Sindirim sistemi, böbrek ve karaciğer hastalıkları
Ağız kuruluğu
• Bir hastalık belirtisi veya kullanılan ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabilir.
• Tükrük akımının azalması ağzın kendini temizleme mekanizmasını bozar ve ağız kokusuna neden olur. Mikroorganizmalar sorumludur.
• Nedenleri; çeşitli ilaçlar (atropin ve benzerleri, trisiklik antidepresanlar, seratonin geri alım
inhibitörleri, antihistaminikler, antiemetikler,
dekonjestanlar, bronkodilatörler, kilo verdirici ilaçlar, proton pompa inhibitörleri, antikolinerjikler,
diüretikler, proteaz inhibitörleri), radyoterapi,
kemoterapi, tükrük bezini tutan hastalıklar (sjögren, sarkoidoz, HIV, Hepatit C, primer safra yolu sirozu, kistik fibrozis, diabet) veya amiloidoz gibi nadir
görülen hastalıklar olabilir.
• Tedavisinde tükrük akışını artırmak amaçlı palyatif yöntemler uygulanır.
Alkollü içecek ve ağız gargaralarından kaçınma
Ağız nemlendiricileri Şekersiz sakızlar
Çeşitli solüsyon, sprey ve jeller
• İlaçla tedavisinde kolinerjik ilaçlar: tükrük bezlerindeki asetilkolin reseptörlerini uyarır (radyoterapi, sjögren hastalığı ve kemik iliği transplantasyonu hastalarında etkili, kalp hastlıklarında kullanımı riskli).
• Parasempatomimetik uyarıcı ilaçlar; astım,
glokom ve akut iritisi olanlarda kontrendikedir.
Gastro-özofageal reflü
• Normalde sindirim sistemi içeriğinin hareketi ağızdan yemek borusuna, mideye ve ince
bağırsağa doğrudur.
• Mide kapakçığı bozulursa bu hareketin tersine doğru mideden yemek borusuna doğru asitli içerik çıkar ve yanma meydana gelir.
• Asitli içerik ağıza ulaşırsa dişlerde mine erozyonuna neden olur.
Peptik ülser
• Mide; hidroklorik asit, mukus, pepsinojen ve intrinsik faktör salgılayan bir organdır.
• Mukus mide duvarını kaplayarak asitin zararlı etkisinden korur.
• Mukusun azalması ile asit, mide ve ince
bağırsakta (doudenum) epitelin ülserasyonuna neden olur.
Reflü ve peptil ülserin diş hekimliği açısından önemi;
• Antiasit kullanan hastalarda antibiotiklerin
emiliminde olabilir. Aynı anda kullanılmamalıdır.
• Çürüğe yatkınlık ve dişeti iltihaplanmaları görülür.
• Anemiye neden olabilir, gerekirse konsültasyon yapılmalıdır.
• Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar kullanılmamalıdır.
Böbrek hastalıkları
• Böbrekler boşaltım sisteminin bir organıdır.
• Böbrek yetmezliği gelişirse fonksiyonunu yerin getiremez ve vücutta sıvı dengesi bozularak
ödem meydana gelir.
• Kronik yetmezlikli hastalarda diyaliz
ünitelerinden hepatit B gibi bulaşıcı hastalık kapma riski çok yüksektir.
• Birçok sistem etkilenir. Kanama ve enfeksiyona yatkınlık artar.
• Dişhekimliği uygulamalarında profilaktik antibiyotik kullanılmalıdır.
• Kanamalı işlemlerde mümkün olduğunca atravmatik çalışılmalıdır.
• Hemodiyaliz ile aynı gün işlem yapılmamalıdır.
• Herhangi bir ilaç reçete edilecekse doktoruyla
konsültasyon yapıp böbreklerde çözünen ilaçlardan kaçınılmalıdır.
Karaciğer hastalıkları
• Karaciğer vücutta bir laboratuvar gibi çalışır.
• Görevleri; plazma proteini üretimi, safra salgılanması, karbonhidrat ve yağ
metabolizmasının sağlanması, ilaç ve toksik maddelerin zararlı etkilerinin yok edilmesi, bazı hormonların birleştirilmesi gibi bir çok metabolik faaliyetler
• Siroz ve hepatitte oluşan karaciğer hasarı
yetmezliğe neden olur. Tedavisinde organ nakli hemen her zaman tek tedavi yöntemidir.
• Karaciğer nakli öncesinde hastalar dental durumlarının tespiti için dişhekimine
yönlendirilirler.
• Bu grup hastalarda viral hepatitin bulaşma riski nedeniyle sterilizasyon ve dezenfeksiyon
kurallarına dikkat edilmelidir.
• Her hastanın bulaşıcı hastalığı anamnezle ortaya çıkarılamaz, bu yüzden her hastanın bulaşıcı hastalığı varmış gibi sterilizasyon- dezenfeksiyon kuralları uygulanmalıdır.
• Hepatit B’den korunmak için aşılanmalıdır.
• Tüm tedavilerden önce konsültasyon yapılmalı, karaciğerde yıkılan ilaçlar kullanılmamalıdır.