• Sonuç bulunamadı

Haftanın Gündemi-Beklentiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Haftanın Gündemi-Beklentiler"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Haftanın Gündemi-Beklentiler

Küresel piyasalarda ECB toplantısı sonrası hareket izleniyor;

yurtiçinde büyüme verileri önemli...

Küresel piyasalarda bu hafta Kuzey Kore’nin hidrojen bombası denemesiyle hareketli başladı. Piyasalarda risk iştahı azalırken, güvenli liman para birimleri olan Japon yeni ve İsviçre Frankı dolara karşı değer kazandı. Bu arada ABD’de Başkan Trump demokratlarla anlaşarak borç tavanı sorununa 3 aylık geçici bir çözüm buldu. Ancak dolardaki zayıf seyir devam etti. Öte yandan, kuşkusuz haftanın en önemli olayı Avrupa Merkez Bankası’nın toplantısıydı. Bu toplantıdan sonra Başkan Draghi’nin söylecekleri piyasa açısından önem taşıyordu. Öncelikle ECB Euro Bölgesi’nin bu yılki büyüme beklentisini artırırken, gelecek yıllar için enflasyon beklentilerini düşürdü.

Başkan Draghi euronun güçlü seyrine çok kısa değindi ve ECB’nin varlık alım programının geleceği hakkındaki kararını Ekim ayında vereceğini söyledi. Bu da piyasa tarafından Ekim ayıyla birlikte tahvil alım programının azaltılmasının başlayacağı şekilde algılandı. Zaten ECB’ye yakın kaynaklar bu konuda çeşitli senaryoların varlığından söz etmekteler. Bu gelişmelerin sonucunda euro/dolar paritesi 1.20 eşiğini geçti. ABD verilerindeki zayıf seyir ve Kuzey Kore’nin kuruluş günü civarında (9 Eylül) yeniden bir füze denemesi yapacağı söylentileriyle birlikte dolar endeksi son 2.5 senenin en düşük seviyelerine inmiş durumda ve 92’nin altına geriledi. Ayrıca ABD’de Harvey kasırgasından sonra Irma kasırgasının da yavaş yavaş Florida kıyılarına yaklaşması özellikle Meksika körfezindeki petrol üretimi açısından olumsuz bir haber. Gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahı ise karışık bir seyir izlemekle birlikte gelişmekte olan para birimlerinin genelinde dolara karşı değer kazandığını görmekteyiz. Bu arada Brezilya faiz indirirken, Rusya’nın da faiz indirmesi beklenmekte. Tabii Kuzey Kore ile ilgili yeni bir kriz piyasalardaki risk iştahını olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, zayıf ABD verileri ve enflasyon karşısında Fed’in Aralık toplantısında da bir faiz artırımına gitmesi yönündeki beklentiler geriledi. 19-20 Eylül toplantısında ise bilanço normalleşmesine dönük bazı adımlar açıklanabilir. Dolardaki zayıflama altın, petrol ve diğer emtia fiyatlarına ise olumlu yansımış durumda.

ABD doları, haftalık bazda euroya ve yene karşı değer kaybetti.

Euro/dolar paritesi 1.2050; dolar/yen ise 107.75 civarında seyrediyor.

Petrol fiyatları ise hem Harvey kasırgasının süren etkileri hem de Irma kasırgasının getirdiği endişelerle arttı. Vadeli Brent ham petrolünün varili 54.70 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 49.05 dolar civarında.

Altın fiyatları Kuzey Kore krizi ve dolarda zayıflama ile artmaya devam etti. Altının onsu 1349 dolar civarında seyrediyor.

08 Eylül 2017

(2)

Türkiye’de bu hafta enflasyon ve sanayi üretimi verileri açıklandı. Enflasyon Ağustos’da tekrar hızlandı ve yıllık bazda %10.7’ye ulaştı. Enflasyondaki hızlanmanın Aralık ayına kadar sürmesini beklemekteyiz. Diğer taraftan, Temmuz ayı sanayi üretimi takvimden arındırılmış verilerle %14.5 yükseldi.

Aslında bu çok şarşıtıcı değildi. Çünkü burada baz etkisi devreye girdi.

Bilindiği gibi geçen yılın Temmuz ayında hem darbe girişimi hem de bayram tatilinden dolayı üretim önemli oranda gerilemişti. Yine de üretimin aylık olarak da %2.3 artması oldukça iyi bir haber ve üçüncü çeyreğe sanayi üretiminin oldukça iyi bir başlangıç yaptığını gösteriyor. Öncü göstergeler ve güven endeksleri Ağustos ayında üretim büyümesinin Temmuz ayı kadar olmasa da sürebileceğini gösteriyor. Haftaya ikinci çeyrek büyüme verileri açıklanacak. Hükümet teşviklerinin de etkisiyle ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre daha yüksek bir büyüme oranı yakalanabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca bütçe, işsizlik ve cari denge verileri de açıklanacak.

Almanya’nın Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin kesilmesine yönelik girişimlerine Fransa, Finlandiya, Estonya ve Litvanya’nın destek vermemesi genel olarak Türkiye-AB ilişkilerinin bundan sonraki süreci hakkında olumlu haberler. Çünkü müzakerelerin kesilmesi kararı ancak oybirliğiyle alınabiliyor ve en azından mevcut durumda bu kararın bu yıl içinde sağlanması zor gözüküyor.

Türkiye piyasalarında bu hafta Türk Lirası’ndaki değer kazanımı devam etti.

Bayram tatilinin etkisiyle dört iş günü olan bu haftanın başında Kuzey Kore krizi ve yüksek enflasyonla birlikte dolar/TL’nin 3.45’e yaklaştığını gördük.

Ancak daha sonra özellikle ECB toplantısından sonra küresel piyasalarda doların iyice zayıflamasıyla birlikte dolar/TL de 3.40 eşiğine geriledi. Bugün itibariyle ise 3.41 dolaylarında seyretmekte. TL’deki güçlenmede son zamanlarda diğer gelişmekte olan merkez bankalarının faiz indirmesine karşılık TCMB’nin sıkı para politikasını sürdürmesi ve Türkiye’nin getiri oranının yüksek olması da rol oynuyor. Tabii ki Fed’in faiz artırma beklentilerinin iyice ötelenmesi de piyasalarda risk iştahını artırmakta.

Faizlerde ise hem Merkez Bankası’nın sıkı para politikası hem de yüksek enflasyon nedeniyle önemli bir değişim olmadı. Bu arada gelecek hafta ayın 14’ünde Merkez Bankası’nın para politikası toplantısı yapılacak. Sonbahar aylarında hızlanmasını beklediğimiz enflasyonu gözönüne aldığımızda ve Fed toplantısı öncesinde Merkez Bankası’nın faizlerle ilgili yeni bir karar açıklayacağını tahmin etmiyoruz.

