GENÇLER ÜRETİYOR SANAYİ GELİŞİYOR
Bu proje, T.C. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmektedir.
Bu araştırmada kullanılan veri toplama araçları ve raporu Sn. Dr. Özgür Dirim Özkan ve Sn. Oğuzhan Akyıldırım tarafından hazırlanmıştır. Analizler TANDANS Teknoloji Analiz Danışmanlık A.Ş. personeli olan istatistikçiler Sn. Dilan Oran, Sn. Oğuz Önel ve Sn. Burak Çakır tarafından gerçekleştirilmiştir.
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER ... 3
TABLOLAR DİZİNİ ... 5
ŞEKİLLER DİZİNİ ... 6
KISALTMALAR ... 8
YÖNETİCİ ÖZETİ ... 9
GİRİŞ ... 12
1. YÖNTEM ... 13
1.1. Veri Toplama Çalışması Yöntemi ... 13
1.2. Veri Toplama Çalışması Kapsamı ... 14
1.3. Veri Toplama Araçlarının Hazırlanması ... 15
1.4. Araştırma Organizasyonu ve Alan Çalışmaları ... 16
1.5. Veri Toplama Aracı ... 16
1.6. Çerçeveler ... 16
1.7. Verilerin Toplanması ... 17
1.8. Veri Analizi ... 17
1.9. Sınırlılıklar ... 17
1.10. Karşılaşılan Güçlükler ve Kolaylıklar ... 17
1.11. Gizlilik ve Araştırma Etiği ... 19
2. ANALİZ ... 20
2.1. KOBİ BAKIŞ AÇISI ... 20
2.1.1. İşyeri Bilgileri ... 20
2.1.2. İnovasyon ve Arge ... 22
2.1.3. Üniversite-‐Sanayi İşbirliği ... 28
2.1.4. KOBİ’lerin ÜSİ Bağlamında Kurumsal Deneyimleri ... 38
2.1.5. ÜSİ’nin Sanayiye ve Öğrencilere Etkileri ... 41
2.1.6. İşletme yetkililerinin ortak bir iletişim ağı (portal) kurulması hakkındaki görüşleri ... 44
2.1.7. Ankara yerel bağlamında ÜSİ ... 44
2.2. ÜNİVERSİTE BAKIŞ AÇISI ... 45
2.2.1. DEMOGRAFİK Bilgiler ... 45
2.2.2. Doktora-‐Tez Süreci ... 46
2.2.3.Doktora Öğrencilerinin ÜSİ Deneyimleri ... 52
2.2.4.Üniversite-‐Sanayi İşbirliğinin Önündeki Engeller ... 55
2.2.5. Beyin Göçü ... 67
2.2.6. ÜSİ ve Ortak İletişim Ağı ... 68
3. BULGULAR VE ÖNERİLER ... 71
3.1. KOBİ BULGULARI ... 71
3.1. ÜNİVERSİTE BULGULARI ... 76
4. İletişim ve İşbirliği Ağı ... 83
4.1. İletişim ve İşbirliği Ağı’nın Amacı ... 83
4.2. İletişim ve İşbirliği Ağı’ nın Hedefleri ... 84
4.3. Hedef Kitle ... 84
4.4. Eşleştirme Portalının İşlevleri ... 85
4.5. İşlevsel Mimari ve Portal Modülleri ... 86
4.5.1. İletişim ve İşbirliğine Yönelik Modüller ... 87
4.5.2. Genel İşlevlere Yönelik Modüller ... 90
4.6. İletişim ve İşbirliği Ağı’nın Teknolojik Altyapısı ... 91
4.6.1. Genel Prensipler ... 91
4.6.2. Teknik Tasarım Prensipleri ... 91
4.7. Sonuç ... 92
EKLER ... 93
Ek 1: Derinlemesine Görüşme Gerçekleştirilen Firmaların Listesi ... 93
Ek 2: Derinlemesine Görüşme Gerçekleştirilen Öğrencilerin Listesi ... 94
Ek 3: Derinlemesine Görüşme Gerçekleştirilen Danışmanların Listesi ... 95
Ek 4: Odak Grup Toplantısına Davet Edilen Öğrencilerin Listesi ... 96
TABLOLAR DİZİNİ
TABLO 1: HEDEF GRUPLAR VE YÖNTEMLER ... 15
TABLO 2: ANKET UYGULAMASINA KATILAN İŞLETMELERİN İŞYERİ BÜYÜKLÜKLERİNE GÖRE DAĞILIMI % ... 20
TABLO 3: AR-‐GE FAALİYETİ YAPMA İLE KENDİ MARKASI ALTINDA ÜRETİM YAPMA İLİŞKİSİ ... 23
TABLO 4: AR-‐GE FAALİYETİ YAPMA ŞEKLİ % ... 27
TABLO 5: İŞLETMELERİN KURULUŞ YILLARINA GÖRE ÜSİ’ DEN YARARLANMA DURUMLARI % ... 29
ŞEKİLLER DİZİNİ
ŞEKİL 1: KARMA ARAŞTIRMA ... 13
ŞEKİL 2: KEŞİFSEL SIRALI TASARIM ... 13
ŞEKİL 3: HEDEF GRUP ... 14
ŞEKİL 4: HEDEF GRUP ... 20
ŞEKİL 5: ANKETE KATILAN İŞLETMELERİN FAALİYET ALANLARI (%) ... 21
ŞEKİL 6: KENDİ MARKASI ALTINDA ÜRETİM YAPMA ŞEKLİ % ... 22
ŞEKİL 7: AR-‐GE FAALİYETİNDE BULUNMA DURUMU % ... 22
ŞEKİL 8: AR-‐GE FAALİYETİ YAPMAMA NEDENİ ( %) ... 23
ŞEKİL 9: AR-‐GE YAPAN PERSONELİN YETERLİLİK DURUMU % ... 24
ŞEKİL 10: AR-‐GE PERSONELİNİN KAPASİTE ARTIRIMINDA ÜNİVERSİTELERİN DESTEK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? ... 25
ŞEKİL 11: DAHA ÖNCE ÜNİVERSİTE-‐SANAYİ İŞBİRLİĞİNDEN YARARLANMA DURUMU % ... 28
ŞEKİL 12: ÜSİ’DEN YARARLANMA ŞEKLİ ( %) ... 29
ŞEKİL 13: PROJELERİN SONUÇLANAMAMA VEYA OLUMSUZ SONUÇLANMA NEDENLERİ ... 40
ŞEKİL 14: ÜSİ’NİN SANAYİYE NE GİBİ ETKİLERİ OLUR % ... 41
ŞEKİL 15: ÜSİ’NİN DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE NE GİBİ ETKİLERİ OLUR % ... 42
ŞEKİL 16: İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜ İLE DOKTORA TEZLERİNE DESTEĞE EĞİLİMLİ OLMASI ARASINDAKİ İLİŞKİ % ... 43
ŞEKİL 17: İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜ İLE ÜNİVERSİTELER İLE ORTAK ÇALIŞMA ARASINDAKİ İLİŞKİ % ... 43
ŞEKİL 18: DOKTORA EĞİTİMİNDE SÜRECİNDE BULUNULAN AŞAMA % ... 45
ŞEKİL 19: DOKTORA TEZİNİN KONUSUNA KARAR ŞEKLİ % ... 46
ŞEKİL 20: TEZ KONUSUNUN SEÇİMİNDE ÖNEM VERİLEN KRİTERLER ... 47
