• Sonuç bulunamadı

THE RELATIONSHIP of DIASTOLIC DYSFUNCTION AND MICROALBUMINURIAin TYPE 2 DIABETIC PATIENTS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "THE RELATIONSHIP of DIASTOLIC DYSFUNCTION AND MICROALBUMINURIAin TYPE 2 DIABETIC PATIENTS "

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999; 9 (2-3): 92·7

TİP İKİ DİYABETLİ OLGULARDA SOL

VENTRİKÜL DİYASTOLİK FONKSiYON BOZUKLUGU VE

MİKROALBUMİNÜRİ İLİŞKİSİ

THE RELATIONSHIP of DIASTOLIC DYSFUNCTION AND MICROALBUMINURIAin TYPE 2 DIABETIC PATIENTS

92

Didem

DERELİ

Harun

YENİCE

Murat AKYURT Ebru YÜKSEL ÖZBAL ZiyaGÜNAL

SUMMARY

AIM: The eady stage :relatiomıl:ı.ip of diabetic nephropatl:ı.y and cardiomyopaty, whkh are the micrmıngiopathic complkations of diabetes mellitus, were invastigated in 80 non immlin dependent diabeHc (NIDDM) patients and 40 matched healthy control subjeds.

MATERIAL and METHOD: Three groups were made for this study: Forty diabeHc paHents (NIDDM) who had microalbuminuria made the first group, forty diabetic patients (NIDDM) who did not have mkroalbuminuı:ia the was second g:roup and forty heaHhy voh:mteers formed the control group. Onset of diabetes age was the same in Group 1 and 2. Fradional shortening, ejedion fradion, left ventricular end diastolic posierior wall thickness, the ratios of early and al:rial Iate peaks (E/A ratio) were measuıred by 2-D and Doppler echocardiog:rapy.

RESUL TS: N o diHe:rences were found in systolic fundion among the three groups. Left ven- tricul<ir end diastolic poste:rior wall tlıickness was measured, it was significantly higher in Group 1 than in Group 2 and in Group 3, although aU subjeds had leH vent:ricub.r end di~

astolic posterio:r waH thickness within the normal limits. Interventricular septtım thkkness was the same in aH three groups. Unlike Group 2 and 3, there was left ventircula:r diastolic dysfunction in Group 1.

CONCLUSION: It is conduded that diastolic dy§fundion and microalbumim.ı.ria occured con.currently in the early stage of diabetes mellitus. Periodic echocardiographic controls iı:ı. mi~

croalbumi:mı.ric diabetic patients are recommended.

(Key Words: Diabetic Neph.ıropathy, Diabetic cardiopathy, Doppler Echocardiograph.y.)

3. Hastailklan Kliniği (Uz.Dr.Z Günal Kli. Şefi, Uz.Dr.H Yenice, Dr.M Akyurt, Dr. D Dereli) Çocuk Kliniği (Dr. E Özbal)

SSK Tepecik Eğitim Hastımesi Tepecik -iZMiR Yazışma :Dr. Didem DERELi

(2)

SSK TEPECiK HAST DERG ·ıgg~; Vol. 9 No. 2~3 93

ÖZET

AMAÇ: Bu çalışmada, diyabetlı-ı mikroanjiopatik komplikasyonlarından olan nefropati ve diabetik kardiom.iyopati'nin erken dönemde birbirleri ile ilü,ıkisi araştırılrmştır.

GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmada üç grup oluşturuldu: Mikroalbuminürisi olan Tip II di- yabetli 40 olgu (1. Group), mikroalbuminürisi olmayan Tip II diyabetli 40 olgu (2.grup ), mik- roalbuminürisi ohnayan Tip H diyabetli 40 sağlıklı olgu (3. Grup). Grup 1 ve 2 arasında diyabet süresi açısından anlamlı bir fark yoktu (p>O.OS). Tüm olguların, iki boyutlu ve Doppler eko- kardiografi ile fraksiyonel kısalma, ejeksiyon franksiyonu, sol ventrikül diyastol sonu arka duvar kalınlığı, diyastol sonu ventriküler bölme kalınlığı pek erken diastolik pik (E), pik geç (atrial) diyastolik hız (A), erken ve geç piklerin oranı (E/ A) oranlan ölçüldü.

