• Sonuç bulunamadı

Nail Çakırhan ve Kervan Dergisi Üzerine Notlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nail Çakırhan ve Kervan Dergisi Üzerine Notlar"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

233

Eski Sol Üzerine Yeni Notlar...

Nail Çakırhan ve Kervan Dergisi Üzerine Notlar

M. Bülent VARLIK

*

I. Efsaneler:

A. Şahap Balcıoğlu Aktarıyor

Şahap Balcıoğlu, 1982 yılında yayınlanan bir yazısında Nail Çakırhan ile yap- tığı bir söyleşiyi yazar ve bu “eski tüfek” şair/“mimar” hakkında bazı bilgiler aktarır. Şöyle yazar:

Bugün Muğla’da Gökova’nın Akyaka köyünde 71 yaşında bir adam yaşı- yor. Zayıf, esmer, içi aklarla dolu gür siyah saçlı. Gereksiz konuşmayı sevmiyor. Sesi ince, bakışları dalgın ve duygulu. Adı Nail Çakırhan. Ede- biyata meraklı olanlar onu ‘Nail V’ diye tanır. İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda Nazım Hikmet’in şiir alanında, özel yaşamında arkadaşı, Nazım’ın, bir kitaba kendi dışında adını kabul ettiği tek adam. ‘Gece Ge- len Telgraf-Portreler-1+1=1’in kapağında Nazım Hikmet’ten başka bir de Nail V adını okuyoruz.

Ardından Nail Çakırhan’ın hayatını özetler:

Nail Çakırhan Ula’lı. Eşraftan bir ailenin çocuğu. İlki, ortayı Muğla’da okuyup lise öğrenimini parasız yatılı olarak Konya’da yapmış. ... Lisedey- ken Kervan adında bir dergi çıkarmış. Konya’nın tarihi ve ünlü Babalık ga- zetesinin basımevinde dergiyi hazırlatmış.

* İktisatçı / mbvarlik@gmail.com

(2)

Kendisi öğrenci ama öğretmenleri kaleme sarılmışlar. Namdar Rahmi [Karatay], Sadettin Nüzhet Ergun derginin yazarları arasında. Yıl 1926.

Destek gerek. Konya valisi Özel İdare’den yardım sağlıyor. Yaş 16. İki yıldır ozan. Babalık’da ‘Konya Kadınları’ şiiri çıkıyor. Faruk Nafiz [Çam- lıbel] etkisi buram buram tütüyor. Ve ilk dava: Kadınlara hakaret: Davacı Konya savcısının eşi. ... Sonuç: Beraat.

Bu Nail Çakırhan’ın karşılaştığı ilk davadır. Lisenin 9’uncu sınıfındadır. İki yıl sonra 11’inci sınıfa gelir. 1928’de Nail, 18’inde. Ders yılının sonuna varmışlardır.

İkinci dava patlar. Atatürk’e hakaret! Durum açıktır: “Alev Yağmuru” şiiri Hal- ka Doğru gazetesinde yayınlanmış, içinde ciddi suç unsuru bulunduğu zannı gene aynı savcıyı harekete geçirmiştir. Çocuk, 3-4 gün nezarette kalır. Lise bitirme imtihanları kapıya dayanmıştır. Ve Ankara’dan telefon gelir.: “Bırakın çocuğu ayıptır”. Sonuç: Men-i muhakeme.

Aynı yıl Suat Tahsin Türk’le birlikte Hareket’i çıkaran Nazım Hikmet, uzak- tan onu izleyip şiiri dergiye basar. Bu arada Nail de İstanbul Tıbbiyesi’nin para- sız yatılı sınavlarını kazanmıştır. Nazım 28, Nail 18 yaşındadır. Şiir yayınlanınca bu defa İstanbul’da dava açılır. İki genç biraz da bu şartlar içinde arkadaşlıklarını

(3)

235

pekiştirir ve... Ve beraat ederler. Nail Tıbbiye’yi birinci sınıftan bırakır, 1930’da gazeteciliğe başlar1.

B. Alpay Kabacalı Aktarıyor

On yıl sonra Alpay Kabacalı, Nail Çakırhan ile yeni bir söyleşi gerçekleştirir.

