Malzeme Bilimi
Öğr. Gör. Habib AKYAZI
Ders İçeriği
Malzemelerde Çevre koşullarının etkisi ve
korozyon
Malzemelerde Çevre koşullarının etkisi
• Malzemenin mekanik özellikleri; 20 oC civarında, yavaş uygulanan bir yük altında(statik yükleme), temiz, kuru ve düzgün kesitli malzeme örnekleri üzerinde saptanmaktadır.
• Kullanım esnasında bu deney koşullarının bulunamayacağı gayet açıktır.
• Bu nedenle malzeme, beklenenden farklı davranış gösterebilir.
• Örneğin, normal laboratuvar koşullarında düktil varsayılan bir
metal kullanım sırasında kırılgan hale dönüşebilir.
SICAKLIK
Malzemeler genellikle çok düşük ve çok yüksek sıcaklık
derecelerinde, normal sıcaklıklar altında beklenenden çok farklı davranışlar gösterebilir.
Örneğin, düşük sıcaklıklarda hacim merkezli kübik alaşımların düktilitesi ve enerji yutma kapasitesi düşer.
Önemli yapı malzemelerinden çelik , 0 oC civarında kırılganlaşma gösterir
Örneğin, yüksek kaliteli bir çeliğin (çekme dayanımı 1050 MPa) +25 oC’de Charpy darbe dayanımı 55 m.N iken, -78 oC’de bu değerin 28 m.N’ye düştüğü bulunmuştur.
SICAKLIK
Tersine, sıcaklık arttıkça çeliğin akma sınırı düşer ve 300 oC 'den sonra bu sınır ortadan kalkar.
Çeliğin çekme dayanımı da sıcaklık derecesi arttıkça azalır
(Çeliğin 500 oC'deki çekme dayanımı 20 oC'deki dayanımının
% 60'ı kadardır).
Ayrıca, yüksek sıcaklıklar (yaklaşık 300 oC), çelikte normal sıcaklıkta görülmeyen sünme olayını başlatır.
Yeterince yüksek sıcaklıklarda, çok düşük şekil değişimlerinde
bile bazı metal ve alaşımlar kırılgan davranış gösterebilir.
SICAKLIK
Ayrıca, sıcaklığın artması ile atomların daha hızlı
titreşmelerinden dolayı malzemenin boyutlarında bir artış (genleşme), tersi durumda sıcaklığın azalması ile de
boyutlarda bir azalma (büzülme) olduğu bilinen bir gerçektir.
Malzeme yapıda kullanımı esnasında bu tür yüksek
sıcaklık değişimlerine maruz kalacaksa sözü edilen boy değişimlerinin izin verilebilen sınırları aşmaması
gerekmektedir.
YAPI KOŞULLARI
Laboratuvar deneylerinde örnekler serbestçe yüklenir, başka bir deyişle, yükleme sırasında örneğin yapacağı deformasyonlar engellenmemiştir.
Ancak, yapı içinde aynı malzemeden yapılmış elemanların davranışları kısıtlıdır.
Dolayısıyla malzeme iki veya üç eksenli gerilme etkisi altındadır.
Oluşan asal gerilmeler nedeniyle malzemeler uygulamada deneylerden farklı davranışlar gösterir.
Örneğin, malzemenin gerilme-birim şekil değiştirme davranışı, kırılma yükü değişebilir.
YÜKLEME HIZI
Malzemelerin kalite kontrol deneyleri belirli bir yükleme hızı veya deformasyon hızı esas alınarak gerçekleştirilir.
Düşük birim şekil değiştirme ya da yükleme hızlarında bütün eleman esner ve kopmadan önce daha çok enerji yutar.
Yükleme hızının belirli bir değeri aşması halinde esneme, kırılma
bölgesinde yoğunlaşır. Böylece elemanın tümü enerji yutmaz, gevrek bir kırılma gerçekleşeceğinden enerji yutma kapasitesi ve toplam
uzama azalır.
