• Sonuç bulunamadı

HASAT. fanzin N.NUSRET NUHOĞLU DİLAY OK OĞUZHAN KAYACAN EMİRCAN BÖLÜK CEVAT GALİP ARZU AYTUR MAKTULİ AHMET D. ÇAKAR ANIL ÖZKONUŞ BAKİ DOĞANGÜR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HASAT. fanzin N.NUSRET NUHOĞLU DİLAY OK OĞUZHAN KAYACAN EMİRCAN BÖLÜK CEVAT GALİP ARZU AYTUR MAKTULİ AHMET D. ÇAKAR ANIL ÖZKONUŞ BAKİ DOĞANGÜR"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

N.NUSRET NUHOĞLU DİLAY OK OĞUZHAN KAYACAN EMİRCAN BÖLÜK CEVAT GALİP ARZU AYTUR MAKTULİ

AHMET D. ÇAKAR ANIL ÖZKONUŞ BAKİ DOĞANGÜR SAMED ATAŞ ALPER ÖZGÜN COŞGUN BERK MERTOĞLU

HASAT

SENE:2 - 3.HASAT - MAYIS - BELEŞ

fanzin

Tek yaptığımız tutanak tutmak gerisi takdir-i mutlak.

(2)

Sözümüz kapısı çalana!

Peki gayemiz nedir?

Hasat Fanzin, artık yazarı kazandırmak değil, bu coğ- rafyada okuru kazandırmak isteyecektir.

Değinmek istenilen noktada şu önemlidir ki;

Edebiyat dünyasını bir tarla varsayarak ve bu tarlada çalışan ekip biçen biz oldukça,edebiyat adının geçtiği her coğrafyada ektikçe gözümüz gönlümüz açılacaktır.

Hasat Fanzin,bu tarlada ekin ekip biçmekte olan bir yayındır.

Bir tarla ki,Yusuf Has Hacip’ten Yaşar Kemal’e kadar gelmiş geçmiş ne ustalar görmüştür.

Ayrım gayrım yoktur biline!

İsteriz ki bitsin raflardaki vahşet ve isteriz ki sür- mesin pazardaki yazarlık.

Hasat Fanzin;

Hem Neşet Ertaş’ı sevdirecek hem de Bülent Ersoy’u.

Sevgi ile,muhabbet ile.

Ekin ki hasat olsun!

Tüm imla kuralları okumayı kolaylaştırmak amacıyla kullanılmıştır.

HASAT FANZİN

(3)

h

Çoktan var edilmiş hiçlik, kazandığımızı sandık- larımızdan inşaa edildi.Güneşe sahip olduğunu sa- nan insanlık, bir çiçeğin çöle dönmüş yüzünü gö- remedi.Suya sahip olduğunu sanan insanlık, kendi içini sarmalayan kiri önemsemedi.

Hey sarmaşıklanmış yokluk! Ne kadar edebileceğine algın yetmedi.Ölüler oratoryosu burası.Ölümlerini- ze çiçekleri kılıf biçmek isterdim ama siz yaşam- larınızı kefen kıldınız.Yanan kül kokuyorsunuz.Bir çağ yangını bu.

DİLAY OK

(4)

H

SAMED ATAŞ

Senin gözlerin beni,

Ürkek ceylanların sudaki Ayak izi kadar görür

Hep.

Ben ise bir ölenin, Ölüm anında bakıp

Kaldığı yer gibi İzlerim seni.

B A K I Ş M A N I N T A S V İ R İ

(5)

h

F E R İ D E V E Y A Z I L A R (II)

Aradan 3-5 yıl geçti,

Şu sıralar gene seni anıyorum Feride;

Bir tapınakta,

Bir dağın en ıssız yamacında,

Kafesimin tee içinde hatta parmaklarımın en ucunda.

Ardından birden tebessümleniyorum;

Ne kadar da güzeldi seni yâd etme merasimi,

Bir gülüşün nasıl da yeşertiyordu bir filin ezip geçtiği çimeni,

Bir yaprağı kopartılmış kardeleni,

Hatta topu yeni patlamış 4 yaşında ki bir bebeği.

