Nijerya’da çevreci yazar Ken Saro-Wiva dahil 9 kişinin idamında rol almakla suçlanan petrol şirketi, ‘uzlaşma sağlamak amacıyla’ 24 milyon lira tazminat ödemeyi kabul etti
Nijerya’da 1995’te çevreci yazar Ken Saro-Wiwa’nın idam edilmesi için dönemin cunta yönetimiyle işbirliği
yapmakla suçlanan dünya petrol devi Shell, gelecek hafta New York’ta görülecek dava öncesinde davacılarla anlaşarak 15.5 milyon dolar (yaklaşık 24 milyon lira) tazminat ödemeyi kabul etti. 1995’te petrol şirketlerinin yol açtığı çevre tahribatına karşı başlattıkları kampanya nedeniyle aralarında yazar Saro-Wiwa’nın da bulunduğu 9 kişinin idam edilmesi, tüm dünyada büyük tepki yaratmış ve Shell, “çevrecilerden kurtulmak amacıyla” cuntayla işbirliği yapmakla suçlanmıştı. Petrol şirketlerini çevreyi kirletmekle, gelirlerini yerli halkla paylaşmamakla ve Nijer Deltası’nda askeri rejimin varlığını teşvik etmekle suçlayan Saro-Wiwa, Shell’in ülkenin güneyindeki faaliyetlerini durdurmayı
başarmıştı.
Aralarında Saro-Wiwa’nın oğlunun da bulunduğu cunta kurbanlarının yakınları, ABD’de faaliyet gösteren şirketlerin ülkenin kanunlarına dünyanın her yerinde uymaları gerektiği yönündeki 1789 tarihli yasaya dayanarak, 1996’da İngiliz-Hollanda ortaklığındaki şirkete dava açmıştı. Cunta rejiminin kurbanlarından oluşan davacıların avukatları, önceki gün müvekkillerinin Shell’le anlaşmaya vardığını bildirdi. Açıklamada, tazminatın bir bölümünün davacılara, bir bölümünün de idam edilenlerin üyesi olduğu şiddet karşıtı “Ogoni Halkının Yaşamını Sürdürmesi Hareketi”ne (MOSOP) verileceği kaydedildi.
‘İnsan gibi davranmayı öğrenmeli’
MOSOP sözcüsü Bariara Kpalap, kararı memnuniyetle karşıladıklarını, ancak Shell’in tutumunu değiştirmesi, çevre konusundaki sorululuklarını yerine getirmesi ve bölge halkına insan gibi davranmayı öğrenmesi gerektiğini söyledi. Saro-Wiwa’nın 40 yaşındaki oğlu Ken Wiwa, yaşasaydı babasının da sonuçtan memnun olacağını belirterek, tazminat kararını “Nijerya halkının zaferi” olarak nitelendirdi.
Shell’den yapılan açıklamada ise “şirketin suçlamaları kabul etmediği, uzlaşmak amacıyla verilecek tazminatın Nijerya’da cunta kurbanlarına yönelik bir jest olduğu” belirtildi. Şirketin, dava sürecinin dünyadaki ününü yıpratmasını önlemek amacıyla “yüklü tazminat vermeyi” kabul ettiği belirtiliyor.