KARAHAN:”BODRUM’UN BİR SAHİBİ VAR” DEDİ…
Bodrum kamuoyunun bir süredir gündeminde yer alan işgal eden Ortakent-Yahşi Mahallesi’nde yapılmak istenen “İslam Tanıtım Ve Bilgilendirme Merkezi” ile Mumcular Mahallesi’nde yapılması tasarlanan “Toki konutları”, Kent Konseyi tarafından düzenlenen toplantıda tartışıldı. Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezinde gerçekleşen toplantıyı Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçu yönetirken, etkinliğe 500 kişi katıldı.
İzleyiciler toplantıya görüşleri ve sorularıyla canlılık getirdi. 3 saat süren etkinliği ilgiyle takip ettiler.
KALFA: İSLAMİ KÜLLİYE PROJESİ YASA DIŞIDIR.
İlk sözü alan Mimarlar Odası Başkanı Cevat Kalfa konuşmasını İslami Külliye sorununa ayırarak, ”
Ortakent-Yahşi’deki söz konusu arazi Bodrum Müftülüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Dini Kültür ve Bilgilendirme Tesisi alanına çevrilmek istendi. Konu, Bodrum Belediyesi’nde iki kez görüştürülmesine rağmen plan reddedildi. Diyanet işleri Başkanlığı’nın projesi belediye tarafından kabul görmediği için ruhsat verilmedi. Çünkü belediye tarafından yapılan tespitlerde merkez 5 katlı bina olarak yapılmak istenmektedir. Çevre ve Şehircilik Muğla İl Müdürlüğü tarafından yapılan ruhsatlandırmada ise tek bir mimarın imzası vardır. Yani tek imza ile ruhsat verilmiştir.
Yapılması düşünülen bu merkezin Bodrum mimarisi ile bir ilgisi yoktur. Bu proje Bodrum ekolüne ve mimarisine aykırıdır.
Önümüzdeki hafta içerisinde bu ruhsatın iptali için Bölge İdare Mahkemesi’ne müracaat etme kararı aldık” dedi. Daha sonra söz verilen Bodrum Orta Doğu Mezunları Derneği (BODTÜM) Yönetim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar Murat Artu ise, proje için seçilen yerin yanlış olduğunu vurgulayarak şunları söyledi;
“Bodrum’un en cazip plajına bir İslam merkezi yapmak, sosyal
çatışmalara davet çıkarmaktan başka bir şey değildir. Buraya yapılacak merkezin sosyal ve kültürel tehlikesi vardır. Çünkü burada eğitim alanlar deniz kıyafeti ile denize giremeyeceğine göre sık sık kültürel ve sosyal çatışmalar ve kamplaşmalar başlayacaktır. Yapılmak istenen merkez 13 katlı bir bina büyüklüğündedir. Bu, Mimar Sinan’ın tüylerini diken diken edecek bir projedir. Çünkü projede tuvaletler ve eğitmen odaları yoktur. Ulaşım ve altyapı sorunları dikkate alınmamıştır. Kubbelerin ortasından duvarlar geçirilmiş kubbeler görünmemektir. Havalandırma ve mekanik teçhizat yoktur. Bu projenin uygulanma olanağı yoktur. Ancak, ısrarla bu proje uygulanmak istenirse, en az 90 milyon TL’ye mal olacaktır. Çünkü bu paranın üçte biri sadece altyapıya harcanacaktır. Çünkü arazinin yapısı hazırlanan projeye uygun değildir. Bu proje dayatılarak, hayata geçirilerek, dünya örnek bir projeyi değil, İslam’ın 90 milyon liraya mal olmuş, rezalet kokan bir merkezi olarak görülecektir. Tek bir mimar imzası ile hazırlanan projede ancak bu kadar olur” görüşlerini dile getirdi.
BODRUM’DA TOKİ İSTENMİYOR.
