Yafllanmaktan kaç›fl yok! Hiçbirimiz
35’imize geldi¤imizde 20, 45’imizde 35
ya da 55’imizde 45’imizdeki gibi
olama-y›z. Ne görüntümüz eskisi gibidir, ne
de hareketlerimiz eskisi kadar seri.
Bir-çok biliminsan› yafllanmay›
durdurma-n›n olas› olup olmad›¤›n› araflt›r›yor.
Ne var ki, bunun bir yolu varsa bile
bu-lup ç›karmak pek kolay de¤il.
Yafllan-man›n nedenleriyle ilgili birçok kuram
var. Kimilerine göre, her fleyin
sorum-lusu serbest radikaller. Buna göre
yafl-lanmaya yol açan fley, normal
metabo-lizman›n yan ürünü olan oksitleyici
ser-best radikallerin hücrelere zarar
ver-mesi. Hücreye enerji sa¤layan
mitokon-driler, hücre yak›t›n› (karbonhidrat,
ya¤, protein vb.) ifllerken oksidasyon
ad› verilen bir kimyasal tepkime
ger-çekleflir. Bu tepkime s›ras›nda da, baz›
elektronlar di¤er moleküllere
ba¤lana-rak, sonuçta çeflitli hücre yap›lar›n›,
özellikle de DNA’y› hasara u¤ratabilen
ve “serbest radikaller” ad›n› alan
yük-sek düzeyde reaktif moleküllerin
orta-ya ç›kmas›na neden olur (Bilim ve
Teknik Dergisi, say› 441, sayfa 82).
Ya-fl›m›zla birlikte vücudumuzdaki serbest
radikal say›s› da metabolizman›n
çal›fl-ma h›z›na göre, zaçal›fl-man içinde artar. Bu
ah bir güzel
olsam!
ah bir güzel
olsam!
Yafl ilerledikçe, ço¤umuz aynalara bakmaktan kaç›n›r hale geliriz. Bunun en büyük nedeni,
cil-dimizde zaman içinde oluflan minik de¤iflimlerdir. Bunlardan sürekli yak›n›r, kurtulmak için de
çareler arar›z. Kurtulmaya çal›flt›¤›m›zsa yafll›l›k! Uzmanlara göre ciltteki yafllanma iki türlü.
Bi-rincisi do¤al sürecin, ikincisi de d›flsal etkenlerin yol açt›¤› yafllanma. Bu sürecin
göstergeleriy-se bizim için daha çok, ciltte minik k›r›fl›kl›klar, derinin esnekli¤ini yitirmesi, ciltte lekelenmeler
gibi genellikle kad›nlar›n, hatta art›k s›kl›kla erkeklerin de flikâyetçi oldu¤u de¤iflimler,
bozul-malar. fiimdilik, yafll›l›kla mücadele edilemese bile, genç görünmenin yolu aç›k. Hem sa¤l›k,
hem de estetik sektörler bu konuda çok çaba gösteriyorlar.
yolla hücrelerimizin gördü¤ü zarar da
artar. Kimi biliminsanlar›na göreyse,
yafllanmay› aç›klaman›n yolu asl›nda
bildi¤imiz bir kuramdan geçiyor:
Ev-rim! Bu kuramda da yafllanman›n
adre-si olarak baz› genler gösteriliyor.
Ne-den yaflland›¤›m›z› aç›klamaya yönelik
farkl› baflka kuramlar da var. Ancak,
henüz hiçbiri neden yaflland›¤›m›z› net
bir biçimde ortaya koyabilmifl de¤il. Bu
nedenle de, yafllanmay› durdurmak ya
da bu süreci bir biçimde tersine
çevir-mek flimdilik olas› de¤il. Bu haber bize
çok üzücü gelse de, yafll›l›¤› tak›nt›
ha-line getirenler için çareler tükenmifl
de-¤il. En az›ndan, geçici de olsa
görüntü-yü kurtarmak baz› yöntemlerle olas›.
Ameliyattan korkmayanlar için çare
belli: Estetik ameliyat. Vücudumuzda
be¤enmedi¤imiz, de¤iflmesini
istedi¤i-miz birçok bölge için çeflitli ameliyatlar
yap›labiliyor. Ancak, ameliyat riskini
göze alamayan ya da o kadar “ciddi”
müdahalelere gerek duymayanlar için
de baflka çözüm yollar› bulunuyor.
Cer-rahi müdahaleye gerek kalmadan da
vücudumuzda ya da yüzümüzde ufak
tefek de¤ifliklikler yapt›rmam›z olas›.
Güzelleflmenin ya da gençleflmenin
bir yolunun çeflitli estetik
ameliyatlar-dan geçti¤ini biliyoruz. Liposuction,
yüz gerdirme, meme diklefltirme…
Bü-tün bunlar, ameliyattan korkmayan ve
ancak bir cerrahi müdahaleyle istedi¤i
de¤iflikliklere ulaflabilecek, baz›
ameli-yatlar için belirli bir yafl koflulunun
ol-du¤u hastalar için geçerli yöntemler.
Ancak bu kadar zahmete katlanmay›
gerektirmeyen, ufak müdahalelerle, en
az›ndan görüntümüzden daha
mem-nun olmam›z› sa¤layan yöntemler de
var. Plastik ve rekonstrüktif cerrahi
uzman› Dr. Engin Üstünsoy’la
özellikle k›sa süre önce uygulamaya
giren Radyo Frekans (RF) yöntemi
üzerine konufltuk.
Engin Üstünsoy’a RF kullan›larak
tedavinin nas›l yap›ld›¤›n› sorduk. O
da bu konudaki geliflmeleri ve
uygula-ma yöntemlerini flöyle özetledi:
“Ame-liyattan çekinen hastalar için çözüm
yaln›zca enjeksiyon yöntemleriyle
de-¤il, baz› aletlerin yard›m›yla da
sa¤lan-maya baflland›. K›r›fl›kl›k tedavisinde,
germede ya da izlerin ve lekelerin yok
edilmesinde ilk kullan›lan lazerlerin
görevi, derinin alt›ndaki kolajen lifleri
gerip üst tabakay› da yenilemekti. Ama
bu ifllemde, uygulaman›n yap›ld›¤›
de-rinin suyu buharlaflt›¤› için yaln›zca
yüzeyel deriden oluflan ve üstünde
ko-ruyucu epidermisi olmayan k›pk›rm›z›
bir deri kal›r. Bu nedenle ifllemden
sonra, 10 gün kadar hastaya
pansu-man uygulamay› gerektiren, hastan›n
yüzünü kapatt›¤›m›z bir dönem
olu-yordu. Üstteki deriyi s›y›rd›¤› için
ora-da yeniden deri oluflmas›
bekleniyor-du. Ayr›ca, çok günefl gören bir ülkede
yafl›yoruz, bu nedenle deride
lekelen-me olmamas› için güneflten korunmak
gerekiyor. Ne kadar korunursan›z
ko-runun, yine de lekelenmeler oluyordu.
Bir de, bizim cildimiz koyu renkli
oldu-¤u için çok yavafl, yaklafl›k iki ay
sü-ren, bir solma dönemi yaflan›r ve
deri-nin normal rengini almas› uzun sürer.