Tersine yükleme süresinin uzaması da malzemenin dayanımını büyük ölçüde olumsuz olarak etkiler.
DALGALANAN GERİLMELER
Gerilmelerin aralıklı olarak tekrarlı bir şekilde uygulanması malzemenin özelliklerini
olumsuz yönde etkileyip, malzemenin
kırılganlaşmasına neden olur.
KOROZYON
Malzemelerin bulunduğu ortam (çevresel koşullar) tarafından kimyasal saldırıya uğrayarak bozulması korozyon olarak
tanımlanabilir.
Korozyon kimyasal reaksiyon sonucu oluştuğundan, korozyonun meydana gelme hızı bir dereceye kadar sıcaklığa ve tepkimeye girenler ile ürünlerin konsantrasyonuna bağlı olacaktır.
Doğada yaygın olarak bulunan demir oksitler, ancak ısı enerjisi
verilerek daha yüksek enerji durumundaki demir alaşımı olan çeliğe dönüştürülür.
Daha sonra demir, çevre koşullarının etkisi ile paslanarak daha
düşük enerjili durumdaki demir oksit haline diğer bir deyişle aslına geri döner.
KOROZYON
Metallerin korozyonu, yarattığı dolaylı rahatsızlıkların yanı sıra, her zaman malzeme israfına ve ekonomik kayıplara neden
olmaktadır.
Yaklaşık olarak her yıl üretilen demir miktarının % 25'i kadar demirin korozyon nedeniyle kullanılamaz hale geldiği tahmin edilmektedir.
İki tip kimyasal etkilenme vardır:
1) Doğrudan kimyasal etkilenme, 2) Elektro-kimyasal etkilenme.
Doğrudan kimyasal etkilenme
Doğrudan kimyasal etkilenmede bir elektron akımı (cereyan) yoktur.
Bu tip etkilenmede metallerin yüzeyinde eş dağılımlı oksijen reaksiyonu oluşur.
Doğrudan korozyon sonucu metal üzerinde oluşan yapışık
korozyon tabakasının kalınlığı, yaklaşık olarak, oluşma zamanının kare kökü ile orantılıdır.
Bu tip etkilenmeye en iyi örnek, bakır çatı kaplamalarında görülen korozyon olayıdır.
Özellikle endüstriyel bölgelerin atmosferlerinde bulunan oksijen, nem, sülfür oksitleri, çatı kaplaması üzerinde yeşil renkli,
erimeyen bakır sülfat örtüsü oluşturur.
Elektrokimyasal etkilenme
Elektrokimyasal etkilenmede ise belirgin anot
bölgelerinden katot bölgelerine önemli bir elektron akımı vardır.
İyon hareketi ile bir elektrik akımı doğar ve korozyon yerel olarak oluşur.
Pillerin oluşması ile metal zamanla harap olur.
Anot: Elektron ve iyon kaybıyla diğer bir değişle malzeme kaybı ile korozyona uğrayan eleman
Katot: Elektron alan ve korozyona uğramayan eleman
Fiziksel temas: Anot ile katot
arasında elektriksel teması sağlayan eleman
Elektrolit: Anot ve katotu beraberce saran ve elektrik
iletim özelliği olan sıvı eleman
Elektro Kimyasal Korozyon
Korozyon hücresi
Korozyon
Metallerin çevresi ile yaptığı kimyasal ve elektrokimyasal reaksiyonlar sonucu metalik özelliklerini kaybetmesi olayıdır.
Korozyon karmaşık bir olaydır ve tamamen önlenmesi mümkün değildir.
Metallerin ısı etkisi ile aşınması, zımpara ve diğer araçlarla oluşturulan aşınmalar korozyon değildir.
KOROZYONUN ÖNEMİ
Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur. Korozyona karşı metallerin dirençlerini arttırmak amacıyla;
yüzey kaplanabilir,
metalin bulunduğu ortamın
etkisini azaltmak için ilave sistemler yapılabilir
korozyona uğrayan parça yenisiyle değiştirilebilir.
