• Sonuç bulunamadı

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programının Çiftlerin İlişki Doyumuna Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programının Çiftlerin İlişki Doyumuna Etkisi"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programının Çiftlerin İlişki Doyumuna

Etkisi

Tuğba YILMAZ*, Melek KALKAN**

Öz

Bu çalışmanın amacı, evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının çiftlerin ilişki do- yumuna etkisini belirlemektir. Araştırmanın deney ve kontrol grubu 20 kişiden oluş- maktadır. Oturumlar yaklaşık 120 dakika olmak üzere yedi hafta sürmüştür. Oturumla- rın sonunda deney ve kontrol gruplarına uygulanan Romantik İlişkilerde Doyum Ölçe- ği ön-test ve son-test puan ortalamaları arasında bir fark olup olmadığını belirlemek için Mann-Whitney U Testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Bulgular, evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının çiftlerin ilişki doyumlarını arttırmaya yardımcı ol- duğunu göstermektedir. Bu sonuçlara dayalı olarak bazı önerilerde bulunulmuştur: Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programları ruh sağlığı kuruluşlarında önleyici çalışmalar kap- samına alınabilir. Yerel yönetimler ile işbirliği yaparak, evlilik için başvuruda bulunan çift-

lerin yararlanmaları sağlanabilir.

Anahtar Kelimeler

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programı, İlişki Doyumu, Evliliğe Hazırlık.

* Avut İlköğretim Okulu Rehber Öğretmeni.

** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi.

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice 10 (3) • Yaz / Summer 2010 • 1893-1920

© 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(2)

Uzm. Psikol. Dan. Tuğba YILMAZ Avut İlköğretim Okulu,

Salıpazarı / SAMSUN

Elektronik Posta: tugbayilmazpdr@hotmail.com Yayın ve Diğer Çalışmalardan Seçmeler

Yılmaz, T. (2009). Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının çiftlerin ilişki doyumuna etkisi. Yayım- lanmamış yüksek lisans tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

Doç. Dr. Melek KALKAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü 55139, Kurupelit / SAMSUN Elektronik Posta: mlkalkan@superonline.com

Yayın ve Diğer Çalışmalardan Seçmeler

Kalkan, M. (2009). Adlerian social interest scale-romantic relationship form (ASIS-RR): Scale deve- lopment and psychometric properties. Individual Differences Research, 7(1), 40-48.

Kalkan, M., & Ersanlı, E. (2009). The effects of the cognitive-behavioral marriage enrichment prog- ram on the dysfunctional attitudes of couples. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 36, 129-

135.

Kalkan, M. ve Ersanlı, E. (2008). Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme prog- ramının evli bireylerin evlilik uyumuna etkisi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 8, 963-986.

Kalkan, M. (2008). The relationship of psychological birth order to irrational relationship beliefs. So- cial Behavior and Personality, 36(4), 455-466.

Kalkan, M. (2008). Dating anxiety in adolescents: Scale development and effectiveness of cognitive- behavioral group counseling. Eurasian Journal of Educational Research, 32, 55-68.

Kalkan, M. (2008). Do psychological birth order positions predict future time orientation in romantic relationships? Interpersona: An International Journal on Personal Relationships, 2(1), 89-101.

Kalkan, M. ve Kaya, S. N. (2007). Evlilik öncesi ilişkileri değerlendirme ölçeğinin (EÖİDÖ) gelişti- rilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Aile ve Toplum, 3(11), 35-40.

(3)

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programının Çiftlerin İlişki Doyumuna

Etkisi *

Tuğba YILMAZ, Melek KALKAN

İnsanoğlu yaşamını küçük ya da büyük birçok grubun üyesi olarak sür- dürür. Bu grupların en önemlilerinden bir tanesi de insan türünün de- vamını sağlayan ve özel bir küçük grup olan ailedir. Aileyi oluşturabil- mek, karşı cinsten en az iki bireyin birbirlerini eş olarak seçmelerini ge- rektirmektedir.

Bireylerin eş seçmeleri, hayatlarını kiminle paylaşacağına karar verme- leri, aile kurmaları, aile sorumluluğunu üstlenmeleri ve eşleriyle birlikte yaşamayı gerçekleştirmeleri, genç yetişkinlik döneminin görevleri ara- sında yer almaktadır (Yeşilyaprak, 2003). Bu görevin başarıyla yerine ge- tirilmesinin temelinde, eş seçiminin doğru yapılması ve evlilik öncesin- de bir takım bilgi ve becerilerin kazanılması bulunmaktadır.

Evlilik öncesi ilişkiler dönemi, birbirini tanımayan iki farklı bireyin ev- lilik kararı alabilmesi için birbirlerini tanımaları ve anlaşmaları gereken dönemdir. Evlilik öncesinde yürütülen arkadaşlık, sözlülük ve nişanlılık gibi kişisel, toplumsal ve yasal olanaklar bu gerçeği yerine getirme ama- cına yöneliktir (Özgüven, 2000). İki farklı insanın geçmiş yaşantıların- dan getirdiği tüm alışkanlıkları ve davranış biçimleri evlilik sürecinde bir takım sorunların yaşanmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple ev- lilik kararı almadan önce çiftlerin birbirlerini tanımaları, kendi beklen- tilerini bilmeleri ve anlamaları önemlidir.

* Bu çalışma birinci yazarın Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yapmış olduğu Yüksek Lisans tezinin özetidir.

(4)

Evlilik öncesi ilişki döneminde kadın ve erkek hem kendinin hem de eş adayının özelliklerini, beklentilerini, gerçek kimliğini anlamaya çalış- malıdır (Kalkan ve Ersanlı, 2008). Bireylerin kendileri hakkındaki bilgi- lenmeleri, yapacakları seçimin ilk adımını oluşturmaktadır. Kişinin ken- dine sorduğu ‘Ben kiminle evleniyorum?’ gibi soruların yanıtı kişilerin önce kendisini tanımasına bağlıdır. Evlenecek kişiler genelde karşı tara- fın nasıl biri olduğu üzerinde durur; ancak kendilerini analiz etmedik- leri için onunla anlaşıp anlaşamayacaklarının yanıtını sağlıklı bir şekilde veremezler (Tarhan, 2008).

Beraber yaşamaktan haz duyan, insanlara karşı sevecen olan, karşılıklı sorumluluk alma cesareti ve grup içinde uyum kolaylığı olan, sevdikle- rini mutlu etme arzusu duyan, zevklerini, planlarını başkaları ile paylaş- ma alışkanlığı olan, başkalarının farklılığını kabul edip onları değişme- ye zorlamayan ve açık bireylerin mutlu bir beraberlik kurma yetenekle- ri olduğu görülmektedir (Boran, 2003). Eş seçiminde, kendini ve baş- kasını sevebilme, kabul edebilme, kendine ve başkasına değer verebilme, doğrudan açık iletişim kurabilme, kendi ve başkalarının duygularını ifa- de edebilme, karşılık verebilme, sorumluluk alabilme, başkasına kendi varoluşunu ortaya koyabilmesi için destek verme, stresle başa çıkabilme, bağımsızlık ihtiyaçlarına karşılık verebilme yeteneği gibi niteliklerin de önem taşıdığı belirtilmektedir (Yavuzer, 2004).

Evlilik öncesi dönemde çiftler gelecekleri ile ilgili konuşma fırsatı bu- lurlar. Ev ekonomisi, çocuk sahibi olma ve çocuk eğitimi, işle ilgili du- rumlar, arkadaşlık ilişkileri ve boş zaman etkinlikleri, ev işlerinin pay- laşımı gibi konular bu dönemde konuşulur. Bu konuşmalar bireyle- rin ‘ben’ bilincinden ‘biz’ bilincine geçmesine yardımcı olur. Sağlam ve mutlu ilişkiler iki ayrı kişiliğin birbiriyle bütünleşebilmesiyle gerçekle- şir (Özuğurlu, 1996). Dokur ve Profeta (2006) evli ya da bekâr çiftlerin sağlıklı bir ilişkiyi yürütebilmesi için öncelikle, ilişkinin içinde çok fazla yer tutmak koşuluyla ilişkileri hakkında konuşabilir olmaları gerektiği- ni söylemektedirler. Ayrıca bireyler bu dönemdeki konuşmalarda, ilerde yaşayacakları problemleri kısmen yaşamakta ve bu deneyimlerine daya- narak daha sağlıklı karar verebilmektedirler. Özgüven (2000)’e göre ise evlilikte mutluluk, eş seçiminin iyi yapılmasına bağlıdır. Eşler her şey- den önce kendilerini sonra da karşılarındaki bireyi iyi tanımalı; birbirle- rinin gelecekten ve evlilikten ne beklediklerini bilmeli ve önemli sorun- ları evlenmeden önce çözmelidirler. Evlilik anlaşmazlıkları ve çözülme- lerine yol açabilecek evlilik öncesi güçlükleri vurgulayan boylamsal ça-

(5)

lışmalar (Larsen ve Olson, 1989), evlilik sorunlarının oluşmasında işlev- sel olmayan iletişim tarzının etkili olduğunu ve bu iletişim tarzının gele- cekteki uyumsuzlukların işaretleri olduğunu göstermektedir.