BULGULAR: Her üç grupta sistolik fonksiyonlar açısından fark yoktu. Sol ventrikül diyastol sonu arka duvar kalınlığı, tüm olgularda normal sınırlar içinde idi. Buna rağmen, Grup l'de, Grup 2 ve Grup 3'den anlamlı derecede yüksek değerler bulundu. diyastol sonuVentiküler sep- lum değerleri açısından gruplar arasmda fark yoktu. Grup l'de sol ventrikül diyastolik fonk- siyon bozukluğu saptanırken, Grup 2 ve 3'te yoktu.

SONUÇ: Diyabetik nefropatinin erken bulgusu olan mikroalbuminüri ile diyabetik kar- diyomiyopatinin erken bulgusu olan sol ventrikül diyastolik bozukluğun birlikte

geli~mektedir. Mikroalbumiinüri saptanan her diyabelik olguda periyodik Doppler eko- kardiografi kontrollerminyapılması yararlı olacaktır.

(Anahtar Sözcükler: Diyabetik Nefropati, Diyabetik Kardiyopati, Doppler Ekokardiyografi.)

Diyabetes mellituslu olgularda, me- tabolik bozukluklara bağlı olarak meydana gelen miyorkardiyal fonksiyon bozukluk-

larına "Diyabetik karcHyomipopati" den- mektedir (1). Ancak, hipe:rtansif, kapak bo-

zukluğu, diyabetik kardiyomiyopatinin erken bulgusu olabilir (2,3). Bazı kay- naklarda (4-7) ise, erken dönemde sol vent- rikül bozukluğu saptanamarm~tır.

Sistol.ik fonksiyon bozukluğu diyabetik kardiyomiyopatinin geç bulgusudur. Di- yabetik hastalardaki, ölüm riskinden ko- roner damar hastalığı kadar sorumludur (1,3). Diyabetik nefropati, diyabetik mik- roanjiopatik komplikasyonlar arasındadır.

Erken tanı ve tedavi ile hastanın ölüm risk önemli oranda azalır, yaşam kalitesi artar.

Tedavinin geç ba~lam.ası, kaçılınılmaz ola- rak kronik böbrek yetmezliğine doğru i~leyen bir süreci ba~latır. Diyabetik nef- :ropatinin erken bulgusu, mikroalbuminü- ridir. Bu evrede saptanabilen hastalarm te- davü;i ile renal fonksiyonlar clüzelmektedir (8,9).

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çah~ma Mart 1988 ile Ekim 1998 ta- rihleri arasmda İzmir Tepecik SSK Eğitim

Hastanesi 3J)ahiliye kliniğinde yapılmı~hr.

İncelerneye alman, yaşlan 40-50 arasındaki 286 Tip H DM'lü olgudan belirlenen

koşullara uygun 80'i seçildi. Çalışmada üç grup oluşturuldu: Mikroalbuminürisi olan Tip H diyabetli 40 olgu (1. Grup), mik- roalbumiürisi olmayan Tip II diyabetH 40 olgu (2. Gmp) ve herhangi bir hastalığı sap- tanmayan 40 sağlıklı olgu (3. Grup).

L Hastaların diyabet süreleri 5 ile 10 yıl arasında (ortalama 7,4 yıl) değişrnektey di.

2. Çalı~manın ba~langıcmda tüm hasta- lar ~eker regülasyonları için Oral antidi- yabetik kullanan hastalar arasında seçildi.

Mikroalbuminürisi olup insülinoterapiye ikna edilenler uygun dozda insülin tedavisi ayarlanarak taburcu edildL

2. Hastaların anallliıezlerinde, geçirilmi~

miyokard infarktüsü veya anjini pektoris öyküsü yoktu. Hastalar, koroner gevşetid

veya tansiiyon ilacı alnuyorlardı.

(3)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY i 999 Vol. 9 No. 2-3

3. Olguların, sabah 10 dakikalık din- lenme sonrası, oturur durumda, sağ koldan,

aynı tansiyon aleti ile 3 ayrı gün yapılan

tansiyon ölçümlerinin ortalaması alındı. Bu

ortalamanın 140/90 mm Hg'ı aştığı hastalar

çalışmaya alınmadı.

