• Sonuç bulunamadı

BURSA ULUDAĞ TTO TEKNOLOJİ PATENT PORTFÖYÜ. PORTFÖYö

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BURSA ULUDAĞ TTO TEKNOLOJİ PATENT PORTFÖYÜ. PORTFÖYö"

Copied!
57
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEKNOLOJİ PORTFÖYö

BURSA ULUDAĞ TTO PATENT

PORTFÖYÜ

(2)
(3)

SAĞ LIK He alth

Özet

1

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş özellikle, nefes darlığı, astım ve KOAH ( Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) gibi rahatsızlığı olan hastalara nebülizatör makinesine ihtiyaç duyulmaksızın ilaç tedavisi uygulanmasını sağlayan bir buluş olan nebülizatör adaptörü ile ilgilidir.

Buluşun en önemli özelliği nebülizatör cihazına duyulan gereksinimi ortadan kaldırarak nebülizatör cihazına ihtiyaç duyulmaksızın hastaların tedavi almasını sağlamaktır. Diğer avantajlı yönleri;

 Nebülizatör cihazının yarattığı gürültünün ortadan kaldırılması sayesinde hastaların ve çalışanların rahatsız olmasını engellemek,

 Nebülizatör cihazı için gereken yer ihtiyacının ortadan kaldırılması sayesinde hastaların konforlu şekilde tedavi olmalarını sağlamak,

 Nebülizatör cihazı için harcanan nebülizatör cihaz maliyeti, bakım maliyeti, elektrik maliyeti gibi giderleri ortadan kaldırmak.

Ülkemizde son raporlara göre 650’ si özel hastane, 750’si tıp merkezi, 80’i müstakil müesseseler olmak üzere devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri ve eğitim araştırma merkezleri dahil toplam sağlık kurumu sayısı 40.000 üzerindedir. Ayrıca Türkiye'de KOAH görülme sıklığını yüzde 4,2 olarak ortaya koyan araştırmalara göre, yaklaşık 80 milyon nüfusu olan Türkiye’de, 3,5 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu araştırmalara göre ülkemizde her 100 kişiden 4 ü KOAH hastasıdır.

NEBÜLİZATÖR ADAPTÖRÜ

BULUŞ SAHİPLERİ Hasan ATAR Gökhan PİRDAL

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/17688

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 7

(4)

SAĞ LIK He alth

Özet

DÜŞÜK MALİYETLİ TAŞINABİLİR VENTİLATÖR

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Buluş özellikle entübe olmuş veya solunumunda kısmen sıkıntı bulunan yapay solunuma ihtiyaç duyan hastaların hayati olgularını devam ettirecek solunum desteğini sağlayan, düşük maliyetli, kablosuz olarak çalışabilen, hafif ve seyyar bir sistem ilgilidir.

Buluş pandemi ve doğal felaket gibi olağanüstü hallerde solunum sıkıntısı çeken hastalar ve kazazedelere ayrıca akut solunum sıkıntısı çeken daimi hastalara kısacası solunum cihazlarına ulaşımda sıkıntı olduğu durumlarda yapay solunum desteği vererek bireylerin hayata tutunmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Cihaz taşınabilirliği, kablosuz kullanımı, BPM (dakikadaki nefes alma sayısı), tidal hacim, I:E oran (nefes alma / nefes verme), nefes alma süresi gibi ayarları yapmaya müsaade etmekte ve üretim sıkıntılarına karşılık kolay üretilebilirliği ile öne çıkmaktadır.

Pazar Fırsatları

1. Pandemi Durumu (covid örneği): Sadece Türkiye’nin ani bir şekilde %1 inin covid19 veya benzer bir vakanın görülmesi ve %5 inin solunum desteğine ihtiyaç duyulacağı bir durumda 40 bin kişinin solunum cihazına gereksinim ve hastaların ölüme terk edilmemesi için buluşa ihtiyaç duyulacaktır.

2. Acil Durum Ekipmanı Olarak Acil Servislerde Kullanımı: Verilere göre Türkiye 5400 ambulans sayısına ve 1533 tane hastaneye sahiptir. Her ambulans 1 adet tasarlanan taşınabilir mekanik ventilatör sağlandığında ve her hastane için aletten 3 er adet acil servislerde tedbir amaçlı bulundurulması durumunda cihaz 10 000 adet olası alım potansiyeli taşımaktadır. Dünya çapında hastane sayısı 164 500’dir.

3. Solunum Desteğine İhtiyaç Duyan Genel Hastalar: Türkiyede bilinen KOAH hasta sayısı 500 bindir. Bu hastalar dönem dönem veya sürekli solunum desteğine ihtiyaç duyabilmektedirler.

TUİK verilerine göre nüfusun %16,7 sinin alım gücü düşük olduğu görülmektedir. Bu bireyler solunum yetmezliği sorununu çözebilmek için düşük maliyeti bulunan bu cihaza yönelebilir.

Buradaki medikaller üzerinden satışı gerçekleşecek cihazın pazar büyüklüğü 83.500 olarak tespit edilecektir. Dünya genelinde Koah hastası sayısı 600 milyondur.

BULUŞ SAHİPLERİ Altuğ BAKIRCI

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2020/10464

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 6-7

SAĞ LIK

(5)

SAĞ LIK He alth

Özet

3

GÜL YAĞININ ANTİMİKROBİYAL AJAN OLARAK KULLANIMI

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Buluş, gül yağının Escherichia coli, Bacillus subtilis ve Staphylococcus aureus bakterileri üzerinde antimikrobiyal ajan olarak kullanımı; bu kullanım doğrultusunda geliştirilen formülasyonları ve bu formülasyonların üretim yöntemleri ile ilgilidir.

Özellikle Staphylococcus aureus bakterisinin ağız boşluğunda ve diş plaklarında önemli düzeylerdeki varlığı göz önüne alındığında gül yağından hazırlanan seyreltik solüsyonun gargara olarak üretilebileceği ve bu solüsyonun ağız ve diş hastalıklarının tedavisinde kullanılabileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca, gül yağı ekstraktının diş macunu ve diğer ağız-diş sağlığı ürün formülasyonlarına dahil edilmesi ağızdaki kötü kokuları önlemekle birlikte ağız ve diş sağlığının korunmasına da büyük oranda yardımcı olabilecektir.

Gül yağının çalışılan bakterilerden Escherichia coli, Bacillus subtilis ve Staphylococcus aureus türlerine karşı yüksek antimikrobiyal aktivite gösterdiği ve bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotiklere alternatif olarak kullanılabilme potansiyeli olduğu belirlenmiştir. Gül yağının natürel terapötik etkisinin yanısıra yüksek antibakteriyel etkisi nedeniyle özellikle patojen bakterilerin oluşturabileceği enfeksiyonların önlenmesinde kullanılabileceği; ayrıca, antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin gelişimini engelleyerek insan ve çevre sağlığı açısından yararlı etkiler gösterebileceği değerlendirilmiştir.

Pazar Fırsatları

Türkiye ve özellikle Isparta ilinin dünya gül yağı üretimindeki payı oldukça fazla olduğundan yağlı gül suyundan elde edilecek patentli bir gargara ürünü, gül yağı ekstraktlı diş macunu ve diğer ağız-diş sağlığı ürünleri Türkiye ve Isparta yöresi için çok önemli bir rakabet gücü oluşturabilecektir. Epidemiyolojik veriler ve klinik bulgular ile desteklenmesi halinde gül yağı solüsyonu olarak hazırlanacak göz damlasının %100 doğal yüksek katma değerli patentli yeni bir ürün olabileceği öngörülmüştür.

BULUŞ SAHİPLERİ

Arş. Gör. Dr. Sadettin DEMİREL PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2018/12912

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 6

SAĞ LIK

(6)

SAĞ LIK He alth

Özet

NEFES ÖLÇÜM CİHAZI-BRASSMANIA

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Söz konusu buluş nefesin üflendiği ve havanın temas ettiği bir ağızlığa (aparata) sahip olup, nefes ile ilgili sıcaklık, hız, hacim (volüme), yükseklik(akort), desibel parametrelerinin okunması istenen sağlık ve müzik alanında kullanılabilir. Üflenen havanın belirtilen teknik verilerini ölçer, bu verileri toplar, telefonunuza ya da bilgisayarınıza aktarır ve verileri işler, grafiğe dönüştürür ve mobil aplikasyon ile sonuç verir.

Sağlık Alanı: Sağlık alanında nefes, solunum muayenelerinde, tedavi yöntemlerinde, her ameliyat sonrası ciğerlerin açılması için (Akciğer ekspansiyonu) yapılması gereken çalışmayı hastaya hatırlatma, verilerin kaydedilmesi, gelişim oranını göstermesi ve aplikasyon sayesinde ameliyata ve tedavi gerekliliğine göre ayarlanabilen sistem sayesinde doktorun takip edebilmesini sağlayan cihaz bir ilk olacaktır.

Müzik Alanı: Nefes Çalgının nefesi doğru kullanımında güzel tını ve bütün notaların ortaya çıkmasını sağlayan en önemli etkendir. Brassmania cihazı tiz, pes, yüksek ve alçak ses, güzel tını, entonasyon (akort) ve ton ileri iletilmesini, çalgıcının doğru nefes kullanımını sağlar, ilerletir ve düzeltir. Application sayesinde öğrencinin öğretmeni, önde gelen müzisyenler ve sınıf arkadaşları ile veriler karşılaştırılabilir. Her öğrenci, amatör ve profesyonel nefesli çalan müzisyenler için hem eğitim hem çalgıcının formda kalmasını sağlayan cihaz bir ilk olacaktır.

Thein Fine Brass Instruments, Hickeys-Music, FMB Gütersloh firmaları ve alanında önde gelen Profesörler Joseph Allesi, Shahar Israel, Christan Sprenger, Jonas Bylund ile görüşüldü ve cihaz bir ilk olduğu için adeti 200$ satış fiyatı üzerine konuşuldu. Dünyada sadece bakır çalgıları çalanların toplamı 20 milyon dur. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr.

