• Sonuç bulunamadı

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE İÇ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIRIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE İÇ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIRIMI"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE İÇ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIRIMI

Mustafa YAVUZ*

Öz

Sermaye şirketlerinde, üç ayrı sermaye artırım şekli mevcut olup, bun- lardan biri de, iç kaynaklardan (yedek akçe ve fonlardan) yapılan sermaye artırımıdır. İç kaynaklardan sermaye artırımının usul ve esasları, 6102 sayı- lı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Ancak, sermayenin bu yöntem- le artırılması ile ilgili olarak zihinlerde bir takım soru işaretleri mevcuttur.

İşte bu çalışmada, öncelikle sermayenin iç kaynaklardan artırılmasına iliş- kin genel bir bilgi verilmiş, daha sonra bu konuda mevzuattan kaynakla- nan belirsizlikler ve soru işaretlerinin yoğunlaştığı alanlar tespit edilmiş;

akabinde ise hem bu hususlar açıklığa kavuşturulmuş, hem de sermayenin iç kaynaklardan artırılmasına dair Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca ikincil mevzuatta yapılan en son düzenlemeler değerlendirilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Sermaye artırımı, iç kaynaklardan sermaye artırı- mı, yedek akçe, fon, yönetim kurulu beyanı,

1. GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (T.C. Yasalar, 14.02.2011) (YTTK), anonim ve limited şirketlerin sermaye ihtiyacını süratle ve kolayca karşı- layabilmek amacıyla sermaye artırım yöntemlerini yeniden düzenlemiştir.

Bu kapsamda, YTTK’da sermayenin üç farklı yöntemle artırılabilmesi ön- görülmüştür. Bunlar; “sermaye taahhüdü yoluyla artırım” (nakdi serma- ye artırımı), “iç kaynaklardan sermaye artırımı” ve “şarta bağlı sermaye artırımı”dır. Anılan yöntemlerden iç kaynaklardan sermaye artırımı ve şar- ta bağlı sermaye artırımı, Kanunda ilk defa düzenlenmiştir. İç kaynaklar- dan sermaye artırımı, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda (ETTK) öngörülmemiş olsa da, uygulamada şirketlerin sıkça başvurduğu bir yön- temdi. Zira bu yöntem doktrinde, yargı kararlarında ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı uygulamasında kabul edilmekteydi. İşte YTTK, doktrin, yargı ve Bakanlık tarafından kabul edilen bu uygulamayı yasal dayanağa kavuş- turmuştur.

* Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(2)

Şirketlerde sermaye artırımı genel itibariyle şirket malvarlığına dışarı- dan nakdi veya ayni varlıkların getirilmesiyle (sermaye taahhüdü yoluyla artırım), bir başka deyişle, dış kaynaklardan girdi sağlanmasıyla yapılır.

Buna karşın, iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımında, pay sahipleri fiili olarak herhangi bir nakdi veya ayni kaynak ödemez ve artırım tama- men şirketin kendi iç kaynaklarından karşılanır. Dolayısıyla iç kaynaklı sermaye artırımı, şirkete ek bir finansman kaynağı sağlamamakta, şirketin malvarlığını efektif olarak arttırmamakta ve toplam piyasa değerini etki- lememektedir. Buna karşın, sözkonusu sermaye artırımı, bir takım vergi avantajları sağladığı gibi şirketin itibarının artmasına, mali bünyesinin kuvvetlenmesine ve sermayesinin güncellenmesine yardımcı olmaktadır (Yavuz, 2009, 198).

Bu çalışmamızda, YTTK hükümlerine göre sermaye şirketlerinin iç kaynaklardan yapacakları sermaye artırımına ilişkin usul ve esaslar hak- kında bilgi verilecek, ayrıca uygulamada karşılaşılması muhtemel sorun- lar ile bunlara dair getirilebilecek çözüm önerileri üzerinde durulacaktır.

Konu, YTTK hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş olup, vergi mevzu- atı açısından ayrıca ele alınmamıştır.

2. İÇ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIRIMI

YTTK’nın 462/I. maddesinde; “Esas sözleşme veya genel kurul kara- rıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilanço- ya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.” hükmüne yer ve- rilmiştir. İç kaynaklardan yapılacak olan sermaye artırımı, hem esas serma- ye hem de kayıtlı sermaye sisteminde yapılabilir.

