• Sonuç bulunamadı

Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi

Aziz Mert İpekçi, Başak Gökçay, Çiğdem Bengü Candoğan, Elif Şahin, Tamara Toklu

Danışman: Prof. Dr. Aylin Tarcan ÖZET

Bu çalışmadaki amacımız,anne bebek bağlanması ile bebeklerde görülen infantil kolik arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmak, varsa bu ilişkiyi istatiksel olarak değerlendirip ortaya koymaktır.

Bağlanma; çocuğun ilgi bakım ve ihtiyaçlarını karşılayan kişilere genellikle ebeveynlere karşı geliştirdiği bebekte güven duygusunu yerleştiren güçlü duygusal bir bağdır(1). Anne-bebek bağlanması ile ilişkisini incelediğimiz infantil kolik ise gelişimi normal olan, sağlıklı 0–6 aylık bebeklerde, günde üç saat, haftada üç gün ve üç haftadan uzun süren, nedeni açıklanamayan huzursuzluk, saldırganlık ve ağlamaların olduğu tablo olarak tanımlanmıştır(2).

Çalışmamızda Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim Dalında izlenen bebekler ve anneleri çalışmaya alınmıştır. İnfantil kolik tanısı ile izlenen, yaşları 0-6 ay arasında bebeği olan 61 anne ile bebeklerinde infantil kolik yakınması olmayan 61 anne değerlendirilmiştir.

Bu değerlendirmede önce “Sosyo-demografik bulgular ve infantil kolikle ilişkili durumlar” isimli form ve daha sonra annelerin bağlanma düzeyini ölçmek amacıyla “Maternal Bağlanma Ölçeği” kullanılmıştır(5).

Yaptığımız çalışmada anne-bebek bağlanması ile kolikli bebek arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bunun sebebinin infantil kolik hakkında iyi bilgilendirilmiş ebeveynlerin bu durumu bir hastalık olarak görmemesi ve bunun sonucunda bebeklerine olan davranışlarının değişmemesine bağlandı.

Anahtar kelime: İnfantil kolik, Maternal bağlanma, sosyo-demografik bulgular

(2)

GİRİŞ

Bağlanma kuramı, insanların kendileri için önemli olan diğer kişilerle güçlü duygusal bağlar kurma eğiliminin nedenlerini açıklayan bir yaklaşımdır.

Duygusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi bebeklerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli ve gelişimsel açıdan işlevsel olan bağlanma sistemini ifade eder. Bağlanma sistemi bebeklerin onlara bakan kişi veya kişilerle fiziksel yakınlığını güçlü tutarak, hem bebeklerin çevreden gelebilecek tehlikelere karşı korunmasını hem de onlara çevreyi keşfetmeleri için gerekli koşulları sağlar. Bebeğin anne ile güvenli bir bağ kurması bebeğin sosyal ve duygusal gelişiminde temel taşlardandır.

Bağlanma, ilk birkaç ayda gelişmeye başlayarak dokuzuncu ayda kuvvetlenir. Bu güvenli bağ kişinin özgüvenine,arkadaş ilişkilerine, problem çözme yeteneğine ve benlik kontrolüne önemli bir katkıda bulunur.

Bağlanma iki taraflı bir ilişkidir ve her iki tarafın da birbirinin ihtiyaçlarını karşılamasıyla giderek gelişir. Bu ilişki geliştikçe bebeğin, annesiyle iletişiminde kullandığı ve hayatının ilk dokuz ayında edindiği davranışlarına “bağlanma davranışları" denir. Emme, sokulma/uzanma, bakış, gülümseme, ağlama bebeğin başlıca bağlanma davranışlarıdır.

Mary Ainsworth adlı gelişim psikoloğunun bir çocuk ile temel bakıcısı arasındaki bağlanma ilişkisini gözlemlemek üzere yaptığı Yabancı Durumu Testine göre 3 tipte anne-çocuk bağlanması vardır(7):

1) Güvenli bağlanma: Bebekler, annenin yokluğunda kısmen huzursuz olmakta, ancak panik yaşamadan, anneleriyle temas aramakta ve o döndüğünde rahatlayarak, onu güvenli üs olarak kullanıp çevreyi keşfe çıkmaktadır. Güvenli bağlanan bebeklerin annelerinin genelde duyarlı, ulaşılabilir ve çocuklarından gelen isteklere olumlu tepkiler veren kişiler oldukları dikkati çekmiştir.

