EĞİTİM BİLİMLERİ 9A KPSS

(1)

1

sağlamak amacıyla kullanılan bir tekniktir. Dersin giriş ya da gelişme aşa- malarında ve özellikle öğrencilerin yorulduğu, dikkatlerinin dağılma ris- kinin olduğu durumlarda kullanılması daha uygundur. Tartışmaya değer ciddi bir konu verilebileceği gibi mi- zahi bir konu ya da sorular verilebilir.

Öğrencilerin görüş ve düşüncelerini özgürce söylemelerine yönelik kısa süreli yaratıcı bir tekniktir.

Cevap B

8. İş birliğine dayalı öğrenmenin ilkeleri;

olumlu bağlılık, bireysel sorumluluk, yüz yüze etkileşim, sosyal beceriler, eşit başarı fırsatı, grup ödülü ve bireysel değerlendirilebilirlik olarak ifade edilmiştir. Karşılıklı sorgulama ise iş birliğine dayalı öğretim tekniklerin- den biridir. Yani karşılıklı sorgulama iş birliğine dayalı öğrenme ilkesi de- ğil, öğrenme türüdür.

Cevap D

9. Bireyin kazandığı bilgi ve becerileri, karşılaştığı problem durumlarında kullanması yansıtıcı düşünme ile ilgilidir. John Dewey’e göre yansıtıcı düşünme bir durum üzerinde dikkatli olarak aktif ve etkili bir düşünme sü- reci gerektirir.

Cevap C

10. Somut yaşantı ile öğrenme şekline sahip bireyler için yaşantı ve prob- lemlerle kişisel olarak ilgilenmek düşünmekten daha önemlidir. Bu öğ- renme şekline sahip bireyler rol yapma, akran grupları arasında tartış- ma, dönüt alma ve bireysel çalışma etkinliklerinden hoşlanan bireylerdir.

Cevap D 11. Zihin haritalarının yararları; hızlı ve pratik bir şekilde not tutmaya katkı sağlama, planlamayı kolaylaştırma,

konuyla ilgili önemli başlıkları belirle- meye katkı sağlama, bir konu sunul- madan önce konuların belirlenmesi, rapor yazarken tüm bileşenleri ve ay- rıntıları görmeye katkı sağlama, bir- birleriyle ilişkili kavram ve konuların görülerek birleştirilmesini sağlama ve yaratıcı düşünmeye katkı sağla- ma olarak ifade edilmiştir.

Cevap E 12. Kavram yanılgılarını ya da bilimsel

olmayan bilgileri ve bunların yanlış- lığını öğrenciye göstermek amacıyla kullanılan kavram kargaşası yaratma tekniğinde öğrencinin sahip olduğu yanlış bilginin işe yaramadığı, kendisine gösterilmeye çalışılır.

Cevap A

13. Öğretim sürecinde öğrenciler arasın- daki bireysel farklılıklar çok önem- lidir. Bu yüzden öğretim ortamı çok yönlü düzenlenmeli ve farklı yöntem- ler birlikte kullanılmalıdır.

Bu durum öğretim düzeyini uygun hale getirme olarak tanımlanır. Öğ- retim düzeyini uygun hale getirme = bireysel farklılıklara hitap etme

Cevap E

14. Bir grubun sınırlandırılmış bir zaman aralığında bir probleme çözüm getirmek, karar vermek ve hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullandıkları yaratıcı düşünme, problem çözme ve karar verme be- cerilerini geliştirmeye yönelik olan teknik 1930’lu yıllarda Alex Osborn tarafından geliştirilmiş olan beyin fırtınasıdır.

Cevap D 15. Eğitsel oyunlar dersin amacına uygun, eğitsel değerde, öğrencilerin düzeyine uygun, basit ve eğlenceli olmalıdır. Dersin tamamını kapsama- 1. Öğretmenlerin öğrenme-öğretme

sürecini düzenlerken öğrencilerin ge- lişim düzeyi, hazırbulunuşluğu, ihti- yaç, ilgi, yetenek, beklenti ve bireysel farklılıklarını dikkate alması öğrenci- ye görelik ilkesidir. Bu yüzden farklı eğitim düzeylerinde farklı süreçler düzenlenir.