Kabacalı, “edebiyat çevreleri 1930’da Nâzım Hikmet’le birlikte yayımladıkları 1+1=Bir adlı şiir kitabında ve 1930’larda, ‘40’larda dergilerde çıkan şiirlerinde kullandığı adla tanıyor onu: Nail V. Sol çevrelerde, daha doğrusu ‘eski tüfekler’

arasında Nail Vahdeti diye biliniyor. Tam adı, Nail Vahdet Çakırhan” diye tanıt- tıktan sonra 1925’te Konya Lisesi’ne yazdırıldığını belirtir. Gerisini Nail Çakırhan anlatır:

“Edebiyat öğretmenleri bakımından çok şanslıydık. İlk hocamız Ahmet Hamdi [Tanpınar]’dı. O ayrılınca Sadettin Nüzhet [Ergun] geldi. Onuncu sınıfta bir dergi çıkardım. Adı Kervan’dı”.

Kabacalı özetliyor: “Kervan’da Faruk Nafiz [Çamlıbel]’in ‘Satıverin kahpelerin bir pula geçmişlerini’ şiirine benzer olarak yazılmış bir şiiri yayınlanır. Yıl 1927.

Bu şiir yüzünden kadınlara hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verilir”. Yar- gılama sonucu “beraat ettin” denilir.

Kabacalı devam eder: “Lisenin son sınıfında, bir arkadaşıyla birlikte Halka Doğru adlı dergiyi yayımlar Nail Vahdet. Orada ‘Alev Yağmuru’ başlıklı şiiri çı-

1 Şahap Balcıoğlu; “Nail V Gökova’da Yaşıyor”, Gösteri, No: 15, Şubat-1982, ss: 21-23.

(4)

kar”. Çakırhan anlatmaya devam eder: “Bizim derebeylerine müthiş tepkimiz vardı. ‘Alev Yağmuru’ bunlara karşı yazılmıştı: ‘Gidin, gidin, adelelerinizin son kuvvetiyle gidin/ [...] olan müstebidin/Kafasına yumruklarımızla son darbeyi indirin/Yeter artık yeter, zulmetten nurâ gidin!’”

Nail Çakırhan hakkında bu şiiri nedeniyle dava açılır, ama Ankara’dan gelen talimatla takipsizlik kararı verilir. Ne var ki, bu şiirin hikayesi bitmez.

Çakırhan şöyle anlatmaktadır: “Halka Doğru dergisini çeşitli yerlere gönderir- dik. O sıralar Sovyetler Birliği’nden yeni gelmiş olan Nâzım Hikmet’e de gön- derdim. ... Yine o sırada Hukuk Fakültesi’nin son sınıfında iki arkadaşın çıkardı- ğı Hareket adlı bir dergi vardı. Nâzım, bizim dergiyi onlara veriyor, ‘Alev Yağ- muru’ şiiri olduğu gibi Hareket’te yayınlanıyor. Yıl, 1929. Şiirden dolayı yeniden dava açılıyor. Nâzım’ın bu işle ilgisi yoktu. Mahkemeye çıktık, ‘Konya’da şu tarihte takipsizlik kararı verildi’ dedim. Buna rağmen altı ay ceza verdiler. So- nunda beraat ettik. Nâzım Hikmet’le tanışmam o Hareket dergisinde oldu”2.

C. Erden Akbulut Aktarıyor

Erden Akbulut, 2000-2001 yıllarında Nail Çakırhan ile bir “nehir söyleşi”

gerçekleştirir3. Nail Çakırhan, bu söyleşide Konya’da geçen yıllarına ait oldukça etraflı bilgiler verir.

“Kervan isimli bir dergi çıkarmaya başladım. ... Kervan dergisini hocalar da çok beğeniyordu. Yatılı öğrencilerin dışarı çıkması yasaktı ama bana dergi için izin veriyorlardı.

