Morfogenezis
2017
Çene Yüz Cerrahisi
Prof. Dr. Cahit ÜÇOK
Morfogenezis
Hücrelerin genetik olarak farklılaşması bir organizmanın yapısal olarak gelişimini,
doku ve organlarının şekillenmesi
Dünya Nüfusu
1950 2.5 milyar
2010 6.5 milyar
2050 9 milyar
211.000 doğum/Gün
Embriyonik
Gelişim
Fetal
Gelişim
Morfogenezis’deki problem tipleri
Problemin Tipi
Zayıf doku formasyonu
Malformasyon
Tek Defekt Multiple defekt
Morfogenezis’deki problem tipleri
Problemin Tipi
Normal dokuya anormal kuvvetlerin
etkisi
Deformasyon
Morfogenezis’deki problem tipleri
Problemin tipi
Disruption Ayrılma
Normal dokunun çöküşü
Morfogenezis’deki problem tipleri
Problemin Tipi
Dokudaki hücrelerin anormal organizasyonu
Displazi
Displazi
Mukozal premalign lezyonların risk derecesini tanımlamak için
kullanılması gereken bir terimdir
Displazi
Displazide hücresel değişimler Hücre çekirdeğinde koyu boyanma
Artmış çekirdek/Sitoplazma oranı Şekil ve boyut değişiklikleri
Kraniyofasiyal Deformasyonlar
• Baş boyun bölgesinde görülen konjenital
deformasyonlar oldukça sık görülen durumlar olup genellikle postnatal hayatın ilk günlerinde spontan olarak düzelir.
• Düzelmeyen durumlarda ise tedavi seçeneklerini içeren uzun vadeli planlamalar yapılmalıdır.
Deformasyon ve malformasyon durumlarının ayırımı
ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Defektlerin Değerlendirilmesi
Nadir durumlar haricinde tek bir
defekt ile malformasyon tanısı
koymak doğru değildir.
Defektlerin Değerlendirilmesi
Spesifik tanı tüm anomalilerin
değerlendirilmesi ile konmalıdır. Minör
defektlerin saptanması major defektlerin
tespitine yardımcı olacaktır.
Malformasyon Sendromu
Birden fazla dokuda multiple defekt olması Etyolojisinde kromozomal anomaliler
Mutant gen bozuklukları ve çevresel
teratojenler sorumlu olabilir.
Yeni doğan deformasyonlarının yaklaşık olarak
%2’si genellikle intrauterin dönemle geç fetal dönem arasında ekstrensek faktörlerce
oluşturulan durumlardır.
Yeni doğanların yaklaşık %30’unda iki veya daha çok deformasyon görülür.
İnsidans/Prevalans
Trisomy 13 sendromu 1/5000 doğum Deletion 4p sendromu 100 vaka
Deletion 11Q Sendromu 90 vaka
Gorlin Sendromu 1/60000 doğum
• Deformasyon nedenleri
• Dış sebepler
• Mekanik
• Gerilmemiş uterine ve intraabdominal kaslar
• Küçük boyutlu maternal yapı
• Amniyotik yırtılmalar
• Anormal implantasyon bölgesi
• Uterus leimiyomaları
• Uterus anomalileri
• İkiz fetus
• İç sebepler
• Malformasyonel
• Spina bifida (İkiye ayrılmış omurilik)
• Bilateral renal agenesiz
• Ciddi hipoplastik böbrek
• Ciddi polikistik böbrek
• Fonksiyonel
• Nörolojik bozukluklar
• Musküler bozukluklar
• Bağ dokusu defektleri
Deformasyon Türleri
• Nazal Deformasyonlar
• Auricular Deformasyonlar
• Mandibuler deformasyonlar (Mikrognati:
Mandibulanın gelişim yetersizliği çene ucunun göğse doğru baskı altında kalması)
• Torticollis Konjenital torticollis mandibuler asimetri ve
oblik şekilli baş ile birlikte görülür. Musküler torticollis
SCM kasının merkezi iskemisine bağlı olarak tek taraflı
olarak fibrozisle sonuçlanan bir tablodur.