Cevap A 2. Von Glasersfeld öncülüğündeki ra- dikal yapılandırmacılara göre birey dünya gerçekliğini yapılandırmak yerine kendi gerçekliğini, ihtiyaçları doğrultusunda oluşturur. Bu süreç- te bilgi keşfedilmez birey tarafından yaratılır.

Cevap E 3. Çoklu zekâ ile işlenen derslerde bireysel farklılıklara hitap etmek için farklı yöntem ve teknikler birlikte kul- lanılır.

Cevap C 4. Sebat-sabır öğrencinin derse ve

öğrenmeye karşı gönüllü olması de- mektir. Öğrenciler derse karşı ne kadar olumlu tutum geliştirirlerse etkin- liklere ne kadar gönüllü katılırlarsa o oranda kısa zamanda öğrenebilirler.

Cevap B 5. Bobbi De Porter tarafından geliştiri- len kuantum öğrenme kesinlik ara- maz ve olasılıklar üzerine odaklanır.

Öğrencilerin kişisel gelişimlerini üst düzeye çıkarmaları amaçlanır. Ka- zandırılmak istenen iki tür beceri var- dır. Bunlar akademik ve yaşam boyu öğrenme becerileridir.

Cevap D 6. İşlenmiş konuların tekrarı için son de- rece uygun bir teknik olan zıt panel tekniğinde öğretmen sınıfı iki gruba ayırarak birine soru diğerine cevap- lama görevi verir.

Cevap B 7. Fikir taraması, öğretim sürecine di- namizm kazandırmak, öğrencilerin dikkatini çekmek ve derse ilgilerini

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN

KARA KUTU YAYIN • İNFORMAL YAYINLARI

informalyayinlari@gmail.com

www.informalyayinlari.com

(0543) 614 01 88

Yayınevi Kurumsal İletişim

9A

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ

DENEME SINAVI ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

(0539) 775 48 50 Kurumsal Deneme

Teknik Destek Sorumlusu

Sınav s^onuç^ve ana^lizlerine www^.karakutuyayin.comadresi_nden_ulaş_abilirsin_iz_.

(2)

KPSS/EĞİTİM BİLİMLERİ SINAV 9 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

2

malıdır (5-10 dakikalık bir zaman dili- mi uygundur) ve oyuna başlamadan önce oyun kuralları açıklanmalıdır.

Cevap B 16. Problemin belirlenmesi ve olası çö- züm önerilerinin belirlenerek karton- lara yazılıp sınıfın çeşitli köşelerine asıldığı köşelenme tekniğinde öğren- ciler katıldığı çözüm önerisinin yazıl- dığı köşeye gider. Aynı köşedeki öğ- renciler çözüm önerisini tercih etme nedenlerini tartışır. Grupça belirlenen nedenler sınıfa sunulur. Grupça tartışarak sınıfça ortak karar alınır.

Cevap E 17. Tahmin gözlem açıklama hem bireysel hem de küçük gruplarla uy- gulanabilir. Kavram yanılgılarının belirlenmesinde kullanılabilir. Akıl yürütme, gözlem ve analiz yapma becerisini geliştirir. White ve Gunsto- ne tarafından geliştirilmiştir.

Cevap A 18. Problem çözme yöntemi gerçek yaşamla ilgili sorunların öğrenciler tarafından bilimsel çalışma yoluyla çözülmesi ilkesine dayanır. Yöntem, özellikle bilişsel alanın uygulama ve üzerindeki kazanımlarına ulaşmada etkilidir.

Cevap C 19. Büyük grup tartışma tekniğinde öğ- retmen sınıfa konuyla ilgili sorular sorar ve tüm öğrencilerin cevaplarıy- la tartışmaya katılmasını sağlar.

Cevap E 20. Her iki öğretmenin ders işleme sü- recinde öğretmen ön plandadır ve öğretmen merkezli ders işlenmiştir.