Kervan’ın ilk sayısına ilk şiirimi koy- dum. Ve ilk mahkemeye de böylece düş- müş oldum. Dergideki şiirlerden biri Fa- ruk Nafiz Çamlıbel’in ve içinde ‘satıverin kahpelerin bir pula geçmişlerini’ diye bir satır vardı. Savcının karısı bunu okumuş, kadınlara hakaret ediliyor diye şikayetçi olmuş. ... Duruşma başladı. ... Karar açık- landı. ‘Beraat ettin’ dediler.

Kervan dergisine edebiyat öğretmeni- miz Fikret Bey de bir şiir vermişti. Ama, ben bu şiiri yayınlamadım. Onun üstüne benimle küstü. Sonra yeniden barıştık. ...

Lise sonda bir arkadaşla Halka Doğru dergisini çıkarmaya başladık. İlk sayısını 100 tane bastık. Öğretmen Okulu’nda

2 Alpay Kabacalı; “Bir Ömürden Kesitler/Ağa Han Ödüllü Eski Tüfek”, Cumhuriyet, 20 Mayıs 1992. Bu röportaj Alpay Kabacalı; Yakın Tarihimizden Büyük Dönemeçler, Çağdaş yay., İstanbul-1995, ss: 213-239’da da bazı küçük düzenlemelerle yeniden yayınlanmıştır.

3 Nail Çakırhan; Anılar, (söyleşi: Erden Akbulut), TÜSTAV yay., İstanbul-2008.

(5)

237

okuyan Rıza Polat [Akkoyunlu] diye birisi vardı, arkadaş olmuştuk. Gerekli pa- rayı o verdi. Halka Doğru dergisinde yayınladığım kendi şiirim ‘Alev Yağmuru’

ile başım derde girdi. Bu şiirde derebeylere, ağalara karşı çıkıyordum. ... Şiirde geçen ‘müstebit’ sözü ile Atatürk’ü kastettiğim zannedilmiş. ... Polis geldi beni aldı. ... Sonunda sorgulama faslı bitti. ... Hakkımda takipsizlik kararı verildi. Ne var ki ‘Alev Yağmuru’ birkaç ay sonra yeniden başıma iş açacaktı. Biz Halka Doğru dergisini birkaç yere yollamıştık. Yolladıklarımızdan biri de Nâzım Hik- met’ti. Nâzım bizim dergiyi Hukuk Fakültesi’nnde okuyan iki gence vermiş.

Onlar da bu sırada Hareket diye bir dergi yayınlıyorlarmış. ‘Alev Yağmuru’nu da beğenmiş, orada yayınlamışlar. Liseyi bitirip İstanbul’a 1929 yılında geldiğimde hakkımda yeniden dava açıldığını öğrendim. Mahkemenin Konya’da takipsizlik kararı aldığını söylememe rağmen altı ay ceza verdiler. Temyize gittik, re’sen karar bozuldu da beraat ettik. ...

1929 baharında da lise bitti. Ula’ya döndüm”4.

II. Gerçekler A. Kervan Dergisi

“15 günde bir çıkar ilmî ve edebî mecmua” olan Kervan’ın ilk sayısı 1 Mart [1]1929 tarihini taşımaktadır. Derginin mes’ul müdürü, Refik Fikret’tir. 4. sayıda

4 Nail Çakırhan; a.g.e., ss: 19-23. Okulun bitiş tarihi 1929 yaz başı olmalıdır.

(6)

“tahrir müdürü”nün Namdar Rahmi [Karatay] olduğu belirtilmiştir. Bütün sayı- ları Babalık Matbaası’nda basılan ve ancak altı sayı yayınlanabilen Kervan’ın ka- panış tarihi 8 Haziran 1929’dur. Her sayısı sekiz sayfa olan derginin fiyatı 5 ku- ruştur. Derginin ilk sayısında yer alan ve “Bizi Okuyacaklara” başlığını taşıyan

“sunuş”ta şöyle denilmektedir:

‘Kervan’ hakka ve samimiyete doğru akan gençlerin toplanmasıyla meyda- na geldi. Bu öyle bir kervan ki; ne deve sesi var, ne de çan sesi...! Onu can kulağıyla dinleyenler, kudretli adım sesleriyle, asil duygulu kalplerin çar- pışlarını duyacaklardır.

