• Sonuç bulunamadı

J G Karadeliklerin Dansı Jüpiter Uydularını Yutmuş Olabilir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "J G Karadeliklerin Dansı Jüpiter Uydularını Yutmuş Olabilir"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Karadeliklerin

Dansı

Alp Akoğlu

G

ökbilimciler hemen her gökadanın

merkezinde süperkütleli bir karadelik bulunduğu konusunda hemfikirler. Bunun sıradan bir durum olduğu artık biliniyor. Ancak, ABD’nin Ulusal Optik Astronomi Gözlemevi’ndeki gökbilimcilerin yaptığı bir keşif, gökada merkezlerinde sıra dışı bir şeyler de bulunabileceğini gösterdi.

Sloan Sayısal Gökyüzü Araştırması kapsamında yüz binlerce gökadadan elde edilen verilerin özel bir yazılımla incelenmesi sonucunda, örneklerden birinin ötekilere göre farklılık gösterdiği belirlendi. Tam anlamıyla samanlıkta iğne aramaya benzeyen bu araştırma, kuasar olarak da adlandırılan ve çok büyük bir ışıma gücüyle parlayan gökada merkezlerinden birinde, bir süperkütleli karadelik çiftinin keşfiyle sonuçlandı.

SDSS J153636.22+044127.0 olarak adlandırılan kuasarın içindeki söz konusu karadelikler birbirlerine yalnızca 0,3 ışık yılı (Güneş’le ona en yakın yıldız arasındaki uzaklığın 10’da biri kadar) uzaklıkta bulunuyor. Karadeliklerden birinin 800 milyon, çok daha küçük olan diğerininse 20 milyon güneş kütlesinde olduğu hesaplanıyor. Bu iki süperkütleli karadelik, birbirleri çevresinde yalnızca 100 yılda bir dolanıyor. Bu karadeliklerin eninde sonunda birbirleriyle çarpışacaklarına kesin gözüyle bakılıyor.

Bu keşfin, evrendeki en parlak cisimler olan kuasarların iç mekanizmalarının anlaşılmasında önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. http://sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/ full/2009/304/1

Jüpiter

Uydularını

Yutmuş

Olabilir

Alp Akoğlu

J

üpiter’in “Galileo Uyduları” olarak bilinen

dört büyük uydusu, Güneş Sistemi’nin oluşumunu araştıran gezegenbilimciler için güzel bir örnek oluşturuyor. Jüpiter sisteminin nasıl oluştuğunu anlayabilmek için çeşitli canlandırmalar yapılıyor, modeller oluşturuluyor. Bu çalışmalar, geçmişte Jüpiter’i oluşturan maddeden artakalan ve onun çevresinde disk halinde dolanan maddenin, gezegenin kütlesinin önemli bir yüzdesini oluşturduğunu gösteriyor. Oysa günümüzde gezegenin çevresinde dolanan uyduların toplam kütlesi, gezegenin kendi kütlesinin yalnızca yüzde 2’si kadar. (Jüpiter’in çok sayıda uydusu olmasına karşın Galileo Uyduları dışında kalanlar çok küçüktür.) Bu fark, gezegenin en azından 20 eski büyük uydusunun Güneş Sistemi’nin ilk zamanlarında gezegen tarafından yutulduğu anlamına geliyor.

ABD’nin Colorado eyaletindeki Güneybatı Araştırma Enstitüsü’nde dev gezegenlerin uyduları üzerine araştırmalar yürüten Robin Canup ve ekibi bu olayın nasıl geliştiğini bulduklarını düşünüyorlar. Oluşturdukları senaryo şöyle: İlkel Güneş Sistemi’nde, Jüpiter’in oluşumundan artakalan maddeyi içeren disk, sistemin içlerinden gelen maddeyle besleniyordu. Jüpiter’i çevreleyen diskte oluşan uydular diskin içerdiği maddenin oluşturduğu sürtünme ve sürükleme yüzünden giderek yavaşladılar ve sarmallar çizerek yavaş yavaş Jüpiter’e doğru düştüler.

Canup’a göre ilkel Jüpiter sisteminde toplam beş nesil uydu oluştu. Bir nesil Jüpiter tarafından yutulunca bir sonraki nesil oluşmaya başlıyordu. Bunlardan geriye yalnızca son nesil uydular olan Galieo Uyduları kaldı. Galileo Uyduları oluştuktan sonra Jüpiter’in çevresindeki disk dağıldığı için bu uydular Jüpiter’in gazabından kurtuldu.

Araştırmaya göre sayıları kaç olursa olsun her bir nesilde oluşan uyduların toplam kütleleri birbirlerine

yakındı. Benzer bir durumun Satürn’ün uydularının da başına gelmiş olabileceği düşünülüyor. Satürn’ün yalnızca bir büyük uydusu bulunuyor. Jüpiter’in kütlesinin Satürn’ünkinin yaklaşık dört katı olduğu göz önünde bulundurulursa, bu durum mantıklı görünüyor.

İlkel Güneş Sistemi’nde Güneş’e görece yakın olan küçük kayasal gezegenler de Jüpiter’in eski uydularıyla benzer bir son yaşamış olabilirler. Ancak, günümüzde var olan kayasal gezegenlerin, oluşumlarını Güneş’i çevreleyen diskin dağılmasından sonra tamamladıkları için Güneş tarafından yutulmaktan kurtuldukları düşünülüyor.

http://www.newscientist.com/article/mg20126984.300-cannibalistic-jupiter-ate-its-early-moons. html?DCMP=OTC-rss&nsref=space JPL/NASA P. Mar enf eld/NO AO JPL/NASA

Haberler

4

Referanslar

Benzer Belgeler

Giderek gözlem süresi artacak olan gezegen ay sonuna doğru günbatımından kısa bir süre sonra doğacak ve tüm gece gökyüzünde olacak.. Jüpiter: Ayın ilk günlerinde

Sabahla- rı gündoğumundan önce doğuda ve ufuktan fazla yükselemeyecek olan gezegenin parlaklığı da fazla olmadı- ğından onu gözlemek için uygun hava koşulları ve

Mars: Sabahları gündoğumundan önce güneydoğu bölgesinde Jüpiter ve Satürn ile gökyüzünün aynı bölgesini paylaşan gezegenin yüksekliği ve par- laklığı fazla olmasa da

2 Kasım Jüpiter ile Ay yakın görünümde 27 Kasım Venüs ile Satürn çok yakın görünümde (sabah).. 29 Kasım Jüpiter ve Ay çok

Akadca Almanca Amoy Çincesi Aramice Arapça Bengalce Burmaca Kanton Çincesi Çekçe Endonezce Ermenice Eski Yunanca Flemenkçe Fransızca Galce Gujarati dili Hintçe Hititçe İbranice

Europa, kat› bir yüzeye sahip olsa da, Günefl sistemindeki ço¤u uydunun tersine düz- gün bir yüzeye sahip.. Yüze- yinde neredeyse hiç

Mars- den, büyük kütleli pek çok kuyukluyıldızın, yakınından geçtiği Jüpiter gibi büyük bir gezegenin çekim etkisiyle parçalanabildiğini ve Hale- Bopp’un da

Myıs ayında Jüpiter’in uyduları: Jüpiter’in “Galileo Uyduları” olarak adlandırılan dört büyük uydusu, bir dürbün yardımıyla bile gözlenebilmektedir. Yandaki çizim,