• Sonuç bulunamadı

Nadir Benign Odontojenik Tümör Ameloblastoma: Ardışık 3 Olgunun Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nadir Benign Odontojenik Tümör Ameloblastoma: Ardışık 3 Olgunun Değerlendirilmesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NADİR BENİGN ODONTOJENİK TÜMÖR AMELOBLASTOMA:

ARDIŞIK 3 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sayın Editör,

Mandibula tümörleri ağızda ve yüzde şişlik, çenede ağrı dişlerde sallanma bulguları ile veya tesadüfen diş muayenesi ve tedavisi sırasında dikkati çeker. Bu tümörler kistik, inflamatuvar, gelişimsel veya travma sonrası kitleler olarak sınıflandırılabilir Kemik içine yerleşen benign yapılı kist ve kitlelerde korteks İnvazyonu tesbit edilmezken, malign karakterli kitle ve kistlerde ise iç ve dış kortekste tahribat gelişebilir.

Ameloblastoma, odontojenik kökenli ektodermal epitelin ameloblastlara diferansiye olması sonucunda gelişen ve lokal invazyon gösterebilen bir iyi huylu tümördür.

Ağızda ve yüzde şişlik şikayeti ile başvuran 23, 52 ve 58 yaşında üç hastada ameloblastoma tesbit edildi.

Hastaların ikisi kadın, biri erkekti. Bir olguda son iki aydır dişlerinde sallanma yakınması vardı. Hastalarda ağızda submukozal yerleşimli sert kıvamlı kitle ve yüzdeki şişlik nedeniyle yüz asimetrisi belirgindi. Palpabl bölgesel lenf nodu tesbit edilmedi. Panoreks grafıde radyolusen görülen mandibula kitlesi vardı. İki olguda kistik yapının sınırları belirgindi.

Her üç olguda, bukkojinjival insizyon ve mukoza diseksiyonu ile kitleye ulaşılarak, elevatör yardımı ile mandibuladan çıkarıldı. Kanamalı ve sert kıvamlı olduğu görüldü. A ncak operasyon sırasındaki bulgular ameloblastoma için ya da benign malign tümör ayrımı için spesifik değildi. Eksizyon sonrasında küretaj yapılarak kitlenin tüm parçalan çıkarıldı. Eksizyon m ateryalinin pato lo jik incelenm esi sonrasında, histopatolojik yapı ilk iki hastada akontomatöz tip, son olguda pleksiform tip ameloblastoma olarak belirlendi.

(Tablo 1). Olgular ortalama 11 ay (9-12 ay) takip edildi.

Nüks saptanmadı. Radyolojik olarak iyileşme klinik düzelmeden daha yavaş ilerledi.

Mandibulanm kist ve kitlelerinde fizik muayene ve ra d y o lo jik incelem e ile h isto p a to lo jik yapının belirlenmesi mümkün olmadığından genellikle kitle eksizyonu ve küretaj sonrasında histopatolojik inceleme yapılabilmektedir. Bu yaklaşım sık görülen birçok iyi huylu tümör için, tedavi anlamı da taşımaktadır. Ancak

malign yapılı tümörler için, işlem biyopsi değeri taşıyıp tekrar tedavi planlanmasını gerektirmektedir.

A m eloblastom a radyo lo jik olarak değişik görünümlü olabilmektedir. Uniloküler veyamultiloküler şekilde görünüm verebilir. Dentijiröz kist, multiloküler kist ya da bal peteği şeklinde görülebilir. Diş köklerinde tahribat yaratan kistik kitle görünümü ise, en sık radyolojik bulgu olarak belirtilmektedir u .

Tedavide cerrahi eksizyon ile küretaj sonrasında sıkı takip konservatif yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.

Ancak tekrarlayan olgularda daha radikal girişimler önerilm ektedir. U niloküler görünüm lü kitlelerde enükleasyon ve küretaj ilk tedavi seçeneği olarak değerlendirilirken, multiloküler kitlelerde konservatif ya da radikal cerrahinin ilk tercihi değişebilmektedir 1_3.

Yaşamsal bölgelere komşuluktaki tümör radikal cerrahi ile tedavi edilmelidir. Çünkü tekrarlama sonrasında eksizyonu güç ya da imkansız olabilmektedir. Maksilla ve mandibulanm tümör ile birlikte eksizyonu ve kemik grefti ile onarımı bu olgularda seçilecek etkili bir yöntem olarak bildirilmektedir 4,5. Hastalarda tümör eksizyonu ve küretaj ile konservatif yaklaşım da bulunuldu.

Tekrarlama durumunda mandibulektomi ve kemik grefti ile onarım seçeneği planlandı. Ancak takip süresince nüks ile karşılaşılmadı.

Dr. Nazım GÜMÜŞ Atatürk Caddesi No: 55 Lütfiye Sümer Apt. 167/A Kat:2 ADANA

KAYNAKLAR

1. Katsantonis CP. Krebs F, Simo F. M andibular reconstruction following resectİon for benign tumors.

In: Fred J Stucker, eds. Plastic and Reconstructive Surgery of the Head andNeck, Philadelphia: BC Decker, 463-465,1991.

2. Gardner DG, Pecak AMJ. The trcatment of ameloblastoma based on pathologic and anatomic principles. Cancer 1980;46:2514-2519.

Tablo 1: Hastaya ve tümöre ait bulgular görülmektedir.

Olgu Yaş Cinsiyet Yerleşim Bölgesi Patolojik tip Radyolojik tip

1 52 K Korpus-simfiz Akantomatöz Unikİstîk

2 58 K Korpus Akantomatöz Unikistik

3 23 K Ramus-angulus Pleksiform Multioküler

75

(2)

3, Larser PE, Hegtvedt AK. Odontogenesis and odontogcnic cysts and tumors In: Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA, Krause CJ, Schuller DE, eds. Otolaryngology- Head and Neck Surgery 2 cd.

Missoııri: Mosby Year Book, 1414-1442,1993.

4, Isacsson G, Anderson L, Forssulind H. Diagnosis and treatment of the ımicystic ameloblastoma. J Oral Maxillofac Snrg 1986;15:759-64.

5. Ueno S, MushimotoK, ShirasuR. Prognostic evaluation of ameloblastoma based on histologİc and radiographic typing. J Oral Maxillofac Sıırg 1989;47:11-15.

76

Referanslar

Benzer Belgeler

İki port daha girilmesini takiben duvardan alınan biyopsi sonrası benign rapor edilmesi üzerine yaklaşık 15x15x20 cm boyutlarında bir pedikülle ön mediastene uzanan kistik

And according to (Ferry N. 6), who argues, for more clarity the risk management objectives to be achieved by risk management can be divided into two groups, namely: 1)

Endüstri ürünleri tasarımı disiplini ortaya çıkışından itibaren dünyadaki sosyal, ekonomik ve teknolojik yapı ile yakın bir ilişki içerisinde olmuştur. Mesleğin

Therefore, by utilizing Information Security Awareness Capability Model and Situation Awareness-Oriented Cyber Security Education Model, we able to: (1) design the

For example, in 2020, the Commonwealth of Learning (COL) released a summary of “Open and Distance Learning: Key Terms and Definitions” which includes 32 different

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde benign kemik tümörü tanısı alan ve cerrahi tedavi yapılan hastalarda kullanılan

Sonuç: Arka ayak yerleşimli tümör olgularında en sık başvuru şikayeti ağrı olup tanı için tümöral lezyonlar mutlaka akla getirilmeli ve tedaviye yanıtsız

Özet : 2012-2014 Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel