• Sonuç bulunamadı

Farklı Ekim Sıklıklarının İki Yerfıstığı (Arachis hypogea L.) Genotipinde Verim, Verim Unsurları, Yağ ve Protein İçeriklerine Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Farklı Ekim Sıklıklarının İki Yerfıstığı (Arachis hypogea L.) Genotipinde Verim, Verim Unsurları, Yağ ve Protein İçeriklerine Etkisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Farklı Ekim Sıklıklarının İki Yerfıstığı (Arachis hypogea L.) Genotipinde Verim, Verim Unsurları, Yağ ve Protein İçeriklerine Etkisi

H. Ahmet YILMAZ

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Kahramanmaraş-TÜRKİYE

Geliş Tarihi: 30.09.1996

Özet: Bu çalışma, 1994 ve 1995 yıllarında Kahramanmaraş ekolojik koşullarında yürütülmüştür. Çalışmada “Bocaunba” çeşidi ile “PI 260690” yerfıstığı hattı 60, 70 ve 80 cm sıra arası, 15, 20 ve 25 cm sıra üzeri mesafelerle ekilerek, sıklığın verim ve verim unsurlarına etkisi araştırılmıştır. Sıra arası mesafelerin; bitki başına meyve sayısı, 100 tohum ağırlığı, dekara verim ve iç oranı üzerine her iki yılda da önemli düzeyde etkili olduğu, bitki boyu, bitki başına dal sayısı ve yağ oranı üzerine birinci yıl önemsiz, ikinci yılda ise, önemli düzeyde etkili bulunduğu saptanmıştır. En yüksek yağ oranı 1995 yılında 60 cm sıra arası mesafeden alınmıştır (ortalama olarak %47.2). Sıra üzeri mesafelerin ise; dal sayısı, 100 tohum ağırlığı, dekara verim ve iç oranı üzerine etkisi her iki yılda da önemli bulunurken, bitki boyuna ve bitki başına meyve sayısına etkisi sadece bir yıl önemli olmuştur. Yağ oranı, sıra üzeri mesafelerden, protein oranı, sıra arası ve sıra üzeri mesafelerden etkilenmemiştir. Her iki yılda da en yüksek iç oranı 60x25 cm, en yüksek verim ise, (1994 ve 1995) yılları için sırasıyla “Bocaunba” çeşitinden 405.8 ve 408.5 kg/da, “PI 260690” hattından 348.4 ve 344.4 kg/da) 60x15 cm ekim sıklığından elde edilmiştir.

The Effect of Different Plant Densities of Two Peanut Genotypes (Arachis hypogea L.) on Yield, Yield Components, Oil and Protein Content

Abstract: This study was carried out in Kahramanmaraş ecological condition in 1994 and 1995. In this study peanut cv “Bocaunba”

and peanut line “PI 260690” were planted at 60, 70 and 80 cm row spacies and 15, 20 and 25 cm intrarow seed spaces and the effects of sowing densities on yield and yield components were investigated. The effects of row spaces on pod number per plant, 100 seed weigth, yield per da, and kernel ratio, were significant in both years , on plant height, branche number per plant and oil content were insignificant in first year, while were significant in second year. The highest oil content (as average 47.2%) was obtained at 60 cm row spacies in 1995. The effect of intrarow seed spaces on branch number, 100 seed weight, yield per da, and kernel ratio were signigqficant in both year, while on plant height and pod number per plant were significant only in one year. Oil content was not effected by intrarow seed spaces, meanwhile protein content was not effected by row spaces and intrarow seed spaces. The highest kernel ratio was obtained from 60x25 cm plant density; however the highest yield was obtained from 60x15 plant density of (405.8, 408.5 and 348.4, 344.4 kg/da) in two years 1994 and 95 from “Bocaunba” cv and “PI 260690” line;

respectively.

Giriş

Toplam 1.4 milyon hektarlık yüzölçümüne sahip olan Kahramanmaraş ilinde 545.000 ha’lık alanda tarla tarımı yapılmaktadır. Tarla tarımı içerisinde ise ilk sırayı buğday ve yemeklik dane baklagiller almakta, 44.6 bin hektarlık alanda ise endüstri bitkileri yetiştirilmektedir (1). Yapılan ön araştırmalar Kahramanmaraş’ın güney ve batı ovalarının yerfıstığı üretimi için son derece elverişli olduğunu göstermiştir. Yerfıstığı yağ, protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral maddeler bakımından oldukça zengindir. Çeşitlere göre değişmekle beraber

%45-60 oranında yağ içeren yerfıstığı ulusça eksikliğini hissettiğimiz bitkisel yağın karşılanması için değerli bir potansiyel yağ bitkisidir. Ayrıca içerdiği protein bakımından yağında bulunan “Tochopherol” maddesi, yağın oksitlenerek bozulmasını önlediğinden, yağ sanayiinde ayrı bir yere sahiptir. Yerfıstığının içerdiği

proteinde bulunan aminoasitlerin kolay alınabilir olması beslenmede yerfıstığının değerini arttırarak çerez, ezme ve zengin vitamin içeren gıda maddelerinin hazırlanmasında çokça kullanılır (2). Sanayiinin birçok koluna hammadde sağlayan yerfıstığı, ülkemize II. Dünya savaşı yıllarında getirilmiş ve 1994 yılına kadar artan bir oranda ekiliş ve üretimi devam etmiştir. 1994 yılı verilerine göre ülkemizde 30.000 hektarlık ekilişi 70.000 tonluk da üretimi, K. Maraş’da ise 1.391 hektarlık ekilişi 3.350 tonluk da üretimi vardır (3). Bir bitkinin bir bölgede yetiştirilmesi onun verimli ve pazar değerinin yüksek olmasına bağlıdır. Verimde ise genetik yapı ile birlikte uygulanan kültürel işlemler önemli rol oynar. Bitki sıklığı verim ve verim kompenentleri üzerinde oldukça etkilidir. Bu konuda; Çukurova’da 6 çeşit ana ürün ve II.

ürün olarak 45, 60, 75, 90 cm sıra arası ve 10, 20, 30 cm sıra üzeri mesafe- lerle ekilerek, en yüksek verimin 75x20 cm ekim sıklığında “Beit Doğan” çeşitinden alındığı

(2)

