Özel Gereksinimli
Çocukların Aileleri ve
Desteklenmesi
• Sağlıklı bir çocuğa sahip olmak her anne babanın arzusudur. Anne babalar,
annenin hamilelik döneminde, çocukları için en güzel ve özellikleri hayal
eder ve onların toplumun ve kendilerinin değer verdiği, önemli gördüğü
tüm özellikleri taşımasını isterler. Sağlıklı bir bebek isterken ve beklerken
farklı özellikleri olan bir çocuğun dünyaya gelmesi, ebeveynlerde değişik
duygular, düşünceler ve durumlar yaratabilir. Çocukların sorunlu olduğunu
öğrenen anne ve babaları derin bir duygusal şok yaşamaktadırlar.
• Anne babalar engelli çocukları olduğunu öğrendiklerinde yaşadıkları duygular; çocuğu kabul edinceye kadar şu aşamalardan geçmektedir:
• İnkar: Herhangi bir sorun ortaya çıktığında kişiler şoka dayanan bir inkar yaşarlar. Doğum öncesinde ya da sonrasında çocuğun engelli olduğunu öğrenen anne baba, bu duruma inanmak istemezler.
Özellikle beklenmedik bir olay sonucunda çocukta kalıcı bir engel
meydana gelirse, ailede bu durum daha belirgin şekilde gözlenir.
• ilk tanı konulduğunda ailenin ilk tepkisi duymazdan gelmektir. Yani
eğer ben bunu duymazsam, bu durum yok olabilir anlamını
taşımaktadır. Alan uzmanları, hem ana-babalar hem de bu konuda
çalışan kişiler için en çok bunalım ve sıkıntı yaratanın bu basamak
olduğunu belirtmektedir.
• Pazarlık: Bu basamakta aile öyle ya da böyle çocuk hakkında
konulmuş olan tanıyı kabul eder ancak, bu tanının gelişim ve seyri ile
ilgili görüşleri benimsemez. Bunu gerçekleştirmek çocukla birlikte,
doktorlar dolaşılır, çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir.
• Bir okuldan öbür okula çocuk gezdirilir, anne babaların çoğu
kendilerini yoğun etkinlikler içeren örgütlenmelere sokarlar
(dernekler, gönüllü kuruluşlar). Bunlar da doğal olarak çocuğun
durumunda bir değişikliğe neden olmaz, ancak anne babanın
bunalımını denetlemede ve kendini üretici hissetmesine yardımcı
olabilir.
• Öfke: Öfke çeşitli biçimlerde olabileceği gibi çeşitli hedeflerde de olabilir. Engelli çocuğa öfkeli olma toplum tarafından kabul
edilemeyeceği için, kişi öfkesini bir başkasına yöneltir. Bu aşamada anne, baba birbirleriyle ya da ailedeki diğer çocuklarla tartışırlar.
• Kardeşler, engelli kardeşlerine karşı büyük bir öfke duyarlar. Bu duygular
onlara suçluluk hissi vermektedir. Neden biz sorusunu sorarlar ve suçlu
ararlar. Bu durum çoğu zaman eşler arasında problemlere neden olur.
• Çöküntü (Depresyon): Yaşanan olumsuz tepkiler ve ailenin içine düştüğü suçluluk duygusu kişiyi depresyona götürür. Ayrıca
çocuklarında hiçbir değişiklik olmadığını gördüklerinde çabalarının yersiz olduğunu görürler ve hayal kırıklığına uğrarlar. Alan
uzmanlarının aileye en zor yardım edebildikleri aşama bu aşamadır.
Anne baba kendilerini hem umutsuz hem de hiç kimsenin yardım
edemeyeceği bir durumda ve yoğun bir stres içerisinde hissederler
• Kabul: Son aşama olarak kabul, engellilik durumuyla baş etme
evresidir. Çeşitli araştırmacılar bu son evreye kabulden çok çocuğun
engelli oluşuyla ilgili durumla baş etme, kontrol altında tutma olarak
benimsemektedirler. Önce eşlerden biri ya da her ikisi de değişmeyen
bu durumu kabul edip şimdi ne yapabiliriz? sorusuna cevap ararlar.
