• Sonuç bulunamadı

GUGGENHEIM MÜZESİ, FAYDA VE SANAT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GUGGENHEIM MÜZESİ, FAYDA VE SANAT"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fotoğraflar :

L'architecture d'aujourd'hui ve Byggekunst dergilerinden

G U G G E N H E I M M Ü Z E S İ ,

F A Y D A V E S A N A T

5 nci caddeye Bakan cephe

«Fayda ve güzellik, hisarlarda ve

insanlarda görüldüğü gibi olamaz.'» Leonardo da Vinci

Yazan : ŞEVKİ VANLI

F. L. Wright, çok önem verdiği Gug-genheim Müzesi için Bruno Zevi'ye: «—... Büyük bir yapı olacak, mimarî tari-hinde ilk defa, üstüste koyarak cansız ve devamsız inşa etme geleneğini kıracağız. Nihayet devamlı iç mekânı her yönde hare-ket eden bir yapı kuracağız...» demekte ve genel olarak yaptığı gibi düşüncelerini elle-riyle tarif etmekteydi. Bütün yapılar için el-lerini üstüste koyarak ve bunu t-ekrar eder-ken, müze için bir eliyle helezon şekli çizi-yordu. Nitekim Wright sanatını mekân dü-şüncesinden ayıramayız, mimarî meselelerin-deki en zorlu yön olan mekânı görme, duy-ma, yaşama ve değerlendirme işlemini

(2)

yeri-ne getirmeden onu anlıyamayız. ancak onun fantastik söyleyiş şekilleriyle ilgileniriz.

1946 (Zevi'ye göre 1942, CarpanellF'ye göre 1946) da projelerini hazırlamış olduğu ve inşaatı 1959 da sona eren Newyork Gug-genhelm müzesi de, fotoğraflardan da gö-rülebileceği gibi, beklenmiyen şekillere, ola-ğanüstü plâstik değerlere sahiptir. Bu yön-den ehramlar ve şark mabetlerinin, bir güzel-liği ortaya koyuş kuvveti ile yarışıyor dene-bilir. Fakat bu yapının en önemli yönü, Wright'in modern mimarîye verdiği, mekân devamlılığı anlamının en ileri ifadesinin bu-lunmasıdır. 1907 Roberts evindeki (İllinois A.B.D.) hayat ve mekân serbestliği, müzede en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Esas olarak helezon şeklindeki bir rampanın doğurduğu bir mekân şeridinin, orta boşluğun etrafın-daki üç istikametteki gelişmesi ve kendi için-de başladığı gibi bitmesidir. Bu, bilhassa çok katlı yapılardaki, katlarla birlikte ayrılan mekânların birleşmesi, daha doğrusu arala-rındaki kesikliğin ortadan kaldırılması ol-maktadır. Bu üç yönlü gelişmenin temin et-tiği dört butlu mekân, zaman ve mekân ilgisinin en kuvvetli söyleyişlerinden birisidir. Fakat bu bir müze olmasaydı Wright aynı şeyi bu seviyeden yapabilecek miydi? Barok mimarîden Aaltoya kadar görülen tecrübeler bizi şüpheye götürmektedir. Wright'in Gun-genheim tecrübesini takibeden dene.meleri de bizi bu şüphede haklı çıkarabilir. Fakat bü-tün bu geriye bakışın düşündürdükleri ne olursa olsun bu yapı, yepyeni ve ümit verici bir deney olma özelliğinden hiçbir şey kay-betmemeKtedir.

Bu müze Kandisky'den 180, Klee'den 170, ChagalI, Delaunay, Gleizes, Leger, Marc tabloları yanında; Seurat, Cezanne, Rous-seau, Derain, Bonnard, Picasso, Braque, Mo-digliani, Miro, Mondrian ve en yeni Ame-rikalı ve Avrupalı ressamların tablolarını içinde bulundurmaktadır. Yani dünyanın en zengin koleksiyonlarından biri için yapılmış-tır. Gelen haberlere göre, halk bu müzeyi gezmek için sıraya girmektedir. Fakat diğer taraftan müzeyle ilgili olanlar yapıdan şikâ-yet etmekte ve hattâ müze müdürünün işini terkettiği söylenmektedir. Biz bu söylentiye inanmaktayız. Müzeye gelenlerin, resimleri görmeye gelmiş olsalar bile, onları seyret-meden çıktıklarını tahmin ediyoruz.