2.1 YTTK’da İç Kaynak Kapsamında Değerlendirilen Kalemler İç kaynaklardan sermaye artırımı, ya yedek akçelerin ya da fonların ser- mayeye dönüştürülmesiyle yapılabilir. Bu kalemler aşağıda açıklanmıştır.

2.1.1. Yedek Akçeler

YTTK’da yedek akçelerle ilgili tanımlama “esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları” şeklindedir.

(3)

Doktrinde ise yedek akçe, şirketin çeşitli kaynaklardan elde ettiği safi ka- rın, pay sahiplerine ve diğer ilgililere dağıtılmayarak kanun, esas sözleşme veya genel kurul kararı gereğince, şirket bünyesinde tutulan kaynakların tümü şeklinde tanımlanmaktadır (Moroğlu, 2003, 209). Yedek akçenin ge- nel olarak üç fonksiyonu vardır. Bunlardan birincisi şirketin mevcut duru- munun, başka bir deyişle sermayenin korunması, ikincisi sermayenin oto finansman yoluyla kuvvetlendirilmesi ve son olarak düzenli bir kar dağıtı- mının ayarlanabilmesidir (Bilgin, 1982, 148).

YTTK’nın 519 ve devamı maddelerinde yedek akçe, “kanuni yedek akçe” ve “şirketin isteği ile ayırdığı yedek akçe” (serbest yedek akçe) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Bu yedek akçelerin sermaye artırımın- da kullanılabilmesi için serbest tasarruf edilebilecek nitelikte olması ge- rekmektedir. Diğer taraftan, YTTK’nın 610. maddesinde yapılan atıf dola- yısıyla, anonim şirketlere ilişkin olan ve yukarıda belirtilen yedek akçelere ilişkin hükümler limited şirketler hakkında da uygulanacaktır.

2.1.2. Fonlar

YTTK’nın 462/I. maddesine göre iç kaynaklardan sermaye artırımı ya- pılırken başvurulabilecek kaynaklardan biri de fonlardır. Bu husus, anılan maddede “(…) mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenme- sine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklar- dan artırılabilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere, kanun koyu- cu sermaye artırımında kullanılabilecek olan fonları ismen belirlememiş, bununla beraber “mevzuatta sermayeye eklenmesine izin verilen fonlar”

şeklinde bir tanımlama yapmıştır. Bu fonlara örnek olarak; yeniden değer- leme, pay senedi ihraç primleri (emisyon primleri), iştirak ve taşınmaz satış hasılatı, yabancı para çevrim farkları, pay senedi iptal karları ve enflasyon fonu sayılabilir.

2.2. İç Kaynakların Şirket Bünyesinde Gerçekten Bulunup Bulun- madığının Tespiti

YTTK’nın kabul edildiği ilk halinde Kanunun 462/II. maddesi; “Ser- mayenin artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın şirket bünye- sinde gerçekten var olduğu, onaylanmış yıllık bilanço ve işlem denetçisinin vereceği açık ve yazılı bir beyanla doğrulanır. Bilanço tarihinin üzerin- den altı aydan fazla zaman geçmiş olduğu takdirde, yeni bir bilanço çı-

(4)

karılması ve bunun işlem denetçisi tarafından onaylanmış olması şarttır.”

şeklindeydi. YTTK’nın birçok maddesinde değişiklik yapan 6335 sayılı Kanun (T.C. Yasalar, 30.06.2012) ile sözkonusu hükümde geçen “işlem denetçisinin” ve “işlem denetçisi” ibareleri sırasıyla “yönetim kurulu- nun” ve “yönetim kurulu” şeklinde değiştirildi. Yapılan değişiklik ile iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımında, ilgili tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğunu işlem denetçisinin tespit etmesi uygulamasına son verilerek, bu konuda yönetim kurulunun yazılı beyanı yeterli sayılmıştır.

Ancak, böyle teknik bir konunun, şirket dışından ve yetkin bir kişi tara- fından muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmesi ge- rektiği izahtan varestedir. Bu konuda sadece yönetim kurulunun beyanının yeterli olmayacağı açıktır.