Bu yöntemin konforsuzlu¤u baflka
aletlere yöneltti insanlar›. K›z›lötesi
›fl›nlarla ya da radyo dalgalar›
arac›l›-¤›yla bu kolajen liflerin gerilmesi
amaçland›. Cildimiz ne kadar k›r›fl›k,
burufluk olursa olsun, altta kolajen
lif-leri germeden yaln›zca cildi gererek
bir sonuç elde edemezsiniz. Kolajen
lif-ler gerildi¤inde yaln›zca yay› germifl
ol-muyorsunuz, bunlar›n say›ca art›m›n›
da bafllatm›fl oluyorsunuz. RF’nin en
Dr. Engin Üstünsoy
Selülit
Genellikle kad›nlar›n bacak, kalça ve hatta kollar›nda görülen, portakal kabu¤u görünüm-lü ya¤ gruplar›na segörünüm-lülit deniyor. Segörünüm-lülit, cilt gerginli¤ini sa¤layan tabakan›n ve kolajen ya-p›s›n›n bütünlü¤ünün bozulmas› sonucunda olufluyor. Afl›r› kilo ya da baz› zararl› maddele-rin cilt alt› dokusunda birikmesi, selülitin en önemli nedenleri aras›nda. Ancak, afl›r› kiloyla do¤rudan ba¤lant›l› olmayan selülit, eriflkin ka-d›nlar›n %85’inde görülebiliyor. Kad›nlarda da-ha s›k görülmesinin ana nedeni östrojen hor-monunun daha fazla oluflu. Öteki nedenlerse sigara, alkol, yanl›fl beslenme, h›zl› kilo al›p verme ve afl›r› hareketsizlik. Ayr›ca, kan dola-fl›m bozukluklar›, kal›t›msal yatk›nl›k ve hormo-nal etkenler de selülit oluflumunda önemli rol oynuyor.
Dengeli beslenme, sa¤l›kl› yaflam, alkol ve sigaradan uzak durmak, düzenli spor yapmak, selülit oluflumunu engelleyen etkenler aras›nda yer al›yor. Ne yaz›k ki, yaln›zca kilo vermek se-lülitlerden kurtulmak için yeterli olmuyor.
çok önemli oldu¤unu; hastalar›n da
kendilerine özgü bir yap›s› oldu¤unu
belirtti. Doktorlar›n yap›labileceklerle
ilgili “olmayacak vaat”lerde
bulunma-mas›n›n, hastalar›n da eline bir
ünlü-nün foto¤raf›n› al›p “buna benzemek
istiyorum” demesi gibi, isteklerinde
abart›ya kaçmamalar› gerekti¤inin
alt›-n› çizdi. Ayr›ca özellikle RF yöntemi
için baflvuran hastalar›n %90’›n›n
yön-tem hakk›nda bilgi sahibi olarak
gel-diklerini, bu nedenle daha sa¤l›kl›
ilifl-kiler kurulabildi¤ini de ekledi.
Yafllanman›n görüntüde
geciktiril-mesinin yöntemleri yaln›zca burada
aktard›klar›m›zla s›n›rl› de¤il. Ancak
hangi yöntemin kendimize uygun
ol-du¤unu bulmada gösterilecek özen,
beklenmeyen sa¤l›k sorunlar›yla
karfl›-laflmam›z› önleyebilir.
S e r p i l Y › l d › z - E l i f Y › l m a z
Kaynaklarhttp://www.fda.gov/fdac/features/2004/204_beauty.html http://www.skincarephysicians.com/agingskinnet/basicfacts.html
bu. Türkiye’de yeni bir yöntem say›l›r,
ama ABD’de uzun y›llard›r
uygulan›-yor ve FDA (Amerikan G›da ve ‹laç
‹da-resi) onay› da var.”
Üstünsoy’dan edindi¤imiz bilgilere
göre, RF yöntemini yaln›zca plastik
cerrahlar ya da cerrahi bilen
dermato-loglar uygulayabiliyor. Tüm dünyada
bu aleti kullananlar›n listesi, üretici
fir-man›n web sitesinde yay›mlan›yor.
Kul-lan›c›lar, üretici firmadan özel e¤itim
al›p, sertifika sahibi oluyorlar. Ancak,
birçok baflka alet ne yaz›k ki
ülkemiz-de konunun uzmanlar› taraf›ndan
kul-lan›lm›yor. Oysa hepimiz lazer
kullan›-m›n ne kadar özen gerektirdi¤ini
bili-yoruz. Bilinçsiz kullan›m, her türlü
yan etki ve sa¤l›ks›zl›¤› da beraberinde
getirir. Üstünsoy, hayal k›r›kl›¤›n›n
plastik cerrahinin en önemli
sorunla-r›ndan biri oldu¤unu söyledi. Hastayla
karfl›l›kl› anlaflman›n çok önemli
oldu-¤u belirterek, hastan›n beklentilerini
iyi ö¤renmenin ve hastaya hiçbir
za-man için mucize yarat›lmayaca¤›n›
an-latman›n tedavi ve iliflkiler bak›m›ndan
önemli etkisi de bu. Bu sayede de
teda-vinin etkisi belli bir süreden sonra
ar-tarak görülebiliyor. 6. ay sonuna kadar
ciltte gerilme yafland›¤› gözlenmifl ve
bu da, hastaya yaklafl›k 3 – 4 y›ll›k bir
süre genç görünme olana¤›
kazand›r›-yor. Bu sürenin sonunda yeniden
uy-gulanabilir. Vücudun farkl› bölgelerine
ayn› seansta da uygulanabilir. O
tama-men aletin, hastanenin, hastan›n ve
uy-gulay›c› doktorun durumuna ba¤l›. RF
yöntemiyle bölgesel çal›fl›labildi¤i gibi,
saçl› deriden bafllan›p boynun ortas›na
kadar tüm yüze de RF uygulanabilir.
Yeni tür cihazlarda ›s›tma ve so¤utma
ifllemi eflzamanl› yap›ld›¤›ndan,
hasta-lar ifllem s›ras›nda hiç ac› hissetmezler.
RF de hastan›n durumuna göre
uygu-lan›p uygulanamayaca¤›na karar
veri-len bir ifllem. Örne¤in, 70 yafl›ndaki bir
hastaya RF yöntemi uygulamak
anlam-l› olmaz. RF dalgalar› ilk
uyguland›¤›n-da tabii ki çeflitli yan etkileri olmufltu,
çünkü ›s› etkisi olan bir alet. Germe
ifl-lemini yaparken içeri bir ›s› veriyor ve
o yaylar bu sayede geriliyor. Ama RF
›s›s› çok yüksektir. Ayr›ca,
mikrosko-bik düzeyde nereye ne kadar ›s›
verdi-¤inizi bilemeyebilirsiniz. Bu tür
sak›n-calar› ortadan kald›rmak için yeni
alet-ler gelifltirildi. Örne¤in termaj denen
bu alette, ›s›y› verirken ayn› zamanda
so¤utma modülünden de
yararlan›l›-yor. So¤utucu etkisi olan bir gazla
s›-cak etkisi nötrlenmifl oluyor. Herkesin
kolajen lif gerilme ›s›s› da farkl›d›r. Bu
yeni alet sayesinde, her hastaya özel
bir yöntem belirlenebiliyor. Ayr›ca alet,
hangi bölgeye ne doz uyguland›¤› ve
ne kadar at›fl yap›ld›¤› gibi verileri de
gösterdi¤inden, afl›r› doz vermek gibi
bir hatay› engelliyor. Bu tür önlemler
sayesinde hata paylar› en aza
indirili-yor. Bu ifllemin en önemli üstünlü¤ü,
tek seansl›k olmas› ve yaklafl›k 1-1,5
saatlik ifllemin sonunda hastan›n
yüzü-nü silip d›flar› ç›kabilmesi. Sonra
bek-lemeye bafllar›z. 2 – 4 hafta aras›nda
kolajen liflerin say›s› artmaya bafllar. 6
ay boyunca gerilme yaflan›r. Ancak
ifl-lem çok afl›r› k›r›flm›fl ve sarkm›fl
hasta-lar için yeterli sonuç vermez. Ama biz
genelde cerrahi yüz germe ifllemini 55
– 60 yafl›n üstündekilere yapar›z. Yani
40 yafl›ndaki birine de k›r›fl›kl›klar› var
diye yüz germe ameliyat› yap›lmaz.
