• Sonuç bulunamadı

Evaluation of the Book of Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Evaluation of the Book of Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyet"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıl 12, Sayı XXXVIII, ss. 729-750. Year 12, Issue XXXVIII, pp.729-750.

DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/Joh1492

Geliş Tarihi: 22.11.2018 Kabul Tarihi: 27.02.2019

TENVÎR-İ EFKÂR ve TEFHÎM-İ İNSANİYYET KİTABININ İNCELENMESİ

Hüseyin ÖZÇAKMAK*

Özet

Bu çalışmada, 1324 (1908/1909) yılında yayımlanan Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet adlı eserin 13. baskısı günümüz alfabesine çevrilerek çeşitli açılardan incelenmiştir. Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet, Ta’lîm-i Kıraat’in üçüncü cildini oluşturmaktadır. Eser, Kitapçı Arakel tarafından yazılmış, Muallim Naci tarafından tashih edilmiştir. Çalışmada, nitel araştırma tekniklerinden doküman analizi kullanılmıştır.

Eserin; 26’sı ahlâkî, 13’ü fennî ve 5’i ahlâkî-fennî ders olmak üzere 44 dersten oluştuğu, bu derslerde kullanılan metinlerin 27’sinin bilgilendirici metin, 16’sının öyküleyici metin ve 1’inin şiir metni olduğu saptanmıştır. Metinlerin ortalama 423 kelimeden oluştuğu belirlenmiştir. Ayrıca önceki ciltlerde anlamları sayfa altında verilen bilinmeyen kelimelerin kitabın sonuna lügatçe olarak eklendiği belirlenmiştir. Kitaptaki bazı metinlerin kitabın birinci ve ikinci cildine gönderme yaptığı, bazı metinlerin kitap-içi göndermede bulunduğu, bazı metinlerin ise seri metinler olarak kitaba konulduğu tespit edilmiştir. Bu hususlar, Ta’lîm-i Kıraat setinin bütünsel bir bakış açısıyla ve okuma öğretiminde aşamalılık ilkesine uyularak yazıldığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Ta’lîm-i Kıraat, Üçüncü Kısım, Kıraat Kitapları, Türkçe Öğretimi, Okuma Öğretimi.

Evaluation of the Book of Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyet Abstract

In this study, 13th edition of Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet published in 1324 (1908/1909) was studied from various aspects, after being transcribed into the current alphabet. Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet was 3rd volume of Ta’lîm-i Kıraat. This book was written by Kitapçı Arakel and revised by Muallim Naci. The study was conducted by document analysis of the qualitative research techniques. In the study, it

* Dr. Öğr. Üyesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, h.ozcakmak@mku.edu.tr https://orcid.org/0000-0001-8579-5567

(2)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[730]

was found that the 3rd book had 44 texts, including 26 moral lessons, 13 scientific lessons and 5 moral-scientific lessons. Of the 44 texts used in these courses, 27 were informative texts, 16 were narrative texts and 1 was a poem text. It was determined that the texts had an average of 476 words in length. In addition, it was determined that, the unknown words whose meanings were given under the page in the previous volume, were added to the end of the book as a dictionary. It was identified that some texts in the book referred to the first and second volumes of the book, some texts had in-book references, and some texts were included in the book as serial texts.These points indicate that Ta’lîm-i Kıraat set was written with a holistic view and in accordance with the principle of progressivity.

Keywords: Ta’lîm-i Kıraat, Third Part, Reading Books, Turkish Language Teaching, Reading Instruction,

1. GİRİŞ

Okuma, bireyin yazılı kültür aracılığıyla yaşadığı toplum başta olmak üzere bütün insanlarla iletişim kurmasını sağlama amacını taşımaktadır. Dünyaya geldikten sonra anne babası ve yakın akrabaları ile bağ kuran çocuk, hayata dair ilk öğrenmelerini dinleme becerisini kullanarak gerçekleştirir. Bu dönemde dinleyerek ve gözlemler yaparak öğrenmeye başlayan birey, zamanla konuşmalara katılmaya, kendi düşüncelerini ifade etmeye başlar. Ancak okul öncesi dönemde çocuğun sosyal çevresi çok geniş değildir. Edindiği bilgi ve beceriler anne, baba ve yakın akrabaları ile sınırlıdır. İlkokulla birlikte yeni bir sosyal çevreye giren çocuk yeni arkadaşlar edinir. Farklı ailelerden gelen arkadaşları aracılığıyla bilgi ve becerilerini çeşitlendirir. Daha da önemlisi, öğretmeni sayesinde yazılı kültüre ilk adımını atar ve artık öğrenmek için sadece dinleme becerisini kullanmak zorunda değildir. Öğretmeninin kendisine edindirdiği ilk okuma yazma becerisi aracılığıyla yeni öğrenme alanlarını keşfedebilir. Artık kitap, dergi, gazete gibi basılı yayın organlarını; televizyon, internet gibi görsel işitsel medya araçlarını takip edebilir.

Okuma öğrenmenin kalbini oluşturur. Okunan metinlerden elde edilen bilgiler zihinsel kavramlara çevrilerek saklanmaktadır. Okuma ve öğrenme bireyin çeşitli yönlerden değişmesini sağlamaktadır. Sadece bilgiyi almak öğrenmenin gerçekleşmesi için yetmez. Bilgilerin zihinde işlenmesi; bireyin bilgi, beceri, davranış ve tutumlarında kalıcı bir değişim meydana getirmesi gerekir. Okuma bu süreçte ayrı bir önem taşımakta ve bireyin öğrenmesi üzerinde önemli bir etki yapmaktadır (Güneş, 2017).

Okumanın birçok amacı vardır. Bilgi edinmek, estetik ve sanat duyguları harekete geçirmek ve vakit geçirmek bunların bazılarıdır. Ancak bunlar arasında bilgi edinmenin yeri farklıdır. Çünkü okumak araştıran ve sorgulayan insan için

(3)

[731]

temel bir ihtiyaç olarak kabul edilir (Aktaş ve Gündüz, 2002: 17). Okula başlamadan önce sadece dinleme-izleme becerisiyle bilgi edinebilen birey, okuma yazma öğrendikten sonra artık yazılı, basılı ve görsel kaynaklara da ulaşım imkânı sağlamış olur.

Okuma, basılı mesajların duyu organları yoluyla algılanması, yorumlanması ve anlamlandırılmasıdır. Bir anlamda zihnin duyu organlarıyla beraber gerçekleştirdiği bir etkinliktir. Okuma işleminde esas amaç, işaretlerden fikirlere süratle geçmektir. Okuma işleminde göz ve beyin koordineli çalışan iki unsurdur. Göz, okuma etkinliğinin aracını, beyin ise amacını oluşturmaktadır (Ruşen, 1999: 23). İlk okuma yazma sürecinde sesli ve sessiz okuma türleri birlikte kullanılmaktadır. Okuma verimliliği açısından sessiz okuma daha çok benimsense de ilk okuma yazma sürecinde öğrencilerin kendilerine güvenlerinin artması için sesli okuma daha çok tercih edilmektedir (Yalçın, 2010). Sesli okuma sırasında göz ve beyin unsurlarına ses organları da eşlik eder. Öğretmenin, öğrencilerin kelimeleri seslendirme sırasında yaptıkları hataları fark etmesi ve düzeltmesi açısından önem taşıyan sesli okuma öğretmenlerin öğrencilere telaffuz eğitimi vermesi açısından da fayda sağlamaktadır.

Akyol’a göre (2009) okuma; hazırlık ve taklit, başlangıç, gelişim, ilerleme, ilişkilendirme, akıcı okuma, ustalık ve bağımsız okuma aşamalarından oluşur. Bu süreçler daha geniş kapsamlı düşünüldüğünde okumanın, ilk okuma yazma ve bağımsız okuma aşamalarından oluştuğu ifade edilebilir. İlk okuma yazma sürecinde çocuk; sesleri taklit etme, sesler hakkında bilgi edinme, öğrendiği sesleri geliştirip ilerletme, harfleri birbirleriyle ilişkilendirerek akıcı bir şekilde okuyabilme ve bu konuda ustalaşma evrelerini takip etmelidir. Bağımsız okuma süreci ise ilk okuma yazma becerisi edindikten sonra gelişen ve öğrencinin herhangi bir metni öğretmeninden yardım almadan kendi başına okuyabileceği aşamadır. Bağımsız okuma, öğrencinin farklı konularda yazılmış metinleri anlamasını sağlar.