Durum böyle olmakla birlikte, sözkonusu eksikliği ve çıkmazı fark eden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ticaret Sicili Yönetmeliğinde (Bakanlar Ku- rulu, 27.01.2013) bu konuda düzenlemeye gitmiştir. Anılan Yönetmeliğin 73. maddesinde, sermaye artırımında sicil müdürlüğüne tescil başvurusun- da verilecek belgeler sıralanırken, mezkur maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, “Sermaye artırımı sadece iç kaynaklardan veya sermaye taahhü- dü yoluyla ya da sermaye taahhüdü ile birlikte iç kaynaklardan yapılıyorsa, sermayenin tamamının ödendiğine, karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket özvarlığının tespitine, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest mu- hasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu” hükmüne yer verilmiştir. Yapılan bu düzenle- me ile iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımlarında YMM ve SMMM raporunun aranması kural olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte aynı maddenin ikinci fıkrasında, sermaye artırımının sadece iç kaynaklardan yapılması durumunda, şirket sermayesinin özvarlık içinde korunduğunu, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğunu doğrulayan yönetim kurulunun açık ve yazılı beyanı ile genel kurul tarafın- dan onaylanmış yıllık bilanço, bilanço tarihinin üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olması halinde ise yönetim kurulu tarafından onaylanmış ara bilançonun müdürlüğe verilmesi halinde, birinci fıkranın (d) bendin- de belirtilen raporun (YMM veya SMMM raporunun) aranmayacağı ifade edilmiştir.

(5)

Diğer taraftan, benzer bir düzenleme “(…) Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ- de de (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 15.11.2012) yer almaktadır. Mezkur Tebliğde, kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan şirketlerin iç kaynaklardan sermaye artırımı yapmaları halinde, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin YMM veya SMM tarafından rapor düzenlenmesi, denetime tabi şir- ketlerde ise denetçinin bu tespitlere tanzim edeceği raporda yer vermesi, ayrıca izin için yapılacak başvurularda anılan Bakanlığa bu raporların su- nulması şart koşulmuştur.

Her ne kadar, yukarıda yer verilen Yönetmelik ve Tebliğ ile şirketlere, sermayenin artırılan kısmının, iç kaynaklardan karşılanan tutarının şirket bünyesinde gerçekten var olup olmadığı hususunda seçimlik bir hak tanın- mışsa da, bu konuda yönetim kurulunca bir beyan imzalamaktansa YMM veya SMMM’lere inceleme yaptırılması yönetim kurulu açısından hem daha az riskli hem de daha az sorumluluk doğuracak niteliktedir. Böyle teknik bir konuda, herhangi bir araştırma ve inceleme yapmadan bir beyanı imzalamak basiretli bir davranış olmayacaktır. Belirtilen hususu yönetim kurulu üyelerinin her yönüyle ortaya koymasını ve açıklığa kavuşturmasını beklemek de gerçekçi değildir. Kaldı ki, yönetim kurulu bir beyan imza- layacaksa, bu beyanı YMM veya SMMM’lerin hazırlayacağını da tahmin etmek güç olmayacaktır. Durum böyle iken, yönetim kurulunca bir beyan imzalanmaktansa, bu konuda YMM veya SMMM’lere rapor hazırlatmak hem şirket, hem yönetim kurulu, hem de meslek mensupları için daha akıl- cı olacaktır.

2.3. Bilançoda Fonların Bulunması Halinde Taahhüt Yoluyla Sermaye Artırımı Yapılamaması

İç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımına ilişkin kamuoyunun en çok tartıştığı konuların başında, bilançoda sermayeye eklenmesine mev- zuatın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonların sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırımının yapılamaması gelmektedir. Bu konunda, YTTK’nın 462/III. maddesinde aynen, “Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonla- rın bulunması halinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz.” denilmektedir. Hükmün

(6)

gerekçesinde ise bu düzenlemenin pay sahiplerinin korunması amacıyla konulduğu, istisnası bulunmayan, başka bir deyişle hiçbir sebeple bertaraf edilemeyecek olan emredici bir kural olduğu; uygulamada bazı şirketle- rin, bilançoda sermayeye eklenebilecek bir fon mevcutken veya böyle bir fonun hesaplanıp bilançoya konulması yolu açıkken, önce nakdi serma- ye artırımı yaparak ve çoğu kez bunun miktarını yüksek tutarak, artırıma bazı pay sahiplerinin katılamamalarından diğer bir grup pay sahibine yarar sağladıklarının görüldüğü, hüküm ile buna cevaz olmadığına emredici bir şekilde ifade edildiği, bu emredici kurala aykırılığın hukuki sonucunun butlan olduğu ifade edilmiştir (Komisyon, S.96).

