Şiddetin Psikolojisi
2015-2016 Bahar Dönemi
Adli Psikoloji Doktora Programı
Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet
Bergen – Halis Serbest
Tanım
• Domestic violence, intimate partner
abuse, intimate partner violence, family violence, wife beating, battering, marital abuse, partner abuse
• Mevcut ya da önceki eşe karşı fiziksel, cinsel ve/veya psikolojik zarar verici davranışlar
• Dünya Sağlık Örgütü (2002): «fiziksel
saldırıda bulunma, cinsel ilişkiye zorlama, psikolojik istismara neden olma ve kontrol etme gibi eylemler sonucunda fiziksel,
psikolojik ve cinsel açıdan zarar veren davranışlar»
Tanım
• Cinsiyete özgü olmamakla birlikte belirgin biçimde kadınlar daha fazla hedef
• Saldırı ve zorlama içeren davranışlar, eşin boyun eğmesini ve bağımlılığını sağlamak amacıyla onu manipüle ve kontrol etmek, üzerinde baskınlık kurmaya yöneliktir.
• Kontrol davranışları:
• Fiziksel saldırganlık için işaret
• Fiziksel saldırganlıktan daha yaralayıcı
• Zamanla azalması olası değil
İlişkide Şiddet
• Genç çiftler, ayrılmış çiftler, evli çiftler, birlikte yaşayan çiftler, homoseksüel çiftler
• Uluslararası sosyal bir problem
• Tek yönlü yaklaşım kadın saldırganlığı ve karşılıklı saldırganlıkla ilgili bilgileri sınırlandırabiliyor
• Erkekler genellikle kendi deneyimlerini saldırganlık olarak yorumlamıyor
• 16 yaşından itibaren erkeklerin % 13’ü, kadınların % 24’ü bir ya da daha fazla mağduriyet yaşamış (fiziksel olmayan)
Etkileri
• Kendine güvende azalma,
• Anksiyete,
• Uyku bozukluğu,
• Depresyon,
• İntihar düşünceleri,
• Travma sonrası stres bozukluğu
• Ölüm
Etkileri
• Şiddete maruz kalan kadınlarda TSSB görülme oranının % 45 ile % 58
arasında değişmektedir.
• % 34-56 arasında değişen oranlarda intihar düşüncelerine sahip olma; % 12-59 arasında değişen oranlarda da intihar girişimi
• Sığınma evinde kalan kadınların % 76,3’ünün en az bir psikiyatrik tanıya sahip
Aile İçi Şiddet Mağdurlarının Özellikleri
• Düşük eğitim seviyesi.
• Okuma yazma bilmeyenlerin % 77,8’i,
• İlkokul mezunlarının % 51’i,
• Lise mezunlarının % 41’i,
• Lisans mezunlarının % 29’u,
• Lisansüstü mezunlarının % 15’i
• Şiddete maruz kalan kadınların ortalama % 70’i herhangi bir işte çalışmamaktadır.
• Şiddete maruz kalan kadınların % 60,1’i on sekiz yaşını bitirmeden evlenmiş
• Görücü usulüyle evlenme ve çok sayıda çocuğa sahip olma, riski arttırmaktadır.
