• Sonuç bulunamadı

İlk Okuma Yazma Öğretiminde Gelişmeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk Okuma Yazma Öğretiminde Gelişmeler"

Copied!
115
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İlk Okuma Yazma Öğretiminde Gelişmeler

Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

firdevsgunes@bartin.edu.tr

(2)

Giriş

• Eğitim bir güçtür.

• Dil, bu güce ulaştıran en önemli anahtardır.

• Okuma ve yazma eğitimin temelidir.

(3)

Günümüz Gelişmeleri

- Bilgi eskiden 100 yılda ikiye katlanıyordu.

- Şimdi 30 günde ikiye katlanıyor.

Bilgiye ulaşmak çok kolaydır.

-Bilgisayar ve internet ile 1 saniyede yayılıyor.

-Bilgiye artık parmaklarımızla ulaşıyoruz.

-Bilgi parmaklarımızın ucunda

(4)

Eğitimin Geleceği

Bilgi hızlı artmaya devam edecek,

Teknolojik gelişmeler düşünme, anlama,

sorgulama,öğrenme becerilerini geliştirecek,

 Öğrenme ve anlama düzeyi artacak,

Öğrenme hızı on katına çıkacak,

Geleceğin öğrencileri on kat daha akıllı olacak.

(5)

Eğitimin Geleceği

Eğitim araç gereçleri değişecek.

Yazı tahtaları yerine akıllı tahta,

Kağıt kitap yerine e-kitap,

Ekran okuma,ekranik düşünme,

Kalem yerine tuşlarla yazma vb.

………

giderek aratacak.

(6)

Eğitimin Geleceği

Eğitim;

 Dil, zihin ve sosyal becerileri üst düzeyde geliştirmeye,

Bilgi tüketme yerine bilgi üretmeye,

Sınıfta eğitim yerine uzaktan eğitime,

 Mobil ve e-öğrenmeye odaklanacaktır.

(7)

Eğitimin Geleceği

Geleceğin cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenmeyi öğrenemeyenler olacaktır.

Geleceğin insanı;

Öğrenen öğrenci,

Öğrenen öğretmen,

Öğrenen birey,

olmak zorundadır.

Bu süreçte okuma ve anlama çok önemlidir.

(8)

Eğitimdeki Gelişmeler

• Son yıllarda eğitim alanında yoğun çalışmalar yapıldı.

• Eğitim yaklaşım ve yöntemleri gözden geçirildi.

• Yeni araştırmalar yapıldı.

• OECD, “Eğitimciler, beynini değiştirmek istediği öğrencinin beynini tanımıyor.” görüşüyle

“Beyni Anlama ve Yeni Öğrenme Bilimine Doğru”

“Öğrenen Beyin” projelerini gerçekleştirdi.

• Beyin araştırmalarının sonuçları eğitime aktarıldı.

(9)

ABD,Fransa,İngiltere,Almanya,Finlandiya,Kanada, İsveç,Norveç,Hollanda gibi gelişmiş 44 ülkede

Bilim insanı, eğitimci, yönetici gibi uzmanlarla uluslar arası düzeyde 6 yıl araştırma yapıldı.

Bu araştırmalarda:

• Geleceğin insanı nasıl yetiştirilmeli?

• Hangi bilgiler verilmeli?

• Hangi beceriler öğretilmeli?

sorularına cevap aranmıştır.

Geleceğin İnsanı Nasıl Yetiştirilmeli?

(10)

Geleceğin Becerileri

1.Zihinsel Beceriler: Düşünme, anlama, sorgulama sorun çözme, araştırma, karşılaştırma, analiz-sentez

yapma,değerlendirme vb.

2.Bireysel Beceriler: Dil becerileri, okuma, yazma, konuşma, dinleme, iletişim kurma, bilgiyi alma, bilgi teknolojilerini kullanma vb.

3.Sosyal Beceriler :İşbirliği yapma,grupla çalışma, sosyal çatışmaları çözme ve yönetme.

4.Zihinsel Bağımsızlık Becerileri:Karar verme, seçme, haklarını ve sorumluluklarını bilme, savunma vb.

(11)

Eğitim Alanında

-Yapılandırıcı Yaklaşım, -Çoklu Zekâ,

-Beyin Temelli Öğrenme, -Öğrenci Merkezli Eğitim,

-Bireysel Farklılıklara Duyarlı Öğretim, -Beceri Yaklaşımı,

-Tematik Yaklaşım vb. ön plana çıktı.

MEB yeni programlarda bu yaklaşım ve modellerden yararlandı.

(12)

Eğitim Yaklaşımları

Eğitim yaklaşımları üç ana grupta toplanır.

Bunlar;

• Davranışçı Yaklaşım

• Bilişsel Yaklaşım

• Yapılandırıcı Yaklaşım olarak sıralanır.

(13)

Davranışçı Yaklaşım

• Eğitim ilkeleri laboratuvarda yapılan hayvan deneylerinden elde edilmiştir.

-Pavlov köpekleri, -Thorndike kedileri,

-Skinner fare ve güvercinleri incelemiştir.

• Bu deneylerden oluşturulan eğitim ilke ve yöntemleri insanlara aktarılmıştır.

(14)

Davranışçı Yaklaşım

(15)

Davranışçı Yaklaşım

• Eğitim, “bireyde istendik davranışları geliştirme süreci” olarak tanımlanır.

• Davranışları değiştirmeyi amaçlar.

• Öğrenme, “uyarıcı-tepki arasında bağ kurma”

işlemidir.

• Bir uyarıcıya istenilen tepkinin verilmesi öğrenme olarak kabul edilir.

• Öğrencinin olumlu davranışları pekiştirilir ve alışkanlık oluşturulur.

(16)

Davranışçı Yaklaşım

Giriş

Başlangıç Davranışlar

Çıkış Beklenen Davranışlar Zihin

Kara Kutu

(17)

Davranışçı Yaklaşım

Öğrenci okula boş bir levha olarak gelir.

Öğretmen bilgiyi aktarır, öğrenci alır.

Öğretmen merkezlidir.

Zihin kara kutuya benzetilir.

Düşünme, anlama, sorgulama gibi zihinsel becerilerle ilgilenmez.