Bu hususta öncelikle iki konunun açıklığa kavuşturulması yararlı ola- caktır. Birincisi, getirilen sınırlama sadece bilançoda sermayeye eklen- mesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması halinde geçerlidir.

Bilançoda yer alan esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları, bu sınırlamanın dışındadır. Sözkonusu yedek akçeler bulunsa dahi şirket nakdi olarak sermaye artırımına gidebi- lecektir. İkincisi ise bu düzenlemenin sadece anonim şirketlere ilişkin olması, limited şirketler için belirtilen zorunluluğun bulunmamasıdır.

Zira limited şirketlerde esas sermayenin artırımı konusu, YTTK’nın 590 ve 591. maddelerinde düzenlenmiş, bu hükümlerde anonim şirketlerin serma- ye artırımına ilişkin hükümlerine herhangi bir atıf yapılmamıştır. Dolayı- sıyla, bir limited şirketin bilançosunda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonlar bulunsa dahi, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt yoluyla artırılabilecektir. Bahsi geçen husus, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca ticaret sicili müdürlüklerine gönderilen 30.10.2012 tarihli Genelgede (http://manisasmmmo.org.tr/gum.tic.bakanligi.genel- ge.19.11.2012.pdf erişim tarihi: 30.01.2013) de açıkça ifade edilmiştir.

Öte yandan, YTTK’nın 462/III. maddesinin ikinci cümlesinde, hem bu fonların sermayeye dönüştürülmesi hem de aynı zamanda ve aynı oranda sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermayenin artırılabileceği hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, anonim ve limited şirketler eş zamanlı olarak iç kaynaklardan sermaye artırımı yapabileceği gibi nakdi olarak da serma- ye artırımına gidebilecektir. Madde gerekçesinde bu düzenlemenin, şirke- tin nakdi sermayeye duyduğu gereksinimin acil olduğu ve şirketin nakdi sermaye artırımını derhal yapmasında haklı sebeplerin bulunduğu haller

(7)

düşünülerek yapıldığı, hükmün öngörülme amacı gözden kaçırılarak bazı pay sahiplerine zarar vermenin bir aracı olarak kullanılamayacağı belirtil- miştir (Komisyon, S.96). Ancak ifade edelim ki, bu konuda anonim şirketler için bir sınır da getirilmiştir. Hüküm uyarınca anonim şirketler, bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonlarla birlikte sadece bu fonların toplam tutarına kadar nakdi olarak sermayelerini artırabilecektir.

Bununla birlikte bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonlar mevcut iken sadece taahhüt yöntemiyle sermayenin artırılması oy- birliği ile dahi mümkün değildir. Anonim şirketlerde nakit olarak sermaye artırımı yapılırken, yukarıda belirtilen Yönetmelik uyarınca, YMM veya SMM tarafından sermayeye eklenecek fonların mevcut olmadığı hususu ayrıca tespit edilecek ve bu duruma düzenlenecek olan raporda yer verile- cektir. Belirtilen şartlar çerçevesinde aynı genel kurul toplantısında, hem mezkur fonların sermayeye dönüştürülmesi, hem de sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla artırılması mümkündür. Limited şirketlerde ise açıkla- nan şekilde bir sınırlama olmayıp, bu şirketlerde fon tutarından daha faz- la miktarda sermayenin nakdi veya ayni olarak artırılmasının önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.

2.4. İç Kaynaklardan Yapılan Sermaye Artırımı Sonrasında Ortaya Çıkan Payların Bedelsiz İktisabı

İç kaynaklardan yapılan sermaye artırımı kararının tescili ile o anda şirketin mevcut pay sahipleri, paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz (karşılıksız) payları kendiliğinden iktisap edecektir. Bedelsiz paylar üze- rindeki hakkın kaldırılması, sınırlandırılması ve bu haktan vazgeçilmesi tamamen yasaklanmıştır (YTTK md. 462/III). Dolayısıyla, sözkonusu du- rumda ortaya çıkan bedelsiz paylar kanunen şirket ortaklarına geçmekte, şirket ortakları eski payları ile birlikte bedelsiz paylara sahip olmaktadır.