Ba-na göre, ameliyats›z çözümler aras›nda
k›r›fl›kl›klar›n giderilmesi iflinde
bugü-ne kadar uygulanan en etkili yöntem
RF uygulamas›
Önce Sonra
Anestezi ve reanimasyon uzman› Dr. Jülide Ergil’e, güzellik merkezlerin-de merkezlerin-de uygulanabilen enjeksiyonlu yön-temler hakk›nda merak ettiklerimizi sorduk.
‹‹nnssaannllaarr ggüüzzeelllliikk mmeerrkkeezziinnee nneeddeenn g
geelliiyyoorrllaarr??
De¤ifltiremedi¤imiz hayatlar var. fieklimizi de¤ifltirerek bir yere gelebili-riz diye düflünüyoruz herhalde. Benim gözledi¤im bu. Daha çok kad›nlar geli-yor. Son dönemde erkeklerin de geldi-¤ini söyleyebilirim. Ama erkekler genel-likle, flunu yapt›r›r›m bunu yapt›rmam gibi pazarl›klarla geliyorlar. Bu geliflle-rini de genellikle gizliyorlar. Erkeklerin aksine, kad›nlar bu konuda daha aç›k. Bir sorun oldu¤unda ad›n› kolayca ko-yabiliyorlar ve yard›m al›yorlar. Bu yüz-dendir ki hastalar›m›z›n %90’›n› kad›n-lar oluflturuyor. Günümüzde kabul gö-ren bir flekil dayatmas› var. Hepimiz bir formata girmek istiyoruz. Doktor oldu-¤um için, çok flekilci de¤ilim. Ama, bafllang›çta merkezimize 56 kg’l›k gencecik k›z çocuklar› ge-liyordu. Onlar› “sizin kilo sorununuz yok” diye-rek geri gönderdi¤im çok olmufltur. Ama zaman-la farkettim ki, herkesin bir çeflit “bu ifllere” ge-reksinimi var. Sizin çok iyi buldu¤unuz ölçüler, kiflinin kendisine iyi gelmiyor. Belki bu bir tür rahats›zl›k say›labilir, ama hepimizde var bu his-siyat. Aynaya bak›p da kendini be¤enen neredey-se yok. Asl›nda, be¤enmemezlik kad›nl›¤›n özün-de, içinde var. Bir de tabii ki, toplumsal roller var. Kad›n güzel olmal›! Erke¤in böyle bir soru-nu yok, en az›ndan flimdilik. Bu çok ciddi bir da-yatma. Bu dayatman›n da böyle bir sektör do-¤urmas› çok normal. Talep ve arz var. ‹flin kaba-ca özeti bu.
M
Meerrkkeezziinniizzddee uuyygguullaayyaaccaa¤¤››nn››zz yyöönntteemmlleerrii ssee--ççeerrkkeenn ööllççüüttlleerriinniizz nnee??
Her yeni ç›kan ürün ya da cihaz›n üzerine at-lam›yorum. Bu atlamama durumunu hastalar›ma da tavsiye ediyorum. Her yeni ürün ya da cihaz için belirli bir zaman geçmesine ve bu zaman içinde kazan›lan deneyimlere önem veriyorum. Bazen bu tür cihaz ya da yöntemler büyük gürül-tülerle lanse ediliyor, ama çok k›sa bir zamanda demode oluyorlar. Bu nedenle hem kullan›m hem de sonuçlar bak›m›ndan gözle görülür bir baflar›y› beklemek sa¤l›kl› karar vermede en bü-yük yard›mc›m.
G
Güüzzeelllliikk vvaaaatt eeddeenn ççookk ssaayy››ddaa yyöönntteemm vvee u uyy--g
guullaammaa vvaarr.. BBiirrbbiirrlleerriinnddeenn aayyrr››llaann nnookkttaallaarr›› n nee--lleerr??
Öncelikle insanlar›n isteklerini kategorize et-mek gerekir. Büyük ço¤unluk kilo fazlal›¤› nede-niyle gelir. Kilo fazlal›¤›n›n bile birkaç tarifi var. Kilosu afl›r› olanlar ya da 3 - 5 kilo fazlas› olan-lar var, yani kilo sorunolan-lar›n›n aral›¤› oldukça ge-nifl. Fazla kilosu olmayan, ama selülit ya da çat-lak sahibi olan ikinci bir grup da var. Genellikle kilo fazlal›¤›yla selülit ya da çatlak paralel gitmi-yor. Selülit art›k bir çeflit cilt hastal›¤› olarak
gö-rülüyor. Dokunun çatlamas› da bir çeflit cilt has-tal›¤›. Bu nedenle, bize baflvuranlar› ikiye ay›r-mak gerekir. Birincisi gerçekten zay›flaay›r-mak iste-yenler; bedeninin % 10 – 20 ya da daha üstün-de bir oran›ndan kurtulmak isteyenler ya da 3-5 kilo vermek isteyenler. ‹kincisi de selülit ve çat-laklar›ndan kurtulmak isteyenler. Üçünçü bir ka-tegori de bölgesel fazlal›klar›ndan flikâyet eden-ler. Bu türdeki insanlar› zay›flatmak gerekmiyor. Zay›flama olmaks›z›n bölgesel fazlal›klardan kur-tulmay› sa¤layan yöntemler var. Bu yöntemlerin bir k›sm› cerrahi, bir k›sm› de¤il. Asl›nda var olan yöntemlerin hizmet etti¤i ana bafll›klar bun-lar. Ama yine de bir kar›fl›kl›k oldu¤unu düflüne-bilirsiniz. Bu kar›fl›kl›¤›n nedeni sorunun tarifin-de tarifin-de¤il, sorunun gitarifin-derilmesi için uygulanan yöntemlerde kullan›lan araçlar›n farkl›l›¤›nda ya-t›yor. Bir de, bu araçlar›n sahipleri ya da kulla-n›c›lar›n›n “bendeki araç herkesin kulland›¤›n-dan daha farkl›, daha özel” demek istemesinden kaynaklan›yor. Makinelerin ya da yöntemlerin ço¤u özünde ayn› ifli yap›yor, ama yeni gelen her makine, baflkalar›nda henüz bulunmad›¤›ndan sanki yeni bir yöntemmifl gibi sunuluyor ya da öyle alg›lan›lmas›na izin veriliyor. Bu yüzden de çok farkl›ym›fl gibi sunulan, özünde ayn› amaca hizmet eden farkl› adlar duyuyorsunuz. Özünde yap›lanlar, bana göre, selülit, çatlak giderme, vücut flekillendirme ifllemleri. Bir de kilo verme-ye yard›mc› uygulamalar var, akupunktur ve di-yetler bu yard›mc›lar›n bafl›nda geliyor.