Evlilik ilişkilerinin uyumlu bir şekilde yürütülmesi, evliliğe hazır olma- yı ve evlilik ilişkileri konusunda beceri sahibi olmayı gerektirmektedir.

Bu durum araştırmacıların ve psikolojik yardım mesleklerinde çalışan- ların dikkatini konuya yöneltmelerini sağlayarak, evliliğe hazırlık ve ev- lilik öncesi ilişkileri geliştirme programlarının önemini ortaya çıkarmış- tır (Ridley ve Sladeczek, 1992). Bu programlar, bireylerin evlendikleri za- man ilişkilerini uyumlu ve doyumlu bir şekilde sürdürebilmeleri ve zen- ginleştirebilmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılmasını amaç- layan bilgi ve beceri temelli eğitim ve yardım sürecidir (Senediak, 1990).

Boisvert ve arkadaşları (1995), 18-25 yaş arasındaki gençlerin evlilik so- runlarını ve evlilik sorunlarını önleme programlarını algılayışlarını araş- tırmışlardır. Araştırmaya katılan gençler kıskançlık ve iletişim sorunları- nı çiftlerin evlilikteki en önemli sorunları olarak görürken, önleme prog- ramlarında ilk çocuğun dünyaya gelişine uyum sağlamak, ebeveynlik be- cerileri kazanmak, duyguların ifade edilmesi en çok ilgi çeken konular arasında bulunmuştur. Williams, Riley, Risch ve Dyke (1999) da yaptık- ları çalışmada evli bireylerin evliliğe hazırlık programlarını algılayışlarını araştırmışlardır. Araştırmaya katılan bireylerin %66.2’si evliliğe hazırlık programlarının önemli bir deneyim olduğundan söz ederken, evliliğin ilk yılında olan bireylerin %87.5’i diğerlerine göre daha fazla bu görüş için- dedirler. Evliliğe hazırlık programları yardım edicilik, eş’le birlikte zaman geçirmek ve gelecekteki eş’i yakından tanımak olarak algılanmaktadır. Bu programlarda en fazla yardım edilen konular olarak sırasıyla iletişim, so- rumluluk alma, çatışma çözme, çocuklar ve dini konular gelmektedir.

Evlilik ve ilişki eğitimi programlarının genel hedefi, çiftlerin ilişkilerde- ki zorlukları fark etmelerini, evliliğe hazırlanan ya da evli çiftlerde ge- rekli becerilerin geliştirilmesini sağlayan bilgiler vererek ilişkilerdeki sı- kıntı ve kırılmaları önlemektir. Bu programlara katılan katılımcılar ça- tışmaları yönetebilmekte, iletişim becerileri kazanmakta ve daha başarı- lı ilişkiler geliştirebilmektedirler (Parker, 2007). Ayrıca bu programların problem çözme, cinsiyet rolleri ve cinsellik gibi ailenin temel konuları- na yardımı olduğunu belirtmişlerdir (Wilmoth, 2007).

Eşlerin evlilik öncesinde kendilerini ve ilişki yaşadıkları kişiyi tanıma- ları, evlilikten beklentilerinin belirginleşmesi, ileride çıkabilecek sorun-

(6)

lar için çözüm becerilerinin kazanılması, birbirleriyle uyumlu ve uyum- suz yönlerinin açığa çıkması ilişkinin sürmesine ve geliştirilmesine kat- kı sağlayabilir. Bu amaçla, bireyler daha evlenmeden çiftler arasındaki ilişkileri geliştirmek ve sorunlar ortaya çıkmadan önlemek amacıyla ev- lilik öncesi ilişkilerin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarına ih- tiyaç duyulmaktadır. Bu programlar uyumlu ve doyum verici evlilikle- rin oluşturulabilmesi konusunda faydalıdır. Gingrich (2003) çalışmasın- da evlilik öncesi danışma hizmeti alan çiftlerin danışma sonunda ulaşa- cağı ideal amaçları; ilişkilerinde açıklık, samimiyet ve güven geliştirme- leri, bireysel zayıflıklarını çözmeleri, evlilikleri hakkındaki gerçekçi ol- mayan beklentilerini tanımlamaları, ilişkilerinde sağlıklı iletişim ve et- kili çözüm becerileri geliştirmeleri, evlilik için hazır olup olmadıklarını fark etmeleri ve ilişkilerine güvenmeleri olarak sıralamıştır. Evlilik ön- cesi ilişki geliştirme programlarının etkililiği üzerine yapılan araştırma- lar, bu programlara katılan çiftlerin uyumlu ve sağlıklı ilişkiler kurmaya yönelik bilgi ve beceriler edindiklerini göstermektedir (Bagarozzi, Ba- garozzi, Anderson ve Pollane, 1984; Busby, Ivey, Harris & Ates, 2007;

Einhorn ve ark., 2008; Larson, Anderson, Holman & Niemann, 1998;

McGeorge & Carlson, 2006; Sullivan & Bradbury, 1997; Valiente, Be- langer & Estrada, 2002). Markman ve Hahlweg (1993)’in evlilik öncesi eğitimin evlilik ilişkisi üzerindeki etkisinin incelendiği araştırmada, ge- lecekteki olası sorunların evlilik öncesinde yordanabildiği bulunmuştur.

Carroll ve Doherty (2003) meta-analitik bir çalışmayla evlilik öncesi iliş- ki geliştirme programlarının etkililiğini test etmişlerdir. Bu amaçla on üç deneysel ve on deneysel olmayan çalışmayı ele almışlardır. Analiz sonuç- ları evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programlarının iletişim becerileri, ça- tışma çözme becerileri ve ilişki niteliğinde artışa neden olduğunu ve bu programların etkisinin altı aydan üç yıla kadar devam ettiğini göstermek- tedir. Bu sonuçlar da göstermektedir ki başarılı ve işlevsel evlilikler gerçek- leştirmek için evlilik öncesi hazırlığın ve eğitimin önemi vurgulanmakta- dır (Barlow, 1999). Bu programlar önleyici bir yaklaşım olup, evlilik ka- litesini artırma ve evlilik ilişkilerindeki mutluluğu artırmaya yardım eder.

Evli çiftlere ve ailelere yardım etmede eş terapisi, evlilik ve aile terapisi gibi terapötik müdahaleler popülerliğini sürdürürken, evlilik öncesi eği- tim, hazırlık ve ilişki geliştirme programlarına odaklaşan çok az çaba bu- lunmaktadır (Kalkan ve Kaya, 2007). Oysaki evliliğe hazırlıksız olarak giren bireyler, evlilikle ilgili gerçekdışı beklentiler içindedirler. Bu bek- lentilerin karşılanmamasından kaynaklanan hayal kırıklıkları ve küskün-

(7)

lükler, çatışmalara ve mutsuzluğa sebep olmaktadır (Martin, Martin ve Martin, 2001). Bu sebeple çiftlerin evlilik öncesinde beklentilerinin be- lirginleştirilmesi, kendilerini ve eş adaylarını tanımaları önemli görül- mektedir. Ülkemizde TÜİK verilerine bakıldığında, evlilik süresi bir yıl- dan az olan çiftler arasında boşananların sayısı 2000 yılında 986 iken, 2006 yılında bu sayının 3948’e yükselmiş olduğu görülmektedir (Tür- kiye İstatistik Kurumu [TÜİK], Evlenme İstatistikleri, 2006). Boşanma oranlarındaki bu artış, ülkemizde bireylerin evlilik öncesinde desteklen- meye ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Ancak, ülkemizde evlilik öncesi ilişkileri geliştirmeye yönelik çok fazla çalışma bulunmamaktadır. İstan- bul Üniversitesinin yaygın eğitim çerçevesinde hayata geçirdiği “Evlilik Okulu” projesinde, evliliğe aday gençlerin evlilik ilişkileri ve evlilik yaşa- mıyla ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artırılması amaçlanmıştır. Ay- rıca Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün “Aile Okulu” ça- lışmaları ve ailenin eğitimine yönelik çabaları da aileleri bilinçlendirmeyi hedeflemektedir. Aile Araştırma Kurumunun 1998 yılında gerçekleştiri- len III. Aile Şurası kararlarında ise “evliliklerin sorunsuz başlaması için, evliliğe uyum ve evlilikte iletişim gibi konularda gençlerin ve eş adayla- rının, bilinçlendirilmesi ve eğitim verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır (Devlet Bakanlığı Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı, 1998).

