Sinaptik Hücre Adezyonunun Moleküler Temeli
Doç. Dr. Güvem Gümüş Akay
Ank. Üniv. Disiplinlerarası Sinirbilim Doktora Programı/
Sinapsların Moleküler Nörobiyolojisi
Sinaptik bağlantılar
• Sinir sisteminin gelişimi sırasında akson pathfinding’i takiben oluşturulur.
• Spesifik hücre adezyon molekülleri (CAMler) pre- ve postsinaptik bölgelerde birikir.
• Bu moleküller hücre içi ve hücre dışı iskele
proteinleri ile etkileşerek sinaptik farklılaşmayı başlatır.
Sinapslar
• Asimetrik, hücreler arası bağlantı bölgeleri
• Nöronal iletimin temel yapısal birimleri
• Sinaptik yapıların doğru bir biçimde
oluşturulması ve uygun bağlantı paternlerinin kurulması fonksiyonel nöronal devrelerin
kurulması için son derece önemlidir.
Sinapslar
• Üçlü yapı
– Presinaptik membran – Postsinaptik membran – Sinaptik yarık
• Kalınlaşmış bu bölgeler yüksek seviyede adeziv (yapışkan) özellik gösterir
• Adezyon sinapsların son derece önemli yapısal özelliği
• Biyokimyasal fraksinasyonlarda bile pre-ve post- sinaptik yapılar birbirlerine sıkıca tutunmuş
olarak kalır
• Sinaptik yarığı kateden bu yapılar periyodik olarak organize edilmekte ve yüksek oranda proteinöz bir materyalden oluşmaktadır.
– CAMler
• Pre- ve postsinaptik membranların uzaysal ve zamansal olarak koordineli bir biçimde
yapılandırılması, sinaptik hücre adezyonunun
sinaps gelişiminde ne kadar önemli olduğunu
göstermektedir.
• Pre- ve postsinaptik yapılarda gözlenen
karşılıklı örtüşme, yarık boyunca meydana gelen etkileşimlerin bu yapının karşılıklı
sınırlarını belirlediğini göstermektedir.
• Sinaptik yarığın düzenli bir genişliğe sahip
olması, bu yapının açıklığınının bir «moleküler cetvel» tarafından belirlendiğini
düşündürmektedir.
Sinaptogenez sırasında:
1. Aksonal büyüme konileri ve bunların dendritik
partnerleri genellikle filopodia benzeri uzantılar
yaparak ilk teması sağlarlar.
2. Özelleşmiş sinaptik membran yapıları bu temas bölgelerine yönlendirilir
– Presinaptik membran – Postsinaptik membran – Sinaptik yarık
3.
• Sinaptik veziküller
• Elektronca yoğun sinaptik yarık materyali
• Kalınlaşmış postsinaptik membranlar
• Başlangıçta 13 nm genişliğinde olan bu boşluk, 20 nm’lik sinaptik yarığa dönüşür.
• Olgun sinapslar, aktivite bağımlı olarak kendilerinin yeniden şekillenmesine neden olan ve hücre adezyonu tarafından
düzenlenen, yapısal ve fonksiyonel plastisite mekanizmalarına maruz kalır.
• https://www.youtube.com/watch?v=S5dPn5
72M5o
• Organizmanın yaşamı boyunca sinapslar
oluşturulmaya ve elimine edilmeye devam eder.
• Sinapsların oluşması ve elimine edilmesi,
omurgalı beyninin maturasyonun gerçekleştiği postnatal dönemde en aktif olarak gözlenir.
• Öğrenme ve bellek süreçlerinde rol oynamaya devam eder.
• Rejenerasyon
Sinaptik Adezyon Molekülleri
• Sinaptik yarığı geçen (kat eden) proteinlerin tümüne topluca verilen isimdir.
