• Sonuç bulunamadı

Panel 8 sunuları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Panel 8 sunuları"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):183-197.

Panel 8 sunuları

ANTBYOTK KULLANIMININ KANTTATF VE KALTATF OLARAK DEERLENDRLMES

Yönetenler:

Salih HOOLU, Bengül DURMAZ

Antibiyotik tüketiminin kantitatif olarak ölçülmesi ve sürveyansı

Salih HOOLU

Antibiyotik kullanma kalitesi nasıl deerlendirilir ve iyiletirilir ?

Mehmet Faruk GEYK

Klinik mikrobiyoloji laboratuvarı antimikrobik reçetelerinin gelitirilmesine nasıl yardımcı olabilir ?

Bengül DURMAZ

Antibiyotik kullanımına doru müdahale nasıl olmalıdır?

Serpil EROL

(2)

ANTBYOTK TÜKETMNN KANTTATF OLARAK ÖLÇÜLMES VE SÜRVEYANSI Salih HOOLU

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, DYARBAKIR hosoglu@hotmail.com

ÖZET

Antibiyotik tüketimi muhtemelen antibiyotiklere direnç geliiminin en önemli tetikleyicisidir. Aırı antibiyotik kullanımının durdurulması için günümüze kadar birçok çarılar yapılmıtır. Antibiyotiklerin rasyonel olmayan kullanımlarına balı giderler Türkiye’de önemli bir problemdir. Türkiye’de 2002 yılında antibiyotik giderleri ilaç giderlerinin % 24’ünü oluturmutur. Birçok ülkede ilaç giderlerinin düürülebilmesi için hastanelerde ve birinci basamak hizmetlerinde antimikrobiyallerin reçete edilmesiyle ilgili yeni antibiyotik kısıtlama politikaları gelitirilmitir.

Antimikrobiyallerin tüketimi; hastanelerde her 100 yatı gününe, toplumda da her 1000 kii-güne karılık gelen tanımlanmı günlük doz (TGD) toplamıyla hesaplanabilmektedir. Bu indekse antimikrobiyal tüketim indeksi (AT) adı verilmektedir. Bu metot ülkeler/hastaneler/klinikler arasında kıyaslamaya imkan vermektedir. Türkiye’den yapılan sınırlı çalımalara göre, antimikrobiyal kullanımı Avrupa Birlii ülkelerinden daha yüksektir. Dünyada antimikrobiyallerin aırı kullanımını ve antibiyotik direncini kontrol altına alabilmek için birçok sürveyans programı gelitirilmi bulunuyor. Türkiye’de de benzer bir sürveyans ve kontrol programına ihtiyaç vardır.

Anahtar sözcükler: antibiyotik tüketimi, AT, kantitatif deerlendirme, sürveyans, TGD

SUMMARY

The Quantitative Measurement and Surveillance of Antibiotic Consumption

Antibiotic consumption is probably a major trigger for the development of antibiotic resistance. Several calls to stop the excessive use of antibiotics have been made up to the present day. At the same time, the expenditure of irrational antimicrobial consumption is an important problem in Turkey. The total annual expenditure of antimicrobials in Turkey in 2002 was 24 % of all drug spending. In order to reduce the cost of drug expenditure, many countries introduced different restriction policies on the prescription of antimicrobials at hospitals and primary care.

Antimicrobial utilization could be measured in defined daily doses (DDDs) per 100 bed days at the hospital settings and per 1000 inhabitant-days in community settings. This index was called antimicrobial consumption index (ACI). This method allows comparison among countries/hospitals/departments. According to limited studies from Turkey, antimicrobial consumption is higher than other European Union countries. To control of antimicrobial resistance and excessive usage of antibiotics, many surveillance programs were evaluated in the world. A similar antimicrobial surveillance and control program is needed in Turkey.

Keywords: ACI, antibiotic utilisation, DDD, quantitative evaluation, surveillance ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):184-187.