Bu amaçla bu araştırmada Parrott ve Parrott’un geliştirdiği (SYMBIS- Saving Your Marriage Before It Starts) Evliliğe Başlamadan Önce İliş- kinizi Koruyun Modelinin kullanıldığı evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programı kullanılmıştır. Bu modeli diğerlerinden farklı kılan özelliği di- ğer modellerde ele alınan iletişim ve çatışma çözme becerilerini de içer- mekle beraber, ilişkileri başarısızlığa uğratan mitler, düşünce biçimleri ve zihin okuma gibi bilişsel öğelere de ağırlık vermesidir. Ayrıca çiftlerin beklenti ve davranışlarında farklılaşmalarına neden olan aşk biçimleri ve bunların ifadesi üzerine de odaklanması, bu modeli diğerlerinden fark- lı kılmaktadır (Parrott ve Parrott, 1999). Yedi oturumla başarılı bir evli- lik kurmaya çalışan bir modelin kullanıldığı bu araştırmada, evlilik ön- cesi ilişkileri geliştirme programının çiftlerin ilişki doyumu üzerine etki- si araştırılmaktadır. Bu araştırma ülkemiz için henüz çok yeni olan evlilik öncesi ilişkileri geliştirme çalışmalarına model olabilecek bir çalışma olup, programın ilişki doyumu üzerindeki olumlu etkilerinin, bu programların yaygınlaştırılmasına dayanak oluşturacağı düşünülmektedir. Araştırmada test edilen denence şu şekildedir: “Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme prog- ramına katılan, bu tür bir uygulamaya katılmayan çiftlere göre uygulama sonrasında ilişki doyumları anlamlı bir düzeyde yükselecektir.”

(8)

Yöntem Çalışma Grubu

Samsun ilinde bulunan çeşitli resmi ve özel kurumlarda yapılan duyuru- larla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde “Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştir- me Eğitimi” verileceği duyurulmuştur. Bu duyuruya müracaat eden otuz iki kişiye “Kişisel Bilgi Formu” ve “Romantik İlişkilerde Doyum Ölçe- ği” uygulanmıştır. Çiftlerin “Kişisel Bilgi Formu” ve “Romantik İlişkiler- de Doyum Ölçeği”ne verdiği cevaplar aracılığıyla, eğitim durumu, ilişki süresi, yaş ve ilişki doyum puanı açısından denklikleri göz önüne alınan 20 kişi, araştırmanın çalışma grubunu oluşturulmuştur. Çalışma grubu ve kontrol grubunu oluştururken, çiftlerin en az bir yıllık romantik iliş- ki yaşayan ve yakın gelecekte evlenme planları yapan bireyler olması te- mel ölçüt olarak alınmıştır.

Deney grubundaki bireylerin yaş ortalaması 25.8 (S=4.61), kontrol gru- bundaki bireylerin yaş ortalaması ise 25.6 (S=3.27)’dir. Her iki gruptaki bireylerin ilişki süreleri 1-3 yıl arasındadır. Gruplardaki bireylerin eği- tim düzeyleri incelendiğinde ise her iki gruptaki bireylerin eğitim dü- zeylerinin üniversite ve lisansüstü olduğu görülmüştür.

Araştırma Deseni

Evlilik Öncesi İlişki Geliştirme Programının çiftlerin ilişki doyum dü- zeylerine etkisini belirlemek amacıyla yapılan bu yarı-deneysel araştır- mada, ‘Ön-test ve Son-test Kontrol Grup Deseni’ kullanılmıştır. Araş- tırmanın bağımsız değişkeni ‘Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Eği- tim Programı’, bağımlı değişkeni ise ilişki doyumudur.

Veri Toplama Araçları

Uygulanan programın etkisini incelemek için gerekli bilgiler Roman- tik İlişkilerde Doyum Ölçeği ile toplanmıştır. Romantik İlişkiler- de Doyum Ölçeği, bireylerin romantik ilişki doyumlarını ölçmek için Sakallı-Uğurlu (2003) tarafından geliştirilmiştir. Dokuz maddelik 7 de- receli bir ölçektir. Katılımcılar ölçekte ilişkilerini tanımlayan sıfatla- rı (tutkulu-tutkusuz, ödüllendirici-cezalandırıcı, nefret dolu-sevgi dolu, tatmin edici-tatmin etmeyen, zevkli-sinir bozucu, mutlu-mutsuz, iyi- kötü, heyecanlı-heyecansız, memnuniyetsiz-memnuniyet verici) belir- tirler. Ölçekten alınan yüksek puanlar yüksek ilişki doyumunu ifade et- mektedir. Ölçek için kullanılan Cronbach alfa katsayısı .90’dır. İki grup-

(9)

taki katılımcıların ayrıştırılmasında ortanca değer (6.20) kullanılmış, ortancanın altında kalan değerler düşük doyumu, üstünde kalan değer- ler ise yüksek doyumu belirtmektedir. Faktör analizi toplam varyansın

%54.38’ini açıklamaktadır (Sakallı-Uğurlu, 2003).

İşlem

Bu araştırmada Parrott ve Parrott (2006) tarafından geliştirilen Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programı (SYMBIS) kullanılmıştır. Prog- ram ilk olarak araştırmacılar tarafından Türkçeye çevrilmiş, aynı zaman- da dil bilim uzmanı bir öğretim üyesinden de yardım alınmıştır. Psiko- lojik Danışma ve Rehberlik alanında uzman iki öğretim üyesi tarafın- dan gözden geçirildikten sonra, pilot uygulama yapılarak denenmiş ve çiftlerden alınan öneri ve eleştiriler doğrultusunda değişiklikler yapıla- rak Türk kültürüne uygun hale getirilmiştir. Bu uyarlamadan sonra, bu araştırma için farklı bir grup üzerinde uygulanan program, yedi haf- ta boyunca yaklaşık iki saatlik oturumlar şeklinde gerçekleştirilmiştir.

Oturumlar birinci yazar tarafından, ikinci yazarın gözetiminde her haf- ta düzenli olarak gerçekleştirilmiştir. Program süresince denek kaybı ya- şanmamıştır. Nisan 2009’da ilk oturumda ön test olarak Romantik İliş- kilerde Doyum Ölçeği uygulanmış, deney grubuyla aynı tarihte kont- rol grubuna da Romantik İlişkilerde Doyum Ölçeği verilmiştir. Deney ve kontrol grubundaki bireylerin ilişki doyumu ön test puanları arasın- daki farkın anlamlı olup olmadığını test etmek amacıyla yapılan Mann- Whitney U Testi sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1

İlişki Doyumu Ön-test Puanlarına Ait Mann-Whitney U Testi Sonuçları

Grup N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U Z

Deney Grubu 10 10.95 109.50 45.50 .342

Kontrol Grubu 10 10.05 100.50

*p>.05

Tablo 1’deki sonuçlar deney ve kontrol grubundaki bireylerin ilişki do- yumu ön test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermek- tedir. Gruplar arasındaki farkın anlamsızlığı, çalışmanın başında deney ve kontrol grubunun ilişki doyumu puanları açısından denk gruplar ol- duğunu ortaya koymaktadır.

(10)

Ön testlerin uygulanmasının ardından deney grubu yedi oturumluk Ev- lilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programı’na katılırken, kontrol grubu- na yedi hafta içerisinde hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Yedi hafta sonunda Mayıs 2009’da deney ve kontrol gruplarına son test olarak Ro- mantik İlişkilerde Doyum Ölçeği uygulanmıştır. Evlilik Öncesi İlişki- leri Geliştirme Programı oturumlarının amaçları Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2.