Kervan, ciddi bir emeli müteakip yola çıktı. Bu çıkış, geçmiş günlerin geçmiyen azimlerile devam edecek. Sudan ziyade ateşe susayan kervanı- mız asla -yalancı- seraplara koşmıyacaktır. O geçeceği yollardaki bin türlü mahrumiyeti şimdiden göze almıştır.

Ocağımızın şu bir kaç karışlık yerinden kalkan kervanımız, yine ocağımı- zın dar olduğu kadar derin muhiti içinde ebediyetlere kavuşmağı bir ‘din’

edinmiştir.

Maddî yoksulluğumuz bizi zerre kadar bedbin etmiyor. Burada çıkacak mecmuanın, bundan daha eyi olacağına kani değiliz. Biz yanlışlarımızdan ziyade eksiklerimizin çok görülmemesini arzu ederiz.

Kervanımız ilim ve tevazû yolunda yürüyebilirse ne mutlu.

Derginin yazarları arasında Ahmet Şekûrî, M. Ferit Uğur, Nail Çakırhan, Namdar Rahmi Karatay, Refik Fikret ve Sadettin Nüzhet Ergun dikkati çek- mektedir5.

B. Kervan Bibliyografyası

Ahmet Şekûrî; “Aşkta San’at Unsuru”, No: 2, 15 Mart 1929, ss: 7-8.

Ahmet Şekûrî; “Hayat ve Ölüm/Cinsi Hayatiyat”, No: 4, 15 Nisan 1929, ss: 7-8.

Ahmet Şekûrî; “Milliyetle Dinin Çarpışması”, No: 5, 15 Mayıs 1929, ss: 5-8.

Ahmet Şekûrî; “Hanımlarda Arkadaş Intihabı”, No: 6, 8 Haziran 1929, ss: 3-4.

Akdes Nimet [Kurat]; “Kâşgar Emiri Atalık Gazi Mehmet Yakup Bey Hakkında Yazılan Eserlere Ait”, No: 2, 15 Mart 1929, s: 6, No: 3, 1 Nisan 1929, ss: 7- 8.

Bartold; “Şibanî-Han”, (çev: Ahmet Şekûrî), No: 1, 1 Mart 1929, ss: 6,8.

“Bizi Okuyacaklara”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 1.

5 Mehmet Önder; Konya Matbuatı Tarihi, Konya Halkevi neşriyatı, Konya-1949, s: 58’de derginin sahibinin Sadettin Nüzhet Ergun olduğunu belirtse de bu bilgi yanlıştır. Tam kolek- siyonu 1970 SB 267 kayıt numarası ile [Ankara] Milli Kütüphane’de bulunan dergi ile ilgili olarak ayrıca bkz: M. Bülent Varlık; “1919-1938 Döneminde Konya’da Yayınlanan Dergi- ler”, İletişim [AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu Dergisi], No: 1981/2, ss:

65-66 ve Caner Arabacı-Bünyamin Ayhan-Adem Demirsoy-Hakan Aydın; Konya Basın Tarihi, Palet yay., Konya-2009, ss: 408-409.

(7)

239

Bodler; “Sarhoş Olunuz”, (çev: Necmi), No: 6, 8 Haziran 1929, s: 5, [deneme]

Fehmi Yılmaz; “Nijat B./Merhum Konya Lisesi Müdürü”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 3.

Feridun Nafiz [Uzluk]; “Tıbbî Musahabeler”, No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 3.

Hadiye A. N.; “Meşhur Türkiyatçı Radlof’un Hayatı ve Faaliyeti”, No: 3, 1 Ni- san 1923, s: 2, No: 4, 15 Nisan 1929, ss: 3-4.

Kervan Kıran; “İnkıraz”, No: 3, 1 Nisan 1929, ss: 6-7 [Rıfkı Melûl [Meriç]’ün şiirlerinin eleştirisi].

M. Ferit [Uğur]; “Şerefettin Camiinde Tarihi Bir Vak’a”, No: 1, 1 Mart 1929, ss:

2-3.

M. Ferit [Uğur]; “Karaman Beyler Beyi Mağrav Han”, No: 2, 15 Mart 1929, ss:

3-4.