Timurçin Erol çalışmalara katılmak ve bu çalışmanın gelişiminde yer almak istemektedir.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Peter KÖRNER

PATENT BAŞVURU NUMARASI PCT/TR2019/051192

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

SAĞ LIK

(7)

SAĞ LIK He alth

Özet

5

NANOLİFLİ ADEZYON BARİYERİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, biyomedikal alanda kullanılan adezyon bariyerleri ile ilgilidir. Bu çalışmada Hyaluronik asit (HA), sodyum alginat (NaAlg) polimer çözeltilerinin karışımından elektro çekim yöntemiyle elde edilen, biyomedikal alanda adezyon bariyeri olarak kullanıma uygun nanolifli bir yüzey üzerinde durulmaktadır.

Ameliyat sonrası karın içi yapışıklık oluşma oranları % 64-97 arasında olmaktadır. Hem cerrahların, hem de hastaların en önemli sorunlarından biri olan karın içi adezyonları, kronik abdominal ve pelvik ağrıya, organ tıkanıklıklarına (bağırsak, yumurtalık tüpleri, böbrek akıtıcı kanalları vb.) ve fonksiyonel bozukluklara yol açmaktadır. Bunun sonucu olarak da yeni ameliyatlar yapılmasına neden olmaktadır. Adezyon bariyerleri, hasarlı karın içi bölgesindeki yüzeylerin birbirinden ayrılarak serbestçe iyileşmelerine olanak sağlar ve böylece adezyon oluşumuna engel olmaktadır. Ancak bu materyaller çok pahalıdır ve vücudun her bölgesinde kullanılamamaktadır.

Buluş ile karın içi cerrahi operasyonlar esnasında kullanılarak adezyonu önleme/azaltma potansiyeline sahip, böylece ameliyat sonrası komplikasyonları azaltabilen ve mevcut teknikte kullanılan ticari ürünlere alternatif daha az maliyetli, kullanımı daha kolay ve daha etkin nanolifli bir ürün elde edilmiştir.

Adezyonlara bağlı oluşan komplikasyonlara yönelik yalnız ABD’de yılda 400.000 yapışıklık açma operasyonu uygulanmaktadır. Sektörde önde gelen 6 önemli firma bulunmaktadır.

Bunlar; Sanofi, Johnson & Johnson, Baxter International Inc., Medtronic Plc., Getinge AB, ve C. R. Bard olarak sıralanmaktadır. Bu firmalar dünya pazarının %60’ını domine etmektedir.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Esra KARACA Prof. Dr. R. Gözde ÖZALP Dr. Şerife ŞAFAK

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2016/10544

TPE : 2018/01865 PCT/TR2018/050649

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

SAĞ LIK

(8)

SAĞ LIK He alth

Özet

NANOLİFLİ YARA ÖRTÜSÜ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş; çörek otu yağı içeren poliüretan polimerinden elektro çekim yöntemiyle üretilen, deri üzerindeki yaralarının iyileşme süresini hızlandırabileceği in vivo çalışma ile ispatlanmış ve ticari yara örtüsü ürünlerinden daha az maliyetli nanolifli bir yara örtüsüdür.

Gelişmiş yara örtüleri yaygın olarak kullanılsa da yaranın hızlı iyileşmesine katkı sağlayan gaz ve su buharı alışverişi, sıvı emme kabiliyeti gibi bazı gereksinimleri tam olarak karşılayamamaktadır. Günümüz modern yara bakımı yaklaşımında ideal bir yara örtüsünün, tıpkı doğal derinin özelliklerine benzer şekilde; su ve gaz geçirgenliği için gözenekli bir yapıda, yarayı enfeksiyon riskine karşı koruyabilecek, toksik etki yaratmayacak biyouyumlu özellikte, belirli adezyon özelliğine sahip ve hücre büyümesine imkan verecek şekilde olması beklenmektedir. Nanolifli yara örtüleri, yara iyileşmesi üzerine olumlu katkı sağlaması nedeniyle yara bakımında kullanım potansiyelleri her geçen gün artmaktadır. Ayrıca, elektroçekim yöntemi, nanoliflerin içerisine yara iyileşmesi sürecini destekleyen aktif bileşenlerin katkı maddesi olarak ilave edilmesiyle, nanokompozit yara örtülerinin üretimi için elverişli bir yöntemdir. Antimikrobiyal ajanlar, büyüme faktörleri, antibiyotikler, ilaçlar ve yara iyileşmesine katkı sağlayan bitkisel ekstraktlar, kullanılan aktif bileşenlerdir.

Çörek otu tohumu iltihaplı hastalıkların tedavisinde, tat verici ve koruyucu olarak gıdalarda da kullanılmaktadır. Çörek otu tohumundaki aktif bileşenlerin; antioksidan, antiinflamatuvar, antimikrobiyal, ve yara iyileştirici gibi önemli farmokolojik etkileri bulunmaktadır. Türkiye’de tarımı yaygın olarak yapılan çörek otu tohumundan elde edilen yağın, katma değerli yüksek bir ürün olan yara örtüsünün etken bileşeni olarak kullanımı ticari açıdan oldukça önemlidir.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Esra KARACA Doç. Dr. Elif TÜMAY ÖZER Araş. Gör. Cansu ARAS

PATENT BAŞVURU NUMARASI PCT/TR2019/051266

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

SAĞ LIK

(9)

He alth

7

BEBEKLER İÇİN EMME YASTIKÇIKLI BESLENME SONDASI

Buluş, henüz emme ve yutma refleksi tam gelişmemiş, zamanından önce doğan bebeklerin beslenmesi için ağızdan mideye yerleştirilen ve besinlerin mideye iletilmesini sağlayan beslenme sondasıyla ilgilidir. Buluş, uzun süre beslenme sondasıyla beslenmek zorunda kalınan bebeklerin damaklarında beslenme sondasına bağlı oluşan yapısal hasarın engellenebilmesi ve bebeklerin emme refleksleri ile emme yutma koordinasyonlarının gelişimine katkı sağlayabilmek için alternatif ve yenilikçi bir beslenme yolu sunmaktadır.

Buluşun özelliği, beslenme sondasının ağız içinde damak kısmına denk gelen bölgesinin yapısının daha yumuşak olup sondanın dış kısmından ayrı bir kanal yolu ile bir miktar hava verilerek şişirilebiliyor olmasıdır. Şişirilen emme yastıkçığı bölgesi kullanım sonrası tekrar indirilebilmektedir.

Bebeğin beslenmeleri genellikle aralıklı (2-3 saat) olup 15-30 dakika arasında sürebilmektedir. Ayrıca buluştaki emme yastıkçığının bu beslenme süresinde şişirilmesi ile bebeğin emmesi uyarılarak emme yutma koordinasyonunun gelişmesine olumlu katkı sağlayabilecek yeni bir yaklaşım sunulmuştur.

Prematüre bebeklerin beslenmesinde sıklıkla yaşanan bir sorun da gastro özefageal reflü dediğimiz mideden yemek borusu ve ağıza olan besin geri kaçışlarıdır. Buluş, beslenme sırasında şişirilen emme yastıkçığının etkisiyle emme hareketlerinin ve buna bağlı olarak ta mide barsak hareketlerinin artmasına katkı sağlayarak, mide içeriğinin daha hızlı boşalmasına ve reflü sorununu azaltabilmek için yenilikçi bir çözüm yolu sunmaktadır.

Pazar Fırsatları

Sondanın kullanım alanı tüm yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatan bebekleri kapsayacak kadar geniştir. Ülkemizde yaklaşık olarak yılda 1.250.000 doğum gerçekleşmekte ve bunların %2’si (25.000 bebek) 32. gebelik haftasının altında doğmakta ve ortalama 42 gün yatış süresince sonda ihtiyaçları devam etmektedir. Bu da yıllık en az 1.050.000 adet sonda ihtiyacı doğurmaktadır.

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları Özet

BULUŞ SAHİPLERİ Uzm. Dr. Salih Çağrı ÇAKIR Uzm. Dr. Bayram Ali DORUM PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2018/17891

PCT/TR2019/050838

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5

SAĞ LIK

(10)

Özet

SÜTÜRSÜZ SKLERAL LENS

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, görme bozukluğu yaşayan ve katarakt cerrahisinde göz içi lens desteğinin olmadığı durumlarda kullanılan, bacak yapısı sayesinde esnek ve sağlam olarak göz içine tutturulan sütursüz (dikişsiz) göz içi lens üretimi ile ilgilidir.

Gözümüze dışarıdan gelen ışık, kornea (gözün en dış saydam tabakası) ve lens tabakasında kırılarak retina üzerindeki görme noktasına ulaşır. Görüntü kalitesi, gözün boyutu, şekli, kornea ve merceğin saydamlığı dahil olmak üzere bir çok faktöre bağlıdır. İleri yaş veya hastalıklarda, göz merceğinin saydamlığı azalmaktadır. Buna bağlı olarak; görme, retinaya iletilen azalmış ışıktan ötürü bozulmakta ve göz merceğindeki bu yetersizlik Tıpta katarakt olarak bilinmektedir. Bu hastalığın tedavisi, göz merceğinin çıkarılması ve göz merceğinin yerini yapay göz içi lensin alması ile giderilmektedir.

Baykara Lensi, yapısal özelliği itibariyle göz içerisinde hem kapsül içine hem iris arkası alana hem de gerekirse skleraya dikilerek veya dikilmeden sklera içine gömülebilmesi ve takılabilmesi gibi esnek imkanları cerraha vererek, katarakt ameliyatı sırasında cerrahın başka bir lense ihtiyaç duymadan işini tamamlamasını sağlar.

Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. 60 yaş üstü %20 olarak görünür. Bilinen bir sebebi olmamakla birlikte yaş, beslenme, ultraviyole ışınları gibi birçok risk faktörü bulunmaktadır. Lensin opaklaşmasının durumuna göre görmeyi bozmaktadır. Kataraktın ilaçla veya gözlükle tedavisi mümkün değildir. Tek tedavisi ameliyattır. Ameliyat, şeffaflığını kaybetmiş olan göz merceğinin alınıp yerine yeni bir göz merceğinin yerleştirilmesi sistemine dayanmaktadır. Türkiye’deYıllık Ortalama 500.000 Katarakt ameliyatı yapılmaktadır.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Mehmet BAYKARA Dr. Halim ÖZDEMİR İbrahim HARMANKAYA

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2013/07654

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4-5

He alth SAĞ LIK

(11)

Özet

9

BRONKOPULMONER DİSPLAZİNİN ÖNLENMESİ ve TEDAVİSİNDE CDP-KOLİN KULLANIMI

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş özellikle, sağlık sektöründe, ilaç endüstrisinde, klinikte erken doğum tehdidi olan gebelere uygulanmak suretiyle, prematüre bebeklerde önemli bir morbidite olan, kesin tedavisi olmayan ve önlenmesi için pek çok çalışmanın yapıldığı Bronkopulmoner Displazi (BPD)’nin önlenmesi ve/veya tedavisine yönelik bir ilacın hazırlanmasında, endojen bir molekül olan CDP-kolin veya farmasötik olarak kabul edilebilir bir tuzunun kullanımı ile ilgilidir.

Günümüzde antenatal steroid (betametazon), 23.-34. gestasyonel hafta (GH) arasında prematüre doğum eylemi olma ihtimali olan gebelere uygulanmak suretiyle prematüre bebeklerde doğum sırasındaki RDS (Respiratuvar Distress Sendromu) sıklığını azaltsa da, BPD’nin önlenmesinde yeterli etkinliğe sahip olmadığı bilinmektedir. Postnatal glikokortikoid kullanımı ilk zamanlarda BPD insidansını azaltmış olsa da uzun dönemde istenmeyen yan etkiler oluşturduğu gerekçesiyle rutin uygulamadan kalkmıştır.

Yapılan çalışmalar gebelik sırasında anneye uygulanan CDP-kolin tedavisinin doğum sonrası 10 gün boyunca hiperoksiye maruz bırakılmış yenidoğan sıçanlarda oluşan akciğer hasarını azalttığını göstermiştir. Elde edilen bulgular antenatal steroidin akciğer maturasyonunu arttırıcı etkisine ek olarak antenatal uygulanan CDP-kolin’in surfaktan bileşenlerini arttırırken akciğer hasarını engelleyerek BPD gelişimi üzerindeki birden çok etyolojik faktör üzerinde olumlu etkileri ile akciğer hasarını ve dolayısı ile BPD’yi azalttığını göstermiştir. Sonuçlar, literatürde ilk kez gözlenmiş bulguları içermektedir ve klinikte BPD tedavisinde prenatal dönemde tek başına ya da steroid tedavisine ek olarak CDP-kolin uygulamasının başta BPD olmak üzere prematüre bebeklerde daha yararlı sonuçlar ortaya çıkarabileceğini ortaya koymaktadır. CDP-kolin’in endojen (vücutta doğal olarak bulunan) bir bileşik olması, tedavi amaçlı kullanılabilme potansiyelini artırmaktadır.

Buluşun pazarı sağlık sektörüdür. CDP-kolin, bahsi edilen buluş çerçevesinde, özellikle prematüre yenidoğanların akciğer hasarını azaltmada ve BPD oluşumunu önlemede tedavi amaçlı kullanılabilir. Bu kapsamda buluşun hitap edeceği en önemli sektör ilaç firmalarıdır.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Mehmet CANSEV Prof. Dr. Merih ÇETİNKAYA Araş. Gör. Cansu KOÇ Prof. Dr. Tülin ALKAN Doç. Dr. İlker Mustafa KAFA Öğr. Gör. Dr. Ayşen ÇAKIR Araş. Gör. Berna SALMAN Araş. Gör. Büşra ÖCALAN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2020/12897

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4

He alth SAĞ LIK

(12)

Özet

GLİSİL – GLUTAMİN’İN DEPRESYON HASTALIĞINA KARŞI KULLANIMI

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Bu buluş, glisil-glutamin ya da siklo glisil-glutamin (kan-beyin bariyerini geçebilen ve bu yüzden periferik uygulamalarda kullanılabilen bir türevi) uygulanması ile beyindeki serotonin düzeylerinin artırılması sonucu depresyon ve/veya anksiyetenin tedavisinde kullanılacak profilaktik ya da tedavi edici bir molekül sunmaya yöneliktir.

Ürünün bazı avantajları şu şekilde sıralanabilir;

 Gly-Gln, Endojen olarak da vücudumuzda sentez edilebilen bir moleküldür. Bahsedilen Gly-Gln; vücutta endojen olarak sentezlenebilmesi, vücudun normal işleyişi sırasında var olması bakımından önem taşımaktadır.

 Gly-Gln, depresyon ve anksiyeteye neden olan beyindeki serotonin düzey azalmasını ortadan kaldırarak belirtilen rahatsızlıkların tedavi ve/veya profilaksisinde kullanılmasıdır.

 Gly-Gln vücudumuzda endojen olarak var olan bir moleküldür. Bu durum olası ilaç geliştirme aşamalarında sorunsuz ilerleyebilmesi bakımından son derece önemlidir.

Çünkü, Gly-Gln’in yan etki profili ve toksikolojik açıdan bilinen bir potansiyel zararı bulunmamaktadır.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de 2 milyon 100 bin kişi depresyon tehditi altında bulunmaktadır. Dünya genelinde ise bu sayı Dünya sağlık Örgütü rakamlarına göre, 350 milyon kişi olarak belirlenmiştir. Ayrıca, tahminlere göre 2030 yılında depresyon dünyanın en yaygın hastalığı haline gelecektir. Türkiye'de sadece bir yılda tam 37 milyon kutu antidepresan tüketilmektedir. Son dokuz yılda antidepresan kullanımı yüzde 160 artmış bulunmaktadır.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Sinan ÇAVUN

Prof. Dr. Mustafa Sertaç YILMAZ PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2016/20162

EP : 2943187 (B1) US : 9980931 (B2)

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4

He alth SAĞ LIK

(13)

Özet

11

OKSİDATİF STRESİN AZALTILMASI İÇİN BİR BİLEŞİK

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, çeşitli hastalıklar ve fizyopatolojik durumlar esnasında ortaya çıkan oksidatif stresi azaltan veya baskılayan (antioksidan) bir bileşik ile ilgilidir. Bu bileşik pirimidin nükleozidlerinden Üridin olup, Üridin’in vücuda dışarıdan uygulanması yoluyla oksidatif stresin baskılandığı gözlenmiştir. Buluşun ortaya çıkarıldığı çalışmalarda, yenidoğan deney hayvanlarına yüksek konsantrasyonda oksijen uygulanması (hiperoksi) yöntemi kullanılmış ve dışarıdan Üridin tedavisi ile hiperoksik beyin hasarının azaldığı gözlenmiştir. Üridin’in bahsi edilen etkinliğindeki mekanizmalardan birinin oksidatif stresi azaltması olduğu bilimsel literatürde ilk kez gösterilmiştir.

Buluşun pazarı sağlık sektörüdür. Üridin, bahsi edilen buluş çerçevesinde, özellikle prematüre yenidoğanların hiperoksik doku ve organ (beyin, akciğer, retina gibi) hasarını önlemede tedavi amaçlı kullanılabilir. Ayrıca oksidatif stresin fizyopatolojide rol oynadığı birçok hastalığın tedavisinde tek başına ya da yardımcı ajan olarak değerlendirilebilir. Bu kapsamda buluşun hitap edeceği en önemli sektör ilaç firmalarıdır.

Üridin, vücutta bulunan (endojen) bir bileşik olduğundan toksik değildir.

Oda ısısında saklanabilmesi ve suda kolay çözünmesi nedeniyle uygulama kolaylığına sahiptir.

Oral ya da parenteral yoldan vücuda verilebilir; emilimi ve kan dolaşıma geçişi kolaydır.

Üridin sadece antioksidan etkinliği ile değil, daha önce de gösterilmiş olan antiapoptotik ve antiinflamatuar etkinlikleri ile çeşitli fizyopatolojik olayların sağaltımında faydalıdır.

Çalışmalar yenidoğan sıçan hiperoksik beyin hasarı modelinde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, oksidatif hasarın ortaya çıktığı her hastalıkta fayda sağlaması muhtemeldir.

Kullanılan Üridin dozları göz önüne alındığında maliyeti düşüktür.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Tülin ALKAN Prof. Dr. Mehmet CANSEV Öğr. Gör. Nevin AL Öğr. Gör. Ayşe ÇAKIR Araş. Gör. Cansu KOÇ

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2020/10528

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4

He alth SAĞ LIK

(14)

Özet

YÜKSEK ANTİ KANSER ETKİLİ BİR PALLADYUM KOMPLEKSİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, yüksek antikanser etkili bir palladyum kompleksinin sentezi ve antikanser etkisi ile ilgilidir. Buluşa konu olan yeni bileşik [Pd(bpma)(barb)]X·H2O yapısındadır ve kolon kanseri tedavisinde klinikte kullanılan ilaçlara göre daha düşük dozda yüksek antikanser etki gösteren bir ilaçtır.

Dünyada her yıl 17 milyon kişi kanser tanısı koyulmakta ve bunların 8 milyonu kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser vakası teşhis edilmektedir. Bir kalın barsak hastalığı olan kolorektal (kolon) kanser, hem erkekler hem de kadınlarda en sık karşılaşılan kanserler arasındadır, tüm kanserlerin yaklaşık %24,4‘ünü oluşturmaktadır.