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programında Amaçlar Oturum Amaçlar

I.

Bu oturumun amacı evliliğe ilişkin mitleri belirlemektir. Gerçekçi olmayan beklentiler ve sayıltılar sebebiyle evlilik ilişkileri zedelenmektedir. Bu oturumda ele alınacak dört adet mit, neşesi, üzüntüsü, acısı ve kederiyle evliliğin gerçek dünyasına girmeye yardımcı olacaktır.

II. Grup üyelerinin aşk biçimlerini ve aşkın evrelerini tanımalarını sağlamak.

III. Grup üyelerinin, evlilikte mutluluk için düşüncelerini nasıl programlayabileceğini fark etmelerini sağlamak.

IV. Karşıdakini daha iyi anlamak ve daha iyi anlaşılmak.

V. Karşı cinsin ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve nasıl davrandıklarını öğrenmek.

VI Nasıl tartışılacağını ve tartışmalı konuları azaltmayı öğrenmek.

VII. İlişkinin tinsel yönünü güçlendirmek.

İlk oturumda grubun amacı, kuralları ve üyelerin sorumlulukları açıklan- dıktan sonra, grup üyelerinin tanışmasını sağlayacak bir tanışma oyunu oynanmıştır. Tanışma oyunu bittikten sonra üyelerin daha önceden izle- miş oldukları romantik filmler ve evlilikteki mitlere alıştırma ve tartış- ma sürecine girilmiştir. Çiftler her alıştırmayı eşleriyle tartışmışlar ve en son alıştırmada bireyler eşleriyle yanıtlarını paylaştıktan sonra lider ge- nel bir değerlendirme yaparak oturumu sonlandırmıştır. İkinci oturum- da çiftler romantik bir gün tanımları üzerinde konuştuktan sonra, aşk ta- nımları, aşk biçimleri ve evreleri ve cinsellikle ilgili bazı ortak yanılgıları tartışmışlardır. Üçüncü oturumun başında lider üyelere hiçbir şeyin plan- ladıkları gibi gitmediği bir günü düşünüp, planlarını bozan beklenme- dik durumlar karşısında nasıl tepki verdiklerini düşünmelerini söylemiş ve bu gibi durumlarda tutumlarını değiştirmek için yaptıkları herhangi bir şey olup olmadığını sormuştur. Üyeler yaptıkları alıştırmada kötü bir ruh durumuna girmelerini sağlayan durumları listelemiş, bu durumların

(11)

her biri için kendilerini kötü hissetmelerini sağlayan söylemlerini yazmış ve tutumlarını değiştirmelerine yardımcı olacak alternatif durumları sı- ralamışlardır. Ardından üyelerin yaşamın sarsıcı durumlarına daha etki- li uyum sağlamalarına yardımcı olacak alıştırma uygulanmıştır. Bu alış- tırmada üyeler başa çıkma stratejilerini sıralamışlar ve eşleriyle yanıtları- nı karşılaştırmışlardır. Dördüncü oturumda üyelerin eşleriyle nasıl iyi ile- tişim kurabileceklerini belirlemelerine yardımcı olacak alıştırma yapılır.

Alıştırmanın ardından lider, iyi iletişim ve iletişim engelleri hakkında bilgi vermiştir. Lider, gerektiğinde özür dilemenin ve iletişimde dokun- manın öneminden de bahsettikten sonra çiftlere etkili iletişimdeki kişisel güçlüklerinin neler olduğunu sormuştur. Konu ile ilgili tartışma ve payla- şımların ardından, son olarak fiziksel dokunuşların eşleriyle ilişkilerinde önemli olduğunu kabul edip etmediklerini sormuş ve yanıtların tartışma- sının ardından oturumu sonlandırmıştır. Beşinci oturumun başında karşı cinsin düşünceleri ve duygularını anlama üzerine bir oyun oynanır. Oyu- nun ardından lider bu oturumun amacının erkeklerin kadınlardan, ka- dınların erkeklerden farklı olarak ne düşündükleri ve nasıl davrandıkları hakkında bilgi sahibi olmak olduğunu açıklamış ve ardından çiftlere ka- dınların erkekler hakkında, erkeklerin ise kadınlar hakkında bilmeye ih- tiyacı olduğu şeylerin ne olduğunu sormuştur. Altıncı oturumda lider üye- lere insanların bazen çok saçma şeyler için kavga ettiklerini söylemiş ve üyelerin bugüne kadar yaşamış olduğu en saçma çatışmanın ne olduğunu sormuştur. Üyeler paylaşımda bulunduktan sonra lider bu oturumda na- sıl tartışılacağını ve tartışmalı konuları nasıl azaltacaklarını öğrenecekle- rini açıklamıştır. İlk olarak ilişkilerde çatışmaya neden olan konuları be- lirlemeye yardımcı olan alıştırma uygulanmıştır. Çatışmalı çiftler bazen çözüm yolu bulmaya çalışırken yanlış varsayımlarda bulunurlar. Üyelerin bu varsayımlarını görmelerini sağlamak için zihin okuma alıştırması uy- gulanmıştır. Son olarak eşlerin birbirlerinden sakladıkları duygu ve dü- şüncelerin paylaşılmasına olanak tanıyan alıştırma uygulanmıştır. Yedin- ci oturumda lider ‘Evli çiftlerin yaşamlarının tinsel yönü ile ilgili düşün- celeriniz nelerdir?’ diye sormuştur. Eşlerin başkalarına yardım etme yo- luyla ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olacak alıştırma uygulanmıştır.

Son olarak ise eşlerin şimdiki ve gelecekteki alışkanlıklarını anlamaları- na yardımcı olacak alıştırma uygulanmıştır. Lider, ‘evliliğinizin bir parça- sı olan tinsel disiplini nasıl sağlayabilirsiniz?’ ve ‘İlişkinizin tinsel yönünü güçlendirmek için neler yapabilirsiniz?’ diye sormuş ve üyelerin yanıtla- rı grupla paylaşılmıştır. Lider üyelere Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme

(12)

Eğitim Programı ile ilgili düşüncelerini sormuştur. Grup üyeleri progra- ma katılmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirmişler ve ilişki- lerine sağladığı katkıları paylaşmışlardır.

Verilerin Analizi

Araştırma denencesi Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon İşaretli Sıra- lar testi kullanılarak analiz edilmiştir. Mann-Whitney U testi, iki ilişki- siz örneklemden elde edilen puanların anlamlı olarak birbirinden fark- lılık gösterip göstermediğini test etmede kullanılan parametrik olmayan testlerdendir. Wilcoxon İşaretli Sıralar testi ise eşleştirilmiş çiftler tes- ti olup, ilişkili gruplardan elde edilen puanlar arasındaki farkın anlamlı- lığını test eder. Her iki test de az denekli yürütülen araştırmalarda fark puanlarının normal dağılım göstermediği durumlarda tercih edilir. Bu araştırmada da deney ve kontrol grubundaki bireylerin ölçme aracından almış oldukları puanların dağılımı parametrik olmayan tekniklerin te- mel varsayımlarını karşıladığından bu test teknikleri kullanılmıştır. İsta- tistiksel analizler SPSS paket programı kullanılarak yapılmıştır.

Bulgular

Bu bölümde araştırma denencesini test etmek amacıyla yapılan istatistik- sel analizlere ve bu analizler sonucu elde edilen bulgulara yer verilmiştir.

“Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programına katılan çiftlerin, bu tür bir uygulamaya katılmayan çiftlere göre uygulama sonrasında ilişki doyumları anlamlı bir düzeyde yükselecektir”.

Araştırmanın deney ve kontrol grubundaki bireylerin ilişki doyumu son test puanlarına ilişkin Mann-Whitney U Testi sonuçları Tablo 3’de ve- rilmiştir.

Tablo 3.

İlişki Doyumu Son Test Puanlarına Ait Mann-Whitney U Testi Sonuçları

Grup N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U Z

Deney Grubu 10 14.40 144 11 3.021

Kontrol Grubu 10 6.60 66

*p<.01

Tablo 3’de yer alan Mann-Whitney U Testi sonuçları deney ve kontrol gruplarındaki deneklerin ilişki doyum düzeylerine ilişkin son test puan

(13)

ortalamaları arasındaki farkın .01 düzeyinde anlamlı olduğunu göster- mektedir. Sıra ortalamaları dikkate alındığında programa katılan bi- reylerin, programa katılmayanlara göre ilişki doyumlarının daha yük- sek olduğu anlaşılmaktadır. Bu bulgu, Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştir- me Programı’nın çiftlerin ilişki doyum düzeylerini artırmada etkili ol- duğunu göstermektedir.

