• Sonuç bulunamadı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAĞLIKLI VE FORMDA OLMAK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAĞLIKLI VE FORMDA OLMAK"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAĞLIKLI VE FORMDA OLMAK

Kilo kaybı ameliyatı düşünüyorsanız ya da zaten olmuşsanız, fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzını benimsemekle birlikte sağlıklı yemek alışkanlıklarını sürdürmek, uzun vadeli başarınız için çok önemlidir. Başarılı kilo kaybı ameliyatı olan hastalar, düzenli egzersizi günlük yaşamlarına katmış olan kişilerdir. Sizin için önemli olan şey; zayıflama çabalarınızı tamamlamak için nasıl egzersiz yapmanız gerektiğinin farkında olmaktır.

Başarılı Bir Egzersiz Programı için Yapılacaklar ve Yapılmayacaklar

FAZLA KİLO İLE MÜCADELE

Fazla kilo, sıklıkla fiziksel olarak aktif olmanızı kısıtlar v e b u h a r e k e t e t m e s ı n ı r l a m a l a r ı ç e v r e s i n d e n a s ı l çalışacağınızı anlamak sizin için önemlidir. Uygun bir egzersiz programı belirlerken bir bütün olarak fazla kilo, en büyük engeldir. Azalan kilo daha fazla hareket sağladığından ve eklemleriniz üzerine daha az basınç uyguladığından, başlangıç olarak kilo kaybı her zaman için bir numaralı hedefiniz olacaktır.

Eğer Vücut Kitle İndeks (VKİ) değeriniz 30 kg/m2 den büyük ise, şu fiziksel aktivite önerilerini izleyin;

· Günlük aktiviteyi artırın. Örneğin bulaşıkları elde yıkayın, evi temizleyin, arabayı daha uzağa park edin, merdivenleri kullanmaya çalışın vb.

· Yavaş başlayın ve haftada 6 gün, günde 60 dakika egzersize kadar derece derece ilerleyin.

· VKİ’niz 35 kg/m2 den büyük ise, eklemleriniz üzerinde daha büyük basınç oluşturacak ekzersizlerden kaçınmak için her türlü çabayı gösterin. Joging, atlama ya da rekabetçi temas sporları gibi aktivitelerden sakının.

· Düşükten orta yoğunluğa kadar aerobik egzersizleri yapın. Zayıflamak için en iyisi budur.

(2)

· Egzersiz yoğunluğunun süresi üzerinde önemle durun.

· Fiziksel ve tıbbi sınırlama çerçevesinde işe yarayan bir egzersiz yöntemi seçin.

· Güç artırma çalışmaları, 12-15 tekrarlık iki veya üç setten oluşmalıdır. Hafif-orta arasındaki ağırlıkları kullanın. Hedef, zayıflama evresi aracılığıyla kaslarınızı yağlardan arındırmaktır, kas yapmak değil.

· Toplam bir güç artırma çalışması yapmaya odaklanın. Güç çalışmasını haftada bir veya üç kez herhangi bir yerde yapın ve güç artırma çalışması seansları arasında 48 saatlik aralar verdiğinizden emin olun.

· Eklem ağrısının, sağlıklı bir ağrı olmadığını her zaman aklınızda tutun. Egzersiz ağrıya neden oluyorsa, ağrıyı azaltmak için egzersizi değiştirin.

· Bacaklarınızda önemli eklem kısıtlamalarınız varsa, güç ekzersizlerinizin çoğunu oturarak yapmaya çalışın.

· Daima her 4-6 haftada bir egzersiz rutininizi değiştirin (yani esneklik, kardiyo ve güç antrenmanı).

KİLO KAYBI AMELİYATININ HER AŞAMASI İÇİN EGZERSİZ REHBERİ

Kilo kaybı ameliyatı adaylarının, hem ameliyattan önce hem de sonra kendilerini hazırlamak için yapabilecekleri en iyi şey form düzeylerini artırmaktır. Ameliyattan önce kardiyovasküler kondisyon ne kadar iyi olursa, ameliyat sırasında ya da sonrasında o kadar az komplikasyon yaşanmaktadır. Aşağıdaki ilkelerin yardımcı olduğu kanıtlanmıştır;

AMELİYAT ÖNCESİ AŞAMASI

Zayıflamayı egzersiz programınızın öncelikli hedefi yapın.

Fazla kilo, kilo kaybı ameliyatının kendisini zorlu kılabilir.

