Zamanımızın büyük şehirlerinde bu ölüş ve doğuş hâdi-sesi önüne geçilemez bir seyir takip etmekte ve bizim onlarca senelerdenberi müdafaa ettiğimiz tez gittikçe daha ziyade rtevaç bulmaktadır. Bu tez şudur: İktisadi havali plânlayışı ve mahal plânlayışı yapılmadan iktisadi şehir inşa edilemez. Bugün henüz kendine güvenemez bir halde yeni hedeflere doğru yürümeğe başlıyan havali plânlama ve memleket plânlama işleri daireleri gittikçe daha büyük bir ehemmiyet iktisap edeceklerdir. Şehirle köy arasında irtibat temin edici
vazifelerini bugün anlamışlardır. Bundan sonra da büyük şehirlere yeni iktisadî nizam ve tertip verecek mahallere mü-tedair fonksiyonları temine çalışacaklardır. Ancak ondan sonradır ki (Corbusier) ayarındaki artistler şekil hakkındaki tahlillerini hakikat sahasına çıkarmak hakkına malik olabi-lirler. Büyük şehirlerin tadiline başlıyabilmek için büyük şehrin hayat ve iktisat bünyesinin daha kat'î bir şekil ala-cak derecede sarahat peyda etmiş olması şarttır. Bu oluncıya kadar ise söz organizatörlerindir.
G a l a t a y o l c u s a l o n u p r o j e m ü s a b a k a s ı
( G e ç e n s a y ı d a n m a b a t ) B i r i n c i ve i k i n c i l e r i n i g e ç e n s a y ı m ı z d a n e ş r e t t i ğ i -miz y o l c u s a l o n u m ü s a b a k a s ı p r o j e l e r i n d e n d e r e c e almayan b i r k a ç e n t e r e s a n p r o j e y i de bu s a y ı m ı z d a n e ş r e d i y o r u z :Oya rumuzlu proje maketi. Mimar Mahmud Bilen
Oya r u m u z l u projeye ait izah notu
Galata yolcu salonunu Türkiyenin mühim bir kapısı ola-rak gördüm. Bundan dolayı, yolcuları çok muazzam ve hey-betli bir açıklıktan geçerek içeri soktum. Bu açıklığın orta-sına giren yolcular aynı zamanda kırmızı Neon lâmbasın-dan yapılmış bir Türkiye haritasının içinden geçeceklerdir. Mühim limanlarımız haritada göze çarpacaktır. Gerek rıh-tımdaki ve gerekse açıkdaki vapurlardan bu harita görüne-cek ve zihinlere yerleşegörüne-cektir. Ayrıca mühim olarak gece
gö-rünüşü de zikredilebilir. Gerek limana giren vapurlar ve ge-rekse şehrin büyük bir kısmı; etrafındaki ufak ufak ışık-lı binalar yanında birdenbire göze çarpan bu ziyadar mus-tatili göreceklerdir:
za-Yolcu s a l o n u maketi. Mimar A d n a n Yaz;cı
manda binanın her iki tarafındaki fazla dolu ve ağır bina-larla kuvvetli bir contraste - ayrılık, hususiyet - vücude ge-tirerek yolcu salonunun, onların arasında kaybolup görün-memesine mani olduğu gibi İstanbul limanında limanımıza bir hususiyet verecektir.
Öndeki büyük açıklıktan serbestçe giren yolcular arka-daki sütunlarla bölünmüş methalden muayene edilmiş, ya-ni süzülmüş olarak çıkacaklardır.
Bina üç kısmı ihtiva edecektir: 1 - Yolcu salonu. 2 - İda-re büroları. 3 - Kiraya verilecek bürolar. Burada en mühimi yolcu salonu olduğundan en fazla itina ve ehemmiyet ona verilmiştir. Binanın en geniş kısmını salon teşkil ediyor. İr-tifada bina boyunca yüksek bırakılmıştır. Bu suretle her iki yandaki yüksek, rıhtım hanlarının binamıza tahakküm et-melerinden kurtulunmuştur. Buna mukabil bariz kontrastı ile yolcu salonu araya hâkim olmuştur. Deniz cephesi yalnız salonlara tahsis edilmiştir. İkinci katta deniz tarafına bakan kiralık büro yoktur. Çünkü rıhtıma yanaşacak yüksek
va-purlardan bu büroların içi, pencereleri gözükeceğinden dola-yı kirli ve fena bir kiracı binanın şerefini bozabilir. Bu se-bepten bu bürolar yan ve arka cephelere bırakılmıştır. Vel-hasıl binanın hikmeti vücudu yolcu salonudur ve bütün ehemmiyet ona verilmiştir.
Projemde düşündüğüm bir nokta da yolcu salonu ile rıhtımda duran vapurun adeta birbiri içinde gibi olup bir birlik vücude getirmeleridir. Büyük salonda duran yolcu bü-yük cam duvar vasıtasile vapuru baştan aşağı görebildiği gi-bi vapurdan da (gi-bilhassa geceleyin) daima salon görünecek-tir.
zamanda büyük yolcu salonuna geniş cam duvarlar konmuş-tur. İstikbalciler buradan yolcularını görebilecekler sonra ya dışarda veya istikbal salonunda buluşacaklardır. Teşyi için de aynı tertibattan istifade edilebilecektir. Daha az sıkı bir koııtroıda veya ilerde kontrol kaldırıldığı takdirde yolcu
sa-lonunun :ki tarafındaki kapılarla doğrudan doğruya salon-larla biij'iik salon birleşebilecektir.
Yolcu s a l o n u . Maket ve kat plânları. Mimar A s ı m
boşanır. Tek bir vapur dahi bu ayrı irtifalardan istifade ede-bilir.
Atatürk heykeli için en münasip yer muazzam açıklı-ğın yani salon methalinin üst tarafıdır. Bu suretle gece gün-düz görünen büyük ve ziyadar haritanın üstünde hâkim du-racaktır.
. Bina cephesinde ileride münasip görülecek yerlere epeyce uzaktan görülecek büyüklükte barometre, termometre
ve ziyadar saat konacaktır.
Sağ balkonun altındaki iki oda yan sokaktan ayrı bir antresi olmak ve salonla her rabıtası kesilmek üzere vapur-lar gelirken veya vapura giderken hastalanan yolcuvapur-lara ve doktora tahsis edilir.
Yolcu salonu o suretle tanzim edilmiştir ki aynı zaman-da hemen gelen hem giden yolcuların temas etmemeleri is-tendiği takdirde binanın mihverinden geçn mevhum hat va-sıtasile bu temin edilecektir.
İ n ş a t a t z ı :
Bina muntazam bir direk sisteminde betonarme iskeletli olacak, ortadaki büyük yolcu salonu aynı sisteme tâbi açıklıklı rameıı yapılacaktır. İskeletin arası iki tarzda