• Sonuç bulunamadı

Transtorasik İğne Aspirasyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Transtorasik İğne Aspirasyonu"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Transtorasik iğne aspirasyonu, toraks lezyonları- nın tanısında kullanılan, geniş bir endikasyona ve sınırlı kontrendikasyona sahip, majör komplikas- yon oranı düşük, etkin ve güvenilir bir tanı yön- temidir (1). 1883 yılında, Leydon, bu yöntemi ilk kez kullanarak pnömonili bir hastadan mikroor- ganizma elde etmiş, 3 yıl sonra Menetrier tarafın- dan ilk akciğer kanseri tanısı konulmuştur (2).

Kullanılan iğnelere bağlı olarak yüksek oranda komplikasyon gelişmesi ve ölümlerin meydana gelmesi, transtorasik iğne aspirasyonlarının kul- lanımını büyük oranda sınırlamıştır (2,3). 1963- 1964 yıllarında 18-20 gauge iğnelerin ve fluros- kopi rehberliğinin kullanımı, transtorasik iğne as- pirasyonlarının yeniden yaygın olarak uygulan- masını sağlamıştır (2,4). 1981 yılından itibaren 24-25 gauge iğneler kullanılmaya başlanmış, 1988 yılında, ikili sistem iğnelerin geliştirilmesi sonrası tek plevra geçişi ile çok sayıda aspiras- yon yapabilme olanağı elde edilmiştir (5,6).

ENDİKASYONLAR

Transtorasik iğne aspirasyonu, geniş bir endi- kasyona sahiptir. Soliter veya multipl pulmoner nodüller, kitle lezyonları, akciğer konsolidasyon- ları ve infiltrasyonları, kavite ve apseler, plevral lezyonlar, hiler ve mediastinal kitleler transtora- sik iğne aspirasyonlarının endikasyonunu oluş- turan radyolojik lezyonlardır (1,2,7-12). Malign

lezyonların tanısı ve pnömonili hastalarda pato- jen organizmanın elde edilmesi, transtorasik iğ- ne aspirasyonu için en yaygın 2 kullanım alanı- dır (1,5,9,13,14). Akciğer kanseri tanılı olgular- da, göğüs duvarı, mediasten ve plevra gibi böl- gelere tümör yayılımı olup olmadığını saptamak veya satellit lezyonları değerlendirmek amacı ile de bu yöntem uygulanmaktadır (1).

KONTRENDİKASYONLAR

Transtorasik iğne aspirasyonu rölatif kontrendi- kasyonlara sahip bir yöntemdir.

Kanama diatezi, şiddetli pulmoner hipertansiyon, kist hidatik şüphesi, vasküler lezyonlar, yaygın amfizem, kontrol edilemeyen öksürük varlığı, kooperasyon bozukluğu, sınırlı akciğer fonksiyon kapasitesi, pnömonektomi varlığı işlemin başlıca rölatif kontrendikasyonlarıdır (1,2,4,7,13).

RADYOLOJİK REHBERLİK

Transtorasik iğne aspirasyonu, bir radyolojik yöntemin eşliğinde uygulanır. Fluroskopi, ultra- sonografi ve bilgisayarlı tomografi (BT) bu amaçla kullanılan başlıca rehberlik yöntemleri- dir (1,2,8,11,12,15-17). Fluroskopi rehberliği, toraks lezyonlarının çoğunda tercih edilir. Teknik olarak basit olması, düşük maliyeti ve işlem sü- resinin kısa oluşu en önemli avantajlarıdır (1,4,17). Ultrasonografi rehberliği düşük maliyet Adnan YILMAZ*, Esen AKKAYA*, Reha BARAN*

* SSK Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İSTANBUL

(2)

ve radyasyon maruziyet riskinin olmayışı gibi avantajlara sahiptir (4). Özellikle plevral ve subp- levral lezyonlarda kullanılır (1). BT rehberliği ise yüksek maliyet, radyasyona maruziyet ve uzun işlem süresi gibi dezavantajlara sahip olmakla birlikte, birçok durumda özellikle tercih edilir (4).

BT rehberliğinin özellikle tercih edildiği durumlar Tablo 1’de özetlenmiştir (1,2,10,15,17).