Bu çerçevede, küresel piyasalarda mevcut durum devam ettiği takdirde dolar/TL de 3.40-3.45 aralığının devam etmesini öngörmekteyiz. Dolar endeksinde zayıflamanın devam etmesi paritede 3.40’ların altına inilmesini de sağlayabilir. Merkez Bankası’nın ise yukarıda söylediğimiz gibi mevcut para politikasının devamını beklemekteyiz. Diğer taraftan, Kuzey Kore’nin yeni bir füze denemesi ve küresel risk iştahında olası bir sarsılma dolar/TL de tekrar 3.45 üstü hareketleri geri getirebilir.

(3)

TÜRKİYE’DE BU HAFTA

Son ekonomik

gelişmeler... Tüketici fiyatları enflasyonu Ağustos'ta aylık bazda eğitim ve ulaştırma kalemlerinin öncülüğünde beklentilerin üzerinde yüzde 0.52 artış gösterirken, yıllık enflasyon yeniden çift haneye yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre TÜFE Ağustos'ta yıllık bazda yüzde 9.79'dan yüzde 10.68'e yükseldi. Çekirdek enflasyon göstergelerinde yükseliş Ağustos ayında da devam ederken, Merkez Bankası'nın da yakından izlediği özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden B endeksi Ağustos'ta yıllık bazda yüzde 9.46'dan yüzde 10.12'ye, C endeksi ise yüzde 9.60'tan yüzde 10.16'ya yükseldi. Yİ-ÜFE ise Ağustos'ta yüzde 0.85 artış göstererek yıllık bazda yüzde 15.45'ten yüzde 16.34'e yükseldi. Verinin ayrıntılarına bakıldığında ana harcama grupları itibarıyla aylık en yüksek artış yüzde 2.79 ile eğitim grubunda olurken, ulaştırmada yüzde 2.05, ev eşyasında yüzde 1.66, lokanta ve otellerde yüzde 1.03 ve konut ile çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0.71 artış gerçekleşti. Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 3.09 ile giyim ve ayakkabı olurken, Ağustos ayında endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise yüzde 0.22 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Yıllık bazda ise en fazla artış yüzde 17.38 ile ulaştırma grubunda gerçekleşirken, TÜFE'de bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 11.97, sağlık yüzde 11.66, eğlence ve kültür yüzde 11.19 ve lokanta ve oteller yüzde 11.07 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu.

Sanayi üretimi geçen yıl Temmuz ayında Kurban Bayramı nedeniyle çalışma günü sayısında azalma ve darbe girişiminin yarattığı üretim düşüşünün neden olduğu baz etkisi ile arındırılmamış olarak Temmuz'da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25.6 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Temmuz'da bir önceki yılın aynı ayına göre Ocak 2011'den bu yana en yüksek artışı kaydederek yüzde 14.5 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış bazda artış ise bir önceki aya göre yüzde 2.3 oldu. Takvim etkisinden arındırılmış sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2017 yılı Temmuz ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.8, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 16 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 11.7 arttı.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın öncü verilere göre dış ticaret açığı Ağustos'ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22.56 artarak 5.88 milyar dolar oldu. İhracat Ağustos'ta yüzde 12.36 artarak 13.29 milyar dolara, ithalat yüzde 15.3 artarak 19.16 milyar dolara çıktı.İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 71.1 iken, bu yıl Ağustos ayında yüzde 69.3 olarak gerçekleşti. Bakanlık verilerine göre Ocak-

(4)

Ağustos döneminde dış ticaret açığı yüzde 20.97 artışla 45.62 milyar dolar oldu. Bu dönemde ihracat yüzde 10.82 artışla 103.35 milyar dolar, ithalat ise yüzde 13.74 artışla 148.97 milyar dolar oldu. Altın verilerini içermeyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre ise ihracat Ağustos'ta yüzde 11.9 artışla 12.44 milyar dolar oldu.

İmalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Ağustos'ta 55.3'e yükselerek sektörün Mart 2011'den bu yana en güçlü büyümeyi kaydettiğini gösterdi. Üretim, yeni siparişler, satın alma faaliyetleri ve istihdam bir önceki aya göre artış gösterirken, üretim de Mart 2011'den bu yana en hızlı büyümeyi kaydetti. Bekleyen siparişlerdeki artış şirketlerin kapasite sıkıntısına işaret ederken, girdi ve mamul mal fiyat enflasyonu güçlendi. IHS Markit tarafından İstanbul Sanayi Odası (İSO) için hazırlanan imalat PMI, Temmuz'da 53.6 değerini almıştı.

Bankacılıkta Ocak- Temmuz net kârı

%27.5 arttı…

Bankacılık sektörünün net kârı Ocak-Temmuz döneminde net faiz ve komisyon gelirlerinin desteğiyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27.5 artışla 29.05 milyar lira olurken, aylık bazda ise kar TÜFE'ye endeksli bono getirilerindeki düşüşün etkisiyle yüzde 12 daraldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 20 artışla 3 trilyon liraya ulaştı. Sektörün kredileri de yaklaşık yüzde 23 artarak 1.94 trilyon liraya yükseldi. Bankacılık sektörünün Temmuz'da sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16.95 olurken, takipteki krediler rasyosu da yüzde 3.1 oldu. Kardaki artışta, ekonomiyi canlandırmak için gündeme gelen Kredi Garanti Fonu'nun desteklediği kredi artışının önemli bir etkisi olurken, sektörde ikinci ve üçüncü çeyrekte ise artan TL fonlama ihtiyacının etkisiyle yükselen mevduat faizlerinin net faiz marjlarını ve kârı baskılaması bekleniyor. BDDK verilerine göre sektörün toplam mevduatları 1.6 trilyon lira olarak gerçekleşirken, toplam özkaynakları da 335.7 milyar lira oldu.

Hazine Dünya

Bankası'ndan 5 yıllık dönemde yaklaşık 5- 7.5 milyar dolar finansman bekliyor…

Hazine, Dünya Bankası'ndan Ülke İşbirliği Çerçevesi programı kapsamında beş yıllık dönemde yaklaşık 5-7.5 milyar dolar tutarında finansman sağlanmasını öngörüyor. Hazine'den yapılan yazılı açıklamada Dünya Bankası ile Türkiye arasında 2017-2021 mali yıllarını kapsayan dönemdeki mali ve teknik işbirliğinin çerçevesini oluşturan Ülke İşbirliği Çerçevesi (Country Partnership Framework - CPF) Programı'nın 29 Ağustos'ta yürürlüğe girdiği belirtildi. Açıklamada Dünya Bankası tarafından gerçekleştirilen makro ve sektörel bazdaki teknik ve analitik çalışmaların yeni Ülke İşbirliği Çerçevesi döneminde de devam edeceği ifade edildi.