(3)

Antibiyotiklerin kullanıma girmesinden kısa bir müddet sonra ortaya çıkan direnç problemi ve antibiyotiklerin getirdii maliyetten dolayı, bu ajanların kullanım younluunun ölçülmesi ve sınırlandırmasının gereklilii tartımasız bir

ekilde kabul edilmitir. Buna paralel olarak birçok ülkede antibiyotik kullanımın ölçülmesi ve iyiletirilmesi için birçok aratırmalar yapılmakta, eitim programları ve sürveyans projeleri uygulanmaktadır(2,4,7,8,9,13,14). Antibiyotiklerin genel ilaç giderleri arasındaki payı dünya standardından yaklaık 2.5 kat fazla olan ülkemizde maalesef bu konuda yeterli çalıma yoktur. 2003 yılında yürürlüe giren bütçe uygulama talimatı ile kısmi bir düzenleme yapılmı olsa bile, antibiyotik kullanımıyla ilgili daha çok ve kuatıcı aratırmalara ve etkili düzenlemelere ihtiyaç vardır. Ne yazık ki antibiyotiklerin kullanılmasının ölçümü ve takibi için ülkemizde henüz yeterli duyarlılık oluturulamamı ve bir model gelitirilememitir.

Birçok ülkede antibiyotik kullanımını hastanelerde ve toplumda aktif olarak takip eden izleme (monitoring, sürveyans) ve denetleme (auditing) programları olmasına karılık ülkemizde bunlar henüz yoktur.

Hastanede ve hastane dıında antibiyotik kullanım younluunu objektif olarak ölçmek oldukça ilginç bir konudur.

Bu aynı zamanda oldukça güç bir itir. Ülkemizde hastanede yatarak ve ayaktan antibiyotik kullanım miktarının kaydedildii veritabanları yeterli ve düzenli deildir. Genellikle hastaneler birden fazla kaynaktan antibiyotik temin eder ve bunların miktarlarının kayıtlarına kolayca ulaılamaz. Bazen bu ilaçlar hasta sahibi tarafından temin edilmekte ve eczane kayıtlarına hiç girmemektedir. Ayaktan antibiyotik kullanım miktarlarını hesap etmek daha da zordur. Çünkü antibiyotikler eczanelerden serbest alınmaktadır ve bu miktarların genel toplamına ulamak pek mümkün deildir. Ayrıca bazı ecza depoları ve eczaneler kayıt dıı satılar yapmaktadırlar.

Antibiyotik tüketiminin hastaneler ve toplumlardaki kullanım younluunun birbirleriyle karılatırılmasında da güçlükler vardır. Hastaneler veya toplumlar arasında hasta profilinde deiiklikler ve antibiyotik kullanma endikasyon farklılıkları bulunmaktadır. Ölçüm yapılan yerin hastane ya da toplum olması birçok parametreyi deitirmektedir. Hastane esaslı ölçümlerde kullanılabilecek parametreler için daha çok yatan hasta sayısına ya da hasta yatı gününe dayalı olarak hesap yapılmaktadır. Mali giderlerin azaltılması en önemli öncelik olduu için toplam nüfusta kii baına düen ilaç ya da antibiyotik tüketim maliyeti daha çok gündeme gelmektedir.

Ancak ilaç fiyatlarının ülkelerin ekonomik durumuna ve birçok deikene göre farklı olması nedeniyle maliyet hesabı ciddi karılatırmalar için objektif veriler deildir. Ayrıca kutu baına yapılan karılatırmalarda da kutuların büyüklüü deiken olabildii için bu metotlar objektiflikten uzak olabilmektedirler

(10-12).

Antibiyotik tüketimi neden ölçülmeli ve takip edilmelidir?

Antibiyotiklerin gereksiz kullanılmasının engellenmesine çalıılırken temel olarak önlenebilir faktörler önemsenmektedir:

Bunlar; kullanılan antibiyotiklerin getirdii önlenebilir olan maliyet, direnç ve yan etkilerdir. Dünyanın deiik yerlerinde hastanelerde ve birinci basamak hizmeti veren kurumlarda yapılan çalımalarda antibiyotik tüketim indeks deerleri müdahalelerle yarı yarıya azaltılabilmektedir. te bu nedenle konu herkesin dikkatini çekmekte ve antibiyotik kullanımının nicelik ve niteliini objektif olarak ölçme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır(4).

