• Sonuç bulunamadı

(D (4) RÜSTEM PAŞA CAMİİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(D (4) RÜSTEM PAŞA CAMİİ"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Âbideyi yaptırtan Rüstem Paşanın şahsiyet ve tarihçesinden bahsetmemek haksızlık olacağından kısaca anlatmayı faydalı buldum.

Rüstem Paşa Türk - Osmanlı tarihi-nin en zengin ve haşmetli devrinde, Ka-nunî S. Süleyman zamanında yaşamış Sadrâzamlardandır.

Aslen devşirme olup (1) saraydan yetişmiş, r i k â p t a r Ağalığı ile çıkmışuır. (2) Fevkalâde çirkin fakat o nisbette de talihi iyi bir cengâverdi. Dev-rinin şairlerinden Yahya:

Gülmezdi yüzü mahşerde dahi gülmeyesi Çoğ iş etti bize sağlıkla olmayası.. beytiyle gülmeyen abus ve çirkin yüzü-nü anlatmıya çalışır.

Hadikatül vüzerâ eserinde ise: «O gerçi resülmâli hüsün ve cemâl-den vayesi kaliliil miktar idi.» cemâl- denmek-tedir.

Rüstem Paşa Muhaç seferinde pâdi-şâhın birinci s i l â h t a r ı iken (3) iyi bir asker olması sayesinde «Baş İ m-r a h o m-r» luğa tem-rfi etmiş daha sonm-ra da Diyarbakır B e y l e r b e y l i ğ i -ğ i n e nakledilmiştir.

Devlete sadakati ve dirayeti sayesin-de Kanunînin teveccühünü kazanmıştır. Bu yüzden kendine damat edinmek iste-yen pâdişâhın kulağına:

«Cüzzamlı olduğu» rivayet ve dedi-kodusu gelmiş, hassa hekimlerine danı-şılmıştır. Hekimlerce «cüzzamlı bir kim-se üzerinde bitin yaşayamıyacağı ve ba-t i ) Peçevi ba-tarihine göre: «Kul cin-sinden Hırvatiyyül-asl» dır. «Sicilli Os-manı ise: Arnavut olduğunu söyler.

(2) Padişahın hususî hizmetine ba-kan ağalardan dördüncüsüdür. Vazifesi padişahın ata binerken özengisini tut-maktır.

(3) Hammer-Devleti Osmaniye Ta-rihi

R Ü S T E M P A Ş A C A M İ İ

Yazan: Muzaffer BATUR

rınamıyacağı» raporu üzerine hassa he-kimlerinden Mehmet Ağa Diyarbakır'a gönderilmiştir. Beylerbeyi üzerinde bit bulunduğu için, evlenmesinde mahsur görülmeyerek Kanunînin kızı Mihrimah sultanla H. 946 - M. 1539 da düğünleri yapılmış, bu esnada Şehzadelerden Be-yazıt ve Cihangirin sünnet düğünleri de olmuştur. Bu olay üzerine şu beyitler söylenir:

Olucak kişinin- bahti kavi, talii yar Kr-hlosri dahi mahallinde onun ise yarar

(4)

Yahut:

Yar olursa eğer talih ve bahtı kişinin Kahlesi dahi revacına sebep olur işinin

(5) Bu esnada (H. 946-M. 1539) da Lûtfi Paşa sadrâzam idi: Rüstem Paşa da 3.cü vezirliğe getirilmiştir; Bir sene sonra sadrâzam tekâüd edilerek yerine Hadım Süleyman Pasa getirilmiş, Rüstem Paşa da 2. nci vezirliğe terfih ettirilmişti.

Süleyman Paşa ile Hüsrev Paşanın birbirleriyle geçimsizlikleri yüzünden (6) Süleyman paşa azledilerek, yerine Rüs-tem Paşa sadârete getirilir (H. 951).

İki sene sadrâzamlıkta kaldıktan ve bilhassa Şehzade Bayezid (7) saltanatı temin için, kavın validesi Hurrem Sul-tanla beraber, validesi başka olan büyük şehzade Mustafanın ölümünde parmağı bulunmasından dolayı, yeniçerilerin is-yan etmesi korkusu ile, veziri âzamlık-tan azledilmiştir. Yerine 2. vezir kara

(4) İstanbul Âbideleri — 7 Gün neşriyatı sayfa 91.

