• Sonuç bulunamadı

Günümüzde Hepatit C

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Günümüzde Hepatit C"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Günümüzde dünya genelinde yaklaşık 170 milyon insana bulaş-mış, karaciğer hastalıklarına yol açan tehlikeli bir virüstür hepatit C. Araş-tırmacıların ilaç ve aşı geliştirmeye çalıştıkları HIV gibi o da kurnaz bir düşman.

Dünyada hepatit C virüsü (HCV) taşıyanların sayısı, AIDS vi-rüsü (HIV) taşıyanların nerdeyse dört katı kadar. Tahminlere göre ya-kın bir gelecekte HCV’nin neden olduğu karaciğer hastalıkları ve kan-seri yüzünden ölenlerin sayısı, AIDS’den ölenlerin sayısını aşacak.

Bugün bilimsel anlamda HCV alanında nasıl bir noktaya gelinmiş-tir? Bu alanda yapılan çalışmalarla HIV alanında yapılan çalışmaların seksenli yıllardaki durumu büyük benzerlik gösteriyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nde bu iki virüsle çalı-şan David Thomas, HCV’ye çözüm ararken HIV’den öğrenilecek çok şey olduğunu söylüyor.Tıpkı 1980’lerde AIDS virüsüyle çalışan meslekdaşları gibi, nitekim bugün HCV çalışanlar da bu virüsü hâlâ la-boratuvar koşullarında büyütemi-yorlar. Virüsün bir hücreyi nasıl en-fekte ettiği tam olarak bilinemiyor. Aynı zamanda virüsün insana giri-şinden ne kadar sonra hastalık belir-tilerinin ortaya çıkacağı da bilinmi-yor. Tıpkı AIDS için uygulanan ilk

tedaviler gibi şu anda piyasada bulu-nan HCV ilaçlarının da ciddi yan et-kileri var. Bunlar çoğu insanda etki-li de olamıyor. Öte yandan kimse neden ilaçların bazı insanlarda işe yararken diğerlerinde yaramadığını bilmiyor. Korunmak için üretilmeye çalışılan aşıların da bir yararı olmu-yor; çünkü bu virüs de tıpkı HIV gi-bi çok hızlı değişiyor.

Bütün bu benzerliklere karşın HCV, elbette ki HIV değil. Hepatit C virüsü kendi genomunu konakçı hücrenin genlerinin içine sokmuyor, yani vücuttan sökülüp atılması ku-ramsal olarak daha kolay. Ayrıca bazı insanlar, haftalar önce HCV tarafın-dan enfekte edilmelerine karşın, yi-ne de bu virüsü vücutlarından atabi-liyorlar. HCV, vücudun savunma sis-temini de hedef almıyor ve bozmu-yor. Süreğenleşmeden önce onlarca yıl hiçbir klinik bulguya da rastlan-mayabiliyor. Bunlar bir yana,

HIV’nin tersine, HCV cinsel yolla ender olarak bulaşıyor. Araştırmalara göre bulaşması için doğrudan kanlar arası temas gerekiyor. Bütün bu farklılıklara karşın yine de HIV, ye-ni gelişmekte olan HCV araştırmala-rı için ışık tutabilir.

Doktorlar kan nakli yapılan has-taların küçük bir bölümünde önce grip belirtilerine, daha ileri yıllar-daysa karaciğer bozukluklarına rast-lanıldığını yıllardan beri biliyorlardı. Bu hastalığı sarılığın iyi bilinen öte-ki iöte-ki türünden ayırmak için onu ka-baca "A ve B olmayan hepatit" (non-A non-B hepatitis) olarak adlandır-dılar. 1988 yılında bu hastalığın ne-deni bulundu. Ertesi yıl bu yeni vi-rüs hakkında bilgiler ve bunun kan-da tanınmasını sağlayacak bir test açıklandı. İlginç olan nokta yeni vi-rüsün, yani HCV’nin, ünlü akrabala-rı hepatit A ve hepatit B ile karaci-ğeri etkilemeleri dışında pek bir benzerliklerinin olmayışı. HCV, Fla-viviridae familyasının bir üyesi.Yal-nızca tek ipçikten oluşan bir RNA’sı var ve tek bir gen taşıyor. Bu gen, en az on fonksiyonel proteine dönüşe-cek bir poliproteini kodluyor.

