• Sonuç bulunamadı

Röntgen tüpünün görevi istenen dalga boyunda ve yoğunlukta x-ışını elde etmektir. Röntgen tüpleri; cam bir zarf içerisine yerleştirilmiş (-) elektrot

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Röntgen tüpünün görevi istenen dalga boyunda ve yoğunlukta x-ışını elde etmektir. Röntgen tüpleri; cam bir zarf içerisine yerleştirilmiş (-) elektrot"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Röntgen tüpünün görevi istenen dalga boyunda ve yoğunlukta x-ışını elde etmektir.

Röntgen tüpleri; cam bir zarf içerisine

yerleştirilmiş (-) elektrot durumundaki katot ile (+) elektrot durumundaki anottan ibarettir

Tüpün (-) elektrotu katot olup spiral seklindeki bir flaman ile molibden metalden yapılmış

elektron yöneltici (EY) bir levhadan meydana gelmiştir.

(3)
(4)

Flaman; yüksek ısıya karşı daha dayanıklı

olabilmesi için %1-2 oranında toryum ilave edilmiş tungsten elementinden yapılmış olup, ısıtıldığında elektron yayar. Flamanın ısıtılarak elektron yayması olayına “termoiyonik salınım”

denir.

(5)
(6)

Flamanı ısıtan akım, flaman transformatörü

tarafından sağlanır. Flamanın yayacağı elektron

miktarıyla, tüpten elde edilecek x-ışını demetinin yoğunluğu doğru orantılı olduğundan, flamanı

ısıtan akımla x-ışını demetinin yoğunluğu belirlenmiş olur.

(7)

Flamanın etrafında bulunan ve ısıtılan flaman

tarafından yayılan elektronları bir araya toplayıp, anotta foküs alanına yönlendirme görevi yapan elektron yöneltici, ısıya karşı dayanıklı olan (-) elektrik yüklü molibden metal bir levhadan

yapılmıstır. Bu levhaya “odaklayıcı başlık” da denir.

(8)

Katotta ısıtılan flaman tarafından tüp içerisindeki boşluğa yayılan elektronların (-) yüklü olması ve EY molibden levhanın da (-) yüklü olması

nedeniyle, flaman önünde biriken elektronlar bir bulut kümesi halindedir.

(9)

Çift foküslü (bifokal) röntgen tüplerinde katotta büyük ve küçük flaman olmak üzere, iki flaman mevcut olup, bu flamanlar yan yana monte

edilmiştir. İki flaman aynı anda çalışmaz.

(10)

Kafa, lomber ve pelvis gibi yüksek doz

değerlerini gerektiren grafilerde büyük flaman, alt ve üst ekstremite gibi düşük doz değerlerini gerektiren grafilerde ise küçük flaman devreye girer. Herhangi bir nedenle flaman koparsa,

elektron yayımı olmayacağından x-ışını oluşmaz.

(11)

Tüpün (+) elektrotu olup sabit anotlu ve döner anotlu tüplerde bazı farlılıklar gösterir.

(12)

Silindir şeklinde olup bakır bir levha ortasında yer alan tungsten hedeften oluşur. Tungsten

hedefin kalınlığı 2-3 mm, alanı ise 1-1,5 cm2 olup kare veya dikdörtgen şeklindedir. Anottaki

tungsten hedef, x-ışını elde edilen alan olup, bu alana foküs veya “fokal spot” denir. Foküs alanı tungstenden yapıldığından ısıya karşı dayanıklıdır.

(13)

Tüpün anotuna uygulanan yüksek gerilim (KV) katotla anot arasında potansiyel fark oluşturur;

böylece katottaki elektronların anottaki foküs alanını bombardıman etmesi sağlanır.

(14)

Foküs (odak) alanı küçüldükçe oluşacak ışın demeti daralacağından radyografik kalite

artmaktadır; ancak foküs alanı küçüldükçe, elektron bombardımanı sırasında foküs

üzerindeki ısı da artar.

(15)

Anot üzerinde yüksek ısı oluşması ise tungsten hedefte erimeye neden olabilir. Bu nedenle;

foküs alanı radyografik kaliteyi sağlayacak kadar küçük, ısıdan etkilenmeyecek kadar da geniş

olmalıdır.

(16)

Çizgi-fokus kuralı, anotun katota bakan yüzüne 15-20 derece eğim vermeyle sağlanmıştır.