Antibiyotik tüketimini ölçüm metotları

Bu amaçla gelitirilen ölçüm metotlarından en makbulü Dünya Salık Örgütü’nün gelitirdii ve belirli aralıklarla güncelletirdii yaklaımdır. Anatomical Therapeutical Chemical (ATC) Classification /DDD sistemi de denilen bir hesaplama metodu kullanılmaktadır (www.whocc.no/atcddd).

Tanımlanmı günlük doz= Defined Daily Doses (DDDs) Bu sistem Dünya Salık Örgütü (Collaborating Centre for Drug Statistics Methodology) tarafından gelitirilmitir.

DDD hesaplanırken her antibiyotik için ortalama devam dozu (ana endikasyon, 70 kg erikin) hazırlanmıtır ve aktif maddeyi gram (veya I.U.) olarak almak gerekmektedir.

DDD miktarı = Kutu sayısı x Kutudaki tablet sayısı x Gram olarak tablet aırlıı / Antibiyotiin gram olarak DDD deeri.

Bu hesaplama metodunda; hastanede yatan hastalar için uygulanan ekil; tanımlanmı günlük doz (DDD) toplamının 100-hasta-güne oranlanması eklindedir. Bu ekilde elde edilen deere ‘antibiyotik tüketim indeksi (AT)’ adı verilmektedir.

Aynı ekilde bir ülke veya corafi bölgedeki antibiyotik kullanım indeksi de belli bir zaman aralıında o corafi bölgede tüketilen antibiyotiklerin ‘tanımlanmı günlük doz=DDD (veya TGD)’ toplamının 1000-kiiye oranlanması ile hesaplanmaktadır. Elde edilen rakam o hastane/klinik veya toplum için antibiyotik tüketim indeksini vermektedir (www.whocc.no/atcddd)(12).

DDD metodunun avantajları

Antibiyotik kullanım younluunun hesaplanması fiyat ve kutu büyüklüünden baımsızdır ve her antibiyotik için günlük kullanılan doz aynı DDD’yi ifade etmektedir. Örnek olarak; 0.24 g gentamisin 4 g sefotaksim 14 g piperasilin aynı DDD deerine sahiptir. Ülkeler/hastaneler/klinikler aynı yöntemle kullandıkları antibiyotik younluunu hesaplaya- bilirler. Böylece bu farklı çevrelerde kullanılan antibiyotiklerin younluklarının birbiriyle karılatırılması imkânı domaktadır.

DDD metodunun dezavantajları

Bu metot tamamen erikin hastalar esas alınarak

(4)

hazırlanmıtır ve çocuklar için ayrı doz hesabı yoktur. Bu yüzden çocuk servisleri ve çocuk hastaneleri için kullanımları uygun olmayabilir. Hastanelerde antibiyotik alan hastalar ve almayan hastalar olarak bir ayrım olmadıı için antibiyotik alan hasta sayısının bir önemi yoktur. Antibiyotik kullanan hastalarda yüksek ya da düük doz kullanımı toplamı deitirmektedir. Örnek olarak youn bakımda, böbrek yetmezliinde ve profilakside farklı dozlarda kullanım olabilmektedir. Hastaların ilacı etkin olarak aldıından emin olunamaz.

Reçete edilmi günlük doz=Prescribed daily dose (PDD) Ana endikasyonlar için yerel olarak tanımlanmı (hastane, ülke, klinik) günlük dozlar kullanılarak hesap edilmi olan kullanım miktarıdır.

PDD miktarı= Kutu sayısı x Kutudaki tablet sayısı x Gram olarak tablet aırlıı / Antibiyotiin gram olarak PDD deeri.

Bu ekilde yapılan hesaplamalar DSÖ tarafından bildirilen DDD hesaplama deerlerine uymayabilir. PDD ile yapılan hesaplama hastaneler arasında bir kıyaslama yapma imkânı vermez. Birçok kii PDD olarak hesapladıı verilerini DDD olarak sunmaktadır ki bunlara psödoDDD demek daha doru olur. Birçok ciddi aratırma ve projede bu incelie dikkat edilmemektedir.