Artu’dan sonra kürsüye çıkan Karaova Derneği Başkanı Harita Mühendisi Ali Öztürk, Mumcular’ın Bodrum’un tarım, halıcılık ve ormancılıkla geçinen bir mahallesi, ilçenin nefes aldığı yer olduğunu vurgulayarak şunları söyledi; “TOKİ’yle Bodrum’un varoş yapılmasını istemiyoruz. Çünkü mahallemizde yapılan organik tarım ve doğa kültürü çalışmaları projelerine engel olacaktır. Hızlı nüfus artışı susuzluğu getirecektir. Cennet Mumcular’ın betonlaşması ve TOKİ’nin bu yatırımına izin vermeyeceğiz. TOKİ vatanı, memleketi, yörenin geleceğini düşünüyorsa bu projeden acil olarak vazgeçmelidir” dedi.
“Bodrum dikensiz gül bahçesiydi ama o dönem bitti. Çuvaldız batmaya başladı artık. Bu toplantı Bodrum’un ya başlangıcı, kurtuluşu ya da bitişi olacaktır” diyerek konuşmasına başlayan TEMA Bodrum Temsilci Haluk Ortaç ise konuşmasına şöyle devam etti: “Ne TOKİ ne külliye. Sorun, bu hükümetin ‘Artık Ege’ye
girmenin zamanı’ deyip, attığı adımların ilk sesleridir, bu bir ideolojidir. O ideoloji uygulanmaya başlamıştır. Vizyonda, misyonda değişiklikte örgütlenmezsek kaybedeceğiz, herkesin bilgisi olsun.” Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu da projeye ilişkin eleştirilerini dile getirerek şöyle konuştu; “Denizden baktığımız zaman bana gösterilmek istenen manzarayı görmek istemiyorum. Bugün Bodrum’un yok edilişini tartışıyoruz. Bodrum’un insanlarının hoşgörülü olmasının acısını çekiyoruz. Bodrum’un bu hoşgörüsü istismar edildi. Yarımada için yapılan imar projelerinin gereği kadar incelenmeden alt yapı sorunları çözülmeden yapılması bugün kenti beton yığınına çevirdi” dedi.
ŞİMDİ YAĞMAYA KARŞI EYLEM ZAMANI.
Bodrum Turizm Derneği (BOTUD) Sekreteri Ayhan Karahan ise
“Külliye meselesi külliyen yalandır. O nedenle Külliye’ye karşıyız. İslam’ın tanıtımı demogojidir. Orayı karanlığın karargahı yapmak istiyorlar. Gericiliğin eğitim yuvasını yaratmak istiyorlar. İktidar kıyıda böylesi tesisle denizlere ulaşmak istiyor. Ancak hevesleri kursağında kalacak.
Mumcular’daki TOKİ projesi de yağma içeriklidir. Yasada TOKİ girdiği yerin imar yönetmeliğine bağlı değildir. Kendi imar yönetmeliğini dayatır. Bodrum Yarımadası’nda 30.000 boş konut varken ve konut ihtiyacı yokken, TOKİ niye konut yapacakmış.
Ankara’nın yanlış hesabı Bodrum’dan geriye dönecektir. Bu saldırı sadece imarla ilgili değildir. Aynı zamanda ideolojik, politik, kültürel içeriği vardır. Padişah ve şürekasının Bodrum düşmanlığı malumuzdur” dedi. Toplantı sonunda, İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi Projesi’nin iptal edilmesi için oluşturulacak çalışma grubunun Ankara’ya giderek girişimlerde bulunması, projenin inşaatına başlanması durumunda ise inşaat alanında çadır kurarak, eylemlere başlama kararı alındı. Bodrum Kent Konseyi tarafından düzenlenen toplantıda, iki projenin de bölgede betonlaştırmayı daha da artıracağı belirtilip, inşaata başlanması durumunda, söz konusu alanda çadır kurup, eylemlere başlama kararı alındı.
Mimarlar Odası Bodrum Şubesi de söz konusu merkez için verilen ruhsatın iptali için önümüzdeki hafta Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuracağını açıkladı.