C
Ciilltttteekkii lleekkeelleerr vvee kk››rr››flfl››kkll››kkllaarr iiççiinn nnee ddiiyyeeb bii--lliirrssiinniizz??
O da baflka bir kategori. fiöyle bir dayatma var: 30 yafl›na geldiniz ve yüzünüz için bir fley yapm›yorsan›z, bir defa bu toplumda yaflam›yor-sunuz. Orta yafltas›n›z, para kazan›yorsunuz ya da paran›z var, evlili¤i ve çocuklar› da bir tarafa b›rakt›n›z. “Art›k param› nereye harcamal›y›m” dedi¤inizde, karfl›n›zdaki tek seçenek güzellefl-meyle ilgili. Birinci neden bu. ‹kincisi bu
yafllar-da k›r›fl›kl›klar bafll›yor. T›p, 35 yafl›n cilt için dönüm noktas› oldu¤unu söylü-yor. 35 yafl›ndan sonra her fley olum-suz yönde gitmeye bafll›yor. Bu süreçte de “yafllanmay› nas›l geciktirebilirim, var olan› nas›l yok edebilirim” fleklinde telafllar yafl›yoruz. Günümüzde yafllan-may› h›zland›r›c› etmenler de artt›. Ar-t›k günefle daha çok ç›k›l›yor, ozon de-lindi¤i için güneflin zararl› etkilerini da-ha çok yafl›yoruz. Sigara, alkol, da-hava kirlili¤i ve stres de di¤er etkenler. ‹flte bunlar›n tümü cildin düflman›. Bu ne-denle k›r›fl›kl›klarda, lekelerde belirgin bir art›fl var, yani cilt geçmifle göre çok daha h›zl› yafllan›yor. Özetle söylemek gerekirse, insanlar güzellik merkezleri-ne öncelikle zay›flamak, sonra da yüz ve beden güzelli¤i için geliyorlar.
H
Haassttaayyaa yyaapp››llaaccaakk iiflfllleemm nnaass››ll b beelliirr--lleenniiyyoorr??
Yöntemler i¤neli ve i¤nesiz. Genel-likle hastan›n i¤ne korkusu yoksa i¤ne-li yöntemleri, varsa i¤nesiz yöntemleri tercih edi-yoruz. ‹¤nesiz yöntemler genellikle pasif egzer-siz ya da vakum yapt›ran, dokudaki ödemi çözen çeflitli makineleri içerirler. Ancak enjeksiyonlu yöntemlere göre, geri dönüfl daha yüksek oran-da olur. Enjeksiyonlu yöntemler oran-daha kal›c› teoran-da- teda-vi sa¤lar. Bir de zay›flamaya gelmifl bir hastan›n kolesterolünü, hemoglobinini, flüpheleniyorsan›z baz› hormon de¤erlerini bilmeniz gerekir.
Uygulanan yöntemler hakk›nda bilgi verir mi-siniz? Örne¤in Akupunktur nas›l bir yöntem?
Akupunktur Çin’de vücudu dengeye getiren bir yöntem olarak biliniyor. Vücudun sa¤l›kl› davranmas›n› sa¤lar, vücudun eczanesini kulla-n›r. Akupunktur kitaplar›na bakarsan›z zay›fla-ma için tarifler verilmedi¤ini görürsünüz. Bir tek bizim ülkemizde zay›flatmak için yap›l›yor. Aku-punktur yaln›zca daha sa¤l›kl› bir yaflam sürebil-mek, a¤r› gidermek ve dengeye gelmek için uy-gulanan bir yöntem. Zay›flamada dolayl› olarak etkili. Diyet yap›lmaks›z›n yaln›zca akupunktur yap›larak ayda 1/2 kg verildi¤i gözlenmifl. Aku-punkturun zay›flamaya olan katk›s› diyet yapabil-meyi kolaylaflt›rmas›. Kullan›lan her i¤ne, i¤ne-nin girdi¤i noktalara bask› yap›p, uyar›lara yol aç›yor. Bu uyar›lar, mutluluk veren seretonin hormonu sal›nmas›na yard›mc› oluyor. Seretonin yan›nda a¤r› giderici maddelerin de salg›lanma-s›na yol aç›yor. Bafl a¤r›lar›n›z, migreniniz, difl a¤r›lar›n›z azal›yor ya da geçiyor. Daha mutlu bir yaflam sürmeye bafll›yorsunuz. Akupunkturun vü-cudu dengeye getiren noktalar› da var. Bir diyet s›ras›nda en s›k karfl›lafl›lan durumlar diyetten erken vazgeçme ve depresyondur. Akupunktur, dengeleyici özelli¤iyle bir diyeti depresyona gir-meden yap›labilir hale getiriyor. Ayr›ca metabo-lizmay› da h›zland›rd›¤› söyleniyor. Örne¤in, ba-¤›rsak ifllevine destek oluyor, kab›zl›¤› önlüyor, su toplaman›z› engelliyor, ödem çözüyor, böb-rekler daha iyi ve düzenli çal›fl›yor. Böylece bir diyet yapmak ve zay›flamak için engelleriniz
or-Enjeksiyonlu Yöntemler
tadan kalk›yor. Akupunkturda enfekte i¤ne kul-lan›m›, akci¤ere i¤ne bat›rma gibi kullan›c›ya ba¤l› teknik hatalar d›fl›nda, gerçekten hiçbir yan etki söz konusu de¤il. Bu yüzden yaflam bo-yu akupunktur yap›lmas› olas›. Bunu çok rahat söyleyebiliyoruz çünkü 5 000 y›ll›k bir geçmifli var. Di¤er yöntemlerin hiçbiri bu kadar deneyim ve izlemeye sahip de¤il. Bu nedenle de yeri çok ayr›. Öte yandan akupunktur bir t›p alan›. Ülke-mizde de baz› üniversitelerin anatomi bölümleri-nin alt›nda e¤itim ve uygulamalar› bafllad›, ayr›-ca a¤r› klinikleri de bu yöntemi art›k uyguluyor-lar. Akupunktur sertifikas›na sahip doktorlar, ve-terinerler ve difl hekimleri akupunktur yapabilir-ler. Bu uygulamay› veterinerler hayvanlara, difl hekimleri yaln›zca difl a¤r›lar›n› gidermek için difl bölgesine, bunlar›n d›fl›ndaki uygulamalar› da t›p doktorlar› yaparlar. Sertifikaland›rma Sa¤-l›k Bakanl›¤›’nca yap›l›yor.
Ö
Ötteekkii yyöönntteemmlleerr,, öörrnnee¤¤iinn kkaarrbbookkssiitteerraappii iiççiinn d
dee bbeennzzeerr flfleeyylleerr ssööyylleenneebbiilliirr mmii??