Hazine Mayıs 2047 vadeli eurobondun yeniden ihracında 1.75 milyar dolar borçlandı…

Hazine, dolar cinsi Mayıs 2047 vadeli tahvilin yeniden ihracında 1.75 milyar dolar borçlandığını teyit etti. Hazine'den yapılan yazılı açıklamada bu tahville birlikte 2017 yılında uluslararası sermaye piyasalarından toplam 9.1 milyar dolar tutarında finansman sağlandığı belirtildi. Hazine bu yıl geleneksel eurobond, Japon Yeni ve kira sertifikası ihraçları yoluyla uluslararası sermaye piyasalarından 6 milyar dolar karşılığında finansman sağlamayı öngörüyordu. İhraçta kupon oranı yüzde 5.75 olan tahvilin yatırımcıya getirisi yüzde 5.70 oldu. Açıklamaya göre 1.75 milyar dolarlık ihraç tutarı 13 Eylül'de Hazine hesaplarına girecek.

(5)

TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi Ağustos'ta 89.71 oldu…

Türkiye'nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi (REK) Ağustos ayında bir önceki aya göre hafif yükselerek 89.71 değerini aldı.TCMB tarafından yayınlanan endeks Ocak ayında, yayımlanmaya başladığı Ocak 2003'ten beri en düşük seviye olan 87.54 değerini almış sonrasında ise yükseliş eğilimine girmişti.

Endeks Haziran ayında 91.47 ile bu yılın en yüksek seviyesini gördükten sonra Temmuz ayında 89.45 değerine geriledi.

Almanya-Türkiye

ilişkileri… Almanya, Başbakan Angela Merkel ve siyasi rakibi Martin Schulz'un Türkiye'ye Avrupa'da yer olmadığını söylemeleriyle gerginleşen ortamı yumuşatmaya yönelik adımlar attı. Schulz ile Pazar günü yaptığı televizyon tartışmasında Merkel, rakibinin başbakan olursa Ankara ile AB üyelik müzakerelerini durdurma vaadi üzerine, Türkiye karşıtı söylemini sertleştirmişti. Merkel, "Türkiye'nin AB üyesi olmaması gerektiği gerçeği açıkça ortadadır" dedi. Ancak Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert daha sonra yaptığı açıklamada, gerilimi azaltıcı bir tavır alarak, bu konunun Alman hükümeti için acil olmadığını ve ancak Ekim ayında yapılacak AB liderler zirvesinde ele alınabileceğini söyledi. Merkel 24 Eylül seçimlerinde dördüncü kez iktidarı kazanmayı umuyor. "Başbakan'ın sözleri ne demek istediğini anlatıyor" diyen Seibert, "Şu anda Türkiye AB'ye katılma durumunda değildir. Gerçekte de müzakereler durmuştur" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, AB üyeliğinin Türkiye için stratejik hedef olmaya devam ettiğini ve Ankara'nın müzakereleri sürdürmeye hazır olduğunu ancak sürecin önünde siyasi engeller olduğunu söyledi. Bu arada Almanya Dışişleri Bakanlığı Türkiye'yi ziyaret eden vatandaşlarına keyfi gözaltıya alınabilecekleri uyarısında bulundu.

DÜNYA EKONOMİSİ

ABD ekonomisinde

gelişmeler...  ABD Başkanı Donald Trump'ın, muhalefetteki Demokratlarla beklenmedik bir uzlaşma sağlamasıyla, 15 Aralık'a kadar federal hükümetin borçlanma sınırını yükselterek yönetime ek fon sağlanması mümkün oldu. Beyaz Saray'da iki partinin Kongre'deki liderleriyle bir araya gelen Trump, Cumhuriyetçilerin ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in istediği uzun vadeli borç sınırı uzatması yerine üç aylık kısa vadeli uzatmayı kabul etti. Mnuchin, Trump'ın bu yıl içinde askeri finansmanı artırmak isteyebileceğini ve uzun vadeli bir bütçe uzatmasının buna engel olması ihtimalinden dolayı, kısa vadeli bir uzatmayı kabul etmiş olabileceğini söyledi. Mnuchin "özellikle Kuzey Kore'de ve dünyanın diğer yerlerinde devam eden olaylar" nedeniyle Trump'ın askeri harcamalara çok önem verdiğini söyledi. Mnuchin, "Başkan, ek askeri harcama ihtiyacından vazgeçmek istemiyordu" dedi. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre, devletin borçlanma sınırını üç ay için uzatma anlaşmasını kabul ederse, devlet ödemelerini yapamama gibi bir duruma düşmekten

(6)

kurtulacak. Böylece yönetim 1 Ekim tarihinde başlayacak yeni mali yıla kadar finansmandan mahrum kalmayacak ve Harvey kasırgasından zarar görenlere yardım sağlayabilecek.

ABD Merkez Bankası'nın yayımladığı Bej Kitap raporunda, ülkenin çoğu bölgesinde ılımlı ve ölçülü bir ekonomik büyüme kaydedildiği belirtildi.

Bej Kitap'ta, ABD'de tüketici harcamalarının birçok bölgede arttığı kaydedildi. Rapora göre, ülkede işgücü piyasası sıkılaşırken, maaşlardaki artış ılımlı ve ölçülü olmayı sürdürdü. Bej Kitap Raporu'na göre, ABD'de birçok sektörde işgücü eksikliği yaşanıyor.

ABD Senatosu, Teksas eyaletinde etkili olan Harvey kasırgası için 15 milyar dolarlık yardım paketi yasa tasarısını onayladı. ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen 7,85 milyar dolarlık yardım paketi tasarısı Senatoda 80'e karşı 17 oyla kabul edilirken, yardım paketinin miktarı da 15,25 milyar dolara çıkarıldı. Senato, ayrıca ABD'nin borç limitinin 3 ay süreyle artırılması teklifini de kabul etti. Böylece, ABD federal hükümetinin 8 Aralık'a kadar finanse edilerek faaliyette kalması sağlanmış oldu. Öte yandan Senatoda "hayır" oyunu kullanan 17 Senatörün hepsinin Cumhuriyetçi Partiden olması dikkati çekti. Senatoda "hayır" oyu kullanan Cumhuriyetçilerin, Harvey kasırgası yardım paketine karşı olmadığını ifade eden uzmanlar, Cumhuriyetçi liderlerin borç limitini 3 ay yerine 18 ay süreyle artırılması talebinde bulunduklarına işaret etti. Bu arada Trump'ın Demokratların Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer ile ülkenin borç limitini artırma konusunda Kongrenin onayını tümüyle kaldırma konusunu görüştüğü bildirildi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkan Yardımcısı Stanley Fischer Ekim ortasında görevini bırakacağını açıkladı. Modern para politikasının oluşturulmasına yardımcı olan Fischer, ABD Başkanı Donald Trump'a yazığı mektupta kişisel nedenlerle 13 Ekim veya yakın bir tarihten itibaren geçerli olmak üzere istifa ettiğini bildirdi.