Aslında cerrahların çoğu hastalarının, ameliyattan önce belirli bir miktar kilo vermelerini isterler. Ameliyattan önce kalp sağlığını iyileştirmek, kilo vermek ve vücut yağını azaltmak için kardiyovasküler ekzersize odaklanın.

AMELİYAT SONRASI AŞAMASI

Herhangi bir postoperatif komplikasyon, yani kilo kaybı ameliyatını takiben fiziksel problemler varsa, obezite cerrahınızla bir randevu ayarlayın ve bir egzersiz programı için cerrahın önerilerini takip edin. Ameliyattan sonraki ilk 4 hafta için esneklik ekzersizleri, derin nefes alma ve günlük normal aktivitelere dönmeye odaklanın.

Yavaş yavaş düşük yoğunluklu aerobik ekzersizlere başlayın (yani yürüme, bisiklet ya da yüzme). Ameliyatınız laparoskopik

(3)

yapılmışsa ameliyattan 2 hafta sonra ağrı eşiğinize kadar egzersize başlamak genel olarak güvenlidir, ancak herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce cerrahınıza danışmak en iyisidir. Eğer “açık” ameliyat olmuşsanız iyileşmek fazladan bir iki hafta sürebilir.

“Açık” ameliyat geçirenler için bazı ipuçları şunlardır;

· Ameliyattan sonraki ilk 6 hafta boyunca 7 kg’dan fazla ağırlık kaldırmayın, ayrıca ağrı eşiğinize kadar egzersiz yapın.

· İlk 8-12 hafta abdominal ekzersizlerden kaçının (kesinin iyileşmesine izin verin). Bu, kesinin yakınındaki ya da çevresindeki karın fıtıkların giderilmesine yardımcı olmaktadır.

· Kalori alımını önemli ölçüde azaltın. Kalorilerdeki bu önemli azalma, başlangıçta biraz bitkinliğe neden olabilir. Bu nedenle yüksek yoğunluklu ekzersiz yapmayın. Kilo verdikçe ve form düzeyiniz iyileştikçe biraz daha fazla kalori alabilecek ve daha yüksek yoğunluk düzeyinde egzersiz yapabileceksiniz.

Cerrahınızın beslenmeye ilişkin önerilerine uyun.

KALORİ ALIMI

Obezite Cerrahı, ameliyattan 6-12 ay sonra, özellikle de hasta fazla kilosunun büyük bir yüzdesini vermiş ise, kalori alımını 1200–1400 kaloriye çıkarabilir. Gıda alımı ile ilgili cerrahın ve/veya diyetisyenin önerilerine uyun. Kilonuzu korumak için sürekli uyum içinde olun ve egzersiz programınızı düzenli olarak izleyin ve değerlendirin.

SONUÇ

Ömürboyu süren bir egzersiz programı, kilo kaybı ameliyatı hastalarının uzun dönem başarısı için oldukça önemlidir.

Obezite cerrahisi, hızılı kilo kaybı için değerli bir araçtır, ancak eğer iki ila üç yıl içerisinde fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı benimsenmezse kilo alımı başlayabilir.

Egzersiz yapmak, uzun süreli zayıflamanın sigortasıdır. Bu öğüde bağlı kalabilirseniz, kilo kaybı ameliyatınızdan yıllar sonra bile sağlıklı bir kilo ve iyi bir fiziksel kondisyonda olabilirsiniz.

Doç. Dr. Halil Coşkun

(4)

OBEZİTE CERRAHİSİ ÖNCESİNDE KARACİĞER KÜÇÜLTME PLANI

Yalnızca obezite tedavisi için bir ameliyatı bekliyor olmak, arkanıza yaslanıp yiyebileceğiniz kadar yemeği tıka basa yemeniz için bir mazeret değildir! Ameliyatınızdan önce diyet a r a c ı l ı ğ ı y l a v e r e b i l e c e ğ i n i z h e r b i r k i l o a v a n t a j sağlayacaktır, ameliyatı kolaylaştıracak ve ameliyata ilişkin riskleri azaltacaktır.

Bazı cerrahlar, ameliyattan bir hafta önce çok sıkı bir diyeti zorunlu tutarlar – düşük yağ, şeker, karbonhidrat gibi – eğer doktorunuz böyle bir diyet yapmanızı istemezse bile bunu uygulamak operasyonunuzun LAPAROSKOPİK (kapalı cerrahi) olarak tamamlanma şansını artıracaktır, çünkü karaciğerinizin boyutu küçülecektir.

