Siz bu satırları okurken ben, yarın başlayacak Dünya Ekonomik Forumu (DEF) için Davos yolunda olacağım.
Son 10 yıldır Davos toplantılarını hiç kaçırmadım ve hepsinden de, dünyada öne çıkacak muhtemel gelişmeleri avucumun içinde hissederek Türkiye'ye döndüm.
2 ana tür Davos gördük bugüne kadar:
1) Ekonomik kriz işaretlerinin olduğu, dolayısıyla acil olarak dünya ekonomisini yoluna koymak için bir şeyler yapılması için arayışların hakim olduğu Davoslar.
2) Ekonominin rayında göründüğü, dolayısıyla çevre ve dini kimlikler gibi daha uzun vadeli konuların öne çıktığı Davoslar.
Dünya ekonomisinin kimilerine göre son 10 yılın, kimilerine göreyse belki de son 50 yılın en ciddi kriziyle karşı karşıya bulunduğu şu dönemde yapılan 2008 Davos'u, ilk türe yakın olacak kuşkusuz.
Kriz artık merkezde
Siz bakmayın 2008 Davos'unun ana temasının "İşbirliğine Dayalı Yenilikçiliğin Gücü" olduğuna! Paniğin artmaması için ellerinden geleni yapıyorlar tabii. Ama bu yılki Davos hiç kuşkusuz, dünya çapında giderek büyüyen krize karşı ne yapılabileceğine ilişkin arayışların öne çıkacağı bir Davos olacak.
Geçmiş dönemde karşılaştığımız krizler hep Brezilya, Meksika, Rusya ya da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeydi. Bu sefer kriz, merkez ülkelerde.
Küreselleşme sürecinin bu noktasında zora girenler, küreselleşmeyi başlatanlar oldu. Belki de küreselleşmeyle yüzleşme Davos'u olacak bu seferki.
çin ve Hindistan son yıllarda zaten hep başroldeydiler; ama bu yıl sanki ilk kez "Kurtar bizi çin ve Hindistan" diyerek bu 2 ülkeden medet umulacak.
2 Davos türünü daha iyi anlatabilmek için kendi katıldığım Davosları birer cümleyle özetlemek istiyorum: Geçmiş Davoslar
1999 Davos'u, Rusya'daki büyük ekonomik krizin ertesinde toplanmıştı. Amerika'nın en büyük "hedge" fonu batmış, ABD mali sistemi çöküşün eşiğine gelmiş, Brezilya ekonomisi çökmüştü.
2000 Davos'una "Felaket öncesi görkem" hakimdi. Yeni ekonomi balonunun patlamasının hemen öncesindeydi. Amerika'dan gelen, 3 - 5 yılda dolar milyarderi olmuş parlak gençlerin resmi geçidi gibiydi.
2001 Davos'u, dünya borsalarındaki düşüşün durdurulamadığı döneme denk geldi. Davos'un müdavimleri, bir yıl öncesine göre hayli yoksullaşmışlardı. Davos'ta küreselleşme, ilk kez yüksek sesle eleştirildi.
2002, 11 Eylül'ün Davos'uydu; bu nedenle bir defaya mahsus Amerika'da toplandı.
2003 Davos'una resesyonun karamsarlığı damgasını vurmuştu. Zengin ekonomiler konsolide oluyordu. Çin yeni yıldızdı, ancak dünya ekonomisinin lokomotifi olacak büyüklüğün çok uzağındaydı.
2004 Davos'u, dünya ekonomisinde canlanmanın beklenenden önce başladığı, iyimser bir ortamda yapıldı. Endişeler İslamın yükselişinde yoğunlaşıyordu.
2005 Davos'unda Asya'nın yükselişi belirginleşmiş, çinli uzmanlar Asya'nın temsilini Japonların elinden almış, din ve kimlik temalı oturumların sayısı artmıştı.
2006 Davos'unda çin ve Hindistan'ın dünya ekonomisinde önlenemez yükselişlerine rağmen keyifler yerindeydi, paralar kulaklardan fışkırıyordu.
2007, 36 yıldır toplanan Davosların hiç kuşkusuz en "yeşili" idi; ana gündem, iklim değişikliğiydi. Not: Yarın yoldayım. Perşembeden itibaren Davos'tan yazacağım.
mtamer@milliyet.com.tr milliyet 22.1.2008