(4), Yeni Delhi’de 6 yerfıstığı çeşiti 91 cm. sıra arası, 10.2 ve 30.5 cm. sıra üzeri mesafelerle ekilerek, sık ekimin verimi artırdığı (5). Sudan’da yapılan bir çalışmada “MH 383” çeşidi 75 cm sıra arası ve 5 cm’den 40 cm’ye varan çok değişik sıra üzeri mesafelerde ekilerek, bitki sıklığının artması ile verimin arttığı, anadal sayısının, 100 tohum ağırlığının azaldığı, yağ ve protein oranında sıklığın herhagi bir etkisinin olmadığı (6), Avusturalya’da yapılan bir çalışmada, bitki sıklığı 0.6 bitki/m2’den, 12 bitki /m2’ye çıkarıldığında, verimin 210 kg/da’dan, 500 kg/da’a yükseldiği, buna rağmen 18 bitki/m2’lik bitki sıklığında verimin %11 azaldığı (7) belirtilmiştir. Bununla beraber Mısır’da “Giza 4” yerfıstığı çeşidi 60 cm sıra arası ve 10, 20, 30 cm sıra üzeri mesafelerde ekilerek, bitki sıklığının artmasıyla, bitki boyu, verim, protein ve yağ verimlerinin arttığı buna karşılık 100 tohum ağırlığı, meyve sayısı ve ana dal sayısının azaldığı (8), Tayland’da yerfıstığı çeşitleri 50x12, 50x25 ve 50x50 cm mesafelerle ekilerek, sıklık arttıkça, verimin de arttığı, buna karşılık 100 tohum ağırlığı ve bakla başına tane sayısının bikti sıklığından etkilenmediği (9), Tayland’da “NC-7” yerfıstığı çeşiti sıra arası 40 cm’den 70 mc’ye kadar değişik varyasyonlarda ve sıra üzeri 10, 30 cm olacak şekilde ekilerek 50x10, 60x10 ve 70x10 cm’lik ekim normlarının en yüksek verimi sağladığı, sıklık azaldıkça tane büyüklüğünün arttığı fakat verimin azaldığı (10) rapor edilmiştir. Ayrıca Hindistan’da “M-13” yerfıstığı çeşiti 30 ve 45 cm sıra arası, 10, 15 ve 20 cm sıra üzeri mesafelerle ekilerek sıra arasında sırasıyla 2.43 ve 2.64 ton/ha, sıra üzerinde ise sırasıyla 2.52, 2.64 ve 2.66 ton/ha ürün alındığı (11), ABD’de “Florunner”, “Pronto”, “Sponto” ve “Tamnut”

yerfıstığı çeşitleri 2 yıl boyunca 4 sıra arası, 3 sıra üzeri mesafelerle ekilerek, sıra arası ve sıra üzeri mesafeler arttıkça verimin azaldığı bununla birlikte çeşit x sıra arası mesafelerin ikinci yıl önemli çıkmadığı, en yüksek verimin 45.7x7.5 cm’lik ekim normundan alındığı (12), Mısır’da

“Birsa”, “Groundnut 1” ve “Ak 12-24” yerfıstığı çeşitleri farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerle ekilerek, en yüksek verimin 40x10 cm’deki ekim normundan elde edildiği (13), Bulgaristan’da “Sadova 2609” yerfsıtığı çeşidi sıra arası 40, 50, 60 ve 70 cm, sıra üzeri 10, 15 ve 20 cm aralıklarla ekilerek en yüksek verimin 40 cm sıra arasından alındığı, en ideal bitki sıklığının ise dekarda 17.000-18.000 bitki olduğu (14) saptanmıştır.

Hindistan’da “GG2” yerfıstığı çeşidi 30, 45 ve 60 cm sıra arası mesafelerle dekara 8, 9, 10 ve 12 kg tohum atılarak 16.300, 17.600, 19.300, 20.800 ve 22.300 bitki oluşturulmuştur. Deneme sonucuna göre; ekim normunun artması ile verimin de arttığı iç oranı, yag oranı ve protein oranının, ekim sıklığından etkilenmediği (15), Georgia’da 20 yerfıstığı çeşidi ile yapılan bitki sıklığı

çalışmasında, bitki sıklığı m2 de 20 bitkiden 2 bitkiye düştüğü zaman verimin %35, bitki boyunun önemli oranda azaldığı (16), Filipinler’de “CES-101” yerfıstığı çeşidi; farklı ekim sıklıklarında ekilerek, sık ekimle dekara verimin arttığı buna karşılık bitki başına verim ve bitki boyunun azaldığı (17), Nijerya’da 2 yerfıstığı çeşidi 57.000’den 172.000 bitki/ha’a kadar değişik sıklıklarla ekilerek, bitki sıklığı 57.000’den 172.000’e çıktığı zaman meyve verimi ve kabuk oranının arttığı, bitki başına verimin azaldığı, uygun olmayan koşullarda kabuk oranının azaldığı (18) bildirilmiştir.

Endonezya’da ekim sıklığının verime etkisini belirlemek amacıyla dekarda 14.800, 17.700, 22.200 ve 22.600 bitki yetiştirilerek, en yüksek verimin 17.700 bitki/da’dan elde edildiği, ve ekim sıklığının yağ ve protein oranını etkilemediği (19), yerfıstığının bazı bitkisel özelliklerini araştıran bir araştırıcı ise, bitki sapının yatık, yarı yatık ve dik gelişme gösterdiği bitki boyunun 30-90 cm uzayabildiği ve sapın yanında çok sayıda yan dallar oluştuğu, iç oranın %60-80 arasında değiştiği, 100 tohum ağırlığının 33.4-115.9 g, protein oranının %20- 30, yağ oranının %40-60 arasında olduğu, bitki sıklığı arttıkça verimin de arttığı, yatık gelişen formların daha seyrek, dik gelişenlerin ise, daha sık ekilmesi gerektiği (2) belirlenmiştir. Bu çalışma, daha önce Arıoğlu ve Arkadaşları (20)’nın K.Maraş ekolojisi için önerdiği

“Bocaunba” ve “PI 260690” çeşitlerinde en uygun bitki sıklığını belirlemek ve yerfıstığının Kahramanmaraş’ta endüstri bitkileri tarımı içerisinde yer alması amacıyla yapılmıştır.

Materyal ve Yöntem

1994 ve 1995 yıllarında K. Maraş ilinde ana ürün amacıyla yapılan bu araştırmada, ABD orjinli virginia grubuna giren “Bocaunba” yerfıstığı çeşidi ile “PI 260690” yerfıstığı hattı bitki materyali olarak seçilmiştir.

Bu çeşitlerden “Bocaunba” yarı yatık, “PI 260690” ise yatık gelişme formuna sahiptir.

Deneme alanının toprak yapısı siltli-killi olup, PH=7.55, kireç miktarı %12.5, elverişli fosfor 3.1 kg/da, tuzluluk %0.085, organik madde miktarı %1.0 olarak belirlenmiştir (21). toprak yapısı bakımından deneme yerinin yerfıstığı tarımına fazla uygun olmadığı görülmektedir.

Denemenin yürütüldüğü K.Maraş ilinde yerfıstığının ekiminden hasadına kadar geçen dönemi içine alan Mayıs- Kasım ayları arasında toplam yağış, 1994 yılında 254.9, 1995 yılında ise 259.0 mm olup bu değerler uzun yıllar ortalamasından biraz daha fazladır. Ortalama sıcaklık her

(3)

iki yılda da uzun yılların ortalamasına benzer, nisbi nem ise daha yüksek olmuştur. Özellikle 1995 yılı Haziran, Temmuz ve Ekim ayları ortalama nisbi nemi 1994 yılında oldukça yüksektir (22). Her iki yılda da iklim özellikleri bakımından yetişme dönemi boyunca olumsuz bir durum ortaya çıkmamıştır. Yağışın yetersiz olması nedeniyle bitkilerin ihtiyaç duyduğu su, sulamayla karşılanmıştır.