Bireyin bağımsız okuyucu olması, ilk okuma yazma öğretiminin nihaî amacını oluşturur. Öğrencilerin planlı bir şekilde okuma yazma öğrenmelerini sağlamak amacıyla birtakım yollar izlenmiştir. Bu yolların en kapsamlı olanını öğretim programları oluşturmuştur. Öğretim programları; okuma yazma öğretiminin nasıl yapılacağına dair kuralları ortaya koyarak ders kitabı çıkaran yayınevlerine, öğretici konumunda olan öğretmenlere ve öğrenici konumunda öğrencilere bir yol gösterir. Öğretimi sisteme kavuşturma ve eğitim öğretimde birlikteliği sağlama amacını üstlenir.

Öğretim programlarında farklı yaklaşımlar temel alınmıştır. Osmanlı döneminde ilk okuma yazma öğretiminin belli bir öğretim programı dâhilinde

(4)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[732]

yapıldığını ifade etmek zordur. Çünkü ilk okuma ve yazma öğretimi; müfredat programlarına, elifba kitaplarına ve kuramsal eserlere bağlı olarak üç farklı açıdan gelişim göstermiştir (Şahbaz, 2005):

Müfredat programları açısından değerlendirildiğinde, ilk okuma ve yazma öğretimi ilk kez, 1263/1847 tarihinde yayımlanan talimatta ele alınmış, öğretmenlerin okuma ve yazmayı beraber yürütecekleri belirtilmiştir. Yine 1892’te “Dersaadet ve Kasabât İbtidaî Mekteblerine Mahsus” programda ve 1893 yılında "İnas Rüştiyesi" ile "Kız Sanayi Mektebi" için hazırlanan müfredat programında, harf yöntemi esas alınmıştır. Elifba kitapları açısından değerlendirildiğinde, ilk okuma ve yazma öğretimi konusunda yazılan elifba kitapları müfredat programlarından farklı bir gelişme göstermiştir. Nitekim 1875 yılında “Mebde-i Ta’lîm-i Sıbyan” adıyla yayımlanan alfabe kitabında cümle yöntemi benimsenmişken 1891 yılında yayımlanan İsmail Hakkı Elifbası’nda ses yöntemi izlenmiştir. Kuramsal eserler açısından değerlendirildiğinde, ilk okuma ve yazma öğretimi üzerine kaleme alınan bazı kuramsal eser ve yazılar;

programlar ve elifba kitaplarında izlenecek yöntemlere kaynaklık etmiştir.

Örneğin, Rehnüma-i Muallimin adlı yazıda Selim Sabit tarafından savunulan kısa heceleme yöntemi, daha sonra yayımlanan ders kitaplarında uygulanmış, 1892 tarihinde hazırlanan müfredat programında öngörülmüştür. Yine aynı şekilde Satı Bey’in 1911 yılında yazdığı “Elifbayı Nasıl Öğretmeli?” adlı makale sonrası elifba kitapları ses (savtî yöntem) yöntem esaslarına göre yazılmıştır (Şahbaz, 2005: 167, 351).

Cumhuriyet öncesi dönemde, ilk okuma yazma öğretiminde ağırlıklı olarak sese dayalı olan savtî yöntem kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu yöntem terk edilerek cümle yöntemine geçiş yapılmıştır (Binbaşıoğlu, 1999;

Cemaloğlu ve Yıldırım, 2008: 11). Gerekçe olarak ise “Çocuk, baktığı eşyanın tümünü görür. Ayrı ayrı kısımlarını göremez. Henüz soyut olarak düşünebilme olgunluğuna ulaşamamıştır. Çocuk, anlamsız bir harfi zor algılar. Çünkü harf bir bütün değildir. Bütünlük anlatmayan konular, çocuk için değer taşımaz. Cümle ise bütündür. Algılanması ve öğrenilmesi kolaydır. Öğrenmede anlamın rolü çok büyüktür. Çocuk, anlamını bildiği cümleyi çabuk kavrar.” düşüncesi dile getirilmiştir (Tan, 2000: 46). Cümle yönteminde, bütünden hareketle parçanın öğretilmesi esas alınmıştır. Okuma yazmanın, karton levhalara yazılan cümlelerin kesilerek kelimelere, hecelere ve harflere dönüştürülerek öğretilmesi amaçlanmıştır.

Cumhuriyet dönemi boyunca kullanılmaya devam eden cümle yöntemi, 2005 yılında yapılandırmacı yaklaşımın benimsenmesi ile yerini ses temelli

(5)

[733]

okuma yazma öğretim yöntemine bırakmıştır (Millî Eğitim Bakanlığı, 2005). Ses esaslı ilk okuma yazma öğretimi, daha sonra çıkarılan 2015, 2017 (taslak) ve 2018 Türkçe dersi öğretim programlarında da devam ettirilmiştir (Millî Eğitim Bakanlığı, 2015, 2017, 2018). 2005 yılında okuma yazma öğretimi konusunda yapılan değişiklik, Türkçe dersi öğretim programlarında Cumhuriyet öncesi dönemde uygulanan savtî usule (sese dayalı yöntem) yeniden dönüldüğünü göstermektedir.

Ders kitapları hazırlanırken dikkate alınması gereken hususlar ve derslerde kullanılacak öğretim yöntemleri, ilk kez Tanzimat döneminde ortaya atılmıştır.

İlk defa, 1869’da yayımlanan Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi ile ilkokulların öğrenim süresi dört yıl olarak belirlenmiş (Mahmud Cevad, 2002: 405) ve ilkokul mecburî hâle getirilmiştir. Tanzimat dönemine gelinceye kadar ilkokul ve ortaokul düzeyindeki okulların herhangi bir programı yoktur. İlk defa bu nizamnameyle, hazırlanacak ders kitaplarında uygulanması istenen yönteme değinilmiştir. Bu nizamnamede yer verilen “usul-i cedîde veçhile elifba ve yazı talimi” ve “ahlaka mütedair risail” ifadeleriyle, okuma yazmanın yeni yöntemle öğretileceği ve okuma metinlerinin bilgi ve ahlakî fayda veren metinler arasından seçilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Burada bahsi geçen “usul-i cedîde”, okuma yazma öğretiminin Türkçe’de yer alan sesler göz önüne alınarak gerçekleştirilmesi anlamını taşımaktaydı. Nizamnamede, ana dili öğretimi konusunda ders kitaplarında yer verilmesi istenen dersler; elifba, kıraat, imla, kitabet, hüsn-i hat ve sarf-ı Osmanî şeklinde sıralandıktan sonra bu derslerin toplam saatleri belirtilmiştir (Göğüş, 1970).

Kıraat kitapları, Osmanlı döneminde, okuma yazma öğretimi alanında yararlanılan en temel kaynaklardandır (Gökçe, 2012). Ders kitabı olarak kullanılan kıraat kitapları, öğrencilerin okuma yazma becerisi kazanmalarını sağlayacak en önemli materyal konumunda idi. Bu noktada, bu çalışmada incelenen kitabın yazarı olan Kitapçı Arakel ve Ta’lîm-i Kıraat hakkında bilgi vermekte yarar vardır. Yılmaz (2015) tarafından yapılan kapsamlı çalışmada Ta’lîm-i Kıraat kitabının yazıldığı dönem, Kitapçı Arakel (Tozluyan) ve Ta’lîm- i Kıraat konusunda detaylı bilgiler bulunmaktadır:

Ta’lîm-i Kıraat ve Yazıldığı Dönem: “19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde meydana gelen siyasal ve kültürel değişimler, kitapçılık sektörünün de daha modern ve profesyonel bir hâle bürünmesine yol açmıştır. Bu dönemde İstanbul’un Babıali Caddesi’nde peş peşe Batılı tarzda kitapçılar açılmıştır.

Bunların ilklerinden birisi de Kitapçı Arakel Tozluyan Efendi’nin dükkânıdır.

