• Sonuç bulunamadı

Bugün be

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bugün be"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bugün beşte biri yok olmuş olsa da Amazonlar geriye kalan en büyük yağmur ormanları; karadaki tüm türlerin beşte birinin yuvası ve dünyadaki içme suyunun da beşte birinin kaynağı durumunda. Bir taraftan iklim değişikliği ve küresel ısınma konuları yoğun bir şekilde tartışılırken diğer taraftan da karbondioksiti bir sünger gibi emen Amazonlar yok ediliyor.

Amazonlar temel olarak madencilik, petrol arama ve kerestecilik faaliyetleri ile tahrip ediliyor. Yasadışı ağaç kesimi ve yasadışı soya çiftliklerinin neden olduğu ormansızlaştırma kabilelerin avlanma alanlarını yok ediyor, nehirlerin yakınlarındaki petrol çıkarma çalışmaları nehirleri kirletiyor ve balık avlamayı azaltıyor, bioyakıt üretmek için Afrika palmiyesi yetiştirilmek üzere binlerce hektarlık alanda yaşayan yerliler yerlerinden ediliyorlar...

Emret Başkanım

Peru Amazonları Brezilya’dan sonra Amazonların en büyük ikinci bölümünü oluşturuyor. Geçmişi hiç de parlak olmayan devlet başkanı Alan Garcia, yabancı çokuluslu şirketlere maden işletme hakkı vererek anayasaya aykırı bir şekilde Amazon yerlilerinin yaşam alanlarına müdahale ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) aracılığıyla

1969’da imzalanan yasaya göre yerli topraklarının ve nehirlerinin işletmesi ile ilgili kararlar alırken yerlilere danışmak zorunda olmasına rağmen yerlilere hiç sormadan Amazonları yağmaya açtı. Hükümet, 2006 yılından bu yana, Peru Amazonlarının yüzde 70’inden fazlasında -ki bu alanların çoğu yerli toprakları-, petrol ve gaz şirketlerine imtiyazlar veriyor.

2008 yılında ABD ile imzaladığı Amerikalar Arası Serbest Ticaret Anlaşması (ALCA) çerçevesinde hazırladığı yasa tasarılarını kongreye getirmeye başladı. Son olarak yerlilerin protestolarına dayanamayarak kongreden geçirmeye çalıştığı dokuz itirazlı yasadan ilk ikisini geri çekmek durumunda kaldı. Bu iki yasa tasarısından birincisi (El Decreto Legislativo 1090) kategorisi ne olursa olsun tüm ormanların kullanımlarının ulusal çıkarlara hizmet eden projeler doğrultusunda değiştirilmesine izin veriyor; ikincisi ise (El Decreto Legislativo 1064) maden arama çalışmaları öncesinde yerli halkla şirket arasında anlaşılması şartını ortadan kaldırıyor. Diğer yasa tasarıları ise; suyun

özelleştirilmesini, yerlilere hiçbir alternatif önermeden 20 hektardan büyük arazilerin satışını, yerlilerin ve çiftçilerin daha önce önemli yasalarla elde ettikleri kolektif haklarının askıya alınmasını ve genetiği değiştirilmiş organizmaların girişini öngörüyor. Tüm bu önemli konuları içeren torba yasa tasarısı, yerlilerin Peru devletinin kuruluşundan da önce sahip olduğu tüm kolektif haklarını (toprak hakları, kimlik hakları ve kendi yaşam tarzlarını sürdürme haklarını) ellerinden alıyor.

Direniş Günleri

5 Haziran 2009 tarihinde Bagua’da polis ve askere yerlilerin yaşam haklarını savundukları 70 gün süren yol kapatma eylemlerine müdahale emri verildi. Helikopterlerle sıkılan göz yaşartıcı gazla etkisiz hale getirilen yerlilerin bir kısmı dövülerek gözaltına alınırken kalabalığa ateş açıldı. Barışçıl ama etkili bir yolla uzun süredir direnen onbinlerce yerlinin karşılaştıkları ilk kanlı olay bu değildi; geçen yıl mart ayında Anduas’ta benzer bir olay yaşanmıştı. Ayrıca petrol şirketlerinde çalışan yerliler de şiddet görüyorlar. Yabancı çokuluslu şirketlerin polisle çok tehlikeli boyutlarda ilişkileri var. Başbakan Alan García’nın şiddetle olan ilişkisi daha önce başbakanlık yaptığı dönemlerde yaptıklarıyla tescillenmiş durumda. 18-19 Haziran 1986’da Lima ve Callao kentlerindeki üç ayrı cezaevindeki isyanları askeri müdahale ile bastıran Garcia, 200ün üzerinde insanın ölümüne neden olmuştu.