ŞEKİL 21: DOKTORA ÖĞRENCİLERİNİN TEZ ÇALIŞMALARININ SANAYİDE UYGULANABİLİRLİĞİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER % ... 48
ŞEKİL 22: DOKTORA ÖĞRENCİLERİNİN TEZ SÜRECİNDE SANAYİ İLE İLETİŞİMİ % ... 48
ŞEKİL 23: TEZ KONUSU KARAR AŞAMASINDA DANIŞMANLARIN TEZ KONUSUNUN SANAYİDE UYGULANABİLİRLİĞİ TAVSİYESİ % .... 49
ŞEKİL 24: ÖĞRENCİLERE GÖRE ÜNİVERSİTE-‐SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN SANAYİYE ETKİLERİ ... 50
ŞEKİL 25: DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE GÖRE ÜSİ' NİN ÖĞRENCİLERE ETKİLERİ ... 51
ŞEKİL 26: DOKTORA ÖĞRENCİLERİNİN DOKTORA SONRASINDAKİ KARİYER BEKLENTİLERİ % ... 52
ŞEKİL 27: ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER ... 56
ŞEKİL 28: DOKTORA ÖĞRENCİLERİ İÇİN ANKARA DIŞINDA ÇALIŞMAYI TERCİH ETME NEDENLERİ ... 67
ŞEKİL 29: DOKTORA ÖĞRENCİLERİ MOTİVE EDİCİ UNSURLAR ... 68
ŞEKİL 30: SANAYİ-‐ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ PORTALİ ... 70
ŞEKİL 31: ARAŞTIRMA DÖNGÜSÜ ... 71
ŞEKİL 32: KURUMSALLAŞMA ... 73
ŞEKİL 33: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ... 74
ŞEKİL 34: ORTAK DİL ... 77
ŞEKİL 35: ORTAK DİL ARACILIĞI ... 77
ŞEKİL 36: İLETİŞİM KURULMA ÖNERİSİ ... 78
ŞEKİL 37: PORTALIN TEMEL İŞLEVLERİ ... 85
ŞEKİL 38: EŞLEŞTİRME AĞI’NIN ÖZET MODELİ ... 86
ŞEKİL 39: PORTALIN İŞLEVLERİ ... 87
KISALTMALAR
KISALTMA AÇIK YAZILIŞ
VTAE Veri Toplama ve Analiz Ekibi AKA Ankara Kalkınma Ajansı ASO Ankara Sanayi Odası
KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme OSB Organize Sanayi Bölgesi
OSİAD Ostim Sanayici İş Adamları Derneği AR-‐GE Araştırma ve Geliştirme
İŞ-‐KUR Türkiye İş Kurumu ÜSİ Üniversite Sanayi İşbirliği
TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı SAN-‐TEZ Sanayi Tezleri
SAYP Savunma Sanayi için Araştırmacı Yetiştirme Programı AB Avrupa Birliği
ODTÜ Ortadoğu Teknik Üniversitesi
YÖNETİCİ ÖZETİ
Araştırmaya konu olan “Gençler Üretiyor Sanayi Gelişiyor” projesinin temel amacı, Ankara Sanayisinin önemli bir kısmını oluşturan Küçük ve Orta Boy İşletmelerin (KOBİ) yüksek teknolojili ürünler üretme ve rekabet gücünü artırabilmeleri için Ar-‐
Ge ve inovasyon kültürü kazanmaları ve sorunlarını üniversitede üretilen bilgi birikimini kullanarak işbirliği içinde çözme alışkanlığı edinmelerini amaçlayan bir bilgi edinme mekanizmasının her iki taraftan da kolay erişilebilecek şekilde tasarlanmasıdır.
“Gençler Üretiyor, Sanayi Gelişiyor” projesinin hedef grupları Ankara’da yer alan KOBİ’ler, temel bilimler veya mühendislik alanlarında doktora yapan doktora öğrencileri ve bu alanlarda tez danışmanı olan öğretim üyeleri olarak belirlenmiştir.
Proje kapsamında uygulanan yüz yüze ve çevrimiçi (online) anket ve derinlemesine mülakatlar sonucunda elde edilen verilerden belki de daha önemlisi, alan araştırması esnasında elde edilen tecrübelerdir.
Araştırma Geliştirme (Ar-‐Ge) ve Üniversite-‐Sanayi İşbirliği (ÜSİ) kavramlarıyla bire bir alakalı olan bu çalışmaya sanayicilerin verdikleri tepki ve gösterdikleri ilgi, bir anlamda anketlerde verdikleri ve derinlemesine görüşmelerde bildirdikleri görüşlerden daha anlamlı olabilmektedir.
Anket çalışmasına katılan işletmelerin neredeyse yarısı orta ve bir kısmı da büyük ölçekli sanayi işletmeleridir. Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Ostim Sanayici İşadamları Derneği’nin (OSİAD) olanca desteğine, anket ile ilgili duyurunun defalarca sanayicilere iletilmiş olmasına rağmen bütün Ankara’da sadece 120 sanayicinin ankete katılımını sağlamak için harcanan zaman ve efor, üniversite-‐sanayii işbirliği kapsamında hazırlanacak olan projelerin uygulamasında da ne gibi sorunlarla karşılaşılacağına dair ipuçları vermektedir.
Sanayiciler, kısaca bu işbirliği bağlamında uygulanacak projelere karşı olumsuz bir tutuma sahip değillerdir ve kendi lehlerine olan projeleri takip etme eğilimindedirler. Fakat, böyle bir işbirliği projesinin içinde yer almadan önce, o projenin olumlu çıktılarını görmek istemektedirler. Aksi takdirde ya projeye hiç destek vermemekte, ya da koşullu destek vermektedirler. Destek koşullarından en önemlisi işbirliğini öneren aracı kuruluşlara güvenleridir. Bu bağlamda “Gençler Üretiyor, Sanayi Gelişiyor” projesinin paydaşlarının en büyük avantajı sanayiciler arasında itibar edilen, güven duyulan kurumlar olmasıdır. Ayrıca, sanayicilerin bu tarz projelere ilgi duymaması, ya da çekinceli yaklaşmasının bir başka nedeni de, daha önce uygulanan projelerin hem uzun soluklu hem de sürdürülebilir olmamasıdır.