Öğrenci değiştirilecek bir varlık

olarak ele alınır.

(18)

Davranışçı Yaklaşıma Eleştiriler

Öğrencileri ezbere yöneltmiştir.

Öğrenme yerine şartlandırma yapılmıştır.

Düşünme, anlama, sorgulama, sorun çözme gibi zihinsel becerileri geliştirememiştir.

Dünyada 1950’li yıllarda terk edilmiştir.

Bizde 2004 yılına kadar uygulanmıştır.

(19)

Bilişsel Yaklaşım

(20)

Bilişsel Yaklaşım

Öğrenme bilgisayarın veri işleme sürecine benzetilir.

Çeşitli bellekler vardır.

Görsel, işitsel, sözel, simgesel, anlamsal, hızlı, yavaş bellekler gibi.

Kelimeler sözel bellekte,anlamları da anlamsal bellekte depolanır.

Hızlı bellekte işlemler yapılır.

Bilgisayar hızında okuma istenir.

(21)

Bu yaklaşım dünyamızda 1980 ‘li yıllara kadar uygulanmıştır.

Ülkemizde bazı okullarda ve araştırmalarda kullanılmıştır.

Bilişsel Yaklaşım

(22)

Yapılandırıcı Yaklaşım

(23)

Yapılandırıcı Yaklaşım

Beyin araştırmalarına dayanır.

• Eğitim, bireyin zihnini geliştirme sürecidir.

• Öğrencilerin dil, zihinsel,duygusal ve sosyal becerileri geliştirmeyi amaçlar.

• Öğrenme, bilgileri zihinde aktif yapılandırma sürecidir.

• Gelişmiş ülkelerin çoğunda uygulanmaktadır.

(24)

Yapılandırıcı Öğrenme İlkeleri

1.Öğrenme, bilgileri zihinde aktif olarak yapılandırma sürecidir.

2.Öğrenme, bilgiler arasında bağ kurma işlemidir.

3.Öğrenme, işbirliklidir.

4.Öğrenme, zihni geliştirme ve yeniden düzenlemedir.

5.Öğrenme, gerçek yaşamla ilişkilidir.

6.Öğrenme ve dil iç içedir.

7.Öğrenme sosyal bir etkinliktir.

(25)

Yapılandırıcı Programlarla Ne Değişti?

• Eğitim,öğretim, öğrenme vb. kavramlar değişti.

• Öğretmen merkezli öğretim yerine öğrenci merkezli ,

• Davranış değiştirme yerine beceri geliştirme,

• Tek yönlü düşünme yerine çok yönlü düşünme,

• Düz mantık yerine sarmal mantık,

• Şartlandırma yerine zihinsel bağımsızlık,

• Fiziksel etkileşim yerine zihinsel etkileşim,

• Etkinliklerle etkin öğrenme,

• Kendini değerlendirme vb.

gündeme geldi.

(26)

Temel Beceriler

Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma,

Eleştirel düşünme,

Yaratıcı düşünme,

İletişim kurma,

Problem çözme,

Araştırma,

Bilgi teknolojilerini kullanma,

Girişimcilik,

Karar verme,

Kişisel ve sosyal değerlere önem verme.

(27)

Düşünme: Düşünceleri inceleme, karşılaştırma, sınıflama, sıralama, çıkarım yapma, değerlendirme.

Sorgulama: Bilgi ve kanıtları inceleme, bunların doğruluğunu ve değerini ölçme, neden ve sonuçları belirleme, çıkarımlarda bulunma, tartışma.

Kavramlaştırma: Örnekleri tanıma, açıklama,

sınıflama, aralarında ilişki kurma ve değerlendirme.

Karar verme: Amaç belirleme, yöntemleri gözden geçirme, inceleme ve uygun olanları seçme.

Sorun çözme: Sorunları belirleme, tanımlama, çözüm örnekleri bulma ve uygulama.

(28)

Beyin Araştırmaları

• OECD, “Eğitimciler, beynini değiştirmek istediği öğrencinin beynini tanımıyor.”

anlayışıyla beyin araştırmalarına başladı.

• 1000 beyin bilimcinin katılımıyla;

“Beyni Anlama ve Yeni Öğrenme Bilimi”

“Öğrenen Beyin” projelerini gerçekleştirdi.

(29)

Beyin Gelişimi

• Yenidoğan 300-400 gram

• 3 Yaş 1100 gram

• Yetişkin 1500 gram

(30)

Beyin Gelişimi

• Bir şempanze annesine 6 yıl bağımlıdır.

Beyin gelişimi için bu süre gereklidir.

• Filin beyni 8 kilogramdır. 2 yaşındaki fil yavrusunun beyni 8 kilogram olur.

• İnsan beyninin gelişmesi 16 yıl sürer.

(31)

Beyin Gelişimi

• Yenidoğanın beyninde bağlantısız 100 milyar ve daha fazla beyin hücresi (nöron) vardır.

Nöronlar arasında bağ kurulmalıdır.

Bağ kurulmadan öğrenme gerçekleşmez.

Nöronlar arasında bağlar çocuğun çevresinde uygun uyarıcılar olursa gelişir.

(32)

Gelişmemiş Nöron Gelişmiş Nöron

(33)

Beyin Gelişimi

• Beyin anne karnında gelişmeye başlar.

• ilk dokuz ayda çok hızlı büyür.

• Beyin gelişimi için ilk yıllarda insan sıcaklığı,sevgi ve iletişimi şarttır.

• Aileler beslenme ve eğitimle çocuklarının geleceğine büyük katkı yapabilirler.

• Sesler,ninniler,hikaye anlatma,okuma vb.

• Anne karnında dil eğitimi

(34)

Beyin Araştırmaları

OCDE 2007 raporuna göre;

• Çocuklarda ilk altı yıl beyin hızla gelişiyor.

• Beyin gelişiminin;

- % 90’ı 6 yaşına kadar,

-% 10 ‘u 20 yaşına kadar tamamlanıyor.

• 20-40 yaşlarında gelişme olmuyor.

• 40-60 yaşlarında gerileme başlıyor.

(35)

Beyin Araştırmaları

• 4-6 yaşlarında beynin her iki lobu birlikte kullanılmaya başlanır.