Kitapçı Arakel’in kâr marjını arttırmak ve daha fazla okura daha kaliteli kitaplar ulaştırmak amacıyla geliştirdiği satış stratejilerinden birisi Esami-i Kütüb adı

(6)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[734]

altında çıkarılan yayın kataloglarıdır. Bir tür bibliyografya işlevi de bulunan bu katalogların ilkini Kitapçı Arakel hazırlamıştır. Kitapçı Arakel Efendi’nin kitapçısı, ölümüne kadar olan süre içerisinde İstanbul’un en çok kitaba sahip ve en çok kitap satan kitapçılarından birisi hâline gelmiştir. Arakel, Osmanlı Devleti’nin taşra vilâyetlerinde kendi kitabevinin bayiliklerini kurarak ticaret hacmini oldukça genişletmiştir. Bu kitabevi, okurlara; okullarda okutulan Türkçe ve Fransızca ders kitaplarından tıp, hukuk, siyaset gibi konularda yazılmış tematik kitaplara, Ahmet Rasim ve Halid Ziya gibi dönemin meşhur yazarlarının telif eserlerinden, Batılı klasiklerin tercümelerine kadar geniş bir yayın yelpazesine erişme fırsatı sunuyordu. Kitap satış stratejilerini geliştirmek isteyen Arakel Efendi, zamanla kendine ait bir matbaa da kurarak basım maliyetini kendisi karşılamayı ve aracı kurumları ortadan kaldırarak kârını artırmayı planlamıştır. Bu anlamda Batı’da “editör”, Osmanlı’da “naşir”, “mümessil” veya

“tâbî” denilen bir kitapçılık hizmeti vermeye başlamıştır. Bu da Arakel Efendi’nin işinde usta bir esnaf olduğunu gösterdiği kadar zor bir uğraşın altına girdiğini de göstermektedir” (Yılmaz, 2015: 1-2).

Ta’lîm-i Kıraat: “Tashih etme işini Muallim Naci’nin yaptığı, Ta’lîm-i Kıraat isimli dört kısımdan oluşan bir okuma eğitimi kitabı yazmışlığı da bulunan Arakel Efendi’nin bu eseri tam 36 adet baskı yapmıştır. Ta’lîm-i Kıraat, okula yeni başlayanların kolaylıkla okumayı sökmesi için yazılmış olan bir eserdir.

Aynı zamanda ahlâkı düzeltme amacı da taşımaktadır. İslâmî ve yabancı pek çok ahlâk kitabından da faydalanılmıştır. Kitabın düzenlemesini Muallim Naci yapmış, baskısı Ebüzziya Tevfik matbaasında en güzel kâğıda yapılmıştır.

Hazırlayan ise Arakel’in kendisidir. Bu kitap, diğer kıraat kitaplarıyla kıyas kabul etmez olup, gerek içeriği gerekse dil ve anlatımı açısından bu alandaki kitapların hepsinden üstündür. Bütün mekteplerde okutulmuş ve genel bir rağbet görmüştür.

Ta’lîm-i Kıraat, Arakel Efendi’ye göre okuma öğrenimi üzerine yazılmış kitapların bütün hepsine, hem biçim hem de içerik açısından büyük bir üstünlük sağlamaktadır. Arakel Efendi’nin eleştirmen tavrı kendi kitabı söz konusu olduğunda da görülmektedir. İçindeki bilgiler, ilkokul çağındaki çocukların anlayabileceği ve onları hiç usandırmayacak şekilde hazırlandığı için öğrenmeyi oldukça kolaylaştıracaktır. (Yılmaz, 2015: 2, 113, 207 ve 208).

Kitapçı Arakel, Ta’lîm-i Kıraat’i yazma amacını birinci ciltte açıklamıştır.

Ona göre kitabın amacı, okuma yazmayı öğrenen çocukları anlamını kolaylıkla anlayabilecekleri tamlamalarla okumaya alıştırmak, kendilerine en çok lazım olacak bilgileri ve terbiyelerine yardımcı olabilecek fikirleri vermektir. Arakel, kitapçılık sahasında, eğitimin gelişmesine çeşitli kitapları basarak katkıda bulunduğunu, öteden beri amacının vatanın güzel evlatlarının eğitim öğretim

(7)

[735]

faaliyetlerine yardım etmek olduğunu ve bu amacına Ta’lîm-i Kıraat ile ulaştığını ifade etmiştir. Ta’lîm-i Kıraat, dört kısımdan oluşmaktadır: “Malûmât-i İbtidâiyye ve Nesâyih-i Nâfia”, “Tehzib-i Ahlâk ve Islah-ı Nefs”, “Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet” ve “Ulviyyet-i Efkâr ve Kemâlât-ı İnsaniyye” (Kitapçı Arakel, 1897/1898).

Bu çalışmaya konu olan “Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet” adlı 3.

kısımda kitabın içeriği; gençlerin öğretim, terbiye ve fikirlerini aydınlatma amacına yönelik olarak; insanlık, medeniyet gibi üstün ahlakı, insanlığın şartlarını, sağlık ve madenler hakkında yeterli bilgiyi, temel coğrafyayı, ticaret, sanat ve ziraat hakkında gerekli bilgileri, bazı güzel şiirleri, birtakım ibretli fıkraları, atasözlerini ve bazı meşhurların kısa hikâyelerini kapsayan seçilmiş metinlerden oluşan bir kitap” (Kitapçı Arakel, 1908/1909) şeklinde ifade edilmiştir.

Çalışmanın Önemi

Türkçe eğitimi alanında yapılan akademik çalışmalarda, kıraat kitaplarını ele alan çalışmaların sayısı azdır (Gökçe, 2012). Osmanlı döneminde gerçekleştirilen çalışmalar gözden geçirildiğinde, diğer dil becerilerine kıyasla, okuma becerisinin geliştirilmesine daha fazla önem verilmiştir. Bu dönemde okuma becerisi, kıraat kitapları aracılığıyla geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle, Osmanlı döneminde kıraat derslerinin nasıl işlendiğine yönelik daha detaylı bilgi sahibi olmak için o dönemde okutulan kıraat kitaplarının incelenmesine ihtiyaç vardır (Şahbaz, 2005: 355). Böylelikle araştırmacılar, okuma öğretiminin hangi aşamaları izleyerek bugünkü durumuna ulaştığı ve metin işleme sürecinin nasıl yapıldığı konusunda bilgi edinebilirler. Bu çalışma, metin işleme süreci hakkında bugünkü araştırmacı ve öğretmenlere bir kesit sunması yönüyle önemlidir.

Çalışmanın Amacı

Çalışma, Ta’lîm-i Kıraat adlı eserin üçüncü cildini oluşturan ve 1324 (1908/1909) yılında yayımlanan Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet adlı kitabın bugünkü alfabeye çevrilmesini; kitabın giriş kısmındaki açıklamalardan ve metnin bütünü üzerinden yapılan incelemelerden hareketle, metin işleme sürecinin ele alınmasını amaçlamaktadır.

2. YÖNTEM 2.1. Model

Çalışmada, nitel araştırma yöntem ve tekniklerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Basılı ve elektronik materyallerin gözden geçirilmesi ve

(8)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[736]

değerlendirilmesini kolaylaştıran doküman analizi sistematik bir süreçten meydana gelmektedir (Bowen, 2009). Yıldırım ve Şimşek’e (2013: 217) göre doküman analizi tekniği, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar.

2.2. İncelenen Doküman

Çalışmada, Ta’lîm-i Kıraat adlı okuma setinin üçüncü kitabı olan “Tenvîr- i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet” incelenmiştir. İnceleme, eserin 1324* (1908/1909) yılında yapılan 13. baskısı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Kitap, 144 sayfadan oluşmaktadır. Bu çalışma kapsamında incelenen Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet; “Zeyl Edilen Lügatçe ile Vâv İşâretleri Hakkında İhtârât”

ve “İhtâr-ı Mühim” bölümleri ile başlamakta ve “Lügatçe” ve “Fihrist” kısımları ile tamamlanmaktadır. Kitap, toplam 44 metinden oluşmaktadır.