Aile İçi Şiddet Mağdurlarının Özellikleri
• Düşük benlik saygısı
• Duygusal ve ekonomik bağımlılık
• Şiddet uygulayan kişinin değişeceğine inanç ve umut
• Şiddet konusunda kendini suçlama
• Sosyal olarak izole yaşam tarzı
• Düşük sosyal destek
• Cinsiyet rolleri konusunda kalıp yargılara sahip olma
• İntihar/kendine zarar vermeyi düşünme/girişimde bulunma
Risk Faktörleri ve Kuramlar
• Feminist kuramlar
• IPV büyük oranda erkekler tarafından kadınlara uygulanmaktadır
• Kadınların saldırganlığı genellikle kendini savunma ya da intikam almaya yöneliktir
• Toplumsal kurallar erkeklerin baskın, kadınların ikincil konumda kalmasını destekler
• Görgül destek yeterli değil (ataerkil toplumlar)
Risk Faktörleri ve Kuramlar
• Sosyal öğrenme kuramı
• Şiddet ve istismarcı davranışlar çocukluk döneminde doğrudan deneyim ya da gözlem yoluyla öğrenilmiştir
• Bu davranışların gösterilme olasılığı algılanan pekiştirece bağlıdır
• Ebeveynler arasındaki şiddeti gözlemleme, ileride partnere karşı uygulamaya neden olur
• «Nesiller arasında şiddetin aktarımı» ve görgül destek
Risk Faktörleri ve Kuramlar
• Bağlanma kuramı
• Yetişkinlikteki IPV, çocukluk dönemindeki güvensiz bağlanma tarzı ile ilişkilidir (terk edilme kaygısı ve öfke)
• IPV uygulayan erkeklerde yapılan çalışmalarda güvenliye göre güvensiz bağlanma tarzı daha olası
• Kişilerarası bağımlılık, yakın partnere bağımlılık, düşük benlik saygısı, kıskançlık, kontrol davranışları
Partner Şiddetinde Fail Türleri
• Partner şiddetinin üç boyutu (Holtzworth-Munroe and Stuart, 1994)
• Şiddetin ciddiyeti
• Şiddetin yaygınlığı
• Psikopatoloji
• Genel olarak şiddetli/antisosyal (kontrolü elinde tutma ya da yeniden kazanma ihtiyacı)
• Disforik/bordeline (ayrılma ya da ayrılma tehdidi)
• Yalnızca-aile (Düşük risk faktörlerinin toplamı)
• Görgül destek
Partner Şiddetinde Fail Türleri
• Genel olarak şiddetli/antisosyal: çoklu risk faktörleri, aile içinde ve dışında
şiddet, çocuklukta şiddet, sapkın arkadaşlar, dürtüsellik, madde kullanımı, ASKB, narsisizm, kadınlara karşı negatif tutumlar
• Disforik/bordeline: birincil olarak aile üyeleri (orta ve ağır), çocuklukta aile şiddeti, psikolojik stres, depresyon, öfke, kadınlara karşı düşmanlık, eşle düşük iletişim becerileri, borderline kişilik
• Yalnızca-aile: aile üyelerine karşı şiddet (düşük), çok az suçlu davranış ve
psikopatoloji, şiddet göstermeyen erkeklerle benzer risk düzeyi, düşük düzey risk faktörlerinin toplamı, düşük iletişim becerileri, orta düzey dürtüsellik, partnere bağımlık, alkol ve madde kötüye kullanımı
Aile İçi Şiddet Oranları
• UNICEF (2000) farklı ülkeleri karşılaştırdığı çalışmasında, kadınların;
• Japonya’da % 59’unun,
• Yeni Zelanda’da % 20’sinin,
• İsviçre’de %20’sinin,
• Hindistan’da %45’inin,
• Kore’de %30’unun,
• Kenya’da % 42’sinin şiddete maruz kaldıklarını rapor etmiştir.
• ABD, her 3 kadından 1’i, her 4 erkekten 1’i partnerinden fiziksel şiddet görüyor.
• ABD, kadın cinayetlerinin yarısı, aile içi şiddet sırasında
Türkiye’de Aile İçi Şiddet Oranları
• Yapılan çok sayıda çalışmada kadınların ortalama % 40-60’ının eşi veya birlikte olduğu kişilerden fiziksel şiddete maruz kaldıkları ortaya
konmuştur.
• 19-59 yaşları arasındaki kadınların;
• % 54,6’sının psikolojik,
• % 30,4’ünün fiziksel,
• % 19,3’ünün ekonomik,
• % 6,3’ünün cinsel şiddet
• Aile içi şiddet mağduru kadınların % 49,3’ü dayak, % 37,3’ü ise psikolojik baskı yaşadıklarını belirtmiştir.