(5) Mustafa Ayaşlıoğlu. «Rüstem Paşa türbesi» etüdünden. «Hadikatül vü-zera» dan.

(6) Reşat Ekrem Koçu. «Kronoloji» II. cilt. Rüstem paşa tarihi sayfa 247.

(7) İsmail Hakkı Uzunçarşılı. Os-manlı tarihi. Sayfa 539.

^ v K » *

(D

Camiin plânı

Ahmed Paşa sadârete getirilmiştir. Bu esnada Rüstem Paşa Üsküdardaki sayfi-yesinde oturmuş. Zevcesi Mihrimah ve kaynanası Hürrem Sultanların çevirdik-leri dolap neticesinde Kara Ahmet Paşa katledilerek Rüstem Paşa ikinci defa veziri âzam olmuştur (H. 962).

Rüstem Paşanın vefatı tarihi olan (H. 968) e kadar veziriâzam mevkiinde kalmıştır. Kabri Şehzade Camii avlusu içinde kendi türbesindedir.

Osmanlı saltanatının en zengin dev-rinde Muhteşem Süleymanın, dâhi Sina-nanın bulunduğu bir anda sadâreti es-nasında, milyonları askın serveti ile (8) İmparatorluğun dört bucağına serpiştir-diği camiler, Medreseler, Hanlar, hamam-lar, kervansarayhamam-lar, sebil ve çeşmeler gibi, diğer başka eserleri sayesinde ismi-ni bugün bile yaşatmaktadır.

Muhteşem Kanunî Sultan Süleyma-nın şan ve şöhretinden tarihçiler:

Şehirlerin karakterlerine, ölmez eser-leriyle mührünü basan dahî mimar S i-n a i-n 'dai-n daha ziyade mimarlar bahse-deceklerdin için burada bu eserimde uzun, uzadıva bahsetmeyi zait buluyo-rum.

R Ü S T E M P A Ş A C A M İ İ Y E R İ : İstanbul Eminönü ka-zası msı-kez nahiyesi, Rüstempaşa mahal-lesinde Tahtakale semtinde, Hasırcılar Caddesi ile, Uzunçarşı Caddesinin birleş-tiği köşededir. Arka taraftan Rüstempa-şa mahkeme sokağı ile çevrilmiştir. (Şe-kil: I).

C A M İ : Yemişte hayır sahibi ha-cı Halil Ağa mescidinin yerine yapılmış-(•8) Reşat Ekrem Koçu'nun hazır-ladığı - Cumhuriyet gazetesinin ilâvesi: Osman Gaziden Atatürk'e, Sayfa 54. de birinci sütunda. Müverrih Peçevili İbra-him Efendinin Rüstem Paşanın tereke defterinden naklen servetinden bahseder.

(2)

tır. Muhit çok pistir. İş ve ticaretle uğraşan (8) halkın gürültüleriyle uğul-dayan, tufeyli binaların arasında kaybol-masından çekinen, Mimar Sinan dar bir vaziyet plânı içerisinde (9). Dükkânlar üzerinde fevkani olarak, inşa etmiştir. Bu sayede caminin haremini, dış âlemden tecrid edilmiş, müminlerin ibadetlerin-deki sükûnu temin etmiş oluyor.

Alt katta on altı mağaza vardır. Bunların mülkiyesi şahıslara geçmiştir. Avlu tarafındaki mağazalarda, Nalbur-cular, Tenekeciler, konserveciler bulu-nuyor. Diğer bir mağazada bulunan şe-ker fabrikasının motoru her an camii sarsmaktadır.

Biri çuval, diğeri kâğıt deposudur. Bir kısmı da ardiyedir. Bu dükkânlar-dan son cemaat mahalline 9 pencere açı-lır. İçerlerden gelen pis kokular camii istilâ eder. Baca biçimindeki bu pençe-lerin üzerleri kafes gibi örtülüdür. Pis kokular saçan, motör sarsıntısiyle salla-nan ve depolarında yangin çıkması muh-temel olan cami her an tehlikeli bir du-rumdadır. Halbuki mabet çamur içindeki elmas parçası gibi kıymetlidir.