4. Fizik muayenelerinde kalp damar sis- temi normal olarak değerlendirilen ve iki boyutlu veya Doppler ekokardiyografi ile

değerlendirilmesinde güç kusuru veya kapak lezyonu olmayan hastalar çalışmaya alındı. Tüm hastaların telekardiyografileri normaldi ve EKG'lerinde koroner damar

hastalığı veya enfarktüs bulgusu yoktu.

5. Olguların hemoglobin Ale (HbAk) düzeyi Hitachi 911 otoanalizatöründe, Bo- ehringer Mannheim HbAlc kiti kullanılarak

ölçüldü. Kanında HbAlc değeri %8'den fazla olan olgular, çalışma dışı bırakıldı.

6. Hastaların çalışan rutin biyokimya, tam kan ve idrar tetkiklerinde böbrek has-

talığını düşündürecek bir bulgu yoktu. Mik- roalbuminüri saptanan hastalarda idrar yolu enfeksiyonu bulunmuyordu.

7. Hastalarda mikroalbuminüri bakısı

için 3 kez 20'şer gün ara ile Boehringer Mannheim fimasının Micral-test II stripleri ile sabah idrarında inceleme yapıldı. Üç kez olumlu sonuç alınanlar mikroalbuminürik, üç kez olumsuz sonuç alınanlar normoal~

buıninürik kabul edildi. Bir veya iki olumlu

değeri olan hastalar çah~ma dı~ı bırakıldı.

Daha sonra tüm hastaların ve kontrol gru- bunun 24 saatlik idrarı radyoimunessey yöntemiyle (Pharmacia AB, Uppsala, Swe~

den) incelendi. Böylece 20 He 200 mg/ gün

arasında değerler mikroalbuminüri olarak belirlendi.

Kontrol grubu olarak yaş ve cins uyum- lu 40 sağlıklı şahıs alındı. Ortalama yaEj 44,8±2,9 idi. Kontrol grubundaki kiEjilerin

ailelerinıle diyabet, hipertansiyon ve ate- rosk lerotik damar hastalığı bulunma-

masına dikkat edildi. Kontrol grubundaki her olguya oral glukoz tolerans testi yapıldı.

Dünya Sağlık Örgütü(WHO) kriterlerine göre diyabet ve bozulmuş glukoz toleransı

saptanan olgular çıkarıldı. Tüm kontrol gru-

94

bunun tansiyon arterlel ve EKG' leri nor~

mal di,

Tüm olguların ekokardiyografik kayıtlan alınmadan önce 20~30 dakika dinlenmeleri

sağlandı. Daha sonra sol yana yatar du- rumda parastemal uzun ve kısa eksen, api- kal dört ve iki boşluk konumlarında Toshiba Sonolayer SSA-270A ekokardiografi dhazıy­

la 2,5 MHz elektronik prob kullanılarak değerlendirildi.

Önce M mode ve iki boyutlu ekokardi-

yogr;;ı.m incelemesi yapılarar sol ventrikül sis- tol sonu ve diyastol sonu çapları hacimleri

(sırasıyla SVSSH, SVDSH) hesaplandı.

SVSSH=(SVSSÇ x7)/(SVSSÇ+2,4), SVDSH:=(SVDSÇX7) / (SVDSÇ + 2,4), Fraksiyonel kısalma (FK)= (SVDSÇ- SVDSÇ)/SVDSÇ xlOO,

Ejeksiyon fraksiyonu (EF) = (SVDSH - SVSSH) /SVDSH xlOO

formüllerinden hesaplandı, Ventriküller

arası ve sol ventrikül arka duvar di.yastol sonu kalınlıkları ölçüldü. Daha sonra apikal dört bo~luk görüntüsünden mitralkapak

uçları seviyesinde pulsed wave Doppler

tekniği ile alınan kayıtlara; pik erken di- yastolik hız (E), pik geç (antiral) diyasto-

likhız erken ve geç pikierin oranı (E/

A)değerleri ölçüldü.