Hastaların antibiyotik maruziyetini ölçmek için de aynı metot kullanılabilmektedir. Bu durumda bir hastanedeki ekolojik antibiyotik baskısını hesaplamak için 100 hasta-gün için toplam DDD miktarının hesaplanması yeterlidir. Bazı yaklaımlar 1000 hasta-gün deerini kullanmaktadırlar. Bu özellikle birinci basamak salık hizmetlerinde kullanılmaktadır

(12).

Türkiye’de antibiyotik kullanımı fazla mı?

Antibiyotik tüketim younluunu ölçmeye yönelik ülkemizden fazla veri yoktur. Dünyadan örneklerle ülkemiz sonuçlarını birbiriyle karılatırabiliriz. Antibiyotik Tüketim

ndeksi [Tanımlanmı günlük doz (TGD)/100 hasta-gün]

Tardu/Estonya’da 41, Badajoz/spanya’da 51, Huddinge/

sveç’te 47 ve Rijeka/Hırvatistan’da 39 olarak bulunmutur.

Rijeka/Hırvatistan’dan 1990’da aynı hastaneden ikinci çalımadan yedi yıl önce bildirilen deer 85.6 idi. Almanya’da sekiz üniversite hastanesini kapsayan bir pilot çalımada antibiyotik kullanım younluu (DDD/100 hasta-gün olarak) dahili kliniklerde 79.3 DDD/100, cerrahi kliniklerde 60.1 DDD/100 olarak bulunmutur(5).

Türkiye’de bu konuda yapılan birkaç küçük boyutlu çalıma mevcuttur. Bunlardan biri Dicle Üniversitesi Hastanesinde 2001-2002 yıllarında yapılmıtır ve bu çalımada antibiyotik tüketim indeksi 90 TGD/100 hasta-gün deerinin üzerinde bulunmutur(4,8).

Ulusal/uluslararası antibiyotik takip programları Ülkelerin/bölgelerin antibiyotik kullanımındaki eilimlerini ve yönelilerini ölçmek ve takip etmek için oluturulan sürveyans programları mevcuttur. Bunlara örnekler olarak Danimarka Birletirilmi Antimikrobiyal Direnç Takip ve Aratırma Projesi (DANMAP)(1), sveç Antimikrobiyal Ajanların Rasyonel Kullanımı ve Direnç Sürveyansı için Stratejik Program (STRAMA)(3), ABD’de Youn Bakım Antimikrobiyal Direnç Epidemiyolojisi (ICARE)(6)verilebilir.

Almanya’da iki ayrı antibiyotik kullanım sürveyans aı çalımaktadır. Birinci program Antibiyotik Kullanımı ve Youn Bakımda Direnç (SARI) projesi ICARE projesine benzer

ekilde youn bakımda direnç geliimini takip etmektedir.

kincisi ise Tıbbi Antibiyotik Kullanım Sürveyans ve Aratırma (MABUSE) aı olup hastanede ve ayaktan antibiyotik kullanımını ve direnç sürveyansını ve aratırmalarını bölgesel düzeyde entegre etmeyi hedeflemektedir(7,10,11). Bir pilot çalımada bu aın retrospektif verileri kullanılarak, prospektif olarak bölgesel hastane örneklemesini temsil eden bir antibiyotik kullanım veritabanı oluturulmutur (INTERUNI- II)(5).

KAYNAKLAR

1. Bager F: DANMAP: Monitoring antimicrobial resistance in Denmark, Int J Antimicrob Agents 2000;14(4):271-4.

2. Burke JP, Pestotnik SL: The quality of antibiotic use and the quality of measuring it (editorial review), Curr Opin Infect Dis 1997;10:289-91.

3. Cars O, Ekdahl K: A report on Swedish antibiotic utilisation and resistance in human medicine. The Swedish Strategic Programme for the Rational Use of Antimicrobial Agents (STRAMA) and the Swedish Institut for Infectious Disease Control p.1-36, (2002) (http://en.strama. se/dyn/,84,,. html).