Gerek mimarî ölçü ve çizginin in-sanı vecde getiren durumu, Kanunî dev-rinin zenginlik ve haşmetini gösterme-si 16. asrın İznik ve Kütahya çinilerin-den mürekkep binbir renk ve desen zen-ginliği ile taş, mozaik, ağaç oyma ve se-def işlerindeki ile şaheser olması bu teh-likelerden kurtarılmasının Türk sanatı namına millî bir borç olduğu kanaatin-deyim.

Bilhassa Turizm dâvasının ön plâna alındığı şu sırada camiin restorasyonuna başlanacağını ümit ederiz. Mabet Türk çiniciliği şaheserlerini bir arada göste-ren bir müze gibidir.

Bugün Eminönü meydanının açılma-sı ile camiin kıble tarafı da meydana çıkmıştır. Bu saha tanzim edilirken, ca-miin etrafı tamamen açılacak olursa Ye-ni Cami ile birlikte turistik bir saha mey-dana gelmiş olacaktır.

M İ M A R Î D U R U M U V E

K Ü L L İ Y E S İ

PLÂNI : Cami, devrinin diğer eser-lerivle mukayese edilebilecek güzellik-te, dar ve çukur bir saha içinde yüksek olarak yapılmş, büyük tek kubbe ve mina-resiyle uzaktan oldukça heybetli görün-mektedir.

(9) Ali Saim Ülgen. Rüstem Paşa heyeti. Mimarlık dergisi S. 23 sayı 1-2 1952.

Dükkân ve depo olarak kullanılan mahaller ayrı: asıl camiie ve avlusuna dört köşedeki merdivenli dehlizlerden girilir. Bunlardan sol ilerdeki daimî ola-rak kapalıdır. Cemaat diğer üç tanesin-den işler. Bunlardan sol ilerdeki köşe-sindeki dehlizler üzerinde ayrıca imam ve müezzin oturmalarına mahsus odalar bulunmaktadır.

Dış Cemaat Avlusuna çıkılınca cüm-le kapısının karşısında sonradan ilâve edilen çeşmelerin bulunduğu yer bir du-varla kapatılmıştır. Bu duvarda altı adet sivri kemer genişçe açılmıştır. Uzunçarşı caddesinden geçenler son cemaat yerini örten saçağın oradaki yuvarlak çinileri, sütün başlık ve kemerlerini veya umumî mimarî ritmi kolaylıkla seyredebilirler.

Mimar Sinan camiin güzelliğini gös-tertnek kırık enedişesiyle bu şekilde yapmış olacak.

Avlunun bir kısmı revaklardan son-rası 22 sütuna ve sivri kemerlerin üze-rinde ahşap bir saçakla kapatılmıştır. Bü-tün başlıkları baklavalıdır. Bu sütunla-rın 16 tanesi kırık ve çatlak olup sonradan madenî çenberlerle sarılmıştır. Sonlar-dan ikişer tanesi somaki mermerdendir. Her sütun arasında zemindeki mağaza-ların ışık pencereleri vardır. Kemer ara-larında yuvarlak çinilerde Cihar, yâr'ı Güziıı adları yazılıdır. Bunlardan Hüse-yin, Ali, Osman orijinal renkleriyle dev-rinin çinileridir. Diğerleri dökülmüş ve kaybolmuş olduğundan, bu kısma son tamirinde yeni Kütahya çinileri konmuş-tur.

Son Cemaat Yerini İtilâktit başlıklı altı mermer sütunun yükselttiği beş be örter. Ortada kapının üstündeki kub-be en büyük olup, etekleri stuk istilâktit-dir. Muşamba ve hasırla örtülü 40 cm. kadar yüksekliğinde bir çıkıntı üzerin-de namaz kılınır. Buranın hemen önün-deki kıble duvarlarında, sağ ve sol kı-sım mimarî bakımından simetrik ise de, çini kaplamaları dekorasyonu itibariyle farklıdır. Yalnız her iki tarın çini pano-ları birbirinin benzeridir.