Deneme, 3 faktörlü faktöriyel düzenleme olarak tesadüf blokları deneme deseninde 3 tekrarlamalı yürütülmüştür. Bir çeşit (Bocaunba) ve bir hat (PI 260690), 3 sıra arası (60, 70 ve 80 cm) ve 3 sıra üzerinden (15, 20 ve 25 cm) oluşan 18 kombinasyon parsellere şansa bağlı olarak dağıtılmıştır. Ekim 1994 yılında 18 Mayıs’ta, 1995 yılında ise 3 Mayıs tarihinde yapılmıştır. Ekimde, tohumlar Rhizobium ssp. bakterisi ile aşılanmıştır. Bitkiler hasat olgunluğuna ulaştığında tesadüfen seçilen 20’şer bitki üzerinde Arıoğlu ve Arkadaşları (20)’nın kullandığı yöntemler uyarınca gerekli olçümler yapılarak ortalama değerler hesaplanmıştır. Her parselin kenar sırası ile, baş ve sonda 0.5 m’lik kısım kenar tesir olarak atıldıktan sonra, geriye kalan kısım elle hasat edilerek, meyveler ayıklanmıştır. Hasat sonrası meyveler %13 neme kadar kurtulduktan sonra tartılmışlardır. Farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde yetiştirilen çeşitlerin yağ oranları KSÜ Ziraat Fakültesi Bitki Analizi Laboratuvarında “Sokselet (23) Protein oranları ise, yine aynı laboratuvarda “Mikrokjeldahl” (24) yöntemi gereğince saptanmıştır. Denemeye seçilen

“Bocaunba” ve “PI 260690” yerfıstığı genotiplerinin farklı

sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde yetiştirilmesi ile elde edilen bitki boyu, ana dal sayısı, bitki başına meyve sayısı, 100 tohum ağırlığı, bitki başına verim, dekara verim, iç oranı, yağ oranı ve protein oranı gibi, önemli tarımsal ve teknolojik özellikleri incelenmiştir. Elde edilen değerler MSTATC paket programı ile analiz edilerek gruplar oluşturulmuştur.

Tablolarda yapılan kısaltmalar: SA: Sıra Arası, GxSA:

Genotip Sıra Arası İnteraksiyonu, SÜ: Sıra Üzeri, GxSÜ:

Genotip Sıra Üzeri İnteraksiyonu, SAxSÜ: Sıra Arası Sıra Üzeri İnteraksiyonu, GxSAxSÜ: Genotip, Sıra Arası, Sıra Üzeri İnteraksiyonu, G. ort: Genotip Ortalaması, BB: Bitki Boyu (cm), BBDS: Bitki Başına Dal Sayısı (adet/bitki), BBMS: Bitki Başına Meyve Sayısı (adet/bitki), 100TA: Yüz Tohum Ağırlığı (g), BBV: Bitki Başına Verim (g), DV:

Dekara Verim (kg), İO: İç Oranı, YO: Yağ Oranı, PO:

Protein Oranı

Araştırma Bulguları ve Tartışma

Tabloların oluşturulmasında kolaylık sağlanması açısından incelenen tüm karakterlere ilişkin varyans analizleri Tablo 1’de, bitki boyu, ana dal sayısı ve bitki başına meyve sayısı değerleri “Bitkisel Özellikler” olarak Tablo 2a’da, çeşitlerin ortalaması olarak yıllara, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre oluşan değerler Tablo 2b’de, 100 tohum ağırlığı, bitki başına verim ve dekara verim değerleri “Generatif Özellikler” olarak Tablo 3a’da çeşitlerin ortalaması olarak, yıllara sıra arası ve sıra üzeri

Tablo 1. Farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde ekilen “Bocaunba” ve “PI 260690” yerfıstığı genotiplerine ait varyans analiz tablosu

Genotip S.A. GxSA S.Ü GxSÜ SAxSÜ GxSAxSÜ HATA CV

Bitkiboyu 1994 9787.6** 4.6 2.9 1.4 3.6 0.8 2.9 1.4 3.9

Dal sayısı 0.5 0.1 0.3 1.7** 0.1 0.2 0.1 0.1 7.8

Bit. baş. mey.say. “ 69.0* 86.4** 41.3* 954.1** 7.0 4.7 5.8 11.7 10.9

100 Tohum ağr. 66.4** 59.9** 2.0* 54.7** 3.4 1.4 0.3 0.8 2.0

Bit. baş. Verim 1059.6** 170.4** 4.8 403.2** 22.5* 10.0 2.0 5.9 5.4

Dekara Verim 53053.6** 175021.9** 406.0 3957.9** 78.0 317.3 260.3 460.4 6.7

İç oranı 55.4** 11.3** 4.5** 28.5** 0.5 0.2 0.3 0.5 1.2

Yağ oranı 11.0* 3.1 1.0 1.8 0.5 3.4* 1.7 1.0 2.4

Protein oranı 156.7** 3.4 0.1 2.0 1.2 0.8 1.0 1.0 4.4

Bitkiboyu 1995 8919.2** 13.0** 8.0** 15.1** 0.5 0.2 0.4 1.0 3.2

Dal sayısı 3.2** 2.5** 0.1 1.4** 0.01 0.1 0.1 0.2 9.9

Bit.baş.mey.say. 37.2 125.8** 9.7 48.0 1.5 4.3 2.4 22.1 14.8

100 Tohum ağr. 3.8** 20.5** 4.3** 26.7** 0.4 0.3 0.5 0.5 2.0

Dekara verim 460604.9** 45076.3** 3230.2** 4445.0** 116.2 115.0 162.5 176.9 4.3

İç oranı 26.6** 11.5** 1.8 42.0** 0.0 0.1 0.3 0.9 2.0

Yağ ranı 7.7** 2.3* 4.6** 0.2 3.4* 0.6 2.0** 0.5 2.0

*: 0.05 düzeyinde önemli **: 0.01 düzeyinde önemli

(4)

mesafelere göre oluşan değerler Tablo 3b’de, iç oranı, yağ oranı ve protein oranları ise, “Teknolojik Özellikler” olarak Tablo 4a’da, çeşitlerin ortalaması olarak yıllara, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre oluşan değerler, Tablo 4b’de gösterilmiştir.

Bitkisel Özellikler

Bitki Boyu: Tablo 1 incelendiğinde, bitki boyuna ilişkin varyans analiz sonuçlarının 1994 yılında sadece genotip arasında önemli, diğer faktörlerin ise önemsiz olduğu görülmektedir. 1995 yılında ise, bitki boyuna genotip, sıra arası, sıra üzeri ve genotip x sıra arası interaksiyonlar

%1 istatistiki önem düzeyinde etkili olmuştur. Her iki yılda da “Bocaunba” çeşidi 44.0 cm (1994) ve 45.0 cm (1995) ortalama bitki boyu oluştururken “PI 260690”

hattı 17.1 cm (1994) ve 19.3 cm (1995) bitki boyu oluşturmuşlardır (Tablo 2a). Bitki boyunda genotipler arasında %1 istatistiki önem düzeyinde ortaya çıkan bu farklılık genetik yapıya bağlanmaktadır. Bitki boyuna sıra arası, sıra üzeri ve genotip x sıra arası interaksiyonu önemli etkide bulunmuştur (Tablo 2a ve 2b). Sıra arası

faktöründe en uzun bitki boyu 60 ve 70 cm’den alınırken, sıra üzeri faktöründe 20 ve 25 cm aralıktan alınmıştır.