KULLANILAN İĞNELER

Transtorasik iğne aspirasyonunda kullanılan iğ- ne sistemleri iki gruba ayrılır. Tekli sistem iğne- ler arasında en sık kullanılanlar, spinal iğne ve Chiba iğnesidir. Spinal iğne 30°, Chiba iğnesi ise 24°kenar açısına sahiptir. Sıklıkla 18-25 gauge iğneler kullanılır (1). Yirmibeş gauge iğneler 0.51 mm, 24 gauge iğneler 0.56 mm ve 22 ga- uge iğneler 0.7 mm çapa sahiptir (5,16). İkili sistem iğneler, tek plevra geçişi ile çok sayıda aspirasyona olanak verirler. Bu sistemde 19 ga- uge dış, 22 gauge iç iğne vardır. Aspirasyon, iç iğne aracılığı ile yapılır (2).

HASTANIN HAZIRLANMASI

İşlemden önce, tüm hastaların posteroanterior (PA) ve lateral akciğer grafileri ile varsa BT’leri değerlendirilerek lezyona uygulanacak yaklaşım saptanır (1). Tüm hastalarda protrombin zama- nı, parsiyel tromboplastin zamanı ve trombosit sayısı ölçülmelidir (1,17). Bilinen akciğer ve kardiyovasküler sistem hastalığı olan hastalar EKG, pulse oksimetre, tansiyon arteryel açısın- dan monitörize edilir. Hastalara yapılacak işlem anlatılarak gerekli izinleri yazılı olarak alınır (1).

UYGULAMA TEKNİĞİ

Transtorasik iğne aspirasyonu sıklıkla bir radyo- lojik yöntemin rehberliğinde uygulanır. Hastaya

işlemin hangi radyolojik yöntem rehberliğinde uygulanacağına PA ve lateral akciğer grafileri ile varsa BT’ye göre karar verilir. BT eşliğinde uy- gulanmasının özellikle tercih edildiği bir durum yoksa, işlem fluroskopi eşliğinde yapılır. Fluros- kopi, transtorasik iğne aspirasyonu için en çok tercih edilen rehberlik yöntemidir. Hasta, lezyo- nun lokalizasyonuna göre yüzüstü veya sırtüstü pozisyonda yatırılır. C-kollu fluroskopi ile lezyon lokalize edilir. Dezenfeksiyon ve lokal anesteziyi takiben aspirasyon iğnesi ile lezyona girilir. Flu- roskopi ile kontrolü takiben aspirasyon işlemi yapılır (1).

Fluroskopi eşliğinde uygulamaların yanısıra BT eşliğinde transtorasik iğne aspirasyonu da mer- kezimizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayda ortalama 60 adet BT rehberliğinde transtorasik iğne aspirasyonunun yapıldığı merkezimizde BT eşliğinde transtorasik iğne aspirasyonu uygula- ma tekniğimizi tanımlamak istiyoruz:

1. Hastanın değerlendirilmesi ve bilgilendirilme- si: Tüm hastalar işlem öncesi kanama profili ve diğer rölatif kontrendikasyonlar açısından de- ğerlendirilir. Hastalara işlem hakkında gerekli bilgiler verilir ve yazılı izinleri alınır.

2. Hastanın yatış pozisyonunun saptanması:

Hastalarda işleme başlamadan önce BT’leri de- ğerlendirilerek yatış pozisyonu saptanır. Giriş yönüne karar verirken, lezyonun vasküler lez- yonlar ile ilişkisi ve kemik yapılara göre konumu değerlendirilmeli, iğne ile lezyon arasında büllöz yapıların olmamasına dikkat edilmeli ve en kısa parankim mesafesinin geçilmesi amaçlanmalı- dır. Bu faktörler gözönüne alınarak hastanın ya- tış pozisyonu saptanır.

3. “Scanogram” alınması ve uygun kesitin sap- tanması: Tüm hastalarda öncelikle bir “scanog- ram” alınır. Lezyonun üst sınırından başlayarak değişik kalınlıkta kesitler alınır ve işlemin yapıla- cağı en uygun kesit bulunur. Lezyonun büyüklü- ğüne göre 3-10 mm’lik kesitler alınmaktadır (11,12). Uygun kesitin seçilmesinde en kısa pa- rankim mesafesi geçilmesi, dik açı ile iğnenin uygulanması, iğnenin lezyona ulaşmasına engel kemik yapıların olmaması ve büllöz lezyonlar ile vasküler yapıların konumu gözönünde bulundu- rulması gereklidir.