HCV virüsünün insanı ilk olarak ne zaman ve nerede enfekte ettiği, ya da bu virüsün doğal konakçısı olan başka canlıların bulunup bu-lunmadığı bilinmiyor. Virüsün yay-gın olarak kan nakilleriyle ya da te-mizlenmeden birden fazla kişide kullanılan kirli şırıngalarla bulaştığı biliniyor. 1990’da virüsü bulmak için tarama testlerinin geliştirilmesi-nin ardından, HCV’geliştirilmesi-nin kan nakille-riyle yayılması gelişmiş ülkelerde önlendi. Doğrudan kan teması

dı-72 Bilim ve Teknik

Günümüzde Hepatit C

HCV genomu. HCV’nin taşıdığı tek bir gen, daha sonra on farklı proteine ayrılacak olan bir poliproteini kodluyor.

nükleokapsit transmembran

kılıf

Dünyada HCV dağılımı yeterli veri yok

metaloproteaz serin proteaz RNA helikaz interferon-PKR reseptörü kofaktör RNA-duyarlı RNA polimeraz

(2)

şında, HCV bulaşması zor bir ajan. Anneden bebeğine geçme olasılığı bile oldukça düşük. HCV’li bir an-neden doğan çocukların sadece % 6’sı HCV taşıyor.

HCV ile ilgili bir problem de, hastalığın seyrinin sabit bir hikâyesi olmayışı. HCV’nin yol açtığı rahat-sızlıklar ve dereceleri insandan insa-na değişiyor. Kimin iyileşip kimin kötüye gideceği bilinemiyor.

Geçtiğimiz yıllarda edinilen bilgi birikimine göre HCV ile enfekte ol-muş insanların % 15-25’inin savun-ma sistemi, enfeksiyonun ilk aşasavun-ma- aşama-larında virüsü vücuttan atıyor. Geri-ye kalan % 75-85 ise süreğen enfek-siyon geliştiriyor. HCV, "hepatosit" (hepatocyte) denen karaciğer hücre-lerini hedef alıyor. Hepatositler öl-dükçe dokuda farklılaşmalar oluyor; bu da kanın geçmesini engelliyor. Sonuçta da yaşamsal tehlike yaratan siroz oluşuyor. Bu durum hastaların % 20’sinde görülüyor. Süreğen ola-rak enfekte olanların diğer % 1-5’lik bölümü "hepatocellular carcinoma" denen karaciğer kanserine yakalanı-yor. Öte yandan, uluslararası toplan-tılarda sunulan pek çok araştırmaya göre, hastaların çoğunluğu enfeksi-yondan yirmi yıl sonra bile bu bul-guların hiçbirini göstermiyor.

Doktorlar henüz bu virüsü kap-mış hastaların iyiye mi yoksa kötü-ye mi gideceklerini söylekötü-yemiyor- söyleyemiyor-lar. Örneğin hastanın kanındaki vi-rüs miktarıyla hastalığın seyri ara-sında çok az bir ilişki bulunmuş. Bi-linen bir şey, alkol kullanımın has-talığı kötü yönde etkileyebileceği. Karaciğerde oluşan bozulmanın be-lirlenmesi için kullanılan testin de düşük bir tahmin değeri var. Bu kan testinde "alanin aminotransferaz

(ALT)" denen enzim miktarı ölçü-lüyor. Karaciğer hücreleri öldükleri zaman ALT salgılarlar. Yani ALT düzeyi HCV’nin karaciğere ne ka-dar zarar verdiğini dolaylı olarak gösterebiliyor.

Hepatit C araştırmalarında karşı-laşılan en önemli engel, bu virüs için laboratuvar koşullarında kulla-nılabilecek bir kültür sisteminin he-nüz bulunamamış olması. Bu durum da, virüsün yaşam döngüsünü anla-maktan aşı üretimine değin, yapıl-ması gereken bütün kritik çalışma-ları yavaşlatıyor.

HCV için kullanılan tedavilere gelince… Geçtiğimiz yıla değin HCV için tek bir tedavi vardı: Haf-tada üç kez interferon iğnesi olmak. Ancak bu ilaç hastaların yalnızca % 20’sinden azında etkili oluyordu. Ya-pılan son araştırmalardaysa, interfe-ronun bir antivirüs ilacı olan ribavi-rin ile birlikte kullanılmasının, daha önce hiç tedavi görmemiş hastaların tedavi şansını iki katına çıkardığı bulundu. 832 HCV hastası üzerinde yapılan bir araştırmada, hastalar iki