2.3. Verilerin Toplanması ve Çözümlenmesi

Günümüz Türk alfabesine çevrilen kitap üzerinde doküman analizi gerçekleştirilmiştir. Doküman incelemesi belli başlı beş aşamada yapılabilir: (1) dokümanlara ulaşma, (2) orijinalliğini kontrol etme, (3) dokümanları anlama, (4) veriyi analiz etme ve (5) veriyi kullanma (Forster, 1995; Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2013: 223). Çalışmamızda, Kitapçı Arakel tarafından kaleme alınan, Muallim Naci tarafından tashih edilen Ta’lîm-i Kıraat adlı okuma setinin üçüncü kitabı olan “Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet” Millî Kütüphane’den temin edilerek orijinalliği teyit edilmiştir. Sonraki aşamada, kitapta yer alan bilgileri daha iyi anlamak üzere detaylı okuma yapılmış, kitabın çevriyazısı oluşturulmuştur.

Okuma sırasında anlaşılmayan kelimeler tekraren okunmuş, anlamları bağlamlarından hareketle çıkarılmıştır. Doğru okunuşu konusunda şüphe duyulan kelime ve terkipler, Ferit Devellioğlu’nun (2004) Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat adlı sözlüğü ve Şemsettin Sami’nin Kâmûs-ı Türkî (1987) adlı eserinden kontrol edilmiştir.

Eserin analizi, oluşturulan çevriyazısı üzerinden yapılmıştır. Kitap doküman analizi ile incelenmiş, öncelikle kitabın giriş kısmında verilen açıklamalar dikkate alınmıştır. Bu kısımda dile getirilen uygulama esasları ve yenilikler göz önüne alınarak çalışmanın ilk bulguları oluşturulmuştur. Sonraki aşamada metinler baştan sona okunup kategorize edilerek çalışmanın metin işleme sürecine dair bulgularına ve diğer detaylarına ulaşılmıştır. Analiz birimi

*Tarih çevirmelerinde Türk Tarih Kurumunun “Tarih Çevirme Kılavuzu” kullanılmıştır.

http://www.ttk.gov.tr/index.php?Page=Sayfa&No=385

(9)

[737]

olarak “kelime” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin sayısallaştırılması amacıyla betimsel istatistik araçlarından yüzde ve frekanstan yararlanılmıştır.

Çalışmanın geçerliliğini sağlamak amacıyla, çalışmada takip edilen bütün süreçler ayrıntılı olarak ifade edilmiştir: Kitabın temin edilmesi, orijinalliğinin kontrol edilmesi, anlaşılması, verilerin analiz edilmesi ve analiz edilen verilerin kullanılarak bulgulara ulaşılması. Çalışmanın güvenirliğini sağlamak amacıyla uzman bir araştırmacıdan yardım alınmış, metnin bir kısmı üzerinde yapılan okumalarda araştırmacı ve uzmanın okumalar konusunda birbiriyle uyumlu oldukları görülmüştür. Ayrıca tereddüt duyulan kelimeler konusunda fikir birliğine varılmıştır. Kitap, günümüz alfabesine Türk Tarih Kurumu’nun Çevriyazı Kuralları*esas alınarak çevrilmiştir. Çeviri sırasında Arapça ve Farsça kelimelere müdahale edilmemiş, Türkçe kelimelerin günümüzdeki kullanımları esas alınmıştır. Transkripsiyon işaretleri olarak sadece uzatma ve ayn işaretleri kullanılmıştır.

3. BULGULAR

Bulgular; giriş kısmındaki açıklamalar ve metin işleme sürecinin ele alınması olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

3.1. Kitabın Giriş Kısmındaki Açıklamalar

Kitap; giriş, metinler, lügatçe ve fihrist olmak üzere dört kısımdan meydana gelmektedir. Giriş kısmında “Zeyl Edilen ‘Lügatçe’ ile ‘Vâv’ İşâretleri Hakkında İhtârât” ve “İhtâr-ı Mühîm” başlıklarından oluşan açıklamalar bulunmaktadır.

3.1.1. Zeyl Edilen “Lügatçe” ile “Vâv” İşâretleri Hakkında İhtârât Kitabın üçüncü cildinde, sayfa altında bilinmeyen kelimeleri açıklama uygulaması kaldırılmıştır. Bunun yerine bilinmeyen kelimelerin yanlarına (*) işareti konularak anlamları kitabın sonunda lügatçe olarak verilmiştir. Bu lügatçe ise Arap harflerine göre düzenlenmiştir. (*) işaretinin konulması ile ilgili birtakım ilkeler benimsenmiştir. Sözgelimi tek kelimeden meydan gelen bilinmeyen kelime (*) işareti ile gösterilmiştir. Birbirleriyle tamlama oluşturan, iki veya üç kelimeden oluşan kelime grupları birlikte değerlendirilerek, terkipte bulunan kelime sayısı kadar (*) işareti eklenmiştir. Sözgelimi, tek kelimeden oluşanlara

*Çevriyazı Kuralları. http://www.ttk.gov.tr/index.php?Page=Sayfa&No=373

(10)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[738]

(*), çift kelimeden oluşanlara (**), üç kelimeden oluşanlara ise (***) işareti konulmuştur.

Kitapta, bilinmeyen kelime olarak işaretlenen kelimeler, kitabın değişik yerlerinde bilinmeyen kelime olarak yeniden verilmiştir. Yazılışları ve söylenişleri bir olan, iki veya daha fazla anlama sahip olan kelimeler sözlükte farklı madde başlarında ele alınmıştır. Mesela “arz etmek” tabirinin “göstermek”

ve “beyan etmek” anlamları iki başlık altında açıklanmıştır (arz etmek:

göstermek; arz etmek: beyan etmek). Ayrıca sözlük kısmına bilinmeyen kelimelerin geçtiği sayfa numaraları da eklenmiştir. Ancak yapılan incelemede, bu durumun bütün kelime veya kelime grupları için geçerli olmadığı tespit edilmiştir. Bazı sayfa numaralarının da yanlış verildiği görülmüştür.

Daha önceki ciltlerde yer aldığı için, bilinmeyen kelimelerin çoğuna Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyet cildinde yer verilmediği açıklanmıştır.

Gerekçe olarak ise bahsi geçen kelimelere öğrencilerin alışkanlık göstermesi gösterilmiştir.

Ta’lîm-i Kıraât’in birinci ve ikinci kısmında çokça yer verilen “vav işaretleri” üçüncü kısımda azaltılmıştır. Daha önceki ciltlerde, aynı imlayla yazılan ve karıştırılan kelimelerin yanlış telaffuz edilmelerini engellemek amacıyla vav harfinin üzerine işaretler konulmuştur ( ölü ve ölür kelimelerinde olduğu gibi). Bu ciltte ise sadece önceki kısımlarında yazılmamış bilinmeyen kelimeler ve yabancı kelimeler için kullanılmıştır.

3.1.2. İhtâr-ı Mühim

Kitapta kullanılan noktalama işaretleri konusunda önemli hatırlatmalar (İhtâr-ı Mühîm) yapılmıştır. Bu kısım, Ta’lîm-i Kıraât’in birinci ve ikinci cildindeki uyarıların hemen hemen aynısıdır. Bu kısımda, kitapta sözü ayırt etmek ve durak derecelerini belirlemek için kullanılan virgül, puan virgül, iki nokta (dü puan) ve nokta (puan) işaretleri hakkında bilgi verilmiştir. “puan virgül” ve “virgül puan” işaretleri tek bir kullanıma kavuşturularak “puan virgül”

(;) kavramında karar kılınmıştır. Bu işaretlerin; Osmanlıca yazımlar için kabul edilen ve yeni yazılan eserlerin çoğunda kullanılan işaretler olduğu belirtilmiştir.

Bu kavramların; yazarların, harf dökmecilerin, kitapçıların, ciltçilerin ve matbaacıların çoğunluğu tarafından kullanıldığı da ifade edilmiştir.