Bu işlem için bir şirket organının kararına gerek yoktur. Başka bir anlatım- la, şirket organlarının belirtilen hususta karar alma yetkisi dahi bulunma- maktadır.

3. İÇ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIRIM USULÜ

İç kaynaklardan yapılan sermaye artırımı, temelde dış kaynaklardan yapılan sermaye artırım yöntemiyle müşterekleri olan ve fakat şirkete dışa- rıdan malvarlığı getirilmesi sözkonusu olmaması yönünden ondan ayrılan

(8)

özel bir esas sözleşme değişikliği ve özel bir sermaye artırımıdır (Demir, 1993, 9). Aşağıda iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımında takip edilecek usul hakkında bilgi verilecektir.

1. Kural olarak, payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sü- rece şirketler sermaye artırımına gidemez. Bu kuralın istisnası ise iç kay- naklardan yapılan sermaye artırımıdır. İç kaynaklardan sermaye artırımı yapabilmek için payların nakdi bedellerinin tamamen veya kısmen öden- miş olması gerekmemektedir.

2. YTTK’da kuruluşta olduğu gibi sermaye artırımında da yönetim kurulu tarafından sermaye artırımının türüne göre bir beyan imzalanması öngörülmüştür (md. 457). Beyan; “bilgiyi açık, eksiksiz, doğru ve dü- rüst bir şekilde verme ilkesine” göre hazırlanır. İç kaynaklardan yapılan sermaye artırımı ile ilgili olarak bu beyanda; sermayeye dönüştürülen fo- nun veya yedek akçenin serbestçe tasarruf olunabilirliği, gerekli organların ve kurumların onaylarının alındığı; kanuni ve idari gerekliliklerin yerine getirildiği belirtilir ve iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımının hangi kaynaklardan karşılandığı, bu kaynakların gerçekliği ve şirket malvarlığı içinde var oldukları konusunda garanti verilir. Yeri gelmişken belirtelim ki, sözkonusu beyanın yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olması, gerçeğin saklanması ve YTTK dışındaki diğer kanunlara aykırılıktan dolayı zararın ortaya çıkması hali, belgeleri düzenleyenlerin hukuki sorumluluğunu ge- rektirecektir. Öte yandan, bu belgeyi sahte olarak düzenleyenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 549, 562/

VIII).

3. Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 73. maddesi gereğince, sermaye artı- rımının iç kaynaklardan karşılanan tutarının şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin YMM veya SMMM raporu ya da denetime tabi şir- ketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu ticaret sicili müdürlüğüne sunulacaktır. Bununla birlikte, bu konuda yönetim kurulunun açık ve yazılı beyanı ile genel kurul tarafından onaylanmış yıllık bilanço, bilanço tarihi- nin üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olması halinde ise yönetim kurulu tarafından onaylanmış ara bilançonun müdürlüğe verilmesi halinde, bahsi geçen rapor aranmayacaktır.

4. Anonim şirketlerin sermaye artırımlarında kural olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alınması gerekli değildir. İzin alması gereken

(9)

şirketler ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesi- ne İlişkin Tebliğ ile tespit edilmiştir. Bu Tebliğde belirtilen anonim şirket türlerinin, iç kaynaklardan yapacakları sermaye artırımı da dahil olmak üzere her türlü sermaye artırımı için genel kurul öncesinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin almaları zorunludur.

5. Sermaye artırımı için genel kurul toplantıya çağrıldığında; yönetim kurulunca değiştirilmesi kararlaştırılan esas sözleşmenin ilgili maddesinin/

maddelerinin eski ve yeni şekilleri, esas sözleşmede gösterilen şekilde, in- ternet sitesi kurmakla yükümlü olan şirketlerin internet sitelerinde ve her halükarda Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanacaktır.

6. Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 28.11.2012) 32.

maddesi gereğince gündeminde sermaye artırımı bulunan her anonim şir- ketinin genel kurullarında Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunludur. İç kaynaklardan sermaye artırımı yapacak olan anonim şirketler, genel kurul toplantı tarihinden en az on gün önce anılan Bakanlıktan temsilci görevlen- dirilmesini talep edecektir. Limited şirketler için bu şart bulunmamaktadır.