Sıkı bir diyet yaparak vücudunuz glikojen depolamasını azaltır (glikojen, enerji için karaciğer ve kaslarda depolanan bir tür şekerdir). Yaklaşık her 30 gram glikojenle birlikte vücut 100 gram su depolar; yani çok sıkı bir diyet, özellikle de nişasta ve şeker açısından düşük bir diyet izlediğinizde vücudunuz glikojen deposunu ve bir miktar suyu kaybeder. Karaciğer, içinde daha az glikojen ve su bulunduğundan büzülür.

Bu diyet yalnızca ameliyattan bir hafta önce önerilmekte olup, ameliyattan sonra devam edilmez. O hafta içinde kilo verme olasılığınız çok fazladır, ancak bu kilo kaybı başlıca su kaybından oluşur. Lütfen gün boyunca su içmeye devam edin.

Örnek Menü:

(5)

Kahvaltı

Küçük kase tahıl/yulaf ya da 1 dilim tost ekmeği üzerine sürülmüş düşük

kalorili yağ

Öğlen yemeği

1 dilim ekmek ya da 2 yulaflı bisküvi Ufak porsiyon yağsız et

ya da balık ya da Ufak porsiyon peynir ya

da haşlanmış 2 yumurta Yeşil salata (sossuz) ya

da domates

Akşam yemeği

Ufak porsiyon yağsız et ya da balık ya da Ufak porsiyon az yağlı peynir ya da 2 haşlanmış

yumurta ya da Tofu

1 küçük patates ya da 2 yemek kaşığı makarna ya

da pilav

Sebze (kök sebzeleri hariç istediğiniz kadar)

Günlük

İçecek olarak 150 ml yulaf üzerine 2 porsiyon meyve (örn

elma, portakal, muz, armut)

Su, çay, kahve, düşük kalorili meşrubat

serbest

1 düşük kalorili, düşük şekerli yoğurt

Doç. Dr. Halil Coşkun

(6)

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA ORUÇ TUTULMASI İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME

Ramazan ayının yaklaşması ile birlikte obezite cerrahisi geçirmiş hastalarımın bir çoğu oruç tutup tutamayacaklarını merak ettiklerini sormaktadırlar. Konuya biraz daha açıklık getirmek ve bu konudaki bilgileri aşağıda sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Öncelikle obezite ameliyatı geçirmiş kişilerin ameliyat sonrasında uzun süren açlık durumlarında olmamaları gerekiyor.

Bu kişilerin ameliyattan sonra aldıkları gıda miktarı çok fazla azalmaktadır, gerekli protein ve sıvı ihtiyacı alımı daha da zorlaşmaktadır. Uzun yaz dönemlerinde hızlı sıvı kaybı önemli sorunlar doğurabilmektedir. Uzun süren açlık sonrasında iftarda fazla yemek yeme isteği doğabilir ancak mide kapasitesi buna izin vermeyeceği için bulantı ve kusmalarla karşılaşılabilir. Ameliyat sonrası gün içerisinde sıvı gıdaların az ve devamlı alınması bulantı ve kusma riskini azaltmaktadır. Yine aynı şekilde uzun süren açlık sonrasında fazla miktarda karbonhidrat ihtiyacı ortaya çıkabilir ve buda şiddetli bir Dumping Sendromu’na neden olarak ciddi rahatsızlığa yol açabilir.

Ameliyat geçirmiş kişilerin dikkat etmesi gereken önemli noktalardan bir tanesi de vitamin ve mineral replasmanının özellikle ilk yıl içinde düzenli yapılmasının gerekliliğidir.

Uzun süren açlık durumlarında bu ek takviyelerin düzensiz alınması emilimleri ile ilgili problemler oluşturabilir.

Bu alandaki araştırmalar çok fazla olmamakla birlikte kişisel

(7)

olarak kendi klinik deneyimimde ameliyat sonrası ilk 12-18 aylık dönem içerisinde ramazan ayında oruç tutulmasını tıbbi nedenlerle önermemekteyim. Daha sonraki yıllarda hastanın metabolik durumu değerlendirilerek daha farklı bir yaklaşım içerisinde bulunulabilir.

Doç. Dr. Halil Coşkun

Kaynak: Diabetes and Ramadan. Fasts after bariatric surgery.

