• Sonuç bulunamadı

TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNDE SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNDE SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI"

Copied!
36
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNDE SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI

Doç.Dr. Türkay GÖKGÖZ

3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, İstanbul, 29-30 Nisan 2013

(2)

GİRİŞ

Taşkın risk yönetimi kapsamında, uzaktan algılama, CBS, nümerik modelleme ve programlama yöntem ve teknikleri ile

gerçekleştirilen çalışmalar şu şekilde gruplandırılabilir:

1) Saha çalışması,

2) Uydu görüntülerinin işlenmesi,

3) Eski taşkın olaylarının analizi,

4) Sayısal arazi ve hidromorfometrik analizler,

5) Jeoloji ve mühendislik jeolojisi incelemeleri,

6) Hidrolojik analizler,

7) Hidrolik analizler,

8) İstatistik analizler,

9) Taşkın risk haritalarının üretimi,

10) Zarar görebilirlik analizi ve taşkın zarar haritalarının üretimi ve

11) Taşkın risk yönetim planının hazırlanması.

(3)

GİRİŞ

Sayısal arazi ve hidromorfometrik analizler ile kastedilen,

1) Drenaj ağlarının türetilmesi,

2) Havza ve alt havza sınırlarının belirlenmesi,

3) Havza ve alt havza şekillerinin ve drenaj yoğunluğunun belirlenmesi,

4) Havza eğim ve bakı haritalarının üretilmesi,

5) Akarsu uzunluk-gradyan indeksinin belirlenmesi ve

6) Akarsu boykesit ve enkesitlerinin çıkartılmasıdır.

(4)

GİRİŞ

Taşkın derinliği, taşkın zarar haritalarında kritik rol oynamaktadır.

Örneğin, taşkın derinliğinde yapılacak 1 metrelik bir hata, yüzlerce kilometreküp su hacmine denk gelebilecektir ki bu, zarar boyutunun

belirlenmesinde ve risk planının hazırlanmasında yanlış sonuçların ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Bu bağlamda, altlık olarak kullanılacak arazi modellerinin

çözünürlük ve doğruluğu son derece önemlidir.

(5)

GİRİŞ

Bununla birlikte, SYM’nin çözünürlüğünü artırmak tek başına yeterli değildir. SYM’nin hidrolojik açıdan da doğru olması

gerekir.

Hidrolojik açıdan SYM’nin doğruluğunu artırmak için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. İlk olarak, modelde akışın sürekliliğini engelleyen

çukurların yumuşatılması veya doldurulması şeklinde çözümler aranmış ancak, yapay ve doğal çukur ayrımı yapılamadığı ve yapay düzlükler

meydana geldiği için, bu çözümler yeterli olmamıştır. Bu nedenle sonraki çalışmalar, düzlükler ve/veya sabit eğimli yüzeyler üzerine yoğunlaşmış ve bir dizi yöntem geliştirilmiştir.

(6)

GİRİŞ

Bu sunumda,

Öncelikle, SYM ile birlikte Sayısal Arazi Modeli (SAM) ve Sayısal Yüzey Modeli (SzM) oluşturmada kullanılabilecek global ve ülkemizde

üretilen mevcut veriler ele alınmaktadır.

SYM’lerden drenaj ağlarının türetilmesinde özel öneme sahip iki faktör (birikinti eşik değeri ve çözünürlük) bir diğer başlık altında

incelenmektedir.

Sonraki bölümde, yükseklik eğrilerinden üçgen ağları elde edilirken karşılaşılan yatay üçgen sorununa değinilmektedir.

Son bölümde, yalnız SYM verisi ile yüksek doğruluklu üçgen ağlarının elde edilmesi için geliştirilmiş bir yöntem tanıtılmaktadır.

Ayrıca, politika ve strateji anlamında bazı önerilerde bulunulmaktadır.

(7)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Veri Ölçek Çözünürlük

(m)

Ortalama doğruluk

Kaynak Yatay konum

(m)

Düşey konum (Yükseklik)

(m) Topoğrafik vektör

veri tabanı (TOPO25)

1:25,000 -

12.3 (% 90 güven

düzeyinde)

5.3 (% 90 güven

düzeyinde)

HGK Sayısal yükseklik

verileri (YÜKPAF25)

1:25,000 - -

8.8 (%90 güven

düzeyinde)

HGK Sayısal yükseklik

verileri (ASTER GDEM1)

- 90 × 90 -

20 (% 95 güven

düzeyinde)

NASA Sayısal yükseklik

verileri (SRTM DTED1)