Fed'in kıdemli yetkililerinden Lael Brainard, ABD'de enflasyonun hedeflerin "oldukça altında" olduğunu ve merkez bankasının faiz artırmadan önce fiyatların yükselişe geçtiğinden emin olması gerektiğini söyledi. Fed'in para politikasını belirleyen kurulda daimi oy hakkı bulunan Brainard, gevşek politika yanlısı konuşmasında Fed'in enflasyonu yüzde 2 olan hedefin "ılımlı" derecede üzerine çıkarabileceğini göstermesi gerektini ifade etti. Brainard New York'ta yaptığı konuşmada

"Enflasyonun hedefimize doğru geleceğine inanmadan para politikasını daha da sıkılaştırma konusunda temkinli olmalıyız" dedi.

Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, bu yıl diğer bir faiz artışını savunabileceğini, ancak enflasyonun nasıl geliştiğini görmek istediğini söyledi. Kaplan, yaptığı konuşmada, daha önceki yorumlarını tekrarlayarak,

"Aslında faiz konusunda sabırlı olmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Kaplan, işletmelerin fiyatlama gücünün kendi hayatı boyunca olduğundan daha düşük gerçekleştiğini söyledi. Dallas Fed Başkanı ayrıca, "Tüm çalışmalar bana, bu bilançoyu daraltabileceğimizi gösteriyor" dedi. Harvey Kasırgası'nın GSYH üzerinde 3. çeyrekte baskı oluşturacağını, ancak ekonominin 4. çeyrekte bu açığını kapatacağını söyleyen Kaplan, "İş dünyasında rafineri kapasitesinin düştüğünü biliyoruz, ancak durum eski

(7)

haline dönüyor" dedi.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, Fed'in faiz artırımlarının ABD ekonomisine zarar verdiğini söyledi. Kashkari, Fed'in son 1,5 yılda aldığı faiz artırma kararlarının, ülkede istihdam ve ücret artışlarını yavaşlattığını ve düşük enflasyona neden olduğunu savundu.İş gücü piyasasında da gevşeklik olduğunu belirten Kashkari, "Belki de faiz artışları hakikaten ekonomiye zarar veriyor." ifadesini kullandı. Kashkari, Fed'in bu sene politika faizini artırdığı Mart ve Haziran toplantılarında, faiz artışına karşı oy kullanmıştı. Fed yetkililerinin çoğu politika faizini bu yıl bitmeden bir kez daha artırarak 2017'yi toplamda 3 faiz artışıyla kapatmayı öngörüyor.

New York Fed Başkanı William Dudley, enflasyonun orta vadede yüzde 2'nin üzerine çıkmasını bekliyor. Genişlemeci politikanın geri alınmasının devamının uygun olduğunu belirten Dudley, enflasyonun inatçı bir şekilde düşük seyretmesinin şaşırtıcı olduğnu ifade etti. Fed'in bilanço küçültmesinin görece yakın bir zamanda başlayacağını söyleyen Dudley, zayıf enflasyonun kısmen yapısal değişikliklerden kaynaklanıyor olabileceğinin altını çizdi. Harvey kasırgasının ABD ekonomisinin seyrini değiştirmesini beklemediğini ifade eden Dudley, Fed'in faiz artırımı sürecinin yavaş olmayı sürdürmesi gerektiğini vurguladı.

Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, Fed'in gerçekleştireceği kademeli faiz artırımlarının gerekli olduğunu savundu. Mester, zayıf enflasyonun sorunlu olduğunu dile getirdi ve ekledi, "Enflasyon, yaklaşık iki yıl içerisinde kademeli olarak yüzde 2 seviyesine gelecek." Mester, enflasyonun yüzde 2 seviyesinin altında bir miktar daha kalacağını söyledi. Mester, bankanın bilanço küçültmeye yakın gelecekte başlamasını desteklediğini ifade etti. Cleveland Fed Başkanı, siyasal belirsizliğin iş dünyasının iyimserliğini zayıflattığını iddia etti. Mester, ülkede üretimin güçlenmemesi durumunda ücret artışlarının zayıf kalacağı yorumunda bulundu. Mester, ABD Merkez Bankası'nın normalleşme bağlamında doğru yolda olduğuna dair görüş bildirdi.

ABD'de ISM hizmet endeksi Temmuz'da gördüğü 53.9 ile bir yılın en düşük seviyesinden 55.3'e yükseldi. ISM endeksindeki yükseliş, yılın ikinci yarısında ekonomide işlerin yolunda gittiğine işaret etti. Beklenti 55.6'ydı.

ABD'de hizmet PMI Ağustos'ta nihai 56 değerini aldı. Beklenti 56.9'du.

Hizmet PMI Endeksi Temmuz ayında 54.7 olmuştu. Bileşik PMI ise Ağustos ayında 55.3 ile önceki tahmin olan 56'nın altında gerçekleşti.

Dış ticaret açığı Temmuz ayında 43.5 milyar dolardan 43.7 milyar dolara yükseldi. Beklenti 44.7 milyar dolardı. İhracat Temmuz ayında yolcu otomobilindeki düşüş öncülüğünde %0.3 azalarak 194.4 milyar dolar olurken ithalat %0.2 düşerek 238.1 milyar dolara geriledi. Ham petrol, otomobil ve ecza ürünleri ithalatı geriledi.

Fabrika siparişleri ulaşım ekipmanlarındaki düşüşe bağlı olarak Temmuz'da %3.3 düştü. Bu, yaklaşık 3 yılın en büyük düşüşü olarak kayda geçti. Beklenti de % 3.3 düşüştü. Ulaşım dışı siparişler ise %0.5 arttı.

Önceki %0.2 düşüştü. Bu arada Haziran ayı verisi ise %3'ten %3.2'ye revize edildi.