Araştırmamız kapsamındaki sanayicilerin genel olarak Ar-‐Ge’ye yatırım yapmadıkları, hatta Ar-‐Ge ve inovasyon kavramlarına da tam olarak hakim olmadıkları, bunun da en önemli nedeninin işletmelerin hala aile işletmeleri olup kurumsallaşmamış olması olduğu görülmektedir. ÜSİ ve Ar-‐Ge içerikli projelerin KOBİ’lerde yansımasını bulabilmesi için farklı projelerle bu işletmelerin kurumsallaşma faaliyetlerinin de desteklenmesi gerekmektedir.
Gerek üniversitedeki akademisyenler ve doktora öğrencileri ile yapılan görüşmelerde, gerekse de KOBİ’lerle yaptığımız görüşmelerde, her iki tarafın da dikkat çektiği en önemli konu sanayi ve üniversitenin ortak bir dil konuşamamasıdır.
Araştırma sonucunda elde ettiğimiz en büyük tespit budur. Doktora öğrencileri ve akademisyenler, sanayicilerin akademinin temel işlevleri, işleyiş tarzı ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, bundan dolayı akademiden çok farklı beklentilerinin olduğunu, sanayinin istediği tarzda çözüm üretilemeyince, sanayi ve üniversite arasında bir kopukluk olduğu vurgulamaktadır. Üniversite ve sanayi arasında iletişim kanallarının kurulması, bu kanalların sürdürülebilir olması, her daim açık olması bu tür bir işbirliğini hedefleyen bir projenin olmazsa olmaz koşuludur. Bu bağlamda, üniversite sanayi işbirliğini geliştirmeye yönelik bir proje tasarlanmadan önce bu konuda çalışmalar yapılmalıdır.
Her ne kadar sanayiciler üniversitelerin bilimsel gelişmeye yaptıkları katkıya saygı gösterse de, bu katkının “gerçek hayat”ta yansımasının beklenen ölçüde olmadığı görüşündedirler. Sanayici için “gerçek hayat” üretim alanıdır. Örneğin sıkça belirtildiği gibi, “Mühendisler masa başında oturmamalı her daim üretim alanında olmalıdır”.
Bu algının arkasında yatan en önemli nedenlerden biri, sanayicilerin “işin iş başında öğrenildiğine” dair inancıdır. Nitekim, bir çok sanayici örgün eğitimin kalitesine kuşkuyla yaklaşmaktadır. Ayrıca çok dinamik bir döngüye sahip olan sanayiciler, üniversitelerin de aynı şekilde hızlı ve pratik olmalarını beklemektedirler. Bir sorunla geldikleri zaman ivedilikle sorunlarının çözülmesini talep etmektedirler.
Sanayicilerin açıkça üniversite-‐sanayi işbirliği kapsamında sadece doktora öğrencilerine güvenlerinin koşullu olduğu görülmektedir. Doktora öğrencilerinin içinde yer alacağı bir projenin ön koşulu tez danışmanlarının da en az doktora öğrencisi kadar projenin içinde yer alması ve doktora öğrencisinin çalışmalarından birincil derecede tez danışmanının sorumlu olmasıdır.
“Doktor” kavramı Latince “öğretmek anlamına gelen docore fiilinden gelmektedir.
Orta Çağ’da ruhban eğitimi kurumlarında kullanılan Doctor Scholasticus terimi daha sonra Aydınlanma ile birlikte üniversitelerdeki araştırmacı-‐öğretici akademisyenler için kullanılır olmuştu. “Doktora” ise bu sıfatı kazanabilmek için geçilen bir süreci ifade eder. Doktora süreci bir geçiş aşamasıdır ve bir anlamda “arafta kalma”yı temsil eder. Doktora sürecindeki bir akademisyen adayı artık öğrenci değildir, ama
“doktor”, yani unvanı olan bir akademisyen de değildir. Araf, tedirginliği, bilinemezliği temsil eder.
Doktora öğrencilerinin katılımını amaçlayan, hatta doktora öğrencilerini hedefleyen projelerde doktora öğrencilerinin “arafta kalma” durumu iyi tahlil edilmeli, bu sürecin dinamikleri ve nitelikleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Kökeni ruhban okullarına dayanan akademik eğitim, bir anlamda “ruhani” (sacred) bir alandır. Bunun karşılığında ise sanayi ve üretim ise “dünyevî” (profane) alanı temsil etmektedir. Söz konusu “ruhani” alana hayatlarını adayan Homo Academicus’un bazı kavramlara ve uygulamalara bu çerçevede tepki vereceği bilinmeli, academianın kendine has teamüllerinin olduğu mutlaka hesaba katılmalıdır.
Araştırmamız esnasında ilginç olan bir veri, akademinin söz konusu teamüllerinin hocalar tarafından değil de doktora öğrencileri tarafından hatırlatılmış olmasıdır.
“Eli ekmek tutma” yaşına gelmiş doktora öğrencileri çalışma hayatında yer almaktansa doktora yapmayı söz konusu idealist saikle gerçekleştirmektedir.
Bu bağlamda, doktora öğrencilerinin katılımını içeren bir proje, akademi ve doktora gibi mefhumların anlamını ve doktora öğrencilerinin de konumunu doğru tanımlamalıdır.
Akademisyenler açısından önemli bir başka sorun da, akademisyenlerin üzerindeki ders yükü ve akademik unvan kriterleridir. Ders yükü, bilimsel araştırmalara vakit ayrılmasını engelleyen önemli bir etkendir. Yayın çıkarma ve patent alma koşullarının akademik unvan için çok önemli olması nedeniyle, akademinin en dinamik kesimleri olan yardımcı doçent ve doçent kadrolarının “uygulama”
alanından ziyade yayın çıkarma ve patent alma faaliyetlerine yöneldiği de vurgulanmaktadır. Üniversitenin sanayi ile daha sıkı ve verimli bir işbirliği yapabilmesi için akademik unvan kriterlerinde sanayi ile işbirliğini özendirecek değişiklikler yapılmalıdır.
ÜSİ bağlamında sorunlar olmasına rağmen, yeterli olmasa da özellikle büyük ölçekli işletmelerin akademi ile işbirliği yaptıkları, sorunlara rağmen bazı akademisyenlerin ÜSİ için çaba sarf ettiği hatta doktora öğrencilerine de bu konuda liderlik ettiği görülmektedir. Doktora öğrencilerinin ÜSİ içinde yer almasını hedefleyen bir proje, doktora öğrencileri ile akademisyenler arasındaki bu ilişkiyi göz önünde bulundurmalıdır.
Yukarıda da değinildiği gibi, akademi “ruhani” alandır. Bu anlamda, bu alanda “para”
gibi “kirli ve dünyevî” sorunlar genellikle dile getirilmemektedir. Fakat derinlemesine görüşmelerde, özellikle de doktora öğrencileri ile samimi bir görüşme ortamının yaratıldığı odak grup toplantısında Üniversite sanayi işbirliğinin doktora öğrencilerine maddi bir katkıda bulunması gerekliliği kesin ifadelerle yer almıştır.