Müzennin toplantı salonu

Lconardo'r.un, yukarıya aldığımız sözü-ne tamamen inanıyoruz. Yani bir yapının gö-revini yapması, yani görevsel (fonctionelle) olması, bir sanat eseri olması için yeterli

de-ğildir. Nitekim, bunun en açık bir örneği olan makina, tam görevsel iken, sanat eseri olamamaktadır.

Fakat, diğer yönden Wright'ın yapısı,

(3)

Kesit 4 üncü k a t :

1 — Diğer binanın çatısı 2 — Montşarj

3 — Asansör 4 — Depo 5 — Boşluk

3 üncü k a t :

1 — İdarecilere ait salon 2 — Teras 3 — Kabul 4 — Müdür bürosu 5 — Montşarj 6 — Asansör 7 — Depo 8 — Teras 9 — Boşluk 2 nci kat : 1 — Büro 2 — Teras 3 - 4 — Montşarj 5 — Asansör 6 — Depo 7 — Bekçi dairesi 8 — Büyük galerinin üst kısmı 9 — Boşluk. ' c c c o : h f t

(4)

sergilenmeleri için yapıldığı resim ve heykel-leri ezmekte, varlıklarını ortadan kaldırmak-tadır. Eserler, yapının çok kuvvetli hayatı içinde erimekte, ortadan silinmektedir. Bir tablo, bu dinamik mekân içinde bütün sesini kaybetmekte; bir heykel, büyük bir heykelin içinde, süs eşyası durumlına düşmektedir.

Resim sevenlere göre, bıı yapı bir fiyas-kodur. Wright ise, müzeye konacak olan eserleri gördüğü zaman deliye dönmüş, bas-tonunu önündeki tablonun tualine geçirerek hiçbir şey söylemeden bırakıp gitmiştir. Bu-rada yapının mimarî değerini şüpheye düşü-recek bir şey söyliyemeyiz. Bu yönden, eski-den beri yerleşen görüş, yapının çok önemli bir sanat eseri olduğu düşüncesidir. Fakat, modern mimarînin herhangi bellibaşlı bir yapısının varlık sebebi olduğu konuya hiz-metinin bu derece aksi bir sonuç verdiği de görülmüş değildir. Ortada bir olay var.

Meselenin içine biraz daha girmek için Wright diğer yapıları ile toplumun ilgisini ele alalım. Bilindiği gibi anonim yapılar, hele bir araç gibi maksadına uygun olursa, her seviyede, her düşüncedeki kişilerin ihtiyacını kolayca karşılayabilir. Hemen her zaman faydalıdır. Fakat bir dünya görüşüne, bir hayat anlayışına sahip olan hakikî bir sanat unsurunu içinde yaşayabilmek için. aynı an-layışa sahip olmasa bile onu tanıması, anla-ması ve kabul etmesi gerekmektedir. Aksi halde, yapıyı ortaya koyacak sanatçının seçi-min, seçicinin, bir sanat olayına toplumun iştirakinin hiçbir önemi kalmıyacaktır. Baş-ka bir deyimle, bir sanatçının seçimi bir ha-yat görüşünün seçimi olup. bunu tesadüflere bırakmak, toplumun belirli bir dünya görü-şüne sahip olmadığına işarettir.

Wright, asrımızın, kişisel ifadesi en güçlü mimarı olarak, yapıları özel, katî ve kuvvetli bir düşünceye dayanmaktadır. Bu

K I S A H A B E R L E R :

I i Maarif Bakanlığı Güzel Sanatlar Umum Müdürlüğüne ressam Halil Dikmen tâyin edil-miştir.

Halil Dikmen İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Y. Resim Bölümü hocası ve sene-lerdenberi Resim ve Heykel Müzesi Müdürü bulunmakta idi. Kendisine yeni görevinde başarı dileriz.

Son kattan hole bakış

ı •

düşünce ve zevkte olmıyan kişilerin, onu çevrelerinin tâyinine çağırmaları büyük bir gaf olacaktır. İşlerinin görülmemesi, maddî zararları bir yana, kültürlerinin zayıflığını ilân etmiş olurlar. Bunun gibi, bu kadar bü-yük ve pek önemli bir kolleksiyonun sorumlu-luğunu yüklenmiş kişilerin yerlerinin sahibi olmadığı ortaya çıkmıştır. Mimarın seçi-minde sorumluluğu, müzenin müdürü yük-lenmiş ise, istifa etmekle en doğru hareketi yapmış olmaktadır.