Buradan sıra arası ve sıra üzeri mesafeler arttıkça, bir başka deyişle bitki sıklığı azaldıkça bitki boyu da artmaktadır. Bu sonuç yerfıstığında araştırma yapan bazı araştırmacıların (2, 8, 16, 17) sonuçlarıyla paralellik arzetmektedir.

Ana Dal Sayısı (bitki/adet): Ana dal sayısının çiçek sayısını dolayısıyla generatif üremeyle oluşan gineforları arttırarak meyve oluşumu üzerinde etkili olacağından çok olması arzu edilir. Tablo 1’deki ana dal sayısına ilişkin varyans analiz sonuçlarından, ana dal sayısına 1994 yılında, sadece sıra üzeri mesafelerinin etkili olduğu, diğer faktörlerin ise önemsiz olduğu izlenebilmektedir.

“Bocaunba” çeşitinde ortalama dal sayısı 4.8 adet, “PI 260690” genotipinde ise 5.0 adet olarak saptanmıştır (Tablo 2a). Sıra üzeri faktöründe en çok dal sayısı 15 ve 25 cm mesafelerden (5.2 ve 4.6 adet/bitki) saptanmıştır.

20 cm sıra üzeri mesafede ise daha az dal sayısı tespit edilmiştir (Tablo 2b). 1995 yılında ise, bitki başına ana dal

Tablo 2. a) Farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde ekilen “Bocaunba”

ve “PI 260690” genotiplerine ait Bitkisel Özelliklerle ilgili interaksiyonlar ve gruplar.

BOCAUNBA PI 260690

YILLAR BB BBDS BBMS BB BBDS BBMS

15 44.7 5.3 26.1 16.3 5.3 17.3

60 20 43.0 4.7 30.9 17.3 4.8 24.9

25 45.3 4.3 38.2 17.0 4.7 35.7

GxSA O. 44.3a 4.8 31.7a 16.9c 4.9 26.0b

15 44.3 4.8 26.4 16.3 5.7 25.4

1994 70 20 41.7 4.7 31.7 17.3 5.1 30.3

25 43.0 4.8 38.8 17.3 4.9 38.2

GxSA O. 43.0a 4.8 32.3a 17.0c 5.2 31.3a

15 44.7 5.0 26.0 17.7 5.3 25.9

80 20 45.0 5.2 33.6 17.0 5.1 31.9

25 44.3 4.7 40.9 17.3 4.3 41.4

GxSA O. 44.7b. 5.0 33.2a 17.3c 4.9 33.1a

15 44.5 5.0 25.8 16.8 5.4 22.9

GxSÜ 20 43.2 4.9 32.1 17.2 5.0 29.1

25 44.2 4.6 39.3 17.2 4.6 38.5

G. Ort. O. 44.0 4.8 32.4 17.1 5.0 30.1

15 44.7 4.3 24.7 17.7 4.4 28.6

60 20 46.3 4.6 28.0 18.7 4.8 30.4

25 46.7 4.8 29.5 20.0 5.4 32.1

GxSA O. 45.9 4.6 27.4 18.8 4.9 30.4

15 44.7 4.2 31.4 19.7 5.1 30.6

1995 70 20 45.7 4.8 32.5 20.0 5.3 32.9

25 46.7 5.0 34.7 20.7 5.6 35.3

GxSA O. 45.7 4.7 32.9 20.1 5.3 32.9

15 42.3 5.1 33.4 18.3 5.5 33.4

80 20 43.3 5.2 32.0 19.0 5.7 34.5

25 44.7 5.4 33.3 19.7 5.8 36.7

GxSA O. 43.4 5.2 32.9 19.0 5.7 34.9

15 43.9 4.5 29.8 18.6 5.0 30.9

GxSÜ 20 45.1 4.9 30.8 19.2 5.3 32.6

25 46.0 5.1 32.5 20.1 5.6 34.7

G. Ort. O. 45.0 4.8 31.1 19.3 5.3 32.7

(5)

sayısına, genotip, sıra arası ve sıra üzeri mesafeler %1 istatistiki önem düzeyinde etkili olmuştur (Tablo 1).

genotipler arasında görülen farklılık genotiplerin 1995 yılında iklim faktörlerine farklı tepki göstermelerine bağlanabilir. Bununla birlikte sıra arası ve sıra üzeri mesafeler arttıkça bitki başına ana dal sayısı da artmıştır (Tablo 2b). Bitki başına en yüksek dal sayısı 5.5 adet/bitki ile 80 cm sıra arası mesafeden, 5.3 adet/bitki ile 25 cm sıra üzeri mesafeden alınmıştır. 80 cm sıra arası ve 25 cm sıra üzeri interaksiyonu ise 5.6 adet/bitki ana dal sayısı oluşturmuştur. Bu durum genel bir kural olarak tüm bitkilerde de görülmekte ve bitki sıklığı azaldıkça dal sayısı artmaktadır.

Bu sonuç, yerfıstığında sıra arası ve sıra üzeri mesafelerin ana dal sayısına etkisini araştıran bazı araştırıcıların (2, 6, 8) verileri ile uygunluk göstermektedir. İncelenen literatürlerle verilerimiz arasında önemli bir farklılık görülmemiştir.

Bitki Başına Beyve Sayısı: Tablo 1’deki bitki başına meyve sayısına ilişkin varyans analizi sonuçlarından, 1994 yılında genotip ve genotip x sıra arası interaksiyonunun

%5, sıra arası ve sıra üzeri mesafelerin ise, %1 istatistiki düzeyde önemli olduğu anlaşılmaktadır. Bitki başına meyve sayısı bakımından “Bocaunba” çeşiti 32.4 adet/bitki oluştururken, “PI 260690” hattı 30.1 adet/bitki meyve oluşturmuştur (Tablo 2a). Bu durum bitki materyallerinin genetik yapılarına bağlanabilir. Çeşit x sıra arası interaksiyonunda ise sıra arası mesafe arttıkça bitki başına meyve sayısı da artmıştır (Tablo 2a). Bitki

başına meyve sayısına sıra arası ve sıra üzeri mesafeler de önemli etkide bulunarak, en yüksek meyve sayısı genotiplerin ortalaması olarak 38.7 adet/bitki ile 25 cm sıra üzeri mesafeden, 33.1 adet/bitki ile 80 cm sıra arasından elde edilmiştir (Tablo 2b).

1995 yılında ise bitki başına meyve sayısına sadece sıra arası mesafeler %1 düzeyinde etkili olmuştur (Tablo 1). 60, 70 ve 80 cm sıra aralarında sırasıyla 28.9, 32.9, 33.9 adet/bitki meyve alınmıştır. Sıra arası mesafelerle doğru orantılı olarak bitki başına meyve sayısı da artmıştır (Tablo 2b). Bu sonuç sıklık azaldıkça ana dal sayısındaki artışa, dolayısıyla dallarda oluşan daha fazla çiçek ve ginefora ilişkin sonucumuzla da paralellik arzetmektedir.