ALİ ÖZTÜRK: TÜM PLANLAMA YETKILERI BELEDIYELERDE OLMALI
YAMAN OLGAÇ: BODRUM’DA HER TÜR YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bodrum Müftülüğü tarafından, Bodrum’un Ortakent Yahşi mahallesine yapılacak dini ve kültürel tesis, Bodrum Kent Konseyi’ni harekete geçirdi. Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri, Hamdi Topçuoğlu başkanlığında Bodrum Trafo’da olağanüstü toplandı. Toplantının tek gündem maddesi, Ortakent’teki dünyaca ünlü bir beach club’ın da bulunduğu koyda yapılması planlanan İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi oldu.
Toplantının açış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, “Söz konusu merkezle ilgili olarak Kent Konseyi’mizin ne yapacağı konusunda görüş alışverişinde bulunmak için toplandık. Konsey nasıl bir girişimde bulunabilir, bu konuda yürütme kurulu üyelerimizin görüşlerine başvuracağız” dedi.
Yürütme Kurulu üyeleri, Kent Konseyi Olağanüstü Genel Kurulu’nun önümüzdeki hafta Çarşamba günü toplanmasını oybirliğiyle kararlaştırdı. Genel Kurul’da Kent Konseyi’nin tüm üye dernek, siyasi parti ve meslek kuruluşları bir araya gelerek projeyi tartışacak. Olağanüstü Genel Kurul’da çıkan karar doğrultusunda bir yol haritası çizilecek.
OLGAÇ: BODRUM’DA HER TÜR YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ
Kent Konseyi üyesi ve TURMEPA temsilcisi Yaman Olgaç, Bodrum’da sadece külliyeye değil, her türlü yapılaşmaya karşı olduklarını vurgulayarak, “İster Mumcular’daki TOKİ projesi, ister Bitez ve Ortakent sırtlarındaki konut projeleri olsun, biz daha fazla yapılaşmayı engellemeye çalışırken, kent olarak eksikliğini hissetmediğimiz böyle bir projeyi önermek yanlış geliyor. Bununla ilgili yapacağımız olağan genel kurulda, sadece külliyeyi değil, TOKİ konutları ve diğer bölgelerdeki imara açılma durumlarını da ele almalıyız. Bodrum’da stratejisi dışarıdan yapılan bir saldırıya karşı çıkmamız lazım. Bodrum halkı buna karşıyken, niye dışarıdan diretilerek böyle bir proje öneriliyor. 30 milyonluk bütçesi varmış. Çok büyük bir bütçe. Hala katı atıklarımız vahşi depolamayla halledilirken böyle bir proje yapılması Bodrum’un çıkarına ve avantajına değil diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Yürütme Kurulu Üyesi Gazeteci Rezzan Şebin de konu ile ilgili olarak tüm sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerektiğini söyledi. Şebin, “Bodrum halkı istemiyor demek y e t e r l i d e ğ i l . G e r ç e k t e n i s t e m i y o r l a r m ı v e n e d e n istemiyorlar? Bunu masaya yatırmak gerek. Olağanüstü genel kurulda herkes kendini ifade etsin. Müftülük de gelsin ve buna neden ihtiyaç duyulduğunu anlatsın” dedi.
Meral Saraçbaşı da “Bugün biz sonucu konuşuyoruz. Keşke oluşum sürecinde bu işe müdahil olabilseydik. Burada bizlerin de eksikliği var. Oldu bittiler çok sık deneniyor.Ama bizim önce oldu bittilerin önüne geçmemiz gerekiyor. Bodrum’a beton bir çivi bile çıkılmasına karşıyım. Altyapısının hiçbir şeyi kaldırmadığı bir kentte beton araçları kol geziyor.
Denizlerimiz kirleniyor. Denizden ekmek yiyen insanlar başta aç kalacak. Çölleşmeye bile varabilecek sakıncalı bir
yapılaşma var Bodrum’da. Bu fotoğrafı görür görmez, nasıl bir beton kafa böyle bir beton görüntüsü yaratabilir diye düşündüm” şeklinde konuştu.