Sunumları yansıtıp dersi anlatmak, örneklerle konuyu sistematize etmek, süreç sonunda yapılan özet, ders başında örgütleyiciler kullanmak, tahtaya çizerek anlatmak, soru cevap süreciyle ipuçları ve düzeltme- ler kullanmak; bunların hepsi özellik- le sunuş stratejisine ait özelliklerdir.

Buna göre doğru cevap C seçene- ğidir.

Cevap A 21. Belli bir konuda ya da beceride uz- manlaşmış veya işin yapılma bilgi ve becerisine sahip kişinin belirlenen beceriyi önce gösterip ardından uygulama yaptırarak öğretmesi etkili bir öğretim olacaktır.

Cevap C 22. Soruda verilen özellikler eğitim prog- ramlarının özellikleridir. Eğitim prog- ramı en kapsamlı programdır.

Cevap C 23. İlk ve ortaöğretim diploma denklikle- ri konusunda karar organı Talim ve Terbiye Kuruludur.

Cevap A 24. A, B, D ve E şıkları eğitimin toplumsal işlevleri arasında yer alırken, yaşam için temel becerilerin kazandırılması eğitimin bireysel işlevleri arasındadır.

Cevap C

25. I. Evrensel ve entelektüel eğitim-Da- imicilik

II. Öğrenme sıkı ve zorlayıcı bir çaba gerektirir-Esasicilik

III. Eğitim, yeni bir toplumsal düzen yaratmalıdır-Yeniden kurmacılık IV. Eğitim, Çocukların ilgilerine göre ve aktif katılım esas alınarak düzen- lenmelidir-İlerlemecilik

Cevap A 26. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun eğitim ve öğretimde sağlamaya çalıştığı en önemli nitelik birliktir.

Cevap E 27. Yaşam şartları tasarımının temel

amacı, öğrencilerin içinde bulunduk- ları her türlü yaşam koşuluna uyumu- nu sağlamaktır. Bu uyumda değişen toplumsal koşullara uyum önemli bir yer tutar.

Cevap B 28. A, B, C ve E seçeneklerinde verilen ifadeler zaman planlamasını sekteye uğratır. Dersin 15 dakikalık bölümünden sonra öğrencilerin dik- katleri giderek azalır. Bu durumda dikkatlerini yeniden sağlayabilmek için öğrenciler 5 dakikalık bir süre için dinlendirebilir ve bu zaman içeri- sinde fıkra anlatabilir, espri yapabilir ya da konuyla ilgili günlük hayattan örnekler üzerinde konuşabiliriz. Bu durum öğretim tekniklerinde kullanı- lan ve zaman planlamasını sekteye uğratmayan bir durumdur.

Cevap D 29. Mesleğini sevme, öğrencilere model

olma, iletişim becerilerine sahip olma ve bireysel farklılıkları dikkate alma sınıf yöneticisi olarak öğretmenin ki- şisel özellikleridir. Milli Eğitim Temel Kanunu’nda öğretmenlerin mesleki yeterlilikleri konu alanı bilgisi, öğret- menlik meslek bilgisi ve genel kültür olarak ifade edilmiştir. Güncel olay- lardaki konulara sahip olma genel kültür içerisinde yer almaktadır.

Cevap C 30. Sınıf yönetimini etkileyen yapısal

özellikler; çok boyutluluk, eş zaman- lılık, anındalık, kestirilemezlik, açıklık ve ortak geçmiş olarak sıralandırıl- mıştır.

Cevap D 31. Etkili disiplin modelinde öğretmen

otorite kurmak zorundadır. Öğrenci- lere öğütler verir ve itaat etmelerini sağlar. Kurallara uyana ödül, uyma- yana ceza verilir ama öğrencilere düşmanca ifadeler kullanılmaz.

Cevap D 32. Öğrenme işine katılan duyu organı

sayısı ne kadar artarsa öğrenmenin kalıcılığı o ölçüde artar.