Tablo 1. BT rehberliğinin tercih edildiği durumlar.

Fluroskopi ile lokalize edilemeyen lezyonlar Hiler ve mediastinal kitleler

Torasik inlet lezyonları Vena kava süperior sendromu Oblik veya açılı uygulamalar Yaygın büllöz hastalık Nekrotik kitleler

(3)

4. İşaret çubuğunun yerleştirilmesi ve giriş ile ilgili ölçümlerin saptanması: Uygun BT kesitinin saptanmasını takiben hastanın vücuduna işaret çubuğu yerleştirilir ve tekrar BT kesiti alınır. İşa- ret çubuğuna göre iğne ile girilecek yer, giriş açı- sı ve giriş uzunluğu ölçülür.

5. “Chiba” iğnesinin uygulanması: Hastaya iğ- nenin uygulanacağı nokta, yapılan ölçüme göre işaretlenir. Uygun dezenfeksiyon ve lokal anes- teziyi takiben ölçümler (giriş açısı ve mesafesi) dikkate alınarak aspirasyon iğnesi uygulanır.

Aspirasyon iğnesi, hastanın solunumu FRC dü- zeyinde iken uygulanır (1). BT ile kesitler alına- rak lezyona girilip girilemediği değerlendirilir. İğ- ne ucu ile lezyonun aynı kesitte görülmesi ve iğ- ne ucunun lezyonun içinde bulunması, iğne as- pirasyonunun uygun olarak yapıldığını ve lezyo- na girildiğini gösterir. İğne ucunun net seçileme- diği durumlarda alt ve üst BT kesitleri değerlen- dirilerek lezyona girilip girilmediği saptanabilir.

6. Aspirasyonun yapılması ve patoloji preparat- larının hazırlanması: Genellikle 20-50 cc enjek- törler kullanılarak aspirasyon yapılır. Aspirasyon materyali lamlara yayılarak %95’lik alkolde fik- se edilir. Bu preparatlar patoloji laboratuvarına nakledilir.

7. Hastanın işlem sonrası değerlendirilmesi: İş- lemi takiben hastalar olası komplikasyonlar açı- sından değerlendirilir. BT kesiti alınarak pnömo- toraks varlığı araştırılır. Komplikasyon gelişme- yen olgular kliniklerine gönderilir ve sonraki ta- kipleri kliniklerince yapılır.

TANI DEĞERİ

Transtorasik iğne aspirasyonunun tanı değeri konusunda farklı sonuçlar bildirilmektedir.

12.000 preparatın değerlendirildiği bir çalışma- da, transtorasik iğne aspirasyonu için %89 sen- sitivite, %96 spesifite, %99 pozitif prediktif değer ve %70 negatif prediktif değer bildirilmiştir (18).

Aynı çalışmada %4-18 yetersiz materyal oranı rapor edilmiştir. Çeşitli faktörler işlemin tanı de- ğerini etkilemektedir. Tanı değerini etkileyen başlıca faktörler Tablo 2’de belirtilmiştir.

Lezyonun lokalizasyonu, tanı değerini etkileyen faktörlerden biridir. Layfield ve arkadaşları çalış- malarında, sensitiviteyi periferik lezyonlarda