Istatiksel analizler: Bütün değerler or- talama± standart hata olarak verildi. İstatis­

tiksel analizler (tek yönlü varyans analizi, Tukey-HDS test) bilgisayarda SPSS 6.0 for Windows ve Windows 97 Excell program- lan kullanılarak yapıldı. P<O,OS değerleri an~

lamh olarak kabul edildi.

SONUÇ VE BULGULAR

Gruplarla ilgili karakteristik özellikler Tablo 1' de görülmektedir.

TABlO 1: GRUPLARlN ÖZELLiKLERi

ÖLÇÜTLER GRUP i GRUP 2 GRUP 3

YAŞ (Yil) 44,3±2,5 44,3±2,7 44,8±2,9 DiABET SÜRESi (YIL) 7,1±1.4 7,5±1,4

ORTALAMA ALBUMiNÜRi 119,9±28 13,3±3,6 12,7±3,4

(mg/G) _ _ _ _ _ ~---

(4)

..

SSK TEPECiK HAST DERG 1999 Vol. 9 No. 2-3

TABLO 2: M-MOD EKOKARDIOGRAFIK SONUÇLARI

ÖLÇÜTLER GRUP1 GRUP2 GRUP3

FK% 38,8±2,8 38±0,3 38,2±2,7 EF% 70,4±0,3 70,9±5 71,1±3,7

SVDSAD 9,6±1 8,6±1 8,1±0;9

DS i VS 8,8±1 8,8±1,2 8,7±1,2 FK: fraksiyonel kısalma; EF: ejeksiyon .fraksi yonu; SVDSAD; sol ventrikül diyastol sonu arka duvar; DSIVS; diyastol sonu. ventrikül arası bölme

kalınlığı

TABLO 3: DOPPLER EKÖKARDIOGRAFI SONUÇLARI

ÖLÇÜTLER· GRUP1 GRUP2 GRUP3

E,cm/sn 48,3±2,3 61,6±4,7 63,9±4,8 A,cm/sn 52,7±2,5 43,3±2,3 42,2±2;0 . EfAoranı 0,9±0,07 1 ,41±0, 1 1,53±0,1

Olguların ya~ları kar~ıla~hrıldığında her üç grup arasında, anlamlı (p>O,OS)bir fark

saptanmadı. Diyabet süreleri. açısından da Grup ı . ve Grup 2 arasında anlamlı fark yoktu. (p>0,05)

Grupların sol ventrikül diyastolik duvar

kalınlıkları ve sistolik fonksiyonları Tablo 2'de görülmektedir.

Sistolik fonksiyon parametreleri olan FK ve EF değerleri açısından her üç grup

arasındaki ·fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0,05).

Sol ventrikül diyastol sonu arka duvar

kalınlıkları (AD) değerlendirildiğinde Grup

ı ile 2 arasındaki fark ve Grup ı ile 3

arasındaki fark anlamı (p>0,05) olarak sap-

tanırken, Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark

anlamsız (p>0,05) olarak değerlendirildi.

Grupların ventrikül arası bölme İ<alınlıkları

arasında anlamı (p>0,05) fark yoktu.

Grupların E değerleri kar~ıla~tırıldığ­

ında, Grup ı ile 2 arasındaki fark ve Grup ı

ile 3 arasındaki fark anlamlı (p>0,05) olarak

saptanırken, Grup2 ile 3 arasındaki fark ise

anlamsız (p>0,05) olarak bulundu. Grup-

ların A değerleri kar~ıl~tırıldığında, Grup ı

ile 2 arasındaki fark ve Grup ı ile 3

arasındaki fark anlamlı (p>0,05) olarak sap-

95

tanırken, Grup 2 ile 3 ·arasındaki fark ise an"'

lamsız (p>0,05) ·olarak bulundu. Grupların

E/ A oranları kar~ıla~tırıldığırida her üç gru- bunda aralarındaki fark anlamlıydı (p>0,05).

TARTIŞMA

Mikroanjiopoti, diyabetin sık kar~ıla~ılan

ve en ciddi komplikasyonları olan nefropati, retinopati, nöropati, ve diyabetik kar- diyomiyopatinin · or~ak nedenidir.. Erken dönemde tedavi edilmezlerse körlük, kronik böbrek yehnezliği veya konjestif kalp ,ret-

mezliği gibi . çok ciddi ve korkutucu s.onuçlan beraberinde. getirir. Tiim bu l<omp- likasyonlar, ancak erken tanı aldıklannda te- davi edilebilirler(ıO).