(8)

Harvey kasırgası nedeniyle işsizlik başvuruları Kasım 2012'den beri en büyük artışı kaydetti. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre başvurular 62 bin artışla 298 bin oldu. Beklenti 245 bindi. Dört haftalık ortalama başvurular 236 bin 750'den 250 bin 250'ye yükselirken devam eden işsizlik başvuruları ise 26 Ağustos'ta sona eren haftada 5 bin azalarak 1.94 milyon oldu. Harvey etkisine rağmen yeni başvurular 131 haftadır 300 bin seviyesinin altında seyrediyor.

AB ekonomilerinde gelişmeler... AB:

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Eylül toplantısında faiz oranlarını değiştirmedi, varlık alım programını 60 milyar euro'da tuttu. Politika faizi sıfırda, mevduat faizi yüzde eksi 0,40'ta ve marjinal fonlama faizi de yüzde 0,25'te bırakıldı. Banka faiz oranlarının bir süre daha bu seviyelerde kalacağı söylemini yineledi. Açıklamada ekonomik görünüm veya finansal koşullar kötüleşirse varlık alım programının boyutu ve genişlemesinin artırılabileceği belirtildi.

Faiz kararının ardından basın toplantısında konuşan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi euro'da son dönemdeki volatilitenin belirsizlik kaynağı olduğunu söyledi. Draghi Avrupa Merkez Bankası'nın gerekirse varlım alımının boyut ve süresini artırmaya hazır olduğu söylemini yineledi. Büyüme, enflasyon ve kurun toplantıda konuşulduğunu belirten Başkan varlık alımı üzerine çeşitli senaryoların tartışıldığını vurguladı. Draghi varlık alımına ilişkin kararların çoğunun Ekim ayında alınacağını bildirdi. Ekonominin 2017'nin ilk yarısında beklenenden daha fazla iyileştiğini, orta vadede görünümün büyük oranda aynı kaldığını dile getiren Başkan enflasyonun er ya da geç bankanın fiyat istikrarı hedefine ulaşacağını ifade etti. Draghi 2017 yılı için büyüme tahminlerini de yukarı yönlü revize ettiklerini bildirdi. 2018 ve 2019 yılı enflasyon tahminleri ise düşürüldü. Euro Bölgesi 2017 büyüme tahmini %1.9'dan %2.2'ye yükseltildi. 2018 büyümesi değişmeyerek %1.8'de, 2019 büyümesi %1.7'de kaldı. 2017 enflasyon tahmini %1.5'te kalırken, 2018 enflasyon tahmini

%1.3'ten 1.2'ye, 2019 ise %1.6'dan %1.5'e düşürüldü.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasından sorumlu yetkilileri, bundan sonra atacakları adımın tahvil alımlarının azaltılması olacağı konusunda geniş çaplı mutabakata vardılar. ECB yönetim kurulundaki görüşmeler hakkında doğrudan bilgi sahibi olan iki kaynak, yapılan toplantıda varlık alımlarının azaltılması için dört seçeneğin ele alındığını söyledi. Bu seçenekler arasında varlık alımlarının ayda 40 veya 20 milyar euroya indirilmesi ve varlık alım süresinin altı veya dokuz ay uzatılması bulunuyor. Kaynaklar, atılacak adımın geniş çaplı mutabakat sonucu kararlaştırılmasının gerektiğini belirterek, ECB içinde daha önce görüldüğü gibi kamuoyu önünde ifade edilen görüş ayrılıkları ve kamplaşmadan kaçınmaya çalışıldığına işaret etti. Kaynaklar ele alınan aylık varlık alım tutarlarının, gelecek yıl itibariyle ayda 15 milyar euroya yaklaşacak olan vadesi dolan tahvillerden kaynaklanan geliri de içerdiğini belirtti. Kaynaklar ayrıca faizlerin varlık alım programıtamamlanmadan yükseltilmeyeceğini belirtti. Yani, programda yapılacak her süre uzatımı faiz artırımını o kadar ötelemiş olacak.

(9)

Avrupa Birliği'nin en yetkili yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı (ECJ) Slovakya ve Macaristan'ın AB'nin mülteci kabul politikasına itiraz davasını oybirliğiyle reddetti. Bu kararla AB'nin üyelerine sığınmacı kabul etme mecburiyeti getiren kararı desteklenmiş oluyor. Mahkeme, AB'nin üye ülke hükümetlerine, çoğunluğu Suriyeli olan ve AB'nin sınır ülkeleri olan İtalya ve Yunanistan'dan girmiş olan sığınmacıları belirli kotalar çerçevesinde kabul etme mecburiyeti getirmeye hakkı olduğuna hükmetti. Avrupa Adalet Divanı yaptığı açıklamada, "Mahkeme Slovakya ve Macaristan'ın sığınmacıların zorunlu olarak kabulü mekanizmasına karşı açtıkları davayı reddetmiştir" dedi."Bu mekanizma, gerçekte Yunanistan ve İtalya'nın 2015 yılındaki mülteci krizinde maruz kaldıkları etkilerin giderilmesine imkan vermektedir ve orantılıdır."Avrupa Komisyonu'nun çizdiği program, eski komünist ülkelerin itirazına rağmen AB üyesi ülkelerin çoğunluğu tarafından kabul edilmişti.

Euro Bölgesi'nde gayrı safi Yurtiçi hasıla (GSYH) yılın ikinci üç aylık döneminde yüzde 0.6 artış gösterdi. Büyümenin yüzde 0.6 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. GSYH ikinci çeyrekte geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.3 büyüdü. Beklenti büyümenin yüzde 2.2 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. Gayrı safi sabit sermaye yatırımları söz konusu dönemde yüzde 0.9 artış gösterek beklenenin hafif altında büyürken, kamu harcamaları ve hanehalkı tüketim harcamaları yüzde 0.5 ile beklenen paralel artış gösterdi.

Euro Bölgesi'nde bileşik PMI göstergesi, Ağustos ayında 55.7 seviyesinde gerçekleşti. Veriye ilişkin 23 Ağustos tahmini 55.8 idi. IHS Markit tarafından yapılan açıklamaya göre hizmet sektörü, Ocak ayından bu yana en zayıf büyümesini gerçekleştirdi. Hizmet PMI'sı aynı dönemde 54.9'dan 54.7'ye geriledi.

Almanya:

Markit Economics Almanya'nın Ağustos ayı hizmet PMI verisini yayınladı.

Almanya satın alma yöneticileri endeksi Ağustos ayında 53.5 seviyesinde gerçekleşti. Veriye ilişkin ilk tahmin 53.4 idi. Almanya'nın Temmuz ayı hizmet PMI verisi 53.1 idi. Bir önceki yılın aynı dönemine ise 51.7 seviyesinde gerçekleşti.