Cevap C

33. Materyal değerlendirmede ürün de- ğerlendirme şu aşamalarla gerçek- leşir.

a. Amaçların belirlenmesi b. Başarı ölçütlerinin belirlenmesi c. Kullanılacak değerlendirme yakla- şımlarının belirlenmesi

d. Bilgi toplama tekniklerinin belirlenmesi

e. Değerlendirme ölçütlerinin belirlenmesi

f. Gerekli bilgilerin toplanması g. Bilgilerin analiz edilip raporlaştırıl- ması

Cevap C

34. Materyal tasarımında detaylı bilgi vermeden önemli ve özet bilgiler ve- rilmelidir.

Cevap C

35. Ürün değerlendirmenin amacı ek- sikleri belirleyip gidermek değil ma- teryalin etkililik derecesine karar vermektir.

Cevap C

36. Gerçekçi görsellerde amaç üzerinde durulan nesneyi olabildiğince gerçe- ğine uygun şekilde göstermektir. Nu- mune, maket, model ve fotoğraflar bu amaca hizmet eder.

Cevap A 37. Özelliğin araç üzerindeki etkisini in- celeme dolaylı ölçmedir. Özelliğin kendisini inceleyemeyeceğimiz durumda özelliğin araç üzerindeki et- kisine bakarız. Buradaki sözlü sınav ölçme aracıdır. İncelenen özellik matematik bilgisidir. Matematik bilgisinin araç üzerindeki (sözlü sınav) etkisi- ne bakarak matematiği iyi ya da kötü deriz. Bu nedenle dolaylı ölçmedir.

İzomorf ölçme, doğrudan ölçmenin diğer bir adıdır. Gösterge ile ölçme dolaylı ölçmenin bir türüdür, ancak göstergede rakam ya da özelliği be- lirten bir ibre olması gerekir.

Cevap B 38. Hakkı Bey ürünlerini yerleştirirken

kategorilendirme işlemi yapmıştır.

Kategorilendirme sınıflama ölçeğine ait bir özelliktir.

Cevap A 39. Öğrenme öğretme sürecinin başında yapılır. Öğrencilerin hazırbulunuşluk- larına bakma, tanıma ve yerleştirme dönem sonunda öğretmenin tekrar sınav yapması da düzey belirleme- dir.

Cevap A

(3)

KPSS/EĞİTİM BİLİMLERİ SINAV 9 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

3

40. Dolaylı ölçmede ilgi, tutum yetenek gibi kavramlara bakılır. Eğitim, zekâ ise eşit aralıklı ölçekle ölçülür.

Cevap B

41. Yönü, kaynağı ve miktarı belli olan hatalar sabit hata olarak ifade edil- mektedir. Öğrencilerin puanlarına sınıf ortalamasının belli bir oranında puan eklenmesi sabit hata ile ilişki- lidir.

Cevap D 42. Testteki soruların ünite analizine uy- gunluğunun incelenmesi güvenirliği değil geçerliği etkileyecek bir unsur- dur. Hedef davranışların ve konula- rın ilişkisini gösteren tabloya belirtke tablosu denir. E seçeneğinde ünite analiz tablosu da aynı doğrultudadır.

Bu çalışmanın ölçme değerlendirme açısından en önemli yararı kapsam geçerliğini sağlamaktır.

Cevap E

43. İç tutarlılık katsayısının +1’e yakın olması testin uygulandığı grubun he- terojen yapıda olduğunu gösterir.

Cevap B 44. Kaygı düzeyi duyuşsal bir özelliktir.

Duyuşsal özellikler ve likert tipi test- lerin güvenirliği en iyi Cronbach Alfa yöntemiyle belirlenir.

Cevap A

45. Tablonun puan, frekans ve yığılmalı frekans olarak verildiği görülmek- tedir. Soru kökünde puan frekans çarpımları toplamı (Rfx) 7075 olarak verilmiştir. Öğrenci sayısı da 130 ol- duğuna göre;

, x Nfx

7075130 54 4

=R = =

Cevap C 46. Test kapsamının ölçülecek özellik

ya da davranış evrenini örnekleyici olmaması, testin çok kolay ya da zor olması ve test maddelerinin cevaba doğrudan işaret edici ya da ipucu verici olması gibi sonuçlar geçerliği düşürmektedir.