Türkiye’de Aile İçi Şiddet Oranları
• Fiziksel şiddet, kent % 38, kırsal % 43,
• Cinsel şiddet, kent % 14, kırsal % 18,
• Duygusal şiddet, kent % 43, kırsal % 45 (TUİK, 2009)
• Kadınlarda fiziksel şiddet % 42, tehdit ve küfür % 40, fiziksel yaralama
% 12, cinsel şiddet % 3, eve kapatma % 1 (Kocacık, 2004)
Türkiye’de Aile İçi Şiddet Oranları
• Şiddet sonucunda yaralanma oranı % 23,7; bu yaralanmalarda göz, kulak zarı yaralanmalarının oranı % 60,2, tedavi gerektiren yaralanmaların oranı ise % 40,9 olarak rapor edilmiştir (TUİK,
2008).
• Şiddete maruz kalma sadece kadınlarla sınırlı değil. kadınların % 82,7’si
kendisiyle beraber çocuklarının da şiddete maruz kaldıklarını
belirtmişlerdir.
Aile İçi Şiddet Mağdurlarının Özellikleri
• Aile içi şiddete maruz kalan kadınlar, genellikle yaşadıklarını paylaşmama eğilimindedirler.
• % 48,5’i yaşadığı şiddeti kimseye anlatmadıklarını;
• % 33,9’u ise kendi ailelerine,
• % 22,2’si de arkadaşlarına anlattıklarını bildirmişlerdir.
• % 55’i şiddet görmelerine rağmen kimsenin yardım etmediğini,
• % 16,7’si ise kendi ailelerinin yardım ettiklerini belirtmişlerdir.
Şiddet Sonrası Davranışlar
• Kadınların % 22’si şiddet karşısında sustuğunu,
• % 2,9’u şiddet karşısında karakol vb. gittiğini
• % 73’ünün şiddet nedeniyle evlerini terk ettiklerini;
• % 68,4’ünün ise terk ettikleri eve geri döndüklerini bildirmiştir.
• % 1’ i özür dilendiği için şiddet uygulanan eve geri döndüğünü belirtmiştir
• Bekar kadınlar; ileride evlendiğinde eşinin şiddetine maruz kalırsa;
• % 22.2 şiddet karşısında sessiz kalıp ağlarım,
• % 25.7 evini terk ederim
• % 26.7 sözle karşılık veririm.
Geçmiş Şiddet Öyküsü
• Şiddet mağduru kadınların % 30-66 arasında değişen oranlarda çocukluk döneminde şiddete maruz kalmış veya tanık olmuş
• 15 yaş öncesi fiziksel şiddete maruz kalma oranı 10 kat daha fazladır.
• Mağdur olmayanlar da çocuklukta cinsel istismara rastlanmazken, sığınma evindeki katılımcıların 4’ de 1’i cinsel şiddete maruz kalmış
• Duygusal şiddet, 15 kat daha fazla
• Kadınların çocuklukta fiziksel şiddete uğramaları durumunda, kendi çocuklarına fiziksel şiddet uygulama oranları artmaktadır.
Hamilelik Döneminde Şiddet
• % 7 oranında fiziksel ya da cinsel şiddet
• Tanıma göre % 0.9-% 20.1
• Campbell ve ark. (1986) hamilelikte şiddetin olası nedenleri;
• Doğmamış bebeği kıskanma
• Doğmamış bebeğe karşı öfke
• Hamileliğe özgü şiddet (bebeğe yönelik değil)
• Olağan durumun devam etmesi
• Utanma ya da intikam korkusu nedeniyle paylaşmaktan kaçınma
• Doğum sonrası dönemde de risk artabilmektedir.
• Düşük, prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı, fetal yaralanma ya da ölüm
Şiddeti Uygulayanlar
• Düşük eğitim seviyesi düşük,
• Düşük gelir
• Çocukluğunda şiddete maruz kalma ve tanık olma: % 50,3’ü çocukken fiziksel şiddet gördüğünü rapor etmiştir.