• Sadece hücre adezyonunda rol oynamazlar
• Hücreler arası trans-sinaptik iletişimde de son derece önemlidirler
Hücre Adezyon Molekülleri (CAMler)
• Hücrelerin birbirlerini tanıması
• Sinaptik temas bölgelerinin stabilizasyonu için mekanik destek oluşturma
• Sinyal molekülleri, NT reseptörleri ve aktin hücre iskeleti gibi yapıların kurulumunu sağlayarak sinaps organizasyonunu sağlama
• Sadece fiziksel adezyonda rol oynamazlar
• Aktivite-bağımlı olarak sinaps oluşumu, diken morfolojisi ve sinaptik reseptör fonksiyonunu da kontrol ederler
Bir molekülün sinaptik adezyon molekülü olabilmesi için:
• Gelişimin bir veya daha fazla evresinde sinapslarda lokalize olmalı
• Hücre-hücre etkileşiminde işlev görmeli
• Ekspresyonlarının artması ve/veya azalması sinaps oluşumu ve/veya fonksiyonunu
etkilemeli
Sinaps oluşumu çok basamaklı bir süreçtir
1. Sinaptik temasların kurulumu
2. Pre- ve post sinaptik yapıların tesis edilmesi 3. Yeni oluşmuş sinapsların işlevsel özelliklerini
kazanması
4. Sinaptik plastisitenin gözlenmesi
1. Temas Bölgelerinin Kurulması
• Oluşacak yeni sinaps bölgelerinde pre- ve
postsinaptik nöronların birbirini tanıması
2. Moleküler Kurulum
• Sinaptik veziküllerin aktif zona yönlendirilmesi
• Postsinaptik dansite elemanlarının oluşmakta olan sinaptik temas bölgesine yönlendirilmesi
• Anatomik olarak ayırdedilebilir sinaps yapısının oluşması
• Bu aşamana henüz fonksiyonel değil
3. Fonksiyonun belirlenmesi
• Sinapsların fonksiyon kazanması kendi moleküler bileşenlerinin organizasyonu ile gerçekleşir.
• Sinapsa spesifik özellikler katar
Tüm bu süreçler
• Hücre adezyon moleküllerini gerektirir
• Bir dizi spesifik protein-protein etkileşimleri aracılığı ile gerçekleşir
• Aktivite bağımlıdır
SİNAPTİK HÜCRE ADEZYONUNUN YAPI TAŞLARI:
Domainler, Özellikleri ve Fonksiyonları
• Sinaptik adezyon molekülleri, kimyasal
sinapsların tanınması, moleküler kurulumu ve özelleşmesinde rol oynamak üzere çok farklı tipte protein moleküllerini içerir.
• Adheziv ve fonksiyonel özgüllükleri
– Sınırlı sayıda değişkenlik gösteren ekstraselüler domainlere bağlıdır.
Domainler
• Tekrarlayan birimler şeklindedir
– Olası etkileşim sayısını arttırır
– Sinaptik yarığın içine doğru çıkıntı yapmasına veya yarık boyunca uzanmasına olanak sağlar
– Mekanik destek
1. İmmunoglobulin- (Ig-) domainleri
• Sıklıkla diğer Ig-domainlerine bağlanan ve hayvanlara özgü CAM’leridir.
• Homo- veya heterofilik kompleksler oluştururlar
• Çoğunlukla disülfit bağları ile stabilize edilen β- sandviç motifi içerir
• Ig-domain içeren pek çok hücre adezyon molekülü aynı zamanda benzer β- sandviç katlanmasına sahip FnIII domaini de içerir
2. Kaderin domainleri
• Tüm- β katlanması ile karakterizedir
• Proteinde her zaman, 2-3 Ca2+ iyonu bağlayanan bir bağlayıcı ile bağlanmış, çok sayıda kopya şeklinde bulunur.
• Ekstraselüler kaderin domainlerinde tipik kavislenmeye neden olur
• Kaderin aracılı etkileşimler Ca2+ bağımlıdır
• Çoğunlukla homofiliktir
3. Lamin A, Neurexin ve Seks hormonu bağlanma protein (LNS) domainleri
• Laminin G-benzeri LG-domainleri olarak da bilinir.