Cevap C 47. Yapılan çalışma yapılandırılmış

grid’dir. Yapılandırılmış grid’de hem sözel hem görsel kutucuklar hazırla- nır. Öğrencinin yanlış bildiği kavramlar ortaya çıkarılır. Aynı zamanda da kavram yanılgılarını tespit eder.

Cevap C 48. Mod kelimesi Fransızca kökenli bir

kelimedir. Ve moda kelimesinden oluşturulmuştur. Yaygın olan mana- sına gelmektedir. Mod: En fazla alı- nan yani en yaygın puandır.

Cevap E

49. Organizmanın herhangi bir davra- nışı öğrenebilmesi için gerekli olan biyolojik donanıma sahip oluşuna türe özgü hazır oluş denir. Diğer bir ifadeyle organizmanın öğrenme ka- pasitesi tür olarak sahip olduğu ve genetik olarak aktarılan kimi özellik- lerle sınırlıdır. Bir organizma ancak sahip olduğu genetik donanımın izin verdiği davranışları öğrenebilir. Bu durum türe özgü hazıroluş olarak ifade edilir.

Cevap C 50. Kaçınma davranışı öğrenilmiş bir

davranıştır.

Cevap E 51. Evdeki börek kokusunu bir müddet

sonra hissetmemek duyusal uyum- adaptasyon olarak ifade edilmekte- dir.

Cevap D

52. Nötr bir uyarıcının koşullu bir uyarı- cıyla eşleşmesi sonucunda eşleştiği koşullu uyarıcının gücünü kazanma- sına üst düzey koşullanma denir.

Cevap E 53. Klasik koşullanma yoluyla kazanılan

koşullu tepkiler koşullu uyarıcının ardından koşulsuz uyarıcı verilme- diğinde bir süre sonra azalarak orta- dan kaybolur. Bu duruma sönme adı verilir. Sönme gerçekleştikten sonra koşullu uyarıcı koşullu tepki bağının tekrar kazandırılması öncekine göre daha kolay olmaktadır.

Cevap C

54. Yapılan pekiştirme işleminin pekişti- rilen doğru davranışın tekrar edilme- sini sağladığı gibi bu davranışa eşlik eden yanlış davranışların da tekrar edilmesine yol açmasıdır. Diğer bir ifadeyle pekiştirmenin davranışın tekrarlama eğilimi üzerindeki etkisi doğru davranışa eşlik eden yanlış davranışlara da yayılmakta yetişti- rilen doğru davranış arttığı gibi ona eşlik eden yanlış davranışların tek- rarlanma olasılığı artmaktadır. Bu durum etkinin yayılması olarak ifade edilir.

Cevap E

55. Soru okunduktan sonra deneme ya- nılma akla gelebilir. Ancak deneme- yanılmada tek tek denemek vardır.

Sanal ortamda görülen bir şeyin uy- gunluğuna bilişsel olarak karar verilir.

Cevap C 56. Watson’a göre bir uyarıcıya verile- cek olan tepki, o uyarıcıya karşı en son verilmiş ve en sık tekrarlanmış tepkidir.

Cevap E

57. Davranışın ardından organizma için hoş olmayan bir durum ortaya çık- ması nedeniyle davranışın tekrar- lanma olasılığının azalmasına ceza denir. Cezada pekiştirme gibi iki türlüdür duruma göre bir uyarıcının girmesiyle ya da ortamdan bir uya- rıcının çıkmasıyla davranışın tekrar- lanma olasılığı azalabilmektedir.

Cevap A 58. Pekiştirme işlemi, belli sayıda davra- nış yapıldıktan sonra gerçekleştiril- mesi durumunda sabit oranlı pekiş- tirme olarak ifade edilir.

Cevap A 59. Bilinen bir uyarıcıya tepki olarak ortaya çıkmayan, organizma tarafından istemli olarak ortaya konan ve kendi doğurduğu sonuçlar tarafından kont- rol edilen davranışlardır. Pencereyi açmak, bir ipi çekmek, ayağa kalk- mak, spor yapmak, kornaya basmak, ders çalışmak, ev temizliği yapmak vb. seçeneklerde verilen göz yaşar- ması refleksif bir davranıştır.