• Kadınların eşlerinin bu davranışlarına ilişkin görüşleri; % 60’ı ekonomik
problemler, % 65’i kıskançlık
Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri
• Kadınların % 31.9 ile % 52 arasında değişen oranlarda, şiddetin haklı sebepleri olabileceğini düşünüyorlar.
• % 38.6’sı şiddet görmeleri konusunda kendilerini suçluyorlar.
• % 49,3 kadının eşi ile tartışmaması gerekir.
• % 14,2 bazı durumlarda erkeklerin eşlerini dövmesi görüşüne katılanlar
• % 21,2’si ne yapılırsa yapılsın, kadına yönelik şiddetin önlenemeyeceğini düşünmektedir.
Aile İçi Şiddete İlişkin Toplumsal Görüşler
• Üniversite öğrencilerinin % 40’ı şiddet hakkında pozitif inanışlara sahip olduklarını ve geleneksel cinsiyet mitlerini onayladıklarını belirtmişlerdir.
• Erkek öğrencilerin % 43.1’i kadın ve erkeğin eşit olduğuna inanmamaktadır.
• % 44.8’i namus cinayetini onaylamaktadır.
• % 37.1’i erkeklerin, eşlerine belirli koşullar altında şiddet uygulayabileceklerini düşünmektedir.
• % 52.6’sı yaşamlarının bir dönemlerinde aile içinde şiddete tanık olduklarını bildirmişlerdir.
Aile İçi Şiddet Mağduru ve Tanığı Olarak Çocuklar
• Tanık olan çocukların % 40’ı fiziksel istismara maruz kalıyor
• Şiddetin ciddiyeti, çocuk istismarının şiddetini yorduyor
• İstismar eden genellikle anneler
• % 39’u aile içi şiddeti engellemek isterken yaralanıyor (% 9 hastaneye gitmesi gereken, % 2 yoğun bakım ya da ameliyat)
Aile İçi Şiddet Mağduru ve Tanığı Olarak Çocuklar
• Çocuklar şiddetin etkilerinin
düşünüldüğünden çok daha fazla farkında
• Psikopatoloji ya da uyum problemleri yaygın
• Bebeklerde artmış stres hormonları, uyku ve yemek problemleri, kilo kaybı, gelişimsel gecikme, aşırı çığlık atma, bağlanmanın zarar görmesi
Aile İçi Şiddet Mağduru ve Tanığı Olarak Çocuklar
• Okul öncesi dönemde içe kapanma, durgun ve sessiz olma, kaygılı olma, yapışma,
kabuslar, oyunlarında yeniden canlandırma, regresyon
• Okul döneminde tutarsız davranışlar, okul
başarısında düşüş, somatik yakınmalar, arada kalma (yardım etme x gizli kalma), şiddetten sorumlu olduğunu düşünme
• Ergenlerde yoğun öfke, utanma, ifşa etme, intikama yönelik davranışlar (okuldan kaçma, okulu bırakma, alkol/madde kullanımı, evden kaçma), dürtü kontrol bozukluğu
Aile İçi Şiddet Mağduru ve Tanığı Olarak Çocuklar
• Saldırganla özdeşim
• Tanık olanlar, diğer kötüye kullanılmış ya da ihmal edilmiş çocuklarla aynı tür davranış özellikleri göstermektedir.
• Şiddetin çocuk üzerindeki etkileri, annenin şiddete maruz kalması bittikten sonra da sürmektedir.
• Çocuklar yaralanmış anneye yardım etme, ilgilenmek zorunda kalmaktadır.
• Tam olarak ne beklediğini bilemeden anneye yapışma; anneyi kendi haline bırakınca suçluluk duyma
Aile İçi Şiddet Mağduru ve Tanığı Olarak Çocuklar
• Rollerin değiştiği bu çarpık ilişki özerkliği sınırlandırır.