Yunanistan:

Yunanistan'da işsizlik oranı Haziran’da, son 6,5 yılın en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 21,2 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı Haziran ayında aylık ve yıllık bazda yaşanan gerilemeyle yüzde 21,2 olurken, ülkedeki işsiz sayısı 1 milyon 17 bine düştü. Böylece ülkede, Aralık 2011'den bu yana görülen en düşük işsizlik oranı kaydedildi. Yunanistan'da en yüksek işsizlik, yüzde 27,9 ile 2013'te kaydedilmişti.

Diğer ekonomilerde

gelişmeler... Japonya:

Japonya ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 4'lük ilk tahminin altında, yüzde 2.5 büyüme kaydetti. Japonya'da GSYİH iki yıldan uzun bir sürenin en güçlü büyümesini gerçekleştirdi ve gelecek çeyreklerde de, zayıf enflasyon ve ücret artışlarının Japonya Merkez Bankası (BOJ) için sorun olmaya devam etmesine karşın, büyümeyi sürdürmesi bekleniyor.

(10)

Kanada:

Kanada Merkez Bankası gösterge faizi yüzde 0.75'ten yüzde 1'e yükseltti.

Banka, "kaydadeğer büyüklükteki para politikası teşviğinin bir kısmını" kaldırma yönünde hareket ederek bir kez daha faiz artırımına gitti ve yaptığı açıklamada ekonomiye yönelik çoklu risklere dikkat çekerek, temkinli bir tona doğru eğilim gösterdi. Politika yapıcılar böylelikle gösterge faizi Temmuz ayından bu yana ikinci kez artırdı. Aynı zamanda, süregelen aşırı kapasite, ücretlerde ve fiyat baskılarındaki durgunluk, jeopolitik gelişmelerden ve Kanada dolarından kaynaklanan riskler ve aynı zamanda artan faizlerin borçlu hanehalkı üzerindeki etkilerinden kaynaklanabilecek risklere de dikkat çekildi.

Avustralya:

Avustralya'da GSYİH, ikinci çeyrekte beklentinin hafif altında büyüme kaydetti.

Avustralya ekonomisi, ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.8 büyüyerek yüzde 0.9'luk tahminin altında kaldı. Avustralya GSYİH'si bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.8 artarak yüzde 1.9'nun altında kaldı.

Çin:

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, küresel ekonominin düzelmekte olduğunu ancak risk faktörlerinin de arttığını söyledi. "Gelişmekte Olan Piyasalar ve Gelişen Ülkeler Diyalogu" adlı uluslararası zirve toplantısında konuşan Xi, ABD'nin son dönemde Paris iklim anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası anlaşmalara karşı çıkmasını eleştirdi. Xi, gelişmekte olan ve gelişen ülke piyasalarının küresel büyümenin önde gelen itici gücü olduğunu ve bu ülkelerin açık bir dünya ekonomisi kurmak için birlikte çalışması gerektiğini belirtti. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu BRICS ülkelerinin liderleri ve diğer gelişmekte olan ülke liderleri, Çin'in güneydoğusundaki Xiamen kentinde bir araya geldiler.

Çin, toplantıda BRICS ülkelerinin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin ticaret liberalizasyonu ve açık bir dünya ekonomisi ihtiyacını vurguluyor. Xi "Çok taraflı ticaret müzakereleri ancak büyük zorluklarla ilerleme kaydediyor;

Paris Anlaşması'nın uygulanması da direnişle karşılaştı" dedi. Xi, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere daha fazla yardımda bulunması gerektiğini, bunun yanı sıra BRICS ülkelerinin ve bu ülkelerin gelişmekte olan ülkeler arasındaki ortaklarının da korumacılığa karşı çıkmaları gerektiğini belirtti.

 Çin Merkez Bankası (PBOC) tarafından yapılan açıklamaya göre Çin'in döviz rezervleri, Ağustos ayı sonunda 3.0915 trilyon dolar oldu. Çin'in döviz rezervleri Temmuz sonu itibariyle 3.0807 trilyon dolar seviyesinde idi. Rezervler, Ağustos sonunda yaklaşık 10.8 milyar dolar artış kaydetti.

Çin'de ihracat artışı, ekonominin ürünlerine olan küresel talebin ılımlı seyretmesiyle yavaşladı. İthalat, yurt içi yatırımların talebi desteklemesinin etkisiyle güçlü kaldı. Çin'de gümrük idaresi tarafından yapılan açıklamaya göre ihracat Ağustos ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5.5 arttı. İthalat ise yüzde 13.3 artarak dış ticaret açığını 42 milyar dolar seviyesine taşıdı.

(11)

Rusya:

Rusya’nın dış ticaret fazlası bu yılın ilk yedi ayında 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 23,5 artarak 72 milyar dolara yükseldi. Rusya Federal Gümrük Servisi tarafından yapılan açıklamada, ülkenin ihracatının bu yılın ilk yedi ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 26,1 artarak 194,1 milyar dolara yükseldiği belirtildi. Ülkenin ithalatının aynı dönemde yüzde 27,7 artarak 122 milyar dolara çıktığının kaydedildiği açıklamada, ülkenin dış ticaret fazlasının ise yüzde 23,5 artarak 72 milyar dolara ulaştığı bilgisine yer verildi. Açıklamada, Rusya’nın dış ticaret hacminin bu yılın Ocak-Temmuz döneminde geçtiğimiz yıla göre yüzde 26,7 artarak 316,1 milyar dolara çıktığı belirtildi.

Brezilya:

Brezilya Merkez Bankası, faiz oranını 100 baz puan indirdi. Brezilya Merkez Bankası(COPOM), faiz oranında indirime gitti. COPOM'dan yapılan açıklamaya göre, gösterge konumundaki Selic faiz oranı yüzde 9,25'ten yüzde 8,25'e çekildi.

Beklentiler de faizlerin 100 puan düşürülmesi yolundaydı.