Ama sonradan ne oluyorduysa sen ve gülüşün gidiyordun.

Tek başıma yürürken dar sokakların bozuk kaldırımlarında, Dengemi bozuyordu seni tekrar düşleme saadeti,

Güneş batıyordu dünyamda.

İşte böyle de tehlikeliydi; senliğin ve bensizliğin Feride.

BERK MERTOĞLU

(6)

H

K E D E R

Damarlarımda dolaşan alkol Beynime nüfuz eder,

Kasvetli gecenin, loş ışığında.

Oturur keder.

Muhabbetleşiriz an be an.

Dünya yansa bize mi?

Kuşlar hiç ötmese kime ne?

İnsanlık son bulsa da hiç değil.

Sadece o an kelimeler dökülür ağızdan.

Gerçek kelimeler, kutsal cümleler Daha önce her şey boşunaymış gibi.

Ağlamaya başlarım.

Yağmur şiddetli.

Tüm dünyaya yağmur yağıyor şimdi.

Bütün dünya arınmalı, temizlenmeli.

İnsanlar sokaklara dökülüyor.

Göze çarpan detay ise bazıları şemsiyeli.

ALPER ÖZGÜR COŞGUN

(7)

h

Kalkamasam da şifadan Görmek istediğimi Ben biliyorum, Sen de bil.

Sen iyisi,

Gecenin körü de olsa, Cama çıkıver.

Güneşe kadar ayrılma pencereden.

Gelmek istediğimi Sen de bil.

CEVAT GALİP 09.05.16

G E C E N İ N K Ö R Ü

(8)

H

S Ü R E Y Y A’ L I Ş İ İ R

Bir çiftçi gibi uyandım, değme keyfime.

Sanırsın ambarlarım ağzına kadar dolu.

Boy vermiş yavru oğlaklar gibi.

Neşeyle içiyorum dereden suyu.

Kalktım, giyindim çiçekli entarimi, Kalabalıklarla pikniğe gider gibi.

Seke seke coşkuyla yürüdüm yol boyu.

Gözlerimde çocuk parkları, salıncaklar, Pamuk helva satıcıları gibi gökyüzü.

Süreyya’yı gördüm mahmur, uykulu,

Sallıyor kuyruğunu neşemi azarlar gibi.

Kırk yılda bir gülmüşüm, değme keyfime.

Aman Süreyya, dur miyavlama.

İçimde mırıl mırıl şen bir türkü, Katlı katmerli neşemi bozma.

Günler, aylar geçti ağaçların dallarında ayaz.

Dersin ki ambarlar kapandı, oğlaklar ahıra çekildi Bir hüznü kaldı şarkıların bir de tadı şarabın.

Yol bitti, gün bitti, o şarkı bitti.

Bitecek diye sevmeyelim mi Süreyya ?

ARZU AYTUR

(9)

h

G E N Ç L İ K B A H Ç E M

Papatyaları kopardın.

Karanfilleri cigarana kattın.

Gülleri ellerinle boğdun.

Ah be Güzelim...

Papatyanın canını, Karanfilin sevdasını, Gülün dikenini,

Unuttun.

EMİRCAN BÖLÜK

(10)

H

K E P A Z E Y A Ş A M I

Şimdi oturmuş patates yiyorum trans yağlı.

Yıkanmadım kaç gündür çıkmıyorum da dışarı.

Yeşilçay kutularını biriktiriyorum ve nane yaprakları Kuruyana kadar çok ferahlatıyorlar gövdemi.

Gül kolonyası da öyle.

Doğallığı özlüyorum her anlamda Fakat helikopter geçiyor üzerimden.

Başkentten sıkıldım.

Ama doğa bana narin ezgilerle yanlışımı anlattı.

Yanlışım yakaymış, taraf yani.

