• Sonuç bulunamadı

Su ve Elektrolitler Doç.Dr. Aslı UÇAR Prof.Dr. Nurcan YABANCI AYHAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Su ve Elektrolitler Doç.Dr. Aslı UÇAR Prof.Dr. Nurcan YABANCI AYHAN"

Copied!
102
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Su ve Elektrolitler

Doç.Dr. Aslı UÇAR

Prof.Dr. Nurcan YABANCI AYHAN

(2)

%42-71

(3)
(4)
(5)

%85-100 %75-80 %60-70

(6)

Vücutta yağ oranı arttıkça su oranı

azalır

(7)

Kadınların vücudundaki toplam su

oranı erkeklerden daha azdır

(8)

• Hücre içi sıvı

• Toplam vücut sıvısının %60’ı

veya

• Vücut

ağırlığının

%40’ı=28 lt

70 kg Ağırlığında

Toplam vücut sıvısı 42 lt (Vücut ağırlığının %60’ı)

• Hücre dışı sıvı

• Toplam vücut sıvısının %40’ı

veya

• Vücut ağırlığının

%20’sı=14 lt

• Plasma %5=3.5 lt

Hücreler arası

sıvı %15=10.5 lt

(9)
(10)

SUYUN SUYUN

GÖREVLERİ

GÖREVLERİ

(11)

Besinlerin sindirimi, emilimi ve besin ögelerinin hücrelere taşınması;

Besin öğelerinin hücrelerde

metabolizmaları sonucu oluşan öğelerin atılmak üzere akciğer ve böbreklere

taşınıp dışarı atılmaları,

Vücut ısısının denetimi

Eklemlerin kayganlığının sağlanması

Ağız, gözler ve burun gibi vücut dokularının nemlenmesi

Dışkının yumuşamasını sağlayarak,

kabızlığı önler.

(12)
(13)

Su Gereksinmesi

• Yetişkinlerde diyetle alınan enerjinin her bir kalorisi başına 1 g su alınmalıdır.

(1g su/1 kkal)

• Bebeklerde ise:

1.5g su/1 kkal)

(14)

Su kaynakları

(15)
(16)

Metabolik su

• Diyetle alınan CHO, protein ve yağın metabolizması

sonucu oluşan sudur.

Ortalama olarak;

• 1g yağ 1.0g

• 1g CHO 0.6g

• 1g protein 0.4g

(17)

2000 kkal içeren bir diyetin enerjisinin

• %60'ı karbonhidrat,

• %30'u yağ,

• %10'u proteinden gelirse

• Oluşacak metabolik su kaç g’dır?

(18)

• 2000x60 1200 kkal 1200:4=300g CHO CHO 30x0.6=180g su 100

• 2000x30 600 kkal 600:9=66.7g Yağ Yağ 66.7x1.0=67g su 100

• 2000x10 200 kkal 200:4=50g Protein Protein 50x0.4=20g su 100

180+67+20=267 g su oluşur.

180+67+20=267 g su oluşur.

(19)

Su dengesi Su dengesi

Metabolik su Yiyecekler

İçecekler

Ter ve deri (500

mL) Solunum

Dışkı

İdrar

(20)

Günlük ortalama su kaybı

• Deri yolu ile 500 mL

• Akciğerlerle 300 mL

• Böbreklerden idrarla 1500 mL

• Barsaklardan 200 mL

(21)

ATIMI SU

• Böbreklerden su atımı antidiüretik hormon (ADH) tarafından denetlenir.

• Plazma iyon yoğunluğu artınca ADH salınımı uyarılır

• Böbreklerden su geri emilimi artar.

• İdrar hacmi azalır

• Plazma yoğunluğunun %1 artışı ile

hipotalamustaki susama merkezi uyarılır.

(22)

Su eksikliği Su fazlalığı

Plazma yoğunluğu artar

Su geri emilimi artar İdrar hacmi azalır

Plazma yoğunluğu azalır

Su geri emilimi azalır İdrar hacmi artar

AD H

Susama

(23)

Renin-anjiyotensin

sistemi (RAS) ya da Renin anjiyotensin aldosteron

sistemi (RAAS), kan basıncını  ve sıvı dengesini düzenleyen

hormonal bir sistemdir.