Yerlileri “kalkınma”ya karşı olmakla suçlayan Garcia, aynı zamanda son seçimlerdeki en azılı rakibi olan Kızılderili Ollanta Humala’nın bu protestoları düzenlediğini iddia ediyor. Ayrıca projelerin götürüleri hiç tartışılmazken getirileri çok abartılıyor. Yerliler anlaşmalar imzalandıktan sonra haberdar oluyor ve yeteri kadar da bilgilendirilmiyorlar. Garcia, yerlilerin silahlı olmadığı bu çatışmada, yalnızca başarabilenlerin polislerin ellerinden aldıkları silahlarla kendilerini savunmaları sonucu ölen 24 polis için acıklı bir konuşma yaptı. Diğer taraftan resmi rakamlara göre 11 yerlinin öldüğü belirtilen olayda, onlarca yerli öldürüldü; cesetleri ya yakıldı ya da nehirlere atıldı. 9 Mayıs 2009 tarihinden bu yana Amazonların bazı bölgelerinde acil durum ilan edilmişti; olayın ardından da bölgede sıkıyönetim ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlandı. Yerlilerin kayıplarını aramaları da yasaklandı. 6 yerli lidere baskı yapılıyor, bunlardan Alberto Pizango Nikaragu’ya sığınmak zorunda kaldı. 11 Haziran 2009’da farklı şehirlerde onbinlerce Perulu, yerlileri desteklemek için yürüyüşler düzenlediler. Bagua’da yaşanan olayların ardından bir bakan

(2)

istifa etti, bakanlar kurulu başkanı Yehude Simon da ülkede yeniden huzur sağlandığında istifa edeceğini açıkladı. Dünya çapında da konsolosluklar ve elçilikler önünde yerli halklara destek veren gösteriler gerçekleştirildi. Amerika’da 15 insan hakları ve çevre örgütü Hillary Clinton’a ve diğer üst düzey yöneticilere mektup gönderdiler. Ayrıca bu grup Amerika Ticaret Temsilci (USTR)’leri ile görüşüp Peru’nun bu serbest ticaret yasalarını iptal etmesi nedeniyle cezalandırılıp cezalandırılmayacağının açık bir şekilde söylenmesini istediler. Q'orianka Kilcher, Benjamin Bratt ve Laureate Rigoberta Menchu (1992 Nobel Barış Ödülü sahibi)’nun da aralarında olduğu ünlüler, yaşanan vahşeti kınayan bir açıklamayla barışçıl bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladılar. Önde gelen uluslararası insan hakları örgütleri (Uluslararası Çalışma Örgütü, Amerikalar Arası İnsan Hakları Komisyonu, Birleşmiş Milletler Yerli Sorunları Devamlı Forumu) Garcia hükümetine yerlilere yapılan baskının durdurulması ve haklarının verilmesi için baskı yaptılar. Birleşmiş Milletler Yerliler İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Özel Raportörü James Anaya bölgede 3 günlük bir bilgi toplama gezisi gerçekleştirdi. Olayın ardından yapılan anketlerde politikacıların yüzde 84’ü

Garcia’nın bu durumu kötü yönettiğini düşünüyor, halkın yüzde 92’si ise Amazonlarla ilgili kararlar alınırken yerlilere danışılması gerektiğini düşünüyor.

Uygarlık Dediğin

İşin bir de görünmeyen yanı var, amazonların derinliklerinde modern dünyadan kendini soyutlamış olarak yaşayan kabileler (uncontacted tribes)... Brezilya ve Ekvator kendi topraklarında kalan Amazonlarda bu tür kabilelerin

yaşadıklarını kabul ederken Peru hükümeti kabul etmiyor. Garcia’ya göre bu petrol çıkarma çalışmalarını engellemek üzere uydurulmuş bir yalan. AIDESEP (Asociación Interétnica de Desarrollo de la Selva Peruana), Peru Amazonları Etnik Gruplar Arası Kalkınma Derneği, bölgede “gizli kardeşler” (hidden brothers) olarak niteledikleri grupların varlığını doğruluyor. Ancak Lot 67 olarak anılan bölge için hazırlanan, Pluspetrol (Arjantin), Petrobras (Brezilya), Hunt (Kanada), Repsol (İspanya), Oxy (ABD) gibi yabancı şirketlerce finanse edilen, farklı kurumlardan uzmanların oluşturduğu Daimi isimli bir grup tarafından hazırlanan çED raporlarında bu tür kabilelerin olmadığı söyleniyor. Görüşleri alınan uzmanlar söylediklerinin teknik olarak doğru bir biçimde ama aslında söylediklerini yansıtmayan bir şekilde raporda yer aldığını vurguluyorlar. Ayak izleri, patikalar ve evlere rastlayan bu uzmanların, Amazonlarda modern dünya ile ilişki kurmayan yerlilerin yaşadığından şüpheleri yok.