Bulgularımız; ekim sıklığının yerfıstığında verim unsurlarına etkisini araştıran bazı araştırıcıların (8, 17, 18) sonuçları ile uyum içindedir.

Generatif Özellikler

100 Tohum Ağırlığı: 1994 ve 1995 yılı verilerine göre 100 tohum ağırlığına, genotip, sıra arası, sıra üzeri ve genotip x sıra arası faktörleri önemli düzeyde etkide bulunmuştur (Tablo 1). “Bocaunba” çeşitinin ilk yıl 100 tohum ağırlığı ortalama 61.6 g “PI 260690” hattının ise, 59.4 g İkinci yıl sırasıyla 62.1 ve 61.5 g olmuştur (Tablo 3a). Her iki yılda da genotipler arasında görülen farklılık genetik yapıya bağlanmaktadır. Denemede ele alınan karakterlerde sıra arası ve sıra üzeri faktörler de 100 tohum ağırlığına etki ederek, her iki yıl boyunca sıra arası ve sıra üzeri mesafeler arttıkça, bir başka deyişle ekim sıklığı azaldıkça, tohum ağırlığı artmıştır (Tablo 3b). Tablo

303

Tablo 2. b) Genotiplerin ortalaması olarak yıllara, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre Bitki boyu, Bitki başına dal sayısı ve Bitki başına meyve sayısı değerleri.

1994 (Sıra Üzeri) 1995 (Sıra Üzeri)

SA 15 20 25 Ort. 15 20 25 Ort.

60 30.5 30.2 31.2 30.6 31.2 32.5 33.3 32.3

BB 70 30.3 29.5 30.2 30.0 32.2 32.8 33.7 32.9

80 31.2 31.0 30.8 31.0 30.3 31.2 32.2 31.2

Ort. 30.6b 30.2a 30.7a 31.2 32.2 33.1

60 5.3 4.8 4.5 4.8 4.4 4.7 5.1 4.7b

BBDS 70 5.2 4.9 4.9 5.0 4.6 5.1 5.3 5.0ab

80 5.2 5.1 4.5 4.9 5.3 5.4 5.6 5.5a

Ort. 5.2a 4.9ab 4.6a 4.8b 5.1ab 5.3a

60 21.7 27.9 37.0 28.9b 26.6 29.2 30.8 28.9b

BBMS 70 25.9 31.0 38.5 31.8ab 31.0 32.7 35.0 32.9ab

80 25.5 32.8 41.1 33.1a 33.4 33.3 35.0 33.9a

Ort. 24.4c 30.6b 38.7a 30.4 31.7 33.6

(6)

3a’dan, 1994 ve 1995 yıllarına ilişkin genotip x sıra arası interaksiyonunun, 100 tohum ağırlığına etkisi izlenebilmektedir. Buna göre sıra arası ve sıra üzeri mesafeler arttıkça 100 tohum ağırlığı da artmış ve en yüksek değer iki yıl sonuçlarına göre 80x25 cm’lik ekim normundan alınmıştır. Bu sonuçlar bazı araştırıcıların (2, 6, 8, 10) sonuçları ile uyum içerisindedir. İncelenen lite- ratürler içerisinde bir araştırıcı (9) 100 tohum ağırlığının bitki sıklığından etkilenmediğini saptamıştır. Bunun, araştırmanın yürütüldüğü iklim ve toprak özelliklerinden etkili olabileceği kabul edilebilir.

Bitki Başına Verim: Bu karakter sadece 1994 yılında incelenmiş olup 1995 yılı değerleri mevcut değildir. Bitki başına verim değerlerine ilişkin varyans analizleri Tablo 1’de görülmektedir. Tablo’dan, bitki başına verime;

genotip, sıra arası, sıra üzeri ve genotip x sıra üzeri interaksiyonunun önemli etkide bulunduğu anlaşılmaktadır. “Bocaunba” çeşiti 49 g “PI 260690” hattı ise, 40.1 g bitki başına verim oluşturmuştur. Bitki boyu,

meyve sayısı ve 100 tohum ağırlığı daha yüksek çıkan

“Bocaunba” çeşiti bu karakterlerin etkisi altında, bitki başına verim ile “PI 260690” a göre yüksek değer elde etmiştir. Genotipler arasında ortaya çıkan bu farklılık genetik yapıya bağlanabilir. Bitki başına verim değerine sıra arası faktörü etkili olarak en yüksek 49.9 g ile 80 cm.

sıra arasından, yine en yüksek değerle (49.9 g) 25 cm sıra üzerinden alınmıştır (Tablo 3b). Genotipxsıra üzeri faktör de bitki başına verime etkide bulunmuş ve en yüksek değerler 80x25 cm ekim sıklığından (47.9 g) alınmıştır (Tablo 3b). Görülüyorki bitki sıklığı azaldıkça, bitki verimi artmaktadır. Sonuçlar bazı araştırıcıların (2, 8, 17, 18) sonuçları ile uygunluk göstermektedir.

Dekara Verim: Tablo 1’den dekara verim üzerine, her iki yılda da, genotipin, sıra arasının ve sıra üzerinin önemli düzeyde etkili olduğu izlenebilmektedir. “Bocaunba” ve

“PI 260690” genotipleri; birinci ve ikinci yıl sırasıyla 353.9, 291.2, 338.5 ve 279.7 kg/da meyve oluşturmuşlardır (Tablo 3a). Çeşitler arasında görülen

Tablo 3. a) Farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde ekilen “Bocaunba”

ve “PI 260690” genotiplerine ait generatif özelliklerde oluşan interaksiyonlar ve grup- lar.

BOCAUNBA PI 260690

YILLAR 100TA BBV DV 100TA BBV DV

15 58.5 40.7 405.8 55.2 35.2 348.4

60 20 59.7 44.9 391.8 57.9 37.5 307.5

25 61.7 51.5 375.5 60.3 41.3 296.4

GxSA O. 59.9c 45.7 391.1a 57.8d 38.0 317.4c

15 60.4 45.4 362.7 56.1 36.1 299.0

1994 70 20 61.6 46.5 346.0 59.5 38.8 293.4

25 63.1 54.6 342.9 60.6 42.6 285.7

GxSA O. 61.7bc 48.9 350.5b 58.8c 39.2 292.7d

15 62.4 48.5 328.5 60.2 39.5 274.0

80 20 63.0 48.3 295.2 61.2 41.6 263.4

25 64.5 60.8 348.4 63.6 48.8 253.3

GxSA O. 63.3ab 52.5 320.2d 61.7a 43.3 263.6c

15 60.4 44.9 368.5 57.2 36.9 307.1

GxSÜ 20 61.4 46.6 355.4 59.5 39.3 288.1

25 63.1 55.6 337.9 61.5 44.2 278.5

G. Ort. O. 61.6 49.0 353.9 59.4 40.1 291.2

15 60.3 - 412.0 58.2 - 340.4

60 20 61.7 - 397.8 60.3 - 318.7

25 62.6 - 375.5 61.2 - 300.3

GxSA O. 61.5 - 395.1 59.9 - 319.8

15 60.7 - 359.6 60.9 - 285.2

1995 70 20 61.8 - 354.5 61.5 - 276.0

25 63.5 - 332.4 62.7 - 266.0

GxSA O. 62.0 - 348.8 61.7 - 275.7

15 61.1 - 297.8 62.2 - 252.0

80 20 62.8 - 264.6 62.9 - 246.5

25 64.2 - 252.0 63.8 - 232.3

GxSA O. 62.7 - 271.5 63.0 - 243.6

15 60.7c - 356.5 60.4d - 292.5

GxSÜ 20 62.1b - 339.0 61.6c - 280.4

25 63.4a - 320.0 62.6b - 266.2

G. Ort. O. 62.1 - 338.5 61.5 - 279.7

(7)

