulama alanına girmiştir (3,14). Bu restorasyonların klinik başarısı, doğru endikasyon, dikkatli preparasyon, uyumlu marjinal adaptasyon ve uygun simantasyon sistemi ile yapıştırılmasına bağlıdır (15-17). İnley/onley preparasyonlarmda genel ilke, minimal diş dokusu uzaklaştırırken, porselene yeterli direnci sağlayacak derinlikte bir kesim ile beraber, kavite kenarlarında bizotaj oluş- tıırulmamasıdır (15). Qualtroıtgh ve arkadaşları (16), bizotaj oluşturdukları vc oluşturmadıkları in- ley restorasyonlarında, kompozit rezın esaslı simanın mine ile adaptasyonunu inceledikleri çalış-

T Klin./ Dcnlal Set 19'JS, 4 ! 03

(5)

A. Cavıdan AKÖRKN vc Ar], P 0 R S I T . K N INI.IİY SÎSTl'Mf J{RÎ Vlî YAPIŞTIRMA SİMANLARININ MİKROSIZINTI ÜZI-RİNK U T K i l . K R t

malarında, her iki grup arasında bir farklılık sapta­

mamışlar, bizotaja bağlı olarak ortaya çıkan ince porselen kalınlığında kırık oluşacağını bildirmişlerdir.

Porselen inley/onlcy restorasyonlar, konvan- siyonel seramik, dökiilebilir seramik, ısı ve basınçla şekillendirilen seramik, infiltre seramik ve makine ile şekillendirilen seramik sistemleri gibi, farklı porselen teknikleri ile oluşturulabilir. Makina ile şekillendirilen seramik restorasyonlar dışında, diğer tekniklerle hazırlanan restorasyonların marji­

nal uyumunun çok hassas olduğu ve marjinal uyumdaki düzensizliklerin rezin simanla telafi edileceği ifade edilmiştir (18). Bilgisayar yardımı ile tasarım ve bilgisayar yardımı ile üretim tekniği ( C A D / C A M ) ile hazırlanan ve çalışmamızda kul­

landığımız Syntac adeziv sistem, Variolink ve Dual curc cement gibi yapıştırıcı sunanlar kullanılarak simante edilen inleylcrin, marjinal sızıntısının, di­

rekt uygulanan kompozil rezin dolgu maddeleri ile karşılaştırıldığı bir çalışmada C A D / C A M inleylcrin daha üstün marjinal kapatma sağladığı bulunmuştur (17). Mc Intyre ve arkadaşları (19), refraktör day tekniği ile elde edilen inleylcrin uyumunda, porse­

len ile refraktör day materyalinin ısısal genleşme katsayılarının birbirine uygun olmasının önemini belirtmişlerdir.

Porselen inley/onlcy restorasyonların siman- tasyonunda, önceleri cam iyonomer esaslı yapıştır­

ma simaııları kullanılmıştır. Yapılan bir in vitro ça­

lışmada, mikrosızmtı yönünden indirekt kompozit tekniğin direkt teknikten daha üstün olduğu, indi­

rekt kompozit tekniğinde yapıştırma ajanı olarak cam iyonomer siman kullanıldığında, kompozit resin esaslı simandan daha fazla sızıntı gözlendiği ifade edilmiştir (20). G ü n ü m ü z d e adeziv sistemler­

le beraber, dual sertleşen kompozit rezin esaslı simanlar rutin kullanıma girmiştir (17). Dual sertleşen kompozit rezin esaslı yapıştırma simaıı­

ları, restoratıf kompozit rezinler gibi doldurucu miktarlarına göre, mikrodolduruculu ve hibrit olarak sınıflandırılır, ancak daimi simantasyonda hangisinin daha başarılı olduğu hala tartışmalıdır (21). Ağırlığının %78'i kadar doldurucu içeren hib­

rit tip simanlar ile ağırlıklarının %55'i kadar doldu­

rucu içeren mikrodolduruculu simanlar karşılaştırıldığında, mekanik özelliklerinin ve aşın­

maya karşı dirençlerinin artacağı bildirilmiştir (11).

Genel olarak kompozit rezin esaslı yapıştırma

sunanlarında, doldurucu miktarı, doldurucu büyük­

lüğü vc monomer yapısındaki azalma, simanın viskozitesini dc azaltacaktır (22,23). Sjogren vc Hcdlund (11), kompozit rezin esaslı yapıştırma sunanlarında, doldurucu miktarındaki artışa bağlı olarak, viskozitesinde de artma olacağı düşüncesin­

den hareket ederek, artan viskoziteye bağlı siman kalınlığındaki artışı, azaltmaya yönelik ultrasonik yapıştırma tekniği kullanmışlar ve bu tekniğin porselen M O D ınleylerde yapıştırma sonrası oluşan marjinal ve iç aralıklar üzerinde çok etkili ol­

madığını ifade etmişlerdir.

Porselen veya rezin inley uygulamalarında, yapıştırma simanının kalınlığının en aza indirılme- siyle marjinal adaptasyon önemli derecede artacak vc dolayısıyla sızıntı elimine edilecektir (22,23).