Diğer taraftan petrol şirketleriyle iç içe geçmiş bu hükümet yalnızca bu kabilelerin varlığını reddetmekle kalmıyor aynı zamanda “cahil” olarak nitelediği, nüfusun sadece yüzde birini oluşturan 300.000 yerliyi de yok sayıyor. Dörtte üçünde petrol arama çalışmaları yapılan Peru Amazonları ve nehirler kirleniyor. Ayrıca işçilerle birlikte Amazonlara giren mikroplara, yerlilerin modern dünyanın hastalıklarına yabancı olan bağışıklık sistemleri direnemiyor ve

yaşamlarını kaybediyorlar. Yalnızca yok sayılan modern dünyayla ilişkisi olmayan kabileler değil tüm yerliler gözden çıkarılmış görünüyor. Ne pahasına olursa olsun amazonlardaki tüm “kaynak”lardan sonuna kadar yararlanmak istekleri ortada.

Amazonları Yaşatmak

Greenpeace’in önerdiği gibi Amazonları petrolden daha karlı bir hale getirirecek hükümetlerin oluşturacağı bir fon ve yardımlarla korunamaz. Amazonları ve yerlileri yok etmeye hakları varmış da bu haklarından feragat etmeleri için daha karlı bir seçenek sunmak zorundaymışız mantığı kapitalizmi yeniden üretmekten başka birşey değil… Ayrıca Peru hükümeti ve ABD arasındaki yakın ilişki ve son yaşanan katliamdan sonra tek bir rahatsızlık belirtisi

göstermeyen Obama yönetimi de bu sorunun çözümünü zorlaştıran önemli bir nokta. Dahası “kimlik” sözcüğünü dilinden düşürmeyen Avrupanın yerlilerin ve yaşam biçimlerinin yok olmasına göz yumması da petrol şirketlerinin gelirlerinin önceliğini gösteriyor.

Dünyanın amazonlara petrolden çok daha fazla ihtiyacı var. Dünyanın Amazonlara iyi durumda ihtiyacı var. Yerliler bu topraklardan besleniyorlar; onların yaşam biçimlerinin değişmesi pahasına bu yapılamaz. Dünyanın ısınması pahasına bu yapılamaz. Amazonların korunması için ilk adım olarak 2009 Aralık ayında Kopenhag’da gerçekleşecek olan iklim değişikliği zirvesinde Amazonlar korunmazsa iklim değişikliğinin çok daha yıkıcı olacağı vurgulanmalı... Kaynaklar:

(3)

http://www.aprodeh.org.pe/ http://www.servindi.org/ http://www.aidesep.org.pe/ http://www.survival-international.org http://www.redambientalloretana.org/ http://www.amazonwatch.org/ http://www.guardian.co.uk http://www.elpais.com http://www.greenpeace.org/ Evin Deniz - Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Mahkeme, Raposa Serra do Sol adlı Kızılderililere ayrılmış bölgenin bölünmemiş bir toprak parçası olarak kalıp kalmayacağına hükmedecek.. Bölgedeki yerli olmayan

Genel kurulda, yar ın azınlık vakıflarına tanınan haklar nedeniyle tartışmalara neden olan Vakıflar Yasa Tasarısı görüşülecek.. Tasarı, temel yasa olarak 4 bölümde

• Bazı örgütlerde sürekli kurullar düzeyindeki komisyonlar, örgütlerin etik davranış ilkelerini yaratır ve standartları belirlerler. Bu komisyonlar

• Günümüzde hasta muhatabı sağlık kuruluşudur.. Ağustos.1998:

Hastalar, durumları ile ilgili tıbbi gerçekleri, önerilen tıbbi girişimleri ve her bir girişimin potansiyel risk veya yararlarını, önerilen girişimlerin

ÜNİVERSİTEDE OKUYAN KIZ ÖĞRENCİLERİN BESLENME DURUMLARI 514. Also hem oglobin values w ere found

Doğu yan mekânın duvar yüzeyindeki izlerinden duvar yüzeylerinin sıvalı olduğu ve kubbeye geçiş ögesine kadar olan kısımda kaba yonu taşın daha çok

I — Sanık Kenan önerin dilek­ çesinde İstanbul Asliye Ceza Mah­ kemesince dinlenen şahitlere, işkence hususunun sorulması, talimatname­ de sarahat olmadığı