CAMİNİN İÇİ: Asıl mabet enlili-ğine doğru, müstatil dik dörtgen plânlı, tek ve büyük merkezi kubbelidir. Bu kubbeyi, dört fil ayağı taşımaktadır. Ay-rıca kıble duvarı ile cümle kapısı duvar-larına, yarısı gömülü yarısı içe doğru çıkıntılı dörderden 8 paye üzerine kub-beye desteklik eder. Yine 4 köşede 4 ya-rım kubbe ile merkezî kubbenin yan-lara taşması önlenmiştir. Kare plândan tanburun dairesine intikal sivri kemer-lerle ve aralarına doldurulmuş, üçken

istinat sahalariyle temin edilmiştir, tir. Kubbe kasnağında 24 pencere bu-lunmaktadır. Sağır ve yarım kubbelerin

eteklerindeki istilâktit ştuklar burayı Zenginleştirmektedir. Payandalar ve se-kiz yüzlü fil ayakları ta başlıklarına kadar çinilerle kaplıdır. Bu plânı ta-mamlayan yanlardaki maksurelerle cümle kapısının üzerindeki ve yanlar-daki, müezzin mahfelleri mabedin iç mimarî plânını zenginleştirirler. Maksu-reler bu ihtişam içinde daha ağır bir tesir uyandırmasın diye maini başlık-lara oturtulan mermer kemerlere istinat ettirilmiştir.

Yan maksureler üçer tekne kubbe ile örtülmüştür. Bunların hemen altında yuvarlak çamlı büyük pencereler ile alt-taki dörder pencereden giren ışıklar ca-miyi aydınlatır, sağdaki mahfilden mi-nareye bir iç kapısı mevcuttur.

Maksure ve müezzin mahfillerinin alt köşelerine yakın yerden dışarıya bi-rer kapı daha açılmaktadır.

MAHFİLLER: Yeşil, siyah ve kahve renginin karışığı tabiî somaki sütunlara dayanmaktadır. Kıble kapısının üstün-deki mahfelin altına isabet eden aynada, iki tane çini bombe vardır. İçerdeki ve muhteşem mihrabının istilâktit mermer başlıklarının hemen altları ve mihrabın içi, etrafı çinilerle süslüdür.

MİNBER: Taş işçiliğinin şaheser bir örneği olup, ahşap külâhlıdır.

Bu camideki süslemeler ve bunların mimarî âhenkleri kadar, külliyeyi mey-dana getiren iki katlı medrese, üç katlı han, iki katlı mahkeme, şadırvan, hamam binaları ve dükkânların cami etrafında vücuda getirdikleri ahenkli toplulukta fevkalâde ve modern bir şehircilik an-layışının tam bir ifadesini buluyoruz.

G E N E L O L A R A K C A M İ N İ N S Ü S L E M E D U R U M U A) KALEM İŞLERİ:

Âbidedeki kalem işleri devrinin ol-masa bile umumî dekorasyonunda iyi veya fena bir tesir bıraktığı için bir parça bahsetmemiz gerekiyor:

Zeminden itibaren duvarlardaki çi-nilerin bittiği yerde kalem işleri tezyi-natı başlıyor. Bunlar, dışarıda son ce-maat yerinin kubbe ve saçaklarını, ke-mer altları, içeride, kubbe ve yarım kub-beleri, geniş ve büyük kemerleri, yan maksurelerin tekne kubbeleriyle alt ta-vanlarını ve kemer bağlantı aralarını.

(3)

müezzin mahfillerinin üst tavanlarını süslemektedirler.

KUBBE TEZYİNATI: Kubbe mer-kezinde yuvarlak içinde gayet nefis bir sülüs yazı vardır. Yazının uzun elifleri, sanatkârane bir şekilde bir birine geçe-rek merkezde birleşirler. Etrafında sar-ma, yıldız ve defne dalı şekilli bir kalem işi bordiir sarar. Kubbe yüzeyinde her kandil zincirinin bağlantı yerlerinde, 16 kollu yıldız biçimli gölgeli kalem işleri görülür.

Tanbur pencerelerinin etrafı ve kub-be kasnağı defne dallı ve zikzak süslü-kasnak pencerenin hemen dibinden bir kişi geçecek kadar darlıkta ve demir korkuluklu kısmından sonra, kubbeye askılık yapan ve eteklerinde üçer istilâk-tit gurubu bulunan dört sağır yarım kubbe vardır. İçerleri kordonlu açılmış perdeler şeklinde süslenmiştir.

Yarım kubbelerin kenarları ve arala-rındaki bağlantı kemerlerin üzerlerinde yeşil ve kırmızı somaki taklidi bölmeler halinde kalem işleriyle tezyin edilmiş-lerdir. Aralarında hasıl olan üçken satıh-larda, kalem iğleri yerine gayet güzel İznik çinileri konmuştur (Çini kısmında bahsedilecek).