Dile getirmekten imtina etse de, doktora öğrencilerinin gelir kaynakları ya yoktur, ya da çok yetersizdir. Doktora öğrencileri sadece bu nedenden ötürü değil, yaptıkları işe değer verildiğini hissetmek için de Üniversite sanayi işbirliği kapsamında yer alacakları projelerden finansal kazanç sağlamalarının çok önemli bir kıstas olduğunu belirtmektedirler.
GİRİŞ
Araştırmaya konu olan “Gençler Üretiyor Sanayi Gelişiyor” projesinin temel amacı, Ankara Sanayisinin önemli bir kısmını oluşturan Küçük ve Orta Boy İşletmelerin (KOBİ) yüksek teknolojili ürünler üretme ve rekabet gücünü artırabilmeleri için Ar-‐
Ge ve İnovasyon kültürü kazanmaları ve sorunlarını üniversitede üretilen bilgi birikimini kullanarak işbirliği içinde çözme alışkanlığı edinmelerini amaçlayan bir bilgi edinme mekanizmasının her iki taraftan da kolay erişilebilecek şekilde tasarlanmasıdır.
Kobilerin yüksek teknolojili ürünler üreterek daha rekabetçi hale gelebilmeleri teknolojik gelişmeleri üretecek çok sayıda ve nitelikli bilimsel çalışmaların olması ile mümkündür. Diğer yanıyla üniversitelerin yaptığı araştırmaların çok ve çeşitli olması ancak büyük fonlarla desteklenmeleri ile sağlanabilir. Bu da ancak aynı konuda Ar-‐
Ge araştırmasına ihtiyaç duyan KOBİ'lerin yapacağı destekle mümkündür. Ankara'da KOBİ'lerin ürün ve üretim yöntemi geliştirmek açısından bilgi düzleminde neye ihtiyaç duyduğu diğer yandan Ankara'daki üniversitelerde hangi konularda, hangi üniversite kimin sanayide kullanılan üretim yöntemi ve ürünler ile ilgili araştırma yaptığına ilişkin bir veri düzenli ve bir arada olarak bulunmamaktadır.
Bu rapor KOBİ’lerin, Ankara’daki üniversitelerde doktora yapanların ve üniversitelerde tez danışmanı olan öğretim üyelerinin Üniversite Sanayi İşbirliğine (ÜSİ) bakış açılarına yoğunlaşmaktadır. Rapor içinde tartışılan hususlara ilişkin bilgiler 120 sanayicinin ve 295 doktora öğrencisinin doldurduğu elektronik anketler, ve ekte bilgileri bulunan 30 sanayici, 30 doktora öğrencisi tez danışmanı ve 31 doktora öğrencisi ile yapılan derinlemesine görüşmelerden elde edilmiştir. Bunların yanı sıra doktora öğrencileri ile bir Odak Grup Görüşmesi gerçekleştirilerek diğer kaynaklardan gelen bilgiler entegre edilmiştir.
Raporun ilk bölümü yapılan çalışmanın kapsam ve yöntemine odaklanmaktadır. İkinci bölümde çevrimiçi (online) anket aracılığıyla erişilen KOBİ’lerin ve doktora öğrencilerinin bu işbirliğine bakış açıları analiz edilmiş ve bu analiz derinlemesine görüşmelerden elde edilen tutum ve uygulamaya ilişkin bilgilerle genişletilmiştir.
1. YÖNTEM
Bu bölümde temel veri toplama yöntemi ve kapsamı ile sınırlılıklardan bahsedilmektedir.
“Gençler Üretiyor, Sanayi Gelişiyor” projesi kapsamında temel veri toplama çalışması, hem projenin uygulanması ve değerlendirilmesi hem de daha sonraki karar alma aşamaları için önemli bir çalışmadır. Veri Toplama ve Analiz Ekibi (VTAE) tarafından ileride bahsedilecek sınırlılıklar altında yeterli ve etkin, aynı zamanda araştırma olgusuna uygun yöntemler kullanmak adına “Karma Araştırma”
yönteminde karar kılınmıştır.
ŞEKİL 1: KARMA ARAŞTIRMA
Karma araştırma, hem niceliksel (kapalı uçlu) ve hem niteliksel (açık uçlu) verinin birbirine entegrasyonu ile yorumlanmasına imkan sağlayan 25 yıllık bir sosyal araştırma yaklaşımıdır. Karma araştırmadaki temel yaklaşım, niteliksel verinin açık kalan yönlerinin niteliksel veriden gelen tecrübeler ve detaylar ile güçlendirilmesidir. Niceliksel veride tesadüfi veya sistematik hataların etkisiyle ortaya çıkan anlaşmazlıklar veya yanlılıklar da niteliksel veriden gelen yorum ve detaylar ile yorumlanabilir. Temel veri toplama çalışmasında “Karma Araştırma”, aşağıdaki şekilde gösterdiği gibi “Keşifsel Sıralı Tasarım” yöntemiyle uygulanmıştır.
ŞEKİL 2: KEŞİFSEL SIRALI TASARIM
Nitel
Araştırma Nicel
Araştırma Karma
Araştırma
Masabaşı çalışması Soruların oluşturulması ve cari durumun analizi için niteliksel araştırması
Sayısal veri toplamak için niceliksel araştırma
Niceliksel verinin yorumunun desteklenmesi için niteliksel araştırma
Niceliksel temel verinin toplanmasında çevrimiçi (online) ve yüz yüze anket çalışmaları kullanılmıştır. Daha önce bahsedildiği gibi çalışma, verinin elde edilmesinde kullanılan soru formları ve elde edilen niceliksel verinin desteklenmesi ile niteliksel yüz yüze derinlemesine görüşme ve odak grup görüşmesi teknikleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Temel veri toplama çalışmasında üç hedef grup öngörülmüştür ve çalışma beş haftada tamamlanmıştır. Nicel araştırmanın analizi için IBM SPSS yazılımı kullanılmıştır.
Veri toplama çalışması esnasında Ankara ilinde yer alan KOBİ yetkililerinden veri elde edilmiştir. Bu hedef gruba yüz yüze ve çevrimiçi (online) anket uygulanmış ve derinlemesine görüşme yapılmıştır.
KOBİ’ler için gerçekleştirilen veri toplama çalışması özellikle aşağıdaki hususlara odaklanmıştır:
1. İnovasyon ve Ar-‐Ge çalışması hakkında bilgi alınması, 2. Üniversite sanayi işbirliği hakkındaki görüşler,
3. Kurumsal deneyimler.
Ayrıca Ankara ilinde yer alan ve doktora eğitimi veren veya potansiyeli olan 10
üniversite (Ankara, Atılım, Başkent, Bilkent, Çankaya, Hacettepe, Gazi, Orta Doğu Teknik, TOBB ve Yıldırım Beyazıt Üniversiteleri) ziyaret edilmiş, hedef grup ile yüz yüze derinlemesine görüşmeler yapılmış ve öğrenciler çevrimiçi anketleri doldurmaya davet edilmişlerdir. Ziyaretlere başlanmadan önce ASO tarafından tüm üniversitelere gerekli olan bilgilendirmeler yapılmış ve rektörlüklerin destekleri talep edilmiştir.