4. Çelen MK: Dicle Üniversitesi Hastanesinin antibiyotik tüketimi indeksi ve antibiyotik kullanımına müdahalenin sonuçları, Uzmanlık Tezi, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır (2003).

5. de With K, Bergner J, Bühner R et al: Antibiotic use in German university hospitals 1998-2000 (Project INTERUNI-II), Int J Antimicrob Agent 2004;24(3):213-8.

6. Fridkin SK, Steward CD, Edwards JR et al: Surveillance of antimicrobial use and antimicrobial resistance in United States hospitals: project ICARE phase 2. Project Intensive Care Antimicrobial Resistance Epidemiology (ICARE) hospitals, Clin Infect Dis 1999;29(2):245-52.

7. Günther J, Kern WV, Nink K et al: Solange sie noch wirken. Analysen und Kommentare zum Antibiotikaverbrauch in Deutschland, Bonn Freiburg (2003) (http://wido.de/arz_antibiotika.html).

8. Hosoglu S, Esen S, Ozturk R et al: The effect of a restriction policy on the antimicrobial consumption in Turkey: a country-wide study, Eur J Clin Pharmacol 2005;61(10):727-31.

9. Jarvis WR: Preventing the emergence or multidrug-resistant microorganisms through antimicrobial use controls: the complexity of the problem,

(5)

Infect Control Hosp Epidemiol 1996;17(8):490-5.

10. Kern WV, de With K, Trautmann M, Kern P, Gonnermann C: Glycopeptide use at four university hospitals in southern Germany, Infection 2002;30 (5):262-6.

11. Meyer E, Jonas D, Schwab F, Rueden H, Gastmeimer P, Daschner FD:

Design of a surveillance system of antibiotic use and bacterial resistance in German intensive care units (SARI), Infection 2003;31(4):208-15.

12. Monnet DL, Molstad S, Cars O: Defined daily doses of antimicrobials reflect antimicrobial prescriptions in ambulatory care, J Antimicrob

Chemother 2004;53(6):1109-11.

13. Saez-Llorens X, Castrejon de Wong MM, Castano E, De Suman O, De Moros D, De Atencio I: Impact of an antibiotic restriction policy on hospital expenditures and bacterial susceptibilities: a lesson from a pediatric institution in a developing country, Pediatr Infect Dis J 2000;

19(3):200-6.

14. Simmons HE, Stolley PD: This is medical progress? Trends and consequences of antibiotic use in the United States (commentary), JAMA 1974;227 (9):1023-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

lk orijinal yayında klinik semptom- ların büyük oranda hRSV infeksiyonuna benzer olduu, yani hafif solunum yolu semptomlarından broniyolite varan, aır öksürük, yüksek

b) Mortalite: Solunum yolu infeksiyonlarına yol açan viruslar arasında, mortaliteye yol açan en önemli etken influenza viruslarıdır. 1934-1990 yılları arasında geçen 56

Etkeni belirlemek için tedavi öncesi 2 adet kan kültürü, balgamın Gram boyaması ve kültürü yapılmalıdır7. Serolojik testlerin balangıç deerlendirmesinde yardımcı

Tezer Y, Altınsoy A, Bozkurt G, Memikolu O, Azap A, Tekeli E: Klinik örneklerden izole edilen metisilin dirençli Staphylococcus aureus sularının çeitli antibiyotiklere

Nötrofil sayısının arttıı durumlar; akut lokalize veya sistemik bakteriyel infeksiyonlar, romatik ate, akut gut gibi inflamasyonlar, metabolik (üremi vb), kimyasal veya

Mitchell PS, Espy MJ, Smith TF et al: Laboratory diagnosis of central nervous system infections with herpes simplex virus by PCR performed with cerebrospinal fluid specimens, J

mpetigo veya piyodermi gibi GAS’a balı deri infeksiyonları da sık görülür.. Bunun dıında erizipel, perianal sellülit, vaginit, bakteriyemi, pnömoni, endokardit,

Schmitt HJ, Zepp F, Muschenborn S et al: Immunogenicity and reactogenicity of a Haemophilus influenzae type b-tetanus conjugate vaccine when administered separately or mixed