Ş İ İ R
84 TÜRK DİLİ NİSAN 2021
Benimle aynı yolu yürüyemezsin demiştim Dağdan aşağıya doğru koşan çocuk
Düştüğü yerden çatlattı dünyayı
İyi niyetim güzel hatam çarptım çıkardım Kapanmıyor bu çocuğun dizindeki taş yarası Uzak mıyım dünya bir uçtan bir uca
Kâğıdın ortadan katlanması kadar yakın Cebime sığmadı bıraktığın kuşlar
Camın arkasından bakınca manzara herkesi yanıltır İlk sen baktın, bakışımı kandıracak bu göz dedim eyvah Seni gördüm, neredeyse dünya güzelmiş diyecektim Aldım ipi sana bağladım, tam zirveye çıkmıştım ki bıraktın Elimi bırakınca düştüğüm yeri görmedin
Dünyaya hayran değilim, hiç sevmedim Gecenin gündüze dönmesi ne tuhaf
Hep gecede kalsaydı belki sevmeyi düşünürdüm Geceye ufak bir kandil
Kapı aralığından sızan merhametli bir ışık Önümü göreceğim artık derken kapıyı örten elin Çok şükür şimdi istediğim kusursuz karanlık Kim benim gibi kimsesiz olabilir
Bazı yolları yürümek yürek ister
Mezara benimle inecek meleği ellerinden tutuyorum Zor zamanlarda bir tek o beni terk etmeyecek
YOL AYRIMI
Ş İ İ R
85
NİSAN 2021 TÜRK DİLİ
Hangi tanışıklık daha derin sızlar Yüzüne bakınca gördüğüm ışıltılı yara Ah dedim çok uzak bir yerden geliyor bu Bu kadar sıcak akmazdı yoksa yarama Kuşlara adını ben öğretmedim
Meşgul görünsün diye telefonu hep açık bırakıyorum Batık bir şehrin tepesiyim toprağında
Arasam da geminin suda kaybolan izi gibi
sesini bulamıyorum
Sessiz ve hıçkıra hıçkıra içine içine ağlamayı Kuşlara ben öğretmedim
Yüzünü yeniden çiziyorum kuşlarla Deniz köpüğü: hemen unutulan ifadeler Dalganın hiç bitmeyen hırsı: çürümez bir inat İçini kemiren tırtıl: çile çıkardım kırk yıl Ruhunu az az ısırarak parçalara ayıran karınca Ruhun şimdi bir yığın kum
Şimdi bana benzedin
Benimle aynı yolu yürüyemezsin demiştim Şimdi, haza firaku beyni ve beynike…