Limited şirketler, Bakanlık temsilcisi olmaksızın genel kurul kararıyla iç kaynaklardan sermaye artırımı yapabilecektir.

7. İç kaynaklardan yapılacak olan sermaye artırımına karar verme yet- kisi kural olarak genel kurula aittir. Kayıtlı sermaye sisteminde ise bu yetki yönetim kurulunundur. Genel kurulun bu kararı alabilmesi için ano- nim şirketlerde sermayenin en az yarısının (% 50) genel kurulda temsil edilmesi ve kararın mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınması gerek- mektedir. İlk toplantıda gerekli nisabın sağlanamaması halinde ise ikinci toplantı için nisap, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirket- lerde ise sermayenin artırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliklerinin görüşüleceği genel kurullarda, esas sözleşmede daha ağır bir nisap öngö- rülmemişse, şirket sermayesinin en az dörtte birini oluşturan pay sahiple- rinin veya temsilcilerinin hazır bulunması ve bu nisabın toplantı süresince korunması yeterlidir. Öte yandan, YTTK’nın 479/III. maddesi uyarınca, esas sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurul kararlarında oyda imtiyaz kullanılamamaktadır. Sermaye artırımı kararı, aynı zamanda bir esas söz-

(10)

leşme değişikliği olduğundan, bu nitelikteki kararlarda da payların sahip olduğu oyda imtiyazlar geçerli olmamaktadır. Limited şirketlerde ise her türlü sermaye artırım kararı, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabilecektir.

8. Sermaye artırım kararının alındığı genel kurul tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde bu kararın, yönetim kurulu tarafından şirketin  mer- kezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilmesi, ayrıca internet sitesi açmakla yükümlü olan şirketlerin internet sitelerinde yayımlanması zorunludur.

Sözkonusu kararlar üç aylık sürede tescil edilmediği/edilemediği takdirde, genel kurul kararı ile sermaye artırımına ilişkin Gümrük ve Ticaret Ba- kanlığından izin alınmışsa bu izin geçersiz hale gelecektir. Artırım kararı, ticaret siciline tescil ile geçerlilik kazanır.

İç kaynaklardan yapılan sermaye artırım kararının tescili için şirket yetkilileri tarafından imzalanmış dilekçe ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicili müdürlüğüne başvurulacaktır. Başvuruda bulunurken, sözleşme değişikliği Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uy- gun görüşüne tabi olan şirketler için bu izin veya uygun görüş yazısı, Ba- kanlık temsilcisi görevlendirme yazısı, toplantıya katılanlar listesi, genel kurulda kabul edilen şekliyle tadil metni, esas sermaye sisteminde sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının, kayıtlı sermaye sisteminde ise yö- netim kurulu kararının noter onaylı örneği, yönetim kurulunca düzenlen- miş olan beyan, sermayenin öz varlık içinde korunduğuna ilişkin YMM/

SMMM/bağımsız denetçi raporu veya bu konuda yönetim kurulunun açık ve yazılı beyanı ile artırılan sermaye tutarının on binde dördünün Rekabet Kurumunun hesabına yatırıldığına dair banka dekontu ticaret sicil müdür- lüğüne sunulacaktır.

4. SONUÇ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile iç kaynaklardan sermaye artırım usulü yasal dayanağa kavuşmuştur. Esas sözleşme veya genel kurul kara- rıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilanço- ya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilecektir. Kanun gereği,

(11)

iç kaynaklardan sermaye artırımının yapıldığı durumlarda, ilgili kaynağın şirket bünyesinde gerçekten var olup olmadığının tespiti gerekmektedir.

YTTK’da bu tespitin yönetim kurulunun vereceği açık ve yazılı bir beyan- la  doğrulamak suretiyle yapılacağı belirtilmişse de, Ticaret Sicili Yönet- meliğinde kural olarak bu tespitin YMM ve SMMM’ler tarafından yapıl- ması istenmiş; ancak yönetim kurulunca beyan verilmesi halinde YMM/

SMMM raporunun aranmayacağı ifade edilmiştir. Bakanlık, mevzuattaki boşluğu, Kanuna aykırılık oluşturmayacak şekilde formüle etmeye çalış- mıştır. Bununla beraber, mezkur tespitin yönetim kurulundan ziyade mes- lek mensuplarınca yapılması, özellikle sorumluluk ve gerçek durumun or- taya konulması başta olmak üzere her açıdan ve herkes tarafından yararlı olacaktır.