Üç farklı teknisyen tarafından, üç farklı refraktör day tekniği kullanılarak elde edilen inleylcrin uyu­

munun karşılaştırıldığı bir çalışmada, teknisyene bağlı farklı sonuçlar elde edilmiş ve inley gibi has­

sas çalışma gerektiren uygulamalarda hazırlayan teknisyenlerin tecrübeli olmaları gerektiği vurgu­

lanmıştır. Ayrıca pişirilen seramik inlcylerdeki marjinal defektlerin en az ya da hiç olmaması, plak tutunmasını veya yapıştırma simanının aşınmasını engelleyeceği bildirilmiştir (24).

Bu çalışmada, iki farklı porselen tekniği ve iki farklı yapıştırma simanı kullanılarak, farklı materyallerin mikrosızmtı y ö n ü n d e n değer­

lendirilmesi yapıldı. Okluzal yüzde yapılan in­

celemede, mine düzeyinde hiç ımkrosızıntı gözlen­

mezken, m ı n e - s e m e n t sınırında s o n l a n d ı n l a n örneklerde sızıntı tespit edildi. Bu sızıntının, porse­

len inley vc yapıştırma sunanları arasında değil siman ile diş dokusu arasında olduğu gözlendi.

Elde edilen mikrosızmtı sonuçlarının istatistiksel değerlendirmesinde, porselen inleylcrin hazır­

landığı materyale veya simantasyonunda kullanılan kompozit simanın yapısındaki değişikliğe bağlı an­

lamlı bir farklılık bulunmadı (p>0.05).

Minede, mikromekanik bağlantı oluşması ne­

deniyle, sızıntının ortaya çıkmadığı artık kanıtlan­

mış olmasına karşın dentindeki bağlantı halen tam olarak ç ö z ü m l c n e m e m i ş t ı r (1,8). Yapılan daha önceki mikrosızmtı çalışmalarında, dentinde daha fazla sızıntı bulunmuş vc bu bulgular çalışmamızın sonuçları ile paralellik göstermektedir. Restoras­

yonun dentinde sonlanma zorunluluğu bulunan durumlarda, inleylcrin y a p ı ş t ı r ı l m a s ı n d a rezin

1 0 4 T Kim Diş lid; IHI /W,V. 4

(6)

P O R S E L E N İ N l - I J Y SİSTEMLERİ V U Y A P I Ş T I R M A SİMAMI.ARININ M l K R O S I Z l N T I ÜZERİNE ETKİLERİ A. Caviıbn AKÖREN w Ark

esaslı bağlayıcı ajanlara alternatif olarak, ışıkla sertleşen rezin modifiye cam iyonomer bağlayıcı ajanlar önerilmiş, ancak bu konudaki çalışmalar halen sürdürülmekte ve uzun süreli klinik deneyim­

lere gereksinim göstermektedir (25).

Fradeam ve arkadaşları (9) 125 adet ısı ve basınç altında şekillendirilen IPS Empress seramik inleyleri, bu çalışmada kullandığımız kompozit rezin esaslı simanlar olan Dual cement ve Variolink ile simante etmişler ve 4.5 yıllık klinik sonuçların­

da, porselen inleylerin. dikkatli seçilen hastalarda uygun restorasyonlar olacağı sonucuna var­

mışlardır.

In vitro olarak gerçekleştirdiğimiz bu çalış­

m a m ı z d a , mikrosızıntı söz konusu olduğunda, kompozit rezin esaslı simanın yapısal farklılığının, mikrosızıntıda farklılık yaratmadığım, mine sınır­

ları içinde yer alan porselen inlcy/onley restoras­

yonların arka grup dişlerin restorasyonunda, kon- servatif ve güvenilir bir yaklaşım olacağı kanısın­

dayız.

K A Y N A K L A R

1. Slıeth PJ, Jensen M E , Sheth JJ: Comparative evaluation of three resin inlay techniques: microleakagc studies.

Quintessence Int 20: 831, 1980

2. Gladys S, Van Meerberk 13, Inokoshi S, W i l l e m s G, Braem M, Lambrechts P. Vanherle G: C l i n i c a l and semi quantita­

tive marginal analysis of four tooth coloured inlay systems at 3 years. J Dent 23: .329, I 995

.3. M i l l e d i n g P, Ö r t e n g r e n U, Karlsson S: Ceramic inlay sys­

tems: Some clinical aspects. J Oral Rehabil 22: 571. 1995 4 . K a r a a ğ a ç l ı o ğ l ı ı L , Zaimoğlıı A , Akörcıı A C : Microleakagc of indirect inlays placed on different kinds of glass ionomer cement linings. J Oral Rehabil 19: 457. 1992

5 . H a s a n r e i s o ğ l u U , S ö n m e z H , Üçtaşlı S , W i l s o n H J : Microleakagc of direct and indirect inlay/onlay systems. J Oral Rehabil 23:66. 1996

