• Sonuç bulunamadı

Edebiyatın pek çok dalında eser vermiş olan Buzzati’nin sanat ve edebiyat anlayışını tanımlamak ve sınırlandırmak oldukça zordur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Edebiyatın pek çok dalında eser vermiş olan Buzzati’nin sanat ve edebiyat anlayışını tanımlamak ve sınırlandırmak oldukça zordur"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dino Buzzati, (1916 Belluno ve 1972 Milano) XX. yüzyıl İtalyan kültür dünyasının ve edebiyatının en önemli figürlerinden biridir: yalnızca bir yazar olarak değil, ressam, gazeteci ve edebiyatın pek çok farklı dalında eser vermiş bir entelektüel olarak karşımıza çıkar.

Nitekim yazar doğum ve ölüm tarihleri düşünüldüğünde, I. Dünya Savaşı’nın etkilerini deneyimlemiş, II. Dünya Savaşı’na ise bir gazeteci olarak yakından tanıklık etmiştir.

Edebiyatın pek çok dalında eser vermiş olan Buzzati’nin sanat ve edebiyat anlayışını tanımlamak ve sınırlandırmak oldukça zordur. Bununla birlikte Buzzati’nin edebiyat anlayışını büyülü gerçekçilik ve fantastik, masalsı edebiyat çerçevesinde değerlendirmek mümkündür.

Buzzati düşünce dünyasını karamsarlık -kimi zaman da aşırı bir gerçeklik- çerçevesinde kurar, nitekim ele aldığı sorunlara bir çözüm veya insanı rahatlatacak bir çare sunmaz, var olanı gizemli alegoriler ile masal ve gerçek arasındaki ince çizgi üzerinde yürüyerek anlatır. Bu nedenle de Buzzati’nin anlatısında gerçeklerin her an şaşırtıcı bir sonuca evrilebileceği bir dünya söz konusudur.

Buzzati edebiyatının temel öğeleri büyük başlıklar veya abartılı tanımlamalar taşımaz.

Sade ancak derindirler: yazar için temel olan iki şey vardır: insan ve onun yaşamı. Nitekim Buzzati’nin insanı kendi var oluşunun nedenini anlamaya çalışan bir karaktere sahiptir. Bu varoluş arayışı ile ilgili olarak Buzzati’nin edebiyat anlayışını şekillendiren bazı kavramlar öne çıkar: bekleyiş, umut, hayatın anlamı ve ölüm gibi. Tüm bu öğeleri bir arada verdiği öykülerden biri de “Il mantello” (Pelerin) adıyla 1968 yılında “La Boutique del mistero” adlı öykü derlemesinde yayınlanır. Buzzati edebiyatının tüm temel duygu ve kavramlarını bünyesinde barındıran “Pelerin” öyküsü, alegorik ve sembolik özellikler göstermesi açısından

(2)

oldukça önemlidir. Buzzati’nin kapalı anlatım tarzı düşünüldüğünde, niceliksel olarak oldukça kısa olan bu öykü, niteliksel ve anlatım olarak oldukça zengindir.

Dino Buzzati, II. Dünya Savaşı’na bireysel olarak tanıklık etmesine karşın, bunu savaşın, çatışmaların, kıyımların ve ölümlerin en çok olduğu yerde değil de, görece daha sakin olan Afrika kıtasında gerçekleştirir. 1941-1943 yılları arasında İtalya’nın en önemli gazetelerinden biri olan Corriere della Sera’nın temsilcisi olarak Akdeniz’de ve Afrika kıtası yakınlarında meydana gelen çatışmaları yakından takip eder. Gazeteci olarak görevlendirildiği Afrika’da, her ne kadar çatışmalardan uzakta olsa da, ruhu, benliği ve düşünceleri bu büyük yıkımdan uzak kalamaz. Bedenen savaşın cephelerinde yer almayan Buzzati, ruhen ve psikolojik olarak savaşın tüm yıpratıcılığını duyumsar.

1916 doğumlu Buzzati hem I. Dünya Savaşı’nın mirası üzerine kurulan bir dünyanın bireyi, hem de II. Dünya Savaşı’na da tanıklık etmiş bir entelektüel olarak, bir yandan savaş düşüncesini eleştirirken diğer yandan da bu düşünceyi insanlığın doğal bir niteliği olarak tanımlar. Zira iki savaş arası dönemi yaşayan pek çok entelektüel gibi savaşı insan yaşamının bir parçası olarak değerlendirir. Buzzati’nin sözcükleriyle,

[...] “Savaş en korkunç şeydir.” dediklerinde, ben onlara, hayır, savaş en korkunç şey değildir diye cevap veriyorum. Savaş muhteşem bir şeydir. Belli bir yaşa gelmiş, tanıdığım tüm adamların, ne büyük özlem ve aşkla andıkları şeyler, tamamıyla, kendi savaş deneyimleridir. [...] Ben cephede savaşmadım, korkunç bir şey olan Verdun tarzı bir savaşa da katılmadım [...] öyleyse, tekrarlıyorum: hiç kimse “Yaşasın Savaş” diyemez... Ama öte yandan da, o kesin

(3)

değersizleştirmeyi de biraz şaşırtıcı buluyorum, zira savaş insanın bir gereği [...] oldukça üzücü bir şey, ama aynı zamanda bir gereklilik.

Zira, savaşsız insanın, savaşsız bir gencin sonu fenadır, bunu bütün dünyada görüyoruz.

Ancak, Buzzati savaşı her ne kadar bir insanlık hali olarak değerlendirse de, kendisini Filippo Tommaso Marinetti gibi fütüristlerden ve Gabriele D’Annunzio gibi savaş düşüncesini öven yazarlardan uzakta konumlandırır. Zira savaşın acımasız yönünü ve yıkıcı etkilerine bir gazeteci olarak yakından tanıklık etmiştir. Bu nedenle Buzzati savaşa dair yargısını şu cümlelerde aktarır:

Savaş yıkımdır, ölümdür, acı çekmektir... Hiç kimse “Yaşasın Savaş”

demeyi hayal bile edemez. (aktaran Mellarini, 2016: 201)

Referanslar

Benzer Belgeler

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zeytin sahalarının gençleştirilmesi ve madencilik sektörüne destek sa ğlayacak yönetmeliğine itiraz eden Cumhuriyet Halk

Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Yasa Tasarısı ile hastanelerin özerk ve özel bütçeye sahip hastane birlikleri çat ısı altında toplanması amaçlanıyor.. Özel

AKP hükümeti, bir süredir kamuoyunda tart ışılan ve işçi sınıfının sahip olduğu yasal ve sosyal korumaları önemli ölçüde azaltarak fiilen uygulanmakta olan esnek

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

işletmelerde çalışanlar, ürettikleri ürünlerle ilgili detaylı çizimler, parça resimleri ve projelerini bu program aracılığıyla çizerek, imalat sürecini daha hızlı, en

Doza bağlı olarak atrial fibrilasyon, atrioventriküler blok gibi kardiyovasküler sistem bulguları, solunum depresyonu, hipoksi, pnömoni ve pulmoner ödem gibi solunum

Nihayetinde, “Pelerin” adlı Buzzati öyküsü savaşın anlamsızlığını, insanın temel duyguları olan kaygı, umut, bekleyiş üzerinden genç bir askerin

Kontrastlı göğüs bilgisayarlı tomografisi (koronal kesit): Sağ akciğer üst lobda serbest hava ve infiltrasyon