• Sonuç bulunamadı

(1)Kazdağı’nın eteklerindeki Etili köyü halkı maden şirketinin çevreyi ve suları kirleteceğinden endişeleniyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)Kazdağı’nın eteklerindeki Etili köyü halkı maden şirketinin çevreyi ve suları kirleteceğinden endişeleniyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kazdağı’nın eteklerindeki Etili köyü halkı maden şirketinin çevreyi ve suları kirleteceğinden endişeleniyor.

Çokuluslu Cominco Altın Şirketi tarafından Kazdağı’nın eteklerinde bulunan Etili köyüne kurulan uzun ve tek katlı hangar şeklindeki tesisler Truva antik kentini birkaç defa yıkıp harabeye çeviren ünlü Etili Fayı’nın da geçtiği derenin hemen yanı başında bulunuyor.

Köylülerin verdiği bilgiye göre, 10 yıllığına tesislerin kurulduğu alanı kiralayan şirket, işi bittikten sonra üzerine yaptığı binaları da arsa sahibine bırakarak gitmeyi taahhüt etmiş. Arsa sahibi hem kira hem de 10 yıl sonra bir kuruş bedel ödemeden kendisine kalacak binalar nedeniyle çok kârlı bir iş yaptığını düşünüyormuş. Etili’nin 13 yıllık muhtarı Hilmi Ceylan ve köylüler arsa sahibiyle aynı görüşte değil. çan ilçesinin en büyük köyü durumundaki 1600 nüfuslu Etili’nin köylüleri daha altın madenleri kurulmadan zararlarını yaşamışlar çünkü. Muhtar Ceylan,

Cominco’nun yaptığı sondaj sonrasında musluklarındaki sularının üç ay çamur gibi aktığını anlatıyor. “Üç ay

damacana suyu içtik. Daha sonra kaymakama çıkarak bu işe bir çare bulmasını istedik” diye konuşan muhtar, çabaları sonrasında şirketin içme suyu kuyularının yanındaki sondaja son verdiğini belirtiyor. Şirketin kurduğu tesislerde neler yapıldığını ise bilmediğini söyleyen muhtar, “Ben konuşmuyorum bu adamlarla” diyor. Muhtar, madencilerin

yaptıkları sondajlar, hafriyatlar ve diğer çalışmalar hakkında kendilerine hiçbir bilgi verilmediğinden yakınıyor.

“Bizim amirimiz çan Kaymakamı, onun bize bu bilgileri vermesi lazım. Bizler topraklarımızın, sularımızın kirlenmesini elbette istemiyoruz” diyor.

Bergamalılar gibi…

Etili yakınlarındaki Şerbetli köyü kahvesinde Çan İl Genel Meclisi Üyesi Recai Elmas, Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant ve Çanakkale Kadınlar Birliği Derneği Başkanı Reyhan Erdem’den oluşan heyete maden çalışmaları nedeniyle yaşadıkları tedirginlikleri aktaran köylüler “Devlet Kazdağı’nı vermiş madencilere, faturayı da bize kesiyor. Bergamalılar, Uşaklılar gibi bizim de pankartları hazırlamamız lazım” diyorlar. Kazdağları’nın

Bayramiç yönüne düşen Muratlı köyü kahvesinde köylülerle yapılan sohbette de köylülerdeki endişe hemen kendini belli ediyordu. Köyden 11 kişinin maden şirketinde çalıştığını anlatan köylüler, 800 nüfuslu köyün sularının zaten yetmediğini madende kullanılacak siyanürün suları kirleteceğinden endişelendiklerini belirtiyorlar. Kahvenin sahibi Şerafettin Özkan madencilerin çalışması nedeniyle sularının kirlendiğini bu nedenle kendisinin bir aydır içme suyu olarak damacana suyu aldığını söylüyor.