Chan F et al. BMJ 2010

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA PROTEİN DESTEĞİNİN GEREKLİLİĞİ

Proteinler vücudumuzdaki her hücre, doku ve organın parçalarıdır. Vücut proteinleri devamlı olarak parçalar ve proteinler yer değiştirirler. Vücudumuz proteini daha sonra kullanmak için depolamaz, bu nedenle yeterli ve uygun proteini tüketmek gereklidir aksi halde vücudunuz kaçınılmaz olarak hasar görecektir. Alınan protein yeterli değilse; vücut zayıf oral alınımını dengelemek için yağsız vücut kitlesini (kas) yıkmaya başlayacaktır. Kilo kaybı ameliyatı olanlar ya da çok düşük kalorili diyet yapanlar için kas kaybı kaçınılmazdır.

Bu kaybı en aza indirgemek için uygun, yeterli ve yüksek kalitede protein alınması gereklidir.

Sıvı veya Toz Protein Destekleri ne zaman kullanılmalıdır?

Obezite Cerrahisi sonrasında ağzıdan yeterli miktarda protein a l ı n a m a d ı ğ ı n d a s ı v ı v e y a t o z p r o t e i n i l a v e o l a r a k

(8)

kullanılabilir. Aynı zamanda kişi protein yönünden zengin besinler alamadığında ya da yeme hacim kısıtlaması olduğunda da kullanılması uygundur.

Protein eksikliğinin riski var mıdır?

Kilo kaybı ameliyatlarından özellikle Biliopankreatik Diversiyon/Duedonal Switch (BPD/DS) geçirenler için protein yetesizliği geliştirme riski yüksektir. Yine de tüm kilo kaybı ameliyatları için ameliyat sonrası diyeti düzgün takip edilmediği takdirde risk hep vardır.

Yüksek kaliteli sıvı veya toz proteinler nelerdir?

Piyasada protein takviyeleri bir çok farklı tatta, özellikte, karışımda, lezzette ve fiyatta bulunabilir bununla birlikte protein takviyesi seçerken en çok önem verilmesi gereken ne kadar amino asit içerdiğidir. Amino asitler vücutta protein blokları oluşturur. Dokuz zaruri (IAA), onbir de elzem olmayan (DAA) vardır. Vücut IAA üretimini yapamadığı için, bunun dışarıdan alınması gereklidir.

Hızlı kilo kaybı sürecinde protein takviyeleri, uygulalanan diyetteki protein ihtiyacını karşılayan ana kaynaktır.

İçeriğinde IAA olan protein takviyelerini seçmek bu sebeple zaruridir. Ayrıca protein takviyenizi seçerken içeriğindeki

“protein sindirilebilirliği düzeltilmiş amino asit skoru”

(PDCAAS) 100 olması önemlidir. Bu sistem; protein kalitesini ölçebilmek için uygulanagelen bir metoddur. Vücudunuz için gereken IAA proteini ihtiva edebilmesi için PDCAAS skorunun mümkün mertebe 100’e yakın olması gerekir.

Peynir altı suyu, kesilmiş süt, kazein, soya ve yumurta akından yapılmış protein takviyelerinde PDCAAS skoru 100 dür.

Bu protein desteklerinin çoğunun konsantre ya da izole (saf) olarak satıldığını bilmek önemlidir.

İzolatlar

(9)

Genel olarak izole protein destekleri diğerlerine göre daha daha yüksek konsantre protein ihtiva eder. Peynir altı suyu izolatlarında filtrasyon işlemi üründeki laktoz, mineral ve yağı yok eder, bu ürünlerde laktoz ya yoktur, ya da çok azdır bu sayede daha küçük hacimde, daha fazla protein sağlarlar. Bu ürünler laktoz intoleransı olan hastalar için yararlı olabilir. Ayrıca daha temiz bir tada ve karışım kabiliyetine sahip oldukları için izolatlar diğerlerine oranla daha uyumlu ürünlerdir.

Konsantreler

Konsantre proteinlerin protein konsantrasyonu düşük, laktoz konsantrasyonu yüksektir. İhtiva ettiği protein iyi kalitede olmasına karşın, protein yüzdesi değişiklik gösterebilir.

Tüketiciler aldıkları üründeki proteinin doğru miktarlarda olup olmadığını beslenme etiketinden daima kontrol edebilirler.

Obezite Cerrahisinden sonra Hastanın ne kadar Proteine ihtiyacı vardır?

Bir çok cerrahi kilo kaybı beslenme programında Gastrik Band (mide kelepçesi), Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ve Gastric Bypass ameliyatı geçiren hastaların günde 60-80 gram protein alması gerektiği vurgulanmıştır. BPD/DS ameliyatı geçiren hastalar için ise günlük alınması gereken protein miktarı 90 gram civarındadır.