• 4-6 yaşlarda öğrenme kapasitesi üst düzeydedir.

• Çocuk 4-6 yaşlarında birden fazla dili öğrenebilecek kapasiteye ulaşır.

• 4-6 yaşlar dil ve zihinsel becerilerin

geliştirilmesi, ilk okuma-yazma öğrenme açısından çok önemlidir.

(36)

Okuma Yazma Araştırmaları

- Okuma-yazma öğrenmek için çocuğun en uygun olduğu dönem 4-5 yaşları arasıdır.

- İzlanda, Danimarka, Norveç, İsveç,Belçika vb.

ülkelerde çocuklar 3-4 yaşında bitişik eğik yazı ile okuyor ve yazıyorlar.

-Bütün araştırmalarda olumlu sonuçlar alınıyor.

(37)

Okula Başlama Yaşı

Beyin araştırmalarına göre eğitime 4-6 yaşlarında başlanmalıdır.

4-6 yaşlar;

- İlk okuma-yazma öğrenme,

-Dil ve zihinsel becerileri geliştirme, -Matematik öğrenme açısından çok

önemlidir.

-Okula başlama yaşı 4-6 arası olmalıdır.

(38)

Okula Başlama Yaşı

• Dünyamızda zorunlu eğitime başlama yaşı;

- 44 ülkede 7 yaş, -113 ülkede 6 yaş,

- 38 ülkede 6 yaştan önce, - 33 ülkede 5 yaş, - 4 ülkede 4 yaş, - 1 ülkede 3 yaş.

-151 ülkede yaklaşık 150 milyon çocuk 6 ve daha küçük yaşlarda okula başlıyor.

(39)

Okula Başlama Yaşı

• Bulgaristan, Finlandiya ve İsveç'te 7 yaş,

• Belçika, Danimarka, Almanya, İrlanda, Fransa, İtalya, Avusturya, Romanya, Portekiz, Polonya, ABD, Avustralya, Kore, Japonya'da 6 yaş,

• Macaristan, Hollanda ve Malta'da 5 yaş,

• İngiltere'de ise 4-5 yaşında çocuklar zorunlu eğitime başlıyor.

(40)

Eski Teoriler (Gesell)

• 20.yy başlarında okula başlama yaşı hakkında Arnold Gesell’in testleri kullanılıyordu.

• Gesell testi 3-7 yaş arasında uygulanır.Kolaydan zora sıralanmış 7 şekilden oluşur.

• Çocuklarda motor beceri, görsel algı, görsel hafıza, el-göz koordinasyonu, küçük kas

becerilerini ölçer.

• Bu sonuçlara göre kabaca IQ seviyesine ulaşılır.

• Günümüzde geçerli değil.

(41)

Eski Teoriler (J.Dewey)

• 1930’da Amerikalı eğitimci John Dewey,

eğitimde yeni yöntemler için 6 yaşından önce okuma yazmaya başlanmaması,

• Nitelikli bir eğitim için çocuğun 8 yaşında olmasının daha iyi olacağını, söyledi.

(42)

Eski Teoriler (Piaget)

PİAGET’YE GÖRE ZİHİN GELİŞİM DÖNEMLERİ

• Duyusal Motor (0 - 2) Duyularla dış dünyayı algılama,

• İşlem Öncesi Dönem(2 - 6) Dilin kullanımı ve sembollerin geliştirildiği dönem,

• Somut İşlemler (6 - 11) Problemlere mantıklı çözümlerin getirildiği dönem,

• Soyut İşlemler (11 - 18) Karmaşık problemlere mantıklı çözümlerin getirildiği dönemdir.

(43)

Eski Teoriler (Piaget)

• Piaget, 1930-1945 yıllarında etkili oldu.

• Çocuklar belli olgunluğa gelince konuşur yürür.

Zamanı gelince de okumayı öğrenir.

• Çocuk gelişmeden okumanın yararsız olduğu öne sürüldü. Bu görüşler çoğu ülkeye yayıldı.

• 7 yaşından önce matematik öğrenemez.

• Piaget’ den bu yana 70 yıl geçti.Piaget’in zihin gelişimi modeli artık kullanılmıyor.

• Ülkemizdeki eleştiriler Piaget’e dayanıyor.

(44)

Zihinsel Gelişim Araştırmaları

• Yeni Piaget’ciler

• Jacques Mehler, 2 yaşındaki çocukların iki sıra halinde üst üste dizilmiş şeker kolonlarının

sayılarını şaşırmadan bildiklerini ortaya çıkardı.

• Karen Wynn,(Yale Üni.) bebeklerin 4. aydan itibaren hiç zorlanmadan 1+1= 2 ve 2-1= 1 olduğunu, yani toplama ve çıkarma

yapabildiklerini kanıtladı.

(45)

Zihinsel Gelişim Araştırmaları

• Elisabeth Spelke, (Harvard Üni.) bebeklerin 6. aydan itibaren bir nesneyi diğerinden, iki insanı birbirinden ayırdıklarını saptadı.

• Prof.Olivier Houde (Paris-V Üni. Zihinsel Gelişim Merkezi Yöneticisi),2 yaşındaki bebeklerin matematik, fizik ve mantık

bilgilerine sahip olduklarını ortaya çıkardı.

(46)

Eski Teoriler

• Çocuğa okuma yazma öğretmek için dikkat süresinin uzun olması gerektiği savunuldu.

• Dikkati yeterince geliştiremediği iddia edildi.

• Çocuğun dikkatinin kısa olması engel olarak görüldü.

• Dinleme,okuma çalışmaları için dikkat süreleri belirlendi.

(47)

Eski Teoriler

• Konuşma,okuma ve yazma ilişkisi kuruldu.

• Eğer iyi konuşursa bu durum okumaya yardım eder denildi.

• Konuşma etkileşimle öğrenilir.

• Okuma yardımsız öğrenilemez.

• Her becerinin kendine göre özellikleri farklıdır.

Dinleme becerileri anne karnında başlar.

(48)

Dil Gelişimi Araştırmaları

Araştırmalar bebeklerin anne karnında:

- 5. aydan itibaren sesleri ve kelimeleri duyduklarını, -Çok sayıda kelimeyi tanıdıklarını,

-Anne-babasının adını bildiklerini, ortaya koymuştur.