(24)

Kan basıncı düştüğünde, jukstaglomerüler hücreye ulaşan sodyumklorür

[1]

 seviyesi düştüğünde böbrekteki jukstaglomerüler hücreler renin

salgılarlar. Renin, anjiyotensinojenden anjiyotensin I oluşumunu uyarır. Anjiyotensin I ise daha sonra

anjiyotensin dönüştürücü enzim ile (ADE-ACE) anjiyotensin II ye dönüştürülür. Anjiyotensin II kan damarlarında kan basıncının artmasını sağlayan

vazokonstriksiyonu oluşturur.

(25)

Anjiyotensin II aynı zamanda adrenal korteksten  aldosteronhormonunun salınımını uyarır. Aldosteron böbrek tübüllerinden kana sodyum ve su geri alımını

artırır. Bu vücudun sıvı miktarını ve dolayısıyla kan basıncını artırır.

Renin anjiyotensin aldosteron sistemi fazla aktifse, kan basıncı fazla olacaktır. Birçok ilaç farklı

basamaklarda bu sistemi keserek kan basıncını düşürürler. Bu ilaçlar, hipertansiyonun, kalp ve

böbrek yetmezliklerinin, diyabetin zararlı

etkilerinin önlenmesinde ana yollardan birini teşkil

ederler.

(26)
(27)

Su dengesi sağlanmış

30 dk içinde ½ SB su iç 1 saat içinde 1 SB su iç

4-6 saat içinde 4-6 SB su iç

2-3 saat içinde 2-3 SB su iç

(28)

Hidrasyon analiz kartı

(29)

Su Kaybını Artıran Etmenler

• Diyette protein ve tuzun çok olması

• Böbrek hastalıklarında süzme sürecinin bozulması, su tutulmasına veya aşırı su kaybına neden olabilir.

• Barsaklardan su kaybı ishal oluşturan tüm

bozukluk ve hastalıklarda artar.

(30)

Sıcak ve soğuk hava

Enfeksiyon hastalıkları

Ağır fiziksel aktivite

Soğuk ve kuru hava

Deriden

Akciğerlerden

Buna karşın karbonhidratı yüksek diyet su

gereksinmesini azaltır

(31)

Normalde terle su kaybı ortalama 100 mL’dir.

Terden bağımsız olarakta deriden su kaybı olur.

Terden bağımsız olarak deri ve solunum yoluyla sıvı kaybına “Gizli Sıvı

Kaybı” denir.

Günlük gizli sıvı kaybı

100-1000 mL’ye ulaşabilir.

(32)

Dehidratasyonun Etkileri

(33)

Ağızdan Sıvı Tedavisi (AST)

• UNİCEF tarafından ağızdan sıvı tedavisi

(AST) adıyla, kuru bir karışım hazırlanmıştır.

Bu karışım:

• 3.5 g tuz

• 2.5 g karbonat,

• 1.5 g potasyum kloroid

• 20 g glikoz (40 g şeker)

Karışım bir lt kaynamış soğumuş suda eritilerek

çocuğa verilir.

(34)

1 lt su veya çay

½ tatlı kaşığı yemek

sodası

¾ tatlı kaşığı

tuz 4 YK

şeker + limon

suyu

Tedavi planına Tedavi planına

göre verilir

göre verilir

(35)

Temiz su sağlama yolları

1. Çakıl ve ince kumdan yapılmış süzgeçlerden geçirme

2. İçme ve kullanma suyunun kaynatılması (3-5 dk)

3. Klorlama.

(36)

Klorlama

• 40 g kireç kaymağı (4 YK) 1 lt suda eritilir.

• Bekletilir.

• Kalsiyumlu kısım dibe çöker, üstte klor içeren berrak sıvı kalır.

• Bu sıvı koyu bir şişeye konup kapatılarak 10 gün süreyle ana çözelti olarak saklanır.

• Suyun kirliliğine göre, bu ana çözeltiden 3- 10 damla 1 lt suya eklenir ve yarım saat

bekletilir .

(37)

ELEKTROLİTLER

ELEKTROLİTLER

(38)

• Suda çözünen kimyasal bileşikler olup, hidrojen taşıyanlar iyon olarak bilinir.