Günümüzde yaygın bir hastalık haline gelen kanserin tedavisinde kullanılan yüksek anti- kanser etkiye sahip bir bileşiğin sentezi amaçlanmıştır. Yan etkisi düşük olan ve bu nedenle tedavilerde yüksek dozlarda kullanılabilen bir Pd(II) kompleksidir. Kompleks farklı çözücüler içinde yüksek derecede çözünme özelliği sayesinde kanser tedavisinde çeşitli formülasyonlarda kullanılabilir. Özellikle kolon kanser hücrelerine karşı yüksek in vitro ve in vivo aktivite gösterdiği deneysel olarak gözlenmiştir. Yerli olması, maliyetinin daha uygun olması, ihracat potansiyelinin olması ekonomik açıdan kanser tedavisinde kullanılabilecek alternatif bir ilaç sunmaktadır.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Veysel Turan YILMAZ Prof. Dr. Engin ULUKAYA Dr. Öğr. Üyesi Ceyda İÇSEL Doç. Dr. Konstantinos DIMAS PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2014/05244

EP : 3140311 (B1) US : 9839643 (B2)

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4

He alth SAĞ LIK

(15)

Özet

13

PERİFERİK SİNİR ONARIMINA YÖNELİK BİYODEVRE VE ÜRETİM YÖNTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluşumuz çeşitli travmalar sonrasında gelişen periferik sinir hasarlarının onarımında kullanılabilecek bir biyodevredir.

2016 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ‘Türkiye İlaç Pazarındaki Değer Bazında Yüksek Satışa Sahip İlaçların Farmakoekonomik Açıdan Değerlendirilmesi:2006-2015 Dönemi’raporunda travma sonrası sinir hasarının geliştiği durumlarda (spinal kord travmaları, periferik sinir zedelenmeleri, vb) etkinliği kanıtlanmış ilaçlar olan metilprednizolon ve gabapentinin 2006-2015 yılları için çok yüksek satış tutarına sahip ilaçlar listesinde yer almıştır.

İlaç endüstrisine ek olarak medikal ürün pazarına bakıldığında ise periferik sinir hasarı için dünyada ve ülkemizde kullanılan her hangi bir medikal ürün ya da implant bulunmamaktadır.

Buluşumuz sayesinde, sinir hasarı tedavisinde ilaç sektörüne alternatif ve medikal ürün pazarında ilk olacak bir ürün ortaya koyulacaktır. Ürünümüz bu süreçte özellikle travma sonrası ortaya çıkan periferik sinir hasarına etkin bir tedavi imkanı sağlayacaktır.

Periferik sinir yaralanmalarında, otolog sinir grefti altın standart olmasına rağmen bir çok dezavantajı bulunmaktadır. Periferik sinir yaralanmalarının tedavisi için tüp benzeri materyaller ile sinir arasındaki boşluk doldurulabilmektedir. Fakat buluşumuz ile üretilen sentetik sinir tüpleri biyouyumlu olmamakla birlikte enfeksiyon riski taşımaktadır.Periferik sinir sistemi aksonal rejenerasyon konusunda, inhibitör myelin proteinlein daha az baskın olması ve distalde schwann hücrelerinin daha aktif olması nedeniyle daha başarılıdır. Bu nedenle, sinir rejenerasyonunu arttıracağı düşünülen ajanlar periferik sinir hasarı oluşturulan deneysel çalışmalarda sıklıklar kullanılmaktadır. Travma sonrası sinir hasarının geliştiği durumlarda (spinal kord travmaları, periferik sinir zedelenmeleri, vb) etkinliği kanıtlanmış ilaçlar olan metilprednizolon ve gabapentin yapılan çalışmalarda referans noktası kabul edilmesine rağmen mevcut yan etkilerinden dolayı klinik kullanımları tartışmalı olan ilaçlardır.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Hasan Emre AYDIN Öğr. Gör. Meryem CANSU ŞAHİN Öğr. Gör. Emirhan BOZOĞLAN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/14325

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 3

He alth SAĞ LIK

(16)

Özet

KEMİK DOKUSU ONARIMINDA KULLANIMA UYGUN BİR KOMPOZİT BİYOMALZEME

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluşumuz; beyin ve sinir cerrahisi gibi sağlık branşlarında kullanıma uygun, kemik defekti bulunan hastalarda defektli bölgenin cerrahi operasyonla yeniden yapılandırılarak iyileşmesini hızlandırmayı sağlayan, antimikrobiyal özelliğe sahip, biyouyumlu ve plastisitesi yüksek bir kompozit biyomalzeme ve bunun üretim yöntemi ile ilgilidir.

Toplam biyomalzeme pazarının 2016 yılında yaklaşık 70,9 milyar dolar olduğu ve 2021'de 149,17 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Büyüme oranının ise % 4 civarında olacağı öngörülmektedir.

Türkiye'nin tek kullanımlık medikal implant ihtiyacının % 85'i ithal edilmektedir ve bu ithalatın % 20'sini ortopedik implant malzemesi oluşturmaktadır. Bu değerler yaklaşık 2 milyar dolara tekabül etmektedir.

Buluşumuz, medikal implantlar ve kemik onarımında kullanılan yöntemlere yenilikçi ve kullanışlı bir alternatif sunmaktadır.

Buluşumuz, kemik defektlerin onarımında polilaktik asidin kullanım amacı doğrultusunda bu ürünün antimikrobiyal özelliğini sağlamak için bor katkılamak medikal alanda uygulama alanlarını arttırarak yeni kullanım sahaları oluşturacaktır.

Kemik hücresi iyileşmesi ve antibakteriyel özelliği nedeniyle bor, doğru oranlarda kullanıldığında medikal ürünü üretiminde bir çok avantajı bir arada bulunduran bir elementtir.

PLA gibi biyouyumluluk, biyobozunurluk ve termal plastisite nedeniyle kemik doku mühendisliğinde tercih edilen bir polimer ile borun birleşimi cerrahi branşlarda kullanılan bir çok ekipmanın üretiminde avantaj sağlayacaktır.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Hasan Emre AYDIN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/12510

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 3

He alth SAĞ LIK

(17)

Özet

15

KEMİK DEFEKTLERİNİN ONARIMINDA KULLANIMA UYGUN BİR KOMPOZİT BİYOMALZEME VE BUNUN ÜRETİMİ İÇİN BİR

YÖNTEM

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluşumuz, Beyin ve Sinir cerrahisi gibi sağlık branşlarında, kemik defekti bulunan hastaların defektlerinin cerrahi operasyonla düzeltilmesi sırasında kullanılabilecek biyouyumlu bir filamenttir

2013 yılında Türkiye'de Sağlık Bakanlığı ve Tıbbi Cihazlar Sektör Stratejisi Teklifi ve implantlar hakkında rapor hazırlanmış ve medikal implantların, Tıbbi Cihaz Pazarının % 37.1'ini oluşturduğu belirtilmiştir. Bu raporda Tıbbi Cihaz sektörünün güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Buluşumuz, medikal implantlar ve kemik onarımında kullanılan yöntemlere yenilikçi ve kullanışlı bir alternatif sunmaktadır.

Hidroksiapatit, kolajen, hiyalüronik asit, polifumaratlar, polikaprolakton, polilaktik asit (PLA), poliglikolik asit (PGA), PLA ve PGA kopolimerleri medikal alanda kullanılan biyomalzemelerden bazılarıdır. Tek başlarına kullanımlarındaki sınırlamalar göz önünde bulundurularak hazırlanan kombinasyonlar sayesinde bu malzemelerin dayanıklılık, uyumluluk gibi özellikleri arttırılmış ve daha kullanılabilir hale gelmiştir. İmplant uygulamaların yanısıra kemik doku rejenerasyonuna kadar uzanan farklı alanlarda kullanım sahası oluşturulmuştur. İlk olarak 1992 yılında Williams ve ark. tarafıdan tanımlanan ‘bone bonding’ ile birlikte kullanılan biyomalzemelerin kemik gibi sert dokular üzerindeki onarma çalışmaları başlamış ve hızla ilerleyerek günümüze kadar uzanmıştır.

Buluşumuz, kemik defektlerin onarımında hidroksiapatit ve bir polymer olan polilaktik asidin kullanım amacı doğrultusunda gereklilikler göz önünde bulundurularak birleştirmek ve medikal alanda uygulama alanlarını arttırarak yeni kullanım sahaları oluşturacaktır.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Hasan Emre AYDIN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/12402

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 3

He alth SAĞ LIK

(18)

Özet

HİDROSEFALİ HASTALARI İÇİN VENTRİKÜLOPERİTONEAL ŞANT

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Bu buluş hidrosefali hastalarının tedavisinde kullanılan cihazların ( ventriküloperitoneal şant ) verimsizliği üzerine geliştirilmiştir. Normal tedavide başarısız olan noktalar dikkate alınarak tedavi verimliliğini artırmaya yönelik yeni bir tararım yapılmıştır. Şantlar beyin içerisindeki sıvı dengesinin bozulduğu durumlarda fazla üretilen veyahut çıkış yolu kapalı olan sıvıyı beyinde karın boşluğuna aktararak beyin içindeki sıvı hacmini düzenler ve aynı zamanda sıvıyı vücuda geri kazandırır. Bu hastalık doğuştan bazı insanlarda mevcut olmak ile birlikte, yetişkinler için zamanla oluşabilen veyahut beyin kanaması trafik kazası sonrası oluşabilen formları vardır.

Ülkemizde kullanılan cihazların büyük bir bölümü yurtdışı kaynaklıdır. Dolar bazında örnek vermek gerekir ise nüfusu yaklaşık 4 katımız olan Amerika'da bu hastaların hastane masrafları dahil yıllık gideri: 2.000.000.000$ ‘dir. En uygun fiyattaki şantlar yaklaşık 200 Dolar civarındadır. Bu ürün hem yerli olacağı hem de diğer ürünlere kıyasla tedavide daha etkin olacağı düşünülerek öncelikle ülkemizde olmak üzere global olarak büyük bir pazar fırsatı sunmaktadır.