İç kaynaklardan sermaye artırımı yapacak olan anonim şirketlerin genel kurul toplantılarına Bakanlık temsilcisinin katılması zorunludur. Eğer ki, Bakanlık temsilcisi toplantıya katılmazsa genel kurul toplantısı yapılama- yacaktır. Öte yandan, şirket bilançosunda sermayeye eklenmesine mevzu- atın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonlar sermayeye dönüş- türülmeden, sermayenin nakdi olarak artırılması mümkün olamayacaktır.

İfade edelim ki, bu hususta kanun koyucu sadece fonlar açısından bir sı- nır getirmiştir; bilançoda kanuni veya serbest yedek akçelerin bulunması, sermayenin nakdi olarak artırılmasına engel değildir. Ayrıca sözkonusu sınırlama sadece anonim şirketlere ilişkin olup limited şirketleri kapsama- maktadır. Son olarak, iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımı ile şirketin mevcut bütün pay sahipleri, payları oranında artırılan sermayeyi bedelsiz olarak kendiliğinden iktisap etme hakkına sahiptir.

KAYNAKÇA

Bakanlar Kurulu (27.01.2013). Ticaret Sicili Yönetmeliği. Ankara : Resmi Gazete (28541).

Bilgin, Yüksel (1989) Anonim Ortaklıklarda Kar Dağıtımı ve Kara Katılan Kişiler. Ankara : İkt. ve Tic. İl. Akademisi

Demir, Nevin Yurtman. (1993) Anonim Ortaklıklar ve Vergi Hukuku Yönünden İç Kaynaklardan Sermaye Artırımı. (Yayımlanmamış Dok- tora Tezi) İstanbul, İstanbul Üniversitesi.

(12)

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (28.11.2012). Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Buluna- cak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik.

Ankara : Resmi Gazete (28481).

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (15.11.2012). Anonim ve Limited Şir- ketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Ku- ruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Be- lirlenmesine İlişkin Tebliğ. Ankara : Resmi Gazete (28468).

http://www.manisasmmmo.org.tr

Komisyon Raporu: Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komis- yonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı:96.

Moroğlu, Erdoğan (2003), Anonim Ortaklıklarda Esas Sermaye Ar- tırımı. İstanbul: Vedat Yayıncılık.

T.C. Yasalar (09.07.1956). Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu.

Ankara: Resmi Gazete (9353 sayılı)

T.C. Yasalar (14.02.2011). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara:

Resmi Gazete (27846 sayılı).

T.C. Yasalar (30.06.2012). 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun- da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. Ankara : Resmi Gazete (28339 sayılı)

Yavuz, Mustafa (2009) “Anonim Şirketlerde Bedelsiz Pay Edinme Hakkı” Yaklaşım Dergisi 198, (2009).

Referanslar

Benzer Belgeler

Birliginize iiye bir araci kurumdan alinan yazida, 09/01/2008 tarihli ve 26751 sayili Resmi Gazete'de yayimlanan Suc Gelirlerinin Aklanmasinin ve Terorun Finansmanini.n Onlenmesine

Bu harcamaların toplam bütçe harcamaları içindeki payının durumu bu kadar kötü olmasa da yıllar içinde neredeyse hiç değişmeden aynı düşük seviyede kalmaya devam

Sonuç olarak rüçhan hakkı kısıtlanmaksızın yapılan (klasik) bedelli sermaye artırımları olumsuz piyasa tepkisine neden olurken, tahsisli artırımlar

Gurrr, diye öttü turna kuşu, bir hakem düdüğü yutmuş gibi.. Gurrr

[r]

✓ Şirketlerin ÇSY çalışmalarını detaylı takip etmek istiyor ve detaylı analizler yapıyor, yatırım kararlarını buna göre alıyor... • Yatırımcı için Riskler: İklim

- İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen

d) Nakit ya da hisse senedi olarak dağıtmadan ortaklık bünyesinde bırakma, konusunda serbesttir.. Bölüm 47 Kurul, bu ortaklıklara genel kurul gündemleri ilan edilinceye kadar,