(Tuzlar, asitler ve bazlar)

Pozitif iyonlar Katyon (Na

+

, K

+

,

Ca

++

, Mg

++

)

• Negatif iyonlar Anyon (Cl

-

,

HCO

3- (bikarbonat)

, PO

4-3 (fosfat)

, SO

4- (sülfat)

, organik asitler,

laktat, pruvat, asetoasetattır

(39)

Vücut sıvılarının iyonik bileşimi

(40)

Vücut sıvılarının meq/lt cinsinden elektrolit içeriği

Katyonlar Plazma (Hücre

dışı)

Hücrelerarası sıvı

Hücre içi sıvısı (ISS)

Na

+

142 145 35

K

+

5 4 123

Ca

+

5 2-3 15

Mg

++

3 1-2 2

TOPLAM

155 153 175

Anyonlar

Cl

-

104 116 5

HPO

4- (hidrojen fosfat)

2 31 80

Proteinler 16 - 70

Diğerleri 33 6 20

TOPLAM

155 153 175

(41)

ELEKTROLİT DENGESİ

ELEKTROLİT DENGESİ

(42)

pozitif yüklü iyonlar negatif yüklü iyonların =

DENGESİ SU

(43)

Vücut Sıvılarının Asit-Baz Dengesi

 Mide suyu ve idrar gibi özel sıvılar

dışında tüm vücut sıvılarının pH’sı birbiri ile aynıdır.

 Hücre içi sıvının pH’sı 7.0-7.2 arasındadır

 Hücre çalışması nötr ortamda olur.

 Hücre içi ve dışı sıvının nötr ortamını

kaybetmesi durumunda hücre çalışması

bozulur.

(44)

Nötr ortamı Denetleyen

Mekanizmalar

(45)

1. Proteinler: Sıvılardaki proteinler

sıvının asit veya alkali durum almasında tampon görevi yapar (alkalin ortamda

aminoasitler asit gibi davranır, asit ortamda aminoasitler

baz gibi davranır)

(46)

2. Mineral iyonları: Bazıları asit, bazıları da baz oluşturur.

 Asit oluşturanlar:S, P, Cl

 Baz oluşturanlar : Na, K, Ca, Mg, Fe Bunlar birbiri ile birleşerek tuz

yaparlar

vücut sıvısının nötr ortamda kalmasına ve

yardımcı olurlar.

(47)

Yiyeceklerle alınan S ve P dan H 2 S0 4 , H 3 P0 4 gibi asitler oluşur.

Baz oluşturan mineraller asitlerle birleşerek onları nötr duruma

getirirler.

(48)

Besinlerle alınan organik ögelerden metabolizma sonucu C0 2 ve ondan da H 2 C0 3 (karbonik asit) oluşur.

H 2 C0 3 'in artması, C0 2 ‘in Hb aracılığı ile akciğerlerden dışarı atılması ile

önlenir.

Asit oluşturan Cl, baz oluşturan Na

ile birlikte alınır ve fazlası idrarla

dışarı atılır.

(49)

 Besinlerin bileşimindeki asit ve baz oluşturan mineraller birbirini

dengeleyerek vücut sıvısının nötr ortamda kalmasını sağlarlar

 Proteinden zengin yiyecekler P ve S den de zengindir (asit oluşturan yiyecekler)

 Sebze ve meyvelerde inorganik tuzlar daha çoktur ve K’dan zengindir) (baz

oluşturan yiyecekler).

(50)

Diyetin asit veya baz oluşturan yiyeceklerden zengin oluşu kanın

pH’sını etkiler mi?

(51)

Diyetin asit veya baz oluşturan yiyeceklerden zengin oluşu kanın pH’sını değiştirmez. Çünkü;

 Proteinler, fosfatlar ve karbonatlar tampon görevi yaptıklarından kanın asit veya alkaliye dönüşmesini önlerler.

 Metabolizma sonucu oluşan C0

2

karbonik asit (HC0

3)

haline gelip, fazla alınan Na, K vb ile tuz yaparak, kanın alkaliye dönmesini önler .

Bikarbonat: HC03

( C0

2

+OH HC0

3

-)(HC0

3

+Na NaHC0

3

)

 Vücutta metabolizma sonucu oluşan amonyak fazla asidi bağlayarak kanın aside dönüşmesini önler .