KOROZYONUN ÖNEMİ
Otomobiller, köprüler, direkler, iskeleler, gemiler, yeraltındaki boru hatları, baraj kapakları, dubalar, gibi metalik yapılar korozyona uğrayarak kullanılamaz hale gelmektedir.
Ülkemizde bir yılda meydana gelen korozyon kayıplarının, 2010 verilerine göre yıllık çelik üretimimizin (26.1 milyon ton) yaklaşık üçte biri (8.7 milyon ton) kadar olduğu tahmin edilmektedir.
KOROZYONUN ÖNEMİ
Korozyondan korunma herşeyden önce insan hayatı için çok önemlidir.
Korozyon sınırlı olan metal kaynaklarının israfına yol açar.
Genellikle bir ülkede yıllık üretilen metalin %13-16’sı bir daha kazanılmamak üzere kaybolur.
Kaybedilen her kilo metal aynı zamanda enerji ve işçilik kaybıdır.
Direkt kayıplar
Yatırım masrafları.
Devamlı çalışan tesislerde korozyon nedeni ile durmalara karşı daha fazla malzeme kullanılması.
Korozyon nedeni ile sistemde bozulan pompa v.s. Yerine yedeklerinin devamlı hazır bekletilmesi
Kontrol, bakım ve tamir masrafları (boyama, kaplama)
Tasarım masrafları, korozyona dayanıklı daha pahalı malzeme kullanma.
Özel işlemler (gerilme giderme tavı v.b.)
KOROZYON KAYIPLARI
Dolaylı kayıplar
Tesisin durması
Üretimden kayıp
Ürün kirlenmesi
Yedek malzeme stoklama zorunluluğu
KOROZYON KAYIPLARI
Parlak metal yüzeyleri donuklaşır.
Demir üzerinde pas oluşur.
Çinko beyaz ve donuk bir tabaka ile örtülür.
Bakır üzerinde yeşil bir katman oluşur.
Gümüş kararır.
Platin ve altın parlak kalır.
KOROZYON SONUÇLARI
Demir doğada genellikle oksit mineralleri halinde bulunur.
Hematit (Fe2O3)
Manyetit (Fe3O4)
Bu minerallerden yüksek fırınlarda enerji harcanarak üretilen demir metali, zamanla korozyona uğrayarak doğada bulunan demir oksit minerallerine benzer bileşimdeki pası oluşturur.
Paslanma
PAS
Pas, su ve hava varlığında oluşan demir ve oksijen bileşiklerine (genellikle kırmızı oksitler) verilen genel addır.
Pasın değişik formları görsel olarak veya spektroskopi ile saptanabilir ve değişik koşullar altında oluşabilirler.
Pas, demiroksit Fe(OH)2
Orijinal civata Çinko kaplı Kaplamasız Sıcak dip galvanizli
CİVATA ÖRNEĞİ
Standart Elektrot Potansiyeli
METAL İYONLARI ELEKTROD
POTANSİYELİ (VOLT) Na +
(AKTİF)
- 2.71
(ANODİK, KOROZYON EĞİLİMİ YÜKSEK
Mg2+ - 2.40
Al3+ - 1.70
Zn2+ - 0.76
Cr2+ - 0.56
Fe2+ - 0.44
H+ 0 (REFERANS)
Cu2+ + 0.34
Ag+ + 0.80
Au+ (SOY)
+ 1.50
(KATODİK, DAHA KORUYUCU)
Bazı metaller kolay bazıları ise zor
korozyona uğrarlar.
İki metal bir araya getirilince daha soy olan (az aktif olan) metal (+)elektrot,
diğeri (-)elektrot olur.
(-) elektrot olan metal korozyona uğrar,
diğeri ise korunur.
KOROZYONA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Ortamın etkisi: Metallerin korozyona uğrama hızı büyük ölçüde bulunduğu ortamla ilgilidir. Ortamdaki nem miktarı, asitlik–baziklik durumu, kaçak akımlar ve çeşitli bakteriler korozyonu başlatıcı ve hızlandırıcı etken olarak karşımıza çıkar.