Doğduktan sonra:

- 1. ayda pa ve ba hecelerini ayırdıkları, - 4. ayda adını öğrendikleri,

-6. ayda heceler yaptıkları, -8. ayda cümleler kurdukları,

görülmektedir.

(49)

Dil Gelişimi Araştırmaları

• Yeni doğan bebeklerin bir ses uzmanı oldukları, 600 sessiz, 200 sesli harfi ve 800 heceyi ayırt ettikleri belirlenmiştir .

• Bebekler küçük bilginlerdir.

• Anne karnında dil eğitimi yapılıyor.

• Annenin kalp atışlarını tanıyor.

• Anne sesini tanıyor.

• Ninnileri tanıyor.

• Okunan hikayeleri tanıyor.

(50)

Okumaya Uygun Zihin Yaşı

• 4 yaş 3 aydan küçükler % 2.2

• 4 yaş 3 ay ile 4 yaş 9 aylık % 6.7

• 4 yaş 10 aylık ile 5 yaş 4 aylık % 16.1

• 5 yaş 5 aylık ile 6 yaş 6 aylık % 50

• 6 yaş 7 aylık ile 7 yaş 1 aylık % 16.1

• 7 yaş 2 aylık ile 7 yaş 8 aylık % 6.7

• 7 yaş 8 aylıktan büyük olanlar % 2.2

(51)

Öğrenme Kapasitesi

Zihinsel gelişiminin büyük bölümü 0-6 yaşları arasında gerçekleşiyor.

Çocuklar;

• 3 yaşına kadar günde 2-3 kelime,

• 4-5 yaşında günde 3 kelime,

• 6 yaşında günde 2 kelime,

• 7 yaşında günde 1 kelime,

• 8 yaşından itibaren 2 günde 1 kelime öğreniyor.

(52)

Kelime Tanıma ve Yazma

(53)

Eski Teoriler ve Yöntem

• Eski araştırmalar cümle yöntemine göre yapıldı.

• Günümüzde öğrenci merkezli eğitim yapılıyor.

• Okuma yazma yöntemi öğrenciye göre uyarlanmalı.

• Ses temelli okuma yazma öğretimi için gerekli beceriler daha farklı.

(54)

Gerekli Beceriler

• Alfabenin harflerini tanıma becerisi

• Bir sesli ile bir sessiz harfi birleştirme becerisi

• Harfleri tanıma ve birleştirme becerisini seri olarak yapabilme

• Heceleri birleştirerek okuma becerisi.

• Heceleri kelime haline getirme becerisi

• Karmaşık heceleri tanıma becerisi

(55)

Okuma Yazma Öğretimi

Okuma = Kelime Tanıma + Anlama

 Kelimenin ayrıntılarını bilme

 Çok sayıda kelime tanıma

 Kelimelerin anlamını bilme

 Cümle,paragraf ve metni anlama

(56)

Okuma Zihinde Nasıl Gerçekleşir?

Günümüz beyin araştırmalarına göre;

Kelimeyi göz değil beyin tanımaktadır.

• Beynimizin kelimeyi tanıma süreci uluslar arası düzeyde 22 ülkede araştırılmıştır.

• Dehaene’ye göre (2003);

-Beynimiz kelimeyi bütün olarak tanımıyor.

-Kelimenin bütün biçimine duyarlı değildir.

-Nöronlar harfleri tek tek inceliyor.

-Bitişik eğik yazı gibi harfleri birleştirerek, kelimeyi tanıyor.

(57)

Okuma Zihinde Nasıl Gerçekleşir?

• Sprenger- Charolles’e göre nöronlar önce sözlü dili, ardından yazılı dili işlemektedir.

Bu araştırmalara göre ilkokuma yazma öğretiminde;

– Önce sesler sonra harfler öğretilmelidir.

– Seslerle harfler arasında ilişki kurulmalıdır.

– Bu süreç bitişik eğik yazı ile desteklenmelidir.

– Bu yöntem zihinsel gelişimi hızlandırmakta, – Öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır.

(58)

İlkokuma Yazma Öğretimi

• Dünyamızda yapılan 100.000 araştırmada:

• ilkokuma yazma öğretimine seslerle başlamanın,

• Düzenli ses öğretiminin ve

• Bitişik eğik yazının çok önemli olduğu çıkmıştır.

• 2004 Türkçe Dersi (1-5.Sınıflar) Öğretim Programında -Ses Temelli Cümle Yöntemi ve

-Bitişik eğik yazıda,

Beynimizin bu işleyişi ve beyin araştırmaları temel alınmıştır.

(59)

Sesli Okuma

Günümüz araştırmaları sesli okumanın konuşma becerileri için zorunlu olduğunu göstermektedir.

• Sesli okuma dinleme, okuma ve konuşma becerilerini geliştirir,

• Anlama ve zihin becerilerini geliştirir,

• Öğrenmeyi kolaylaştırır.

Sesli okumaya gereken ağırlık verilmelidir.

(60)

Bitişik Eğik Yazı

Beyin araştırmalarına göre ;

Zihni geliştirir, bağlantılı düşünmeyi geliştirir, dikkati

geliştirir, kelime tanımayı kolaylaştırır, rakamlar kolay fark edilir, hızlı yazılır, beden gelişimine ve solak öğrencilere uygundur.

Gelişmiş ülkelerde kullanılmaktadır.

Ülkemizde Atatürk’ün önderliğinde çocuk genç ve yetişkinlere

bitişik eğik yazı öğretilmiştir.

(61)

Okuma ve Beyin

Beyin “Kullanılan gelişir, kullanılmayan körelir.”

ilkesine göre çalışır.

 Brezilya, Belçika ve Portekizli beyin uzmanları tarafından Paris üniversitesinde Stanislas

Dehaene,

 Pierre ve Mari Curie üniversitesinden Laurent Cohen yönetiminde bir araştırma gerçekleştirildi.

(62)

Okuma Beyni Geliştiriyor

Araştırmaya;

Okuma yazmayı ilkokulda öğrenen 31 yetişkin,

Okuma yazmayı sonradan öğrenen 22 yetişkin,

Okuma yazma bilmeyen 10 yetişkin, olmak üzere 63 gönüllü yetişkin alındı.