(2NH

4

+2HC0

3

üre vb) NH

4

:Amonyum

(52)

OSMOZ

OSMOZ

(53)

Konsantrasyonları farklı iki solüsyon arasına yarı geçirgen bir zar

konduğunda; konsantrasyonu az olan

solüsyondan konsantrasyonu çok olan

solüsyona doğru suyun geçişi

(54)

Solüsyonlar arasında

konsantrasyon ne derece fazla ise osmozun hızı da o

derece fazladır.

Saf suya katı madde

eklendiğinde su yoğunluğu

azalır.

(55)
(56)

Osmotik basınç, konsantrasyonu az olan ortamdan konsantrasyonu çok olan ortama sıvıyı iten kuvvettir.

Su yoğunluğu

Madde az yoğunluğu çok

 ozmotik basınç yüksek

Madde yoğunluğu çok

Su yoğunluğu çok

 ozmotik basınç

düşük

(57)
(58)

Hücre zarı suya geçirgendir. Ancak

maddelerin çoğuna geçirgen

değildir

Maddeler hücre zarından geçemediği için,

su madde yoğunluğunun

çok olduğu bölgeye geçer.

Böylece zarın 2 tarafında solüt konsantrasyonu denkleşir.

(59)

Suyun difüzyon hızına osmoz hızı denir.

Hü cre zarının her iki tarafındaki madensel tuzları

eşit yoğunlukta tutmak için

suyun hücre içine giriş ve çıkışını osmotik basınç ayarlar.

Sıvının içindeki osmotik basıncı sıvı içindeki

parçacık sayısına göre değişir .

(60)

Bir çözeltideki partiküllerin toplam sayısı osmol terimi ile ölçülür.

1 osmol=1 mol katı partikül (6.02x10

23

adet).

1 çözeltinin osmolal konsantrasyonu;

osmol/kg su (osmolalite) osmol/lt su (osmolarite)

Vücut sıvıları için osmol çok büyük bir birimdir.

Bu nedenle miliosmol (mOsm) kullanılır.

Vücut sıvılarının miktarı genellikle lt olarak ifade

edildiğinden osmolarite temel alınır.

(61)

Osmolarite: 1 lt solüsyondaki osmotik aktif partikül sayısıdır.

Osmolalite: 1 kg solüsyondaki osmotik aktif partikül sayısıdır.

1 osmol: 1 mol (6.02x10 23 adet) maddenin 1 lt suda çözünmüş halidir.

1 miliosmol(mOsm): 1/1000 osmol 1 lt de çözünen 1 mOsm 17 mm Hg

osmotik basınç oluşturur.

(62)

PLAZMOLİZ DEPLAZMOLİZ TURGOR

Osmosisin hücreler üzerine etkisi

Böbrek bozukluklarında su kaybı var, tuz

kaybı yok

Aşırı terleme, ishal, kusma, elektrolit kaybı

var

Hücre büzüş

mesi

Hücre şişmes

i

Değişim yok

(63)
(64)

• İnsan vücudunun yaklaşık %4 - 5'i minerallerden oluşmuştur.

• Bunun yarıya yakını kalsiyum, 1/4 ü fosfordur.

• Magnezyum, klor, sodyum ve kükürt

diğer makro minerallerdir

(65)

• İnorganik element, yiyecekler yandıktan sonra geri kalan küldeki maddedir.

• Külün analizi ile 40 çeşit mineral bulunmuştur.

• Bunlardan 17 tanesi elzemdir (diyette hiç veya yeterli olmama durumunda yetersizlik

belirtilerinin çıkması, mineralin verilmesiyle

belirtilerin kaybolması, yetersizliğinde spesifik

belirtilerin ortaya çıkması)

(66)

İnorganik elementler veya mineraller 4 başlıkta toplanır.

1. Elzem makromineraller (günde 100

mg’dan fazla gereksinirler ve vücutta 5 g’dan daha fazla miktarda bulunurlar)

Ca, P, Na, K, Cl, Mg, S

2. Elzem mikromineraller (günde birkaç

mg’dan fazla gereksinmezler ve vücutta

5 g’dan daha az miktarlarda bulunurlar)

Fe, Cu, Co, Zn, Mn, I, Mo, Se, Fl, Cr

(67)

3. Eser elementler (insan için elzem olabilirler ancak kesin veri yoktur.

Hayvanlarda elzem olduklarına ilişkin bazı veriler vardır)

Sn, Ni, Si, V

4. Eser kontaminantlar

Pb, Cd, Hg, As, Ba, Sr, Boron, Al, Li,

Berilyum, Rubidiyum, Ag, Antimon vd.