Öğrencilerle gerçekleştirilen veri toplama çalışmasında ise özellikle aşağıdaki hususlara odaklanmıştır:
1. Kişinin doktora eğitimi sürecinde bulunduğu pozisyon, 2. Tez konusu ve sanayi,
3. Üniversite-‐sanayi işbirliğine bakış açısı.
ŞEKİL 3: HEDEF GRUP
Temel Veri
Toplama Hedef Grupları
KOBİ Doktora
Öğrencileri Tez Danışmanı Öğretim Üyeleri
Veri yukarıda belirtilen hedef gruptan aşağıdaki yöntemler kullanılarak toplanmıştır.
TABLO 1: HEDEF GRUPLAR VE YÖNTEMLER
Hedef Grup Tanım Yöntem/Uygulanan Anket (Cevaplanan)
Hedef Grup 1 KOBİ
Yetkilileri -‐ Çevrimiçi (Online) ve yüz yüze Anket-‐210 -‐ Derinlemesine Görüşme-‐30
Hedef Grup 2 Doktora Öğrencileri
-‐ Çevrimiçi (Online) ve yüz yüze anket -‐ 295 -‐ Derinlemesine Görüşme -‐ 31
-‐ Odak Grup Görüşmesi -‐ 1
Hedef Grup 3 Danışman
Öğretim Üyeleri
-‐ Derinlemesine Görüşme-‐30
Yukarıdaki Tablo 1’de görüleceği üzere hedef gruplarda toplanan veriyi desteklemek adına farklı veri toplama metotlarından yararlanılmıştır.
Temel veri toplama araçları niteliksel veri toplama için hazırlanan derinlemesine görüşmelerden, niceliksel veri toplamak için hazırlanan yüz yüze ve çevrimiçi (online) anket formlarından oluşmaktadır. Tüm formlar alanında uzman kişiler tarafından hazırlanmıştır ve aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmuştur:
KOLAY ANLAŞILABİLECEK SORULARIN YAZILM ASI: Görüşmede sorulacak soruların görüşülen birey tarafından kolayca anlaşılabilmesi için sorular mümkün olduğunca açık ve belirgin ifade edilmiştir.
ODAKLI SORULARIN HAZIRLANM ASI: Hazırlanan soruların genel ve soyut olmamasına dikkat edilmiş, araştırmacılar soruları mümkün olduğunca görüşülen bireyin deneyimlerine göre düzenlemiştir.
AÇIK UÇLU SORULARIN SORULM ASI: Görüşme soruları oluşturulurken, önceden kestirilebilir ve kısa yanıtlara neden olabilecek soru türlerinden olmamasına dikkat edilmiştir.
YÖNLENDİRM EKTEN KAÇINILM ASI: Araştırmacılar görüşme sürecinde soru sormak ve soruları açık hale getirmek amacıyla ipuçları sunmak dışında, verilen yanıtları yönlendirici tepkilerden kaçınmışlardır.
ÇOK BOYUTLU SORU SORM AKTAN KAÇINILM ASI: Görüşülen bireylere sorular tek tek yöneltilmiş ve tatmin edici yanıtlar alındıktan sonra diğer soruya geçilmesine dikkat edilmiştir.
SORULARIN M ANTIKLI BİR ŞEKİLDE DÜZENLENM ESİ: Görüşme formu hazırlanırken ve sorular düzenlenirken, görüşmeye güven oluşturucu bir giriş hazırlanmış, ilk sorular kolay yanıtlanabilecek şekilde düzenlenmiş, sorular özelden genele doğru sıralanmış, hassas konularla ilgili sorular sona bırakılmış, bilgi ve tecrübeye ait sorular deneyimlerle ilişkilendirilerek sorulmuş, bireysel bilgilere ait sorulmuştur.
Araştırmanın planlanması ve yürütülmesi aşamalarında Gelecek Araştırmaları Derneği, Ankara Kalkınma Ajansı ve ASO işbirliği içinde çalışmıştır. Derinlemesine görüşmeler ASO ve OSİAD ile koordine olarak organize edilmiş, görüşmeleri yapacak uzmanlar TANDANS Teknoloji Danışmanlık Analiz A.Ş tarafından sağlanmıştır.
Saha çalışması, çevrimiçi (online) anket ve derinlemesine görüşmeler 15 Mart 2016 tarihinde başlatılıp, 22 Nisan 2016 tarihinde sonlandırılmıştır.
Görüşmeler esnasında Veri Toplama ve Analiz Ekibi (VTAE) tarafından;
- Soruların anlaşılır biçimde sorulması,
- Soruların ağır ağır ve önemli noktalar vurgulanarak okunması,
- Sorudan soruya geçerken yanıtlar için elverişli zaman aralıklarının bırakılması,
- Sorular arasında uygun geçişlerin sağlanması,
- İstenen yanıt alınınca hemen yeni bir soruya geçilmemesi, görüşülen kişinin açıklamasını bitirmesinin beklenmesi,
- Ortaya çıkan yeni hususların genişletilerek açıklanmasının teşvik edilmesi,
- Son yanıt alındıktan sonra bile görüşülen kişinin görüşmenin hemen bitirilmemesi, konuşmalara işbirliği ilişkileri uyarınca son vermesi sağlanmıştır.
Bunlara ek olarak görüşülen kişinin görüşmeciye verdiği bilgilerin gizli tutulması için gereken önlemler alınmıştır. Toplanan bilgilerin içeriği araştırma ile ilgili ve yetkili kimseler dışında hiç kimse ile konuşulmamış ve tartışılmamıştır.
Temel veri toplama uygulaması sırasında, yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış görüşme araçları ile yönergeler VTAE tarafından oluşturulmuştur. Veri toplanmasında mülakat ve anket formları hedef gruplar olan KOBİ yetkililerinden, doktora tez danışmanları ve doktora öğrencilerinden yeterli veriyi toplamak üzere dizayn edilmiştir. Veri toplama araçlarının oluşturulmasında hem proje ile ilgili mevcut dokümanlardan, hem proje ekibinin tecrübelerinden yararlanılmıştır. Sorular hazırlanırken de proje paydaşları ile yakın işbirliği içerisinde birlikte çalışılmış ve soruların nihai hale getirilmesinde ilgililerin görüşleri alınmıştır.
Temel veri toplama uygulaması sırasında kullanılan çerçeveler, çevrimiçi anketler ve yüz yüze anketler için ASO bünyesinde kayıtlı bulunan KOBİ’lerle, AKA ve ASO tarafından belirlenen üniversitelerden oluşturulmuştur.