%100, santral lezyonlarda ise %82 olarak bildir- mişlerdir (19). Başka bir çalışmada ise, sensiti- vite oranı periferik ve santral lezyonlar için sıra- sıyla %82 ve %78 olarak rapor edilmiştir. Aynı çalışmada mediastinal ve plevral nodüller için akciğer nodüllerine göre daha yüksek sensitivite oranları bulunmuştur (8). Tanı değerini etkileyen diğer bir faktör lezyonun boyutudur. Nodül çapı- nın artması ile transtorasik iğne aspirasyonunun tanı değeri yükselmektedir (11,19,20). Seçilen radyolojik rehberliğine bağlı olarak işlemin tanı- sal değeri değişmektedir. Bu fark, seçilen lez- yonların özelliğinden kaynaklanmaktadır. BT eş- liğindeki uygulamalar daha zor lezyonlar için ter- cih edildiğinden tanı oranı, bu rehberlik yöntemi için daha düşük olarak bulunmaktadır (1,2). Bir çalışmada sensitivite, fluroskopi eşliğindeki uy- gulamalar için %97, BT eşliğindeki uygulamalar için ise %80 olarak bildirilmiştir (19). Tanı değe- rini etkileyen en önemli faktörlerden biri de iş- lem sırasında patolog olup olmamasıdır. Aspi- rasyon sırasında patolog bulunması tanı oranını arttırmaktadır (12,21,22). Bir çalışmada, yeterli örnek oranı patolog varlığında %100, yokluğun- da %88, tanı değeri ise sırasıyla %99 ve %81 ola- rak bulunmuştur. Lezyonun yapısı da tanı değe- rini etkilemektedir. Nekroz varlığı transtorasik iğne aspirasyonunun tanı değerini azaltmaktadır (1). Aspirasyon iğnesinin çapı, işlemin tanı de- ğerini etkileyebilir. Büyük çaplı iğneler ile yeter- li materyal alma olasılığının daha yüksek olduğu bildirilmiştir (1). Başka bir çalışmada ise iğne çapı ve kenar açısının tanı değerini etkilediği ra- por edilmiştir (23).

Transtorasik iğne aspirasyonu bazı olumsuzluk- lara da sahiptir. Bu olumsuzlukların başında hücre tipinin saptanmasındaki yanlışlıklar gelir

Tablo 2. Tanı değerini etkileyen faktörler.

Lezyonun lokalizasyonu Lezyon çapı

Rehberlik yöntemi Lezyonun yapısı Patolo varlığı İğne çapı

(4)

(1,24,25). Transtorasik iğne aspirasyonu sitolo- jisi ile torakotomi histolojisi arasındaki hücre tipi uyumu %60-90 olarak bildirilmektedir (1). Mer- kezimizde yaptığımız bir çalışmada, olguların

%73.2’sinde torakotomi tanısı ile transtorasik iğ- ne aspirasyonu sitolojisi arasında hücre tipi açı- sından uyum olduğu bulunmuştur. Aynı çalışma- da, kötü farklılaşma varlığında ve periferik epi- dermoid karsinomlarda hücre uyumunun daha düşük olduğu saptanmıştır (24). Transtorasik iğ- ne aspirasyonunun diğer bir dezavantajı, benign lezyonların tanısındaki düşük tanı değeridir (1,26-28). Bu işlemde, benign lezyonlar için spesifik tanı oranı %12 ile %68 oranında değiş- mektedir (26,27). Yanlış negatif sonuçlar, trans- torasik iğne aspirasyonu için önemli bir sorun- dur. Yanlış negatif sonuç için bildirilen en önem- li nedenler, lezyona girememe, lezyonda aşırı nekroz varlığı, inflamasyon veya fibrozisli alan- dan biyopsi, biyopsinin pnömonili alandan ya- pılması, fazla miktarda hemorajinin aspirasyonu ve teknik nedenlerdir (1). Malign bir lezyon ol- masına karşın, lenfomanın transtorasik iğne as- pirasyonu ile tanı oranı diğer malign lezyonlara göre düşüktür. Lenfoma alt grupları, lenfomalı olguların ancak %68’inde saptanabilmektedir (29). Tablo 3, transtorasik iğne aspirasyonunun çeşitli çalışmalarda bildirilen tanı değerlerini göstermektedir.

KOMPLİKASYONLAR

Transtorasik iğne aspirasyonunun en yaygın komplikasyonu pnömotorakstır (1,13). Pnömo- toraks görülme sıklığı %5-61 arasında değiş-