(68)

Minerallerin Görevleri

• Vücut dokularının yapısal ögeleridir

• Serbest iyonlar olarak vücut sıvılarının asit-baz dengesinin ve osmotik

regülasyonun sağlanması

(69)

Vücut dokularının yapısal ögeleridir

• Ca, P, Mg kemik ve dişlerin yapı taşıdır.

• S, Sistein ve metionin gibi aa.leri içeren proteinlerin yapısındadır.

• Co, B 12 vitamininin elzem ögesidir.

• Fe, Hb ve miyoglobinin; fe ve Cu

sitokrom oksidaz gibi metaloenzimlerin yapısındadır.

• I, tiroid hormonu tiroksinin yapısındadır

(70)

Asit-baz dengesi ve osmotik regülasyon

• Na, K, Cl ve P asit-baz dengesinin

düzenlenmesinde ve normal metabolizmada elzemdir.

• Na ve K, vücut sıvılarının osmotik regülasyonunun sağlanmasında role sahiptir.

• Ca, hücre zarı geçirgenliğinde önemlidir ve Na, K, Mg ve Mn ile birlikte enzim

aktivatörüdür.

(71)

SODYUM

• Vücuttaki sodyumun %30-40’ı kemik kristallerinin yüzeyinde bulunur ve gerektiğinde hızla çözünerek kana karışır.

• Hücre dışı sıvının başlıca katyonudur. Vücuttaki sodyumun yaklaşık %60’ı hücre dışı sıvıda bulunur

(hücre dışı sıvı %0.9 NaCl içerir, 135-145 mmol Na/L, 98-108 mmolCl/L).

• Geri kalanı ( vücuttaki sodyumun yaklaşık %10’u)

Plazmada, sinir ve kas dokusunda bulunur.

(72)

Hücre dışı sıvı %60

Kemik Kristallerinin

Yüzeyi

%30 Plasma

Kas Dokusu Sinir Dokusu

%10

(73)

Emilim ve atım

• Na ince barsaklardan kolayca emilir.

• %5’i feçesle atılır. Diyare durumunda atımı artar.

• Başlıca atım yeri böbreklerdir.

Böbreklerden atım Aldesteron Hormonunun denetimindedir.

• Alınanın %95’i idrarla atılır.

(74)

• Aldosteron hormon yetersizliğinde

böbreklerden geri emilim azaldığından Na ve Cl atımı artar.

• Na eksikliği, K fazlalığı oluşur. Ortaya çıkan bozukluğa Adison Hastalığı denir.

• Östrojen hormonu da Na ve su atımını azaltır.

• Bazı böbrek hastalıklarında Na atımı

azalırken, terleme ve diyare ile Na atımı

artar

(75)

Tuz fazlalığı

Plazma tuz oranı artar

Na geri emilimi azalır

Tuz atımı artar

Tuz atımı azalır

Na geri emilimi artar

Plazma tuz oranı düşer

Tuz eksikliği

(76)

Metabolik Fonksiyonları

• Sıvı dengesinin sağlanması

• Asit-baz dengesinin sağlanması

• Sinir, kas çalışması; elektro kimyasal uyarıları sinir boyunca taşıyarak kas kasılmasını sağlar.

• Hücre geçirgenliği; Na-K pompası ile maddelerin hücre membranından

geçişlerini sağlar

(77)

Yetersizliği

• Kusma

• Zihin bulanıklığı

• Kas yorgunluğu

• Ağrı ve kramp

• İştah azalması

• Solunum yetersizliği görülür.

Vücutta Na birikimi, ödeme ve kan

basıncının artmasına neden olur.