gruba ayrılarak 48 hafta boyunca te-davi edilmişler. İlk gruptaki hastala-ra yalnızca interferon verilirken, ikinci gruba hem interferon hem de aynı anda ribavirin verilmiş. Tedavi-nin bitmesinden 24 hafta sonra, iki ilacın birlikte kullanıldığı gruptaki hastaların % 43’ünde artık HCV’ye rastlanmazken, bu oran yalnızca in-terferon ile tedavi gören grupta % 19 olarak bulunmuş. Benzer sonuç-ların alındığı bir başka çalışmanın ardından Amerikan Gıda ve İlaç Ba-kanlığı, daha önce hiç tedavi görme-miş HCV hastalarının tedavisi için bu ikili ilaç kombinasyonunun kul-lanılmasını onayladı. Yeni tedavi ümit vermesine karşın, bazı olum-suz yönleri de var. Bir kez tedavi ol-dukça pahalı; 48 haftalık bir tedavi yaklaşık 20 000 $ tutuyor. Ayrıca ba-zı yan etkileri de görülüyor; hastayı bitkinleştiren grip benzeri semp-tomlara rastlanabiliyor. Bu nedenle tedavi olan hastaların % 20’sinde te-davi kesilmek zorunda kalıyor.

Neden bazı insanlarda tedavinin olumlu sonuçlandığı, ama bazıların-da işe yaramadığı sorusuna yanıt ve-rilemiyor; çünkü, daha kimse inter-feron ve ribavirinin nasıl çalıştığını bilmiyor. Artık araştırmacılar yeni tedavi yolları arıyorlar. İnterferon ve ribavirinin gelişmiş yeni versiyonla-rı üretilmeye çalışılıyor. Ama bunla-rın yanında, tıpkı anti-HIV ilaçları gibi, özel olarak HCV’nin gereksi-nim duyduğu proteinleri hedef ala-cak moleküller üretilmesi yönte-minden daha verimli sonuçlar bek-leniyor. Pek çok ilaç firması, HCV’nin kendisini kopyalarken ih-tiyaç duyduğu proteaz, helikaz, poli-meraz ve replikaz gibi enzimleri en-gelleyecek ilaçların peşinde. Hedef alınan enzimler içinde en popüler olanı bir serin proteazı. Bu enzim, HCV’nin kodladığı poliproteinin parçalara ayrılarak işlevsel protein-ler oluşturulmasında görev alıyor.

HCV’den korunmak amacıyla aşı üretilmesi çalışmaları da yapılı-yor. Ancak, çok hızlı değişen viral proteinlere karşı üretilen aşılar işe yaramadığından başka yollar dene-niyor.

Cohen J., "The scientific challenge of hepatitis C", Science, 2 Temmuz 1999.

Çeviri: Armağan Koçer Sağıroğlu

Ekim 1999 73

İlaç hedefi olarak seçilen proteaz enzimi

İlaç hedefi: proteaz enzimi

İlaç hedefi olarak seçilen ve RNA’yı açan helikaz enzimi

Referanslar

Benzer Belgeler

EIA yöntemiyle anti-HCV S/Co değeri < 5.0 olan olgularda HCV-RNA pozitifl iğinin saptanmaması, düşük seviyedeki anti-HCV değerlerinin, HCV enfeksiyonu tanısına kesin

Bu retrospektif çalışmada, hastanemizde ta- kip ve tedavi edilen kronik hepatit C’li hastalarda HCV genotiplerinin belirlenmesi ve genotip dağılımı ile hastaların kantitatif

Çalışmamızın amacı, YBÜ’de yatan hastalarda HBsAg, anti-HCV ve anti- HIV seroprevalansının tespit edilerek girişimsel işlemin çok sık olarak uygulandığı

Çalışmamızda Ocak 2014-Mart 2016 tarihleri arasında Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Fırat Üniversitesi Hastanesi infeksiyon hastalıkları polikliniğine

Çalışmamızda makro ELISA Abbott-Architect i2000SR test kitleri kullanılarak HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, anti- HAV IgG ve anti-HIV açısından taranmış 150

Distribution of Hepatitis C Virus Genotypes and Their Association with Serum Alanine Aminotransferases and Quantitative Serum HCV RNA Levels.. Hepatitis C virus (HCV) is a member

Bu çalýþmada, yeni bir yöntem olan Pirosekanslama yöntemi ile Kayseri ilindeki kronik hepatit C öntanýsý olan hastalarýn HCV genotiplerinin belirlenmesi amaçlandý.. Yöntem

The limitation with only making use of single biometric feature may have minimal protection and if any accident occurs to the person, then their facets are unable to