Bu buluş tamamen yeni bir üniteye sahip olup, piyasada var olan şantların kafa içi basıncını düzenlemede gösterdiği başarısızlık dolayısıyla tasarlanmıştır. Piyasada kullanımda olan beyinde yerleşik olan bir uç basit ve sivri yapısı nedeniyle yetersiz olup, birçok komplikasyona sebep olmaktadır. Yeni tasarımın kattığı sivri olmayan uç ve özkütle farkı ile komplikasyonları önlemek amacıyla bu ucun doğru yerde konumlanmasına yardım eden bir yapı mevcuttur.

BULUŞ SAHİPLERİ Araş. Gör. Selin YAVUZ

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2017/08119

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 2

He alth SAĞ LIK

(19)
(20)

Bitkilerin büyüme ve gelişmelerini teşvik etmek, stres toleransını ve dolayısıyla tarımsal verimi artırmak amacıyla primidin bileşiklerinin kullanılmasıdır. Bu buluşun amacı da, daha önce bitkiler üzerinde etkileri çok az gösterilmiş primidin bileşiklerinin, bitkilerin büyüme ve gelişimini ve ayrıca biyotik ve abiyotik stres toleransını artırmasıdır. Çok yüksek dozlarda kullanılsa dahi insanlarda toksik etki yaratacak düzeye ulaşmamasıdır.

PİRİMİDİN BİLEŞİKLERİNİN BİTKİLERİN BÜYÜME VE GELİŞMESİNİ TEŞVİK ETMEDE VE STRES

TOLERANSINI ARTTIRMADA KULLANIMI

ZİRAA T Ag ric ultu re

Özet

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

 Düşük dozlarda yüksek etkinlik nedeniyle az miktarda kullanımı

 Bitki ve insan metabolizmasında doğal olarak bulunduğu için güvenli kullanım

 Bitki büyüme gelişmesi ve stres toleransını arttıracak etkili bir ürün

 Bitki stres yönetimi ile ilgili alternatif yeni bir ürün Üreticiye Yararı:

 Tarım sektöründe toksik olmayan, güvenli kullanılabilecek doğal ürünlerdeki pazar payını arttırmak

 Organik tarımda kullanıma elverişli olması

 Tüm kullanım alanları için kolay uygulama imkanı

Artan bitki zararlı ve hastalık sorunları ve değişen iklim koşulları bitkiler üzerinde çeşitli stresler yaratmakta ve bu durum bitkisel üretimi ve verimi olumsuz yönde etkilemektedir.

İstatistiklere göre dünyada hastalık, zararlı ve yabancı otların sebep olduğu yıllık ürün kayıpları, 27-60 milyar ABD Doları arasında değişmektedir. Primidin bileşikleri, çeşitli stres faktörlerine karşı hem doğa dostu hem de bitkisel üretimde marjinal fayda sağlayan iyi tarım ve organik tarımda aranan doğal ürünlerdir.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Hatice GÜLEN Prof. Dr. Mehmet CANSEV Doç. Dr. Asuman CANSEV Yrd. Doç. Dr. Sergül ERGİN Dr. Müge KESİCİ

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2014/01995

TPE : 2013/02103 TPE : 2013/02102 PCT/TR2014/000051 EP : 2967061 (B1)

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 8

(21)

Özet

18

TARIMSAL ERKEN UYARI SİSTEMİ VE YÖNTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

GÖRSENTAM, bitki hastalık ve zararlılar ile mücadelenin gerekli olup olmadığına karar vermek, mücadele zamanını saptamak, böylece üreticileri para, zaman ve enerji tasarrufu amaçlayan erken uyarı sistemidir. Araziden sensörler ile iklim verilerini alır, Feromon kamerasından aldığı canlı görüntüyü görüntü işleme algoritması ile zararlının teşhisini ve sayımını yaparak biyolojik aktiviteyi takip eder ve bu şekilde en uygun bitki koruma ürününün kullanılmasını önerir.

 Arazideki iklim verilerin güncel olarak uzaktan izlenilebilmesi

 Zararlılar ile mücadele zamanını tam olarak saptayarak mücadele başarısını maksimuma çıkarması

 Bitki fenolojisini saptayarak fenolojiye özel bitki besleme ürünleri kullanımı uyarısı yapması

 Sistemin pestisit ve bitki besleme ürün tavsiyesini yaparak kullanıcıya danışmanlık sağlaması

 Araziye özel hava tahminleri, don olayı, dolu yağışı gibi tarımda elzem uyarılar yapması

İklim verilerine ek olarak her türlü önemli bilgiyi toplayan, bitki fenolojisini saptayan, analiz eden ve üreticiye gübreleme ve ilaçlama bildirisi gönderen ithal veya yerli üretim entegre akıllı bir sistem henüz bulunmamaktadır. Mevcut sistemler ithal sensör ve tahmin modeli içeren manuel olarak kullanılan oldukça pahalı teknolojilerdir. Ülkemizde son 20 yıldır tarımsal erken uyarı sistemlerine önemli yatırımlar yapılmakta, bazı tarımsal ana zararlılar için ithal sistemler satın alınmaktadır.

Ag ric ultu re ZİRAA T

BULUŞ SAHİPLERİ Mert DEMİREL

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/03863

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 6

(22)

Özet

BİYOLOJİK MÜCADELEDE KULLANILAN ROBOTİK BİR SİSTEM

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Hassas tarım uygulamaları her geçen gün tarımdaki yerini artırmaktadır. Robotik sistemler de hassas tarımın büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Tarımda yapılması yoğun işgücü gerektiren bazı işlemler robotik sistemler ya da uzaktan kumandalı sistemler ile yönetilmektedir. Hassas tarım uygulamaları sonucunda az girdi ile çok çıktı elde edilirken, doğaya karşı sorumluluk da ön plandadır. Bu robotik sistem, piyasa değeri kimyasal tarım ilaçlarına göre yüksek fakat çevreye, insanlara ve hayvanlara karşı olumsuz etkisi olmayan, toprak altı zararlılarına karşı kullanılan biyolojik mücadele ürünü Entomopatojen Nematodların (EPN) etkin bir biçimde uygulanması amacıyla tasarlanıp üretilmiştir.

 EPN'lerin hassas bir şekilde uygulanabilmesi mümkün kılınmıştır.

 İstenen konuma istenen miktarda uygulanan EPN’ler herhangi bir zarar görmemektedir .

 İçerdiği yazılım sayesinde sınırsız kombinasyonlarda uygulama yapılmaktadır.

 Sistemin esnek oluşu sadece biyolojik ürün değil, sulama, gübreleme, görüntü alma, analiz ve hatta kimyasal tarım ilaçlarının bile hassas bir şekilde uygulama imkânı sağlamaktadır.

Gelecek yıllarda robotik sistemlerin kullanımı kaçınılmazdır. Avrupa-A.B.D. ürüne göre, uygulamaya özel her türlü amaca uygun robotik sistemleri tarıma entegre etmektedir. Türkiye tarımı da buna ayak uydurmak zorundadır. Buluş sayesinde çiftçilerin ihtiyaçları belirlenip ona göre robotik sistemlerin geliştirilip üretme imkânı ve altyapısı mevcuttur. A.B.D.'de yaygın olan robotik sistemler ile hobi bahçeleri uygulamaları yapılmaktadır. Mevcut robotik sistemin geliştirilmesiyle ülkemizde de bu yönde bir pazar oluşturulabilir.

Ag ric ultu re ZİRAA T

BULUŞ SAHİPLERİ Arş. Gör. Hilal ERDOĞAN Dr. Öğr. Üyesi Tufan Can ULU Prof. Dr. Halil ÜNAL

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2018/14310

PCT/TR2019/050768

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

(23)

Özet

20

MEYVE TOPLAMA SİSTEMİ (SERDÖK)

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Buluş, PVC, ahşap, hafif metal ve benzeri malzemelerden üretilmiş profiller üzerinde kertme olarak tabir edilen kanalların açılmasını sağlayan tek üniteli meyve toplama sistemi ile ilgilidir.

Günümüzde, bizim sistemimize benzeyen ancak sadece tarım makinası olan traktör desteği ile çalışabilen, ağır ve oldukça pahalı bir sistem vardır. Bu sistemin ağacı kavrama sistemi, ters şemsiye şeklinde olmakla birlikte, kayısı, dut gibi hassas meyvelerin zedelenmesine sebep olabilmektedir. Bu sistem sadece zeytin toplamada kullanılabilmektedir. Ayrıca ağacın kökten sarsılması, yerinden oynaması gibi yan etkileri ile ağaç kurumalarına da neden olabilmektedir.

Diğer taraftan gerek fiyatı gerekse sadece düz arazilerde çalışabilmesi gibi önemli dezavantajları da vardır. SERDÖK, kolay kurulur ve hızlı demontaj edilebilir, Rahat kullanılır, engebeli arazilerde sorun yaşatmaz. Sağlamdır, kırılmaz, deforme olmaz. Hafiftir, taşıması kolaydır. Ağaç gövde kemeri çözülmeden 180 dere dönebilir, döküm sağlayabilir. Özel çadır bezine fermuar sistemi ile oluşturulmuş boşaltma sistemine sahiptir. Toplanan meyveler, sistem sökülmeden alta yerleştirilen SERDÖK kovasına dökülebilir. Teleskobik ayaklar sayesinde istenilen yükseklik ayarlanabilir, çekiç başı ile çakma işlemi için ayrıca alete ihtiyaç duyulmaz. Gergi sistemi ile SERDÖK özel bezi asılı kalması, yere değmemesi nedeni ile meyve ezilmeleri olmaz ve dut, zeytin, ceviz, fındık gibi zor ve hassas meyvelere zarar vermez. Dökme sopası ile, teleskobik sistemi ile 5 m ye kadar uzayabilir. Tutma sapından uca doğru incelen yapısı ile dengeli ve kullanışlıdır.