YAN MAKSURELERDE KALEM İŞLERİ: Caminin her iki yanında boy-dan boya iki mahfel vardır bunların üst tavanları tonoz veya tekne kubbeli üç bölmelidir. Ortadaki daha büyücektir. Tezyinatı kırmızı zemine beyaz rumi kıv-rımlariyle oval rozet halinde süslenmiş-tir. Diğer tonozlarda beyaz üzerine si-yahla altıgenler ve aralarında altı kollu yıldız: ve geometrik süsleme bulunmak-tadır. Buralardan kandil asmağa mahsus zincirler sarkmaktadır.

Bağlantı kemerleri arasında kalan üçgenlerde de şablon tarzında işlenmiş rozetler ve bordür yerine çizgiler görü-lür. Bu maksurelerin alt tavanlarının ka-lem süska-lemesi de yukarıkilerinkine ben-zer (Şekil: 8).

MÜEZZİN MAHFİLLERİNİNKİ DE: Duvar ve tavan aynı tarzlarda süslenmiş-lerdir.

SON CEMAAT MAHALLİNDE KA-LEM İŞİ:

Burayı örten beş kubbe üzerinde de ka-lem süska-lemelerine rastlarız. Motifler umumiyetle üzüm ve yaprakları, somaki taklidi perde, yıldız, rumî, yaprak, rozet

v.s. dir. Bütün bu kalem süslemleri dev-rinin olmayıp sonradan tamirle, tadil-lerle yapılmış ve uydurulmuştur.

Sıva altında sondaj yapılırsa belki devrinin orijinal desenler meydana çıka-caktır.

B) MERMER TAŞ OYMA VE TAŞ MOZAYİK SÜSLEMELERİ :

Mimarî süsleme unsuru olarak sü-tun başlıklarında, baklava ve istilâktit-leri görüyoruz, maksureistilâktit-lerin korkuluk-larındaki oymalar ve bilhassa mihrabın isfilâktit alınlığı bir taç gibi durmakta-dır. Arada kalan üçgenlerinde iki rozas bulunmaktadır.

MİNBER: Ahşap külâhı hariç, taş işçiliğinin şaheser bir örneğini ver-mektedir. Minber kapısı 0,95 sm. eninde ve 2.58 sm. boyunda istilâktit ve rumî

kabartma alınlıklı zarif bir kapıdır.

Kapı alınlığında, zemini yeşil boyanmış,

altın yaldız mermer kabartma olarak lâilâhp illallah» yazılmıştır. Kenar söve-lerin köşesöve-lerinde kum saati* motifli ve 7ikzaklarla süslenmiş, gömme sütuncuk-lar kapıya zarafet verirler. Asıl girişteki kapı, 0,60sm. en ve 1,77 sm. yüksekliğin-de yayvan kemerli sol köşelerinyüksekliğin-deki kı-sımlar rumî kabartmalıdır. Kapının

önündeki dört parçalı yeşil porfir, ilk

basamağı meydana getirir. 25 sm. yük-liğinde 12 merdiven basamağı ile

minbe-re çıkılır. Minber külâhı, baklava

baş-lıklı 12 köşeli dört zarif sütuna üç sivri

kemerle oturtulmuştur. Kemer alınlığın-da istilâktit ve baklava oymalı zarif bir kuşak sarar. Merdiven altı boştur. Dipte sivri kemerli kapılardan iki tarafa

ge-Cilebilinir. Dik dörtken kapı alınlığında

üç lâleyi her iki taraftan üçer açmış

karanfil buketleri sarar. Oymaların

yan-daki üçgenlerinde birer lâle bulunmak-tadır. Bunun üzerinde de kareye yakın plâkada ortada 8 kollu yıldız etrafında inkişaf eden klâsik geometrik şekiller bulunmaktadır (Şekil: 9).

Kapı ile, dantel gibi oyulmuş korku-luk şebekesi arasında kalan büyük üç-gen üzerinde, rumî kabartmaların orta-sında 70 sm., kuturlu yuvarlak, yarım kiirre bombenin, üzeri ve içi dantel gibi 10 kollu yıldız ve geometrik şekiller oyu-larak taş kitleye zarafet ve hafiflik ver-miştir (Şekil: 10).