2) Kaygılı-kararsız bağlanma: Annelerinin yokluğunda yoğun bir kaygı, gerilim ve kızgınlık yaşamakta, o sırada odada bulunan yabancı ile iletişimi reddetmekte, anneleri döndüğünde ise kolay kolay yatıştırılamamakta ve çevreyi keşfe çıkmak yerine ona sıkıca yapışıp birlikte olmak istemektedir.

Bu bebeklerin annelerinin, tutarsız tepki veren; bazen ulaşılamaz ya da tepkisiz, bazen de çocuklarının etkinliklerini sıklıkla kesintiye uğratacak şekilde, aşırı müdahaleci oldukları gözlenmiştir.

3) Kaygılı-kaçınmacı bağlanma: Bu bebekler ise, anneleriyle ayrılmaktan etkilenmez görünmekte, onunla yeniden bir araya geldiklerinde de temastan kaçınmaktadırlar. Bu bebeklerin annelerinin ise genellikle soğuk, çocuklarının yakınlık isteğini reddeden ve onunla beden temasından kaçınan anneler oldukları gözlenmiştir.

(3)

4)Dağınık/yönü belirsiz bağlanma: Son yıllarda, bu sınıflandırmaya uymayan ve kaçınmacı, kararsız davranışların dağınık bir karışımı olarak kendini gösteren (örneğin annenin yokluğunda onu arayan ancak yanındayken ondan kaçınan) bir bağlanma örüntüsü daha tanımlamıştır.

Araştırmalar, bu örüntünün, bebeklik döneminde annenin depresyon ya da başka bir tür rahatsızlık geçirmesi sonucunda veya ihmal ve istismara bağlı olarak geliştiğini göstermektedir. (8)

İnfantil kolik ilk kez Wessell tarafından 1954 yılında tanımlanmıştır.

İnfantil kolik nedenini açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmüş ancak etyolojisi kesin aydınlatılamamıştır. İnfantil kolik nedenleri olarak gastrointestinal, psikososyal, nörogelişimsel bozukluklar üzerinde durulmuştur (3). Özellikle genetik yatkınlık ve ebeveynin depresyonu ve olumsuz anne-bebek ilişkisi infantil kolik açısından önemli risk faktörleri olarak gösterilir (4).

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çalışma, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim Dalı ve Etik Kurulu tarafından onaylanmış.(Proje No: KA13/91)

Çalışmamız, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim Dalında yapılmıştır. İnfantil kolik tanısı gözlenen 0-6 aylık bebeği olan 61 anne ile infantil kolik yakınması olmayan 61 anne olmak üzere toplamda 122 anne değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede “Sosyo-demografik bulgular ve infantil kolikle ilişkili durumlar”(Ek 1) isimli form ve annelerin bağlanma düzeyini ölçmek amacıyla “Maternal Bağlanma Ölçeği” (Ek 2) kullanılmıştır.

Ek 1: Sosyo-Demografik Bulgular ve İnfantil Kolikle İlişkili Durumlar Bilgi Formu

 Bebeğin adı-soyadı

 Bebek yaşı

 Gebelik haftası

 Bebek cinsiyeti

 Doğum şekli

 Doğum ağırlığı

 Aktüel ağırlığı

 Cinsiyet

 Çoğul gebelik

 Kaçıncı çocuk olduğu

 Anne yaşı

 Baba yaşı

 Evlilik süresi

 Annenin eğitim durumu

 Annenin iş durumu

 Daha once çocuk kaybı

 Sorunlu gebelik öyküsü

 Bebeğiniz 24 saat içinde ortalama ne kadar ağlıyor?

 Sebepsiz yere ağladığı oluyor mu?Evetse ne sıklıkta?

(4)

 Sebebini bulamadığınız herhangi bir ağlama için hiç doktora gittiğiniz oldu mu?

 Bebeğinizin gaz sıkıntısı oluyor mu?