Yetişkinlerin zihinsel işlevleri beyin görüntüleme tekniğiyle incelendi.

(63)

Okuma Beyni Geliştiriyor

Araştırma sonunda,

İlkokulda okuma yazma öğrenen yetişkinlerin beyinlerinin diğerlerine göre daha genç

olduğu, daha hızlı ve etkili çalıştığı ortaya çıktı (Dehaene, 2010).

Okuma yazmayı sonradan öğrenenlerin beyinleri ise okuma yazma bilmeyen

yetişkinlere göre daha iyi olduğu görüldü.

(64)

Okuma Beyni Geliştiriyor

Okuma beynimizi üst düzeyde geliştiriyor.

Dinlemede beynin belirli bölümleri harekete geçerken okumada beynin büyük bir bölümü çalışıyor.

Özellikle sesli okuma, hem konuşma hem

dinleme hem de okuma olmak üzere beynimizin bütün bölümlerini harekete geçiriyor.

(65)

Okuma Becerileri

 En kolay ve üstün bilgi alma yolu okumadır.

 Akıcı okuma becerileri üst düzeyde geliştirilmelidir.

 Okuma okuyarak gelişir.

 Akıcı okuma becerilerini geliştirmek için sürekli okumak gereklidir.

(66)

Unesco Araştırmaları

* UNESCO ,dünyamızda okuma-yazma

bilmeyenlerin hızla arttığını, bunun okuma-

yazma öğretim yöntemleriyle de ilişkili olduğu belirtmektedir.

* UNESCO Genel Direktörü Koichiro Matsuura, 2003 yılındaki bildirisinde “okuma-yazma öğretiminde eski yöntemler artık yeterli değildir” “önümüzdeki 10

yılda yeni yöntemler bulunmalıdır” demekte ve okuma-yazma öğretiminde sorun yaşayan 80 ülkeye öneride bulunmaktadır.

(67)

Göz Hareketleri

-İlk araştırmalar Javal,Lamare, Landolt, (1906) GÜNÜMÜZ ARAŞTIRMALARI

- Göz hareketleri sıçramalar,göz duruşları,seri ilerleme, geri dönüşler, ileriye doğru atlamalar,yukarı-aşağı hareketleri

olmak üzere 5’e ayrılır.

- Günde 150.000 civarında göz sıçraması yapılır.

- Göz duruşları sırasında kayıt yapılır ve beyne iletilir.

-Yukarıdan aşağıya doğru okurken göz hiç sıçrama yapmaz.

- Okumada önemli olan göz sıçraması değil göz duruşlarıdır.

(68)

Macula Araştırmaları

Retina üzerinde macula denilen merkezi bir kısım vardır. Gözün ana görüşünü sağlayan bu merkezi alana macula denilir.

-Macula her göz duruşunda sadece 1-3 arası grafik işareti ya da harfi net görebilir.

-Macula tarafından taranan görme alanının genişliği hiçbir öğrenme yöntemi ya da tekniği ile değiştirilemez.

Bu gözün optik sistem özelliğine dayalıdır.

-Çocuklar bir göz duruşunda en fazla 3 harfi net görebilir.

(69)

Okuma Hızı

-Okuma hızı gözün kelime tanıma süresine bağlıdır.

Göz her duruşda;

*Kelimenin harfleri ve yazılış biçimine ilişkin bilgileri toplar, görüntüleri kayder ve beyne iletir.

* Beyin,bu bilgilere göre kelimeyi Zihinsel Sözlükten bulur ve kelimenin anlamını belirler.

(70)

Okuma Hızı

 İyi okuyucunun bir kelimeyi tanıması 10 salise, seslendirmesi ise 40 salise sürer.

 Kelime tanıma süresi, ilk okuma-yazma sürecinin başında uzun olur.

 Öğrencinin sürekli okuması ve kelimeleri

görmesi kelime tanıma süresini kısaltır.Böylece göz duruş süresi kısalır ve okuma hızlanır.

 Okuma hızı sürekli okuyarak geliştirilir.

(71)

Anlama Becerileri

Dört teknik anlama becerilerine önemli katkı sağlar. Bunlar :

Tahmin etme,

Anlamı açıklama,

Sorgulama ve

Özetleme teknikleridir.

Bu teknikler Türkçe Öğretim Programında ayrıntılı olarak verilmiştir.

(72)

Görsel Anlama

Bir resim bin kelimeye bedeldir.

• Şekil, sembol ve işaretleri anlama,

• Resim, fotoğraf, karikatür, renk vb. anlama,

• Doğa ve sosyal olayları anlama, sorgulama,değerlendirme,

• Grafik, tablo, harita, kroki vb. anlama, sorgulama,

• TV, reklam, beden dili vb. anlama, sorgulama,

• Görselleri inceleme, sorgulama, değerlendirme,

• Görselleştirme, metinle ilişkilendirme, eşleştirme,

• Zihinde canlandırma,resimleme,

• Duygu ve düşüncelerini görselleştirme vb.

(73)

Ses Bilinci

Kelimelerin seslerini tanıma ve ayırt etme becerisidir.

 Bu beceri yeni heceler, kelimeler yapma; hecelerin, kelimelerin seslerini tanıma ve ayırt etme, vb becerileri içermektedir.

Ses bilinci, okumanın ve yazmanın temelinin oluşturur.

Öğrencinin vurgu,tonlama ve telaffuzuna katkı sağlar, dinlediklerini yazıya doğru olarak aktarmasını getirir.

 Ses bilincinin erken gelişmesi okuma-yazma öğretim sürecini kolaylaştırmaktadır.

(74)

Ses Bilinci

Günümüz araştırmalarına göre ;

-Basit seslileri (a,e,i,o,u) önce öğretmek,

-Sesli harfleri önce öğretmek, sessizlere göre,

-Sessizleri, kelime sonunda,ortasında ve başında hissettirmek,

- Sürekli sessizleri, süreksiz sessizlere göre önce öğretmek,

-Bir sessiz harfi önce tek, sonra kelime sonunda ve ortasında yazılı olarak öğretmek,

daha kolaydır.

