• Sonuç bulunamadı

Şiir Gündelikleri (Şiire Dâhil Notlar)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiir Gündelikleri (Şiire Dâhil Notlar)"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 Türk Dili

Şiir Gündelikleri

(Şiire Dâhil Notlar)

Ömer AKSAY

Gözümüze ilişen, ister istemez bir göz attığımız her şiir, sadece o şiiri ku- ran (yazmaktan bahsetmiyorum, yazmak başka bir şey, kurmak başka bir şey) kişinin (bu kişi şiiri yazan da olabilir, okuyan da) kendi şuuruyla münasebetinin ürünüyse, insan olarak şair, mensubu olduğu toplumda ve giderek dünyada ken- dinden başkasını görmüyor, kendinden başkasına bir şey istinat etme derdinde değildir. Sartre gibi ifade etmeyi denersek: Şaire yalnızca şair olmakla kaldığı, yani aynı zamanda insan olarak sahip olduğu sorumlulukları üstlenmediği suç- laması yapılabilir.

Modern şiirde kendinden bahseden şair mensubu olduğu toplumun yerine kendini koyar. O kendi şuuruyla değil, şiiri paylaştığı toplumun şuuruyla müna- sebet hâlindedir. Baudelaire kendi melalini ortaya koymaz, Paris’in, Avrupa’nın korkunç melaline işaret eder. “Ben” dediğinde kendinden değil Paris’ten söz eder Baudelaire. İsmet Özel: “Ben” dediğimde Türkiye’yi kastediyorum.”

Burada, varlık alanına şiirini ve şuurunu kurarak sahip olan insanların yur- dunda; bugün, geldiğimiz yerde, gözümüze ilişen, ister istemez bir göz attığımız her şiir, o şiiri kuran kişinin kendi “benliğini” aşamadığını, aşmak da istemedi- ğini gösteriyor ne yazık ki. Geldiğimiz yerde, şiirle ilgilenenler olup bitenlere uzak durmayı tercih ediyor. Sürekli tecrit aşamasında kalmayı, bir üst aşamaya geçmeyi kimse istemiyor.

//

Türkiye’de “seksen kuşağı” diye anılan, yani 12 Eylül 1980 darbesinden sonra şiirlerini yayımlamaya başlayan şairlerin büyük bölümünün darbeli bir şuura sahip olduğunu yazılan şiirlerde görebiliriz. Hepsi kapalı bir ruh hâlinin ürünüdür. İslam irfanı, Budist, Yahudi, Hrıstiyan sezgiciliğine büründü. Tasav- vufa, bir Budist, bir Yahudi, bir Hrıstiyan gibi sığınıldı. 80 darbesinden sonra yayımlanan şiirlerin toplumdan kopuk oluşunun asıl nedeni budur. 12 Eylül dar- besi, toplumun bilincinde, şuurunda oldukça büyük bir hasara yol açmıştır. Top-

(2)

Ömer AKSAY

Türk Dili 15

lumsal hasar, elbette, her zaman şiirde daha yüksek boyutta ortaya çıkar. Ne 27 Mayıs 1960 darbesinin ne de 12 Mart 1971 muhtırasının, şiirde bu boyutta bir hasara yol açmasına şairler izin vermedi. “Seksen kuşağı” Türkiye’de darbeden en fazla etkilenen, en hassas, en ince kuşaktır. Ben de “seksen kuşağı”ndanım ama benim hiçbiriyle samimiyetim olmadı, bünyem hiçbiriyle samimiyeti kabul etmedi.

“Seksen kuşağı” şairlerinin ne olursa olsun, herhangi bir zorluk yaşamadan, nasıl bir ‘yer’ olursa olsun bir ‘yer’e konumlandırıldığını, o ‘yer’e mahkûm olduğunu ve o ‘yer’inden de memnun olduğunu görmek de çok şaşırtıcıdır. Bu, şiir adına korkunç bir müşahededir!

//

04/01/2005’te şöyle yazmışım: İsmet Özel’i tanımak, daha iyi tanımak için Orhan Veli’yi ders çalışırcasına yeniden okuyorum.

//

Topluca zihin berraklığına ulaşmamız şart.

//

Şair (bir yazar olarak insan) hangi insanların düşüncelerinden, düşlerinden sorumludur? Acaba, hangi dilden sorumludur? Hangi okurların(ın) sorumlulu- ğunu üstlenebilir bir şair?

Okurların, kendilerinden sorumlu tuttukları bir şair var mıdır?

Okurlar, şairin kim olduğunun, kendilerinden ne kadar sorumlu olduğunun bilincinde mi?

Acaba?

//

“Kur’an indikten sonra dilimi yuttum.” diyor şair Hassan bin Sabit. Sustum diyor. “Susmak, yine de konuşmaktır” der Sartre. “Sessizlik bir şeyleri imler.”

Şair Hassan bin Sabit, Kur’an’ı işaret ediyordu. Artık bütün şairlerin yazdık- larından daha fazla gerçeği dile getiriyordu Kur’an. Kur’an açığa çıkarıyordu, örtüyü kaldırıyordu. Şair bunu görmüştü. Böylece, susarak, şair sorumluluğunu ortaya koymuş oluyordu.

Referanslar

Benzer Belgeler

Cemal Süreya’nın da İsmet Özel’in de doğumunu haber verdikleri, atı- lımını sürdürmekte olan şiir aynı şiir, yani “Anadolu şiiri” değil midir.. Bü- tün mezarlar

Türk Dili’nin Ocak 2016 sayısındaki Şiir Gündelikleri’nde, bir sahafta şiir kitaplarına bakarken ağabeyime imzaladığım ilk şiir kitabıma rastladı- ğımdan söz

[r]

Resûlullah (sallallâhû aleyhi vesellem) Umeyyet’ubn Ebî’s- Salt için “şiiri iman, kalbi ise küfür etti” diyor.

Gezegenimize çarpan göktaşları ile onlarla bağlan- tıları olan kuyrukluyıldızlar ve küçük gezegenler (as- teroitler) çoğunlukla iki gök cisminin çarpışmasın- dan

Sizler için haz›rlad›¤›m›z Uzay ‹s- tasyonunda Yaflam yaz›s›nda bu konuda merak etti¤iniz her fleyi bula- bilirsiniz.. Haz›r do¤aya ç›km›fl ve keyifli zaman

A lp Kuray, M etin Kum - basar, Milli Türk Talebe Birliği(MTTB) eski genel başkan lan n d an Prof.Dr. Yaşar Özdem ir, Türkiye Milli Talebe Federasyonu eski

Kadirin güzel türkçelerile başucu kitablarım «Aya öfkelenip türlü üzüntülerle kapkaranlık bir gece olduğum, sultana kızıp çırçıp- lak bir fakir haline