Anotta x-ışınlarının oluşturulduğu alana “gerçek fokus” denir. Gerçek fokusun kendisinden daha küçük olan izdüşümüne ise “zahiri fokus” denir.

(17)

Zahiri fokus alanı küçüldükçe radyografik kalite artmaktadır. Gerçek foküs alanının zahiri

foküsten büyük olması ise oluşan ısının daha geniş alana yayılarak tungsten hedefin ısı

nedeniyle erimesini önlemeye yardımcı olmaktadır.

(18)

Anota eğim vermekle, geometrik netsizlikler de önemli ölçüde azaltılmış olmaktadır. Anot eğimi arttıkça zahiri foküs alanı büyüdüğünden,

radyografik kalite azalmaktadır. Aksine, anot

eğimi azaldıkça zahiri foküs alanı küçüldüğünden, radyografik kalite artmaktadır.

(19)

Modern röntgen tüplerinde genellikle biri küçük, diğeri büyük olmak üzere çift foküs sistemi

kullanılmaktadır. Çift foküslü röntgen tüplerinde, katotta da çift flaman mevcuttur.

Küçük flamandan yayılan elektronlar küçük foküs alanını, büyük flamandan yayılan elektronlar ise büyük foküs alanını bombardıman eder.

(20)

Çift foküslü tüplerde küçük foküs alanı 1,1 mm2 büyük foküs alanı ise 2,2 mm2 kadardır. Hem

radyografik kaliteyi sağlama ve hem de oluşacak ısıdan tüpün zarar görmemesi için düşük doz

değerlerini gerektiren alt ve üst ekstremite gibi ince vücut kısımlarının radyografisinde küçük foküs; yüksek doz değerlerini gerektiren kafa,

lomber ve pelvis gibi kalın vücut kısımlarında ise büyük foküs kullanılır.

(21)

Uygulamada uzun süre hep aynı foküsle

çalışmak, oluşacak ısı nedeniyle anot veya flaman arızalarına yol açabilir. Bu bakımdan, uzun süre

aynı foküsle çalışmaktan kaçınılmalıdır. Aksi halde, tüpün normal ömrü kısalır.

(22)

Sabit anotlu tüplerde anottaki tungsten hedef, bakır bir levhanın ortasına gömülüdür.

Bakır, iyi bir iletken olduğundan, anot alanında gerçekleşen elektron bombardımanı sırasında oluşan ısının büyük bir kısmı bakır levha

vasıtasıyla tüp dışına iletilir.

(23)

Günümüzde sabit anotlu tüplerin kullanım alanı, diş röntgen ve mobil röntgen cihazları gibi

yüksek enerjili x-ışını gerektirmeyen cihazlarla sınırlı kalmakta, röntgen cihazlarında yaygın

olarak döner anotlu tüpler kullanılmaktadır.

(24)

Döner anot disk seklinde olup diskin tamamı tungstenden yapılmıştır. Sabit anotlu tüplerde

olduğu gibi döner anotlu tüplerde de çizgi-foküs kuralına uyulmuştur. Bu amaçla, anot diskinin

kenarlarına eğim verilmiştir.

(25)

Döner anotlu röntgen tüplerinde anot diski dakikada 3000–10000 devirle döndüğünden, katottan gelen elektronların hedefteki aynı noktayı bombardıman etme olasılığı

azaltmaktadır.

Disk alanının sabit anotlu tüplerdeki foküs

alanından geniş olması nedeniyle anot üzerindeki ısı oluşumu minimum düzeye indirilmiştir.

(26)

Isının bilyelere ulaşması, anot-rotor bilyelerinde erimeye neden olabilir. Anot-rotor bilyelerinde ısıya bağlı erime veya zamanla olan aşınma

sonucu, anot diskinin devir sayısı azalmakta ve anot diski dönerken duyulan seste artış

olmaktadır.

(27)

Bilgisayarlı tomografi (BT) ve anjiyografi cihazları gibi yüksek ısı kapasiteli tüplerde anotun

yapısında grafit bulunur. Günümüzde üretilen modern röntgen cihazlarında tüpteki hedef,

tungsten-renyum alaşımıdır. Mammografi cihazı gibi düşük enerjili ışın üreten bilgisayarlı

cihazlarda ise molibden anot kullanılmaktadır.