 Bebeğiniz doğduktan sonar hiç depresyon yaşadınız mı?Evet ise ilaç kullandınız mı?

 Bebeğiniz uykudan aniden ağlayarak uyanıyor mu?Evet ise ne sıklıkta?

 Bebeğinize ilgisiz davrandığınızı fark ettiğiniz hiç oldu mu?

 Bebeğinizin ağlaması günde 3 saatten fazla sürüyor mu?

 Bebeğinizi nasıl uyutuyorsunuz?

 Bebeğinizin ağlamasını genelde hangi yöntemlerle durdurmaya çalışıyorsunuz?

 Bebeğiniz günün en çok hangi saatlerinde ağlıyor? Sabah-öğle- akşam

 Bebeğiniz sizinle birlikte mi uyuyor?

 Evinize bebeğin ilk kez gördüğü biri geldiğinde ağlaması artıyor mu?

 Bebeğin günlük rutini var mı?( Hergün aynı şeyleri aynı saatlerde mi yapıyor?)

 Bebeğinizi emzirme sıklığınız nedir?

 Çocuğunuzla konuşur musunuz?

 Bebeğin bakımıyla anne ve baba dışında ilgilenen var mı?Varsa kim?

 Bebeğinizi gündüz de uyutuyor musunuz?

 Bebeğinizden başka kaç çocuğunuz var?

 Bebeğinizin kardeşleri varsa onlarla ilişkisi nasıl?

Ek 2: Maternal Bağlanma Ölçeği

HER ZAMAN SIK SIK BAZEN HİÇBİR

ZAMAN 1- Bebeğimi sevdiğimi

hissediyorum a b C d

2- Bebeğimle birlikteyken mutluluk ve içimde bir sıcaklık hissediyorum

a b C d

3- Bebeğimle özel zaman geçirmek istiyorum

a b C d

4- Bebeğimle birlikte olmak için

sabırsızlanıyorum a b C d

5- Sadece bebeğimi görme bile

beni mutlu ediyor a b C d

6- Bebeğimin bana ihtiyacı

olduğunu biliyorum a b C d

7- Bebeğimin sevimli olduğunu

düşünüyorum a b C d

8- Bu bebek benim olduğu için çok memnunum

a b C d

9- Bebeğim güldüğünde kendimi

özel hissediyorum a b C d

10- Bebeğimin gözlerinin içine

bakmaktan hoşlanıyorum a b C d

11- Bebeğimi kucağımda

tutmaktan hoşlanıyorum a b C d

(5)

12- Bebeğimi uyurken

seyrediyorum a b C d

13- Bebeğimin yanımda olmasını istiyorum

a b C d

14- Başkalarına bebeğimi

anlatıyorum a b C d

15- Bebeğimin gönlünü almak

zevklidir a b C d

16- Bebeğimle kucaklaşmaktan

hoşlanıyorum a b C d

17- Bebeğimle gurur duyuyorum a b C d

18- Bebeğimin yeni şeyler

yapmasını görmekten

hoşlanıyorum

a b c d

19- Düşüncelerim tamamen

bebeğimle dolu a b c d

20- Bebeğimin karakterini

biliyorum a b c d

21- Bebeğimin bana güven

duymasını istiyorum a b c d

22- Bebeğim için önemli olduğumu biliyorum

a b c d

23- Bebeğimin hareketlerinden

ne istediğini anlıyorum a b c d

24- Bebeğime özel ilgi

gösteriyorum a b c d

25- Bebeğim ağladığına onu

rahatlatıyorum a b c d

26- Bebeğimi içimden gelen bir

duyguyla seviyorum a b c d

a=4 puan, b=3 puan, c=2 puan, d=1 puan İstatistiksel Yöntem

Sürekli değişkenlerde parametrik testlerin ön şartlarından varyansların homojenliği “ Levene” testiyle, normallik varsayımı ise “Shapiro-Wilk” testi ile kontrol edilmiştir. Ön şartların yerine gelmediği değişkenlerde grup ortancaları Mann-Whitney U testi ile ön şartları sağlayan değişkenlerde grup ortalamaları ise Student’s t testi ile analiz edilmiştir. Kategorik verilerin analizinde Fisher’s Excat test, Pearson ki-kare testi ve Olabilirlik oran testleri kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Veri analizinde SPSS 17,0 istatistik paket programı (SPSS, Version 17, Chicago IL, USA) kullanılmıştır. Değişken arasındaki ilişki için “Spearmen Ro” testi kullanılmıştır.