Cevap D 60. İnsanlar kendileri ve kendi davranış- ları hakkında düşünme, kendilerini ve davranışlarını değerlendirme ve yargıya varma yeterliğine sahip- tirler. Bu durum öz-yargılama (öz- yansıtma) olarak tanımlanır.

Cevap A 61. Gelişim birbiri ile ilişkili ve her daim

ileriye yönelik olmalıdır. Değişimde geriye yönelik kavramlar olabilir.

Cevap E

62. Hoşa giden şeyi sürekli tekrarlamak şeklindeki amaçlı davranışlar III.

Devresel tepkidir. Burada dikkat edil- mesi gereken bu davranışların dış dünyaya yönelik olmasıdır. Piaget’in kendi verdiği örnek şu şekildedir:

Bebek beşiğin üstündeki ipi eker, hoşuna gider ve sürekli ipi çekmeye başlar.

Cevap C 63. Dış dünyada gördüğümüz olayın zihinde var olan şemalar ile uyuş- maması durumu dengesizlik olarak tanımlanır. Dengesizlik durumunda zihin adaptasyonu devreye sokar yeni duruma alışmaya çalışır.

Cevap D 64. Birincil cinsiyet özellikleri her iki cins- te de üreme organlarının gelişimidir.

Cevap C 65. Bebeğin aniden duyduğu seslere ya

da ani hareketlere verdiği tepkiler moro refleksi olarak tanımlanır. Elle gürültü çıkarma, ani ses veya fotoğ- raf makinesi flaşı bile refleksin orta-

(4)

KPSS/EĞİTİM BİLİMLERİ SINAV 9 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

4

ya çıkmasını sağlayabilir. Sırt üstü yatan bebeğin başı biraz kaldırılarak baş arkaya doğru bırakılır veya be- beğin iki elinden tutularak vücut ha- fif kaldırıldıktan sonra kollar aniden bırakılır.

Moro 4 evreden oluşur.

1. Kollar omuzlardan itibaren gövde- den uzaklaşır.

2. Kollar dirseklerden itibaren düz bir şekilde uzatılır.

3. Kollar dirseklerden bükülür.

4. Kollar tekrar gövdeye yaklaşarak sakin duruma geçer. Bu hareketler sırasında parmaklar açılır ve genel- likle bebek irkilerek ağlar.

Cevap D

66. Yetişkinlik dönemi olarak nitelendirilen 30-60 yaş arasında bireylerin toplumsal sorumluluğa erişme ve çevrede saygın bir kişi olma, eko- nomik açıdan düzenini kurup belli yaşam standardına ulaşmak, çocuk- ların sorumlu yetişkinler olmasına kılavuzluk etmek, eşi ile derin ilişkiler kurmak, boş zamanlarını değerlen- dirmek için iş ve ev dışında bir uğraş bulmak, vücutta meydana gelen fiz- yolojik değişimlere uyum sağlamak ve yaşlı anne babaya uyum sağla- mak gibi durumları yerine getirmeleri beklenir. Fiziksel güçteki ve sağlık- taki düşüşe uyum sağlama süreci yaşlılık dönemi olarak nitelendirilen 60 yaş ve üzeri bireylerin beklenen gelişim ödevleridir.

Cevap C

67. Ceza ve itaat eğiliminde kişiyi ahlak kurallarına uyduran temel neden ce- zadan kaçmaktır.

Cevap C 68. Zihnin şemaları bir araya toplaması

örgütlemedir. Yani bilgilerin gruplan- dırılmasıdır.

Cevap B 69. Verilen soruda öne çıkan temel amaç

“çıkar” unsurudur. Saf çıkarcı eğilim- de “çıkar” kişiyi harekete geçiren temel güdüdür. Soruda temel amaç müşteriyi düşünmek değil daha çok müşteri kazanmaktır. Saf çıkarcı eğilimde kişi ahlak kurallarına kendi yararı ve çıkarı için uyar.