Pazar Fırsatları

Meyve toplama sırasında zarar gören meyve miktarı ciddi ekonomik kayıptır. Bu kayıp sadece üreticiyi değil, ülke ekonomisini de tehdit etmektedir. Meyve yararlanmaları, genellikle silkeleme sırasında meyvenin sert zemine düşmesiyle oluşur. SERDÖK sistemiyle Bursa başta olmak üzere ulusal pazarda birçok çiftçi kuruluşlarında meyve toplama alanında buluşun Pazar fırsatı bulunmaktadır.

Ag ric ultu re ZİRAA T

BULUŞ SAHİPLERİ Öğr. Gör. Gültekin ERDAL Öğr. Gör. Dr. İsmet GÜCÜYENER PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2014/13430

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 1

(24)
(25)

Buluş, içecek sektöründe. nutrasötik (sağlığı destekleyici) ve fonksiyonel özelliklere sahip, katma değeri yüksek, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik tehlikeler açısından güvenilir, farklı tüketici gruplarının isteklerine yönelik hazırlanmış; melisa, ıhlamur, ekinezya, adaçayı, biberiye, funda yaprağı, yeşil çay, mate, vb. bitkilerden üretilmiş, farklı formlarda (sakkarozlu, enerjisi azaltılmış, doğal mineralli su ilaveli ve gazlı) içeceğe dönüştürülerek elde edilen bir bitki çayı içeceği ve bunun üretim yöntemi ile ilgilidir.

GI DA Food

Özet

21

BİTKİ ÇAYI EKSTRAKTI ( DEMİ ) İÇEREN İÇEÇEK

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Son yıllarda yapılan çalışmalarda tıbbi ve aromatik bitkilerin içerdiği biyoaktif bileşenlerin sağlık açısından önemli olduğunun vurgulanması bu bitkilerin tüketimini ve değerini daha da arttırmıştır.

Bu buluş ile her bitki çeşidinin demlenme yöntem ve parametrelerinin farklılık göstermesi ve yapılan bilinçsiz uygulamaların yarattığı risklerin; bitkinin orjininin kontrolü ve satın alma parametrelerinin belirlenmesi, uygulanan kontrollü ön işlemler, HACCP (Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) prensipleri çerçevesinde gerçekleştirilerek üretim ve depolama ile fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik tehlike içermeyen standart bir ürün elde edilmesi sağlanmaktadır.

Bitki çaylarının günümüzde yaygın kullanımı, demlenmeye hazır poşetler halinde tüketimi ya da aktarın yönlendirmesi ile bitkinin orijini bilinmeden, yaprak, sap, kök, tohum gibi kısımlarının kurutulmuş formunun satın alınıp, beğeniye göre farklı geleneksel metotlarla hazırlanışı şeklinde olmaktadır. Günümüzde gelişim döneminde olan çocuklar için birçok gazlı içecek tüketiminin yasaklanması nedeniyle ortaya çıkan piyasa boşluğunda, nutrasötik ve fonksiyonel özellikleri nedeniyle alternatif olabilecek bir içeceğin tüketime sunulması, söz konusu içeceğe ayrı bir önem kazandırmaktadır.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. Ömer Utku ÇOPUR Prof. Dr. Canan Ece TAMER PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2012/09534

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 8

(26)

GI DA Food

Özet

KAHVE ÇEKİRDEĞİ ZARI KATKILI KEFİR ÜRÜNÜ VE ÜRETİM YÖNTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Günümüzde eğitim seviyesinin yükselmesi ve gelişen yaşam şartları nedeniyle bireylerin sağlıklı beslenme eğilimleri artmaktadır. Buna bağlı olarak fonksiyonel gıdaların tüketiminde de artış görülmektedir. Fonksiyonel bir gıda olarak tasarlanan bu buluş, süt ve/veya süt tozuna kefir kültürünün aşılanması ile fermente edilerek hazırlanan ve kahve çekirdeği zarı içeren, toplam fenol içeriği ve antioksidan kapasitesi yüksek, diyet lif içeriğine sahip bir kefir ürünü ile ilgilidir.

Kahve çekirdeği zarı katkılı kefir ürünü;

 Diyet lif içeriğine sahip,

 Besin değeri arttırılmış,

 Probiyotik ve prebiyotik özellikleri geliştirilmiş,

 Antioksidatif özellikler bakımından zenginleştirilmiş,

 Fonksiyonel özellikleri arttırılmış,

 Farklı lezzette,

 Daha sağlıklı,

 Gıda endüstrisi yan ürünlerinin değerlendirildiği bir yeni ürün eldesi sağlanmıştır.

 Süt ve süt ürünleri üreticileri

 Özel beslenme amaçlı gıda üreticileri

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Yasemin ŞAHAN Doç. Dr. Sine ÖZMEN TOGAY Doç. Dr. Metin GÜLDAŞ Prof. Dr. Ozan GÜRBÜZ

Prof. Dr. Nurcan DEĞİRMENCİOĞLU Dr. Elif YILDIZ

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/14162

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 6

(27)

Özet

23

ŞEVKETİ BOSTAN BİTKİ KÖKÜNDEN ELDE EDİLEN UN VE BAHSEDİLEN UNUN ÜRETİM METODU

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Şevketi bostan gıda olarak tüketilmesi yanında, alternatif tıpta idrar arttırıcı ve taş düşürücü olarak kullanılmaktadır. Buluşun öncelikli amacı, şevketi bostan bitki kökünden, doğal ve fonksiyonel bir gıda katkı maddesi olarak kullanılan, un elde etmektir. Elde edilen un, beyaz- krem renkli, kokusuz ve tatsız olması nedeniyle içine katıldığı gıdanın duyusal özelliklerini etkilemeden, diyet lif, mineral ve antioksidan kapasitesini arttırmakta ve fonksiyonel özellik kazandırmaktadır.

Gıda katkı maddesi olarak ilave edildiği ürünün;

 Diyet lif, mineral ve antioksidan kapasitesini arttırmak,

 Fonksiyonel özellik kazandırmak,

 Ürün çeşitliliğine katkı sağlamak,

 Enerjisi azaltılmış ve diyet ürünler üretmek,

 Daha sağlıklı ürünler üretmek gibi avantajlara sahiptir.

 Süt ürünleri üreticileri (dondurma, sütlü tatlılar, yoğurt)

 Unlu mamüller üreticileri

 Özel diyet ürünleri üreticileri

 Özel beslenme amaçlı gıda üreticileri

 Bebek maması üreticileri

GI DA Food

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Yasemin ŞAHAN Dr. Dilek DÜLGER ALTINER PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2013/01091

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 6

(28)

Özet

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş ham madde olarak seçilen domates, biber veya domates biber karışımı içeren salça, pulp ve püreden oluşan gruptan seçilen birey veya kombinasyonlarının etkin nem kontrolünün sağlanması için kurutularak salçanın un, tabaka, küp, silidir, para, tablet, draje, dikdörtgenler prizması, küre, öğütülmüş toz, bulyon, pita, flat, cips, pellet, rende, segment, blok, tuğla, puf, toz veya aeresol gibi farklı boyut veya şekillerde üretilmesine ilişkin bir yöntem ile ilgilidir. Bu amacı yerine getirmek için buluş konusu yöntem tercih edilen ham maddenin kurutulması, öğütülerek veya öğütülmeden şekillendirilmesi basamaklarını ihtiva etmektedir.

 Salçanın bozulmadan uzun süre korunması,

 Lezzet ve aroma artışı,

 Rehidrasyon kolaylığı,

 Taşıma ve depolama avantajı

 Salça üreticileri,

 Yemek sanayi ve restoranlar,

 Unlu mamul üreticileri,

 Özel diyetlere yönelik gıda üreten işletmeler,

 Evsel kullanım.

BİR TÜR SALÇA ÜRETİM YÖNTEMİ

GI DA Food

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. İlknur ALİBAŞ

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/11035

PCT/TR2020/050430

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4-5

(29)

GI DA Food

Özet

25

BİR ARI YEMİ VE ÜRETİM YÖNTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, arıcılık alanında kullanılan, hastalık ve parazitlerden korunmayı sağlayan, portakal ve/veya mandalina suyu ve portakal ve/veya mandalina kabuklarında bulunan eterik yağı içeren bir arı yemi ile ilgilidir.

Arıcılık sektöründe ülkemizin çoğu bölgelerinde arıların özellikle ilkbahar döneminde yoğun besleme ihtiyacı hasıl olmaktadır. Bu durumda ise çay şekeri olan sukroz pahalı olduğundan daha ucuz olan nişasta şekerleri, mısır fruktozu, ticari glukoz gibi ürünlere talep artmaktadır. Bu ürünler daha ucuz fakat arıların ömrünü kısaltarak arı ölümlerinin artmasına neden olmaktadır.

Portakal-mandalina suyunun arı yemi olarak kullanılması durumunda arılara doğal ve daha ekonomik besin sağlanacak, kabuklardaki eterik yağların bu suyun içinde kullanılarak arılarda hastalık ve parazitlere karşı mücadelede tedavi ve koruma amaçlı kullanılması ile arıcılıkta önemli bir sorun olan arı ölümlerinin azalmasına katkı sağlanacağı düşünülmektedir.

Ülkemizde yaklaşık 1 milyon 700 bin ton portakal üretilmekte ve 250 bin ton civarında turunçgil ise ısgartaya ayrılmaktadır. Bu ürünlerin arı yemi olarak işlenmesi ve korunması sağlanarak ekonomiye kazandırılabilir. Özellikle portakal-mandalin hasad mevsimi kış mevsimine denk geldiğinden erken ilkbahar döneminde arıların en çok besleme yapıldığı zaman diliminde besin ihtiyacı doğal ve atıl olarak bahçelerde bırakılan portakal ve mandalinadan yararlanılarak karşılanabilir.