• Engelli Çocuğa Sahip Olan Ailelerin Ortak Özellikleri
• Her ailenin kendine has özellikleri vardır.Engelli çocuğa sahip olan ailelerin de birbirine benzer özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
• Anne babalar aşırı koruyucu ya da aşırı ihmal eden bir tutum içine girerek, çocuklarının gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilirler.
Çocuklarının yapabileceklerini kısıtlayarak kendine güven
duygusunun gelişmesine engel olabilirler.
Anne babaların çocuklarından beklentileri yüksek olabildiği gibi
onların hiçbir şey yapamayacağı konusunda önyargılar geliştirdikleri
de görülmektedir. Her iki durumda da, çocuğun kendi özellikleri ve
yeterlilikleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği konusunda
aileler bilgilendirilmelidirler. Bu bilgilendirme, engelli çocukların
benlik kavramlarının gelişiminde oldukça önemli bir etkendir.
Anne babalar, çocuklarının varlığını veya çocuklarında bir engelin
bulunduğunu inkar edebilmektedirler. Kısa bir süre devam edebildiği
gibi, bir ömür boyu bu inkarı yaşayan ailelerde bulunmaktadır.
• Aileler, çocuklarını normal akranları ile kıyaslayan bir tutum
gösterebilirler. Bu durum, çocuğun çevresindekilere olumsuz duygular beslemesine sebep olabilmekte ve sosyal gelişimini olumsuz yönde
etkileyebilmektedir
• Engelli Çocuğa Sahip Olan Ailelerin Ortak Sorunları
• Çocuğun engeli ile ilgili olarak doğduğu andaki tıbbi müdahaleler,
engeli kabul etmemek için doktor doktor gezip bekledikleri cevabı
alabilmek, hatta bu konuda tedavi edici yanlış inanışlardan çözüm
beklemek adına ek masraflar yapmaktadırlar.
• Bunun yanında, bir süre sonra eğitim olanaklarından yaralanabilenler için eğitime ilişkin harcamalar, farklı yerleşim merkezlerine gidip
gelenler için yol harcamaları da gündeme gelmektedir.
• Sosyal Sorunlar
• Engelli bireyin sorunu, ailesini de etkiler. Engelli bir çocuğun varlığı ile aile sosyal açıdan bir sınırlılık içine girer. Bu durum ebeveynlerin ortak sosyal çevrelerinin yanı sıra, kişisel-sosyal çevrelerinde ve
sosyal yaşantılarında da sınırlamalar yapmalarına neden olmaktadır.
Engelli çocuğun varlığının getireceği baskılar ve zorluklar, ancak
sosyal aktivitelere zaman ayırmakla azaltılabilir.
• Psikolojik Sorunlar
• Aile, çocuğunun engelli olduğunu öğrendiği andan itibaren
çocuklarının gelişimi, davranış ve eğitimi, bakımı ve büyütülmesi ile
ilgili gündelik psikolojik sorunlar yaşamaktadır.
• Eğitimsel Sorunlar
• Engelli bir çocuğa sahip olan aileler hem çocuğun, hem de
kendilerinin eğitimi ile ilgili sorunlar yaşarlar. Ebeveynler böyle bir duruma hazırlıksız olarak yakalandıkları için, birçok hata yapabilirler.
Bu nedenle öncellikle anne babanın bu konuda bilgilendirilmeye
ihtiyacı vardır.
• Engelli Çocuk ve Kardeşi
• Engelli bir kardeşle büyüme, diğer kardeşlerin yaşamlarında pek çok yönden değişikliğe yol açmakta, psikolojik uyum ve gelişimlerinde güçlükler yaşamalarına neden olabilmektedir. Bu nedenle çocuğa engelli tanısı konulduktan hemen sonra, çocuğun kardeşlerine
açıklama yapılmalıdır.
KAYNAKLAR
• Aral,N., 2011. Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma, İstanbul: Morpa Yayınları.
• Aral, N. ve Gürsoy, F. 2007. Özel eğitim gerektiren çocuklar ve özel eğitime giriş. İstanbul:
Morpa Kültür Yayınları.