(11)

[739]

İhtâr-ı Mühîm kısmında yapılan açıklamalarda, bahsi geçen noktalama işaretlerinin durak süreleri hakkında bilgi verilmiştir. Virgül ve iki noktanın (dü puan) durak derecelerinin göz açıp kapayacak kadar olduğu; onlara kıyasla noktalı virgülün (puan virgül) daha uzun bir durak derecesine sahip olduğu belirtilmiştir. Noktalı virgülün yaygın bir şekilde kullanılmadığını vurgulayan yazar, noktalı virgülün ya kullanılmadan geçildiğini ya da ihtiyacın virgül ile karşılandığını belirtmiştir. Noktalı virgül işaretinin; okumaya ve mana çıkarmaya yeni başlayan çocukların doğru okumalarını sağlamak ve onlara durak yerlerini öğretmek amacıyla kullanıldığını ifade etmiştir. Bu işaretin niçin önemli olduğunu birkaç örnekle açıklamıştır. Örneklerden biri de şu şekildedir:

İnsân; kâmil, fâzıl, âkil, munsif, hayırhâh olmalıdır.

Bu cümlede, virgülün “insan” kelimesinden sonra kullanılması durumunda, özne ile yüklemin karışma ihtimali ortaya çıkar. “İnsan” ve “kâmil”

kelimeleri arasında hiçbir işaret kullanılmadığı zaman ise, “insân-ı kâmil”

şeklinde okunabileceği için bu kelimelerin “kâmil insân” şeklinde anlaşılabilecektir.

Kitabın giriş kısmında yer alan “Zeyl Edilen ‘Lügatçe’ ile Vâv İşâretleri Hakkında İhtârât” ve “İhtâr-ı Mühîm” başlıkları altında kitapta benimsenen ilkelere yer verilmiştir. Bu ilkeler, yönerge niteliği taşıdığından dolayı okuyucuyu kitap hakkında bilgilendirmektedir. Ancak yapılan incelemelerden hareketle çalışmamızda, bu kısımlarda ifade edilmeyen birtakım tespitlere de ulaşılmıştır:

 Yanlış okumayı önlemek için bazı kelimelere yerine göre hemze, şedde, esre, üstün ve ötre gibi işaretler konulmuştur.

 Okuma kolaylığı sağlamak amacıyla Arapça ve Farsça tamlamalara esre işareti konulmuştur.

 “Kef” harfinin üzerine çizgi konularak “k” sesi ile “g” ve “ğ” seslerinin ayırt edilmesi; üç nokta konularak ise “-ın, -in, -un, -ün” biçimlerine sahip ilgi (tamlayan) eklerinin ve “nazal n” sesinin daha rahat fark edilmesi amaçlanmıştır.

 Kitapta yer alan bazı metinlerde birinci ve ikinci cilde gönderme yapıldığı tespit edilmiştir. Bu hususlardan bazıları aşağıda örneklendirilmiştir:

 Sözgelimi “Cism-i İnsan” adlı metin Ta’lîm-i Kıraât kitabının ikinci kısmındaki dersin devamı olarak “ikinci makale” alt başlığı ile sunulmuştur. Bu husus dipnotta şu şekilde ifade edilmiştir: “İlk makale; kitabın ikinci kısmında muharrerdir”.

(12)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[740]

 Ârzû-yı Tahsîl 3 adlı dersin bir ve ikisi bu kitapta olmayıp önceki kısımlarda yer almaktadır.

 Yine aynı şekilde Arz-Madeniyat 3 ve Arz-Madeniyat 4 başlığı ile verilen derslerin başlangıcı, Ta’lîm-i Kıraat birinci ve ikinci kısımlarında yer almaktadır.

 Diğer yandan kitapta seri şeklinde isimlendirilen metin başlıkları da bulunmaktadır.

 22. sayfada Ziraat-Çiftçilik başlığını taşıyan metne “Birinci Makale” alt başlığı konulmuş, devamı 46. sayfada Ziraat-Çiftçilik başlığı altında ve “İkinci Makale” alt başlığı ile verilmiştir.

 Sıhhat ve Afiyet başlığı altında “Sıhhat ve Afiyet, Sıhhat ve Afiyet 2 ve Sıhhat ve Afiyet 3” olmak üzere 3 ders anlatılmıştır. Bu derslerden birincisinde

“Malumat-ı Evveliye, Nezafet ve Esvab” konuları; ikincisinde “Hava-Tesirat-ı Hava, Meşrubat ve Uyku” konuları ve üçüncüsünde “Mesken, Hareket-i Bedeniye ve Hastalık” konuları ele alınmıştır.

 Kitabın kendi içinde, anlatımı birbiriyle sarmal olan ders konularını da örneklemek mümkündür.

 Kitabın 7. sayfasında “Ehlî Kuşlar–Kümes Hayvanları” başlığı altında

“Tavuk, Horoz, Kaz, Ördek, Hindi” açıklanmışken, 13. sayfada “Ehlî Kuşlar’dan” başlığı ile “Güvercin ve Kumru” ele alınmıştır.

 Bir derste Arı-Bal (11. sayfa) adıyla bahsedilen konu, ileriki bir derste (17. sayfada) Bal Mumu başlığı ile yeniden ve önceki konunun devamı olarak anlatılmıştır.

 Ayrıca derslere aynı başlıklar altında yer verildiği durumlar da bulunmaktadır. Bu derslerde başlık aynı olmakla birlikte ele alınan unsurlar değişmektedir.

 Mesela Letaif başlığı altında 3 derse yer verilmiş, bu derslerde birbirinden farklı (3+2+2 olmak üzere) 7 küçük hikâyeye yer verilmiştir.

 Bunun yanı sıra kitapta “Durûb-ı Emsâl-i Osmaniye” adıyla yer alan 2 derste toplamda 32 atasözü vardır.

 Kitapta aynı ders içerisinde farklı yan başlıklarla işlenen konular da bulunmaktadır.

 Örneğin, 61. sayfada yer alan bir ahlaki ders; Muhabbet-i Ebeveyn, Peder Muhabbeti, Valide Muhabbeti ve Valideyne Muhabbet isimli 4 alt başlıkta ele alınmıştır.

Yukarıda sıralanan hususlar, Ta’lîm-i Kıraat adlı okuma setinin bütünsel bir bakış açısıyla ve okuma öğretiminde aşamalık ilkesine uyularak yazıldığını göstermesi açısından önemlidir.

(13)

[741]

3.2. Metinler

Bu bölümde sırasıyla kitapta yer verilen metinlerin, ders konularına ve türlerine göre dağılımları ile kelime sayısı bakımından uzunluklarına dair bilgiler sunulmuştur.

Eserde sırasıyla aşağıdaki metinlere yer verilmiştir:

Tablo 1: Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyet’te Yer Alan Metinler

Metin Adı Metin Adı

1 Dîn – Diyânet 23 Ressâmlık

2 Ehlî Kuşlar’dan: Tavuk, Horoz, Kaz, Ördek, Hindi

24 Hikmet-âmiz Sözler 3 Durûb- Emsâl-i Osmâniye –

Atalar Sözü

25 İnsân

4 Arı – Bal (San’at – Ticâret) 26 Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet

5 Ehlî Kuşlar’dan: Güvercin, Kumru

27 Cism-i İnsân (İkinci Makale) 6 İhtiyârlara Hürmet 28 Âdâb-ı Esmâ’ ve İstimâ’

7 Bal Mumu (San’at – Ticâret) 29 Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr:

Mü’ellif-i Kâmûs-ı Fîrûzâbâdi

8 Hased – Gıbta 30 Çalışmak – Çalışkanlık

9 Zirâ’at – Çiftçilik (Birinci Makâle)

31 Arz – Ma’deniyât 3

10 Şefkat ve Merhamet 32 Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözü

11 Hayâtın Devirleri 33 Târîh ve Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Hârûn el Reşîd

12 Ninni 34 Mûcib-i Nefret ve Zillet Olan

Hâllerden İctinâb

13 İftirâ 35 Sıhhat ve ‘Âfiyet 3: Mesken,

Hareket-i Bedeniye, Hastalık 14 Sıhhat ve ‘Âfiyet: Ma’lûmat-ı

Evveliye, Nezâfet, Esvâb

36 Ba’zı Hikmet-âmiz Fıkralar 15 Ârzû-yı Tahsîl 3 37 Arz – Ma’deniyât 4 16 Sıhhat ve ‘Âfiyet 2: Hava –

Te’sîrât-ı Hava, Meşrûbât, Uyku

38 Sebât – İstikâmet

17 Letâif 39 Hâkşinâslık – Minnetdârlık

18 Zirâ’at – Çiftçilik (İkinci Makâle)

40 Târîh ve Terâcîm-i Ahvâl-i Meşâhîr: Amerika’nın Keşfi – Kristof Kolomb

19 Letâif 41 Fıkralar

(14)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[742]

20 Coğrafyâdan Ma’lûmât-ı Mücmele

42 Mahsûlât

21 Cümel-i Hikemiyye 43 Minnetdârlık – Nankörlük 22 Vâkıfâne ve Mütebassırâne

Muhâkeme

44 Letâif

Tabloda da görüldüğü üzere, eserde 44 metin kullanılmıştır. Metinlerin ders konularına göre sınıflandırılması aşağıdaki tabloda yapılmıştır.