Sıcaklığın Etkisi: Ortam sıcaklığının artması iyon hareketini artırarak korozyon hızını artırır. Sıcaklığın artmasının oksijen konsantrasyonunu düşürücü etkisi de vardır. Ancak bu etki iyon hareketinin artmasından kaynaklanan reaksiyonların yanında oldukça zayıf kalmaktadır.
Malzeme Seçimini Etkisi: Korozyona sebep olan etkenlerden biri de birbiriyle potansiyel farkı bulunan metallerin bir arada kullanılmasıdır. Bu durum korozyonu başlatıcı ve hızlandırıcı bir etkendir. Örneğin, çok düşülen bir hata olarak çelik sacdan yapılan panoların üzerine konulan paslanmaz çelik cıvata ve contalar bulundukları bölgede galvanik korozyona sebep olmaktadır. Bu tip durumlarda ana yüzeye cıvatalar ya da contalar plastik ile izole edilmelidir.
Sistem Dizaynı: Korozif malzemelerin depolandığı sistemlerde korozif ortamın (su vb.) birikmesini önlemeye yönelik tasarımlar uygulanmalıdır. Ayrıca arasında sıvı birikintisine neden olabilecek çok ince aralıklardan kaçınılmadır.
KOROZYONA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Taneler Arası Özellik Farkları: Metallerin tane boyutları arasındaki farklar ve iki tanedeki farklı konsantrasyonlar neticesinde iki tanenin sınırı, korozyon başlangıcı için uygun bir ortam oluşturur. Çok düşülen bir hata olarak paslanmaz çelik malzemelerden imal edilen tanklar ve benzeri yapılardaki kaynak bölgeleri üretici tarafından hiç beklemediği halde korozyona uğratmaktır. Bu korozyonun önüne geçmenin yolu ya elektrotlu kaynak kullanmak ya da önleyici olarak galvanik anotlu katodik koruma sistemi uygulamaktır.
KOROZYONA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Sistemin Bulunduğu Ortamın Oksijen Konsantrasyonu:
Aynı tip toprak içerisinde çözünmüş hava konsantrasyonu her yerde aynı olmayabilir. Farklı havalandırma koşullarındaki
sistemlerde yan yana duran sistem bir bölgede anot iken hemen yanındaki bölgede katot görevi görerek elektrokimyasal
korozyona sebep olabilir.
Zemin Elektriksel Özgül Direncinin Etkisi: Düşük
elektriksel özgül dirençli bölgelerde iletkenliğin yüksek olması iyonik ortamın daha aktif olmasına sebep olmaktadır. Bundan dolayı korozyon mekanizması daha hızlı gelişir.
KOROZYONA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Zemin Elektrik Özgül Direnci( X ) Zemin Korozif Özelliği
X < 1.000 Çok korozif
1.000 < X < 3.000 Korozif
3.000< X < 10.000 Orta korozif
10.000 < X Az korozif
Zeminin Elektriksel Özgül Direncine Göre
Koroziflik Sıralaması
Korozyondan Korunma Yöntemleri
BETONUN ÇELİĞİ
KOROZYONDAN KORUMASI
BETONUN ÇELİĞİ
KOROZYONDAN KORUMASI
Örnekler
Örnekler
Kaynaklar
Çağlar YALÇINKAYA, Yapı malzemesi I Ders Notları, Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ahmet Aran , Malzeme Bilgisi Ders Notları, İstanbul Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi
Bartın Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Ders Notları, Korozyon
Hayri Yalçın, Metin Gürü (2002). Malzeme Bilgisi. Palme Yayıncılık, Ankara.
Baradan, B. (2011). Malzeme Bilgisi.DEU Mühendislik Fakültesi Yayınları, İzmir.
Kocataşkın, F. (1975). Yapı Malzemesi Bilimi. Birsen Kitabevi Yayınları.