BULGULAR

“Sosyo-demografik bulgular ve infantil kolikle ilişkili durumlar” formunun sonuçlarına göre çocuk ayının, anne yaşının, çocuk kilosunun ve evlilik süresinin kolikli bebekler üzerindeki etkileri Tablo 1’de görülmektedir.

Çocuk ayının ve özellikle çocuk kilosunun kolikli bebeklerle anlamlı bir

(6)

ilişkisi olduğu istatiksel olarak görülmüştür. Anne yaşının ve evlilik süresinin ise kolikli bebek üzerine anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür.

Tablo 1. Çocuk ayı, anne yaşı, çocuk kilosu, evlilik süresi değişkenlerinin kolikli- koliksiz bebek üzerine etkileri

Kolikli Koliksiz p

Anket yapılma zamanı (çocuğun yaşı)

Ort ± std.

sapma 2,00± (1,72) 3,00± (1,58) P<0,05

Max 6,00 6,00

Min 0,50 0,50

Anne yaşı Ort ± std.

sapma 31± (3,94) 28± (4,88) P>0,05

Max 38 41

Min 23 21

Çocuk

kilosu Ort ± std.

sapma 4,80± (1,60) 6,00± (1,64) P<0,01

Max 8,90 9,20

Min 3,00 2,70

Evlilik süresi Ort ± std.

sapma 5,00± (3,60) 4,50± (3,83) P>0,05

Max 16,00 20,00

Min 0,00 1,00

Tablo 2’de bebek cinsiyetinin kolikli bebek üzerinde anlamlı olduğu görülmüş, erkek bebeklerin kolikli olma yüzdelerinin kız bebeklere oranla daha az olduğu tespit edilmiştir. Buna göre kız bebeklerin yaklaşık

%60’nın,erkek bebeklerin ise %40,3’nün kolikli olduğu anlaşılmıştır. Kolikli bebek üzerine bir diğer anlamlı sonuç sorunlu gebelikte görülmüştür.

Sorunlu gebelik geçirmiş olan annelerin %61,9’unun kolikli bebek sahibi olduğu görülmüştür. Doğum şekli ve iş durumunun ise kolikli bebek üzerine anlamlı bir etkisi görülmemiştir.

(7)

Tablo 1. Bebek cinsiyeti, bebeğin doğum şekli, annenin gebeliği ve iş durumu ile kolikli bebek değerleri

Kolikli (%) Koliksiz (%) p Cinsiyeti Erkek(sayı

yüzde) 40,3% 59,7% P<0,05

Kız 60,0% 40,0%

Doğum Şekli Normal 52,0% 48,0% p>0,05

Sezeryan 48,6% 51,4%

Gebelikte sağlık sorunları

Var 61,9% 38,1% P>0,05

Yok 47,5% 52,5%

İş Durumu Çalışıyor 42,4% 57,6% p>0,05

Çalışmıyor 57,1% 42,9%

Tablo 3’te kardeş sayısının kolikli bebek yüzdesi üzerinde değişikleri olsa da bunların kolikli bebek olma ile herhangi bir anlamlı ilişkisi görülmemektedir.

Tablo 3. Kardeş sayısı ve infantil kolik oranları

Tanı Kardeş Sayısı Sonuç

0,00 1,00 2,00 3,00

Kolikli 50,8% 47,4% 52,9% 50,0% p>0,05

Koliksiz 49,2% 52,6% 47,1% 50,0% p>0,05

Çalışmamızdaki Maternal Bağlanma Ölçeği’ ne göre soru 18* ve soru 19

**’un sonuçlarının kolikli bebek üzerine anlamlı değerleri görülmüştür.

Tablo 4.Maternal Bağlanma Ölçeği’ nin istatiksel değerleri Tanı Her

zaman Sık sık Bazen Hiçbir

zaman P

Soru 1 Kolikli 57 4 0 0 p>0,05

Koliksiz 59 2 0 0

Soru 2 Kolikli 56 5 0 0 p>0,05

Koliksiz 57 4 0 0

Soru 3 Kolikli 51 9 1 0 p>0,05

Koliksiz 55 6 0 0

Soru 4 Kolikli 49 10 2 0 p>0,05

Koliksiz 56 3 2 0

Soru 5 Kolikli 58 3 0 0 p>0,05

Koliksiz 56 4 1 0

(8)