M. Ferit [Uğur]; “Kadı Paşa ve Konya Hadisesi”, No: 3, 1 Nisan 1929, ss: 3-4.

M. Ferit [Uğur]; “Ebubekir Efendi”, No: 4, 15 Nisan 1929, ss: 3-4.

M. Ferit [Uğur]; “Tedrisatta Kitap”, No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 1, No: 6, 8 Hazi- ran 1929, ss: 1-2.

(8)

M. Zeki; “Gevheri’nin 1127’de Sağ Olduğuna Dair”, No: 4, 15 Nisan 1929, s: 6.

M. Zeki; “Gurbet”, No: 4, 15 Nisan 1929, s: 8, [şiir].

M. Zeki; “Farelere Dair”, No: 6, 8 Haziran 1929, ss: 6-7.

M. Zeki; “Hasan Paşa ve Halk Şairi Cemalî”, No: 6, 8 Haziran 1929, s: 7.

Mucip Avni; “Esir”, No: 6, 8 Haziran 1929. s: 2, [şiir].

Nahit Nafiz; “Veda Mektubu”, No: 6, 8 Haziran 1929, s: 5, [şiir].

Nail. V. [Çakırhan]; “Kervan, No: 1, 1 Mart 1929, s: 1 [şiir].

Nail. V. [Çakırhan]; “Kabrinde”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 3, [şiir].

Nail. V. [Çakırhan]; “Eren Dede”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 6, [şiir].

Nail: V.; “Çığ”, No: 2, 15 mart 1929, s: 2, [şiir].

Nail V. [Çakırhan]; “Dertden Bir Gem İstiyor”, No: 4, 15 Nisan 1929, s: 2 [şiir].

Namdar Rahmi [Karatay], “Amellerimizin Mertebeleri ve San’at”, No: 1, 1 Mart 1929, ss: 5-6.

Namdar Rahmi [Karatay]; “Huriyet ve Esaret”, No: 2, 15 mart 1929, ss: 1-2.

Namdar Rahmi [Karatay]; “San’at ve Uzlet”, No: 3, 1 Nisan 1929, ss: 1-2.

Namdar Rahmi [Karatay]; “San’at ve İfade”, No: 4, 15 Nisan 1929, ss: 1-2.

Namdar Rahmi [Karatay]; “Nevzat B.”, No: 6, 8 Haziran 1929, s: 8.

Petöfi; “Bulutlar”, (çev: Necmi), No: 2, 15 Mart 1929, s: 4, [deneme].

Petöfi; “Alçak Küçük Ev”, (çev: Necmi), No: 4, 15 Nisan 1929, s: 2, [deneme].

Refik Fikret; “Geç Kaldım”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 7, [şiir].

Refik Fikret; “Korku”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 7, [şiir].

Refik Fikret; “Bir Kadın Yüzünden”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 1, [şiir].

Refik Fikret; “Beklerken”, No: 2, 15 mart 1929, s: 2 [şiir].

Refik Fikret; “Yılan Gömleği”, No: 3, 1 Nisan 1929, s: 2, [şiir].

Refik Fikret; “Kör Kuyu”, No: 4, 15 Nisan 1929, s: 2, [şiir].

Refik Fikret; “Islık Sesleri”, No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 3, [şiir].

Refik Fikret; “Durgun Su”, No: 6, 8 Haziran 1929, s: 2 [şiir].

Rıza Polat; “Yolum”, No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 3, [şiir].

Sadettin Nüzhet [Ergun]; “Kervan”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 1 [şiir].

Sadettin Nüzhet [Ergun]; “Din Vazıı Mani”, No: 1, 1 Mart 1929, s: 4.

Sadettin Nüzhet [Ergun]; “Vehmî Kimya”, No: 2, 15 Mart 1929, ss: 4-5,8.

Sadettin Nüzhet [Ergun]; “Felsefe/Divan Edebiyatında”, No: 3, 1 Nisan 1929, ss: 4-6.

Semahat; “Mukaddes Kadın”, No: 5, 15 Mayıs 1929, ss: 4-5, [öykü].