Karboksiterapiyi doktor ya da doktor nezare-tinde bir teknisyen yapabilir. Karboksiterapi, akupunkturdan çok farkl› bir uygulama. Bu tera-pide, asl›nda basit bir enjeksiyon ifllemi yap›l›-yor. Yap›lacak ifl belirlendikten sonra, enjeksi-yon iflini bir teknisyen ya da bir hemflire kolayca yapabilir. Bu terapide karbondioksit gaz› kullan›-l›yor. Bu, zaten vücudumuzda var olan bir gaz. Bu nedenle de kesinlikle alerjik ya da toksik et-kisi yok. Bu gaz, cildin ya¤ oran› yüksek bölge-lerine örne¤in, selülit dokular›na veriliyor. Belir-li seans aral›klar›yla haftada 2 - 3 kez uygulana-biliyor. Bir kür en az 15 seanstan olufluyor, is-terseniz s›kl›klar› de¤ifltirerek seanslar› uzatabi-liyorsunuz. Karboksiterapi uygulanan bölgede, yani ya¤ dokusunda incelme oldu¤u kesinlikle kan›tlanm›fl. Ya¤ dokusunda incelmeye yol açar-ken, çevredeki dokulara, özellikle damar yap›la-r›na kesinlikle zarar vermiyor ki bu, çok k›ymet-li bir durum. Ya¤ dokusunu inceltirken ikincil olarak da, dolafl›m› düzenliyor; dolafl›m bozuklu-¤u olan, örümcek fleklinde damarlanmalar› olan insanlar›n bu sorunlar›n› terapi s›ras›nda
gidere-biliyor. Karboksiterapinin t›p alan›na girifli de bu sayede olmufl zaten. Bu yöntem, varis yaralar›-n›n iyilefltirilmesinde, damar yaralar›yaralar›-n›n, damara ba¤l› doku dolafl›m bozukluklar›n›n giderilmesin-de kullan›lm›fl. Üçüncü etki olarak da, karbondi-oksitin gitti¤i her yerde birtak›m tepkimelere ka-t›larak kolajen sentezini uyarmas› gösterilebilir. Özellikle çatlaklarda % 50 - 70 oran›nda doku tamirinin bafllad›¤› gösterilmifl. ‹nce k›r›fl›kl›klar-da k›r›fl›kl›klar-da oldukça etkili. Bölgesel fazlal›klar için de ideal bir araç. Enjeksiyonla vücuda giren karbon-dioksit, ya¤ hücrelerinin duvarlar›ndan içeri gi-rer, ya¤ hücrelerini parçalar, yani orada bulunan dokudaki ya¤ hücresi say›s›n› azalt›r. O bölgede bulunan damarlar›n genifllemesine yol açar. Ge-niflleyen damara kan ak›m› artar. Kan ak›m› ta-mirat› bafllat›r ve o bölgeye oksijen ulaflmas›n› sa¤lar. Karboksiterapi, oksijeni dolayl› yoldan kullan›r. Tüm bunlar›n sonucunda da kolajen
sentezine yol açar. Vücuttan akci¤erler yoluyla at›l›r. Verilen doza göre de¤iflmekle birlikte, ge-nellikle 2 saat sonra vücuttan tümüyle at›lm›fl olur. Ama vücuttaki kal›c› etkileri, bafllatt›¤› çe-flitli tepkimeler nedeniyle sürer. Karboksiterapi-den etkilenmenin bana göre, bir s›ras› var. Alt›n-c› seanstan sonra selülit geriler, 8-11. seanslar-da incelme çok belirginleflir. 10. seanstan itiba-ren de sark›kl›klar toparlanmaya bafllar. Kilo verdirmemekle birlikte inceltiyor, dokular› düzel-tiyor, dolafl›m› düzelterek selülitleri geriletiyor. Çatla¤›, k›r›fl›kl›¤› ve sark›kl›¤› da toplad›¤›nda çok iyi bir araca dönüflüyor. Hasta, karbondiok-sit gaz›n›n verildi¤i yere, verilme miktar›na ve verilifl h›z›na göre de¤iflen bir a¤r› ya da ac› du-yabilir. H›zla verilirken karbondioksit de h›zla gi-dip o doku bofllu¤unda yay›l›r ve a¤r› duyulur. Ama bu a¤r› daha çok gerilim tipi bir a¤r›d›r. Ya-ni o bölgeYa-nin gerilmesiyle oluflabilir. Bir de da-marlar›n ani genifllemesinden kaynaklanan, yak-lafl›k 15 - 20 saniye süreli yang›lar da oluflabilir. ‹nce yap›l› dokularda genellikle daha düflük h›z-da verilir. Kal›n dokularh›z-daysa ço¤u zaman hasta-lar ac› hissetmezler. Verilifl h›z› ayarlanarak bu s›k›nt›lar azalt›labilir ya da hasta bunu tolere edebilir. Tüm bu s›k›nt›lar seans bitti¤inde sona erer. Göz hariç, gözalt›ndan bafllayarak yüzün alt k›sm›na rahatl›kla uygulanabilen bir yöntem. Al›n bölgesine de uygulanabiliyor, ama geçici ani görme kay›plar›na neden olabiliyor, hastalar bu durumu çok tolere edemiyorlar. Uygulamada yafl s›n›rlamas› yok. Ancak, karboksiterapinin uygu-lanamad›¤› baz› durumlar var özellikle, enjeksi-yonlu bir yöntem oluflu nedeniyle kanama bozuk-luklar›nda, kalp hastalar›nda, ileri evrelerdeki solunum yetmezli¤i ve yine ileri evrelerdeki böb-rek hastalar›nda asla uygulanmaz.
O
Okkssiijjeenntteerraappii ddee aayynn›› öözzeelllliikklleerrii ttaaflfl››yyoorr mmuu?? Oksijen yaflam, canl›l›k, tamir demek. Oksi-jen bafllang›çta hemen iyi geliyor, ama uzun va-dede dokuya zararl› olabilen serbest radikalleri a盤a ç›kar›p baz› akut reaksiyonlara yol açabili-yor. Oysa karbondioksitin dokuya dost oldu¤u
R
RF
F :: Yaln›zca yüz üzerine uygulama yaklafl›k 1500-2000 Avro
K
Ka
arrb
bo
ok
kssiitteerra
ap
pii :: 15 seanstan oluflan bir kür 1500YTL
M
Meezzo
otteerra
ap
pii :: Kar›n bölgesine yap›lon tek seansl›k uygulama 100-150 YTL’lik
bir uygulama
L
Liip
po
olliizz:: Seans bafl›na yaklafl›k 300 YTL
O
Ozzo
on
ntteerra
ap
pii:: Yönteme göre de¤iflmekle birlikte yaklafl›k 100 YTL
L
La
azzeerr T
Tiip
piin
nee G
Gö
örree Y
Yü
üzz L
Leek
keessii G
Giid
deerrm
mee:: Tedavi bafl›na 300-100 $ aras›
A
Ak
ku
up
pu
un
nk
kttu
urr :: Haftal›k seanslarda seans bafl›na 60-100 YTL
K
Kiim
myya
assa
all P
Peeeelliin
ng
g :: Seans bafl›na 80-150 YTL
gösterilmifl. Oksijenterapi daha çok cildin parla-mas›, güzelleflmesi için kullan›l›yor. Oksijentera-piyle herhangi bir incelme de sa¤lanam›yor.