Deney grubundaki bireylerin ön test ve son test puan ortalamaları ara- sında fark olup olmadığını görmek için yapılan Wilcoxon İşaretli Sıra- lama Testi sonuçları Tablo 4’te verilmiştir.

Tablo 4.

Deney Grubundaki Bireylerin Ön Test ve Son Test Puanlarına İlişkin Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi Sonuçları

N Sıra

Ortalaması Sıra Toplamı Z Son test-

Ön test

Negatif sıra 0 .00 .00 2.812

Pozitif sıra 10 5.50 55.00

Eşit 0

*p<.01

Tablo 4’te verilen Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi sonuçları, deney gru- bunda yer alan bireylerin ilişki doyumu ön test ve son test puanları ara- sında anlamlı fark olduğunu göstermektedir. Fark puanlarının sıra top- lamları dikkate alındığında, gözlenen bu farkın pozitif sıralar yani son test puanı lehine olduğu görülmektedir. Bu sonuç, uygulanan programın etkililiğini ortaya koymaktadır.

Son olarak kontrol grubundaki bireylerin ön test ve son test puan orta- lamaları arasında anlamlı fark olup olmadığı Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi ile ölçülmüş ve analiz sonuçları Tablo 5’de verilmiştir.

Tablo 5.

Kontrol Grubundaki Bireylerin Ön Test ve Son Test Puanlarına İlişkin Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi Sonuçları

N Sıra

Ortalaması Sıra Toplamı Z Son test-

Ön test

Negatif sıra 5 3.50 17.50 -.632

Pozitif sıra 2 5.25 10.50

Eşit 3

*p>.05

(14)

Tablo 5’de verilen Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi sonuçları, kontrol grubunda yer alan bireylerin ilişki doyumu ön test ve son test puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir.

Yukarıda verilen tüm analiz sonuçları göstermektedir ki Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programı, çiftlerin ilişki doyum düzeylerini anlam- lı ölçüde yükseltmektedir. Bu sonuçlar araştırmanın denencesini doğ- rulamaktadır.

Tartışma

Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programı’nın çiftlerin ilişki doyum düzeylerine etkisinin incelendiği bu araştırmada on kişiden oluşan de- ney ve on kişiden oluşan kontrol grupları kurulmuş ve deney grubun- da bulunan bireyler, yedi hafta boyunca Evlilik Öncesi İlişkileri Geliş- tirme Programına katılmıştır. Bulgular, evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının, çiftlerin ilişki doyum düzeylerini etkilediğini ortaya koy- maktadır. Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programına katılan bireyle- rin ilişki doyumlarında anlamlı bir yükselme görülmüştür. Bu konuyla ilgili literatürde de benzer bulgulara rastlanmaktadır. Evlilik öncesi iliş- kileri geliştirme programlarının etkililiğini değerlendiren araştırmala- rın çoğu çiftlerin ilişkilerini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.

Parker (2007) hangi kültürde olursa olsun evlilik ve ilişki eğitimi prog- ramlarının genel hedefinin; çiftlerin ilişkilerindeki zorlukları fark etme- lerini, evliliğe hazırlanan ya da evli çiftlerde gerekli becerilerin geliştiril- mesini sağlayan bilgiler vererek ilişkilerdeki sıkıntı ve kırılmaları önle- mek olduğunu söylemektedir. Böylece, bu programlara katılan katılım- cılar zıtlıkları yönetebilmekte, iletişim becerileri kazanmakta ve daha başarılı ilişkiler geliştirebilmektedirler. Evlilik Öncesi İlişkileri Geliş- tirme Programı’na katılan çiftlerin ilişki doyumları incelendiğinde de eğitim programının çiftlerin ilişki doyumunu arttırdığı gözlenmiştir.

Bernard Guerney tarafından geliştirilen İlişki Geliştirme (Relationship Enhancement- RE) programının etkilerini belirlemek için yapılan çe- şitli araştırmalar programın çiftlere; kendini açma, empati ve ilişki do- yumu konusunda önemli kazanımlar sağladığını göstermiştir (Stah- mann, 2000). Markman (2006) tarafından geliştirilen Önleme ve İliş- ki Geliştirme Programı (The Prevention and Relationship Enhance- ment Program- PREP) ile ilgili yapılan araştırmalar, bu programa katı- lan çiftlerin daha düşük boşanma oranı ve daha yüksek ilişki güveni ser- gilediklerini ortaya koymuştur.

(15)

Stahmann ve Hiebert tarafından geliştirilen ilişki geliştirme programı sonunda ise çiftlerin evlilik başarılarının ve ilişki doyumlarının arttığı gözlenmiştir (Stahmann ve Hiebert, 1997).

Araştırma bulguları Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programına ka- tılan bireylerin kontrol grubundaki bireylere göre daha yüksek ilişki do- yumu sergilemesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu model ile il- gili yapılan daha önceki araştırmalar da oturumlara katılan çiftlerin üstü kapalı sorunlarının oturumlar esnasında fark edildiğini ve başa çıkma yollarının geliştirildiğini ortaya koymaktadır (Parrott ve Parrott, 1999).

Böylece çiftlerin daha başarılı ve daha doyumlu ilişkiler geliştirebildiği ortaya çıkmaktadır.

Carroll ve Doherty (2003) meta-analitik bir çalışmayla evlilik öncesi ilişki geliştirme programlarının etkililiğini test etmişlerdir. Analiz so- nuçları evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programlarının iletişim beceri- leri, çatışma çözme becerileri ve ilişki niteliğinde artışa neden olduğu- nu göstermektedir.

McGeorge ve Carlson (2006)’un yaptıkları araştırma da bir evlilik ön- cesi eğitim programının etkililiğini belirlemeye çalışmaktadır. Yirmi dokuz çiftin katıldığı program sekiz hafta sürmüştür. Bulgular evlilik öncesi eğitim programına katılan bireylerin evliliğe uygunluk ve evlen- me isteği son-test puanlarının kontrol grubundaki bireylere göre anlam- lı ölçüde yüksek olduğunu göstermektedir.

Bu sonuçlar, araştırmanın bulguları ile benzerlik göstermektedir. Bu araştırmada da evlilik öncesi ilişkileri geliştirme eğitim grubuna katı- lan bireylerin ilişki doyum düzeylerinin bu eğitime katılmayan bireyle- re göre daha yüksek olacağı tahmin edilmiştir. Program sonunda, prog- rama katılan bireylerle programa katılmayan bireylerin ilişki doyumla- rı arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu ortaya çıkmıştır.

Deney grubunun ilişki doyumu ölçeğinden aldıkları puanların ön-test ve son-test ortalamaları arasında anlamlı fark bulunurken, buna karşılık kontrol grubunun ilişki doyumu ölçeğinden aldıkları puanların ön-test ve son-test ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu sonuç, uygulanan evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının etkilili- ğini ortaya koyacak niteliktedir.

Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programı, bu programa katılan çift- lerin evlilik ilişkisi ile ilgili kalıp yargıların farkına vararak evliliği daha gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirmelerine, aşk biçimlerini öğrenerek

(16)

ilişkilerinde yakınlığı arttıracak beceriler edinmelerine, ilişkiye yönelik tutumlarının mutluluk düzeylerini belirlediğini fark ederek mutluluk- larını olumsuz yönde etkileyen tutumları azaltma becerileri kazanma- larına ve eş adaylarıyla aralarındaki iletişim farklarını öğrenerek etki- li iletişim becerilerini öğrenmelerine yardımcı olacak niteliktedir. Prog- ramda, kadınlar ve erkekler arasındaki cinsiyet farklılıklarını keşfederek karşı cinsi daha iyi anlamaya, ilişkilerinde tartışmaya sebep olan konu- ları daha sağlıklı bir yaklaşımla ele alma ve tartışmaları azaltma beceri- lerini öğrenmeye çalışmışlardır. İlişkilerinin tinsel boyutunu güçlendir- menin önemini ve güçlendirme yollarını fark etmişlerdir. Katılımcıların oturumlar boyunca edindiği bu bilgilerin ilişki doyumunun artmasında etkili olduğu düşünülmektedir. İlişkilerindeki sorunları çözebilme be- cerilerinin gelişmesi, çiftlerin birbiri ile olan iletişimlerinin daha sağlık- lı hale gelmesi, evliliği daha gerçekçi yaklaşımlarla değerlendirebilmele- ri ilişki doyumunu arttıran faktörler olduğu için evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programı evlenmeye hazırlanan çiftlere uygulandığında daha doyumlu ve sağlıklı ilişkiler yaşanmasına katkı sağlayacak ve çiftlerin daha sağlıklı evlilikler yürütmesine yardımcı olacaktır.