Doktora öğrencileri ve öğrenci danışmanlarına ulaşılabilecek olan listeye sadece Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından sahip olunabileceği varsayımıyla hareket edilmiş, ancak bu listelere gizlilik nedeniyle ulaşılamamıştır.
Üniversiteler de gizlilik gerekçesini göstererek çalışma hiçin herhangi bir çerçeve sağlamamışlardır. Çalışma kotaya dayalı kartopu örneklemesi ile yürütülmüştür.
Çalışmanın bu aşamasında, yüz-‐yüze, çevrimiçi anketlerden, derinlemesine görüşmelerden elde edilen veriler derlenmiştir. Temel veri toplama çalışmasından elde edilen veriler daha önce açıklandığı gibi iki faklı nicel (yüz-‐yüze ve çevrimiçi yardımıyla anketler) ve derinlemesine görüşme gibi nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır.
Derinlemesine görüşmeler KOBİ yetkililerine, Doktora Öğrencisi Tezi Danışmanlarına ve Doktora Öğrencilerine uygulanmıştır. Görüşmeler 20 dakika ile bir saat arasında sürmüştür ve görüşmecilerin ses kaydına izin verdiği ölçüde, dijital ses kayıt cihazları desteğiyle yapılmıştır.
Nitel verilerin analiz edilmesi ve yorumlanmasında betimsel analiz kullanılmıştır.
Betimsel analiz, çeşitli veri toplama teknikleri ile elde edilmiş verilerin daha önceden belirlenmiş temalara göre özetlenmesi ve yorumlanmasını içeren nitel bir veri analiz türüdür. Bu analiz türünde araştırmacı görüştüğü bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtabilmek için doğrudan alıntılara sık sık yer verebilmektedir.
Betimsel analizin temel amacı, elde edilmiş olan bulguların okuyucuya özetlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde sunulmasıdır. Bu analizle; görüşme yapılan bireyleri tanıtıcı bulgular değerlendirilmiş, nitel araştırma sonucunda elde edilen bulgular incelenen konunun derinlemesine keşfedilmesini sağlamıştır.
Nicel veri analizi ise istatistiksel yazılımlar yardımıyla Keşifsel Veri Analizi yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Keşifsel veri analizi, veri setlerinin temel niteliklerinin görsel yöntemlerin de yardımıyla ortaya çıkartılması yaklaşımıdır.
Nitel verinin betimsel analizi ile nicel verinin keşifsel analizi ile elde edildiği araştırma sonrasında sonuçlar birbirine entegre edilerek sunulmuştur.
• KO B İ’ler iç in çev rim iç i (o n lin e) an k etlere k atılım ın d ü şü k o lm ası en b ü y ü k sınırlılık olarak karşımıza çıkmıştır.
• Ba zı firm a la rın e-‐posta a dre slerin in gü n c el o lm am ası v ey a b azı firm aların sadece “info@” adresleri olması elektronik anketin başarı şansını düşürmüştür.
• KO B İ y etk ililerine se y a h a tte o ld u k la rın d a n y a d a iş y ü k le ri fa zla o ld u k la rın d a n ulaşmak güç olmuştur.
• Ara ştırm a nın sonuçla rı sa de ce gö rü şü len sa yıyla ve b a zı o rga n ize sa n a yi bölgeleriyle sınırlı kaldığından Ankara genelini temsil etmeyebilir.
• Do k to ra ö ğ re n c ile rin in ç a lış tık la rı b e lli b ir s a b it m e k a n la rın ın o lm a m a s ı onlara ulaşmayı güçleştirmiştir. Danışmanların da iş yükleri fazla olduğundan randevu almak ve ulaşmak güç olmuştur.
Çevrimiçi (online) anketlere cevap verme oranları genellikle düşüktür. Cevap oranları cevaplayıcılara sistematik olarak hatırlatmalar gönderilmesiyle arttırılmıştır. Bu sınırlılıkları ortadan kaldırabilmek için zaman zaman yüz yüze anketlere başvurulmuş ve çalışma derinlemesine görüşmeler ile desteklenmiştir.
• KO B İ’lerin in fo ad reslerin e g id en elek tro n ik an k etler c ev ap lan m a aç ısın d an düşük oranlı olmuştur. Bunu gidermek adına KOBİ’lere yüz yüze anket için işyerleri ziyaret edilmiş ve orada da çeşitli güçlüklerle karşılaşılmıştır. Bu güçlüklerin içinde en belirgini işyeri sahibinin veya cevap verecek yetkilinin işiyle alakalı yoğun meşguliyetidir.
• Ba zı K O Bİ y e tk ilile rin in p a tro n d a n h a b e rs iz c e v a p v e rm e k is te m e m e le ri y a d a
“anket” kavramına olan ön yargıları yapılan çalışmaları zorlaştırmıştır.
• Tarafların g izlilik ha ssa siy e tle ri se b e b iy le a n k e tle re ce v a p v e rm e m e si d e önemli etkenler arasında yer almaktadır.
• Sin c an O SB y etk ililerin in b ü y ü k g ay retleri so n u c u n d a bura da ya p ıla n anketlerin ve derinlemesine görüşmelerin başarı oranı hayli fazla olmuştur.
Aynı şekilde OSİAD yetkililerinin çabası da aynı kolaylıkları sağlamıştır.
• Pro jen in ism i v e k ap sam ı ilg i çek ici olduğ unda n öze llik le y e ni ne sil y öne tic ile r tarafından hoş karşılanmış ve görüşmeler olumlu bir havada geçmiştir.
• Te m e l v e ri to p lam a u y g u lam ası sırasın d a d o k to ra te z d an ışm an ları v e d o k to ra öğrencilerine ulaşmak bir hayli güç olmuştur. Üniversitelerin bazıları (Atılım, Bilkent, TOBB ve Yıldırım Beyazıt) anket linklerini web sayfalarından yayınlamışlardır.
• Tü rk iy e ’d e “ araştırm a” k av ram ın ın o d ağ ın d a b u lu n an ü n iv e rsite le r m aale se f bu araştırma çalışmasına yeterli desteği verememişlerdir.
• Do k to ra öğ re nc ile rinin e-‐posta a dre sle rine g önde rile n e le k tronik a nk e tle rin yanıtlanma oranı çok düşük olmuştur. Analiz için gerekli anket sayısına ulaşabilmek için üniversite yerleşkelerinde yüz yüze anket uygulaması yapılmış ve o aşamada da güçlüklerle karşılaşılmıştır.
• Ba zı dok tora öğ re nc ile ri “ a nk e t” k a v ra m ına k a rşı ön y a rg ılı olduk la rında n cevap almak güç olmuştur.
• Do k to ra d a n ış m a n la rın a v e ö ğ re n c ile re y o ğ u n ç a lış m a te m p o la rın d a n d o la y ı ulaşmak zor olmuştur.