İdyopatik kcırdiyomiyopati etyolojisi ko- nusunda yapılan ara§tırmalarda, bu has- talarda %22 oranında diyabet saptanmı~tıi­

(11-ı3).

Kardimiyopati tanısı koyabilmek için sol ventrikül sistolik vediyastolik fonksiyon-

lannın değerlendirilmesi gerekmekteciir.

Günümüzde sol ventrikül sistolik fonk-

siyonlarını değerlendirmesi,· .M-mod ve iki boyutlu ekokardiyografi ile yapılan sol vent-

:.ik~l sis.tol sonu ve diyastol sonu çap

olçumlerı ve bu ölçümlerden hesaplanan fraksiyonel kısalma ve ejeksiyon fraksiyonu

değerleri ile yapılmaktadır .. Diyastolik fonk- sifon değerlendirmisi için mitral kapaktan

dıyastolde . geçen akımın incelenmesini

sağlayan "Pulse wave doppler" tekniğine ih- tiyaç duyulmaktadır. Normalde mitral akım dalgası erken (E) ve geç (A) diyastolik pik

dalgalarından olu~ur. E dalgasının hızı ve toplam akım volümü azalır, daha sonraki

a~amada ise A dalgasının hızı ve toplam

akım volümü artar. Bu art~lar, E dal-

gasındaki azal~ları gidermek amacıyla olu~ur. Sonuç, E/ A oranında meydana gelen azalmadır. E/ A oranı, diyastolik bo-

zukluğu ara~tırmak için en sık kullanılan pa-

rametredir (14). ,

Diyabetik nettopadi de mikroanjiopa- tinin ciddi sonuçlarındandır. Erken tanısı hastaların dikkatli iziemi ve periyodik idrar tetkikleri ile mümkün olmaktadır. Erken

(5)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999 Vol. 9 No. 2·3

tanıda kullanılan yöntemler arasında en güvenilir olanı "mikroalbuminüri"nin sap-

tanmasıdır (1,9)

Birkaç çah~mada (15), diyabet süresi ve nefropati arasında bağlantı olduğu sa-

vunulmu~tur. Bu çah~mada ise, mik- roalbuminüri ile diabet süresi arasında her- hangi bir bağlantı olmadığı tespit edil-

mi~tir(8). Bu uyumsuzluğun nedeni, tip 2 diyabetin tam zamanıyla biyokimyasal ba~­

langıcı arasındaki fark olabileceği gibi, nef- ropati geli~tiren hastalarda bulunabilecek genetik yatkınlık da olabilir (8,9,16).

Yaptığımız çalı~mada sistolik fonk- siyonlar açısından mikroalbuminürili di- yabetik, mikroalbuminürisiz diyabetik ve kontrol gruplan arasında fark yoktu. Li··

teratürde diyabetik hastalarda erken dö- nemde sistolik fonksiyon bozukluğu oldu-

ğunu doğruluyan (17,18) ve kar~ı çıkan (19)

çeli~kili sonuçlar vardır. Sistolik fonksiyon

bozukluğu saptanan çah~rnalarda hastaların

metebolik kontrol oranının bozuk olduğu

dikkati çekmektedir. Ayrıca metabolik kont- rolun sağlanması ile, sistolik fonksiyon ölçülerinin normalle~tiğini bildiren yayınlar

da mevcuttur (20,21). Bizim çalışma gru- bumuzcia tüm hastaların metabolik du-

rumları iyi olduğu için sistolik fonksiyon- larda bozukluk saptanması doğaldır.

Çalışmamızdaki bütün gruplarda sol ventrikül duvar kalınlıklan normal sınır­

larda olmasına rağmen, mikroalbu-rninürili

96

hastalarda rnikroalbuminürisi olmayan di- yabetik hastalardan, mikroalbu-minürisi ol- mayan grupta da kontrol grubundan, is- tatistiksel olarak anlamlı derecede farklı sol ventrikül arka duvar kalınla~ması sap- tanmıştır. Üçgrupta interventriküler bölme

kalınlıkları arasında ise fark izlenmemiştir.