Bu ürün hem ekonomik ve hem de doğal olarak besleme yanında arılarda hastalık ve parazitlerin kontrolünde olumlu etki sağlayarak ilaç kullanımı ve sağlığa zararlı kalıntı sorunlarının çözümü ile önemli bir ekonomik katkı sağlayabilecek potansiyele sahiptir.

BULUŞ SAHİPLERİ Prof. Dr. İbrahim ÇAKMAK PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2020/09689

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 3

(30)
(31)

Buluş, kişisel / kurumsal gizliliği korumak amacıyla her sayısal fotoğrafta bulunan ve mevcut görüntü işleme algoritmalarıyla kaldırılamayan gizli izin ((PRNU izi) kaldırılmasına yönelik tamamen yeni bir sistem ve yöntem önerilmektedir.

Bu çözüm sayesinde, fotoğraflar üzerinden kişilerin takip edilmesi engellenmektedir.

Kişisel/kurumsal bilgi mahremiyetinin korunmasına yönelik olarak geliştirilen kaynak anonimleştirme yöntemi ile bilinen diğer yöntemlerin aksine, tam anonimleştirme gerçekleştirilmektedir ve fotoğraf makinesi erişimine gereksinim ve uzman müdahalesine ihtiyaç ortadan kalkmaktadır.

Her çektiğiniz fotoğrafa, fotoğrafın çekildiği cihaz (kamera, cep telefonu, vb.) tarafından özel bir iz bırakılır. Bu iz cihaza özeldir ve cihaz sahibinin bilgisi olmadan takibinde kullanılabilir.

Bu sayede kişiler fotoğraflar üzerinden izlenebilir. Hassas içerikli bir fotoğraf üzerinden, fotoğrafı çeken kişi belirlenebilir. Kişi mahremiyetinin korunması açısından bu gizli izin kaldırılması büyük önem taşımaktadır.

ELE KT RO NİK Ele ctr oni c

Özet

26

SAYISAL GÖRÜNTÜLER İÇİN ANONİMLEŞTİRME SİSTEMİ VE YÖNETİMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

 Sosyal fotoğraf ve video paylaşıma izin veren internet sitelerinde (Facebook,Youtube, Twitter, Instagram) paylaşılan görüntülerin kimlik izlerinden arındırılmasında kullanılabilir.

 Reuters, AP, AA, DHA, vb. yayınlanan ve dağıtılan görüntülerin sahiplerini gizlemekte kullanılabilir.

 Canon, Samsung, Nikon, vb. kameralar ile cep telefonundan çekilen görüntülerin kaynağının belirsizleştirilmesinde kullanılabilir.

 Cep telefonu yazılım ve donanım sistemlerine gizliliği korumak amacıyla entegre edilebilir.

 Önerilen teknoloji görüntüleme sistemlerine eklenebilir.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Ahmet Emir DİRİK Araş. Gör. Ahmet KARAKÜÇÜK PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2013/04116

US : 10297011 (B2)

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

(32)

Şİ M It

Özet

GÜZERGAH BELİRLEME YÖNTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş, bir iletişim ağı içerisindeki hareketli veri taşıyıcısının kapsama alanının genişletilmesini ve topladığı veri miktarının artırılmasını sağlayan bir güzergah belirleme yöntemi ile ilgilidir.

Buluş özellikle, sürekli olarak konum değiştirerek farklı konumlardaki algılayıcılardan bilgi toplanmasını ve toplanan bilgileri içeren verilerin merkezi bir veri istasyonuna iletilmesini sağlayan bir hareketli veri taşıyıcısının, veri transferi için en uzak iletişim mesafesini belirleyen kapsama alanının genişletilmesini ve toplanan veri miktarının artırılmasını sağlayan bir güzergah belirleme yöntemi ile ilgilidir.

Mevcutta kullanılan yöntemlerin uygulamasında, toplanan ortam verilerinin baz istasyonuna ulaştırılması oranı düşük olmakta veya bilgi toplanması için kapsama alanına girerek iletişime geçilen toplam sabit algılayıcı/düğüm noktası sayısı düşük olmaktadır. Her iki durumda da toplanan veri miktarında kayıp yaşanmakta ve elde edilen verilerin yorumlanması esnasında hatalar oluşmaktadır. Bu bağlamda, mevcut buluşla, hareketli veri taşıyıcısının, veri transferi için en uzak iletişim mesafesini belirleyen kapsama alanının genişletilerek algılayıcılardan/düğüm noktalarında veri toplanma oranının ve toplanan verilerin baz/merkez istasyonuna iletilmesi oranının artırılmasını sağlayan bir güzergah belirleme yöntemi geliştirilmektedir.

 Nesnelerin İnterneti Alanındaki uygulamalarda

 Kablosuz algılayıcı ağ uygulamaları

 Akıllı Makineler

 Trafik Denetleme sistemleri gibi bir çok alanda uygulanabilir.

BULUŞ SAHİPLERİ Dr. Öğr. Üyesi Metin BİLGİN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/14532

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

(33)

ELE KT RO NİK Ele ctr oni c

Özet

28

TEKSTİL TABANLI BİR RADYASYON DETEKTÖRÜ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Polimer bazlı tekstil ürünü olan giyilebilir dedektör tehlikeli dozda radyasyon bulunan bir ortamda, radyasyonu anında algılar ve kullanıcıyı uyarır. İçerdiği koruyucu katman sayesinde, radyasyon tehlikesi olan alanı terk edene kadar belirli bir oranda kullanıcıyı korur. Kaçak tespit dedektörlerinin kör noktalarında herhangi bir radyasyon kaçağını tespit edebilir. Bunun için radyasyonun kullanıcının giymiş olduğu dedektörün herhangi bir noktasına ulaşması yeterlidir.

Genellikle kişisel dozimetrelerin kullanıldığı nükleer santraller, nükleer tıp merkezleri, radyoloji laboratuvarları ve radyasyon kaynaklarının kullanıldığı Ar&Ge laboratuvarlarında kullanıcılar genellikle dozimetrelerini kontrol-kayıt cihazlarına okuttuktan sonra aldıkları dozu öğrenirler ve duruma göre medikal tedaviye başlanır. Çok geç kalındığı durumlar da kayıtlara geçmiştir. Ayrıca, ortamdaki öngörülmeyen kaçak radyasyonu tespit için kullanılan dedektörlerin de algılama açısı ve mesafesi sınırlıdır.

Polimer bazlı tekstil ürünü olan giyilebilir dedektör kullanıcıyı, radyasyon tehlikesinin bulunduğu bir alana girdiği anda ses ve ışıkla uyarır. İsteğe bağlı olarak belirli bir merkeze uyarı mesajı gönderebilir. Gaz iyonlaşmasına dayalı çalışma prensibi sayesinde oldukça hızlıdır ve minimum radyasyon hasarı söz konusudur. Ayrıca esnek bir koruma kalkanı içerdiğinden kullanıcıyı tehlikeli ortamdan uzaklaşıncaya kadar önemli ölçüde korur. Yani hem uyarıcı hem koruyucu rolü bulunan bir üründür. İstenen radyasyon türüne göre veya genel spektruma duyarlı halde imal edilebilir. Ürün polimer yapısı sayesinde oldukça hafif ve dayanıklıdır.

İstenilen renk ve modelde üretilebilir.

Ürün polimer yapısı sayesinde oldukça hafif ve dayanıklıdır.

Polimer bazlı tekstil ürünü olan giyilebilir dedektör, genellikle kişisel dozimetrelerin kullanıldığı nükleer santraller, nükleer tıp merkezleri, radyoloji laboratuvarları ve radyasyon kaynaklarının kullanıldığı Ar&Ge laboratuvarlarında kullanılabilecek bir ürün olmakla birlikte, savunma sanayisinde dikkat çekici bir potansiyele sahiptir.

BULUŞ SAHİPLERİ Dr. Öğr. Üyesi Yalçın KALKAN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2020/12095

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5-6

(34)

Özet

SU BASMASI VE DOKUNMALARA KARŞI KORUMALI PRİZ VE AKILLI ŞALTER SİSTEMİ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Prizlerin su basmasına ve içine insan dokunmasına karşı net bir önlem alınmamıştır. Ancak bu patent ile su basması ya da priz içine herhangi bir bebek / yetişkin ya da iletkenin dokunması durumunda kapasitif sensör ile durum algılanarak prizin otomatik olarak sigortadan kapanmasını sağlayan sistemdir. Böylece priz su altında kalsa dahi elektrik çarpma riskini ortadan kaldırmaktadır.

 Prizleri su basmasına karşı korumaktadır. Priz su altında kalsa dahi koruma devam etmektedir.

 Prizin içine iletken ya da insan değdiğinde otomatik olarak elektriğini kesmektedir.

 Kolay ve uygun fiyatlı bir şekilde uygulanabilir. Akıllı ev sistemlerine entegre edilebilir.

 Direkt suya ve dokunmalara karşı korumalı ürün olarak ticarileştirilebilir. Böylece bebek bulunan evlerde, su basma riski çok olan sanayi ortamlarında kullanılabilir.

 Sigorta poliçelerine sokulursa, kullanıldığı alandaki elektrik aletlerin sigorta bedellerinde indirim sağlanabilir.

 Teknoloji transferi ile akıllı prizlerle birleştirilip, akıllı ev sistemlerinin tüm isterlerini karşılayan bir priz / şalter sistemi olarak kullanılabilir. Belirtilmelidir ki günümüzdeki akıllı prizlerin en zayıf noktaları ise genellikle korumalardır.