• Çocuk için baba, güven ve sevgi kaynağı değil; korku kaynağı, öfke kaynağı, tutarsız ve güvenilmez biri
• Babaya ilişkin imgelerde gidip-gelme, uyum sağlama güçlüğü
• Çocuğun aile içi şiddete tepkilerini etkileyebilecek faktörler
• Çocuk tam olarak ne gördü ya da duydu
• Çocuğun mizacı
• Çocuğun yaşı
• Şiddetin ciddiyeti ve kronikliği
• Çocuğu duygusal olarak koruyabilecek yetişkinlerin ulaşılabilirliği
Stalking: Rebecca Schaeffer – Robert John Bardo
Stalking: Israrcı Takip
• Stalking; «Bir kişinin güvenliği ile ilgili korku ve kaygı duymasına ya da taciz edildiği hissine neden olan çeşitli
istenmeyen ve tekrar eden eylemler»
• Mağdur korku duymalıdır
• Obsessional harassment, obsessional following
• İzleme ve takip davranışları ile sınırlı değil
• Birçok stalking mağduru, yapan kişiyi tanımaktadır (eski partner)
• Erotomani ve stalking
Stalking
• 16 yaşından beri, kadınların % 23’ü, erkeklerin % 15’i (başka bir çalışmada her iki cinsiyet % 9)
• Partner: kadınlar % 33, erkekler %
• Aile üyesi: % 5 kadın ve erkek
• Onları bilen başka biri: kadınlar % 34, erkekler % 35
• Yabancı: kadınlar % 42, erkekler % 48 %
• Bağlanma kuramı: bağlanmada problem ve yakınlık arama
• Stalking, kaygılı bağlanma tarzı ile ilişkili
Yakın Partner Tarafından Stalking
• Stalking yakın ilişki bağlamında
meydana geldiğinde oldukça kapsamlı ve yaralayıcı stalking taktikleri
(spesifik korkular, kaygılar, hassas noktalar)
• Şiddet tehdidi ve kullanımı artıyor
• Stalking ilişki devam ederken başlıyor
• Çok sayıda psikolojik problem (depresyon, kaygı, PTSB)
İç İçe Ekolojik Model (The Nested Ecological Model)
• Dutton (1985)
• Dört düzey risk faktörü
• Makrosistem (sosyal, kültürel etkiler)
• Mezosistem (okul, dini kurumlar gibi sosyal grup etkileri)
• Mikrosistem (kişiler arası ilişki etkileri)
• Ontogenetik (bireysel gelişimsel/içsel etkiler)
Ekolojik Düzey IPV Risk Faktörleri Stalking Risk Faktörleri
Makrosistem Ataerkil değerler/sistem -
Mezosistem İşsizlik
Şiddetle ilgili olumlu tutuma sahip akran grubu
İşsizlik
Mikrosistem Yüksek düzey ilişki çatışması Düşük ilişki doyumu
Kontrol davranışları
Durağan olmayan kişilerarası ilişkiler İlişkinin sona ermesi
Yüksek düzey ilişki çatışması Daha önce ayrıldığı partnerin psikolojik
istismarı
Kontrol davranışları Sosyal izolasyon Ontogenetik IPV çocukken tanık olma
Çocukluk çağı istismarı Borderline kişilik bozukluğu
Antisosyal kişilik bozukluğu Madde kullanımı Alkol kötüye kullanımı Şiddete ilişkin olumlu tutumlar Problem çözme becerilerinde yetersizlik
Kadınlara karşı olumsuz tutum Kıskançlık
Zayıf dürtü kontrolü
Madde kullanımı Şizofreni
Erotomanik delüzyonlar Borderline kişilik bozukluğu Antisosyal kişilik bozukluğu
Bağlanma problemleri Düşük empati Öfke problemi
Kıskançlık Yüksek eğitim düzeyi
Zayıf dürtü kontrolü
Stalking Faillerinin Türleri
• Zona ve ark. (1998)
• Erotomanik (mağdura aşık, mağdurla ilgili delüzyonlara sahip)
• Basit-takıntılı (yakın bir ilişki ya da işyeri gibi bir ortamda tanışık olma ile ortaya çıkar)
• Aşık-takıntılı (Mağdur, faili bilir ancak aralarında herhangi bir ilişki bulunmamaktadır.)