(75)

Ses Bilinci

Türkçenin ses yapısı, seslerin kullanım sıklığı,Latin harflerinin öğretilme kolaylığı ve ses bilinci

araştırmalara dayalı olarak,Ses grupları yapılmıştır.

1.Grup: e,l,a,t,

2.Grup: i,n,o,r,m, 3.Grup: u,k,ı,y,s,d, 4.Grup: ö, b, ü,ş, z, ç, 5.Grup: g, c, p, h,

(76)

Ses Temelli Cümle Yöntemi

Öğretim Süreci: e,l,el,ele,el ele,El ele.

Sesler önce sonda,başta ve ortada tanıtılmalıdır.

 Ağırlıklı olarak anlamlı ve işlek heceler kullanılmalıdır.

Açık heceler iyi öğretilmelidir.

Açık hece l+e = le şeklinde öğretilmemelidir.

* İlk okuma-yazma öğretimi çok sayıda kelime ve cümlelerle gerçekleştirilmeli.(2500 kelime)

* Öğrenciler yeni kelime ve cümleler oluşturmaya

özendirilmeli, öğrencinin yaratıcılığı geliştirilmelidir.

(77)

Kâğıttan Ekrana

(78)

Kâğıt Kitap Öldü

Kâğıt kitabın ölüm tarihi 2010 olarak belirlendi.

Artık kâğıt kitap basımı azalıyor.

Kâğıt kitaptan okuma azalıyor.

Yerini ekran okuma alıyor.

(79)

Öğrencilerde

• Eskiden fişe bakmadan yazma vardı.

• Cep telefonuna bakmadan mesaj yazma var.

• Kalem yerine tuşlarla yazma hızla yayılıyor.

• Ekran okuma ve yazma öğretimi derslerine ihtiyaç var.

(80)

Gençlerde Okuma

Gençlerde;

-Kitap okuma giderek azalıyor.

-Cep kitapları cep telefonları kadar yayılmadı.

-13-19 yaş arası gençlerin çoğu okumamaktadır.

-Teknolojik araçlar okuma alanına girdi.

- Gençlerin okuma ilgisi ve biçimi değişti.

(81)

Okuma İlgisi Değişti

• Kitap okuma günlük işler arasında öncelikli yer almıyor.

• Edebi eserler az seviliyor,

• Şiirler,bilimsel eserler,

• Felsefe kitapları,

• Tarih ve gezi yazıları,

• Klasik romanlar okunmuyor.

(82)

Okuma İlgisi ve Kitap Seçimi

Kitap Okuma ve Seçmede Etkili Olanlar

• Kapak % 24

• Arkadaş önerisi % 20

• Tanıtım yazısı % 13

• Anne baba önerisi % 11

• Öğretmen önerisi % 9

• Radyo TV tanıtımı % 8

• Kardeş önerisi % 8

• İnternet tanıtımı % 6

(83)

Okuma İlgisi ve Kitap Seçimi

• Erkeklerin % 32’ si,

• Kızların % 20’ si hiç kitap okumuyor.

• Her gün okuyan kızlar % 20, Erkekler % 13’ tür.

-TV seyretme % 97, -Radyo % 97,

-DVD % 92, -İnternet % 92, -Spor % 78,

-Oyun % 71, sinema % 65,müzik % 59’dur.

(84)

Ekran Okuma

• Çocuk ve gençlerde ekran okuma alışkanlığı giderek yayılıyor.

ABD’de Book Industry Study Group tarafından yapılan araştırmada

Genç okuyucuların;

-% 47’ si bilgisayar ekranından, -%32’ si Amazon Kindle (e-kitap), - % 21’ iPhone ve iPod Touch,

-% 9’ u da cep telefonu ekranından okuyor.

(85)

Ekran Okuma

Elektronik gelişmeler gençleri basılı kitap yerine ekrana yöneltmektedir. Bu durum

-Ekran okuma denilen yeni bir okuma türü ile -Ekran okuyucu denilen yeni bir okuyucu tipini oluşturmuştur.

(86)

Ekran Okuma

Araştırmalara göre ekran okuma

• Göz hareketleri,

• Anlama ve

• Zihinde yapılandırma yönüyle

kâğıttan okumaya göre önemli farklılıklar içermektedir.

(87)

Göz Hareketleri

• Ekranda metinler dikey hareket eder. Sayfa yukarıdan aşağıya doğru gelir.

• Okuyucunun gözleri satır boyu soldan sağa yatay hareket eder.

• Dikey hareket eden metinleri yatay olarak okumak göz hareketlerini ve zihinsel işlemleri önemli derecede

etkiler.

(88)

Ekran Okuma

• Ekran okumada göz hareketleri ve göz duruş noktaları hem yatay hem dikey ilerler.

(89)

Ekran Okuma ve Anlama

• Ekranda sayfanın tamamı görülmediğinden sayfadaki başlık, alt başlık ve yan başlıkların izlenmesi güçtür.

• Sayfaların sürekli hareket etmesi, sayfa başı ve sonunun peş peşe gelmesi,

sayfadaki bilgilerin düzenini ve sayfa yapısını keşfetmeyi zorlaştırır.

(90)

Ekran Okuma ve Anlama

• Sayfalar okuyucunun önüne parça parça

geldiğinden ekranda görülen yerlerle ekrandan kaybolan yerlerdeki bilgileri birleştirmek

güçtür.

• Bu durum üst düzey becerileri gerektirir.

• Üst düzey dikkat, hatırlama, karşılaştırma, düşünme, anlama gibi.

(91)

Dikkat Toplama

-Okuma süreci bilgisayar düğmeleri, fare, klavye gibi ögelerle sürekli bozulur.

-Dikkat toplama ve odaklanma uzun süreli olmaz.

-Ekran metinlerini hızlı, seri ve düzenli okumak için esnek bir zihin yapısı gereklidir.

(92)

Zihinde Yapılandırma

Ekrandan bilgilendirici türde kısa metinleri okumak çok kolaydır.

 Uzun metinleri, uzun öykü ve romanları,

 Uzun tabloları izlemek veya incelemek güçtür.

 Metinler arası karşılaştırma yapmak zordur.

 Bilgiyi zihinde yapılandırmak daha güçtür.