Şevket; “Köyde Akşam”, No: 4, 15 Nisan 1929, s: 8, [şiir].

Şevket; “Mart Havası”, No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 3, [şiir].

(9)

241

Tevfik Halil; “”Güzel Olmanın En Kısa Yolu”. No: 5, 15 Mayıs 1929, s: 2.

Tevfik Halil; “Dünyada Neler Oluyor?”, No: 5, 15 mayıs 1929, s: 8, No: 6, 8 Haziran 1929, s: 8.

Tevfik Halil; “Gençliğimizi ve Güzelliğimizi Muhafaza Edebiliriz”, No: 6, 8 Haziran 1929, ss: 4-5.

Ziya Çalık; “Taş”, No: 6, 8 Haziran 1929. [deneme].

C. Nail Çakırhan’ın Kervan Şiirleri

6 sayı yayınlanan Kervan’da Nail Çakırhan’ın 5 şiiri yayınlanmıştır. Çakırhan, bu şiirlerinde “Nail. V.”, “Nail: V.” ve “Nail V.” imzalarını kullanmıştır. Bu farklılıkların Latin alfabesine yeni geçildiği bir dönemde dizgicilerin dikkatsizli- ğinden/özensizliğinden kaynaklandığı düşünülebilir.

Çakırhan’ın ilk şiiri derginin çıkışını selamlamaktadır. İkinci şiir, 1929 yılı ba- şında vefat eden Konya Lisesi Müdürü Nijat Bey için yazılan bir “mersiye” nite- liğindedir ve bu şiir Fehmi Yılmaz tarafından kaleme alınan Nijat Bey’in nekro- lojisinin yanındaki sütunda yer almıştır.

“Eren Dede” başlıklı şiirde ise ilk iki şiirden farklı olarak sanki gizli bir sor- gulama vardır:

Ey mezara girmeden sorgusu sorulanlar Alınlarına sefil damgası vurulanlar

Yeriniz metrûk bir in, ya yosunlu bir koğuk;

İçinizi titretir hergün acı bir soğuk.

Bilin ki adı sefil, bahtı kara olanlar, Ölmek için çılgınca saçlarını yolanlar.

Bir gün inin önünde mor naşınız görülür.

Dağ kınalı taşlardan ona kabir örülür...

Bugün sefil mezarı denilen bu kabirde, Belki de yatar yarın bir ulu “Eren Dede”...

Diğer iki şiirden biri Sadettin Nüzhet Ergun’a, diğeri Namdar Rahmi Kara- tay’a ithaf edilmiştir. Nail Çakırhan’ın Kervan’da yayınlanın şiirlerinin “edebi”

olarak değerlendilmesi elbetteki konunun uzmanlarının işidir.

D. Kısa Bir Değerlendirme

a. Üç söyleşide verilen tarihler, anlatılan öyküler öylesine karışıktır ki çözmek için adı geçen kaynakların incelenmesi gerekmektedir. Ancak, Kervan dışındaki yayınlar halen mevcut değildir. Ama, yine de bir yığın karışıklığın olduğu orta- dadır.

b. Kervan dergisi 1929 baharında yayınlanmıştır. Sahibi Refik Fikret, yazı işleri müdür Namdar Rahmi Karatay’dır. Bir diğer ifade ile Nail Çakırhan’ın bu der-

(10)

ginin yönetimi ile hiç bir ilgisi bulunmamaktadır. Ancak, edebiyata meraklı bir genç olduğu için dergiye gelen yazıları, bir yatılı okul öğrencisi olarak sıklıkla birlikte olduğu hocalarının talebi üzerine derginin basıldığı Babalık Matbaası’na götürmesi ihtimal dahilindedir. Dergi ile ilgili olarak Balcıoğlu ve Kabacalı’nın aktardığı tarihler tamamıyla yanlıştır.

c. Nail Çakırhan hakkında, Kervan dergisinde yayınlanan bir şiirden ya da şii- rinden dolayı dava açılmamıştır, çünkü hakkında dava açılacak nitelikte bir şiir mevcut değildir. Ayrıca, 6 sayı yayınlanan Kervan’da söyleşilerde söz edilen şiire benzer bir eser de yer almamıştır!