Kuzey Kore:

Güney Kore, savaş başlıklarındaki ağırlık sınırını kaldırmak için ABD ile yaptığı anlaşmanın, Kuzey Kore'nin nükleer ve füze tehdidine karşılık vermesine yardımcı olacağını açıkladı. Kuzey Kore Pazar günü altıncı ve en büyük nükleer denemesini gerçekleştirdi. Güney Kore yetkilileri, Kuzey Kore'nin Pazar günü yaptığı hidrojen bombası denemesi üzerine gelen uluslararası tepkiye ve bu ülkeye daha fazla yaptırım uygulama çağrılarına rağmen, Pyongyang'ın yeni provokasyonlar yapabileceğini düşünüyor. Kuzey Kore'nin Temmuz'da yaklaşık 10,000 km (6,200 mil) uçabilen iki kıtalararası balistik füze denemesi yaparak ABD anakarasının birçok bölgesini menzil içine alması, Pyongyang'a karşı yeni uluslararası yaptırımlara yol açmıştı. ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nikki Haley Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un "savaş çıkması için yalvardığını"

söyledi ve 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'ni, Kim'i caydırmak ve ortaklarıyla ticaretini durdurmak için "mümkün olan en güçlü" yaptırımları uygulamaya çağırdı. ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore Başkanı Moon Jae-in ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de aralarında bulunduğu yabancı liderlerle yaptığı görüşmeler yaptı. Beyaz Saray da,

"Kuzey Kore kaynaklı tehdidi konusunda tüm seçenekler masada" dedi.

ABD, nükleer füze denemelerini sürdüren Kuzey Kore'ye petrol ambargosu uygulanması talebinde bulundu. ABD, Kuzey Kore'ye yönelik yeni yaptırımlar içeren karar tasarısını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi ülkelerle paylaştı ve bu metnin 11 Eylül Pazartesi günü oylanması istedi. Yeni tasarı, Kuzey Kore'ye Petrol ambargosu uygulanması, bu ülkenin lideri Kim Jong-un'un yurt dışındaki mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi, tekstil ihracatının ve Kuzey Koreli işçilerin yurt dışında çalışmasının yasaklanması başlıklarını kapsıyor. Yeni yaptırımların kabul edilmesi için BMGK daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'nın veto hakkını kullanmaması ve 15 üyeden en az 9'unun tasarı lehinde oy vermesi gerekiyor. Kuzey Kore'nin nükleer programına karşı çıkıp füze denemelerini kınayan Çin ve

(12)

Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (15.05.2019 tahvili, % bileşik)

%

4 7 10 13 16 19 22 25

04.01.200701.03.200727.04.200725.06.200720.08.200717.10.200713.12.200712.02.200808.04.200805.06.200831.07.200825.09.200826.11.200828.01.200925.03.200925.05.200920.07.200914.09.200912.11.200911.01.201008.03.201030.04.201028.06.201020.08.201020.10.201022.12.201016.02.201112.04.201107.06.201102.08.201130.09.201130.11.201125.01.201221.03.201218.05.201213.07.201212.09.201212.11.201208.01.201305.03.201302.05.201328.06.201328.08.201331.10.201326.12.201321.02.201417.04.201417.06.201415.08.201414.10.201410.12.201405.02.201502.04.201502.06.201529.07.201523.09.201523.11.201519.01.201615.03.201610.05.201611.07.201606.09.201607.11.201602.01.201727.02.201724.04.201721.06.201718.08.2017

Rusya'nın yeni tasarı karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği ise henüz netleşmedi ancak bu iki ülke krizin sadece yaptırım ve baskılarla çözülemeyeceğini belirtiyor ve müzakerelere başlanmasını teklif ediyor.

Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yeni yaptırımların Kuzey Kore'yi nükleer programından vazgeçirmeyeceğini söylemişti. BMGK geçen Temmuz ayında uzun menzilli iki füze denemesi yapan Kuzey Kore'nin yaklaşık 3 milyar dolar olan toplam ihracat gelirlerini üçte bir oranında azaltmayı hedefleyen yeni yaptırımlar uygulanması kararını almıştı.

Konsey, nükleer programı nedeniyle Kuzey Kore'ye 2006'dan bu yana bazı askeri ve ekonomik yaptırımlar uygulanmasını içeren 8 kararı kabul etti.

BU HAFTA PİYASALAR

Kur gerilerken, faiz

hafif yükseldi... Yurtiçinde haftanın ilk gününde

beklentilerin üzerinde açıklanan Ağustos ayı enflasyon verisi ardından yükselen dolar/TL, günün kalanında ise gelişmekte olan ülke para birimlerindeki olumlu havaya paralel kayıplarını geri aldı. Bayram tatilinde piyasaların kapalı olduğu zamanda 3.41’e kadar gerileyen dolar/TL paritesi enflasyon verilerinin açıklanmasından sonra 3.45’e doğru yükseldi ancak daha sonra tekrar 3.42’ye geriledi. Sepet bazında TL 3.75, euro/TL 4.08 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında on yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.64 oldu. İki yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi de %11.61 düzeyindeydi. Çarşamba günü ABD Merkez Bankası yetkililerinden gelen açıklamalar, Irma kasırgasına yönelik endişeler ve Kuzey Kore gerginliği doları baskılarken, TL diğer gelişmekte olan para birimlerine paralel sakin seyretti. Dolar/TL paritesi 3.43 düzeyindeydi. Perşembe günü ise dolarda küresel güç kaybı ve TL'de yüksek getiri cazibesi ile dolar/TL 3.41'in altına gerileyerek yılın en düşük seviyesine gelirken, ECB toplantısı sonrası Başkan Mario Draghi'nin açıklamaları sonrası eurodaki değerlenme euro/TL'de ise yukarı harekete neden oldu. Euro/TL 4.10’a yaklaştı. Faizlerde ise önemli bir değişim kaydedilmedi. Haftanın son gününde de TL, sağladığı yüksek getiri ve dolarda küresel güç kaybı nedeniyle değerlenme eğilimini sürdürürken; dolar/TL 8 Aralık'tan bu yana en düşük olan 3.40 sınırında güne başladı. Daha sonra ise parite 3.41 civarında seyretti. Brezilya Merkez Bankası’nın faiz düşürmesi ve Rusya Merkez Bankası’nın da Eylül toplantısında bu yönde karar alabileceği beklentileri mevcut durumda yüksek getirisi olan TL’ye yaramakta. Euro/TL 4.12 düzeyinde seyrederken, sepet kur 3.77 düzeyinde seyrediyor. İki yıllık tahvil

(13)

faizleri %11.64; on yıllık tahvil faizleri ise %10.65 düzeyindeydi.

Sonuçta, 29 Ağustos’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.4472 olan dolar/TL paritesi, 8 Eylül’de 3.4123 TL’ye geriledi; 4.1504 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 4.1159 TL’ye geriledi. 29 Ağustos’da %11.55 olan iki gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %11.64’e yükseldi.