- 90 × 90 -

9 (% 90 güven

düzeyinde)

NASA Sayısal yükseklik

verileri (CGIAR-CSI SRTM)

- 90 × 90 -

7.58 (% 95 güven

düzeyinde)

CGIAR-CSI Sayısal yükseklik

verileri (TSYM3)

- 90 × 90 -

9 (% 90 güven

düzeyinde)

Selçuk Üniversitesi Sayısal yükseklik

verileri (DTED1)

- 90 × 90 -

8.8 (% 90 güven

düzeyinde)

HGK Sayısal yükseklik

verileri (DTED2)

- 30 × 30 -

8.8 (% 90 güven

düzeyinde)

HGK Sayısal yükseklik

verileri (ASTER GDEM2)

- 30 × 30 -

17 (% 95 güven

düzeyinde)

NASA

(8)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Radar sinyallerinin alınması sırasında meydana gelen saçılma, yansıma ve gölgelenme gibi olaylar, SRTM’de kısmi veri

boşluklarının oluşmasına neden olmuştur.

Türkiye sınırları içerisinde belirlenen boşluk oranı ortalama % 0.16’dır.

Bu sayı yaklaşık 220,000 grid noktasına karşılık gelmektedir.

Boşluklar, büyük oranda ülkenin doğusuna doğru yığılmaktadır.

(9)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

SRTM DTED1 Türkiye verilerinde boş noktaların konumsal dağılımı

(10)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Literatürde, boşluk doldurma yöntemi olarak enterpolasyon tekniğinin ağırlık kazandığı söylenebilir.

Hangi yönteme dayanırsa dayansın, boşlukların genişliği ve arazi

yüzeyinin eğimi arttıkça, enterpolasyon yönteminin etkinliği azalmakta, elde edilen sonuçlar gerçek arazi yapısından oldukça farklı bir görünüm ortaya çıkarmaktadır.

Sonuç olarak, boşluksuz bir modelin, ancak dış veri

kaynaklarının desteğiyle oluşturulabileceği anlaşılmaktadır.

Dış veri kaynakları şunlar olabilir:

Fotogrametrik yöntemle elde edilmiş, uygun ölçekli (örneğin, 1:25,000 veya 1:50,000) standart topoğrafik haritalar

Havadan lazerle tarama verileri

InSAR (Interferometric Synthetic Aperture Radar) uydu görüntülerinden elde edilmiş SYM’ler

(11)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Bildirici vd. tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ile

Türkiye’deki SRTM verilerinde belirlenen böylesi boşlukların büyük çoğunluğu Harita Genel Komutanlığı (HGK) tarafından üretilen 1:25,000 ölçekli standart topoğrafik haritalardan

doldurulmuştur.

350 paftadan yükseklik eğrilerinin sayısallaştırılması yoluyla elde edilen sayısal yükseklik modelleri, boşlukların belirgin bir şekilde yığıldığı yerlerde kullanılmıştır.

Geriye kalan dağınık karakterli boşluklar, enterpolasyon yardımıyla doldurulmuştur.

Bu şekilde elde edilen model, Türkiye Sayısal Yükseklik Modeli- 3 (TSYM3) adıyla anılmaktadır.

TSYM3, kuzey-güney ve doğu-batı yönünde 90 m (3′′×3′′) aralıklı yaklaşık 150 milyon grid noktasının yükseklik değerlerini içermektedir.

(12)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Bazı araştırma kuruluşlarınca sonuçlandırılmış, SRTM DTED1 verilerine dayalı eksiksiz başka sayısal arazi modelleri de vardır.

CGIAR-CSI (Consultative Group on International Agricultural Research- Consortium for Spatial Information) tüm dünya için böyle bir modeli internet üzerinden kullanıcılara ücretsiz olarak sağlamaktadır.

Söz konusu model için boşluklar enterpolasyon yöntemiyle doldurulmuştur.

Bu nedenle, hesapla bulunan bazı yüksekliklerde büyük hatalarla karşılaşmak olasıdır.

(13)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Ayrıca, ülkemizde yerleşim yerlerinin hemen tamamını kapsayan büyük ölçekli (1:1,000, 1:2,000 ve 1:5,000) sayısal ve/veya basılı standart topoğrafik ve kadastral haritalar mevcuttur.

Bunlar oldukça yüksek doğruluklu geometrik (Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği’ne göre yatay ve düşey konum

doğruluğu yaklaşık 10 cm) ve semantik bilgiler içermektedir.

