Toplumbilimcilerimiz çağdaş toplumların “temsili demokrasi”den “katılımcı demokrasi”ye geçişlerini “imrenerek” anlatıyorlar.
Halkı temsil edenlerin, seçimlerden sonra halkı unutarak kendi çıkarlarını ve bağlı oldukları siyasal grubun beklentilerini gözetmelerine en etkili “önlem” olarak “katılımcılığın kurumsallaşması”nı savunuyorlar...
Bu tarihsel özlemin ülkemizde gerçekleşmesi kim bilir hangi bahara ertelenirken, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka beldesinden gelen bir haber yüreklere su serpti.
Özellikle parti liderlerinin seçim yarışına değil de sanki “kavga”ya tutuştukları; adayların da birbirlerine adeta “düşman” gibi saldırdıkları bir dönemde, “Akyaka Kent Konseyi”nce (AKK) hazırlanan “Yerel Yönetim Sözleşmesi”nin imza töreni, demokrasi tarihimize en “alçakgönüllü büyüklük” olarak geçti.
Dünya güzeli Gökova Körfezi kıyısında; geleneksel mimarimizin büyük ustası Nail Çakırhan’ın eserleriyle bezeli; arkeolojimizin en çalışkanı Halet Çambel’in gelin geldiği efsanevi Karya ülkesinin antik coğrafyasında; Anadolu sevdasının yüce ozanı Halikarnas Balıkçısı’nın destanlaşmış anılarıyla yüklü mavi suların, masmavi göğün ve
yemyeşil Kıran Dağları’nın tanıklığında ve aydınlanmamızın devrimci önderleri Oktay Akbal ile İlhan Selçuk’un âşık oldukları güzelliklerin bağrında okunan sözleşmeyi imzalayan “başkan adayları” da aynı tarihin “yerel demokrasi bilgeleri” oldular...
Körfeze adını veren “Ceramos” (Kerme) kenti ile eşsiz kumlarında Kleopatra’yı ağırlayan “Cedrai” (Sedir) adasının görmüş geçirmiş antik tiyatroları keşke dile gelselerdi de “İS 21. yy”ın başlarındaki bu anlamlı “uygarlık
gösterisi”nden ötürü duydukları sevinci anlatabilselerdi...
Çünkü başkan adayları CHP’li Ahmet Çalca, AKP’li İsmail Akkaya, MHP’li Hüseyin Kaya ve bağımsız Suat Gökçeoğlu tarafından, “Belde Kahve”de toplanan halkın huzurunda imzalanan sözleşme, yörenin “tarih, kültür ve doğa değerlerini yaşatarak koruyan” bir yerel yönetim anlayışının egemenliğini sürdüreceğini vurguluyor.
Hangi parti ya da hangi aday seçimi kazanırsa kazansın, takipçisi olacağının ilan edildiği sözleşmede bakın neler yer alıyor:
VİZYONU: Akyakalılarca oluşturulan “Doğaya saygılı, mimari yapısını koruyan, hizmet altyapısı güçlü, sürdürülebilir ve alternatif turizme odaklı, insanların birlik ve beraberlik içinde ortak hareket edebildiği Akyaka” vizyonu tüm çalışmalarda temel alınacak.
KARAR SÜREÇLERİ: Önemli projelerde halk, kent konseyi, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve meslek
odalarının görüşüne başvurulacak, kararlar genel katılımla alınacak; kadınların, gençlerin ve “çocuklar”ın karar alma süreçlerine katılımı desteklenecek.
HİZMET KALİTESİ: Karar ve harcamalarda saydamlık benimsenecek. Kuralların uygulanmasında ve hizmetlerde vatandaşlara eşit davranılacak; bilgi edinme hakkına saygı gösterilecek.
HİZMET ALTYAPISI: Katı atık, çöp toplama, kanalizasyon, içme suyu ve arıtma sistemi vb. konularda yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verilecek.
ÇEVRE ve MİMARİ: Kanun ve yönetmeliklere ödünsüz uyulacak. Azmaklar, kıyı, orman, çevre ve tarihi mimari değerlerin korunmasına önem verilecek. Zorunlu imar değişiklikleri gerekçeleri ile önceden duyurulacak; uzman görüşlerine başvurularak kamuoyunda tartışılacak; halkın onayı aranacak.
TURİZM: Doğal ve kültürel değerlerimizi koruyan sürdürülebilir turizm anlayışı esas alınacak; turizm tanıtımında yalnızca doğal güzellikler değil, “Akyakalıların kent kültürü” de vurgulanacak...
sempozyum ve konserler gerçekleştirilecek.
SOSYAL YARDIMLAŞMA: Yoksul ve kimsesiz vatandaşların yaşam kalitelerinin iyileştirilmesine, hemşerilerin meslek, sanat ve beceri kursları ile bireysel gelişimlerine, öğrencilerin eğitimlerini daha iyi koşullarda alabilmelerine destek olunacak.
HAYVANLAR, YABAN YAŞAM: Akyaka yerel yönetimi yaban ve sokak hayvanlarının dostudur. Hayvan sevgisinin insan mutluluğunu arttıran önemli bir unsur olduğunun bilinciyle hayvan haklarına saygı ve sokak hayvanlarıyla insanların bir arada huzurla yaşamaları için hayvan dostları ile birlikte çalışılacak...
İşte “bu ilkelerin adayı” olma toplantısını, AKK Yürütme Kurulu adına Aydın Turunç yönetti. Aynı kuruldan Serdar Denktaş, hazırlanış sürecini anlattı. Sonra da adaylar, alkışlar arasında imzalarını atarak, Türkiye’ye “örnek” oldular... Antik çağın “büyük düşünenler”inden Herodot, ünlü konuşmasında “İnsan Karya’da yaşar” demiş. Binyıllar sonra şunu eklesek mi?
“Demokrasi de Karya’da yaşanır...” Oktay EKİNCİ