• Değişken kenarında korunmuş Ca
2+bağlanma
bölgesi içeren Lektin-benzeri β-sandviç’ten
oluşur.
• α-Nöreksinlerde ve Nöreksin-ilişkili CASPR
proteinlerinde birkaç adet LNS domaini seri halinde bulunur
• Bu domainler çoğunlukla rijit EGF-benzeri domainler arasına serpiştirilmiştir.
• Bu yapılanma nöreksin-1 α’ya iki menteşe bölgesine sahip L şeklini verir.
4. Lösin zengin tekrarlar (LRRs)
• 20-30 aminoasit uzunluğunda lösinden zengin dizi paternine sahip domainlerdir.
• Ardışık lösin tekrarlarının karakteristik amino ve karboksi uç motifleri bulunur.
• At nalı şeklinde katlanmış bir yapıya sahiptir.
• Stabilizasyonunda, yapısında bulunan lösin aminoasitlerinin hidrofobik etkileşimleri önemli rol oynar.
SİNAPTİK ADEZYON MOLEKÜLLERİ
I. NÖREKSİNLER
• İlk olarak α-latrotoksin için presinaptik reseptör olarak tanımlanmıştır
• Örümcek zehri olan alfa-latrotoksin çok yoğun sinaptik vezikül
ekzositozuna neden olur
Nöreksinler
• Presinaptik tip I membran proteinleridir.
• Büyük bir ekstraselüler kısım ve kısa bir
sitoplazmik kuyruk bölgesi içerirler.
Nöreksinler
• Omurgalılarda 3 adet nöreksin geni bulunur
– Nrx1, Nrx2 ve Nrx3
• Her bir gen biri uzun diğeri kısa olmak üzere iki izoform kodlar
– α-nöreksin ve β- nöreksin
• Pan-nöronal eksprese olurlar
α-Nöreksinler
• 6 adet LNS domaini
• Aralara serpiştirilmiş 3 adet EGF domaini
β-Nöreksinler
• Sadece 1 adet LNS domaini içerir
• Nöreksinin 6. LNS domainin özdeşidir
• Ekstraselüler bölgeyi kodlayan 5 korunmuş alternatif ayıklanma bölgesi mevcuttur.
• Çok sayıda potansiyel izoform
• Sitoplazmik domain PZD-domain bağlanma dizileri içerir
• CASK ve protein 4.1’e bağlanır
• Nöreksinler evrimsel olarak korunmuştur
• Omurgalılarda farklı nöreksin izoformları ve ayıklanma ürünleri değişken ekspresyon
gösterir
• «Recognition code»
Nöroliginler
• Nöreksin ligandları olarak tanımlanmış, tip I membran proteinleridir.
• Postsinaptik membranda yer alırlar.
• Omurgalılarda 4 farklı gen tarafından kodlanırlar
– NL1, NL2, NL3 ve NL4
• α ve β-nöreksinler tüm nöroligin tiplerine bağlanır.
• Belirli sinapslarda lokalizedir (Pan-nöronal ekspresyon yok)
– NL1: ekstatör sinapslar – NL2: inhibitör sinapslar – NL3: inhibitör sinapslar
– NL4: ekstatör ve inhibitör sinapslar
Nöroliginler
• Ekstraselüler bölgenin büyük bir kısmı esteraz- benzeri domain içerir.
• Bu domain dimer oluşturur.
• Kısa sitoplazmik kuyruk bölgesi PDZ-domain içerir
– PSD-95, diğer PDZ-içeren proteinler ve gephirin’e bağlanır
Nöreksin-Nöroligin bağlantısı
• Trans-sinaptik kompleks
• α- ve β-nöreksin aynı LNS domaini ile nöroliginle etkileşmekle birlikte beraber bağlanma özellikleri farklıdır.
• Farklı izoformların bağlanma afiniteleri değişkenlik gösterir.
• Nöreksin ve nöroliginlerin bağlanmaları alternatif ayıklanma ile sıkıca düzenlenir.