Araştırmanın bulgularına göre, evlilik öncesi ilişkileri geliştirme prog- ramının çiftlerin ilişki doyumlarını arttırmaya yardımcı olduğu; prog- rama katılan bireylerin bu programdan anlamlı düzeyde yararlandıkla- rı sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlara dayalı olarak aşağıdaki öneriler ya- pılmıştır:

Üniversitelerin Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Psikoloji, Sosyal Hiz- met Uzmanlığı gibi lisans programlarında Evliliğe Hazırlık Programla- rı ya da Evlilik Öncesi İlişkileri Geliştirme Programlarının bir ders ya da ders konusu olarak yer alması, böylece mezun olan bireylerin “yardım edici” olarak toplumdaki diğer bireylere bu konuda etkili hizmet etme- lerinin yolu açılmalıdır.

Evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programı ruh sağlığı kuruluşlarında önleyici çalışmalar kapsamına alınabilir.

Yerel yönetimler ile işbirliği yaparak, evlilik için başvuruda bulunan çift- lerin “Evliliğe Hazırlık Eğitimi”nden yararlanmaları sağlanabilir. Top- lumsal, ekonomik ve mesleki hazırlıklar tamamlandıktan sonra, ilerle- yen yıllarda evlenecek çiftlerin bu eğitimlerden geçmeleri zorunlu kılı- nıp evliliğe yönelmeleri gerçekleştirilebilir.

Araştırma sonuçları evlilik öncesi ilişkileri geliştirme programının çift-

(17)

lerin ilişki doyumlarını arttırdığını göstermekle beraber, çiftlerin evli- lik sonrasındaki evlilik doyumları bu çalışmada araştırılmamıştır. Gele- cek araştırmalarda evlilik öncesi ilişkileri geliştirme eğitim programının uzun süreli etkisini ortaya koymaya yönelik izleme çalışmaları yapılabi- lir. Böylece evlilik öncesinde sağlanan ilişki doyumunun evlilik sonra- sında da devam edip etmediği tespit edilebilir.

Bu araştırmanın örneklemi üniversite ve lisansüstü öğrenim düzeyinde- ki bireyler arasından seçilmiştir. Gelecek araştırmalarda programın dü- şük eğitim düzeyindeki katılımcılar üzerindeki etkisi incelenebilir.

Bu araştırmada en az bir yıllık flört ilişkisi olup ileride evlenmeyi düşü- nen çiftler örnekleme alınmıştır. İleride yapılacak araştırmalarda nişanlı çiftlerin programdan yararlanma düzeyleri ele alınabilir.

(18)
(19)

The Effects of a Premarital Relationship Enrichment Program on Relationship

Satisfaction*

Tuğba YILMAZ**, Melek KALKAN***

Abstract

The aim of this study is to investigate the effects of a premarital relationship enrichment program on relationship satisfaction among couples. The experimental and control gro- ups were totally composed of 20 individuals. In order to test whether there are any signi- ficant differences between the scores of pre-test and post-test within the control and ex- perimental groups, Mann-Whitney U test and Wilcoxon signed-rank test were used. It was found that this premarital relationship enrichment program had positive effects on relationship satisfaction. Premarital relationship development program can be included in the preventive studies in mental health organizations. By cooperating with local govern- ment, it can be provided that couples who apply for marriage benefit from “Marriage Pre-

paration Education.”

Key Words

Premarital Relationship Enrichment Program, Relationship Satisfaction, Marital Prepa- ration.

* This research is a summary of first author’s Master Thesis.

** Psych. Counselor, Avut Primary School, Salıpazarı-Samsun/Turkey.

*** Correspondence: Assoc. Prof. Melek Kalkan, Ondokuz Mayıs University Faculty of Education Department of Educational Sciences, 55139, Kurupelit-Samsun/Turkey.

E-mail: mlkalkan@superonline.com

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice 10 (3) • Summer 2010 • 1911-1920

© 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(20)

Human beings go on their lives as a member of small or large groups.

The most important one of these groups is family which is called a special small group and provides a continuation of human species.

Compliance with certain conditions, you can create families with at least two individuals of the opposite sex to choose each other as partners.

Choosing their partners, deciding with whom they will share their lives, family building, family responsibility, and living with their partners are some of the duties of young adulthood period (Yeşilyaprak, 2003).

Premarital relationship period is a period for two different people who do not know each other, to know and understand each other and create bonds of love which are necessary to live together before they take the decision to marry. Personal, social, and legal facilities such as friendship before marriage and engagement are for the purpose of fulfilling this fact (Özgüven, 2000).

Taking a decision to marry is a complicated process. People’s desire to make their physical, emotional, and social needs real is among the important factors that lead people to marriage. Women and men should try to understand the real identity, expectations, and characteristics of both themselves and the candidate partner’s in the premarital relationship period (Kalkan & Ersanlı, 2008). The first step of their selection is being informed about themselves. The answer to the question ‘with whom I marry’ which the person asks himself/herself depends on recognizing himself/herself. People who are getting married usually emphasize what kind of person the partner is; because they do not analyze themselves but they cannot know if they will get on well with him or not (Tarhan, 2008). In mate selection, the sense of responsibility, communication skills, stress coping skills, self-disclosure, and altruism are important characteristics (Boran, 2003; Yavuzer, 2004).

In the premarital period, couples find the opportunity to talk about the future. Issues such as home economics, decision of having children, situations about work, building home are spoken in this period. These speeches help individuals to come to an ‘Us’ consciousness from an ‘I’

consciousness. Stable and happy relationships may occur with two different personalities to complete each other (Özuğurlu, 1996). Dokur and Profeta (2006) say that, first, married or unmarried, couples need to talk about their relationships to carry out a healthy relationship. Also, individuals will have speech problems partly in the future thank to the speeches in this period and they can make healthier decisions based on these experiences.

According to Özgüven (2000), happiness in marriage depends on making

(21)

a good choice of husband and wife, at a wide range. Couples should know themselves and each other well; know what they expect from future and marriage; and solve important issues before marriage. Longitudinal studies indicate that non-functional communication styles in premarital period are the indicators of disharmony in marriage (Larsen & Olson, 1989).

The perceptions of youth and married people were examined in early studies. Studies indicate that people interest in couple communication, responsibility, conflict solving, parental skills, spiritual matters, sexuality, and gender roles in marital preparation programs (Boisvert et al., 1995;

Williams, Riley, Risch & Dyke, 1999; Wilmoth, 2007).

Knowing themselves and their partners in premarital period, making their expectations from marriage clear, having problem solving skills for the problems that may occur in the future and being aware of each other’s harmonious and inharmonious characteristics contribute to develop and continue the relationship. Because of these reasons prevention programs are extremely important. Therefore, individuals need premarital relationship development training programs to prevent problems before they occur and develop relationships between couples before they marry. These programs are useful in creating harmonious and satisfactory marriages (Gingrich, 2003; Ridley & Sladeczek, 1992; Senediak, 1990). These programs are preventative approaches and they help develop marriage relationships and improve the quality of marriage (Bagarozzi, Bagarozzi, Anderson &

Pollane, 1984; Barlow, 1999; Busby, Ivey, Harris & Ates 2007; Einhorn et al., 2008; Larson, Anderson, Holman & Niemann, 1998; McGeore

& Carlson, 2006; Sullivan & Bradbury, 1997; Valiente, Belanger &

Estrada, 2002). Markman and Hahlweg (1993) found that premarital relationship education predicts marital problems in future. The couple therapy, marital and family therapy are popular interventions nowadays;

but there are few studies about premarital relationship education (Kalkan

& Kaya, 2007). The unrealistic expectations about marriage cause marital conflicts and unhappiness (Martin, Martin & Martin, 2001). Therefore, premarital relationship programs are important for realistic expectations about marriage and partner.