Cevap B 70. 4-7 yaş arası dönemi kapsayan gi- rişimciliğe karşı suçluluk evresinde çocuk çok meraklıdır ve bu merakını soru sorarak giderir. Soru sormak Erikson'a göre girişim duygusu de- mektir. Soru sormak, bir işi başlatmak

ve devam ettirmektir. Sorulan sorula- rın büyük bölümü cinsellikle ilgilidir.

Eğer anne baba bu soruları çok sert bir şekilde bastırırsa ve çocuğun oyun davranışları engellenirse bu durum çocukta suçluluk duygusuna neden olur. Çocukta oluşan duygu "Bir soru sorduk başımıza gelene bak." şeklin- de bir duygu durumudur.

Cevap C

71. Özel eğitimin amacı bireylerin uygun ortamlarda yaşamalarını sağlamak değil toplum içindeki rollerini ger- çekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, iş birliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir vatandaş olarak yetiş- melerini sağlamaktır.

Cevap B

72. Bireyin psikolojisinde, fizyolojisinde ve anatomisinde meydana gelen geçici ya da kalıcı tümden bir kayıp, görev bozukluğu veya yapı bozuklu- ğu olarak tanımlanan durum sapma – zedelenme ile ifade edilir. Erken dönemde anne kaybı, görme kaybı, işitme kaybı vb. durumlar sapma – zedelenme olarak değerlendirilir.

Cevap B

73. Eğitim görevlilerinin rehberlik anla- yışı ile donatılarak eğitim - öğretim sistemindeki bazı eksikliklerin gide- rilmesi tamamlayıcı rehberlik kapsa- mında değerlendirilir.

Cevap C

74. Verilen rehberlik hizmetlerinin et- kinliğini anlamak, hizmetleri devam ettirmek ya da gerekli düzenlemeleri yapmak amacıyla sunulan hizmetler izleme hizmetlerini kapsar.

Cevap B

75. Öğrencinin yetenek, ilgi ve tutumla- rı doğrultusunda yönelebilecekleri ders, alan, bölüm, bir üst eğitim ku- rumu ya da iş imkânları doğrultusun- da bilgi sahibi yapılması, bunlardan kendisi için en uygun olanını seçme- si, yerleştirilmesi ve başarılı olmasını sağlamaya yönelik hizmetler yönelt- me-yerleştirme hizmeti olarak ifade edilir.

Cevap A

76. Ginzberg ve arkadaşlarının geçici seçimler dönemi basamakları; ilgi basamağı (11-12 yaş), yetenek ba- samağı (23-14 yaş), değer basamağı (15-16) ve geçiş basamağı (17 yaş) olarak sıralanmaktadır.

Cevap A

77. Bireyin kendisine uygun meslekleri, eğitsel alanları, okulları, eğitsel ku- lüpleri, seçmeli dersleri, sosyal etkin- likleri tercih edebilmesine yardımcı olunması yöneltici rehberlik kapsa- mında değerlendirilir.

Cevap A

78. Kişiye ait benzer nitelikleri birbirin- den ayırmama ve onları aynı dere- celere koyma eğilimi mantık hatası olarak ifade edilir. Bu hata türü bilgi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklan- maktadır.

Cevap C

79. Psikolojik danışma sürecinde danış- manla danışanın samimi ilişkiler kur- ması ve bu ilişkiyi süreç boyunca devam ettirmesi rapport kurma olarak tanımlanır. Danışmanın güler yüzlü olması, danışanı sıcak karşılaması, danışanla bir süre sohbet etmesi gibi durumları içerir. Bu davranışlar danışanın kendini güvende ve rahat hissetmesini saplayarak danışanın kendini açmasına yardımcı olur.

Cevap B

80. Birinci düzeydeki (öğrenci özlük bilgiler) herkese açık olan bilgilerdir. Öğ- rencinin adı – soyadı, yaşı, cinsiyeti, boyu, kilosu, açık beden kusurları vb.

bilgiler bu düzeyde ele alınır.

Cevap E