Arka duvar kalınla~ması, e~zamanlı gev~eme süresini uzatarak, erken pik hızını düşürür. Bu değişiklikler diyabetik kar- diomiyopatinin erken bulgusu ol<ın di- yastolik bozukluğun olutımasında etkilidir (14,22,23).

Çah~rnamızda, mikroalbuminürih grup- ta, mikroalbuminürisiz gruba ve kontrol grubuna göre E değerlerinde belirgin düşme saptadık. Mikroalbuminürili grupta E/ A

oranı patalojik değerlere dü~mü~ olarak sap-

tandı. Bu bulgu literatürle uyum göster- mektedir (22).

Sonuç olarak çah~mamız diyabetik kar- diyomiyopatinin erken bulgusu olan sol ventrikül diyastolik fonksiyon bozukluğu ile diyabetik nefropatinin erken bulgusu olan mikroalbuminürinin birlikteliğini göstermi~­

tir. Bu birliktelik, iki patalojinin de kökenin- de yatan ortak etken olan mikroanjiyopati ile açıklanabilir (24,25), Diyastolik bozuk-

luğun kalp yetmezliğine iledeyip iler-

lemediğini ve mikroalbuminüri tedavisi ile kalp fonksiyonlardaki olabilecek düzelme- leri inceleyen daha geni'i kapsamlı ileriye yönelik çah'imalar gerekmektedir.

(6)

SSK TEPECiK HAST DERG 2000 Vol. 9 No. 2-3

KAYNAKLAR

1. Nestro WR, Zarich WS, et al: Hearth disease in di- abetes. Kahn JR, Weir GC (eds). Joslin's Diabetes Mel- litus. 13111 edition. Pemısylvania: Waverly Company; 1994;

836-51.

2. Paillole C, Dalımı M, Pavcha F. Prevalence and sig- nificance of left ventricu/ar filli~g abnormalitieı; ~ete~ined by doppler eclwcardiography in young type I (msulm de- pendent) diabetic patients. Am f Cardiol.1989; 64: 1010-6.

3.Takaneka K, Sakamoto T, Amano K. Left ventricular filling determined by doppler edwcardiography in diabetes mellitus. Am l Cardiol. 1988; 61:1140-3.

4. Avşar A, Tansu C, Göksel S. Insülirıe bağınılı bir grup hastada sol ventrikü/ fonksiyonlarının M mode eko- kardiograj1 ile değerlendirilmesi. Türk Diııbet Ydlığı 1988- 1989; 15(7) : 255-60.

5. Karabulut L, Kaya A ; Klinik kalp hastalığı bu- lunma!Jan tip I diabetik hastalarda sol ventrikül fonk- siyonl~rının ekokerdiografik incelenmesi. Türk Diabet

Yıllığr 1988-1989; 15(7) : 261-8.

6. Margonato A, Genundini P, Vicedomini G. Ab- normal cardıoııascu/ar resporıse to exercise in young asmy- mptomatik diabetic patients with retinopathy. Am Hearth J, 1986; 112 : 554-60.

7. Schmidt A, Grohmann G, Hııuner H. Left ventricular function and wall tickness in !ong-te~m insulin dependent diabetes mellitus, an eclıocardıographıc study. J, Int Med 1991; 229; 527-31.

8. Viberti G, Wisemaıı MJ, Pirıto JR, et al; diabetic

neplıropathy. I<ahn JR, Weir GC (~ds). Joslin's Diabetes Mellitus. 13 edition. Pennsylvanıa: Wazıerly Company ; 1994:91-737.

9. Alev M. Atabay G. Diabet ve Böbrek. Akademi 1996; 2(2) : 115- 123.

10. King GL, Banskota NK. Meclwn~sms of diabetic microvascular complications. Kahn JR, Weır GC(eds). Jos-

liıı's Diabetesı Mellitus. 13 edition. Perınsylvania : Wa- verly Company. 199',1; 631-47.

11. Patel TM, Mat/ıur VS, Dave SH. Noninvasive as- sesment of left ventricular fımction in asymptomatik di- abetics and its relation to metabolic control and mic-

roangiopatlıy. Panminerva Med.1991; 33: 6-10.