• Do k to ra ö ğ re n c ile rin in s ın a v , d e rs , te z g ib i n e d e n l erd en an k ete k atılım ı zorlaşmıştır.
• Ba zı ok ulla r g önde rile n e le k tronik a nk e tin y a y ılm a sını sa ğ la y a m a dığ ında n ankete cevap almak zor olmuştur.
• Tarafların g izlilik se b e b iy le an k e tle re ce v ap v e rm e m e si d e b ü y ü k e tk e n le r arasında yer almaktadır.
• Bilk e nt Ü niv e rsite s i M ü h e n d is lik F a k ü lte s i w e b s ite s in d e a n k e t lin k in in paylaşılması karşılaşılan kolaylıklardandır.
• Pro jen in ism i v e k ap sam ı ilg i çek ici o ld u ğ u n d an ö zellik le d o k to ra ö ğ ren cileri tarafından hoş karşılanmış ve görüşmeler olumlu bir havada geçmiştir.
Ankara Kalkınma Ajansı için tasarlanan bu araştırmanın tüm bulgularının kullanımı Ankara Kalkınma Ajansı inisiyatifindedir. TANDANS Teknoloji Danışmanlık Analiz A.Ş bağlı bulunduğu uluslararası ve ulusal meslek kuruluşları (ISO 9001, ISO 20152) tarafından belirlenen GİZLİLİK KURALLARINA riayet etmektedir. Bu çerçevede, temel veri toplama çalışması bulgularını bu çalışmadan sorumlu yöneticileri ve danışmanlar dışında üçüncü şahıslara kesinlikle iletmeyecektir.
Projenin tüm safhâlârında oluşacak bilgi ve belgeler gizli tutulacaktır ve üçüncü şahıslara kesinlikle paylaşılmayacaktır.
Veri toplama çalışmaları kapsamında kullanılacak elektronik posta ve diğer iletişim adresleri ve telefonlar başka herhangi bir araştırmada veya ticari faaliyette kesinlikle kullanılmayacaktır.
Bu çalışmada yer alan olan tüm danışmanlar, araştırmacılar, “inançlara, özel hayata (mahremiyet), davranış biçimlerine ve geleneklere karşı hassas olma ve değerlendirme çalışmasına dahil olan tüm hedef gruplarla ilişkilerinde dürüst davranma” ve “bireylere saygı çerçevesinde iletişim kurma” “isimlerin ve kişisel bilgilerin gizliliğini koruma” ilkelerine azami dikkat göstermişlerdir.
Sahada derinlemesine görüşmeleri yapacak olan araştırmacılara proje kapsamında sorumlu oldukları çalışmaları yürütürken kendilerine yol gösterecek etik değerler hakkında gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır. Taraflar ile görüşülmeden önce kendilerine konu hakkında gerekli bilgilendirmenin yapılması için standart prosedürler uygulanmıştır.
2. ANALİZ
2 .1 .1 . İŞ Y E R İ Bİ L G İ L E R İ
“Gençler Üretiyor, Sanayi Gelişiyor” çalışması kapsamında uygulanan anketlerin sonuçlarını değerlendirmeden önce, anketimize katılan işletmelerin genel profilleriyle ilgili bilgi sahibi olmak, anket sonuçlarının daha iyi değerlendirilmesi açısından daha iyi olacaktır.
ŞEKİL 4: HEDEF GRUP
Şekilde de görülebileceği gibi, ankete katılan firmaların görece olarak tecrübeli firmalardır ve uzun zamandır sanayi faaliyetleri yürütmektedir. Kuşkusuz ki bu veri ankete olan ilgi ile ilintilidir. İşletmelerin tecrübesi arttıkça bu ve benzer araştırma faaliyetlerinin sektöre yararları konusunda bilinçlenmekte ve bu tür çalışmalara ilgi göstermekte, bundan dolayı da araştırma için kullanılan çevrimiçi anket gibi etkinliklerde de görece olarak daha fazla yer almaktadırlar.
TABLO 2: ANKET UYGULAMASINA KATILAN İŞLETMELERİN İŞYERİ BÜYÜKLÜKLERİNE GÖRE DAĞILIMI % Çalışan Sayısı Yüzde
1-‐9 17,3
10-‐19 16,3
20-‐49 18,4
50-‐99 9,2
100-‐249 15,3
250 ve daha fazla 23,5
2010$sonrası 4%
2000-2009 19%
1980-1989 1990-1999 24%
24%
1980$öncesi 29%
Toplam 100.0
Bir önceki tablodaki frekans dağılımına benzer bir sonucun bu tabloda da ortaya çıkması beklenilebilirdi. Şirketlerin büyüklüğü arttıkça daha da profesyonel bir iş organizasyonuna ve çalışma yapısına sahip olacağı, bundan dolayı da bu ve benzeri araştırma ve projelere daha fazla ilgi göstereceği beklenilebilirdir. Nitekim, ankete katılan işletmelerin neredeyse dörtte biri KOBİ niteliğinde göremeyeceğimiz işletmelerdir. Fakat burada dikkat çeken veri, küçük ve mikro ölçekli işletmelerin dahi bu araştırmaya ve projeye ilgi gösterip, vakit ayırarak anketi doldurmuş olmalarıdır. Bu ise araştırmamız açısından dikkate değer bir veridir. Bir önceki veri ile birlikte değerlendirildiğinde, sektörde tecrübeli firmalar büyüklükleriyle ne kadar olursa olsun bu ve benzeri araştırmalara, dolaylı olarak da Ar-‐Ge ile ilgili faaliyetlere de daha çok ilgilidirler.
Ankete katılan işletmelerin faaliyet alanları ise aşağıdaki gibidir.
ŞEKİL 5: ANKETE KATILAN İŞLETMELERİN FAALİYET ALANLARI (%)
Ankete katılan işletmelerin çoğunluğu, yani neredeyse dörtte biri makine ve teçhizat üretimi alanında faaliyet gösteren işletmelerdir. Bu ekonomik üretim faaliyetini, sırasıyla ana metal ve elektrikli makine ve cihazlar alanında imalat yapan işletmeler izlemektedir.
Yukarıdaki yer alan şekilden de görülebileceği gibi çevrimiçi anketi dolduran işyerleri araştırma konusuna giren temel ve mühendislik bilimleri alanlarında yapılan faaliyetlerle bire bir örtüşen üretim faaliyetleri yapan işyerleridir. Aynı şekilde, derinlemesine görüşmelerde de benzer bir veriye erişilerek elde edilen sonuçların
0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 25,00
Tekstil Radyo,2TV2vb.2cihazlar Havacılık2ve2Uzay2Sanayi Ağaç2ve2mantar2ürünleri Motorlu2kara2taşıtı,2römork2vb.