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULDA TARTIŞILACAK
Yürütme Kurulu’nun görüşlerini açıklamasının ardından olağanüstü genel kurul için oylama yapıldı. Bu kapsamda, 23 Mart Çarşamba günü Nurol Kültür Merkezi’nde Kent Konseyi’nin olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirmesi yönünde karar alındı. Başkan Hamdi Topçuoğlu, “Karar alındıktan sonra yapılabilecek çalışmalar konusunda her kesimde öneri ve destek almak istiyoruz. 332 dernek ve siyasi parti temsilcilerimizle birlikte 400’ün üzerinde paydaşımız söz konusu. Konuya bakışı olumlu ya da olumsuz olabilir. Sözü olan herkesin bu toplantıya katılımını bekliyoruz” dedi. Topçuoğlu, “Kuşkusuz genel kurul karar verecektir. Ancak olayı münferit veya sıradan bir olaymış gibi ele alıp değerlendirmek pek mümkün görünmüyor. Bu açıdan bana göre, aylar önce Kent Konseyinin sunduğu ‘değerlerimiz, sorunlarımız geleceğimiz’ konulu perspektifi kapsamında ele alınmalı bu konu. Çünkü söz konusu olan Bodrum’un geleceğidir. Bu salt bir dini merkez olarak algılanmamalıdır. Bodrum’un geleceğini biçimlendirmenin bir aracı olarak görülmelidir. Bodrum’u bir sene sonra nelerin beklediğini çok iyi biliyoruz. Elimizde Bodrum’un fotoğrafı var. Bu doğrultuda, Kent Konseyi olarak söylediğimiz şey
‘imdat’. Bodrum batıyor. Siz bir tarafından tutun, bunu uçuruma itmeyin mantığı içinde olduğumuzu söylemek zorundayım.
Bu benim şahsi görüşüm” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL RANTI BODRUM’A YÖNELDİ
Toplantıda daha sonra çeşitli STK’ların temsilcileri söz alarak Bodrum’a yapılacak ‘külliye’ ile ilgili kişisel görüşlerini paylaştı.
CHP İlçe Başkanı Recai Seymen, konuyla ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeye devam ettiklerini belirterek,
“Bodrum’un bir arada olması gereken bir sürece doğru gidiyoruz. Bodrum’da iktidardayız ama muhalefet partisiyiz. Şu an alınan karar, direk bakanlık tarafından verilen izinle alınmıştır. Bunun örneklerini önümüzdeki günlerde daha sık yaşayacağız Bodrum’da. İstanbul’da biten kentsel dönüşüm rantının Bodrum’a, Muğla’ya doğru yöneleceği açık. Bunun işaretleri var. Tüm Bodrum halkıyla beraber hareket etmenin yarar getireceğine inanıyorum” diye konuştu.
ALİ ÖZTÜRK: TÜM PLANLAMA YETKILERI BELEDIYELERDE OLMALI
Deniz Ticaret Odası Bodrum Temsilcisi Gündüz Nalbantoğlu, konunun Cumartesi günü Fethiye’de gerçekleştirilecek Muğla o d a l a r ı t o p l a n t ı s ı n d a g ü n d e m e g e t i r i l m e s i n i v e milletvekillerinden destek alınmasını önerdi. Karaova-Der Başkanı Ali Öztürk de Bodrum’da binlerce metrekare mera arazisi olduğunu ve bunların hazineye devrinin Mera Kanunu’nda yapılan değişiklikle kolaylaştırıldığını anımsatarak şöyle konuştu:
“Sırada bekleyen çok şey var. Bodrum bütününe bakmak lazım.
Arazilerin yüzde 60-70’i bakanlığın yetkisinde. Biz şu an akıntıya kürek çekiyoruz. Asıl olan bu haritanın değişmesi için çalışmak. Tüm planlama yetkileri belediyelerde olmalı.
Önce bunun mücadelesi verilmeli.”
Belediye Meclis Üyesi Funda Akçalı da laiklik konusunun es geçilmemesini istedi. Akçalı, “Projede, Turizm bölgelerinde islamiyetin bilimsel ve profesyonel olarak tanıtılması eksik kalmakta ve bu nedenle bu ihtiyaç doğmaktadır deniyor. Çok şaşırdım. Anayasanın ilk dört maddesinde laik demokratik hukuk devleti kavramları üzerinde durduğumuz ülkemizde böyle bir algı olmasını anlamış değilim” diye konuştu.
Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu ise Bodrum’a bu anlamda pozitif ayrımcılık yapıldığını söyleyerek, “Bize böyle bir hizmete gerek yok. Bodrum’da okuma yazma oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Kendi yolumuzu okuyarak bulabiliyoruz. Biz rahipler ve rahibelere ihtiyaç duymuyoruz”
dedi.
İSLAM DİNİ TURİSTLERE TANITILACAK
Son yerel seçimlerin ardından mahalleye dönüştürülen Ortakent- Yahşi Beldesi’nde Camel Beach Koyu’nda hazineye ait 10 dönümlük arazinin 3 bin metrekarelik kısmına, ilk olarak 2013 yılı temmuz ayında İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi yapılması gündeme geldi. Ancak Ortakent-Yahşi Belediye Meclisi, proje için onay vermedi. Belde belediyesinin kapanacağı kesinleşince de proje Bodrum Belediyesi’ne havale edildi. Ancak oradaki iki toplantıda da gerekli izinler verilmedi.
Söz konusu araziye 3 ay önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resen görüşü ile Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırma yapıldı. Camel Beach Koyu sırtlarındaki, Karaada’yı da tepeden gören araziye turistlere İslamiyet’i, bilimsel, iyi, doğru ve düzgün dini bilgilerle tanıtmak amacıyla yapılacağı belirtilen dini ve kültürel tesisin inşaatına önümüzdeki günlerde başlanması için ilk adımlar atıldı.
Koya yaklaşık 30 milyon liraya mal olacak ve üç yıl içinde tamamlanması planlanan dini ve kültürel tesisle ilgili bilgi ve görselin bulunduğu bir de tabela dikildi.
Deniz, Kum, Güneş Turizmi Yetmedi,
Bodrum’a İnanç Turizmi Geliyor!
Bodrum’da Turizm Çıtası,
Dini Kültürel Tesisle Yükseltilecek!
Bodrum, Bilimsel İslamiyet’in Merkezi oluyor…
Türkiye Geneli’nde olduğu gibi Bodrum’da da turizmin beklentileri karşılamaması nedeniyle kış turizmi, kongre turizmi, spor turizmi gibi arayış içinde olan yöneticilere destek, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Bodrum Müftülüğü’nün takibinde, Ortakent Yahşi’de yapılacak olan Dini ve Kültürel Tesis ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip, tüm Ege Bölgesi’ne hitap edecek bir şekilde, gelecek olan turistlere İslamiyet’i, bilimsel, iyi, doğru ve düzgün dini bilgilerle tanıtacak!
D i y a n e t İ ş l e r i B a ş k a n l ı ğ ı ’ n a b a ğ l ı , M u ğ l a B o d r u m Müftülüğü’nün, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurup ruhsatlandırdığı, aynı zamanda takibini de yapacağı İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi’nin yapımına, Bodrum Yahşi’de başlandı.
Dini ve Kültürel Tesis olarak yapımına başlanılan, sahibinin Diyanet İşleri Başkanlığı, proje mimarının ise Oylum Mimarlık Müh. Müş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu belirtilen, Yahşi 219/10-11 parselde, 2016/001- 22.01.2016 Ruhsat Tarihli inşaat için ayrıca, Diyanet Vakfı’nın Bodrum Ziraat Bankası’ndaki hesap numaraları da inşaat alanına asılan panoda yerini aldı.
Proje Ruhsat Onayı aldı
Yapılacak dini tesis için Muğla Büyükşehir Belediye yapılanmasından yaklaşık yedi – sekiz ay önce Ortakent Belediye Başkanlığı’na bir proje başvurusu yapıldığını söyleyen dönemin Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz,
“Ortakent Belediyemiz’in kapanacağı kesinleştiği için tadilat yetkimiz yoktu ve tarafımıza yapılan başvuruyu Bodrum Belediyesi’ne gönderdik. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un, Demokrat Parti’den Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçiş yaptığı dönemlere denk gelen tesis proje başvurusu da Bodrum Belediye Meclisi tarafından reddedildi. Daha sonra proje sahiplerinin projeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na götürdüğünü, Bakanlığı’n da Re’sen Muğla Çevre ve İl Müdürlüğü’nden projeye onay aldığını duyduk.” açıklamasını yaptı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi İmar İşleri Birimi ise Bodrum’a böyle bir dini ve kültürel tesisin yapılacağının bilgisini, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kendilerine gönderdiği yazıdan öğrendiklerini dile getirdi.