M
Meezzootteerraappii vvee lliippoolliizz iiççiinn nnee ssööyylleeyyeeb biilliirrssii--n
niizz??
Mezoderm tabakas›nda bildi¤imiz dolafl›m sistemlerinden farkl›, üçüncü bir dolafl›m oldu-¤unu söyleyen yay›nlar› bulabilirsiniz. Buradan yola ç›karak, mezoterapi do¤rudan cildin mezo-derm tabakas›na, oradaki dolafl›m› h›zland›r›c› baz› ilaç kombinasyonlar›n›n çok ufak dozda en-jeksiyonuna dayan›r. Lipolitik özellikte, yani ya¤ çözmek ya da a¤r› gidermek gibi amaçlarla yap›-labilir. Genellikle, 3 - 4 çeflit farkl› ilac›n bir ara-ya gelmesiyle haz›rlan›r. Çoklu enjeksiyonlar fleklinde ve bir bölge taranarak yap›l›r. Verilifl yöntemleri farkl› olabilir ve her verilifl yöntemi-ne uygun farkl› i¤yöntemi-neler kullan›l›r. Mezoterapinin dokuya yüzeyden, küçük masajlarla yedirilerek yap›lmas› da olas›. Lipolitiktir yani ya¤ parçalar; selülit, sark›kl›k ve çatlaklar›n yan› s›ra a¤r› gi-derici özelli¤e de sahip. Özellikle tendinit sorun-lar›nda, diz a¤r›lar›nda o bölgeye enjekte edile-bilir. Bu durumda, ödem çözücü ve a¤r› giderici ilaç kombinasyonlar› kullan›l›r ve oldukça iyi so-nuçlar al›n›r. Mezoterapinin yan etkileri var, alerji yapabilir. Her ilaç uygulamas›nda oldu¤u gibi burada da belli hastal›klara sahip hastalar› sak›nmak gerekir. Gerçi mezoterapide kullan›lan ilaçlar›n a¤›z yoluyla al›nd›klar›ndaki gibi bir yan etki yapmas› beklenemez. Çünkü gerçekten çok ufak dozlarda verilir, yine de böbrek hastalar›na, kalp hastalar›na, nefes darl›¤› ve karaci¤er yet-mezli¤i olan hastalara uygulanmaz. Lipoliz ya¤ olan bölgeye soya ekstresi içeren bir maddenin enjeksiyonuna dayan›r. Mezoterapiye göre cildin daha derin bölgelerine enjekte edilir. Do¤rudan ya¤ yakabilme özelli¤i var.
O
Ozzoonntteerraappii’’nniinn iiflfllleevvii nnee??
Ozonterapi bu ifllemler aras›nda akupunktur-la ayn› yere konulmas› gereken, kendini kan›takupunktur-la- kan›tla-m›fl eski yöntemlerden biri. Almanya’da bu ifl için aç›lm›fl özel klinikler var. Her amaçla kulla-n›labiliyor. A¤r› için yayg›n kullan›l›yor, gençlefl-mek, dinçleflgençlefl-mek, kemoterapi ya da baflka özel bir terapi gören hastalar›n yaflam kalitesini art›r-mak gibi amaçlarla kullan›labiliyor. Ozonterapi
yafllanma karfl›t› kliniklerin demirbafl›. Ozontera-piden sonra insanlar›n ciltleri toparl›yor, enerji-leri art›yor. Farkl› uygulama yöntemenerji-leri var. Ör-ne¤in, ozon saunas› var: Bafl›n›z›n ve yüzünüzün d›flar›da kald›¤› bir saunaya giriyorsunuz. Sauna-da, buharlaflt›r›lm›fl, nemlendirilmifl bir gaz bulu-nuyor. Bafl›n›z d›flar›da olmak zorunda çünkü ozonu solumamal›s›n›z. Saunada vücudunuz ozo-nu emiyor. Diyelim ki, elinizde bir türlü iyileflme-yen bir yara var. Hemen ozonlu bir poflet edinip, bu yaradan kurtulabilirsiniz. Bunun için elinizin ozonlu pofletin içinde belirli bir süre kalmas› ye-terli olur. Bunlar i¤nesiz uygulama yöntemleri. Ancak birbirinden farkl› i¤neli uygulama yöntem-leri de söz konusu. Ozon gaz› do¤rudan enjekte edilebiliyor. Hemen belirtmek gerekir ki, ozon gaz›n›n damardan do¤rudan enjeksiyonu tümüy-le yasaklanm›fl durumda, çünkü emboliye neden olabiliyor. Ama eklem aralar›na, diz boflluklar›-na, do¤rudan enjeksiyonlar› var. Bunlar d›fl›nda daha yayg›n kullan›lan bir yöntem de flöyle: Has-tadan 5 – 300 ml aras›nda kan al›n›r ve bu kan uygun bir ortamda ozon gaz›na maruz b›rak›la-rak ozon bak›m›ndan zenginlefltirilir. Bu kan› hastaya, ister kas ister damar yoluyla yeniden enjekte edersiniz. Kanla birlikte vücuda giren ozon gaz› çok çabuk y›k›ma u¤rar, enjeksiyon-dan 2 dakika sonra bile kanda izine rastlanmaz. Ancak metabolitlerine, parçalar›na ayr›l›r. Ayr›-lan bu parçalar hücreye bir çeflit denetimli stres hali yaflat›r. Yani sald›r›ya haz›rl›kl› olunmas›n› sa¤lar. Bir deprem tatbikat›na benzetebiliriz bu durumu. Ozon gazl› kan› verdi¤inizde, doku bu-nu bir tür sald›r› gibi alg›lar ve hemen baz› reak-siyonlar oluflmaya bafllar. Bu sayede siz, dokuya kendini tamir etmeye bafllamas› gerekti¤ini ö¤-retirsiniz. Bu uygulamada doz çok önemli. Afl›r› doz dokunun hasar görmesine neden olabilir-ken, uygun dozlarla haftada bir iki kez tekrarla-nabilir. Ozonterapi uygulamalar›nda kullan›lan malzemeler de önemli; kesinlikle plastik kullan›-lam›yor. Kan al›flveriflinde cam kullan›l›r. Di¤er ifllemlerde de yine ozona uygun malzemeler kul-lan›lmak zorunda. Ozonterapi için henüz FDA onay› yok, ama ABD’de “yap›lmas› tavsiye edi-len” aflamas›nda. Sertifikal› her hekim bu yönte-mi uygulayabiliyor. Sertifikaland›rma ülkeyönte-mizde
de bafllad›. L
Laazzeerr uuyygguullaammaallaarr››nnddaann nnee bbeekklleenniiyyoorr?? Lazerler genellikle k›l yok etmeye ve cilt so-runlar›n› gidermeye yönelik kullan›l›yorlar. Cilt sorunlar›n›, günefl lekelerinden benlere kadar, cilt üzerindeki her türlü melanom içeren lekelen-meyi gidermek fleklinde alg›lamal›y›z. Bu çeflitli-lik nedeniyle çok farkl› amaçlara hizmet eden çok farkl› özellikte lazerler var. Cilt lekelerini yok etti¤i gibi, gerçekten cildin gençleflmesine de yard›mc› oluyor. Di¤er birçok yönteme ben-zer flekilde, bunda da vücuda bir ›s› uygulan›yor. Is›ya maruz kalan doku hemen toparlan›yor. Bu ›s›, kolajen sentezine de yol açabiliyor; k›r›fl›kl›k-lar giderilebiliyor. Bu sayede cilt 5 - 6 yafl daha gençleflebiliyor. Bir de bildi¤imiz istenmeyen tüy ve k›llar›n yok edilmesine yard›mc› oluyorlar.