Soru 6 Kolikli 55 6 0 0 p>0,05

Koliksiz 54 7 0 0

Soru 7 Kolikli 55 6 0 0 p>0,05

Koliksiz 59 1 1 0

Soru 8 Kolikli 58 3 0 0 p>0,05

Koliksiz 56 5 0 0

Soru 9 Kolikli 51 5 5 0 p>0,05

Koliksiz 52 8 1 0

Soru 10 Kolikli 52 7 2 0 p>0,05

Koliksiz 54 6 1 0

Soru 11 Kolikli 46 9 5 1 p>0,05

Koliksiz 46 12 3 0

Soru 12 Kolikli 37 14 10 0 p>0,05

Koliksiz 34 21 6 0

Soru 13 Kolikli 53 7 1 0 p>0,05

Koliksiz 51 9 1 0

Soru 14 Kolikli 36 9 13 3 p>0,05

Koliksiz 37 12 10 2

Soru 15 Kolikli 45 12 4 0 p>0,05

Koliksiz 49 7 5 0

Soru 16 Kolikli 51 9 1 0 p>0,05

Koliksiz 55 5 1 0

Soru 17 Kolikli 57 4 0 0 p>0,05

Koliksiz 56 3 0 0

Soru18 Kolikli 58 3 0 0 P<0,05

Koliksiz 49 10 2 0

Soru 19 Kolikli 32 24 5 0 P<0,05

Koliksiz 45 13 3 0

Soru 20 Kolikli 38 11 12 0 p>0,05

Koliksiz 46 10 5 0

Soru 21 Kolikli 59 2 0 0 p>0,05

Koliksiz 56 5 0 0

Soru 22 Kolikli 57 4 0 0 p>0,05

Koliksiz 55 6 0 0

Soru 23 Kolikli 45 12 4 0 p>0,05

Koliksiz 50 10 1 0

Soru 24 Kolikli 21 4 0 0 p>0,05

Koliksiz 32 4 1 0

Soru 25 Kolikli 22 3 0 0 p>0,05

Koliksiz 34 3 0 0

Soru 26 Kolikli 60 1 0 0 p>0,05

Koliksiz 56 5 0 0

*18- Bebeğimin yeni şeyler yapmasını görmekten hoşlanıyorum

**19- Düşüncelerim tamamen bebeğimle dolu

Tablo 5’te Maternal Bağlanma Ölçeği ile infantil kolik arasındaki ilişki gözükmektedir. Bu tabloya göre anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.

(9)

Tablo 5.Maternal Bağlanma Ölçeği ile infantil kolik ilişkisi

Tanı Mean Median

p=0,93

Kolikli 98,47±6,33 101

Koliksiz 99,32±4,63 100

Toplam 98,90±5,54 100,5

TARTIŞMA

Toplumun ilk ve doğal çekirdeği olan ailenin çocuk üzerindeki etkileri doğum öncesinde başlamakta, doğumdan sonra da devam etmektedir.

Anne ve babanın çocuk üzerindeki etkileri birbirinden farklıdır. Anne, çocukla biyolojik ve psikolojik olarak derin bir ilişki içindedir Anne çocuğun yaşamındaki ilk saat ve günlerden başlayarak çocuğun ilk bakıcısı, ilk koruyucusu, ilk ilişki kurduğu, ilk güvendiği ve sevgi aldığı kişidir.(6) Tüm bunlar bebeğin gelecekteki kişiliğini, insan ilişkilerini, özgüvenini önemli derecede etkiler. Çalışmamızda üzerinde durduğumuz infantil kolik ise anne bebek bağlanmasının bebek üzerindeki erken dönem etkilerinden olup önemli bir klinik tablodur.