İnşaat Yasaklarına Yetişecek
Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu ise yapılacak olan İslam Tanıtma ve Kültür Merkezi ile ilgili Bodrum Belediye Meclisi’ne iki defa gelen projenin, her iki defasında da meclis ve encümen tarafından onaylanmadığının bilgisini paylaştı.
Bodrum Ortakent Yahşi’de 10 bin 300 metre karelik hazine arazisinde, üç bin metre kare inşaat alanı ile yapılacak olan Dini ve Kültürel Tesis, İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi’nin sondaj, zemin etüd, teras, arazi düzenleme ve kazı çalışmalarının inşaat yasaklarının başlayacağı süreye kadar tamamlanacağı açıklandı.
İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi’nde, toplantı salonları, el ile hat sanatları ve kültür varlıkları eğitim
alanları, sergi yerleri ile hediyelik eşya ünitelerinin bulunacağını söyleyen yetkililer, yapılacak ‘Külliye’ içindeki 400 metre karelik iki minareli camiinin, yapılacak olan tesiste, sadece bir yan ünite olarak yer alacağını belirtti.
Türkiye’nin İlk Projesi
Dini ve Kültürel Tesis alanında, İslami ve klasik müzik tanıtımları, video gösterilerinin yapılacağını da belirten yetkililer, 2017 Yılı’nın sonlarında tamamlanacak tesisin, 7300 metrekarelik alanında ise düzenlemeler yapılıp, yeşillendirileceğini, gölgelikler konarak, park ve bahçe haline dönüştürüleceğini söyledi.
Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri ise proje talebinin kendilerine Diyanet İşleri Başkanlığı ile geldiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ruhsat verme yetkisinin olmaması üzerine de hazırlanan projeyi inceleyip, araştırdıklarını, üzerinde düşünüp tartıştıklarını ve ondan sonra da projeyi onayladıklarını açıkladı.
Konu ile ilgili son olarak görüşlerine başvurduğumuz Bodrum İlçe Müftülük yetkilileri ise takipçisi oldukları İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi’nin, fonksiyonları itibarı ile bilimsel ve tanıtım anlamında ‘Türkiye’nin İlk Projesi’
olduğunu dile getirdi.
Külliye, Yanlış Anlaşılıyor
Dini ve Kültürel Tesis olarak amaçlarının daha çok ‘İslam’ı tanıtmak’ olduğunu belirten Bodrum İlçe Müftülük Yetkilileri,
“Projenin sahibi Diyanet İşleri Başkanlığı! Burası dini ve kültürel bir tesis olacak. O nedenle buraya ‘Külliye demedik.
Külliye denilince sadece dini bölümler akla geldiği için yanlış anlaşılıyor. Tüm Ege Bölgesi’ne hitap edecek bu tesiste, fonksiyon olarak kültürel işler, daha ön planda olacak. Burada maksat, camii yapmak değil! Çünkü camiinin ruhsatını alır, her yere bir camii yapabiliriz. Burada amacımız, bir inanç turizmi olarak, İslam’ı, hem halk, hem de
turizme açısından, her türlü faaliyetini de kapsayan, en doğru bilgilerle anlatmak. Rehberler eşliğinde gelen turist gruplarına camii ve eklerini, İslam el, hat ve musiki sanatı ile İslamiyet bilgisine dair her şeyin tam tanıtımı yapılacak.
Din çok hassas. Bu nedenle İslamiyet’i, bilimsel, iyi, doğru ve düzgün dini bilgilerle tanıtmamız lazım. Türkiye’de özellikle turizm bölgelerinde İslamiyet’i profesyonel ve bilimsel olarak tanıtan bir merkezimiz yok. Burada, işin bu yönünü, yani İslam’ı tanıtma ve bilgilendirme yönünü, ön plana çıkarmak istiyoruz.” dedi.
Tülay SÜKÜN