Tablo 2: Metinlerin Ders Konularına Göre Sınıflandırılması

Kategoriler Metinler

Ahlâkî Dersler (f=26, %59,1)

 Dîn – Diyânet  İhtiyârlara Hürmet

 Durûb- Emsâl-i Osmâniye –

Atalar Sözü 1  Hased – Gıbta

 Şefkat ve Merhamet  Ninni

 İftirâ  Ârzû-yı Tahsîl 3

 Letâif 1  Letâif 2

 Cümel-i Hikemiyye  Hikmet-âmiz Sözler

 Âdâb-ı Esmâ’ ve İstimâ’  Çalışmak – Çalışkanlık

 Ba’zı Hikmet-âmiz Fıkralar  Sebât – İstikâmet

 Hâkşinâslık – Minnetdârlık  Fıkralar

 Minnetdârlık – Nankörlük  Letâif 3

 Vâkıfâne ve Mütebassırâne Muhâkeme

 Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet

 Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Mü’ellif-i Kâmûs-ı Fîrûzâbâdi

 Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözü 2

 Târîh ve Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Hârûn el Reşîd

 Mûcib-i Nefret ve Zillet Olan Hâllerden İctinâb

Fennî Dersler (f=13, %29,5)

 Arı – Bal (San’at – Ticâret)  Ehlî Kuşlar’dan: Güvercin, Kumru

 Bal Mumu (San’at – Ticâret)  Zirâ’at – Çiftçilik (Birinci Makâle)

 Zirâ’at – Çiftçilik (İkinci Makâle)

 Coğrafyâdan Ma’lûmât-ı Mücmele

 Ressâmlık  Cism-i İnsân (İkinci Makale)

 Arz – Ma’deniyât 3  Arz – Ma’deniyât 4

 Mahsûlât

 Ehlî Kuşlar’dan: Tavuk, Horoz, Kaz, Ördek, Hindi

 Sıhhat ve ‘Âfiyet 3: Mesken, Hareket-i Bedeniye, Hastalık

(15)

[743]

Fennî ve Ahlâkî Dersler

(f=5, %11,3)

 Hayâtın Devirleri

 Sıhhat ve ‘Âfiyet: Ma’lûmat-ı Evveliye, Nezâfet, Esvâb

 Sıhhat ve ‘Âfiyet 2: Hava – Te’sîrât-ı Hava, Meşrûbât, Uyku

 İnsân

 Târîh ve Terâcîm-i Ahvâl-i Meşâhîr: Amerika’nın Keşfi – Kristof Kolomb

Eserde “fennî ders, ahlâkî ders, fennî ve ahlâkî ders” olmak üzere üç kategori oluşturulmuş, metinlerin başlıklandırılmasında bu sınıflama dikkate alınmıştır. Tablo 2’ye göre, kitapta 26 Ahlâkî Ders, 13 Fennî Ders ve 5 Fennî ve Ahlâkî Ders bulunmaktadır.

Tablo 3: Metinlerin Türlerine Göre Sınıflandırılması

Kategoriler Metinler

Bilgilendirici Metinler (f=27, %61,4)

 Dîn – Diyânet  Arı – Bal (San’at – Ticâret)

 Ehlî Kuşlar’dan: Güvercin, Kumru

 İhtiyârlara Hürmet

 Bal Mumu (San’at – Ticâret)  Hased – Gıbta

 Zirâ’at – Çiftçilik (Birinci

Makâle)  Hayâtın Devirleri

 İftira  Zirâ’at – Çiftçilik

(İkinci Makâle)

 Coğrafyâdan Ma’lûmât-ı Mücmele

 Hikmet-âmiz Sözler

 İnsân  Cism-i İnsân (İkinci

Makale)

 Âdâb-ı Esmâ’ ve İstimâ’  Çalışmak – Çalışkanlık

 Arz – Ma’deniyât 3  Arz – Ma’deniyât 4

 Sebât – İstikâmet  Mahsûlât

 Minnetdârlık – Nankörlük

 Sıhhat ve ‘Âfiyet: Ma’lûmat-ı Evveliye, Nezâfet, Esvâb

 Sıhhat ve ‘Âfiyet 2: Hava – Te’sîrât-ı Hava, Meşrûbât, Uyku

 Târîh ve Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Hârûn el Reşîd

 Mûcib-i Nefret ve Zillet Olan Hâllerden İctinâb

 Sıhhat ve ‘Âfiyet 3: Mesken, Hareket-i Bedeniye, Hastalık

 Ehlî Kuşlar’dan: Tavuk, Horoz, Kaz, Ördek, Hindi Öyküleyici

Metinler (f=16, %36,4)

 Şefkat ve Merhamet  Ârzû-yı Tahsîl 3

 Letâif 1  Letâif 2

 Letâif 3  Ba’zı Hikmet-âmiz

Fıkralar

 Fıkralar  Cümel-i Hikemiyye

(16)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[744]

 Ressâmlık  Hâkşinâslık –

Minnetdârlık

 Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözü 1

 Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözü 2

 Vâkıfâne ve Mütebassırâne Muhâkeme

 Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Mü’ellif-i Kâmûs-ı Fîrûzâbâdi

 Târîh ve Terâcîm-i Ahvâl-i Meşâhîr: Amerika’nın Keşfi – Kristof Kolomb

 Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet

Şiir

(f=1, % 2,2)  Ninni

Tablo 3 gözden geçirildiğinde eserde, en fazla bilgilendirici metne (f=27), en az ise şiir türünde metne (f=1) yer verildiği görülmektedir. Buna göre kitabın

%61,4’ünü bilgilendirici metinler, %36,4’ünü öyküleyici metinler, sadece

%2,2’sini şiir metni oluşturmaktadır.

Metinlerin tür ve konu dağılımları birlikte değerlendirildiğinde karşımıza aşağıdaki tablo çıkmaktadır.

Tablo 4: Metinlerin Tür ve Konu Dağılımlarının Karşılaştırılması Bilgilendirici Öyküleyici Şiir Toplam %

Ahlâkî Ders 11 14 1 26 59,0

Fennî Ders 12 1 0 13 29,6

Fennî ve Ahlâkî Ders 4 1 0 5 11,4

Toplam 27 16 1 44 100,0

Tablo 4’e göre, ahlâkî ders başlığı altında yazılan metinlerin çoğunun (f=14) metin türü öyküleyici iken, fennî ders başlığı altında yer verilen metinlerin, 1 metin dışında, tamamı bilgilendirici metin türündedir. Fennî ve ahlâkî ders adı altında ele alınan metinlerin çoğu da bilgilendirici metinlerden oluşturulmuştur. Şiir türünde yazılan tek metin ise ahlâkî ders başlığı altında kendisine yer bulmuştur. Genel olarak kitapta yer alan metinlerin çoğunu bilgilendirici metinler oluşturmaktadır.

Metinlerde geçen ve anlamı bilinmeyen Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin yanlarına * işareti konulmuş, anlamları kitabın sonunda açıklanmıştır. Terkip halindeki Arapça ve Farsça kelimelerin yanına, oluştuğu kelime sayısı kadar * işareti konmuştur. Metinlerde geçen bilinmeyen kelimeler,

(17)

[745]

daha önce ifade edilse bile yine bilinmeyen olarak işaretlenmiştir. Kitapta yer alan metinlerin uzunlukları ise aşağıdaki gibidir.