In Turkey, divorce rates increasingly grow from 2000 to 2006 (Türkiye İstatistik Kurumu [TÜİK], Evlilik İstatistikleri, 2006). III. Family Meetings emphasize that youths be informed about marriage and marital life (Devlet Bakanlığı Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı, 1998).

One of the premarital relationship programs is the SYMBIS (Saving Your Marriage before It Starts) developed by Parrott and Parrott (Parrott

(22)

& Parrott, 1999). The SYMBIS is a model which tries to establish a successful marriage in seven sessions. In this research, premarital relationship development program’s effects on couples’ relationship satisfaction, in which the SYMBIS model is used, are investigated. Study tested in the research is as the following: “Relationship satisfaction of the couples who participate in the premarital relationship development program will increase significantly after the application in accordance with the couples who do not participate in such an application.

Method Participants

It was announced in various institutions in Samsun that a series of premarital relationship enrichment program sessions to marital preparation of couples would be given in Ondokuz Mayıs University.

The Relationship Satisfaction Scale was administered to each applicant.

Taking into account the results of the Relationship Satisfaction Scale, a study group of 20 people was formed. A control group consisting of 10 people and an experimental group consisting of 10 people were formed taking the scores of the individuals from the scale into consideration.

For those in the experimental group, the mean of the age was 25.8 (S=4.61) years. The mean age of those who were in the control group was 25.6 (S=3.27) years. The relationship duration range was between 1 and 3 years in each group. It was also noted that the individuals in both groups had either university degrees or master and doctoral degrees.

Design of the Study

In this empirical study which has been conducted in order to see the effects of SYMBIS premarital relationship enrichment program on the relationship satisfaction of couples, “pre-test and post-test control group design” was used. The independent variable of the study is the premarital relationship enrichment program and the dependent variable of the study is relationship satisfaction.

Instruments

The data necessary to investigate the effects of the developed program were gathered by the Romantic Relationship Satisfaction Scale. The scale was developed to measure relationship satisfaction by Sakallı- Uğurlu (2003). It consists of 9 items. At the top of the scale was the

(23)

statement “in general, I have a __________ relationship with my partner”. The participants read the following nine adjective pairs and indicate which adjective define their romantic relationship on a 7 point- scale: good-bad, happy-unhappy, satisfactory-unsatisfactory, content- not content, rewarding-punishing, passionate-not passionate, full of love-full of hate, enjoyable-irritable, and exciting-unexciting. The factor analysis showed that one factor explained 54.38% of the total variance.

The Cronbach alpha internal consistency coefficient was .90 for the scale (Sakallı-Uğurlu).

Procedure and Data Analysis

The premarital relationship enrichment program consisted of 2-hour sessions on 7 weeks (Parrott & Parrott, 2006). In the first session, the Romantic Relationship Satisfaction Scale was given as pre-test and the Romantic Relationship Satisfaction Scale was given to the control group at the same time to the experimental group. The experimental group has attended to 7 premarital relationship enrichment sessions; whereas the control group has not been interfered during the same period. After 7 weeks, the Romantic Relationship Satisfaction Scale was given to the control and the experimental groups again as a post test.

Pre and post test scores of the control and experimental groups in the Romantic Relationship Satisfaction Scale were designed in such a way to test the hypothesis of the research and, moreover, the Mann-Whitney U test and Wilcoxon Signed-Rank test were conducted. The statistical analyses were done by using SPSS.

Results

The results of the Romantic Relationship Satisfaction Scale administered to the experimental and control groups revealed no significant difference in relationship satisfaction levels (pre-test experimental group=

57.3±6.81, pre-test control group= 58.6±2.63, p>.05).

Mann-Whitney U test has been applied to the relationship satisfaction scores of the participants. The results of the Mann-Whitney U test indicate that the difference between the scores of the participants of the experimental and control groups in post tests in terms of level of relationship satisfaction is significant (Z=3.021 , p<.01).

The results of the Wilcoxon Signed-Rank test indicate that the difference

(24)

between the scores of the participants on the experimental group of the pre- and post-tests in terms of level of relationship satisfaction is significant (Z= 2.812, p<.01). The results of the Wilcoxon Signed-Rank test indicate that the difference between the scores of the participants on the control group of the pre- and post-tests in terms of level of relationship satisfaction is significant (Z= -.632, p>.05).

According to these findings, the premarital relationship enrichment program enhances relationship satisfaction level of couples significantly.

This result supports the hypothesis of the study.

Discussion

The purpose of this study was to evaluate the effectiveness of a premarital relationship enrichment program to increase the level of the relationship satisfaction of the couples. In this study, the pre- and post- tests were given to the experimental and control groups. The sessions lasted during 7 weeks with experimental group. The results indicate significant differences between the levels of relationship satisfaction of the couples on the experimental and control groups. According to this, the premarital relationship enrichment program increases the relationship satisfaction level of couples significantly.

Similar studies support the results of this study. Parker (2007) says that marriage and relationship education programs’ goal is to prevent distress and breakages in relations by giving information about noticing difficulties in couples’ relationships and about developing the skills needed for married couples or couples getting prepared for marriage, no matter which culture it is. Thus, participants who participate in this program can manage contrast, get skills in communication and develop more successful relationships. When relationship satisfaction of the couples who are participated in the SYMBS, Premarital Relationship Development Program, is investigated, it is observed that training programs increase couples’ relationship satisfaction. Various research studies which are done to determine the effects of relationship enhancement (RE) program, developed by Bernard Guerney, show that program provides significant gains about self-opening empathy and relationship satisfaction to the couples (Stahmann, 2000).

Research related to the Prevention and Relationship Enhancement Program (PREP) developed by Markman (2006) proves that couples’

participated in the PREP display a lower divorce rate and a higher relationship trust. At the end of the group program developed by

(25)

Stahmann and Hiebert, it has been observed that couples’ marriage success and relationship satisfaction have increased (Stahmann &

Hiebert, 1997).

Research findings show that it helps individuals, who participated in Premarital Relationship Development Program, display higher relationship satisfaction when compared to the individuals in control groups. Earlier research related to the SYMBIS proves that couples participated in sessions, realize implicit problems during sessions and develop the ways of solving them (Parrott & Parrott, 1999). Thus, it proves that couples develop more successful and more satisfied relationships.

Carroll and Doherty (2003) tested premarital relationship development programs’ effectiveness with a meta-analytic study. Analysis results show that premarital relationship development programs cause an increase in the quality of communication skills, conflict-solving skills and relationships.

McGeorge and Carlson (2006) tried to determine the effectiveness of premarital education program with the research they did. The program in which twenty-nine couples participated lasted for eight weeks.

Results show that suitability for marriage and marriage desire past-test scores of individuals who participated in premarital training program are significantly higher, in compared to the individuals in control groups.

These results are similar to the results of the research. In this research, it is expected that the level of relationship satisfaction of individuals who participated in premarital relationship development training program will be higher than the individuals who do not participate in.

At the end of the program, it has been proved that there is a significant difference between the relationship satisfaction of the individuals who participated in the program and did not participate in the program, in favor of the experimental group. There has been a significant difference between the pre-test and post-test averages of the scores which have been got from the experimental group’s relationship satisfaction scale, but on the contrary to this there isn’t a significant difference between the pre-test and post-test averages of the scores which have been got from the control group’s relationship satisfaction scale. This result has the qualifications to prove the effectiveness of the premarital relationship development program that is applied.

Couples who participated in the premarital relationship development program have started to evaluate marriage with a more realistic approach by realizing about marriage relations. They have had skills

(26)

to increase the intimacy in relationships by learning their love styles.

Thanks to the sessions they have had skills to decrease their attitudes which affect their happiness in a negative way by noticing that their attitudes determine their level of happiness. They have had effective communication skills by learning communication differences between them and their partners. They have started to understand the opposite sex better by discovering gender differences between men and women.

They have had skills to discuss the issues that cause discussion in their relationships in a healthier approach and to decrease the discussions.

They have learned the importance of strengthening the spiritual dimension of their relationship and the ways to strengthen. This information, participants got during the sessions, contribute to increase the relationship satisfaction as it is shown in the results that are obtained.