6 . Liberman R . B e n - A m a r A , Herteanu L . Judes H : Marginal seal of composite inlays using different polymerization techniques. J Oral Rehabil 24: 26, 1997

7. Üçtaşlı S, W i l s o n H J . Z a i m o ğ l ı ı L: Variables affecting the fracture toughness of resin-based inlay/onlay systems. J Oral Rehabil 20: 423. 1993

8 . Thordrup M , Isidor F , H ö r s t c d - B i n d s l e v P : Comparison o f marginal fit and microleakagc of ceramic and composite in­

lays: an in vitro study. J Dent 22: 147, 1994

9 . Fradcani M . A q u i l a n o A , Bassein L : Longitudinal study o f presssed glass-ceramic inlays for four and a half years. J Prosfhet Dent 78: 346, 1997

10. Üçtaşlı S, A k ö r c n A C : Porcelain-resin bonded restorations in dentistry. 1.Uluslararası Dental Teknoloji ve Materyaller Sempozyumu Kitabı, A n k a r a , 1995. s. .17

11 .Sjogren G, Hedlund S-O: Filler content and gap width after luting of ceramic inlays using the ultrasonic insertion tech­

nique and composite resin cements. An in vitro study A c t a Odontoi Scand 55: 403, 1997

12. A l a n i A H . Toll C G : Detection o f microleakagc around den­

tal restorations: a review. Operative Dent 22: 17.3, 1997 13. Taylor M J , Lynch E: Microleakagc, J Dent 20: 3. 1992 14. Berg NG, Dcrand T: A 5 year evaluation of ceramic inlays

(Cerec). Swed Dent 21: 121, 1997

15. Roulet JF, Herder S: Bonded Ceramic Inlays. Chicago, London, Quintessence Publishing C o , lnc, 1991, s.34 16. Qualtrough A J E , Cramer A . W i l s o n N H F . Roulel JF, Noack

VI: An in vitro evaluation of the marginal integrity of a porcelain inlay system. Int J Prosthodont 4: 517. 1991 17. LoPresti JT, D a v i d S, Calamia JR: Microleakagc of C A D -

C A M porcelain restorations. A m J Dent 9:37,1997 1 S.Rosenblum M A , Sehulman A: A review of all-ceramic

restorations. J A D A 128:297.1997

19. M c Intyre F M , B o c h i c c h i o R A , Johnson R : Marginal gap width of a new refractory porcelain system. J Prosthet Dent 69: 564, 1993

20. M i l l e d i n g P: Microleakagc of composite inlays. An in vitro comparison with the direct technique. A c t a Odontoi Scand 50: 295, 1992

21. Krejci I, L u t z F. Reimer M, Heinzmann J L : Wear of cera­

mic inlays, their enamel antogonists, and luting cements.

J Prosthet Dent 69: 425, 1993

22. Peutzfeldt A: Effect of the ultrasonic insertion technique on the seating of composite inlays. A c l a Odontoi Scand 52: 51.

1994

23.Sjogren G: Marginal and internal fit of four different types of ceramic inlays after luting. An in vitro study. A c t a Odontoi Scand 5.3: 24, 1995

24. Dietschi D, Maeder M, H o l z J: In vitro evaluation of mar­

ginal fit and m o r h o l o g y of fired ceramic inlays.

Quintessence Int 23:271, 1992

25. Thoncmann 13, Federlin VI, Schmalz G, fiiller K A : Resin modified glass ionomers for luting posterior ceramic restorations. Dent Mater II: 161, 1995

T Klin J Dental Sei I99S. 4 105

Referanslar

Benzer Belgeler

Okluzal kenarlarda bulunan mine miktarının fazla olması da daha iyi örtücülük sağlanması ve mikrosızıntının azalması açısından önemli bir faktördür (21). Bu

Şekil 5.34 “Double T” farklı birleştirilmiş CTP taşıyıcı kiriş m L =0kg için 1 numaralı gerinim ölçerden alınan ölçüm değerleri ile oluşturulan

The purpose of this study was to evaluate in vitro shear bond strength of composite resin to amalgam using different bonding systems.. Material and Methods: Sixty acrylic resin

Çalışmamızda değerlendirilen kompozit rezin materyallerden Filtek™ One Bulk Fill Restoratif, stamp tekniği ile uygulandığında konvansiyonel tekniğe

Consequently, the first aim of this study was to evaluate polymerization shrinkage by dye penetration and the second aim is to evaluate the effect of cure depth by

Buna göre en yüksek mikroçekme bağ dayanımını gösteren Variolink II’nin Panavia F2.0 ve SuperBond C &B ile arasında anlamlı fark bulunmazken Multilink ve RelyX

A2 renk gruplarında; Grandio, Gradia Direct ve Clearfil Majesty Esthetic’den elde edilen TP değerleri, Filtek Z250 ve Ceram-X Mono’dan elde edilen TP değerlerine

Farklı rezin kompozitler (Esthet-X, Z250, Ceram-X, TPH ve Siloran), poliasit modifiye rezin kompozit (Compoglass F), rezin modifiye cam iyonomer (Photac Fil Quick Aplicap)