Bu öneriler komplikasyonu olmayan bireyler içindir.

Malabsorbtif prosedürlerden sonra gıdalar kötü sindirilir ve tam absorbe edilemediği için hastaya gereken protein miktarı değişebilir. Bahsedilen komplikasyonları yaşayanlar değişik protein ihtiyaçlarına sahiptir. Komplikasyon yaşayan hastaların tam olarak ne kadar proteine ihtiyaçları olduğuna dair kesin bir veri yoktur. Hastaların cerrah ve beslenme uzmanlarıyla bunu tespit etmesi ve gerekli proteini alması tavsiye edilir.

(10)

Hangi protein takviyelerinden kaçınılmalıdır?

Kollajen bazlı protein takviyeleri yüksek kaliteli protein kaynakları değillerdir ve kilo kaybı ameliyatı geçirmiş hastalar için protein alınımının tek kaynağı olarak kullanılmamalıdırlar. Kollajen bazlı protein kaynakları vücudun ihtiyacı olan elzem amino asitleri içermez. Kollajen bazlı protein takviyelerini, bir günde ihtiyacınız olduğu kadar alsanız bile, kas kitlesi yıkıma uğrayabilir.

Obezite Cerrahisi geçirmiş hastaların ömür boyu protein (sıvı/toz) takviyesine ihtiyaçları var mıdır?

Ameliyatınızdan sonra, daha çok yiyecek tüketmeye başladığınız dönemde protein takviyesi ihtiyacınız azalır. Ameliyattan sonra sıvı diyetinizde protein ihtiyacınızı karşılamak için sadece ek protein takviyesine güvenmek hatalıdır. Biyolojik olarak yüksek ve kaliteli protein içeren yiyecekler/suları tercih edilmelidir (et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt, vbg.). Protein ihtiyacını yiyeceklerinden yeterince alamayan kilo kaybı ameliyatı geçiren hastalar, takviye proteinlerden faydalanabilir.

Aşırı protein alınımının tehlikeleri nelerdir?

Şayet günlük su ihtiyacınızı karşılamakta zorluk çekiyor ve/veya az karşılayabiliyorsanız, fazla protein dehidrasyona sebep olabilir. Ayrıca bilinmelidir ki; tavsiye edilenden fazla protein alınımı, diğer besin gruplarından almanız gereken besin değerlerini baskılayabilir.

Sonuç

Obezite Cerrahisi geçiren hastalar, protein takviyesi alırken izolatları tercih etmeli, konsantre ve kollajen bazlı takviyelerden kaçınmalıdırlar. Kilo kaybı ameliyatlarından sonra , geç dönemde, ilave protein desteğine ihtiyacın azaldığı ve en kaliteli proteinin yüksek kaliteli protein içeren yiyecekler vasıtasıyla alındığı da bilinmelidir.

(11)

Doç. Dr. Halil Coşkun

TÜP MİDE AMELİYATI İÇİN VİTAMİN VE MİNERAL TAKVİYELERİ

Ameliyattan sonra barsaklarınız besinleri farklı bir şekilde emeceğinden, YAŞAMINIZIN GERİ KALANINDA günlük vitamin ve mineral takviyesi almanız gerekmektedir. Ameliyattan hemen sonra vitamin takviyelerinin mideniz de bir tıkanıklılığa neden olmayacak şekilde çiğnenebilir, ezilebilir, çözülebilir ya da sıvı olmaları tercih edilmelidir.

Aşağıda GEREKLİ OLAN vitamin ve minerallerin bir listesi yer almaktadır:

1) Kalsiyum Sitrat: Günde en az 1500 mg Kalsiyum Sitrat almanız gerekir. KALSİYUM KARBONAT içeren ürünleri almayın. Bu ürünlerin etkin hale gelmesi için mide asidi gerekmektedir ve tüp mide ameliyatı geçirenler bu ürünleri iyi absorbe edemeyecektir.

2) Vitamin B12 ya da Vitamin B Kompleksi: Günlük olarak 500 mcg Vitamin B12 (dil atı türü – dilin altında çözünen) ya da g ü n l ü k b i r V i t a m i n B K o m p l e k s i ( d o z u d e ğ i ş k e n d i r ) alabilirsiniz. Doktorunuzun önerisiyle aylık B12 iğneleri yaptırabilirsiniz.