Hücre-temelli deneyler ile sinaps oluşumunun araştırılması
• Bir nöron, nöroligin eksprese eden bir non- nöronal hücre ile temas ettiğinde bu hücrede
presinaptik belirteçlerin membrana yönlenmesine neden olmaktadır.
• Bir nöron, nöreksin eksprese eden non-nöronal
hücre ile temas ettiğinde postsinaptik belirteçlerin membrana yönlenmesine neden olmaktadır.
• Nöroligin’in aşırı ekspresyonu
(overexpression):
Nöronal sinaps
yoğunluğunda dramatik bir artış
– Nöroligin-1: eksitatör – Nöroligin-2: inhibitör
• Transgenik farelerde nöroligin-1 aşırı
ekspresyonu: Sinaps yoğunluğunda artış.
• Nöroligin-1 delesyonu:
Sinaps yoğunluğunda değişiklik yok
α-Nöreksinler ve Nöroliginlerin yaşamsal işlevleri
Nöreksin KO fare çalışmaları
• Her 3 α -nöreksin için kombine KO:
• Letal
• NT salınmasında şiddetli bozulma
• Beyin kökü kesitlerinde ve kültüre edilen kortikal hücrelerde glutamaterjik sinaptik iletim tamamen ortadan kalkıyor
• Sinaps yoğunluğunda anlamlı bir azalma yok
• Postsinaptik NMDA reseptör işlevinde değişiklikler
• İkili α-nöreksin KO:
• Hayvanlar erişkin döneme ulaşıyor ancak inhibitör sinaps yoğunluğunda azalma var
• Eksitatör sinaps
yoğunluğunda değişme yok
– Tek alfa-nöreksin KO:
• Yaşayabiliyor
• Nöreksin-1α KO fareler:
Hipokampüste azalmış
eksitatör iletim ve davranış bozukluğu
• Tüm bu bilgi verici çalışmalara rağmen nöreksinlerin kesin fonksiyonları tam olarak anlaşılabilmiş değil
• Ca2+ kanalları ve NT salımından sorumlu diğer bileşenlerin presinaptik uca yönlendirilmesi
• Postsinaptik yapıların kurulumu
• Moleküler mekanizma ???
Nöroligin KO fare çalışmaları
• Üçlü NL-1, NL-2 ve NL-3 KO FARELER :
– Perinatal letalite – Sinaptik iletim yok – Nöreksinlere benzer
biçimde sinaps
yoğunluğunda belirgin bir değişiklik yok
• Sinaps yapısının organize edilmesi
• NL-1 KO fareler
– Eksitatör sinapsaların kuvveti azalıyor
– NMDA- / AMPA-reseptör aracılı yanıt oranında
azalma
• NL-2 KO fareler:
– İnhibitör sinaptik iletim azalıyor
Özet
• Nrxn ve Nlgn KO farelerde sinaps sayısında artma ya da azalma yok
• Sinaps fonksiyonu etkileniyor
• Sinapsın oluşmasında değil kurulum ve
fonksiyonda önemli
• Sinaptik aktivite
– N-kaderinin dendritik dikenlere yönelmesine – Postsinaptik yapıların lokalizasyonuna
– Gelişen ve olgun sinapslarda LTP sırasında meydana gelen yapısal değişimlerin stabilizasyonuna
neden olur.
• Sinaptik yarık boyunca etki göstererek presinaptik plastisiteyi de düzenler.
• Presinaptik N-kaderin adezyonunun azalması vezikül geri dönüşümünü etkiler
N-Kaderin
III. KADERİNLER
• Klasik kaderin molekülleri, yapısı en iyi bilinen hücre adezyon molekülleridir
• 5 adet ekstraselüler kaderin tekrar domaini içeririer
• Amino terminal EC1 domaini trans olarak adezyona aracılık eder.