Daktiloda yazmaya soyunduğum hiçbir yazının, Sonunu getiremedim şimdiye kadar

Ve şimdi oturmuş soğuk çay içiyorum, Cash dinliyorum.

Tanrım kurtarman gerek beni.

Bu kepaze yaşamdan Ve trans yağlardan.

OĞUZHAN KAYACAN

(11)

h

Y İ T İ K

Kokusuna tutulup kaldığımız baharlar vardı.

Aklın peşinde koşup çoğu zaman düştüğümüz, Çiçeklerinden bal damlayan kadınlar vardı.

Güzelliğiyle gözlerimizin camlarını kıran, Ağaç koğuklarında saklanan kuşlarımız vardı.

Mevsim aşk olunca şarkılar cıvıldayan,

Göz görünce gönüle taşınan hikayeler vardı.

Kitaplardaki cümlelerin üzerinde yürüdüğümüz, Değişken adlarımızla dillerimize dolanan, Hikayelerdi bunlar.

Hatırlarsan eğer donmuş sabahta,

Pabuçlarımızın ucunda kırılan buzlarımız vardı.

Göğümüzü yere serip yüzlerimizi okuduğumuz, Gölgemizi uzatan günden geceye varınca,

Çoban yıldızına tutunduğumuz gecelerimiz vardı.

Sadece bizim yaşadığımız geceler,

Gövdemizin karşıdaki ışıklara göz kırptığı geceler.

AHMET D. ÇAKAR

(12)

H

H A T I R A T

Bugün sınavım vardı.Uyandığımda aynaya bakma- dım. Bu aralar çok yakışıksızım.Uyandığımda ülkeyi kurtarırım umuduyla uyandım.Sınavıma gittim sınav akademikdi çok fakat ben ayakkabımı silmediğimden sebep sorulara halk diliyle cevab vermeyi münasip buldum çünkü 8-5 çalışmak, diplomalı olmak, arka- daşlarla öğle tatiline çıkmak biraz karizma gerek- tirir.Arkadaşlarımın söylediklerine göre karizmam varmış.Ben tatillerde genelde bütlere girerim veya bizim bahçede kayısı toplarım.Karizma bilmem varsa aforizma kullanırım.

Hoca geldi saçımı okşadı sıkolyozu matürasyona göre sıralama sorusuna yardım etti ama doğru ceva- bı hatırlayamadım.Bindiğim otobüs Alibeyköyü giri- şinde arıza yaptı.Milli görevi orda dükkanı olan çiçekçi ağbi üstlendi otobüsü kurtardı.Benim de ülkeyi kurtarasım var ama sınavdan ötürü uyumadım.

Önce uyuyayım bir sonra ülkeyi kurtarırım, acelesi yok.

MAKTULİ

(13)

h

K O Y U M U H A B B E T

Severim geceyle muhabbeti Ona kıymetlimi anlatıyorum.

Akşam güneşi vurmuş,

Tüm masumiyetiyle parlayan, Dili olmasa da konuşan, Ceylan gözlerini.

Diğer mevsimlerdekinden farklı, Düştüğü toprağa can veren,

Onu dinleyen, ruha baharı müjdeleyen, Nisan yağmuru sesini,

Derdi, kederi unutturan,

En şiddetli fırtınalarda kol kanat geren, Kasıp kavuran sıcaklarda gölge olup,

Gönüle ferahlık veren,

Yalnızlıklarda koşup sırt yasladığım, Koca çınarım, varlığını

Derken ay batmaya başlamış.

Doğuyor bir karanlığa daha güneş.

Yeniden konuşmak üzere Hoşçakal sessiz dostum.

BAKİ DOĞANGÜR

(14)

H

Nerden başlayacağımı bilmediğim için ortasından dalıyorum.Zaten bu hayatta hiçbir işim düzgün ol- madı.Kendimden giderek tiksinmeye başlıyorum.Üze- rime yapıştırılan etiketler veya kendime yakıştır- dığım sıfatları taşıyamıyorum artık.Anlık hevesler değildi bunlar.Iyi olduğuna inandığım,belkide doğ- ru düzgün yapabileceğimi düşündüğüm tek şeydi.