mekle birlikte, çoğu seride %25-30 olarak bildi- rilmektedir (1). Pnömotoraks gelişme sıklığı, çe- şitli faktörlere bağlı olarak değişmektedir. BT eş- liğindeki uygulamalar, fluroskopi eşliğindeki uy- gulamalara göre daha yüksek pnömotoraks ora- nına neden olmaktadır (34,35). Kronik obstrük- tif akciğer hastalığı (KOAH) varlığının pnömoto- raks oranını arttırdığı rapor edilmektedir (36,37). Bir çalışmada, KOAH’ı olmayan olgu- larda %7 olan pnömotoraks oranı, KOAH’lı has- ta grubunda %46 olarak bulunmuştur (36). İleri yaş, küçük çaplı lezyonlar, derin lezyonlar, iğne çapının büyüklüğü ve fazla plevra geçiş sayısı, artmış pnömotoraks oranına eşlik etmektedir (1,38). Transtorasik iğne aspirasyonuna bağlı pnömotoraksların büyük çoğunluğu ilk 1 saat içinde saptanır. İlk 4 saatten sonra pnömotoraks gelişme oranı çok düşüktür (38,39). Hemoptizi ve hemoraji transtorasik iğne aspirasyonunun diğer komplikasyonlarıdır. Özellikle çapı büyük iğneler kullanıldığında, bu komplikasyonların oranı artmaktadır (1,2). Minör hemoptizi oranı çoğu seride %10’un altında olarak bildirilmekte- dir (1,40). Hava embolisi nadir olarak gelişmek- tedir (2). Transtorasik iğne aspirasyonuna bağlı vazal senkop gelişen olgular rapor edilmektedir (41). İğne boyunca tümör hücrelerinin yayılma- sı diğer bir komplikasyondur (13,42).

Sonuç olarak, transtorasik iğne aspirasyonu et- kin ve güvenilir bir tanı yöntemidir. İşlem öncesi hastaların doğru olarak değerlendirilmesi, işle- min uygun teknik ile yapılması ve hastaların iş- lem sonrası iyi takibi bu yöntemin etkinliğini ve güvenirliliğini arttıracaktır.

Tablo 3. Transtorasik iğne aspirasyonunun malign lezyonlardaki tanı değeri.

Kaynak Olgu sayısı Rehberlik İğne (gauge) Sensitivite Spesifite Etkinlik

Stanley (30) 458 F/BT 22-23 %96.6 %96.6 %98.7

Layfield (19) 112 F/BT 22 %90 %92 -

Starolesky (31) 182 BT 25 90.8 95.1 91.8

Li (11)* 97 BT 22 72/94 100/100 74/96

vanSonnenberg (15) 150 BT 22-23 - - 82.7

Larscheid (28) 130 BT 22 74 100 76

Bayramgürler (32) 52 BT 22 93.3 100 -

Solak (33) 102 BT/F/USG 18-22 89.6 100 91

F: Fluroskopi, BT: Bilgisayarlı tomografi, USG: Ultrasonografi.

* Lezyon çapı 1.5 cm’den küçük/büyük lezyonlar için.

(5)

KAYNAKLAR

1. Salazar A, Westcott JL. The role of transthoracic needle bi- opsy for the diagnosis and staging of lung cancer. In: Matt- hay RA (ed). Clinics in Chest Medicine. 1993; 14: 99-110.

2. Weisbrod GL. Transthoracic percutaneous lung biopsy.

Radiol Clin North Am 1990; 28: 647-55.

3. Dutra FR, Geraci CL. Needle biopsy of the lung. JAMA 1954; 155: 21-4.

4. Ghaye B, Dondelinger RF. Imaging guided thoracic inter- ventions. Eur Respir J 2001; 17: 507-28.

5. Zavala DC, Schoell JE. Ultrathin needle aspiration of the lung in infectious and malignant disease. Am Rev Respir Dis 1981; 123: 125-31.

6. Wang KP, Kelly SJ, Britt JE. Percutaneous needle aspira- tion biopsy of chest lesions. Chest 1988; 93: 993-7.

7. Baughman RP, Golden JA, Keith FM. Bronchoscopy, lung biopsy, and other diagnostic procedures. In: Mur- ray JF, Nadel JA (eds). Textbook of Respiratory Medici- ne. 3rded. Philadelphia: WB Saunders Company, 2000:

725-80.

8. Berquist TH, Bailey PB, Cortese DA, et al. Transthoracic ne- edle biopsy: Accuracy and complications in relation to lo- cation and type of lesion. Mayo Clin Proc 1980; 55: 475-81.

9. Conces DJ, Clark SA, Tarver RD, et al. Transthoracic as- piration needle biopsy: Value in the diagnosis of pulmo- nary infections. AJR 1989; 152: 31-4.