(78)

AI. Yeterli Alım Miktarı (Adequate Intake)

AMDR. Makrobesin Ögelerinin Referans Alım Aralığı (Acceptable Macronutrient Distribution Ranges)

AR.Ortalama Gereksinim (Adequate Requirement)

DRI. Diyet Referans Değerleri (Dietary Reference Intakes)

DRV. Diyet Referans Değerleri (Dietary Reference Values)

EAR. Tahmini Ortalama Gereksinim (Estimated Average Requirement –EAR)

EFSA. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (European

Food Safety Authority)

(79)

ESPGHAN.Avrupa Pediatrik Gastroenterolji,

Hepatoloji ve Beslenme Birliği (The European Society for Paediatric Gastroenterology Hepatology and

Nutrition)

FAO. Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization)

FNB. Gıda ve Beslenme Kurulu (Food and Nutrition Board)

GKM. Günlük Karşılama Miktarı

(80)

ICN. Uluslararası Beslenme Konferansı (International Conference on Nutrition)

IOM. Ulusal Bilimler Akademisi Tıp Enstitüsü (Institute of Medicine- IOM)

PRI. Önerilen Günlük Alım Miktarı (Population Reference Intakes-PRI)

RDA. Önerilen Günlük Alım Miktarı

(Recommended Dietary Allowances-RDA)

RI. Makrobesin Ögelerinin Referans Alım Aralığı (Reference Intakes Ranges for

Macronutrients)

(81)

Gereksinme

• Na yetersizliği nadirdir. Genellikle

besinler gereksinenden daha fazla Na içerirler.

• RDA min. gereksinmeyi 500 mg olarak belirlemiştir.

• NRC (National Research Council) ise max tuz alımını 6 g (2.4 g Na) olarak

belirlemiştir.

(82)

Ödem ve hipertansiyonda Na alımı azaltılır. Azaltma 2 şekilde yapılır

Tuz eklememe: Hafif ödem ve hipertansiyonda yemeklere tuz eklenmez. Daha ileri durumlarda yemeklerle birlikte ekmeğe de tuz eklenmez. Kabartma tozu eklenmiş

besinlerle karbonatlı içecekler içilmez.

(83)

• Nefrit, ileri derecede ödem ve

hipertansiyon gibi ağır durumlarda ise, Na içeriği yüksek besinler de azaltılır.

Aşırı terleyenlerde, diyarede ve günde 4

lt den fazla idrar çıkaranlarda tuz alımı

artırılır.

(84)

Na kaynakları

• 1 g tuzda 400 mg Na vardır.

%60 Cl

%40 Na

600 mg Cl

400 mg Na

(85)

• Tuz yemeklere lezzet verir ve tuzla besinlerin bozulmaları engellenir.

• Bu nedenlerle bir dönem Romalı

askerlerin ücretleri tuzla ödenmiştir.

Salary (ücret) kelimesinin salt (tuz) dan

geldiği iddia edilmektedir

(86)

Na Kaynakları

• Sofra tuzu, kabartma tozu ve yemek sodası

• Soya sosu

• İşlenmiş besinler (Na alımının %75’ini oluştururlar)

• Salamura besinler (zeytin, turşu, peynir)

• Doğal olarak; yumurta, et, süt, dereotu,

ıspanak, pancar vd. yeşil yapraklı sebzeler,

havuç, kereviz, enginar kuşkonmaz

(87)

Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı

%15 azaltılabilir. Yemeklerin tadına

bakmadan tuzluk kullanma alışkanlığından

vazgeçilmelidir

(88)

Potasyum

• Hücre içi sıvının başlıca katyonudur.

Az miktarda hücre dışı sıvıda

bulunur.

(89)

Emilim ve Atım

• Diyetle alınan K kolayca ince barsaklardan emilir.

• Sıvı ve elektrolitlerin gastrointestinal dolaşımında sabit olarak bulunur.

• Büyük ölçüde geri emilir ve feçesle çok az miktarda atılır.

• Başlıca atım yolu böbrektir.

• Bazı diüretik ilaçlar atımı artırır.

(90)

• Kalp kası için serum K düzeyinin normal sınırlarda olmasını yaşamsal önemi

vardır.

• Bu nedenle böbreklerden geri emilir.

• Bazı böbrek hastalıklarında Na atımı azalırken K atımı artabilir.

• Diyare, kusma, PEM K atımı artabilir.