İnfantil kolik ile anne-bebek bağlanması arasındaki ilişkiyi araştırmak üzere yaptığımız anketimizin verilme zamanı (bebek yaşı, kilosu) kolikli bebeklerde, koliksiz bebeklere göre daha erkendi. Bu, pediatristlerin kolik tanısını ekarte etmek için bebeği daha uzun süre izlemesine bağlandı

Bu hasta grubunda kız bebeklerde erkek bebeklere göre anlamlı oranda fazla infantil kolik görüldü. Literatürde erkek bebeklerde daha fazla kolik tablosu görülmektedir. Fakat bizim çalışmamız belli bir doğum sayısı içinde kolikleri tarayan ve cinsiyet karşılaştırması yapan bir çalışma değildi. Bu nedenle çalışmamızın sonuçlarının literatüre uymaması infantil koliğin kız bebeklerde daha fazla olduğunu göstermez.

SONUÇ

Anne-bebek bağlanması ile infantil kolik arasında anlamlı bir ilişki bulunamaması, doktora giden ve doğru bilgilendirilmiş ebeveynlerin, kolikli bebeğe yaklaşımı öğrenmiş olması ile açıklanabilir.

İnfantil kolik ve anne –bebek bağlanması arasındaki ilişki ilk defa bu çalışma ile araştırıldı. Bu çalışma grubunda anlamlı ilişki gösterilmedi.

KAYNAKLAR

1. Solmaz T psikolojinin alt alanları, romantik bağlanma: Bebeklik dönemi bağlanma süreci, yetişkin bağlanma sitilleri ve romantik ilişkiler, Türk Psikoloji Bülteni, 2002; 24-25: 105-13.

2. Wessel MA, Cobb JC, Jackson EB. Paroxysmal fussing in infancy, sometimes called “colic” Pediatr.1954;14.721.

3. Kheir AE. Infantile colic, facts and fiction. Ital J Pediatr. 2012; 38:34.

(10)

4. Akman I, Kusçu K, Özdemir N, et all Mothers’ postpartum psychological adjustment and infantile colic Arch. Dis. Child.2006; 91:417-419

5. Muller ME. A questionnaire to measure mother to infant attachment, J Nurs Meas 1994; 2(2):129-41.

6. http://www.belgeler.com

7. Mary Ainsworth,Strange Situation 1970 8. http://yturkoz.blogcu.com

Referanslar

Benzer Belgeler

• Sağlık Bakanlığı, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Kavramsal Açıdan Sağlık. Anne Çocuk Sağlığı. Yüksek Ateş Şikayeti İle Hastaneye

gerçekleştirilmesi için yeterli sağlık hizmetlerinin sunulabileceği sağlık merkezlerinin de önemi göz

Bulgular: Gebelerin sosyo-demografik ve obstetrik özelliklerine göre doğum öncesi bağlanma ölçeği puan ortalamaları incelendiğinde; gebelerin gelir durumu algılamaları,

Gebe ve emzikli kadın, bebek, çocuk ve adolesanların beslenmesi konularını içeren Anne ve Çocuk Beslenmesi kitabının, çocukların büyüme, gelişme ve eği- timinde

Sağlıklı ve doğru beslenen anne, emzirme sırasında enerji harcadığından ve süt üretimi için yağ dokusu kullandığından daha kolay ağırlık kaybeder.. Anne ve

Oyunu değiştirmek için parmaklarınızı daha yavaş veya daha hızlı hareket ettirin ya da gıdıklamadan önce biraz daha bekleyin.. Gülüşüyle ya da attığı çığlıklarla

Bu faktörler; annenin işi, çalışma nedenleri, çalışma koşulları, annenin eğitim düzeyi, anne -çocuk iletişimi, aile içi ilişkiler, annenin yokluğunda çocuğa

Bebek Beslenmesinde Anne Sütünün Önemi ve Emzirme Tekniği Anne sütü doğumdan sonra ilk 6 ay süresince bebeğin fizyolojik ve psikososyal ihtiyaçlarını tek başına mükemmel