Caminin kıble kapısının mermer ki-tabesinde oyularak kabartılmış «Hüvval-lâhül halikül bari» yazıları da çok güzel

işlenmiştir. Kapı basık kemerlidir. İçte siyah beyaz mermerle geçmelidir. Dışta klâsik zikzaklı geçmelidir. Bunun üzeri kabartma ve sivri kemerlidir.

TAŞ MOZAİK SÜSLEMESİ: Cami-nin kubbe duvarlarının önlerinde, mih-rap ve minberin sağ ve solundaki mer-mer döşemelere geometrik şekiller oyu-larak kirli mavi ve kahve rengi taş mo-zayikler kakılmak suretiyle meydana ge-len süslemeye başka camilerde nadir rastlanır.

D) TAVAN TEZYİNATI :

Kubbelerde kalem işi, tezyinattan ayrı olarak, kapı, pencere ve müezzin mahfellerinin alt tavanlarında ahşap üzerine altınla ve renkli boyalarla tez-hip esası göz önünde tutularak ekseriya itina ile yapılan şaheser panolardır. Bu-radakilerin üzerleri yağlı boya ile kapa-tılmıştır. En güzel örneklerine Manisa-da Muradiye Camiinde, İstanbulManisa-da Ah-met Paşa, Topkapı Sarayında Revan ve Bağdat köşklerinde ve diğer eserlerde rastlarız.

Bu camide son cemaat yerine açılan cümle kapısından büyük iki pencerenin tavanlarivle sağ ve sol müezzin mahfel-erinin alt tavanlarında bu esas üzerine fevkalâde güzel işlenmiş şaheser güzel panolar vardır. Devrinin motifleriyle süs-Iprrniştir. Ortada büvük bir on iki suali yıldız etrafı geometrik taksimatlı dört-gen, üçdört-gen, beşdört-gen, altıgenler ve içleri çiçeklerle süslenmişlerdir. Etrafını mun-tazam altıgenli kartuş motifleri meydana getiren ince bir bordür sarar. Yanda kalan boşluğu ayrıca daha küçük geo-metrik tezyinat süsler. Maalesef üzer-leri yağlıboya ile kapatılmış olduğundan ancak bulut, rumî ve hataî gibi motif-lerin kabartılı izmotif-lerini görebilmekteyiz. Bunların üzerleri temizlenirse bütün gü-zelliğiyle meydana çıkacaklardır.

E) ALÇI PENCERELER: Tezyini bir hususiyet yoktur. Yalnız kıble duvar-larındakiler basit ve sade renkli camlı-dır. Yan mahfellerde yuvarlak beyaz camlı ısık pencereleri bulunur. Üçü yan duvarda, birer tanesi de arkada ve kıble duvarındadır.

Müezzin mahfellerinin büyük pen-cerelerinin üstünde alınlık gibi kemere tâbi yuvarlak camlı ışık pencereleri bu-lunur. Camları beyazdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

► Ayhan Baran’la otuz yıl beraber olan Selçuk, son on yıldaki sorunlara karşın hep korudu aşkını.. Belki de gençliğinde kendisine verdiği sözü tutma adınaydı bu

üye sayısı, bağımsızlığı, icracı olmayan kişi sayısı, icra kurulu başkanının (CEO) iki görevi olması, denetim komitesindeki üye sayısı, bağımsız ve icracı olmayan

Odunun tutkal ile yapıştırılmasında yüzey inaktivasyonu; odun yüzeylerinde meydana gelen ve tutkalın ıslanabilme yeteneğinde, yüzeyde yayılmasında, penetre

Panel regresyon tahmin sonuçlarına göre, hizmet ticareti ve büyüme arasındaki ilişkiyi gösteren katsayı gelişmiş ülke grubu için anlamsız çıkarken,

1980’lere gelindiğinde şir- ket içindeki ve dışındaki paydaşlar şirketten daha fazla bilgi talep etmeye başladık- larında, kurum içindeki iletişim uzmanları da

Bu çalışma, bilişsel tutarlılık kuramları, bilişsel yanlılık ile geri tepme etkisi kavramlarının perspektifiyle bireylerin aksi kanıtlarla karşılaştıklarında

B u çalışmada Mustafa Kemal Atatürk’ün koruma birliği olan Muhafız Alayı’nın kuruluş süreci ile bu birliğe komutanlık yapmış olan Topal Osman Ağa ve