BULUŞ SAHİPLERİ Öğr. Gör. Dr. İsmail TEKİN Muhammet KALE

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2017/23349

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5

Ele ctr oni c ELE KT RO NİK

(35)

Özet

30

MAKİNA ÖĞRENMESİ YAPABİLEN ZEKİ SİSTEM

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Buluş akım, zaman ve gerilim ile makine öğrenmesi yapan zeki sistem ile ilgilidir ve yaygın kullanım alanı prizlerdir. Gerilim dalgalanmalarından kaynaklı cihaz bozulumunun, kullanıcı hatalarının ve kestirimci bakımların tespitini sağlamaktadır.

 Sanayi bölgelerinde gerilim dalgalanmaları sıkça yaşanan bir problemdir. Bu gerilim dalgalanmalarından sonra yükte (cihazda) oluşan sorunları kullanıcıya raporlamaktadır. Bu buluşa konu olan sistem tamamen üretilip akredite edilirse, sigorta poliçelerine girmesi planlanmaktadır. Böylece zeki sistemi kullanan sanayi kuruluşları daha uygun fiyatlara sigorta yaptırabilecektir.

 Düşük donanım seviyesinde makine öğrenmesi yaparak olası kullanıcı hatalarında kullanıcıları uyarır. Böylece prizde ütü açık bırakılırsa, kullanıcı uyarmaktadır.

 Cihazlar yavaş yavaş bozulmaya ve bakım süreleri gelmeye başladıkça akım - zaman grafikleri değişir. Geçmiş tüketimleri makine öğrenmesi ile öğrenen zeki sistem, yeni durumu kıyaslayarak kestirimci bakım tahmininde bulunmaktadır.

Buluş hem endüstri uygulamalarında hem de akıllı ev uygulamalarında kolayca uygulanabilir.

Fiş, şalter, priz, akıllı priz, pano üreticilerine teknoloji transferi yapılarak ölçekli bir şekilde hedef pazara ulaşılabilir. MES üreticilerine önemli veriler sağlayan bir modül olarakta kullanılabilir."

BULUŞ SAHİPLERİ Muhammet KALE

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/12938

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5

Ele ctr oni c ELE KT RO NİK

(36)

Özet

HIZLI, HASSAS VE DAYANIKLI ALEV DETEKTÖRÜ

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Doğal ya da yapay olarak aydınlatılmış olsa bile açık ya da kapalı ortamlardaki alevden yayılan UV aralığındaki fotonları, algılama mesafesi olarak 100 metreyi aşan, nano-saniyeler içinde, geniş bir açıda (yatayda 360, düşeyde 180 derece) algılayan ve sinyali mikro-saniyeler içinde işleyerek sinyal üreten; talep doğrultusunda telefon çağrısı, SMS gibi yöntemlerle kullanıcıları uyaran yeni nesil bir yangın algılayıcıdır.

Mevcut kullanılan yarıiletken algılama malzemesine sahip dedektörlerin önemli bir dezavantajı güneş ışığı karşısında hatalı sinyal üretmesidir. Yarıiletken cihazlar radyasyon hasarına maruz kalarak 10-15 yıl içinde kullanılmaz hale gelip değiştirilmesi gerekirken, buluş sadece ışığa duyarlı gazı değiştirilerek 40 yılı aşkın bir süre kullanılabilmektedir.

Yarıiletken alev dedektörlerinde sinyal iletkenliğin değişmesine dayanır. Kısa mesafelerde kısa zamanda sinyal üreten bu dedektörler mesafe arttıkça tolere edilemez algılama sürelerine ulaşmaktadır (Özellikle parlayıcı madde bulunan fabrika, akaryakıt istasyonu vb. yerler için).

Ürünümüzün sinyal üretmesi için pencereye bir fotonun ulaşması yeterlidir. Gazın iyonlaşması ile gelişen süreç, kısa sürede sinyal üretimi ile sonuçlanacaktır. Dumana duyarlı ve aleve duyarlı yarı iletken dedektörlere göre, algılama süresi daha kısa, algılama açısı kıyaslanamayacak kadar daha geniş ve sadece hedeflenen dalga boyunu algılayacak kadar hassastır.

Türkiye'de 2017 yılında 2411 orman yangınında 119 bin 92 hektar ormanlık alan yangınlarda zarar gördü. Türkiye genelinde son bir yılda 71 fabrika yangını basında yer aldı. Avrupa'da yılda 2.000.000 yangın olmakta, yangınların % 90'ı binalarda meydana gelmektedir. Binalarda kullanılan yanıcı her geçen gün artmakta ve Avrupa da yangında ölümlerin %50'si duman ve zehirli gazlarının solunması ile gerçekleşmektedir. Yangınlardaki yaralanmalar nedeniyle her yıl 70.000 kişi hastaneye kaldırılmaktadır.

BULUŞ SAHİPLERİ Dr. Öğr. Üyesi Yalçın KALKAN PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2019/00194

PCT/TR2019/051176

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 4-5

Ele ctr oni c ELE KT RO NİK

(37)

Özet

32

ADLİ KANIT KAPSAMINDA ANALİZ EDİLEN BİR VİDEODA ELEKTRİK ŞEBEKE FREKANSI SİNYALİNİN GÖMÜLÜ OLUP OLMADIĞI BİLGİSİNE ULAŞMAYI SAĞLAYAN BİR YÖNTEM

Yenilikçi Yönleri ve Avantajları

Pazar Fırsatları

Elektrik Şebeke Frekansı (ENF), üretilen toplam gücün tüketilen güce göre artıp azalmasına bağlı olarak nominal değer (Avrupa’da 50 Hz) etrafında anlık salınımlar yapar. Elektrik şebekesinden beslenen bir ışık kaynağının yaymış olduğu aydınlatma şiddeti elektrik şebeke frekansına bağlı olarak insan gözünün fark edemeyeceği anlık değişkenlikler gösterir. Işık şiddetindeki bu değişimler, video kameralar tarafından yakalanabilmektedir. Bu buluş, sayısal kameralarla çekilmiş videoların içerik bütünlüğü ve dosya kayıt zamanı tespitinde kullanılmak üzere, video içeriğinde ENF sinyalinin var olup olmadığını otomatik olarak tespiti esasına dayanmaktadır.

Bu buluş, bir videonun farklı bölgelerinden ortamdaki ENF kaynaklı aydınlık şiddeti değişimlerini, dolayısıyla da ENF sinyalinin kestirimini gerçekleştiren ve bu sinyallerin kendi içindeki tutarlık derecesine bağlı olarak ENF sinyalinin sayısal videoda bulunup bulunmadığının belirleyen yeni bir yöntemdir. Önerilen yöntem, sensör türlerinden (CCD/CMOS) bağımsız olarak çalışmakta ve herhangi bir ENF veri tabanı içinde arama yapmadan video dosyasında ENF sinyalinin var olup olmadığını tespit edebilmektedir. Bu sayede, ENF sinyali veya izi mevcut olmayan video dosyalarında, ENF tabanlı adli kanıt yöntemlerinin çalıştırılmasına gerek kalmayarak yüksek oranda zaman ve güç tasarrufu sağlanabilmektedir.

Bu sistem adli soruşturmalarda ele geçirilmiş bir PC/laptop/harddiskte bulunan videolardan hangisinde ENF sinyalinin bulunup bulunmadığını tespit için kullanılabilir. Bu sayede ENF tabanlı adli analiz yöntemleri tüm video dosyalarına değil sadece ENF izinin tespit edildiği dosyalara uygulanarak adli kanıt incelemelerinde büyük zaman tasarrufu elde edilebilir.

Bu sistem video paylaşma yeteneğine sahip herhangi bir sistemde (örneğin Youtube, İzlesene, Facebook vb. sosyal medya ve video paylaşımına izin veren bir yazılım olarak veya sosyal medya paylaşım özelliği olan cihazlarda donanım düzeyinde kullanılabilir. Bu sayede sosyal medyaya yüklenen videolardan ENF sinyali içerenlerin hızlıca tespit edilip gruplandırılması mümkün olabilir.

BULUŞ SAHİPLERİ Doç. Dr. Ahmet Emir DİRİK Dr. Saffet VATANSEVER

PATENT BAŞVURU NUMARASI TPE : 2016/14117

TEKNOLOJİ OLGUNLUK SEVİYESİ TRL 5 - 6

Ele ctr oni c ELE KT RO NİK

(38)

Referanslar

Benzer Belgeler

Amaç: Gebelik yaşına göre küçük (SGA) ve normal (AGA) doğum ağırlığı olan çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerde (ÇDDA) morbiditeleri ve

Çalışmamızda hemodinamik anlamlı PDA’nın medikal kapatılmasında ilk seçenek olarak parasetamol tedavisi başlanan 11 olguda parasetamolun güvenilirliğini ve

Bu çalışmanın amacı, ROP gelişimi açısından riskli oldu- ğu bilinen gebelik yaşı 32 hafta ve doğum ağırlığı 1500 gra- mın altında olan, ağır prematüre bebeklerde

Bursa Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü UZMANLIK ALANLARI.. Meyve Yetiştiriciliği ve Islahı, Bitki Anatomisi, Morfolojisi

Erken doğum tehdidi nede- niyle başlanılan tokoliz tedavisi başarılı olan 25 gebede kalsiyum düzeyleri, tokoliz tedavisi başarılı olmayan 15 gebeye göre,

Nekrotizan enterokolit gelişiminde en önemli risk faktörleri prematürelik, düşük doğum ağırlığı, enfeksi- yonlar ve formula ile beslenme olarak bildirilmektedir..

Amaç: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinden taburcu olan çok düşük doğum ağırlıklı preterm bebeklerin uzun dönemdeki nörogelişimsel bozukluk sıklığını

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü UZMANLIK ALANLARI. Ecza Ürünleri / İlaçlar, Biyokimya / Biyofizik, Hücresel ve