d. Nail Çakırhan’ın yargılanmasına yol açan ‘Alev Yağmuru’ adlı şiir, Balcıoğlu’nun belirttiği gibi 1928’de değil, 1 Haziran 1929 tarihinde yayınlanan Halka Doğru6 dergisinde çıkmıştır. Şiirle ilgili olarak açılan davanın sonucu takip- sizlik kararı verilmiştir. Ancak, dergide yayınlanan şiir İstanbul’da çıkan Hareket7 dergisinde de basıldığı için bir başka dava daha açılmış, ancak yazar bu davadan da beraat etmiştir.

e. Mart 1929’da “mersiye” yazan bir gencin birkaç ay içinde nasıl böyle “bü- yük” bir değişim geçirdiği de herhalde incelemeye değerdir!

Özet: Nail Çakırhan, anılarında edebi yaşamı hakkında bazı bilgiler aktarmaktadır. Ancak, anılarda adı geçen kaynaklar incelendiği zaman bu anıların bazı kısımlarının düzeltilmeye muhtaç olduğu görülmektedir. Bu durum, “sözlü tarih çalışmaları”nın ne denli güvenilir olduğunu ortaya koymaktadır.

Anahtar sözcükler: Nail Çakırhan, Kervan.

Notes on Nail Çakırhan and Kervan Periodical

Abstract: Nail Çakırhan provides some information about his literary life in his memories.

However, when the resources mentioned in the memories are examined, it is clearly seen that some information given in the memories should be revised and corrected. This case brings to mind doubts about the reliability of oral history studies.

Keywords: Nail Çakırhan, Kervan.

6 Kısa bilgi için bkz: Mehmet Önder; a.g.e., s: 56. Bu derginin bir nüshası mevcut değildir.

7 Bu derginin hiç bir nüshası mevcut değildir. Kemal Sülker; Nâzım Hikmet’in Gerçek Yaşa- mı/1929-1933, 2. cilt, Yalçın yay., İstanbul-1987, ss: 105-106’da ‘Alev Yağmuru’ şiirinin,

Eyyyy!!!

Yalın ayak Başı kabak Arkası çıplak

Bir arşın beze, bir lokma ekmeğe muhtaç, Eli kavallı

Zavallı Köylüler!!

dizeleriyle başladığını belirtir. Ayrıca, Hamdullah Suphi [Tanrıöver]’nin bu şiiri şiddetle eleştirdiğini kaydeder ve Hareket hakkında bazı bilgiler verir. Bkz: Kemal Sülker; a.g.e., ss:

118-121, 130-131.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu bölgedeki su molekül- leri arasındaki daha zayıf etkileşim sayesinde buharlaşma için gerekli olan enerji normal suyu buharlaş- tırmak için gerekli olan enerjiden

Mezarının üstüne de sade­ ce Pierre Loti yazılı küçük bir taş diktiler Fakat asırlarca sonra ge­ lenler bile gene onu, eserlerinin ara­ sından gülümsiyen

A lp Kuray, M etin Kum - basar, Milli Türk Talebe Birliği(MTTB) eski genel başkan lan n d an Prof.Dr. Yaşar Özdem ir, Türkiye Milli Talebe Federasyonu eski

Çağdaş lokantacılığın yurdu­ muzdaki önderliğini yapan ve tu­ rizmimize büyük katkıları olan Süreyya Homyak. Kendisine Tanrı’dan rahmet kederli ailesine

Toplum kökenli metisiline dirençli Staphylococcus aureus (TK- MRSA) en çok deri ve yumuşak doku infeksiyonları ve nekroti- zan pnömoniye neden olmakla birlikte birçok klinik tabloya

Instructional design has been defined as models or plans that can be used to shape the curriculum, organize instructional materials and guide instructional

M üzaye­ deyi düzenleyen Ahmet Utku, "Osman Hamdi’nin böyle bir eseri bir daha satışa çıkamayacak" d i­.. ye

• Identify abnormality (Nl or Abnl) • Characterize abnormality • Extent of disease (Staging) • Differential diagnosis • Suggest further work up. Role