97

12. Calderisi M, Anderson KM, Wilson PWF, ei al.: Ec- hocardiographic evideııce for existence of a distinct diabetic cardiomyopathy.JAMA 1974; 229: 1749-54.

13. Hamby R., Zaneraichi S, Shernıan L: Diabetic car··

diomyopatlıy. JAMA 1974; 229: 1749-54.

14. Feigenbaum H: Hemodyııamic information derived from echocardiography. Echocardiography. Fei.genbaum H

(eds). 5 edifion. Indiana: Lea ve Febiger; 1993: 181-215.

15. Klein R, Klein BEK, Mass S. Proteinuria in diabetes.

Arch liıtern lı4ed 1988; 148: 181-6.

16. Strojek K, Grezeszezak W, Momwin E. Nephropatlıy

of type ll diabetes: Evidence for hereditary ftictors? Kidney int. 1997; 51 (5): 1602-7.

17. Sulces CA, Wright AD, Malins JM. Changes in systolic ti~e iııtevvals during treatment of diabetes mellitus.

Br Heart J 1977; 39 : 255-60.

18. Lomabidi LA, Goldstein DE. High prevalance of ec- lwcardiographic abrıornıalities in diabetic youths. Diabeteıı

Care 1983; 6; 18-22.

19. Meydan A, candım F, Gültekin F. 30 tip Il diabetes mellituslu hastada sol ventrikül fonksiyonu ile mik- roalbuminürinin ilişkisi. Türk Diabei: Yıllığı 1996-1997 ; 12:148-55.

20. Ulusutipa M, Olitoneıı O, Aro A. Effects of cor- rection of hypeı·glicemia of left vwntricular function in non- insu/in (type Il) diabetics. A.cta Med Scand. 1983 ; 213 : 363-8.

21. Hirai J, Udea K, Takegoshi T. Effects of metabolic control on zıentricular f-unctioıı in type II diabetic patients.

Iııtern Med 1992; 31 : 725-30.

22. Harizi RC, Bianco JA, Albert JS. Diastolic function of the heart irı elinical cardiology. Arch lntern Med 1988 · 148: 99-109.

23. Watschinger B, Brunner CH~ Wagner A. Left vent- ricular diasto/ic inıpairment in type I diabetic patients with microalbuminuria. Nephron 1993; 63: 145-51.

24. WHO (World Health Organization Multinational) study of vascu/ar disease in diabetes. Prevalerıce of sım;ll ves- sel and large ııessel disease in diabetic patients from 14 cm- ters. Diabetologia 1985; 28 : 615-40.

25. Graggel GC: Diabetic nephropathy. Are Fam Med 1996; 5(9): 513-20.

Referanslar

Benzer Belgeler

Recent studies have shown that patients with diastolic dysfunction had a high levels of plasma BNP as well (12, 13) In addition, an increase in plasma BNP has been shown to reflect

A new approach for evaluation of left ventricular diastolic function: spatial and temporal analysis of left ventricular filling flow propa- gation by color M-mode

In conclusion, plasma ADMA levels are increased and HRV is reduced in diabetic patients, indicating that these patients have both endothelial dysfunction and autonomic

Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası eko bulguları {[sol ventrikül sistol sonu ölçüleri (çapı-alanı- hacmi), diyastol sonu ölçümleri (çapı-alanı-hacmi),

Çokdamar hastal›¤› olan grupta ortalama kalp h›z›, tek damar hastal›¤› grubuna göre daha yüksekti.. Çokde¤iflkenli linee regresyon anali- zinde BNP’nin anlaml›

30 obez çocuk ve 30 kontrol grubu ile yapılan bir çalışmada obez grupta sol ventrikül diyastol sonu çapı (LVEDD), diyastol sonu intraventriküler septum

Benzer olarak yeni doğan yoğun bakım ünitesinde 7 gün ve daha fazla süre ka- lan ve burada ölen bebeklerin tanınmasında da, um- bilikal arter ters akım veya diyastol sonu

Geriye dönük 60 hastada yapmış olduğumuz çalışma- mızda, şişman hastalarda sol ventrikül diyastolik disfonksiyonu, insülin direnci olan hastalarda daha yüksek