farklılık, 100 tohum ağırlığı, dal sayısı, bitki boyu, bitki başına verim gibi, verimi etkileyen karakterler arasında da görülmüştür. Tüm bunların sonucu olarak da “Bocaunba”

çeşiti diğer genotipten daha verimli olmuştur. Bu sonuç, genotiplerin sahip olduğu farklı genetik yapıya bağlana- bilir. Bununla birlikte her iki yıl boyunca sıra arası mesafeler, dekara verim üzerinde önemli etkide bulunmuş ve çeşitlerin ortalaması olarak en yüksek verim, yıllara göre “Bocaunba” çeşitinden 354.2 ve 357.5 kg/da ile 60 cm sıra arası mesafeden alınmıştır (Tablo 3b). Yine en yüksek verim her iki yıl için, sırasıyla 337.8 ve 324.5 kg/da ile 15 cm lik sıra üzeri mesafeden tesbit edilmiştir (Tablo 3b). Bu sonuçlar, yerfıstığında ekim sıklığının verime etkisini araştıran bazı araştırıcıların (5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18) sonuçları ile paralellik arzetmektedir. İncelenen literatürler içerisinde bir araştırıcı (4) en yüksek verimin 75x20 cm ekim sıklığından alındığını ifade etmiştir. Yerfıstığı sapı gelişme formuna göre yatık (runner), yarıyatık (decombent) ve dik (bunch) gelişme formuna sahiptir. Dik gelişme gösteren formlar makinalı hasata daha uygun olup verimleri düşüktür. Bununla birlikte dik formların daha sık, yatık formların ise, daha seyrek ekilmesi gerekir.

Ekim sıklığı konusunda sıklık arttıkça verimin de sürekli arttığını ifade etmek yanlış olur çünkü yüksek verim, ideal ekim sıklığından alınabilir. Nitekim bir araştırıcı (19) dekara 14.800 bitkiden 22.600’e kadar değişik ekim sıklıklarını denedikleri çalışmalarında, en yüksek verimin

17.700 bitkiden, yine bir başka araştırıcı ise (11) 30 ve 45 cm sıra arası ve 10, 15 ve 20 cm sıra üzeri mesafelerle ekilen yerfıstıfından, en yüksek verimi 45 cm sıra arası ve 20 cm sıra üzerinden aldığını bildirmiştir.

Çalışmalarımızda ele alınan sıra arası ve sıra üzeri faktörler içerisinde ideal ekim sıklığının 60x15 cm’lik ekim sıklığı olduğu saptanmıştır.

Teknolojik Özellikler

İç oranı: İç oranının artması, yağlık çeşitlerde yağ oranının artmasına, çerezliklerde ise iç randımanının artmasına neden olacağından, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. İç oranı genetik yapıya bağlı olmakla beraber bir takım kültürel işlemlerden de etkilenebilmektedir. Tablo 1’den 1994 ve 1995 yıllarında iç oranına, genotipin, sıra arası ve sıra üzeri mesafelerin önemli etkide bulunduğu izlenebilmektedir. Genotip x sıra arası interaksiyonu ise sadece denemenin ikinci yılında önemli etkide bulunmuştur. Buna göre “Bocaunba” çeşidi ve “PI 260690” hattının 1994 ve 1995 yıllarına göre ortalama iç oranları sırasıyla %61.2, %63.3 ve 62.3, 63.7 oranında saptanmıştır. “PI 260690” hattının iç oranı

“Bocaunba” çeşitinden daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4a). Her iki yılda da en yüksek iç oranı 80 cm sıra arası mesafeden alınırken en düşük iç oranı 60 cm sıra arası mesafeden tespit edilmiştir (Tablo 4b). Sıra üzeri mesafeler de iç oranı üzerinde önemli etkide bulunmuş ve her iki yılda da en yüksek iç oranı değeri 25 cm sıra üzeri mesafeden saptanmıştır.

Tablo 3. b) Genotiplerin ortalaması olarak yıllara, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre 100 tohum ağırlığı, Bitki başına verim, Dekara verim değerleri.

1994 (Sıra Üzeri) 1995 (Sıra Üzeri)

SA 15 20 25 Ort. 15 20 25 Ort.

60 56.8 58.8 61.0 58.9c 59.3 61.0 61.9 60.7c

100 TA 70 58.3 60.6 61.8 60.2b 60.8 61.6 63.1 61.8b

80 61.3 62.1 64.0 62.5a 61.7 62.9 64.0 62.8a

Ort. 58.8c 60.5b 62.3a 60.6c 61.8b 63.0a

60 37.9 41.2 46.4 41.8b - - - -

BBV 70 40.8 42.7 48.6 44.0b - - - -

80 44.0 45.0 54.8 47.9a - - - -

Ort. 40.9b 42.9b 49.9a

60 377.1 349.7 336.0 354.2a 376.2 358.3 337.9 357.5a

DV 70 331.0 320.0 314.3 321.1b 322.4 315.2 299.2 312.3b

80 305.4 295.9 274.3 291.9c 274.9 255.6 242.2 257.5c Ort. 337.8a 321.7ab 308.2b 324.5a 309.7b 293.1c

(8)

1994 yılında ise, genotip x sıra arası interaksiyonu iç oranı üzerinde önemli etkide bulunmuş en yüksek iç oranı ilk yıl %64.6 lık oranla 80 cm sıra aralığında “PI 260690” hattından elde edilmiştir. “Bocaunba” çeşitinin ise 70 ve 80 cm sıra arası mesafedeki iç oranı aynı grup içerisinde yer almıştır (Tablo 4a). Bazı araştırıcıların (2, 18) iç oranı ile ilgili bulguları, bulgularımızı destekler mahiyettedir. Ancak bir araştırıcı (15) iç oranının ekim sıklığından etkilenmediğini saptamıştır. Bu sonuç, genetik yapı ve çevre faktörlerine bağlanabilir.

Yağ Oranı: Tablo 1’den, 1994 yılında çeşitin ve sıra arası x sıra üzeri interaksiyonunun yağ oranına etki ettiği izlenebilmektedir. “Bocaunba” ve “PI 260690” genotipleri sırasıyla %42.3 ve 41.4 oranında yağ içermiştir (Tablo 4a). Sıra arası x sıra üzeri interaksiyonu da yağ oranı üzerine etki ederek en yüksek yağ oranı %42.9 ile 60x25 cm ekim sıklığından alınmıştır.