Tablo 5: Metinlerin Uzunluklarına Göre Dağılımları Kategoriler Metinler

Bilgilendirici Metinler

X= 489

Minnetdârlık – Nankörlük 1128

Arz – Ma’deniyât 3 979

Arz – Ma’deniyât 4 971

---- ---- ---- ---- ---- ---- ---- Mûcib-i Nefret ve Zillet Olan Hâllerden İctinâb 170

Mahsûlât 162

Hikmet-âmiz Sözler 143

Öyküleyici Metinler

X= 330

Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide

Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet 1351

Târîh ve Terâcîm-i Ahvâl-i Meşâhîr: Amerika’nın

Keşfi – Kristof Kolomb 678

Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Mü’ellif-i Kâmûs-ı

Fîrûzâbâdi 626

---- ---- ---- ---- ---- ---- ---- Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözleri 1 110 Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözleri 2 85

Cümel-i Hikemiyye 60

Şiir

X= 122 Ninni 122

Toplam

X= 423 18598

Tablo 5’e göre, eserde yer alan metinlerin toplam kelime sayısı 18598, kıraat metinlerinin ortalama uzunluğu ise 423 kelimedir. Bilgilendirici metin türü için en uzun metinler; “Minnetdârlık – Nankörlük” (f=1128), “Arz – Ma’deniyât 3” (f=979) ve “Arz – Ma’deniyât 4”tür (f=971). Bilgilendirici metin türü için en kısa metinler ise “Mûcib-i Nefret ve Zillet Olan Hâllerden İctinâb” (f=170),

“Mahsûlât” (f=162) ve “Hikmet-âmiz Sözler” (f= 143) başlığını taşıyan metinlerdir.

Tablo 5’te görüldüğü üzere, öyküleyici metinlerde yer alan en uzun metinler, “Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet” (f= 1351), “Târîh ve Terâcîm-i Ahvâl-i Meşâhîr: Amerika’nın Keşfi – Kristof Kolomb” (f= 678) ve “Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr: Mü’ellif-i Kâmûs-ı Fîrûzâbâdi” (f= 626) adlı metinlerden oluşmaktadır. Öyküleyici metin olarak kitapta yer alan en kısa metinler ise “Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözleri

(18)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[746]

1” (f= 110), “Durûb- Emsâl-i Osmâniye – Atalar Sözleri 2” (f= 85) ve “Cümel-i Hikemiyye” (f= 60) isimli metinlerdir. Şiir konusunda yazılan tek bir metin olup 122 kelimeden meydana gelmektedir.

Ayrıca kitabın girişinde, 318 kelimeden oluşan “Zeyl Edilen ‘Lügatçe’ ile

‘Vâv’ İşâretleri Hakkında İhtârât” ve 529 kelimeden oluşan “İhtâr-ı Mühîm”

kısımları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra kitapta, 7035 kelimeden oluşan

“Lügatçe” ve 202 kelimeden meydana gelen “Fihrist” yer almaktadır. Bütün bu kısımlar ve metinlerden oluşan bölümler dâhil edildiğinde, kitap toplamda 26682 kelimeden meydana getirilmiştir.

4. SONUÇLAR

Çalışmada ulaşılan sonuçlar aşağıda belirtilmiştir:

Kitabın üçüncü cildi olan Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet kısmında, bilinmeyen kelimeleri sayfa altında açıklama uygulaması kaldırılmıştır. Bunun yerine bilinmeyen kelimelerin yanlarına (*) işareti konularak anlamları, kitabın sonunda Arap harflerine göre düzenlenen lügatçede verilmiştir. (*) işaretinin konulması ile ilgili birtakım ilkeler benimsenmiştir. Sözgelimi, tek kelimeden oluşanlara (*), çift kelimeden oluşanlara (**), üç kelimeden oluşanlara ise (***) işareti konmuştur. Bu nedenle, lügatçede terkipli kelimelerin anlamları tek tek değil yanlarındaki kelime/kelimelerle birlikte aranmalıdır. İşaretlerin tamlamayı oluşturan kelime sayısına göre konulmuş olması, metni okuyan öğrencilere, anlamını bilmediği kelime veya kelime gruplarının kaç kelimeden oluştuğunu göstermesi açısından kolaylık sağlamaktadır.

Kitapta, bilinmeyen kelime olarak işaretlenen kelimeler, kitabın değişik yerlerinde bilinmeyen kelime olarak yeniden verilmiştir. Bu durum öğrencilerin bilinmeyen kelimelerle tekrar tekrar karşılaşmalarını sağladığı için öğrenmelerini olumlu yönde etkileyebilir. Ancak bu kelimelerin anlamlarını öğrenebilmesi için öğrencinin kitabın sonunda yer alan lügatçeyi gözden geçirmesi, bahsi geçen kelimeyi oradan bulması gerekecektir.

Lügatçede, yazılışları ve söylenişleri bir olan ancak iki veya daha fazla anlama sahip olan kelimeler sözlükte farklı madde başlarında verilmiştir. Mesela

“arz etmek” tabirinin “göstermek” ve “beyan etmek” anlamları iki başlık altında açıklanmıştır. Ayrıca sözlük kısmında bazı bilinmeyen kelimelerin geçtiği sayfa numaraları da verilmiştir.

Yanlış okumayı önlemek için bazı kelimelere hemze, şedde, esre, üstün ve ötre gibi işaretler konulduğu, “kef” harfinin üzerine çizgi konularak “k” sesi ile

(19)

[747]

“g” ve “ğ” seslerinin ayırt edilmesinin; üç nokta konularak ilgi (tamlayan) eklerinin ve “nazal n” sesinin daha rahat fark edilmesinin amaçlandığı saptanmıştır.

Kitapta toplamda 44 metin kullanılmıştır. Metinler ders konularına göre

“fennî ders, ahlâkî ders, fennî ve ahlâkî ders” olmak üzere üç kategoriye ayrılmış, metinler bu sınıflama göre sunulmuştur. Kitapta 26 ahlâkî ders, 13 fennî ders ve 5 fennî ve ahlâkî ders bulunmaktadır. Kitap metin türlerine göre değerlendirildiğinde, en fazla bilgilendirici metne (f=27), en az ise şiir türünde metne (f=1) yer verildiği belirlenmiş, öyküleyici metin sayısının 16 olduğu tespit edilmiştir. Bu sayılara oransal olarak bakıldığında ise kitabın %61,4’ünü bilgilendirici metinler, %36,4’ünü öyküleyici metinler ve sadece %2,2’sini şiir metni oluşturmaktadır.

Eserde yer alan metinlerin toplam kelime sayısı 18598’dir. Kitabın giriş kısmında 318 kelimelik “Zeyl Edilen ‘Lügatçe’ ile ‘Vâv’ İşâretleri Hakkında İhtârât” ve 529 kelimelik “İhtâr-ı Mühîm” kısmı vardır. Ayrıca kitapta, 7035 kelimeden oluşan “Lügatçe” ve 202 kelimeden meydana gelen “Fihrist” kısmı bulunmaktadır. Bütün bu kısımlar da dâhil edildiğinde, kitabın toplam hacmi 26682 kelimedir.

Tenvîr-i Efkâr ve Tefhîm-i İnsaniyyet kitabında bulunan kıraat metinlerinin ortalama uzunluğu 423 kelimedir. Bilgilendirici metin türü için en uzun metnin “Minnetdârlık – Nankörlük” (f=1128) olduğu, en kısa metnin ise

“Hikmet-âmiz Sözler” (f= 143) başlığını taşıdığı belirlenmiştir. Öyküleyici metin türünde en uzun metin, “Muhabbet-i Ebeveyn: Peder Muhabbeti, Vâlide Muhabbeti, Vâlideyne Muhabbet” (f= 1351) iken en kısa metin “Cümel-i Hikemiyye” (f= 60) isimli metindir. Şiir konusunda yazılan tek metin ise 122 kelimeden meydana gelmektedir.

Kitapta yer alan bazı metinlerin birinci ve ikinci cilde (Kitapçı Arakel, 1897/1898 ve 1909/1910) gönderme yaptığı, bazı metinlerin ise kitap içi göndermede bulunduğu, bazı metinlerin ise birbirlerinin devamı olarak kitaba konulduğu tespit edilmiştir. Mesela “Cism-i İnsan” adlı metin Ta’lîm-i Kıraât kitabının ikinci kısmındaki dersin devamı olarak “ikinci makale” alt başlığı ile sunulmuştur. Kitapta seri şeklinde isimlendirilen metin başlıkları da vardır.