Kendimi bulduğumu düşünmüştüm.Arayışımın bittiği- ni düşünüyordum.Ama öyle olmuyormuş işte.Tıkanıyor insan sanki önceden çok yol alabilmiş gibi.Insan tıkandığında daha ağır geliyor yaşamaya çalışması.

Düşüncelerinin ağırlığı dayanılmaz bir hal alıyor.

Giderek beynini ve tüm vücudunu sinsi bir hasta- lık edasıyla ele geçiriyor.Sonunda yorgun düşüyor.

Belki bir zafer kazanırım ümidiyle çıktığı bu yol- da aldığı ağır darbelerle evine dönüyor.Yeni iyi gelmiyor,eski zaten eski.Karşıma ne çıkacak bil- miyorum ama eskisi kadar hevesim yok artık hiçbir şeye.Yorgun düştüm.Bir yenilgiyi daha kaldıramaya- bilirim.

ANIL ÖZKONUŞ

(15)

h

Ocak doğumlu melek Öldü.

Meleklerde ölürmüş, Gördüm.

Ben öldürdüm onu.

İstedim.

O ölürken melekler konuşuyor başka.

Keşke sussun Bütün melekler Hepsi ölsün.

Hiç melek olmasın hiç.

Kalmasın.

O yaşamadı ya Herkes ölsün.

Ş U B A T L A R I S E V M E Y E C E Ğ İ M

N. NUSRET NUĞOĞLU

(16)

f hasatfanzin

d hasatfanzin 4

hasat.ekinn@gmail.com

l

Hasat Fanzin

y KUMBARASI

Hasat Fanzin, fanzin kültürünü yaşatmak, kali- teli edebiyat yapma ve okuyucuyu müşteri olmaktan çıkarıp sadece okuyucu olarak kabul etme gayesi gütmektedir.

Alışılagelmişin dışında “beleş” olarak yayın hayatına devam eden ve son zamanlarda artan kağıt ve baskı adedimiz, dağıtım maliyetimiz nedeniyle Hasat Fanzin’i yaşatmak için gözüktüğü üzere

“Hasat Fanzin Kumbarası” kampanyasını başlatmış bulunuyoruz.

Dağıtım ağımızı genişletmek ve kaliteli edebi- yat için yapacağınız maddi desteğe talibiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada, ABD’nin eski dış ticaret temsilcisi de olan dışişleri bakanlığının 2 numaralı ismi Robert Zoellick’in atanmasının,

Verilen m do¤rusu ve bu do¤ru üzerinde bulunmayan bir P noktas›n› kullanarak, sadece pergel yard›m›yla P’den geçen ve m do¤rusuna paralel olan do¤ruyu bulman›z

Yapay zekâ kullanarak bir kişinin görüntüsünün başka bir kişinin görüntüsüyle değiştirilmesine derin taklit (deepfake) deni- yor.. Bir kişinin görüntüsünün montaj

Araştırmada incelenen özelliklerden bitki boyu, yan dal sayısı, gövde çapı, bitki başına harnup sayısı, tohum verimi, ham protein oranı, ham yağ oranı ve ham

Bu çalışmamızda çevresel şartlardan olan hidrotermal ortamın, farklı fiber dizilimlerine sahip tek tesirli bindirme bağlantılı kompozit numunelerin hasar

Biochemical synthesis of silver nanoprticles using filamentous fungi Penicillium decumbens (MTCC-2494) and its efficacy against A-549 lung cancer cell line. Chinese

DP 410 ve DP 490 yapıştırıcısı ile bindirmeli olarak alın alına birleştirilen halka kesitli çubuk numuneler, alın alına birleştirilmiş numunelere oranla gerek

Moder- niteyle, yani ekonomide modernleşme, anayasal düzen, liberal demokrasi ve bireysel otonomi üzerine kurulu toplumlara geçişle birlikte, kamusal alan bir yandan ahlaki,