(14)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Son zamanlarda, yüksek çözünürlüklü ve doğruluklu LIDAR (Light Detection and Ranging) verisi toplamaya yönelik çeşitli projelerin başlatıldığı da bilinmektedir.

Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projenin 2014 yılında tamamlanması öngörülmektedir. Proje ayrıntıları

bilinmemekle birlikte, dünyadaki diğer benzer örnekler ışığında, 1-3 m arası çözünürlüğe ve 3-30 cm arası düşey konum (yükseklik) doğruluğuna sahip olması beklenebilir.

(15)

SAYISAL ARAZİ ALTYAPISI İÇİN MEVCUT VERİ KAYNAKLARI

Bununla birlikte, yine çeşitli belediyelerin, doğruluk

istatistikleri tam olarak bilinmeyen, 3 ve 5 m çözünürlüklü

SYM’leri mevcuttur.

(16)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Yaygın kullanılan yaklaşıma göre SYM’lerden drenaj ağları türetilirken izlenen işlem adımları şöyle sıralanabilir:

1) SYM’nin yapay çukurluklardan arındırılması,

2) Akış doğrultularının belirlenmesi,

3) Akış birikintilerinin hesaplanması,

4) Drenaj için birikinti eşik değerinin (BED) girilmesi ve

5) Drenaj ağının oluşturulması.

(17)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Birikinti eşik değerinin tespiti için çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiştir:

1) Maksimum birikinti değerinin % 1’i (Olivera vd., 2002)

2) Ortalama birikinti değeri (Tang, 2000)

3) (Eğer varsa) mevcut akarsuları temsil eden çizgi nesnelerin kaynak noktalarında hesaplanan birikinti değerlerinin ortalaması (Heine vd., 2004)

(18)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Bir ağda eğer birbirine paralel iki dal varsa ve eğer bu iki dal arasında hiç SYM noktası bulunmuyorsa, bu iki daldan en az biri, sadece en büyük eğim çizgisi olarak kabul edilmelidir.

(a) (b)

a) İkisinden en az birinin sadece en büyük eğim çizgisi olarak kabul edilmesi gereken paralel çizgiler ve b) her ikisinin de drenaj çizgisi kabul edilebileceği paralel çizgiler

(19)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Birikinti eşik değerinin tespiti için Gökgöz vd. (2006) tarafından geliştirilen son yaklaşım işte bu temele dayanmaktadır.

Bu yaklaşımda amaç, paralele çizgilerin ortaya çıkmadığı ilk ağı verecek birikinti eşik değerini yakalamaktır.

Bunun için geliştirilen algoritma, bir dizi iterasyon yapmakta ve her

birikinti eşik değerine göre elde edilen sonucu, paralel çizgiler açısından değerlendirmektedir.

(20)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

SYM’lerden türetilen drenaj ağlarının doğruluğunu ve

duyarlığını belirleyen bir başka ölçüt, SYM çözünürlüğüdür.

Çözünürlük arttıkça drenaj ağının doğruluğu ve duyarlığı da artmaktadır.

Bunun tersi de doğrudur.

(21)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Gökgöz vd. (2006) Ortalama (Tang, 2000) Max % 1 (Olivera vd., 2002)

SYM=10 m

BED=117 BED=81 BED=193

SYM=30 m

BED=16 BED=26 BED=22

(22)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Gökgöz vd. (2006) Ortalama

(Tang, 2000)

Max % 1

(Olivera vd., 2002)

SYM (m) 10 30 10 30 10 30

BED 117 16 81 26 193 22

Dal

Sayı 72 65 113 45 47 47

Toplam uzunluk (m)

10,364 9,869 12,208 7,940 8,333 8,600

Alt havza

Sayı 72 65 113 45 47 47

Toplam yüzölçüm (m2)

1,981,776 1,981,977 1,981,878 1,981,975 1,981,878 1,981,975

(23)

SYM’LERDEN DRENAJ AĞLARININ TÜRETİLMESİ:

BİRİKİNTİ EŞİK DEĞERİ VE ÇÖZÜNÜRLÜK FAKTÖRÜ

Sonuç olarak, SYM çözünürlüğü ve birikinti eşik değerlerine bağlı olarak dal sayısı ve uzunluğu farklı drenaj ağları

türetilebilmekte ve dolayısıyla farklı sayı ve yüzölçümde alt havzalar ortaya çıkabilmektedir.

Bu durum, bunlara dayalı olarak yapılan hidromorfometrik ve hidrolojik analizlere doğrudan yansıyacaktır.