1995 yılında ise, genotip, sıra arası, genotip x sıra arası interaksiyonu ve genotip x sıra üzeri interaksiyonu

yağ oranına önemli etkide bulunmuştur (Tablo 1).

“Bocaunba” çeşidi ve “PI 260690” hattı sırasıyla %47.2 ve 46.4 oranında yağ içermişlerdir. Genotiplerin ikinci yıla ait yağ oranları, birinci yıldan daha yüksek bulunmuştur.

Her iki yılda da genotipler arasında yağ oranı bakımından ortaya çıkan farklılık, genetik yapıya bağlanabilir. Sıra arası faktörü de denemenin ikinci yılında yağ oranına etkide bulunarak en yüksek yağ oranı %42.2 ile 60 cm sıra arası mesafeden alınmıştır (Tablo 4b). Genotip x sıra arası interaksiyonunda “Bocaunba” çeşitinde %47.4’lük en yüksek yağ oranını 80 cm sıra arasından sağlanırken,

“PI 260690” hattında ise, %47.3’lük yağ oranı 60 cm’lik sıra arası mesafeden alınmıştır (Tablo 4a). Bu durum,

“Bocaunba” çeşitinin daha uzun, “PI 260690” hattının ise, daha kısa boylu olmasına bağlanabilir. Bununla birlikte genotip x sıra üzeri interaksiyonu yağ oranına etki ederek, en yüksek yağ oranı “Bocaunba” çeşitinde %47.5 ile 25 cm, “PI 260690” hattında ise, %46.9’luk yağ oranı ile 15 cm sıra üzeri mesafeden alınmıştır. İlk yıl ekim sıklığı yağ oranını etkilemezken, ikinci yıl; kısa boylu

Tablo 4. a) Farklı sıra arası ve sıra üzeri mesafelerde ekilen “Bocaunba”

ve “PI 260690” genotiplerine ait Teknolojik özelliklerde oluşan interaksiyonlar ve grup- lar.

BOCAUNBA PI 260690

YILLAR İO YO PO İO YO PO

15 58.9 42.0ac 26.0 61.6 40.7a 22.3

60 20 61.0 41.6ac 25.0 62.5 40.9ab 22.0

25 61.8 43.4a 25.0 63.6 42.4ac 21.0

GxSA O. 60.6d 42.3ab 25.3 62.6b 41.3a 21.8

15 60.0 42.2ac 24.7 61.5 41.7ac 21.0

1994 70 20 62.0 41.7ac 24.3 62.5 42.6bc 21.3

25 62.5 43.6a 24.3 63.7 42.1c 21.3

GxSA O. 61.5c 42.5ab 24.4 62.6b 42.1bc 21.2

15 60.2 42.4ab 26.3 63.3 40.4bc 21.7

80 20 61.4 43.1a 25.0 64.7 41.2c 21.3

25 63.2 41.0ac 24.6 65.9 40.9c 22.7

GxSA O. 61.6c 42.2a 25.3 64.6a 40.8c 21.9

15 59.7 42.2 25.7 62.1 41.0 21.7

GxSÜ 20 61.4 42.1 24.8 63.2 41.6 21.6

25 62.5 42.6 24.7 64.4 41.8 21.7

G. Ort. O. 61.2 42.3 25.0 63.3 41.4 21.6

15 60.5 46.6 - 61.5 48.0 -

60 20 61.8 46.5 - 62.9 47.7 -

25 63.8 48.0 - 64.3 46.5 -

GxSA O. 62.0 47.1 - 62.9 47.3 -

15 60.1 46.3 - 62.5 46.8 -

1995 70 20 61.7 47.1 - 63.6 46.1 -

25 63.1 47.9 - 65.2 45.7 -

GxSA O. 61.7 47.1 - 63.8 46.2 -

15 62.1 47.5 - 62.9 46.1 -

80 20 63.0 48.1 - 64.3 45.6 -

25 64.9 46.6 - 66.5 45.5 -

GxSA O. 63.3 47.4 - 64.6 45.7 -

15 60.9 46.8 - 62.3 46.9 -

GxSÜ 20 62.2 47.2 - 63.6 46.5 -

25 63.9 47.5 - 65.3 45.9 -

G. Ort. O. 62.3 47.2 - 63.7 46.4 -

(9)

genotip (PI 260690) sık ekimden, uzun boylu genotip ise (Bocaunba), seyrek ekimden en yüksek yağ oranı değerini vermiştir. Bu sonuç, bazı araştırıcıların (2, 4, 8, 15, 19) bulgularıyla kısmen veya tamamen uygunluk sağlamıştır.

Protein Oranı: Yağı alındıktan sonra geriye kalan küspe çok değerli gıda maddesidir. Bu nedenle protein oranının yüksek olması istenir. Çalışmamızda protein değerine ilişkin veriler sadece 1994 yılı için saptanmıştır.

Protein oranına sadece genotipin etkisi önemli düzeyde olmuş, diğer faktörlerin protein oranına önemli düzeyde etkisi bulunmamıştır (Tablo 1). “Bocaunba” ve “PI 260690” genotiplerinden sırasıyla %25 ve 21.6 oranında protein saptanmıştır. Genotipler arasında görülen bu farklılık, genotipik yapıdan kaynaklanmaktadır. Protein oranına ilişkin bulgularımız bu konuda çalışan bazı araştırıcıların (2, 6, 15, 19) bulgularıyla paralellik göstermektedir.

Sonuç

Yapılan çalışmadan şu sonuçları çıkarmak mümkündür; Denemeye seçilen yerfıstığı genotipleri yarı yatık gelişme formuna sahip olup, uygulanan ekim sıklıkları içerisinde, ekim sıklığı arttıkça, dekara verimin arttığı, en yüksek verimin 60x15 cm ekim sıklığından alındığı (İki yılın ortalaması olarak “Bocaunba” çeşitinden 408.5 kg/da “PI 260690” hattından 344.4 kg/da) ekim sıklığının yağ ve protein oranına önemli bir etkide bulunmadığı bununla birlikte ekim sıklığı arttıkça bitki boyunun, bitki başına ana dal ile meyve sayısının, 100 tohum ağırlığının, bitki başına verim ve iç oranının azaldığı sonuçlarına varılmıştır.

Tablo 4. b) Genotiplerin ortalaması olarak yıllara, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre iç oranı, yağ oranı ve protein oranı değerleri

1994 (Sıra Üzeri) 1995 (Sıra Üzeri)

SA 15 20 25 Ort. 15 20 25 Ort.