P
Peeeelliinngglleerr iiççiinn nnee ssööyylleenneebbiilliirr??
Çok tavsiye etti¤im bir uygulama. Her yafl ve her grup için çok s›k önerilir. Meyve asitleri sa-yesinde cildin soyulmas› temeline dayan›r. Yüze-yel dokular›n ar›nd›r›lmas›n›n yan› s›ra, cilt içi hücreleri de etkileyerek, melanom hücrelerinin parçalanmas›na yol açar ve lekeleri geriletir. K›fl aylar›nda yap›lmas› önerilir, aksi halde lekeler-den kurtulmak isterken, günefle maruz kal›nma-s› yüzünden daha güçlü lekelenmelere yol açabi-lir. Peelingler çok çeflitli. Haftada bir yap›lmas› önerilen ev tipi peelingler, genellikle meyve asi-di içermezler, bu yüzden kimyasal özellik de gös-termezler. Bir de meyve asidini belirli yüzdeler-le içeren peelingyüzdeler-ler bulunur. Bu tür peelingyüzdeler-lerin meyve asidi yüzdeleri “AHA” ile gösterilir. AHA % 2 - 35 aras›nda de¤ifliyorsa, kifli kendisi uygu-layabilir. Ancak % 35’in üzerindeki AHA de¤eri-ne sahip peelinglerin yan›¤a yol açmalar› söz ko-nusu olabildi¤inden kesinlikle bir doktorca uygu-lanmas› gerekir. Meyve asidi yüzdesi % 90’a ka-dar ç›kabilen peelingler mevcut. ‹çinde meyve asidi bulunan peelingler kimyasal peeling ad›n› al›r.
B
Büüttüünn bbuu tteeddaavviilleerrddee,, öözzeelllliikkllee yyaaflflllaannmmaa kkaarr--flfl››tt›› oollaannllaarrllaa kkaall››cc›› ssoonnuuççllaarr eellddee eeddiilleebbiilliiyyoorr mmuu?? ‹nsan 2 yafl›ndan itibaren yafllanmaya bafllar. Bütün hücrelerimiz de yafllanmaya programl›. Vücut, yaflam›n belirli bir döneminde bu yafllan-may› tamir edebiliyor, ama bir dönüm noktas›n-dan sonra önüne geçmek çok zor. D›flar›noktas›n-dan
al›-nan yard›mlar, yafllanmay› durduram›yor, yaln›z-ca görüntüyü kurtarmaya yar›yor. Ne yaz›k ki, bu yöntemlerin henüz kal›c› bir etki sa¤lamas› söz konusu de¤il. Asl›nda bu yöntemlerin uygu-land›¤› günden itibaren belki 2 - 6 ay aras›nda bir zaman dilimi onar›mla geçiyor, ama yafllan-ma da hiç durmuyor. Yöntemlerin ço¤u, yönte-mine göre de¤iflmek kofluluyla, farkl› sürelerle etkili olabiliyorlar. Ancak bu süre boyunca, in-sanlar daha güzel, daha bak›ml› ve daha genç görünüp, daha az k›r›fl›kl›kla yaflayabiliyorlar.
B
Buu yyöönntteemmlleerrii ddeenneeyyiipp,, ssoonnuuççllaarr››nnddaann yyaakk››--n
naannllaarr ddaa oolluuyyoorr mmuu??
Ehil kiflilerin yapt›¤›n› varsayarak bu yöntem-lerden bahsettim. Aksini kimse düflünmek bile istemez. Memnuniyetsizlikte farkl› etkenler ola-bilir. Öncelikle hastalar›n, uygulanan yöntemden beklentileri çok yüksek olur. Genellikle bir “cize” beklenir. Oysa bu yöntemlerin hiçbiri mu-cize yaratmaz. Bu tür yöntemlerle yavafl ve kü-çük de¤ifliklikler oluflur. Büyük beklentili bir hasta için küçük de¤iflim tatmin edici olmayabi-lir. Cerrahi bir yöntemle elde edilen sonuçlar, bunlarla al›namaz. Bu da, hastan›n hayal k›r›kl›-¤›n› art›r›r. Bu durumu anlatsan›z da, beklentiyi de¤ifltiremeyebilirsiniz. Bir baflka neden ehil bir kiflinin eliyle yap›lsa bile, uygulanan yöntemin kiflinin yap›s›na uygun olmay›fl›d›r; cilt beklen-meyen reaksiyonlar gösterebilir. Kiflinin kendini tan›mas› da, özellikle alerjik reaksiyonlar›n olufl-mas›nda çok önemli. Alerjisi olup olmad›¤›n› bi-len bir hastayla bilmeyen aras›nda, sonuçlar ba-k›m›ndan farkl›l›k oluflabilir. Bu da bir tepki ne-deni olabilir. Bazen de hastalar çeflitli nedenler-le öngörünedenler-len seanslar› tamamlamazlar ve beknedenler-le- bekle-nen etkiye ulaflamazlar; bu da bir memnuniyet-sizli¤e dönüflebilir.
E
Ehhiill oollmmaayyaannllaarrllaa ddaa kkaarrflfl››llaaflflaabbiilliirr mmiiyyiizz?? Ülkemizde ehil olmayanlar›n say›s› çoktu. Ancak Sa¤l›k Bakanl›¤› art›k çok s›k› denetimler yap›yor. Tabelas› olan her yerin mutlaka ruhsat› var. Ruhsatl› olundu¤unda da belli koflullar› ke-sinlikle sa¤lamal›s›n›z. Ruhsatl› bir yerde ehil ol-mayan kiflilerle karfl›laflman›n olanaks›z oldu¤u-nu düflünüyorum. Doktorla birlikte çal›flan tek-nik destek elemanlar›n›n da genellikle kalfa ya da usta düzeyinde, belli bir e¤itimden geçmifl, sertifikal› güzellik uzmanlar› ya da hemflire ol-malar› gerekir. Gidilen yerin güvenilirli¤ini, her-hangi bir yöntemi uygulamaya yetkili olup olma-d›¤›n›, iflyerinde as›lmas› zorunlu olan ruhsat üzerinden denetlemek olas›. Ruhsatta bulunma-yan bir yöntemi, o iflyerinde uygulatmamak, has-tan›n kendi sa¤l›¤› aç›s›ndan önemli.
B
Buu ttüürr ssoorruunnllaarr›› oollaann kkiiflfliilleerree ggeenneell oollaarraakk nnee ö
önneerriirrssiinniizz??