Örneğin, kitabın 22. sayfasında Ziraat-Çiftçilik başlıklı metne “Birinci Makale”

alt başlığı konulmuş devamı, 46. sayfada Ziraat-Çiftçilik başlığı altında ve “İkinci Makale” alt başlığı ile verilmiştir. Kitabın kendi içinde anlatım birbiriyle sarmal olan ders konularını örneklemek de mümkündür. Misalen, kitabın 7. sayfasında

“Ehlî Kuşlar–Kümes Hayvanları” başlığı altında “Tavuk, Horoz, Kaz, Ördek, Hindi” açıklanmışken, 13. sayfasında “Ehlî Kuşlar’dan” başlığı ile “Güvercin ve

(20)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[748]

Kumru” ele alınmıştır. Yine kitapta aynı başlıklar altında farklı derslere yer verildiği durumlara rastlanmıştır. Sözgelimi, Letaif başlığı altında 3 derse yer verilmiş, bu derslerde birbirinden farklı (3+2+2 olmak üzere) 7 küçük hikâyeye yer verilmiştir. Kitapta aynı ders içerisinde farklı yan başlıklarla işlenen konular da saptanmıştır. Örneğin, 61. sayfada yer alan ahlaki ders; Muhabbet-i Ebeveyn, Peder Muhabbeti, Valide Muhabbeti ve Valideyne Muhabbet şeklinde 4 alt başlık halinde işlenmiştir.

Yukarıda sıralanan hususlar, Ta’lîm-i Kıraat adlı okuma setinin bütünsel bir bakış açısıyla ve okuma öğretiminde aşamalık ilkesine uyularak yazıldığını göstermesi açısından önemlidir.

Son olarak ders işleme süreci açısından kitapta aşağıdaki değişikliklerin yapıldığı tespit edilmiştir:

 Metinlerde geçen ve öğrenciler tarafından anlamı bilinmediği varsayılarak sayfa altında anlamı verilen kelimeler üçüncü ciltte kaldırılmıştır.

 Lügatçe; artık öğrencilerin kelimelerin sözlük anlamlarına bakma konusunda alışkanlık edindikleri gerekçesiyle kitabın en son kısmına toplu bir biçimde eklenmiştir.

 Sayfa altlarında yer alan ve işlenen metnin daha iyi anlaşılması için sıcağı sıcağına sorulan metin altı soruları kaldırılmıştır.

KAYNAKÇA

Aktaş, Ş. Gündüz, O.(2002). Yazılı ve sözlü anlatım-Kompozisyon sanatı.

Ankara: Akçağ Yayınları.

Akyol, H. (2009). Okuma. Kırkkılıç, A. ve Akyol, H. (Ed.). İlköğretimde Türkçe öğretimi içinde. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.

Binbaşıoğlu, C. (1999). İlkokuma ve yazma öğretiminin ve alfabe kitaplarının tarihsel gelişimi. Eğitim ve Bilim, 24(114), 8-34.

Bowen, G. A. (2009). Document Analysis as a qualitative research method.

Qualitative Research Journal, 9(2), 27-40.

Cemaloğlu, N. ve Yıldırım, K. (2008). İlkokuma ve yazma öğretimi.

Ankara: Nobel.

Devellioğlu, F. (2004). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lûgat. Ankara:

Aydın Kitabevi.

(21)

[749]

Forster, N. (1995). The analysis of company documentations. In C. Casell

& G. Symon (Eds.), Qualitative methods in social research. London: Sage.

Göğüş, B. (1970). Anadili olarak Türkçenin öğretimine tarihsel bir bakış.

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten, 18, 123-154.

Gökçe, B. (2012). 1925 yılında yayımlanan “Küçük mektebliye: Yeni millî kıraat” kitabının incelenmesi ve değerlendirilmesi. Dil ve Edebiyat Eğitimi Dergisi, 1(2), 1-39.

Güneş, F. (2017). Öğrenmek için okuma. Türk dili ve edebiyatı araştırmaları/makaleler içinde. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Kitapçı Arakel. (1313-1897/1898). Ta’lîm-i kıraat (Birinci kısım):

Malûmât-ı ibtidâiyye ve nesâyih-i nâfia. (25. Baskı). (Tashih: Muallim Naci).

İstanbul: Nişan Berberyan-Mikâil Kalpakçıyan Matbaası.

Kitapçı Arakel. (1325-1909/1910). Ta’lîm-i kıraat (İkinci kısım): Tehzîb-i ahlâk ve ıslâh-ı nefs. (21. Baskı). (Tashih: Muallim Naci). İstanbul: Hilâl Matbaası.

Kitapçı Arakel. (1908-1909). Ta’lîm-i Kıraat: Tenvîr-i efkâr ve tefhîm-i insaniyyet (3.Kısım). (Tashih: Muallim Naci). İstanbul: Kitapçı Arakel Matbaası.

Mahmud Cevad İbnü’ş-Şeyh Nâfi (2002). Maârif-i umûmiye nezâreti tarihçe-i teşkilât ve icrââtı (Yayına Hazırlayanlar: M. Ergün, T. Duman, S.

Arıbaş ve H. H. Dilaver). Ankara: Millî Eğitim Basımevi.

Millî Eğitim Bakanlığı. (2005). İlköğretim Türkçe dersi öğretim programı ve kılavuzu. Ankara: MEB Basımevi.

Millî Eğitim Bakanlığı. (2015). Türkçe dersi (1-8. sınıflar) öğretim programı. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı.

Millî Eğitim Bakanlığı. (2017). Türkçe dersi öğretim programı (İlkokul ve Ortaokul 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar). Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı.

Millî Eğitim Bakanlığı. (2018). Türkçe dersi öğretim programı (İlkokul ve Ortaokul 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar). Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı.

Ruşen, M. (1999). Hızlı okuma. İstanbul: Alfa Yayıncılık.

Şahbaz, N. K. (2005). Tanzimat’tan Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar (1839-1928) Türkiye’de ilkokuma yazma öğretimi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

Şemsettin Sami. (1987). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: Çağrı Yayınları.

(22)

Hüseyin ÖZÇAKMAK

[750]

Tan, N. (2000). Çözümleme metoduyla cümle öğretimi. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı.

Yalçın, B. (2010). İlk okuma yazmayı öğrendiği yönteme göre ilköğretim ikinci sınıf öğrencilerinin okuma yazma hatalarının karşılaştırılması. Milli Eğitim Dergisi, 40(187), 23-38.

Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2013). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Yılmaz, B. (2015). Kitapçı Arakel’in yayın katalogları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer ki Đkinci Yeni’nin gelenek açısından incelenmesinde Divan ve Halk edebiyatıyla yetinilirse o zaman düzyazı şiir geleneğinin kökleri Türk şiirinin

Yarıiletken lazer malzemelerindeki atomik davranışların tasvirinde, taşıyıcıların enerji durumlarının dağılımı ve işgal edilme ihtimalleri, enerji durumları

Yahya Afîf, Kur’ân’ı tercüme etme teşebbüsünün İslamiyete ve Müslümanlara zarar vereceğine dair kanaatini de şöylece ızhar etmektedir: “Tercümenin

Uluslararası Bandırma ve Çevresi Sempozyumu (UBS’19), 17-19 Eylül 2019 tarihlerinde, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi ev sahipliğinde Bandırma’da

[r]

Baraj gölü altında kalan yerlerde ya- şayanların su basmayan yerlere taşınma- sı ile aynı alandaki tarih ve kültür de- ğerlerinin çıkarılıp taşınması arasında bir

Döşemeler; sınıf ve gardroplarda, idare kısmında vinil aspest, toplantı ve jimnastik salonunda gürgen parke, rampalı irtibat kı- sımları ile öğrenci kapalı teneffüs yerleri

ÖZDEMİR, Fatih, TD 82 Numaralı Tahrir Defterine Göre Şumnu Nahiyesi, (Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2015. SAVAŞ, Saim,