HES'lerin çevreye zararlarına ilişkin bir rapor da Loç Vadisi ile ilgili bilirkişi uzmanlarından geldi. Raporda, projenin ekosistemin bütünlüğünü bozacağı, ağaçlar ve diğer otsu bitkilerin tamamen zarar göreceği, cansuyu miktarının etkileneceği, sudaki canlı hayat için önemli olan besin maddesi miktarlarının azalacağı belirtiliyor.
Kastamonu'nun Cide ilçesinde bulunan Loç Vadisi'ne yapılacak HES'e karşı köylülerin açtığı davada, mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti raporunu tamamladı. Raporda, ÇED raporunun çevresel ve bilimsel yönden eksiklikleri olduğu belirtildi. Ayrıca, projenin bir kısmının yeterli derecede açık olmadığına dikkat çekildi.
Doç. Dr. Ferhan Gökbulak, Doç. Dr. İbrahim Yüksel ve Yrd. Doç. Dr. Kenan Tunç'tan oluşan bilirkişi heyetinin raporunda, projenin milli park alanına dahil olmayan bir alanda planlanmasına karşılık, milli park ile aynı havza içerisinde yer aldığına dikkat çekildi, bu nedenle HES'in işletmeye açılması halinde uzun dönemde ekosistem bütünlüğüne zarar vereceği belirtildi.
Raporda, regülatör arkasında oluşacak göl rezervuar alanının, havzasının toplam alanına oranla milli park alanının iklimini değiştirecek özellikte ve büyüklükte olacağı ifade edildi. Ayrıca, göl tabanında ve şevlerinde oluşacak çatlaklıklar ve buharlaşma nedeniyle su kayıplarının artacağı, bunun da nihai ÇED raporunda öngörülen cansuyu miktarını etkileyeceği kaydedildi.
Projede sadece yıllık akım verilerine dayanan Tennant metodunun uygulandığı ancak aylık bazda en kritik aylık ortalama değer dikkate alınarak cansuyunun tespit edilmesi gerektiği belirtilen raporda, HES nedeniyle 10 bin adet ağacın kesileceği, diğer çalış ve otsu bitkilerin tamamen zarar göreceği ifade edildi. Bu durumun proje sahasında bitki çeşitliliğin azalmasına ve hidrolojik çevrimin olumsuz etkilenmesine ve sonuçta sulak alanların zarar görmesine sebep olacağını dikkat çekildi.
ÇED raporunda Türkiye'nin de taraf olduğu BİO çeşitlilik, Avrupa Peyzaj ve Ramsar sözleşmelerinin dikkate
alınmadığını vurgu yapılan raporda, "Sudaki canlı hayat için önemli olan besin maddesi miktarlarının hem azalacağı hem de kalitesinin düşeceği kanaatindeyiz" denildi.