3) Demir: Kansızlığı önlemek için demir takviyesi gerekli olursa 30 ila 40 mg saf demir almanız gerekecektir. İki ay sonra, günde 325 mg herhangi bir demir sülfat yeterli olacaktır. Kalsiyum, kahve, çay ve kola sodaları (kafeini

(12)

alınmış ya da kafeinli) demir emilimine engel olabilir.

4) Multivitamin: Günlük olarak bir multivitamin takviyesi almanız önerilmektedir. Bu takviyeler başlangıçta çiğnenebilir ya da sıvı formda OLMALIDIR.

Vitamin İpuçları:

Bulantıyı önlemek için vitamin ve mineralleri, özellikle de demiri boş bir mideye almayın.

Kalsiyumla demiri aynı anda almayın, en az 4 saat arayla alın.

Vitamin ve mineralleri çay, kahve ya da kola ile birlikte almayın.

Programa alışmak ve sisteminizi güçlendirmek için bu takviyeleri ameliyattan önce almaya başlamanız önerilmektedir.

Vitamin Eksikliği Ve Sonuçları:

Kalsiyum Eksikliği: Zayıf ve kırılgan kemikler

Demir Eksikliği: Kansızlık, bitkinlik, uyuşukluk, enfeksiyon, yetersiz kan depolama, düşük kan sayımı

Vitamin B12 Eksikliği: El ve ayaklarda karıncalanma, sinir hasarı, yürüme zorluğu, felç, kansızlık

Doç. Dr. Halil Coşkun

SAĞLIKLI BESLENMENİN GENEL İLKELERİ VE TEMEL KURALLARI

Sağlıklı yaşamanın temel kavramı beslenme, temel kuralı

(13)

yeterli ve dengeli beslenmedir. Beslenme, insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gereklidir.

Vücudun ihtiyacı olan 40′ı aşkın besin öğesinin herbirinden vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gereken

miktarlarda tüketilmesi ve vücutta uygun biçimde kullanılması durumu da yeterli ve dengeli beslenme olarak tanımlanır.

Toplumların sosyoekonomik gelişmelerine paralel olarak değişen beslenme alışkanlıkları başta obezite olmak üzere koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, serebrovasküler hastalıklar, kanser, tip 2 diabet, osteoporoz gibi birçok hastalığın oluşumu,

morbidite ve mortalitesi ile ilişkilidir.

Yeterli ve dengeli beslenerek sağlıklı bir yaşam sürdürmek için;

Nişastalı ve posalı yiyecekler tüketilmelidir.

Total yağ tüketimi günlük enerji gereksiniminin %30′u civarında olmalıdır. Doymuş yağ ve kolesterol tüketimi azaltılmalı, doymamış yağlar kullanılmalıdır.

Şeker ve şeker içeren yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.

Tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.

Alkollü içki tüketilmemeli veya tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Kalori alınımı obeziteyi önleyecek düzeyde azaltılmalı, arzu edilen vücut ağırlığı sağlanmalıdır.

Fizik aktivite düzeyi artırılmalıdır.

Uzun süren açlıklardan kaçınılmalı, azar azar sık sık beslenme alışkanlığı sağlanmalıdır.

Doç. Dr. Halil Coşkun

Referanslar

Benzer Belgeler

components, detoxification processes, fat transport and metabolism * Inorganic sulfur requirements are mainly met by sulfur containing aminoacids.. *They change the effects of

Bu keto asitlerin keton grupları yerine amino grubu substitüsyonu ile piruvik asitten alanin, okzalasetik asitten aspartik asit ve  -ketoglutarik asitten glutamik

We will learn about the general structure and function of lipids, carbohydrates, and nucleic acids, as well as the composition, structure, and function of proteins.. After

If you increase the pH of a solution of an amino acid by adding hydroxide ions, the hydrogen ion is removed from the -NH 3+ group... Adding an acid to an amino

 The simplest level of protein structure, primary structure, is simply the sequence of amino acids in a polypeptide chain..  The amino acids of a polypeptide are attached to

 The release of ammonia from the muscles to the bloodstream occurs in the form of glutamine or alanine.  The release of ammonia from the muscles to the bloodstream occurs in

Fenil alanin → Dopamin Tryptophane → Tryptamine Aspartate → Beta Alanine Glutamate →

 ÜREOTELİK: ÜREOTELİK: Karada yaşayan hayvanların çoðu amonyağı Karada yaşayan hayvanların çoðu amonyağı bol suda çözünen üre şekline çevirirler. bol