• Teratojenik Ajanlar
• Fetüs fetal ortamda iken doğumsal defekt oluşturan ajanlardır. Gelişen fetüsü intrauterin ortamda
etkileyen; ilaçlar, kimyasallar, infeksiyöz, fiziksel ve metabolik ajanlar olarak oldukça geniş bir
spektrumda incelenirler. Bu ajanlar patogenetik mekanizmaları etkileyerek şekil ve fonksiyon
bozukluklarına(Gelişim, öğrenme, davranış
bozuklukları) neden olurlar. Süreç ölü doğumla da
sonlanabilir.
Fetal Alkol Sendromu
Etil Alkol
• Fetal Alkol Sendromu: Annenin fetal dönemde alkol kullanımına bağlı olarak gelişen bir tablo olarak ifade edilebilir.
• Her 1000 çocuktan ikisi FAS’lu olduğu diğer bir ifadeyle 30 hamile kadından 1 tanesi alkol
kullanmaktadır. Yıllık olarak ABD’de 7000 vaka
olarak tahmin edilen epidemiyolojik çalışmalar
mevcuttur.
Fetal Alkol Sendromu
Alınan alkolün hangi miktarda fetüste defekt oluşturduğu ile ilgili kesin bir bulgu henüz
yoktur. Ancak yapılan çalışmalarda hamileliğin erken dönemlerinde alınan günde bir veya
daha fazla içkinin fetal doğum ihtimalini artırdığı gösterilmiştir.
Fetal Alkol Sendromu
Patogenezisi tam olarak bilinmemekle birlikte alkolün hücresel metabolizma
üzerine çeşitli etkileri olduğu bilinmektedir
• Fetal Alkol Sendromlu hastaların temel özellikleri
• SSS disfonksiyonu
• Entelektüel Hafif-orta derecede mental retardasyon
• Nörolojik Mikrosefali, koordinasyon düşüklüğü,
• Davranışsal yeni doğanda tedirginlik, çocuklukta hiperaktivite
• Gelişimsel Prenatal ve post natal boy ve kilo azlığı
• Fasiyal özellikler
• Göz Kısa palpebral fissürler
• Burun Hipoplastik filtrum
• Maksilla Hipoplastik
• Kulak Posterior rotasyon
• Kardiak Atrial septal defekt
• Cilt hemanjiom
Fetal Warfarin Sendromu
• Coumadin tablet 5-10 mg
• Warfarin Sodyum
• Antikoagülan etkilidir
• Tromboembolik bozuklukların tedavisinde ve profilaksisinde
• Hamilelerde kontrendikedir
Fetal Warfarin Sendromu
Hamilelikte coumadin kullanımı hem annede hem de bebekte karakteristik bir tablo ortaya çıkarır
%35 fetal ölüm Gelişim geriliği
Mental retardasyon Mikrosefali
İşitme kaybı
Gorlin Sendromu
1960 Gorlin-Goltz
Prevalansı 1/60.000 Yılda
Gorlin Sendromu
Makrosefali %80
Frontoparietal Bossing %66 Odontojenik Keratokistler %75
Basal cell nevoid karsinoma boyun bölgesi
Gardner Sendromu
• 1953 Gardner
• Multiple adenomatöz polipozis
• Yüz kemiklerinde multiple osteomalar
• Kutanöz epidermoid kistler
Pierre Robin Sendromu
• Mikrognati
• Yumuşak Damak yarığı
• Mandibuler hipoplazi
• %30 mortalite
Peutz Jeghers Sendromu 1921-1949
Mukokutanöz
pigmentasyonlar, intestinal
poliposis(Mide ve Kolon)
Behçet Sendromu
1937 Dr. Hulusi Behçet
Behçet hastalığı kendine özgü belli bulguların varlığı ile teşhis edilir. Ana kriterler denen ve bu hastalıkta görülen belirti ve bulgular şunlardır:
Ağızda tekrarlayan aftlar
Göz belirtileri olarak İrit, iridosiklit, hipopiyon
Genital bölgede (Cinsel organ çevresinde) yaralar ve yara izleri Deri lezyonları olarak Eritema nodosum, yüzeyel
tromboflebit,deride püstüller, deride paterji reaksiyonu
Behçet Hastalığı esas olarak bir damar iltihabıdır ve bu sebeple bulgular, damar iltihabının olduğu yere göre ortaya çıkar.