10. Weisbrod GL, Lyons DJ, Tao LC, et al. Percutaneous fine- needle aspiration biopsy of mediastinal lesions. AJR 1984; 143: 525-9.

11. Li H, Boiselle PM, Shepard JO, et al. Diagnostic accuracy and safety of CT-guided percutaneous needle aspiration biopsy of the lung: Comparison of small and large pul- monary nodules. AJR 1996; 167: 105-9.

12. Klein JS, Salomon G, Stewart EA. Transthoracic needle biopsy with a coaxially placed 20-gauge automated cut- ting needle: Results in 122 cases. Radiology 1996; 198:

715-20.

13. Fraser RS, Müller NL, Colman N, et al. Fraser and Pare’s Diagnosis of Diseases of the Chest. 4thed. Philadelphia:

WB Saunders Company, Vol. 1. 1999: 339-66.

14. Taft PD, Szyfelbein WM, Greene R. A study of variability in cytologic diagnoses based on pulmonary aspiration specimens. Am J Clin Pathol 1980; 73: 36-40.

15. vanSonnenberg E, Casola G, Ho M, et al. Difficult thora- cic lesions: CT-guided biopsy experience in 150 cases.

Radiology 1988; 167: 457-61.

16. Sagar P, Gulati M, Gupta SK, et al. Ultrasound-guided transthoracic co-axial biopsy of thoracic mass lesions.

Acta Radiologica 2000; 41: 529-32.

17. Moore E. Technical aspects of needle aspiration lung bi- opsy: A personal perspective. Radiology 1998; 208: 303-18.

18. Zarbo RJ, Fenoglio-Preiser CM. Interinstitutional databa- se for comparison of performance in lung fine-needle as- piration cytology. Arch Pathol Lab Med 1992; 116: 463.

19. Layfield LJ, Coogan A, Johnston WW, et al. Transthora- cic fine needle aspiration biopsy: Sensitivity in relation to guidance technique and lesion size and location. Acta Cytol 1996; 40: 687-90.

20. Tsukada H, Satou T, Iwashima A, et al. Diagnostic accu- racy of CT-guided automated needle biopsy of lung no- dules. AJR 2000; 175: 239-43.

21. Santambrogio L, Nosotti M, Bellaviti N, et al. CT-guided fine needle aspiration cytology of solitary pulmonary no- dules: A prospective, randomized study of immediate cytologic evaluation. Chest 1997; 112: 423-5.

22. Conces DJ, Schwenk GR, Doering PR, et al. Thoracic ne- edle biopsy: Improved results utilizing a team approach.

Chest 1987; 91: 813-6.

23. Andriole JG, Haaga JR, Adams RB, et al. Biopsy needle characteristics assessed in the laboratory. Radiology 1983; 148: 659-62.

24. Yılmaz A, Üskül TB, Bayramgürler B, et al. Cell type ac- curacy of transthoracic fine needle aspiration material in primary lung cancer. Respirology 2001; 6: 91-4.

25. Greene R, Szyfelbein WM, Isler RJ, et al. Supplementary tissue-core histology from fine-needle transthoracic aspi- ration biopsy. AJR 1985; 144: 787-92.

26. Khouri NF, Stitik FP, Erozan YS, et al. Transthoracic need- le aspiration biopsy of benign and malignant lung lesi- ons. AJR 1985; 144: 281-8.

27. Perlmutt LM, Johnston WW, Dunnick NP. Percutaneous transthoracic needle aspiration: A review. AJR 1989;

152: 451-5.

28. Larscheid RC, Thorpe PE, Scott WJ. Percutaneous transt- horacic needle aspiration biopsy: A comprehensive revi- ew of its current role in the diagnosis and treatment of lung tumors. Chest 1998; 114: 704-9.

29. Welch TJ, Sheedy PF, Johnson CD, et al. CT-guided bi- opsy: Prospective analysis of 1000 procedures. Radi- ology 1989; 171: 493-6.

30. Stanley JH, Fish GD, Andriole JG, et al. Lung lesions:

Cytologic diagnosis by fine-needle biopsy. Radiology 1987; 162: 389-91.