(91)

Metabolik Fonksiyonları

1. Sıvı- elektrolit dengesinin sağlanması

2.Asit baz dengesinin sağlanması

(92)

3. Kas aktivitesi: iyonize K’un çizgili kas ve kalp kası aktivitesinde önemli rolü

vardır.

İyonize Ca, Na ile birlikte sinir kas

uyarılmasını ve kas kasılmasını düzenler.

Bu fonksiyonu kalp kası için çok

önemlidir.

(93)

• Serum K düzeyindeki ufak değişiklikler bile elektrokardiyografik değişikliklere neden olabilir.

• Serum K düzeyinin artması (hiperkalemi) kardiyak yetersizliğe yol açar. Ağız

yoluyla aşırı alım kusmayı tetikler. Ancak damardan verildiğinde kalp durması

görülebilir.

(94)

Metabolik Fonksiyonları

4. Glikojen oluşumu

5. Protein sentezi

(95)

K Yetersizliği’nde

• Dehidratasyon

• Aritmi (kalp atışında bozulma)

• Glikojen deposunun azalmasına bağlı kas yorgunluğu ve zayıflığı

• Paraliz

• Solunum yetersizliği

• Konfüzyona (zihin karışıklığı) neden

olabilir.

(96)

Serum K düzeyinin yükselmesi (hiperkalemi);

• Kalp kasının zayıflaması,

• Zihinsel bulanıklık,

• Solunum yetersizliği,

• Ekstremitelerde uyuşukluğa yol açabilir

(97)

Gereksinme

• Normalde diyet günde 2-4 g K sağlar.

• En az gereksinme 2 g’dır.

• Yetersiz alımı hipertansiyona yol açabilirken, yüksek alımı tansiyonu

düşürmektedir. Na’a antogonist etkisi nedeniyle tansiyonu düşürdüğü

düşünülmektedir.

(98)

Kaynakları

• Kahve,

• Kurubaklagiller,

• Yeşil yapraklı sebzeler,

• Diğer sebze ve meyveler,

• Yağlı tohumlar,

• Et,

• Süt

(99)

KLOR

Hücre dışı sıvının temel anyonudur.

Hızlıca emilir.

Başlıca atım yolu böbrektir.

Atım aldosteron hormonu ile denetlenir.

(100)

Metabolik Fonksiyonları

• Su-elektrolit dengesi

• Asit-baz dengesi

• Mide HCl salgısı içinde yer alarak

sindirime yardımcı olur.

(101)

Gastrointestinal hastalıklar kusma, diyare

Kas Krampları, mental apati, iştah kaybı

Cl Kaybı

(102)

Gereksinme

• Günlük en az gereksinme 750mg’dır.

• Normalde yetersizliği sözkonusu değildir.

• K yetersizliği Cl yetersizliğine yol açabilir.

• Başlıca kaynağı tuzdur (1 g tuz 0.6 g Cl

içerir)

Referanslar

Benzer Belgeler

tanılar ile gönderilen olgulardan karaciğer eko parlaklığı yaygın ve homojen olarak artmış olan 100 olgu ile.. karaciğer eko parlaklığı normal değerlendirilen

Devletleştirme- Çalışma ve sözleşme hürriyeti- Çalışma hakkı- Çalışma şartları ve dinlenme hakkı- Sendika kurma hakkı- Toplu iş sözleşmesi hakkı- Grev

Müzakerede karşı tarafı yatıştırma, bir başka deyişle, karşı tarafın isteğini kendi isteğinin önünde görmeyi esas alan bir taktiktir.. Böyle kişiler,

“ Biyolojik değeri en üstün olanı soya fasulyesidir ”..  soya fasulyesi, yağ elde etmede.  Yağı alınmış küsbe, bazı işlemlerden sonra insan besini ve

• L-askorbik asit kolayca okside olarak Dehidro L-askorbik aside dönüşür... C

olarak bırakır bu hava tekrar ısındığında bağıl nem düşer ve hava önceki durumuna göre daha kurudur. — Bu durum Kaliforniyadaki Baja

üzere, birçok faktör bazı maddelerin bazı doku ve organ kesimlerinde diğerlerine göre daha yüksek yoğunluklarda bulunmalarına sebep olur..

 Göz hemen ılık su veya fizyolojik tuzlu suyla 15-20 dk süreyle yıkanır; yıkama için alkali veya asit