N-Kaderin
• Beyinde bulunan klasik kaderin
• Homofilik etkileşim
• Sinapsların çevresinde lokalize
• Sinaps sayısını kontrol etmez ve sinaps oluşumunda rol oynamaz
• Sinaps gelişiminde düzenleyici bir rolü olduğu düşünülmekte
Sinapslarda diğer kaderin-ilişkili proteinler
• Drosophila: Flamingo (omurgalı homoloğu CELSR)
– Çok sayıda kaderin tekrarı içerir
– Hücre polaritesi ve sinaps spesifitesinde rol oynar
• Protokaderinler:
– Ɣ-protokaderinler
– Kısmen de olsa sinaptik
– Spinal kordaki internöronların postnatal canlılığı için gerekli
• Kalsinteninler:
– Fonksiyon?
IV. SynCAM proteinleri (Cadm / Nektin- benzeri moleküller)
• Sinaptik CAM
• Eksitatör sinaps sayısında artışı destekler
• 3 adet ekstraselüler Ig- domain, 1 adet
transmemran domain ve intraselüler FERM- ve PDZ-bağlanma motifleri
• Beyinde yüksek oranda eksprese olurlar
• Pre- ve postsinaptik bölgelerde lokalizedirler
SynCAM 1
• Gelişen nöronlarda, aksonal büyüme konilerinin yüzeyinde lokalizedir
• Büyüme konilerindeki «temas algılayıcısı (contact sensor)» na benzer biçimde akso-dendritik temas bölgelerinde hızlıca kararlı adezyon kompleksleri şeklinde yapılanır
• Bu bölgede sinaptik belirteçlerin toplanmasına neden olur
• Homo- ve heterofilik etkileşim gösterir
SynCAM1
• Transgenik fare modelleri
• Artmış SynCAM1 ekspresyonu: Fonksiyonel eksitatör sinaps sayısında artış
• Sinaptik yapının sürdürülmesi
• SynCAM1 kaybı
– Eksitatör sinaps sayısında azalma – İletimde azalma
– Sinaptik membran yapılarının kısa süreli varlığı
SynCAM1
• Olgun sinapslarda LTD’nin negatif düzenleyicisi
• Uzaysal öğrenmede etkili
• Nöronal ağların kurulması ve plastisitesinde önemli
– Göz-spesifik yanıtların adaptif değişiklikleri sırasında, görme
korteksinde alışılmadık ekspresyon değişikliklerinin gözlenmesi
– Yaralanmayı takiben spinal kord motor nöronlarında restrasyon sırasında yüksek oranda
ekspresyon değişikliğinin gözlenmesi
• SynCAM 2 ve SynCAM 3
– Benzer işlevler
V. LAR ailesinin Reseptör Fosfo-Tirozin Fosfatazları (RPTP)
• LAR (Leukocyte-associated receptor), RPTP-σ ve RPTP-δ
• Ekstraselüler domainleri 3 adet Ig-domain, 8 adet fibronektin tip III tekrarı içerir
• LAR-tip RPTPler hücre içi bağlanma partnerleri alfa liprin’e bağlanarak sinaps oluşumunda rol oynarlar
• Ekstraselüler olarak iki ligandı tanımlanmıştır
– Netrin-G ligandı
– Nörotrofin reseptörü TrkC
VI. Diğer Ig-domain proteinleri
• Contactin’ler
• NCAM/L1 ailesi
VII. LRR Proteinleri
• LRRTMler
• Netrin-G ligandları (NGLler)
• Sinaptik adezyon benzeri moleküller (SALMler a.k.a. Lrfn)
Netrin-G1 ve Netrin-G2 Ligandları
• Netrin G1 ve G2, Netrin izoformalarıdır
• Omurgalılara özgüdür
• Aksonal membrana GPI-çapası ile tutunurlar.
• NGL’ler netrin-G1’e bağlanabilmeleri nedeni ile tanımlanmış ve isimlendirilmişlerdir.
• LRRC4 olarak da bilinirler
• Omurgalılarda NGL1-3
• Tip I membran proteinleridirler
• Ekstraselüler LRR dizisi, 1 adet Ig-domain,
transmembran bölge ve PSD-95’e bağlanabilen kısa bir sitoplazmik kuyruk bölgesi içerirler
• Postsinaptik membranlara lokalizedir.