31. Starolesky AN, Schwarz Y, Man A, et al. Additional in- formation from percutaneous cutting needle biopsy foll- wing fine-needle aspiration in the diagnosis of chest lesi- ons. Chest 1998; 113: 1522-5.

32. Bayramgürler B, Yılmaz A, Arslan S ve ark. Bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılan transtorasik ince iğne aspi- rasyonu sonuçlarımız. Solunum Hastalıkları 2000; 11:

165-8.

33. Solak H, Öztaş S, Ağanoğlu S, et al. Diagnostic value of transthoracic fine needle aspiration biopsy in thoracic le- sions. Turkish Respir J 2001; 2: 11-6.

(6)

34. Yımaz A, Bayramgürler B, Yazıcıoğlu Ö, et al. Latrogenic pneumothorax: Etiology and morbidity. Eur Respir J 2001; 18: 387.

35. Fink J, Gamsu G, Harter LP. CT guided aspiration biopsy of the thorax. J Comput Assist Tomogr 1982; 6: 958-62.

36. Fish GD, Stanley JH, Miller KS, et al. Postbiopsy pne- umothorax: Estimating the risk by chest radiography and pulmonary function tests. AJR 1988; 150: 71-4.

37. Kazerooni EA, Hartker FW, Whyte RI, et al. Transthoracic needle aspiration in patients with severe emphysema: A study of lung transplant candidates. Chest 1996; 109:

616-20.

38. Kazerooni EA, Lim FT, Mikhail A, et al. Risk of pneumot- horax in CT-guided transthoracic needle aspiration bi- opsy of the lung. Radiology 1996; 198: 371-5.

39. Perlmutt LM, Braun SD, Newman GE, et al. Timing of chest film follow-up after transthoracic needle aspiration.

AJR 1986; 146: 1049-50.

40. Herman PG, Hessel SJ. The diagnostic accuracy and complications of closed lung biopsies. Radiology 1977;

125: 11-4.

41. Goralnik CH, O’Connell DM, El Yousef SJ, et al. CT-gu- ided cutting-needle biopsies of selected chest lesions.

AJR 1988; 151: 903-7.

42. Sawabata N, Ohta M, Maeda H. Fine-needle aspiration cytologic technique for lung cancer has a high potential of malignant cell spread through the tract. Chest 2000;

118: 936-9.

Yazışma Adresi:

Dr. Adnan YILMAZ

Zümrütevler Atatürk Caddesi Abant Apartmanı No: 30 81530, Maltepe, İSTANBUL e-mail: elifim@rt.net.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Planlanan cerrahi ifllem lokal anestezi ile yap›- lacak küçük bir giriflim dahi olsa, oluflabilecek kompli- kasyonlardan dolay› hastan›n aç›k gö¤üs cerrahisi ope-

Birbirine yakın komplikasyon oranları ile, kalın iğne biyopsisinin (KİB) ince iğne aspirasyon biyopsisine (İİAB) göre üstün olduğu bazı Amaç: Bilgisayarlı

nedeniyle ameliyat edilen olgudaki unutulmuş cerrahi gazlı bez tanısının, transtorasik iğne biyopsisi ile kona- bildiğini vurgulamak istedik..

Toraks bilgisayarlı tomografide, arkus aortta yerleşim gösteren ve transvers olarak uzanması nedeniyle, çeşitli kesitlerde çift flep görü- nümüne neden olan diseksiyon

Genel olarak, bu aspirasyon oluşumu, serbest suyun buharlaşması sırasında, bir lümendeki serbest su tamamen buharlaşırken kenarlı geçit ile bağlantılı olan diğer

Femur distal patolojik kırığı olan 6 hastamızın 4 tanesine küretaj+ sementleme + internal fiksasyon yapılmış olup ortalama postoperatif MSTS skoru % 53, 1

arter kan basıncı 100/60 mm Hg, kalp atım hızı 86 atım dk -1 , vücut ısısı >40̊C ölçülen ve lö- kosit, kreatinkinaz, AST/ALT, myoglobulin de- ğerleri yüksek olan

Bu yazýda transtorasik ekokardiyografide üst extremite venöz sisteminden verilen ajite salin ile görülememiþ ve sadece sað vena safena magnadan verilen ajite salin ile