60 60.3 61.7 62.7 61.6b 61.0 62.4 64.0 62.5b

İO (%) 70 60.8 62.2 63.1 62.0b 61.3 62.7 64.2 62.7a

80 61.8 63.0 64.5 63.1a 62.1 63.7 65.7 64.0a

Ort. 60.0c 62.3b 63.4a 61.6c 62.9b 64.6a

60 41.4b 41.2ab 42.9b 41.8 47.3 47.1 47.3 47.2a

YO (%) 70 42.0b 42.2ab 42.8ab 42.3 46.6 46.6 46.8 46.7b

80 41.4a 42.2a 40.9b 41.5 46.8 46.9 46.0 46.6b

Ort. 41.6 41.9 42.2 46.9 46.9 46.7

60 24.2 23.5 23.0 23.6 - - - -

PO (%) 70 22.8 22.8 22.8 22.8 - - - -

80 24.0 23.2 23.7 23.6 - - - -

Ort. 23.7 23.2 23.2

Kaynaklar

1. Anonymous. Tarımsal Yapı ve Üretim. DİE Yayınları Ankara 1994.

2. Arıoğlu, H.H. TAB 354 Yağ Bitkileri Cilt 1 (Soya ve Yerfıstığı). Ç.Ü.

Ziraat Fakültesi Ofset ve Teksir Atölyesi Adana, 1992.

3. Anonymous. Türkiye İstatistik yıllığı. DİE Yayınları Ankara 1995.

4. Nurten, D. Çukurova’da Tek ve ikinci Ürün olarak Yetiştirilecek Yerfıstığı çeşitleri ve Aralık Mesafe Standartları. T.C. Köy İşleri ve Kopperatifler Bakanlığı, Toprak Su Genel Müdürlüğü, Tarsus Bölge Toprak Su Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Yayınları. Genel Yayın No: 91 Rapor Yayın No: 41. 1980.

5. Knauft, D.A.; Norde, A.J.; Benınatı, A. Effect of Intra Rows Spacing on Yield and Market Quality of Peanut Genotypes. Peanut Science 8. Page 110-112, 1981.

6. Ibrahim, A.E.S., Osman, A.M., Khıdır, M.O. The responce of the groundnut variety MH 383, to crop density and fertilizeron the irrigated, heavy clays of Central Sudan. Field Crop Abst. (36) 2.1694 1983.

7. Laurance, R.C.N. Effect of sowing date, spatial arrangement and population on yield and kernel weight of irrigated Virginia Bunch peanuts. Field Crop Abst. (37). 6. 4320 1984.

(10)

8. Salem, M.S., Serry, M., M., Solıman, M.M. Plant density-yield relation in peanuts. Annals of Agricultural Science Ain Shams University. 1984. 29:1, 209-212 1984.

9. Chalermpone, S., Somjıt, J., Kosol, M. The effect of Seed Size and Plant Density on Growth and Yield of Peanut. Journal of Agriculture (Thailand). Warasan Kaset. V: 2(2) P: 173-184. 1986.

10. Anonymous Studies on Plant Density and Spacing of Groundnut Cultivar NC-7. 7 th Thailand National Groundnut Meeting.

Chonburi (Thailand) 16-18 Mar. 1988.

11. Pawar, H.I.; Bhosel, A. S. Effect of Spacing and Fertilizer on Yield of Summer Groundnut. Field Crop Abst. 46 (12). 6692 1992.

12. Kirby, J.S., Kitbamroong, C. Peanut cultivar responce to row spacing and plant density. Proceeding, American Peanut Research and Education Society, inc. 1986, 18.48 1986.

13. Ahmad, S., Rafey, A., Sıngh, R.K., Verma, U.K. Responce of Groundnut Varietes to Different Spacing. Field Crop Abst. 41 (3).

2657, 1987.

14. Georgiev. A Study on Plant Density, Nutrition Area and plant Arangement of Groundnut cv. Sadova 2609. Field Crop Abst. 41 (1). 578 1988.

15. Nandania, V.A., Modhawadia, NM., Patel, JC., Sadariai, SG., Patel, BS. Response of raini-season bunch groundnut (arachis hypogea to row spacing and seed rate) Field Crop Abst. 046- 08369, 1993.

16. Kvıen, C.S., Henning, R.J., Pallas, J.E., Branch, W.D Population and pod production Proceedings, American Peanut Research and Education, ınc. 15: 1, 83 1983.

17. Mejıa, R.C. Yield Performance of CES~101 BL incli type peanut as Influnced by Row Spacing [Philippinesü]. CL3U Central-Luzon- State-University.y~Scientific-Journal (Philippines). V.5 (2); V: (6) 1 P: 141 1986.

18. Yayaock, J.Y., Owonubi. Effect of fertilizers, leaf-spots and population density on the performance of groundnut at two locations in Nigeria. Indian Journal of Agriculture Science 1983 53:5, 345-351, 8 ref. 1983.

19. Lomte, M. H., Khuspe, V. S. Effect of Plant Densities Phosphorus Levels and Antitranspirant on the Yield of Summer Groundnut.

Field Crop Abst. 41 (1). 867 1988.

20. Arıoğlu, H., Yılmaz, H.A., Çulluoğlu, N. Kahramanmaraş Bölgesinde Yerfıstığı Yetiştirebilme Olanakları Üzerinde Araştırmalar. Tarla Bitkileri Kongresi Cilt 1 Agronomi Bildirileri s:

193-196. E.Ü. Ziraat Fakültesi Ofset Basımevi 1994.

21. Anonymous. Kahramanmaraş Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü.

Toprak Analiz Laboratuarı Raporları Rapor No 117-124, 1995.

22. Anonymous. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü. Kahramanmaraş Meteoroloji istasyonu Müdürlüğü İklim Kayıtları. 1995 Kahramanmaraş.

23. Kadaster, İ.E. Zirai Kimya Tatbikatı Birinci Kitap Yem Analizleri Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 113 s: 50-63 Ankara, 1960.

24. Ivanov, P. Biochemical diferentation of sunflower varieties as a result of inbreeding. Proc. the 6thInt. Sunflower Conf. 22-24 July Bucharest-Romania, 1974.

Referanslar

Benzer Belgeler

In this study, the history of translation, different translation types, the relation of translation, language and culture will be studied also the terms

a) Türk su yönetim sisteminde yaşanan sorunların neredeyse tamamının, kurumlar arasında etkin eşgüdüm ve koordinasyon sağlanamamasından ve planlama aşamasında

Kain buna razı olmayınca Adem, bir kurban vasıtasıyla durumu Tanrı’ya havale etmiş, kimin takdimesi tanrı tarafından kabul edilirse Kain’in ikiz kız

Yukarıdaki çalışmalar incelendiğinde kafeik asidin tayini için farklı metotlar kullanıldığı, kafeik asit ve bir çok farklı molekül için moleküler

significant order anıd they dıo not develop steadily to the · finaJl.. Tıhe fluent .conversatıional ma ı nneır, I dare say, ıis

Gerek Ramstedt gerekse onu izleyen öbür Altayistler (Poppe, Aalto vb.), bu görüşü desteklemek için Altay dillerinden pek çok tanık getirdiler.. Z'leşme bugün

The prepared materials were characterized by thermal analysis, Fourier transform infrared spectroscopy, X-ray powder diffraction analysis, scanning electron

Toplumumuzun beslenmesinde çoğunlukla geleneksel yöntemlerle üretilen ve toplam karbonhidrat ve nişasta içerikleri oldukça yüksek olan kavrulmuş nohut (beyaz,