Kazdağı’nın “altın”ı üstüne getiriyorlar

Köylülerden Güney köyü arazisinde de altın madeni işletmesi kurulacağın öğrenen Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant, “Ben Çanakkale’ye içme suyu sağlayan Atikhisar Barajı’nın kirlenmesi endişesi taşıyordum ama gördüğüm kadarıyla Bayramiç Barajı da tehdit altında. Oysa Atikhisarın yetmemesi durumunda çanakkale’ye buradan su getirilmesi planlanıyordu” diye endişesini dile getiriyor. Nalbant, İstanbul’daki kirli sanayi işletmelerinin nüfusu daha az olan komşu illere dağıtıldığını belirterek, Çanakkale’nin bu sanayi işletmelerinin yönlendiği en önemli illerin başında geldiğini söylüyor. Çanakkale nüfusunun yarısından fazlasının tarımla

uğraştığını, yapılan tarımın ise büyük ölçüde organik tarım olduğu bilgisini veren Nalbant, “Bu yörede dünyanın en kaliteli ürünleri yetişir. Zeytinle denizin buluştuğu en kuzeydeki kesimdir Çanakkale. Büyük bölümü ormanlarla kaplıdır” sözleriyle Çanakkale’nin güzelliklerinden bahsediyor. Nalbant, altın madeni tehlikesinin ildeki kirlenmeye tuz biber ektiğini kaydederek; “Kazdağı’nın altını üstüne getiriyorlar. Oysa Kazdağı dünya harikası bir yer. Tüm yerüstü zenginliklerini yeraltına gömerek, 8-10 yılık bir madenciliğe feda etmek istiyorlar” diye konuşuyor. Maden şirketlerinin çevreyi suyu, havayı, tarımı, her tarafı kirleterek burayı kaderiyle baş başa bırakıp gideceklerini söyleyen Nalbant, maden aramalarının yapıldığı bölgenin 13 tane diri fay hattının üzerinde bulunduğu bilgisini de sözlerine ekliyor. Nalbant, TMMOB’a bağlı odalar, sağlık odaları, baro ve mali müşavirler gibi kurumların geçtiğimiz aylarda oluşturduğu çanakkale Akademik Odalar Birliği’nin ilk gündem maddesi olarak da çevreyi belirlediği bilgisini vererek özellikle altın madenleri konusundaki çalışmalarına hız vereceklerini kaydediyor.

Halkın kaygıları giderilmeli

Altın şirketlerinin birkaç yıldır bölgelerinde çalışmalar yaptığını aktaran Çan İl Genel Meclisi Üyesi Recai Elmas, madenci şirketlerin çalışmaları ile ilgili edindiği bilgileri Çanakkale İl Genel Meclisi’ne taşıdığı bilgisini vererek;

“Konu teknik olduğu için orada soru yönelttim. Yapılan çalışmalarda kimyasal madde kullanılıyor mu, sondaj

çalışmalarının yeraltı-yerüstü kaynak sularına etkisi nedir, ormanla ilgili sondaj alanların büyüklüğü, yollarla birlikte zarar verilen alan nedir, benzeri 8 Eylül 2006’da tarihinde sorduğum sorulara hâlâ yanıt alamadım” diye konuşuyor.

Elmas, özellikle sular konusundaki halkın kaygılarının giderilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Evrensel 22.08.2007

(2)

Referanslar

Benzer Belgeler

Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2011 yılında Duman köyünde 4 adet mesothelioma (asbest kaynaklı akciğer zar ı kanseri) tespit edilmesi üzerine

Kaz Dağları'nda altın aramak için 13 işletme, 13 arama ve işletme, 8 de arama olmak üzere toplam 34 ruhsat verildiğini belirten Nalbant, şunları kaydetti:.. ''Kaz Da

çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2011 yılında Duman köyünde 4 adet mesothelioma (asbest kaynaklı akciğer zarı kanseri) tespit edilmesi üzerine

Çanakkale rüzgârını enerjiye çevirme projelerinin bir bir gerçekleşmeye başladığını belirten Çanakkale Valisi Orhan Kırlı , Çanakkale'nin gelecekte rüzgâr enerjisi

Köylünün ağaçlarını ve fındıklarını kesen şirket elemanlarına Durak köylülerinin tepki göstermesi üzerine jandarma komutanı köylülerle şirketi bir araya getirdi..

Bu çalışmada, yörenin düz dokuma geleneğini oluşturan kilim, siisana, çul, kıldan, çöpten, meldin ve seccade isimli dokumaların kullanılan araç-gereç,

Naylon kullanımından kaçınıp, kağıt gibi geri dönüşü olan materyalin kullanıma önem ve öncelik verin !.... Artık “korumak ya da koruma altına almak ” her

Yukarıda sayılan sebeplerden dolayı; Bu kaynaklardan çıkan suların kimyasal bileşenlerinin, çevre kayaçlar ile etkileşiminin, kökeninin ve