(93)

Ekran Okuma Zihnimizi Değiştiriyor

Yazının bulunuşundan bu yana basılı ürünlere ve metinlere uygun bir zihin yapısı geliştirdik.

(94)

Ekran Okumanın Zihnimize Etkisi

Ekran okuma zihin yapımızı değiştiriyor.

Bu değişim hem olumlu hem de olumsuz yönde ilerliyor.

Baccino’ya göre;

-Ekran okuma beynimizi üst düzeyde harekete geçiriyor, -Zihinsel yapıyı ve zihinsel becerileri hızlı geliştiriyor.

(95)

Ekranik Düşünme

• Cerquiglini’ye göre, ekran okuma düşünme biçimini değiştiriyor. Kitaplarla geliştirilen düşünme biçimi hızla yok oluyor.

• Kitaplarda bilgiyi sayfadaki yerine göre kodlama ve hatırlama kolaydır.Ekran okumada yoktur.

• Ekranik düşünme gelişiyor.

• Ekranik düşünme,çok değişken,hareketli, yüzeysel, karmaşık ve dağınık bir düşünmedir.

(96)

E-Kitap Yayılıyor

• E-kitap, bilgisayardan okumak için özel tasarlanmış bir dosya formatıdır.

• E-kitap, basılı kitapların özelliklerini (kâğıt hariç) kapsar, ses, görüntü (video) ve etkileşimli bağlantıları içerir.

• Cilt,baskı,depolama, taşıma vb. ucuzdur.

• Bir kağıt kitap fiyatı 2-5 elektronik kitaba denktir.

• UNESCO’ya göre 1975 – 1997 arası dünyada kağıt tüketimi iki katına çıktı, 28 milyon ton metreyi geçti.

(97)

E-Kitap

E-kitap çocuk-gençlerde çok yaygındır.

Amazon Yayınevine göre elektronik kitaplar kâğıt kitapların satışını geçti.

 2010 Mart-Mayıs’ta 100 kâğıt kitaba karşı 143 elektronik kitap satıldı.

 Temmuz -Ağustos’ta ise 100 kâğıt kitaba karşı 180 e-kitap satıldı.

(98)

E-Kitap

• Klasik roman, oyun, şiir gibi 30.000 kitabı ücretsiz birkaç dakikada alabilirsiniz.

• E-kitap aygıtı ile;

• Tatile 1000 kitapla çıkılır.

• Göz yorgunluğu çok azdır.

• Sayfa çevrilir,yatay okunur, not alınır.

• Fransa’da beş kişiden biri e-kitap okuyor.

(99)

Bilgiyle İlişkiler Değişiyor

• Bilgi alma süreci ve hızı değişiyor. Eskiden bir bilgiyi

araştırmak, bir soruya cevaplamak için ortalama 10 saat kitap okumak gerekiyordu.

• Günümüzde bilgisayarın arama motorları ile bilgi arama hızlı ve seri bir şekilde yapılmakta,

10 saat yerine 10 dakikada aranan bilgiye ulaşılmaktadır.

• Okuyucu asıl kaynağa doğrudan ulaşmakta, ana kaynaktaki gerçek bilgiyle ilişki kurmaktadır.

(100)

Bilgi Tüketimi Değişiyor

• Ekran okumada bilgi tüketimi daha hızlı ve yoğun olmaktadır.

• Kaliforniya Üniversitesinden iki araştırmacı 2008 yılında ABD’de yaşayan insanların günlük ne kadar bilgi tükettiklerini araştırdılar.

• Bu amaçla önce bireylerin izleme, dinleme ve okuma yoluyla günlük bilgi alma sürelerini belirlediler.

• Alınan bilgileri kelime düzeyine indirgeyip kelimeleri saydılar ve ortalamasını aldılar.

(101)

Bilgi Tüketimi Değişiyor

• Araştırma sonunda bir kişinin günde ortalama 11. 8 saat bilgi tükettiğini buldular.

• Bu süre içinde zihne 100.500 kelime girdiği, yani günlük 100.500 kelime tüketildiği saptandı (Frey, 2012).

• Bu sayının her yıl % 2.6 oranında arttığı, bilgi tüketiminin giderek arttığı belirlendi.

• Tüketilen 100.500 kelime zihin yükünü artırmaktadır.

(102)

Zihin Yükü Artıyor

İnsanlar dakikada 450 kelimeyle düşünür.

• Bunun ancak 150-175 ’i konuşmaya yani sözlere dökülür.

• 100.500 kelime zihnimizi zorlamaktadır.

• Bilim insanları teknolojinin beynimize fazla yüklendiğini vurguluyorlar.

(103)

Bilgi Kaynakları

• Tüketicilerin bilgi ve kelimeleri hangi kaynaklardan aldıkları da araştırıldı.

• Kaliforniya San Diego Üniversitesi 2009 yılında

"Amerikalılar Ne Kadar Bilgi Tüketiyor?” raporuna göre günlük tüketilen bilgilerin;

• % 41’i televizyondan,

• % 27’si bilgisayardan,

• % 11’i radyodan,

• % 9’ u basılı ürünlerden, çok azı telefon, müzik ve bilgisayar oyunlarından alınmaktadır .

(104)

Bilgi Kaynakları

• Tüketilen bilgilerin sadece % 9’u basılı ürünlerden alınıyor.

• Oysa 1960’ lı yıllarda basılı ürünlerin payı % 26 ‘dır.

• Bu durum 1980 yılında % 12’ye

2008 yılında ise % 9 ’a düşmüştür.

• Bu düşüşün gelecekte de süreceği, bilgi tüketiminde basılı ürünlerin payının çok azalacağı tahmin edilmektedir.

• Diğer taraftan ekran okuma ile bilgi tüketimi % 27 ‘ye yükselmiştir.

• Ekrandan bilgi tüketimi basılı ürünlere göre üç kat fazla olmaktadır.

(105)

Okuma Kültürü Değişiyor

 "Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır."

anlayışı değişiyor.

Kitap otorite olarak kabul ediliyor ve üst düzeyde saygı gösteriliyordu.

Kitaplarda yazılan bütün bilgiler doğru kabul ediliyordu.