Başka bir deyişle, SYM’nin çözünürlüğü ve SYM’den türetilen drenaj ağının doğruluğu, hidromorfometrik ve hidrolojik analizlerin

doğruluğunu da etkileyecektir.

(24)

YÜKSEKLİK EĞRİLERİNDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ: YATAY ÜÇGEN SORUNU

Yükseklik eğrilerinden üçgen ağlarının elde edilmesinde uygulanabilecek en uygun yöntem zorlanmış Delaunay üçgenleme yöntemidir.

Bununla birlikte, bu en uygun yönteme göre üçgenleme

yapıldığında bile en uygun arazi modeli elde edilememektedir.

Üç köşesinin yüksekliği de aynı olan üçgen olarak tanımlanan yatay üçgenler ortaya çıkmaktadır.

(25)

YÜKSEKLİK EĞRİLERİNDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ: YATAY ÜÇGEN SORUNU

(a) (b)

a) Yükseklik eğrileri (siyah çizgiler) ve üçgen ağındaki yatay üçgenler (gri üçgenler) ve b) bunların bir açıdan üç boyutlu görünümleri (gri yapay teraslar)

(26)

YÜKSEKLİK EĞRİLERİNDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ: YATAY ÜÇGEN SORUNU

Yatay üçgenler arazi modeli açısından yapay teraslar anlamına gelmektedir.

Yapay teraslar içeren bir model, doğru bir model değildir ve bu modele dayalı yapılacak hesap ve analizler de doğru

olmayacaktır.

Modelin yapay teraslardan kurtarılıp daha doğru hale

getirilmesi, ancak arazinin iskelet çizgilerinin de üçgenlemeye

dâhil edilmesiyle başarılabilmektedir.

(27)

YÜKSEKLİK EĞRİLERİNDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ: YATAY ÜÇGEN SORUNU

Aumann vd. (1991) tarafından geliştiren yönteme göre türetilen bir iskelet çizgisi

(28)

SYM’LERDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ:

TEKDÜZE ÜÇGEN SORUNU

Mevcut CBS yazılımları SYM’nin bütününde tekdüze üçgenler ile üçgen ağlarını meydana getirmektedir.

Başka bir deyişle, SYM’deki tüm gridler, aynı köşegenler ile bölünerek (örneğin, kuzey batı – güney doğu köşe noktaları birleştirilerek) üçgenler meydana getirilmektedir.

Ancak, yeryüzünde arazi deseni genel olarak düzenli

değişmediğinden, böylesi üçgen ağları arazi yüzeyine beklenen düzeyde oturmaz.

Bu nedenle, böylesi arazi modellerinden yeterince doğru ve duyarlı hesap ve analiz sonuçları elde edilemez.

Bu bağlamda, jeomorfolojik ve kartografik temelleri olmayan oldukça kaba ya da basit bir yaklaşım olarak ifade edilebilir.

(29)

SYM’LERDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ:

TEKDÜZE ÜÇGEN SORUNU

Yükseklik eğrileri, bir arazi modelinin doğruluğu konusunda fikir sahibi olabilmek için iyi bir araçtır. Çünkü aralarında yakın bir ilişki vardır: Kendileri bir çeşit arazi modeli olan yükseklik eğrileri, diğer arazi modellerinden türetilebilir.

Bir arazi modelinde yapılacak değişiklikler doğrudan yükseklik eğrilerine yansıyacaktır. Bir üçgen ağında üçgenler, yani enterpolasyon doğrultuları değişirse, yükseklik eğrileri de doğrultularını değiştirir.

Sonuç olarak, yükseklik eğrilerinin betimlediği arazi şekilleri incelenerek, üçgen modelin doğruluğu hakkında fikir sahibi olunabilir.

(30)

SYM’LERDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ:

TEKDÜZE ÜÇGEN SORUNU

a) Küçük bir SYM ve b) bu SYM noktaları ile yukarıda bahsedilen yaklaşıma göre elde edilen üçgen ağı (gri çizgiler) ve bu ağdan türetilen yükseklik

eğrileri (siyah çizgiler)

(a) (b)

(31)

SYM’LERDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ:

TEKDÜZE ÜÇGEN SORUNU

Bu yaklaşım, Gökgöz (2010) tarafından iyileştirilmiştir.

Geliştirilen yöntemde, SYM noktalarında hesap edilen eğim bilgileri kullanılmakta ve aşağıdaki işlem adımlarıyla üçgen ağı elde edilmektedir:

Ekstrem (alçak ve yüksek) noktaların belirlenmesi,

Komşu ekstrem noktaların doğru parçaları ile bağlanması,

Kesişen doğru parçalarından birinin silinmesi ve

Geriye kalan tüm doğru parçalarının üçgenlemede birer zorlama kenarı olarak kullanılması.