Human İmmunodeficiency Virus
Dünya’da 36.7 milyon insan HIV
taşıyıcısı
AIDS(Acquired İmmune Deficiency Syndrome)
Dünyada AIDS
• 36.7 milyon HIV taşıyıcısı insan (2015)
• 18.2 milyon antiretroviral tedavi altında(2016)
• 1.8 milyon 15 yaş altı çocuk
• 1.1 milyon ölüm/2015
• 2.1 milyon yeni hasta
10 HIV taşıyıcısı hamile kadından 7’si antiretroviral tedavi alamıyor
• IDS tedavisinde HIV
virüsünü tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur, ancak HIV virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçların genel adı "Antiretroviral ilaçlar", bu ilaçlarla yapılan tedavi de antiretroviral
tedavidir.
HIV Bulaşma Yolları
Her türlü cinsel temas
Kan ve kan ürünleri ile(1985)
Anneden çocuğa
HIV, VÜCUDA ALİNDİKTAN 1-6 HAFTA İÇERİSİNDE İLK ÇOĞALMA DÖNEMİNDE AKUT İNFEKSİYONA NEDEN OLUR. BİR KİSİM VAKADA MENENJİT, ENSEFALİT GİBİ SİNİR SİSTEMİ BULGULARİNA RASTLANİR. BÜTÜN BU BULGULAR 2-4 HAFTA İÇERİSİNDE TEDAVİ GEREKTİRMEDEN GEÇER. AKUT İNFEKSİYON DÖNEMİNDEN İTİBAREN KİŞİ BULAŞTİRİCİDİR.
Akut HIV Enfeksiyonu Belirtileri
Akut HIV Enfeksiyonu Belirtileri
Bu dönemde klinik bulgular, HIV infeksiyonuna özgü değildir ve değişkendir.
Ateş (%96), lenf bezlerinde büyüme (lenfadenopati) (%74), farenjit (%70), deri döküntüleri (%70), kas veya eklem ağrısı (%54), ishal (%32), baş ağrısı (%32), bulantı ve kusma (%27), karaciğer ve dalak büyümesi (%14), pamukçuk (%12).
Oral Kavite Bulguları
HIV infeksiyonunun seyri sırasında oral kavitede pek çok lezyon ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan pamukçuk diye de bilinen mantar infeksiyonudur En sık etkeni Candida türü mantarlardır.
Yutma güçlüğü ve tat alma duyusunda bozukluğa neden olur.
Kaposi Sarkomu
HIV ile infekte hastalardaki en sık kanserdir. Patogenezinde "Human Herpes Virus 8" (HHV8) olarak tanımlanan bir virusun rolüvardır. Mor, kırmızı renkli kanser dokusu yüzde, kol ve bacaklarda görülebilir .Tedavisinde kemoterapi ve radyoterapiden faydalanılır.
Kişisel korunma ve
Bilinçlenme
Melkerson Rosenthal Sendomu
Fasiyal
Melkerson Rosenthal Sendomu
• Labial ödem ve fasiyal paralizi
• Hastaların %30’unda görülür. Unilateral veya bilateral olabilir.
• Kalıcı olabilir.
Melkerson Rosenthal Sendomu
Fissural Dil
• Vakaların %20-40’ında görülebilir.
• Tükrük azalması eşlik edebilir.
Melkerson Rosenthal Sendomu
Labial Ödem
• En erken belirtisidir
• İlk ödem birkaç saat yada gün içerisinde kaybolur.
• Üst dudak daha çok etkilenir
• Ataklar arası birkaç gün ile yıl arasında değişebilir.