(28)

Tüpün katot ve anot elemanlarını içinde bulunduran kısım olup, modern röntgen tüplerinde genellikle silindir şeklinde

üretilmektedir.

(29)

Cam zarftaki pencere alanı 1–5 cm2 kadardır.

Cam zarf, ısı ve mekanik baskıya karşı dayanıklı olan pyrex camından yapılmıştır. Modern

röntgen tüplerinde cam zarfın içindeki hava tamamen bosaltılmış durumundadır.

(30)

Röntgen tüpünü çevreleyen ve içinde cam zarfı bulunduran koruyucu bir kılıftır. Haube denen bu koruyucu kılıf, personeli radyasyon ve elektrik

şokundan korur. Haube’nin pencere dışındaki kısımları kurşun kaplı olup ışın geçirmez

(31)

Elektriksel yalıtkanlığı sağlama amacıyla da

haube’nin içi yağ ile doldurulmuştur. Cam zarf, haube’yi dolduran yağın içine gömülüdür.

Haube içerisindeki yağ, elektriksel yalıtkanlığı sağlama yanında, tüpün soğumasına da yardım eder.

(32)

Haube içerisinde, aşırı ısı karşısında devreyi otomatik olarak açan metal “körük düzeneği”

mevcuttur. Bu düzenek sayesinde, tüp

soğuyuncaya kadar ışınlama gerçekleşmez.

(33)

Belirli bir Kv değerinde tüpü fazla yüklemeden kullanılabilecek mA değerinin, ışınlama zamanı (sn) ile olan ilişkisine “röntgen tüpünün gücü”

denir.

Röntgen tüplerinin güçleri, üretim aşamasında fabrikaca belirlenmiş olup bu konudaki bilgileri, ilgili röntgen cihazına ait güç kartları üzerinde mevcuttur.

(34)

Röntgen tüplerinin gücü; tüpe uygulanan akımın şekli, elektronların bombardıman ettiği foküs

alanı, tüpe uygulanan mA ve Kv değerleri,

ışınlama süresi (sn), anot, yağ ve haube’nin ısı depo etme kapasitesi ve bu faktörlere ilave olarak döner anotlu tüplerde anot diskinin dakikada yaptığı devir sayısına göre röntgen tüplerini gücü farklılık gösterir.

(35)

Röntgen tüplerinin güç bilgileri; ısı gücü,

radyografik güç ve radyoskopik güç olmak üzere üç kategoride değerlendirilir

(36)

Isı gücü; tüpte herhangi bir arızaya yol açmadan, anot ve bir bütün olarak tüpe uygulanabilecek ısı miktarını ifade eder.

Radyografik güç; radyografik ışınlama anında

tüpe emniyetle uygulanabilecek elektrik akımını ve bunun tüpe hasar vermeden kaç kez

uygulanabileceğini gösterir.

(37)

Fluoroskopik güç; fluoroskopik incelemelerde aralıksız olarak tüpün kaç dakika

çalıstırılabilecegini ifade eder.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bugün kullanılan röntgen araçları çok düşük dozda radyasyon yaydığından, paten mağazalarında patenlerin müşterilerin ayağına iyi uyup uymadığını kontrol etmek

Kontrol ve kumanda kabloları röntgen cihazlarında sistem içerisinde bulunan jeneratör, kumanda masası, hasta masası ve tüp taşıyıcı statif gibi ünitelerin birbirleri

 Manuel çalışma için main menüden Test/Automodes’a basarak Manuali Testi yapılacak cihazın tipine bağlı olarak kabloları ve fişi analizör DUT prizine doğru ve sıkı

 Kumanda masası kartlarının kontrolünü yaparak arıza olup olmadığını kontrol ediniz..  Test noktalarından test voltaj ve sinyallerinin ölçümünü yaparak olması

Tüp statifi bakımı yapılırken kolimatör üzerinde, ışık ışınının röntgen ışınıyla merkezlendiğinden ve hata payının odak-film aralığında ………….den

Röntgen tüpünden elde edilen x ışınları hastadan geçerek röntgen filmine ulaşarak görüntü oluşur..

Bodrum katında, umumî methalin yanında bir kapı ile iştiraki olan ve iki oda ile bir mut- faktan mürekkep kapıcı dairesi, bunun yanında şoför odası, bunun yanında

Therefore, the researcher is interested to study patterns of transnational economic crimes in Thailand, problems, and difficulties to litigate transnational economic