(32)

SYM’LERDEN ÜÇGEN AĞLARININ ELDE EDİLMESİ:

TEKDÜZE ÜÇGEN SORUNU

(a) (b)

a) Ekstrem noktalar ve zorlama kenarları (siyah nokta ve çizgiler) ve b) yüksek doğruluklu üçgen ağı (gri çizgiler) ve yükseklik eğrisi (siyah çizgi)

(33)

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Taşkın risk yönetiminde önemli bileşenlerden biri sayısal arazi altyapısıdır.

Yeterince sağlam sayısal arazi altyapısına dayanmayan taşkın risk yönetimi, güvenilir ve uygulanabilir olmayacaktır.

Sağlam sayısal arazi altyapısı ancak ölçeği, çözünürlüğü ve doğruluğu amaca hizmet edecek düzeyde ve hatalardan

arındırılmış kaliteli veri ile birlikte, ticari yazılımların sunduğu kısıtlı araçlarla yetinmeyen, bilimsel gelişmeleri takip eden ve uygulayabilen uzmanlarla sağlanabilir.

Ülkemiz her iki açıdan da belli bir potansiyele sahiptir.

Bu potansiyelden olabildiğince yararlanabilmek ve en iyi

sonuçları elde edebilmek için aşağıda sıralanan çeşitli politika

ve stratejilere gereksinim olduğu düşünülmektedir:

(34)

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

1)

Sayısal arazi verisi üreten kurum ve kuruluşlar, Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) standardında üretimlerini

gerçekleştirmeli,

2)

Taşkın risk yönetiminde yalnız TUCBS standardında veri kullanılmalı,

3)

Sayısal arazi altyapısının amacı, hedefleri, içeriği, kapsamı, ölçeği, çözünürlüğü, doğruluğu ve diğer özellikleri,

havzaların yapılaşmış ve yapılaşmamış kısımları için ayrı ayrı tanımlanmalı; ayrıca, bu altyapıların hangi bilimsel

yöntemlerle nasıl oluşturulacağı (metodoloji) ve bunlardan nasıl yararlanılacağı (analizler) belirlenmeli ve bağlayıcılığı olan bir doküman (yönetmelik, yönerge, teknik

şartname, vb.) olarak yayımlanmalı,

(35)

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

4)

Taşkın risk yönetimi sürecinde sayısal arazi altyapısına dair her aşamada (tasarım, gerçekleştirim, kontrol, vd.)

üniversitelerimizdeki bilimsel birikimden etkin olarak yararlanılmalı ve

5)

Taşkın risk yönetimi tek bir kurumun sorumluluğunda olmalı

ve bu kurumda sayısal arazi altyapısından sorumlu bir birim

olmalıdır.

(36)

İlginiz için teşekkürler…

Soru, görüş ve önerileriniz?

Referanslar

Benzer Belgeler

Hemen hemen tüm ticari binalarda bulunan soğutma sistemleri, aynı zamanda rutubeti aldığından rutubet seviyesinin çok yükseğe çıkmasını önlemektedir_ Diğer

Biz de çal›flmam›zda konsantrik izokinetik egzersiz grubun- daki hastalara 8 hafta süreyle haftada 3 gün olmak üzere her iki dize 60°/sn’den 180°/sn’ye kadar

Tez çalışmasında dünyada ve Türkiye‟de film gösterimi yapılan mekânların tarihi gelişimi, kent kültürü içinde sinema olgusu, seyircinin filmi sinemada

Bu araştırma Mesleki Eğitim Merkezinde (MEM) öğrenim gören öğrencilerin sosyo-demografik özelikleri, çalışma koşulları, iş kazası geçirme sıklığı ve

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

En az yüz yıllık perspektifi olan; Bir Kuşak - Bir Yol Projesinin, Asya, Afrika ve Avrupa’yı kara deniz ve demiryolları ile entegre edeceği, projenin hat üzerinde bulunan

• Mn’ın miktarı az olduğunda, yaprakta katalaz (hidrojen peroksiti parçalayan enzim) aktivitesi ve klorofilin miktarının azaldığı,.. • Mn miktarı çok fazla

Üretimi gerçekleştirilen, hem eski tarihli hava fotoğraflarından hem de yeni sayısal kamera görüntülerinden elde edilen ortofotolar, özellikle sayısal kadastro çalışmaları