Bu iflte en önemli fley hijyen. Güzelleflmek is-terken sa¤l›¤›ndan olmamak da çok önemli. Ne oldu¤u bilinmeyen önerilerden kaç›nmak gere-kir. Bu sektördeki uygulamalar›n ya da g›da öne-rilerinin % 90’› bize ABD ve Avrupa’dan geliyor. Bunlar›n bize uygun olmas› çok önemli. K›sa bir süre önce bir gazetede “Amerika’dan gelen yafl-lanma karfl›t› uzman›, cildinizin güzelleflmesini sa¤lamak için, kahvalt›da domates tüketin dedi” fleklinde bir haber vard›. Bu habere gülüyorsu-nuz, çünkü ülkemizde kahvalt›s›nda domates ye-meyen oldu¤unu sanm›yorum. fiimdilerde
piya-salarda bir “Licopen” ç›lg›nl›¤› var. Licopen cilt için kullan›lan bir ilaç. ‹lac›n özü domates eks-tresi. En çok da piflmifl domateste bulunuyor. Bir Amerikal› için domates ekstresinin d›flar›dan ek olarak al›nmas›n›n bir haber de¤eri olabilir, ama bu ülkede yaflayan biri için komik oluyor. Çünkü bir kafl›k salça katt›¤›n›z her yemekten, Licopen gereksiniminizin tümünü karfl›layabiliyorsunuz. Bizim insan›m›z için Licopen almak çok tuhaf, yi-ne de insanlar para verip bu ilac› içebiliyorlar. Sonuçta para kazanma hedefi olan bir sektörle karfl› karfl›yas›n›z. Bu nedenle her duyulan fleyi hemen almak ya da denemek yerine, bir ak›l ve mant›k süzgecinden geçirmek çok önemli. ‹nsan kendi vücudunu iyi tan›r; hangi ürünün ya da uy-gulaman›n iyi gelip gelmedi¤ini izleyebilir. Des-te¤in bitkisel kökenli oluflu “zarars›zd›r” anlam›-na gelmiyor. T›pk› di¤er ilaçlar gibi, bunlar›n da ekstresi ve dozu bellidir, kimyasal olarak sentez-lenmemifltir, ama bitkisel kökenlidir ve bir ilaç-t›r. En çok, hastalar›n ne yiyip, ne içmeleri ge-rekti¤ine iliflkin sorularla karfl›lafl›r›z. Özellikle vitamin deste¤i konusunda çok soru gelir. Bu da do¤al, çünkü her eylem için üretilmifl vitaminler var. Sigara içiyorsan›z baflka, spor yap›yorsan›z baflka, stresliyseniz baflka vitaminler almal›s›n›z gibi. Günde 8 - 20 tane farkl› vitamin alanlar var. Kald› ki, bu vitaminlerin ço¤unun gerçekten yararl› ya da zararl› oldu¤una iliflkin t›bbi testle-ri de göstetestle-rilmemifl durumda. Bu tür vitaminle-rin ço¤unun, baz› hastal›klar›n tedavisinde sü-rekli kullan›lmas› gereken ilaçlarla nas›l etkilefl-ti¤i de bilinmiyor. Bu ilaçlar›n hemen hepsi böb-rek yoluyla at›l›yor. Oysa böbböb-rek çok korunmas› gereken bir organ. Bu piyasan›n henüz çok kar›-fl›k oldu¤unu ve tafllar›n henüz yerine oturmad›-¤›n› düflünüyorum. Piyasada oturmufl ne tür ifller var derseniz, lazer uygulamalar›n›n oturdu¤unu söylemek mümkün. Hem kullan›c›lar, hem de üzerlerinde kullan›lan kifliler aç›s›ndan oturdu. Eskiden yan›klar olufluyordu. fiimdi art›k hem ci-hazlar iyileflti hem de kullan›c›lar. Art›k lazer uy-gulamalar›ndan ne tür sonuçlar alabilece¤imizi, hangi vücut tiplerinde baflar›l› olabilece¤imizi ol-dukça iyi biliyoruz. Yaklafl›k 20 y›ll›k bir ma. Oturdu¤unu düflündü¤üm bir baflka uygula-ma karboksiterapi. ‹talya’da ve ABD’de yaklafl›k
10 y›ld›r uygulan›yor. Türkiye uygulamalar›ysa henüz k›sa bir geçmifle sahip, yaln›zca 3 y›l. Me-zoterapi karboksiterapiye göre çok daha eski bir yöntem, Frans›z ekolünden geliyor. Bununla ilgi-li olarak da hem uygulay›c› hem uygulat›c› yön-temin nas›l çal›flt›¤›n› biliyor. Türkiye’de 1995’ten beri yap›l›yor. Lipoliz mezoterapiye göre çok daha yeni bir uygulama, 1-1,5 y›ll›k bir geçmifli var. fiu an için iyi gidiyor, ama emin ol-mak için bir kaç y›la daha ihtiyaç var. Sonuç ola-rak, yeni ç›kan bir yöntemin ne oldu¤unu anla-mak gerekir. Arac› cihaz›n pek de bir önemi yok asl›nda. Hastalar “bana hangi yöntem uygulana-cak, bu beni zay›flatacak m›” diye sorabilirler. Bölgesel terapi yap›lan uygulamalar genellikle zay›flatmaz, yaln›zca inceltir. Kilo fazlas› olanla-r›n bölgesel zay›flama yöntemlerinden çok birfley beklememelerinde yarar var. Çünkü yaln›zca in-celtme ifli yapan bölgesel yöntemler, bu incelme-yi tart›da göstermez. Tart›da umdu¤u de¤iflikli¤i göremeyen hastalar da genellikle mutsuz olur. Benzer durum k›r›fl›kl›klar için de geçerli. Haya-t›m de¤iflecek, yüzüm de¤iflecek gibi bir mucize bekleniyorsa, hayal k›r›kl›¤› daha çok olabilir. Hastalar›n beklentilerini s›n›rlamas› çok önemli. Çünkü medikal yöntemlerin neredeyse tümü, kü-çük farkl›l›klarla yavafl yavafl düzeltilebiliyor. Bu tür medikal yöntemlerin cerrahi bir müdahale sonunda ortaya ç›kan ani ve dramatik de¤ifliklik-lerden en önemli fark› da burada görünüyor. De-¤ifliklik ne aynada kendi kendinizi ne de çevre-nizdekileri flafl›rtm›yor. Çevrenizdekilerden, “sen de pek güzellefltin son zamanlarda” gibi tümce-leri duyar oluyorsunuz. Ama “aa, estetik ameli-yat m› yapt›rd›n?” sorusu sorulmuyor bu sayede. Özetle büyük mucizeler beklememek, yapt›r›la-mad›¤› zaman da kendinizi bir fleylerden geri kalm›fl hissetmemek gerekiyor. Çünkü, cilt yafla-yan bir doku el, kol, bacak gibi bir organ olarak alg›lan›yor art›k. Stressiz yaflarsan›z, sigara ve alkolden uzak durursan›z, güneflten sak›n›rsan›z ve nemini korursan›z cildiniz gerçekten daha da-yan›kl› hale geliyor. Bir gün mutlaka gerçekten k›r›flacak, yafllanacak ama bu süreci uzatmak da sizin elinizde.