• NGL1 ve NGL2’nin presinaptik netrin-G1 ve netrin- G2’ye; NGL3’ün de LAR-tip RPTPlara bağlandığı
düşünülmektedir.
• Netrin-G2 veya NGL2 KO fareler: Hayatta kalabiliyor, fertil ve hafif davranış değişikliği gösteriyor
• Fonksiyon: Düzenleyici sinyalizasyon sistemi olarak işlev gördükleri düşünülüyor.
SALMler
• Omurgalılarda 5 adet SALM geni
• Tip I membran proteinleri
• Amino terminalinde LRR domaini, tek Ig-domain ve fibronektin III domain, transmembran bölge ve
sitoplazmik kuyruk bölgesi
• SALM-1 ve SALM-3: PSD95
SALMler
• Ekstraselüler bölgede SALM-4 ve -5 homofilik kompleksler oluştururlar
• SALM’lerin bir kısmı AMPA- ve/veya NMDA-tip glutamat reseptörleri ile etkileşime girebilir
• Nöronal gelişim ve nörit filizlenmesinde rol oynayabilecekleri düşünülmekte.
• Sinapslardaki kesin rolleri ?
Eksitaör Sinaps Gelişiminde Tirozin Kinaz Reseptör Sinyalizasyonu
• Klasik CAM’lerine ilave olarak transmembran reseptör tirozin kinazlarıjnda sinaps
gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir.
Eph/Eph reseptörleri
• EphB reseptör tirozin kinazlar
– Ephrin ligandlarının bağlanması ile postsinaptik sinyal oluştururlar
• EphB1 ve B3 ikili delesyonu sinaps yoğunluğunda belirgin azalma ve dendritik dikenlerde morfolojik değişiklikler
• Hücre iskeletinin yeniden şekillendirilmesi üzerinden sinaptik fonksiyonu düzenlerler
• RhoA ve Rac gibi Rho ailesi GTPaz’lar üzerinden postsinaptik dendritik dikenlerde aktin hücre iskeletinde şekil değişikliğine neden olurlar
Trk Reseptörleri
• Nörotrofin
sinyalizasyonuna aracılık ederler
• Uygun sinaps sayısı ve ince yapılanması için gereklidirler
• Aktivite-bağımlı olarak sinapslarda yapısal ve işlevsel değişiklikleri düzenlerler
• İnsülin reseptörü
• ErbB reseptörleri
İlave Yüzey Etkileşimleri
• İntegrinler:
– Sinaps matürasyonu – Sinaps fizyolojisi
Trans-sinaptik etkileşimler klasik CAM’lerine sınırlı değildir.
• Pentraksinler
• Ekstraselüler olarak AMPA reseptörlerine bağlanarak eksitatör sinaps gelişimini düzenlerler.
ÖZET
Sinaps oluşumu:
• Sinapsların sınırlarını belirleyen ve sinaptik bileşenlerin karşılıklı gelmesini,
• Oluşmuş sinapsların olgunlaşmasını
sağlayacak mekanizmaların varlığını gerektirir.
Hücre adezyon molekülleri, sinyal iletim proteinleri
• Cevaplanmayı bekleyen sorular:
– Bu proteinler gerçekten in vivo ortamda da sinaps oluşumu için gerekli yönergeyi oluşturuyor mu?
– Bu trans-sinaptik etkileşimler aslında farklı moleküler etkileşimlerin kooperatif bir etkisi midir?
– Bu etkileşimler olgun bir sinapsta plastisiteyi ve sürdürülebilirliği nasıl etkiliyor?
– Bu moleküllerin işlevleri kesin olarak belirli midir? Yoksa bir sinapsın ömrü boyunca değişiyor olabilir mi?
– Bu proteinler hangi hücre içi sinyal iletim yollarını kullanmaktadır?
SİNAPTİK HÜCRE ADEZYONU VE BEYİN HASTALIKLARI
• Nörolojik
• Nörogelişimsel