According to the results of research, it is concluded that premarital relationship development program helps couples to increase their relationship satisfaction, and that individuals who are participated in the program benefit significantly from this program. Based on these results the following recommendations are made:

Preparation of Marriage Programs or Premarital Relationship Development Programs must be included as a class or as a subject of a class in license programs such as Psychological Counseling and Guidance, Psychology, Social Service Expertise of Universities, so that graduates may help other individuals in society about this subject effectively as “helpers”.

It is recommended that couples can be informed about premarital relationship development program in Guidance Research Centers of the Ministry of Education and by participating in volunteer couples education program, healthy marriages in community can be increased.

Premarital relationship development program can be included in the preventive studies in mental health organizations. By cooperating with local government, it can be provided that couples who apply for marriage benefit from “Marriage Preparation Education”. It should be necessary that couples who will marry in the future after they complete social, economical and professional preparations, must participate in these trainings and they can get married only by this way. Large-scale social projects about getting

“marriage preparation” education to individuals at low level of education and to rural areas, and about making it widespread may be organized.

The results of the research show that premarital relationship development program increases couples’ relationship satisfaction, couples’ marital satisfaction. But, marital satisfaction has not been investigated in this study after marriage. Watching studies that aim to reveal the long-term effect

(27)

of premarital relationship development training program may be done in future research. Thus, relationship satisfaction that is provided before marriage, may be determined whether it continues or not after marriage.

The sample of this research has been selected from individuals who are at the level of university or at a higher educational level. In the future research, the effect of the program on participants at lower educational level may be examined. In this study, couples who make at least 1-year date and plan to marry in the future are sampled. In future research, engaged couples’ benefit level of program may be handled.

References/Kaynakça

Bagarozzi, D., Bagarozzi, J. I., Anderson, S. A., & Pollane, L. (1984). Premarital education and training sequence (pets) : a-3 year follow-up of an experimental study. Journal of Counseling and Development, 1(63), 91-100.

Barlow, J. (1999). A new model for premarital counseling within the church. Pastoral Psychology, 48(1), 3-9.

Boisvert, J., Ladouceur, R., Beaudry, M., Freeston, M. H., Turgeon, L., Tardif, C., et al.

(1995). Perception of marital problems and of their prevention by quebec young adults.

The Journal of Genetic Psychology, 156(1), 33-44.

Boran, F. (2003). Aşk ve evlilik. İstanbul: Epsilon.

Busby, D. M., Ivey, D. C., Harris, S. M., & Ates, C. (2007). Self-directed, therapist- directed, and assessment-based ınterventions for premarital couples. Family Relations, 56(7), 279-290.

Carroll, J., & Doherty, W. (2003). Evaluating the effectiveness of premarital education.

Family Relations, 3(52), 105-118.

Devlet Bakanlığı Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı. (1998). III. Aile şurası toplantısı.

Ankara: Yazar

Dokur, M. ve Profeta, Y. (2006). Aile ve çift terapisi. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları.

Einhorn, L., Williams, T., Stanley, S., Wunderlin, N. Markman, H., & Eason, J. (2008).

PREP inside and out: Marriage education for inmates. Family Process, 47(3), 341-356.

Gingrich, F. (2003). Complementary delusions in premarital counseling. American Journal of Pastoral Counseling, 6(4), 51-71.

Kalkan, M. ve Ersanlı, E. (2008). Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programının evli bireylerin evlilik uyumuna etkisi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 8, 963-986.

Kalkan, M. ve Kaya, S. N. (2007). Evlilik öncesi ilişkileri değerlendirme ölçeğinin (EÖİDÖ) geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Aile ve Toplum, 3(11), 35-40.

Larsen, A. S., & Olson, D. H. (1989). Predicting marital satisfaction using prepare: A replication study. Journal of Marital and Family Therapy, 15(3), 311-322.

Larson, J. H, Anderson, S. M., Holman, T. B., & Niemann, B. K. (1998). A longitudinal study of the effects of premarital communication, relationship stability, and self-esteem on sexual satisfaction in the first year of marriage. Journal of Sex and Marital Therapy, 24(3), 193- 206.

(28)

Markman, H. (2006). Preventive education: distinctive and directions. Journal of Cognitive Psychotherapy, 20(4), 411-433.

Markman, H.J, & Hahlweg, K. (1993). The prediction and prevention of marital distress:

an international perspective. Clinical Psychology Review, 13(1), 29-43.

Martin, P.D., Martin, M., & Martin, D. (2001). Adolescent premarital sexual activity, cohabitation, and attitudes toward marriage. Adolescence, 36(143), 601-609.

McGeorge, C., & Carlson, T. (2006). Premarital education: An assessment of programme efficacy. Contemporary Family Therapy, 28(1), 165-190.

Özgüven, İ. E. (2000). Evlilik ve aile terapisi. Ankara: Pdrem Yayınları.

Özuğurlu, K. (1996). Evlilik raporu. İstanbul: Altın Kitaplar.

Parker, R. (2007). The effectiveness of marriage and relationship educations programs.

Family Matters, 77(3), 57-59.

Parrott, L., & Parrott, L. (1999). The symbis model. In R. Berger & M. Hannah (Eds.), Preventive approaches in couples therapy (pp. 237-254). Lillington, N.C.: Edwards Brothers.

Parrott, L., & Parrott, L. (2006). Saving your marriage before it starts. Michigan: Zondervan.

Ridley, C., & Sladeczeck, I. (1992). Premarital relationship enhancement. Family Relations, 41(2), 148-153.

Sakallı-Uğurlu, N. (2003). How do romantic relationship satisfaction, gender stereotypes, and gender relate to future time orientation in romantic relationships?. The Journal of Psychology, 137(3), 294-303.

Senediak, C. (1990). The value of premarital education. Australian and New Zealand Journal of Family Therapy, 11(3), 26-31.

Stahmann, R.F., & Hiebert, W. J. (1997). Premarital and remarital counseling: The professional’s handbook. San Francisco: Josey-Bass.

Stahmann, R. F. (2000). Premarital counselling: a focus for family therapy. Journal of Family Therapy, 163(22), 104-116.

Sullivan, K., & Bradbury, T. (1997). Are premarital prevention programs reaching couples at risk for marital dysfunction? Journal of Counseling and Clinical Psychology, 65(1), 24-30.

Tarhan, N. (2008). Evlilik psikolojisi. İstanbul: Timaş.

Türkiye İstatistik Kurumu. (2006). Türkiye istatistik yıllığı. Ankara: Yazar.

Valiente, C. E., Belanger, C. J., & Estrada, A. U. (2002). Helpful and harmful expectations of premarital interventions. Journal of Sex and Marital Therapy, 5(28), 71-77.

Williams, L. M., Riley, L. A., & Dyke, D. T. V. (1999). An empirical approach to designing marriage preparation programs. The American Journal of Family Therapy. 4(27), 271-283.

Wilmoth, J. (2007). A survey of marriage preparation provided by assemblies of god pastors in Oklohoma. Journal of Sex and Marital Therapy, 2(5), 20-33.

Yavuzer, H. (2004). Evlilik okulu. İstanbul: Remzi.

Yeşilyaprak, B. (2003). Gelişim ve öğrenme psikolojisi. Ankara: Pegem A Yayıncılık.

Metinlerde Adobe Caslon Pro 10 p. harf büyüklüğü vurgularda Adobe Caslon Pro Italic 10 p. harf büyüklüğü makale başlıklarında Adobe Caslon Pro 17.5 p. harf büyüklüğü

arabaşlıklarda Myriad Pro Bold 9 p. harf büyüklüğü kullanılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

According to the aim of the current study, a num- ber of regression analyses were applied for testing me- diator role of negative maternal emotion socialization in

Overall, the results on political factors support the hypothesis that political constraints (parliamentary democracies and systems with a large number of veto players) in

«Life the hound» (from «The Hound» by Robert Francis) Life – literal term, hound – figurative term.. • In the second form, the literal term is named and the figurative term

For that reason, you should first research on the book, the author and other relevant factors such as milieu of the text/author.. Ditto, please familiarize yourself with the

Different from other studies, this study was studied parallel to the various criteria (topography, activity areas, privacy...) in the development of the residences in Lapta town and

The device consists of a compartment into which a suppository is placed and a thermostated water tank which circulates the water in this compartment.. The

Hava durumuyla ilgili doğru seçeneği işaretleyiniz... Mesleklerle

Hava durumuyla ilgili doğru seçeneği işaretleyiniz... Mesleklerle