Döviz, petrol ve altın

fiyatları... Döviz:

Hafta başında dolar, Kuzey Kore'nin Pazar günü bir hidrojen bombası denemesinde bulunması ve küresel gerilimin artmasıyla yen ve İsviçre frankı karşısında geriledi. Dolar/yen paritesi 109.33’e düştü. Dolar/Frank paritesi de 0.95 civarında haftaya başladı. Euro/dolar paritesi ise haftaya 1.19 düzeyinde başladı. Daha sonra da dolar, Kore yarımadasındaki artan gerilim ve Fed'in kıdemli yetkililerinden Lael Brainard'ın ABD'deki düşük enflasyonla ilgili uyarısının ardından baskı altında kaldı. Dolar yen 108.45’e kadar geriledi. Euro Avrupa Merkez Bankası(ECB) toplantısı öncesinde güçlü seyrini sürdürürken, dikkatler ECB'nin euronun son dönemdeki güçlü seyrine ilişkin açıklamalara ve bu açıklamaların para politikası görünümünü nasıl etkileyeceğine çevrildi .Euro bu yıl dolar karşısında yüzde 13'den fazla yükseldi. Euro Perşembe günkü ECB toplantısının kısa vadedeki iyimserliğe destek vermesi, baskı altındaki dolara ise sınırlı destek sağlamasıyla, dolar karşısında iki buçuk yılın zirvesini gördü. ECB Başkanı Mario Draghi tahvil alımlarının azaltılmasına ilişkin kararların muhtemelen Ekim'de alınacağını belirtti. Bu açıklama, euronun yakın dönemde değer kazanacağı yönündeki beklentiyi artırmak için yeterli oldu. Euro dolar karşısında 1.2090 ile Ocak 2015'ten bu yana en yüksek seviyesini gördükten sonra haftanın son günü de 1.20’nin üzerinde seyretmekte. Dolar/yen paritesi 108 eşiğinin altına indi. ABD Doları, Cuma günü itibariyle euro/dolar paritesi 1.2050; dolar/yen paritesi 107.75 düzeyindedir.

Petrol:

ABD petrol fiyatları, Harvey kasırgası nedeniyle kapanan Meksika Körfezi'ndeki rafinerilerin aşamalı olarak yeniden üretime başlamasının ham petrol talebini artırmasıyla hafta başında yükseldi. Diğer yandan birçok ABD rafinerisinin yeniden üretime başlaması, ciddi arz sıkıntısı endişelerinin azalmasıyla benzin fiyatlarındaki yükselişi sona erdirdi. ABD hafif ham petrol vadeli fiyatı hafta başında varil başına 47.41 dolardaydı. Brent petrolünün varili de hafta başına 52 dolar düzeyinde başladı. Hafta içinde fiyatlardaki yükselme devam etti. Meksika Körfezi'ndeki rafineriler Harvey Kasırgası'nın ardından yeniden üretime başladı.

Ancak Karayipler ve Atlantik'teki üç kasırga daha fazla üretim aksaması sinyalini veriyor. Kasırgalara rağmen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nden (OPEC) gelen yüksek ham petrol üretimi talebi karşılamak için fazla arz olduğu anlamına geliyor. ABD ham petrolü 49 dolara yükselirken, Brent petrolü 54 dolara çıktı.

Petrol fiyatları, haftanın son gününde de ABD ham petrol üretiminin Harvey Kasırgası'ndan beklenilenden fazla zarar görmesi ve Florida'ya doğru ilerleyen daha güçlü Irma Kasırgası'nın petrol endüstrisinde daha fazla aksama tehdidi oluşturmasıyla yüksek seyrini sürdürdü. Brent petrolü 55 dolara yaklaşırken, ABD petrolü 49 dolar sınırında seyrediyor. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli

(14)

Brent ham petrolünün varili 54.70 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 49.05 dolar civarında seyretmektedir.

Altın:

Altın fiyatları Kuzey Kore'nin bugüne kadarki en güçlü nükleer denemesinin altına olan güvenli liman talebini desteklemesiyle hafta başında yükseldi ve 1336 dolara çıktı. Altın Kuzey Kore kaynaklı jeopolitik risklerin ve ABD'deki düşük enflasyonun faiz artırımını geciktirebileceği beklentisinin desteğiyle hafta içinde yatay seyretti.

Fiyatlar, Avrupa Merkez Bankası toplantısından sonra ve beklentilerden zayıf gelen ABD istihdam verisinin ardından doların gerilemesi ile Kuzey Kore'de süren gerilimin güvenli liman talebini artırmasıyla bir yılın zirvesini gördü. Haftanın son gününde spot altının ons fiyatı ilk işlemlerde geçen yılın Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyesini gördükten sonra 1350 doların üzerinde seyretti. Daha sonra biraz geriledi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1349 dolar civarındadır.

DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER 30.12.16 (1) (2)

29.08.17 (3)

08.09.17 (2)/(1) % değişim

(2)/(1) reel % değişim

(3)/(2) % değişim ABD doları/TL* 3,5255 3,4472 3,4123 -2,2 -8,3 -1,0

Euro/TL* 3,7166 4,1504 4,1159 11,7 4,8 -0,8

Döviz Sepeti ** 3,6211 3,7988 3,7641 4,9 -1,6 -0,9 Euro-dolar

Paritesi 1,0542 1,2040 1,2062 14,2 - 0,2

* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.

UYARI NOTU:

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Daha fazla bilgi için:

Dr. M.Veyis Fertekligil,

Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20

Referanslar

Benzer Belgeler

Euro Bölgesi’nde açıklanan Mart ayı Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisi aylık bazda yüzde 1,0 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 oranında artış

MEZARLIK ALANLARI ZİYARETE HAZIR Muğla Büyükşehir Be- lediyesi ekipleri mezarlık alanlarında yürüttükleri temizlik çalışmalarını ta- mamlayarak bayram ziya-

%60 h/h veya daha yüksek etanol içeren homeopatik tentürler, alındıktan hemen sonra yapılan nefes alkol testine pozitif yanıt vermektedir.. Bu, ağızdaki

Ondalık Sayı ve Yüzde Kavramlarının Gelişimi... Kesirler ve Ondalık

Sanayi üretimi sektörel bazda incelendi ğinde, 2012 yılı ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre gerileyen sektörler arasında yüzde 22.5 oranında mobilya

Euro Bölgesi’nde açıklanan öncü TÜFE verisi Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,1 ve Çekirdek TÜFE verisi aynı dönemde yüzde 1,1 oranında

TÜFE aylık değişimi ile Yİ ÜFE aylık değişimleri arasındaki korelasyon katsayısı pozitif yönlü 0,62 olarak hesaplanmış olup pozitif ve orta bir doğrusal

Son 16 yıllık aritmetik ortalaması %14,30 olan alkollü içecekler ve tütün grubu yıllar itibariyle dalgalı bir seyir izlerken Mayıs 2019 itibariyle kendi ve