(106)

Okuma Kültürü Değişiyor

• Bilgisayar dünyasında okuma kültürü artık ekrana dayalı gelişiyor.

• Kâğıt kitaba saygı azalıyor. Çünkü kâğıt kitapta yazılı bilgiler hızla değişiyor, bu durum kitabın kısa sürede değerini yitirmesine neden oluyor.

• Ekran okumada ise en son bilgilere ulaşılıyor ve tercih nedeni oluyor.

(107)

Zihin Yönetimi Değişiyor

• Okumada gözlerle zihin arasına yazarın düşünceleri girer.

• Yazar okuyucunun zihnini yönetmeye başlar.

• Okuma becerileri gelişmemiş öğrenciler etkilenir.

• Tam okuma tekniğini kullanan okuyucu etkilenir.

• Seçmeli okumada okuyucu kendi zihnini yönetir.

• Ekran okumada seçmeli ve etkileşimli okuma yapılır.

• Yazar okuyucunun zihnini yönetemez.

• Ekran okuma zihinsel bağımsızlığı kolaylaştırır.

(108)

Metinler Değişiyor

• Davranışçı yaklaşım gereği bazı çocuk kitapları hayvan hikayeleri ağırlıklıdır.

• Öküze özenen kurbağa, ayı, leylek, ördek vb.

• Çocuklar hayvanlara ilgi duyabilir ama bunun bir derecesi olmalıdır.

• Sürekli hayvan hikâyeleri okuyarak geleceğe yön verilemez.

• Kitapların çoğu düz anlatım ve düz mantık içermektedir.

(109)

Kitap ve Metin Seçimi

Öğrencinin okuma ilgisine dikkat edilmelidir.

• İlgi Türleri: İlk okuma ilgileri,kişilik ve

beceri geliştirme ilgileri, çevreyi ve dünyayı anlama ilgileri ve geçici ilgiler.

• İlginin Niteliği: Aktif, pasif, hareket ya da konu ağırlıklı, somut, soyut, sözel, sayısal, bireysel ya da gruba dönük olabilir.

Öğrenilenler zekâdan çok okuma ilgisine bağlıdır.

(110)

Metinler Değişiyor

• Erkek öğrencilerin ilgileri spor, araba, hareketli konular, oyunlar vb. yöneliktir.

• Metinlerde yeni teknolojiler, görseller, tasarımlar vb.

tercih ediliyor.

• Bu durum kitaplarda da yer almalıdır.

• Kitaplarda sorun çözme, çok yönlü düşünme, akıl yürütme, mantık oyunları, sorgulama, karar verme, girişimcilik, kişisel ve sosyal değerleri geliştirici hikâye, olay vb. olmalıdır.

• Çocuk bunları okumalı, kendini geliştirmeli ve geleceğine yön vermelidir.

(111)

Öğrenci Değişiyor

• Geleceğin öğrencileri on kat daha akıllı olacak.

• Okuma, öğrenme ve anlama düzeyi artacak,

• Öğrenci merkezli eğitim etkili olacak,

• Teknolojik gelişmeler düşünme,anlama,sorgulama ve sorun çözme düzeyini yükseltecek,

• Öğrenme hızı on katına çıkacak,

• Şimdi 12 yılda verilen eğitim gelecekte bir yılda öğrenilecek.

(112)

Geleceğin İnsanı

• Bilim ve teknolojik gelişmeler hızla ilerlemeye devam edecek,

• Öğrencilerin nitelikleri giderek artacak,

• Eğitimde sürekli yeni yaklaşım ve yöntemler ortaya çıkacak,

• Bu gelişmelere uyum sağlamak için

okuyan,öğrenen,değişen ve gelişen bireyler olmak zorundayız.

(113)

Sonuç

• Ülkemizde nitelikli bireyler yetiştirmek amacıyla köklü yenilikler yapılmıştır.

• Eğitimde öğrenci merkezli eğitim ve yapılandırıcı yaklaşıma geçilmiş,eğitim programları yenilenmiştir.

• Okuma öğretimi bilimsel temellere kavuşturulmuştur.

• Dileğimiz okuyan ve geleceğine yön veren bireylerin yetiştirilmesidir.

(114)

Teşekkürler

(115)

TEŞEKKÜRLER

Güneş,Firdevs.(2007).Türkçe Öğretimi ve Zihinsel Yapılandırma,Nobel Yayınları

Güneş,Firdevs.(2009).Hızlı Okuma ve Anlamı Yapılandırma,Nobel Yayınları

Güneş,Firdevs.(2007).Ses Temelli Cümle Yöntemi ve Zihinsel Yapılandırma,Nobel Yayınları

Referanslar

Benzer Belgeler

Zihinsel engelli çocuğu olan annelerin bazı sosyo-demografik özellikleri (18-25 yaş aralığı, evli, 1500 tl ve altı gelire sahip, aile içi şiddet öyküsü, psikiyatrik

Tedaviden dönen Mustafa Kemal bir­ kaç gün sonra padişah tarafından davet e- dilerek ve kendisine tekrar yedinci ordu kumandanlığı teklif olunuyor. Fakat

1946 y~- l~ nda Üniversite özerkli~e kavu~mu~~ oldu~u için, daha önceki s~k~ nt~ lar~~ bi- len Fakülte yönetimi, Milli E~itim Bakanl~~~~ izin vermedikçe, Yurdayd~ n'~ n ne

İslam inanışına göre, Hızır ve İlyas Peygan berlerin kırda buluşup bahan müjdeledikleri gü olarak bilinen ve her yıl Rumi takvimle 23 Nisan Miladi takvimle 6

Accordingly, the current research empirically examines the history and characteristics of the advertising display areas in Times Square, Las Vegas, and The Bund, a

Adres İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, Türkçe Eğitimi ABD Cevizli Kampüsü, Kartal-İstanbul/TÜRKİYE

Bu araştırma sonuçlarına göre şunlar önerilebilir: (1) Araştırmanın bulgularına göre cinsiyet, sınıf düzeyi ve yaş değişkenleri lise öğrencile- rinin problem

Bu çalışmanın amacı; cinsiyet, mezun olunan lise türü, anabilim dalı, öğrenim türü, sınıf ve yaş değişkenlerinin öğretmen adaylarının problem çözme ve