«•Guggenheim» müzesinin sonunun ne olacağı konusunda bir şey söylemek çok zor! Onıı boşaltarak, tarihin bu çok önemli yapı-sını ölüme mahkûm etmek veya, yine resim ve heykel sanatının çok değerli eserlerinin harcanmasına göz yummak yollarından

han-! I Paris'te «Rodin» müzesi bahçesinde, Ha-ziran ayı içinde açılacak olan 2 nci Çağdaş Milletlerarası Heykel sergisine memleketi-mizden, Hâdi Bara, Zühtü Müridoğlu, Sadi Çalık, Zerrin Bölükbaşı ve İlhan Koman eserleriyle, iştirak etmektedirler. Sergide Türkiyeyi temsilen Zühtü Müridoğlu, Paris'e hareket etmiştir.

[~1 15 Eylül 1961 de, Brezilya'da Sao - Pau-Io'da 4 üncü Milletlerarası plâstik Sanatlar

»

gisi seçilecektir bilinemez. Biz müzenin oldu-ğu gibi saklanmasını istiyoruz. Böylece, yir-minci asır toplumunun mimarî denen ve in-sanların çevrelerini tanzim eden sanattan bir şey anlamadıklarını, işbaşında bulunanların kültür sorumluluğundan habersiz olduklarını ve nihayet bugünün toplumunun duygu ve düşünceden mahrum, rahat ve sonucu rahat-lık olan toplum meseleleri ardından koşmak-tan başka her türlü gayeyi kaybetmiş oldu-ğunu gösteren bir âbide olarak kalmalıdır.

Şevki VANLI Bu yazının yazılmasında; Sele Arte'nin 45. sayısı, Zervi'nin F. L. Wright adlı kitabı, Vanlı'nrn F. L. Wright - İnsana Dönüş adlı kitabından yararlanılmıştır.

sergisine memleketimizden 10 ressam ve heykeltraş iştirak etmektedir. İsimleri Hâdi Bara, Zühtü Müridoğlu, Kuzgun Acar. Re-simden Nuri İyem, Zeki Faik İzer, Adnan Çöker, Şükriye Dikmen, Ercüment Kalmuk ve Ferruh iştirak edeceklerdir.

| i İstanbul Sanat Festivali Resim ve Heykel Sergisi jürisi resim mükâfatı birinciliğe Ad-Çoker, ikinciliğe Nevin Demiryol, Heykel birinciliğine Mme Vivette, ikinciliğe Günseli Aru'nun eserleri seçilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

On sene her gün « Laboratoire » teharriya - tından sonra, asıl maddenin , hakikatda , bir gün serbest edilmeye musta‘id, hatır ve hayale * gelmez mu‘azzam

Tanrıöver, 21 mayıs cumartesi günü saat 17 de başlayacak bu toplantıya gelirimizin diplomasi, ilim, san’at, basın âlemine mensub yüz kadar şahsi

• Altın oran gibi daha çok resim, fotoğraf ve tasarımda kullanılan bir kompozisyon kuralıdır. Bu kurala göre çerçeve 2 yatay ve 2 dikey çizgi ile 9 eşit

Şüphesiz her divan şairi gibi kendi devrinin edebî kültürüne sahip ve divan şiirine tamamen hakim bir şair olan Seyyid Vehbî, Nabî’den çok etkilenmiş, Nedim tarzını

Antropolojinin insan ve toplum arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermek için önce- likle kültür alanlarını tercih etmesi, sanat eleştirisinin de bu alanın estetik pratiklerinden

Koleksiyoncular içerisinde sanat piyasasının en çok tanınan isimlerinden biri olan ve istediği sanatçı için piyasaya istediği şekilde yön verebildiği

(Harrison ve Wood, 2011: 290) Kullandığı dil gereği bundan böyle sanatçı, kendisini eskisinden daha çok gündelik yaşamın içinde bulmuş, kendisini daha çok gerçek

1963 yılı için söylenecek çok şey var ama bizim için önemli olan Ankara’ya taşınmış olmamızdı.. Atiye Altınok isminde yaşlıca bir