Diğer2ulaşım2 araçları Yazılım,2bilişim,2 mühendislik Mobilya2ve2diğer2ürünler Mineral2ürünler Gıda2ve2içecek Tıbbi,2 hassas2ve2optik2 aletler2ve2saat Kimyasal2madde2ürünleri Plastik2ve2kauçuk2ürünler Metal2eşya Elektrikli2makine2ve2cihazlar Ana2metal Makine2ve2teçhizat
0,88 0,88 0,88
1,75 2,63 2,63 2,63 2,63
3,51 4,39
6,14 7,02 7,02 7,02
12,28 13,16
24,56
çevrimiçi anket bulgularına paralel olarak genişletilmesi tercih edilmiştir. Bu benzer yapı sayesinde çevrimiçi anketten gelen sonuçlar kolaylıkla anlaşılabilir hale getirilmiş ve araştırma hedeflerine uygun şekilde sonuca ulaşabilmek için derinleştirilmiştir.
Aşağıdaki grafikte de görülebileceği gibi, anket uygulamasının yapıldığı işletmelerin çoğunluğu üretimlerini kendi markaları altında yapmaktadırlar.
ŞEKİL 6: KENDİ MARKASI ALTINDA ÜRETİM YAPMA ŞEKLİ %
2 .1 .2 . İN O V A S Y O N V E AR G E
Anket çalışmamıza katılan firmaların neredeyse üçte ikisi Ar-‐Ge faaliyetlerinde bulunduklarını ifade etmişlerdir. Ancak bu faaliyetlerin işyerinde ayrı bir birim olarak oluşturulan bir Ar-‐Ge departmanında yapılmadığı bunun firma çalışanları tarafından ilave olarak çalıştıkları mekanlarda yapıldığı ifade edilmektedir.
ŞEKİL 7: AR-‐GE FAALİYETİNDE BULUNMA DURUMU %
Evet 68%
Hayır 18%
Kısmen 14%
Ar#Ge&Faaliyeti&Var 64%
Ar#Ge&Faaliyeti&Yok 36%
İşletmelerin önemli bir kısmı, Ar-‐Ge faaliyeti yapmama nedeni olarak, bu faaliyetlere ihtiyaç olmadığını açıklamışlardır. Bunun bir nedeni firmaların kendi markaları altında üretim yapamamalarıdır. Ar-‐Ge faaliyetlerine ihtiyaç duymamaları dışındaki nedenlerin en başında belirtilen husus ise ankete katılan işletmelerinin Ar-‐Ge faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için alt yapısının olmaması (%25), maliyet sorunları (%24) veya yeterli nitelikli eleman olmaması (%10) olarak gösterilmektedir ki bu durum üniversite sanayi işbirliğinin geliştirilmesi için gerek ve yeter koşul olarak görülebilmektedir.
ŞEKİL 8: AR-‐GE FAALİYETİ YAPMAMA NEDENİ ( %)
Markalaşma da önemli bir bulgu olarak göze çarpmaktadır. Aşağıdaki tabloda da kolaylıkla görülebileceği gibi, şirketlerin Ar-‐Ge yapmaları ile üretimlerini kendi markaları altında yapmaları arasında pozitif bir ilişki vardır:
TABLO 3: AR-‐GE FAALİYETİ YAPMA İLE KENDİ MARKASI ALTINDA ÜRETİM YAPMA İLİŞKİSİ
İşletmelerin yaklaşık dörtte biri de Ar-‐Ge yapmamalarının ardındaki en önemli nedenin altyapı eksikliği olduğunu belirtmektedir. Altyapı eksiklikleri makine ve teçhizatın yanı sıra, işletmenin kurulu alanındaki mekânsal sıkıntılar da olabilmektedir. Örneğin, daha önce OSTİM’ de faaliyet gösteren Sincan OSB’deki bir
İhtiyacımız+yok 41%
Altyapımız+uygun+
değil 25%
Maliyet+sorunları+
yüzünden 24%
Yeterli+nitelikli+
eleman+olmadığı+için 10%
Şirketinizde
AR-‐GE faaaliyetinde bulunuyor musunuz?
Evet Hayır
Üretiminizi kendi markanız altında mı yapıyorsunuz?
Evet 72,3 27,7
Hayır 23,5 76,5
Kısmen 64,3 35,7
firma yeni yerlerinde Ar-‐Ge birimi oluşturmak için yeterli alanlarının olduğunu belirtmektedir. Fakat, çadır-‐branda üretimi yapan bir başka işletme yetkilisi altyapı ve işyerlerindeki donanımların yetersiz oluşunun yanı sıra, bu donanımı kullanabilecek ve Ar-‐Ge faaliyeti yürütebilecek personel eksikliğinin de işletmeler için Ar-‐Ge faaliyeti yürütülememesinin önünde önemli bir engel olduğunu ifade etmektedir. Aynı yetkili, Ar-‐Ge faaliyetleri için ayrı bir birimin, hatta bu iş için ayrı bir elemanın olmasının bile KOBİ’ler için mümkün olmadığını düşünmektedir.
Şirketinde Ar-‐Ge faaliyeti yürüttüğünü belirten işletme yetkililerinin yarısından çoğu Ar-‐Ge yapan personelinin sayı ya da kapasite açısından yeterli olmadığını öne sürmektedir.
ŞEKİL 9: AR-‐GE YAPAN PERSONELİN YETERLİLİK DURUMU %
Yukarıda da değinildiği gibi, Ar-‐Ge personelinin sayıca az olmasını çoğunlukla altyapı ve finansal yetersizlikler ile açıklayan işletme yetkilileri, yeterli nitelikte eleman olmadığını da bir sorun olarak belirtmektedir. Bu bağlamda, Ar-‐Ge personelinin sayıca yeterli olmaması altyapı ve finansal sorunlarla ilişkilendirilebilir. Ar-‐Ge personelinin kapasite açısından yetersiz olması ise bu konuda yetişmiş eleman eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Aşağıdaki şekilde ise işletme yetkililerinin önemli çoğunluğunun bu eksikliğin üniversitelerin desteği ile kapatılacağına inandığı görülmektedir.
Ar-‐Ge personelinin kapasitesi, genel olarak çalışanların iş becerileriyle de doğrudan ilintilidir. Bu bağlamda, işletme yetkilileri KOBİ’lerin en önemli sorunlarından birinin işgücü becerisi olduğunun altını çizerek, aynı sorunun Ar-‐Ge faaliyetlerinde de yaşandığını da belirtmektedir. Derinlemesine görüşmelerde, sıklıkla finansal sorunların yanı sıra, işletme yetkililerinin en çok şikayet ettikleri konu yetişmiş işgücü sıkıntısı olmuştur. Birçok görüşmeci Türkiye’deki eğitim sisteminin sorunlu olduğuna, işgücü becerisinin yeterli olmadığına ve yetişmiş eleman sıkıntısının da yaşandığına dikkat çekmektedir.
Evet,&sayı&açısından&
yeterli 22%
Evet,&
kapasite açısından&
yeterli 23%
Hayır,&
sayı açısından yeterli&
değil.
32%
Hayır,&kapasite&
açısından&yeterli&
değil.
23%